Fırat-Dicle havzasında özerk bölge – Nejat Eslen
“Aptal da bilebilir. Önemli olan anlamaktır.” Albert Einstein Terör örgütü PKK’nın özel bir törenle silah yakmasından önce terör örgütü KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat, yaptığı konuşmada bundan sonra mücadelenin demokrasi ve hukuk alanlarında devam edeceğini ilan etmiştir. Bu ifade iki açıdan önemlidir. Birincisi, bu ifade ile PKK mücadelesini sona erdirmediğini, erdirmeyeceğini ilan etmiştir. İkincisi ise PKK bu ifade ile mücadelesini silahlı çatışmadan siyasi alana yükselttiğini bildirmektedir. Terörle mücadele teorisi üzerinde çalışanlar bilirler ki her terör örgütünün silahlı çabasının asli hedefi, mücadeleyi siyasi boyuta çekerek siyasi amaca giden yolun önünü açmaktır. Gelişmeler PKK için bu süreci başlatmıştır. PKK’nın siyasi amacı ise demokrasi ve hukuk alanlarındaki mücadele ile Anadolu’nun doğusunda, su zengini Fırat-Dicle havzasında, Abdullah Öcalan’ın KCK Sözleşmesi’nde açıkladığı ütopyasını, “demokratik konfederalizmi”, yani özerk bölge inşa edilmesini gerçekleştirmektir. Özerk bölge PKK’nın ara hedefidir; asli hedef ise bu coğrafyada KCK devletini kurmaktır. THOMAS BARRACK’IN MİSYONU ABD, Asya-Pasifik’te asli hedefi Çin’e karşı gücünü yoğunlaştırırken Ortadoğu coğrafyasının şekillendirilmesinde eksik kalan projeleri hızlandırmak istemektedir. Bu kapsamda, Suriye’deki gelişmeler, demokratik konfederalizmin bu ülkede uygulanmasını kolaylaştırmış, bu konuda Suriye öncelik kazanmış, PKK ise büyük kısmı ile bu ülkeye kaymıştır. Bu nedenle de demokratik konfederalizmin gerçekleştirilmesinde öncelik Suriye’dedir. Ancak, ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack’ın aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi olarak da görevlendirilmesi, bu projenin iki ülkede birlikte yürütülebileceğine dair işaretler vermektedir Bu sürecin nasıl gelişebileceğini anlayabilmek için ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hangi konularda mutabakata vardığını; Trump’ın Türkiye’ye büyükelçi olarak gönderdiği Thomas Barrack’ın misyonunun ne olduğunu, Osmanlı’daki millet sistemini neden övdüğünü, Erdoğan’ın TürkKürt-Arap birlikteliğine neden vurgu yaptığını, PKK’nın törenle silah yakması ile birlikte ipuçları olarak düşünmememiz gerekmektedir. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE FIRAT DİCLE HAVZASI İklim değişikliğinin etkileri giderek artmaktadır. Önümüzdeki süreçte orman yangınları ve seller gibi doğa olaylar daha da şiddetlenecek, Orta ve Batı Anadolu’da kuraklık artacak, su kaynakları hızla kuruyacak, Fırat ve Dicle havzasından batıya borularla su taşımak zaruret haline gelecektir. Fırat ve Dicle nehirleri sadece Türkiye için değil Ortadoğu için de yaşamsal önemdedir; bu su kaynakları aynı zamanda Türkiye’ye güç katan jeostratejik manivela değerindedir. ve bu nedenle de bu havza hedef bölgedir. SU KAYNAKLARINA SAHİP ÇIKMAK Siyasetçiler ne derse desin mesele, Türkiye’nin yaşamsal önemdeki su kaynaklarını ele geçirme meselesidir. Siyasetçiler ne derse desin mesele, Türkiye’nin su kaynaklarına sahip çıkma meselesidir. Bu proje, PKK’nın boyutunu aşan, suyu kontrol ederek Ortadoğu’ya egemen olmak isteyen güçlerin projesidir. Savaş stratejisi teorisinde şöyle bir tespit vardır: “Savaş nadiren planlandığı gibi gelişir.” Siyasette de çok uluslu projelerde de bu tespit geçerlidir. Fırat-Dicle havzasında demokratik konfederalizm projesi de planlandığı gibi gelişemeyecektir. Bilmem anlatabildim mi; anlaşılmasını sağlayabildim mi? NEJAT ESLEN EMEKLİ TUĞGENERAL
Source: Olaylar Ve Görüşler
Meclis’te enerji ve maden düzenlemesine ilk onay
TBMM Genel Kurulu”nda, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin ilk 4 maddesi kabul edildi.Kabul edilen maddelere göre, Çevre Kanunu”nun çevresel etki değerlendirilmesini düzenleyen hükmünde değişikliğe gidilerek, “veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı” ifadesi çıkarılıyor. “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı” alınmadıkça projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyecek, proje için yatırıma başlanamayacak ve ihale edilemeyecek ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına da engel teşkil etmeyecek.Yapılan düzenlemeyle “ÇED Gerekli Değildir Kararı” ifadesinin sebep olduğu yanlış anlaşılmaların engellenmesi amaçlanıyor.Maden Kanunu”ndaki bazı tanımlarda değişiklik yapılıyor.Ruhsat bedeli tanımında yer alan çevre ile uyum teminatı çıkarılarak rehabilitasyon bedeli ayrıca düzenleniyor.Yapılan değişiklikle ruhsat bedeli tanımı, “Taban bedelinin, ruhsatın yürürlükte kaldığı takvim yılı sayısı, maden grubu, cinsi ve alan büyüklüklerine göre belirlenen katsayılarla çarpılarak, ilgili tablolarda gösterildiği şekilde hesaplanarak her yıl ocak ayının sonuna kadar; arama ruhsatlarında tamamı Genel Müdürlüğün bütçesine ve işletme ruhsatlarında ise yüzde 30″u Genel Müdürlüğün bütçesine, yüzde 70″i ise genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Genel Müdürlüğün muhasebe birimi hesabına yatırılması gereken tutar.” şeklinde değiştiriliyor.Kanun”a “Kurul”, “Rehabilitasyon”, “Rehabilitasyon bedeli hesabı” ve “Tahsil dairesi” tanımları da ekleniyor.Madencilik faaliyetlerinde izin sürelerinde değişiklikMadencilik faaliyetlerinde izinleri düzenleyen hükümde değişiklik yapılıyor.Düzenlemeye göre, özel çevre koruma bölgeleri, Milli Parklar Kanunu”na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, ormanlar, Turizmi Teşvik Kanunu”na göre ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, turizm merkezleri, Kıyı Kanunu”na göre korunması gerekli alanlar, 1″inci derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar planı onaylanmış alanlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında kalan sit alanları ile madencilik amacı dışında tahsis edilen ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, petrol, doğal gaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanlarına ait koordinatlar, ilgili kurumlar tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilecek.Ormanlar hariç bu alanlarda ruhsat düzenlenmeden önce Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, ilgili kuruma proje hakkında görüşünü sorarak izin talebinde bulunacak. İlgili kurum, değerlendirmelerini tamamlayarak 3 ay içinde izin talebine cevap verecek. Bu süre içerisinde cevap verilmemesi durumunda ilgili kuruma Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü”nce bir ay ilave süre verilecek. Bu süre sonunda da karar bildirilmezse izin verilmiş sayılacak. Verilen izin, işletme ruhsatına geçiş veya temdit değerlendirmelerinde o alanda devam edecek ancak idarenin projede veya rehabilitasyon projesinde değişiklik talep etmesi mümkün olacak.Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine Orman Kanunu hükümlerine göre Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü”nün talebi üzerine 3 ay içinde 24 ay süreyle bedelsiz izin verilecek. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce talep edilmesi halinde izin süresi 12 ay uzatılacak.Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce alınan bedelsiz izne ilişkin taahhüt senedi, Orman Genel Müdürlüğü”ne verilecek ancak verilen bedelsiz iznin işletilmesi, gerçek ve tüzel kişilere devredilmesi veya işlettirilmesi halinde alınması gereken bedeller, Orman Genel Müdürlüğü”nün özel bütçe hesabına yatırılarak bedelli taahhüt senedi, en geç 1 ay içerisinde Orman Genel Müdürlüğüne verilecek.Bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce verilen izinler, ruhsat süresince devam edecek ve 6 ay içerisinde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü”ne devredilecek.Arama faaliyeti için izin verilen alanlarda mücbir sebepler ve kısıtlayıcı yasal hükümler hariç işletme faaliyetine de izin verilecek. İzin süreçlerinde mevzuatı gereği alınması gereken kurum görüşleri, çevresel etki değerlendirmesi belgesi gibi belgeler Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü”nce alınacak. Tarım ve Orman Bakanlığı”nca verilen izin, çevresel etki değerlendirmesi yönünden uygun görüş olarak kabul edilecek.Ruhsat düzenlendikten sonra alan izne tabi hale gelse dahi madencilik faaliyetlerine devam edilecekRuhsat düzenlendikten sonra alan izne tabi hale gelse dahi madencilik faaliyetlerine devam edilecek ancak ruhsat sahasında kültür varlığının tespiti halinde madencilik faaliyetlerine devam edilebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı”nın uygun görüşü aranacak. Bakanlığın uygun görüş vermemesi durumunda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü”nce hesaplanan yatırım giderleri tutarındaki tazminat, lehine kısıtlama kararı verilen idarenin bütçesinden ruhsat sahibine ödenecek.Çevresel etki değerlendirmesi işlemleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı”nca yürütülecek. Çevresel etki değerlendirmesi sürecinde ilgili kurumlar görüşlerini en geç 3 ay içinde verecek. Kurumların ilave süre talep etmeleri halinde en fazla bir ay ek süre verilecek.Tüm değerlendirmelerini tamamlayarak bu süreler içinde görüş bildirmeyen kurumun görüşü olumlu kabul edilecek. İzin vermiş kurumlar, çevresel etki değerlendirmesi sürecinde olumsuz görüş veremeyecek. “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı” alınan madencilik faaliyetleri için ilgili kurum tarafından varsa mali yükümlülükler alınarak, en geç bir ay içinde diğer işlemler tamamlanacak.İlgili kurum tarafından IV. Grup ile stratejik veya kritik madenlere izin verilmeyen hallerde sahanın rezerv potansiyeli, yeri, cinsi ve ekonomiye katkısı gibi hususlar dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı”nca yapılacak başvuru üzerine izin hakkında nihai karar, üstün kamu yararı çerçevesinde Kurul tarafından verilecek. Kurul, madencilik faaliyeti lehine karar verirse ilgili kurum bir ay içinde izin kararını Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne gönderecek ve ruhsat düzenlenecek.”Stratejik veya kritik madenler” yeniden düzenleniyorMaden Kanunu”nun “Stratejik veya kritik madenler” başlıklı hükmü yeniden düzenleniyor. Buna göre, arz kesintisi veya yüksek fiyat artışı halinde ciddi ekonomik sorunlar veya güvenlik zafiyeti doğabilecek, sanayi üretiminin temel girdilerinden ve yüksek arz riski taşıyan madenler, kritik maden olarak kabul edilecek.Ulusal güvenlik ve ekonomik refah için yüksek öneme sahip ve iç veya dış etkenler nedeniyle arzı kısıtlanabilecek madenler, stratejik maden olarak kabul edilecek.Stratejik veya kritik madenler, Milli Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı”nca tespit edilecek.Stratejik veya kritik madenlere ilişkin madencilik faaliyetleri için Kamulaştırma Kanunu hükümleri doğrultusunda acele kamulaştırma yapılabilecek.Bir önceki yıldaki üretim miktarının yüzde 10″unu geçmemek kaydıyla stratejik veya kritik madenlerin belirli bir oran veya miktarda ruhsat sahiplerince stoklanmasına Cumhurbaşkanınca karar verilebilecek.
Source: Dünya Gazetesi
Kabine toplanıyor! Gündem yoğun
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılacak Kabine Toplantısı nın ana gündemini Terörsüz Türkiye süreci, orman yangınları ile İsrail in Suriye ye başlattığı saldırıların oluşturması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi nde Kabine Toplantısı na başkanlık edecek. Toplantının saat 15.30 da başlaması bekleniyor. Toplantının ana gündem maddesini Terörsüz Türkiye süreci oluşturacak. Geçtiğimiz hafta terör örgütü PKK üyeleri, Irak ın Süleymaniye kentinde silahlarını yakmıştı. Bu hafta ise DEM Parti heyeti partileri ziyaret ederek, oluşturulacak komisyon için görüş alışverişinde bulunuyor. Kabine Toplantısı nda süreçte gelinen aşama ve atılacak adımlar masaya yatırılacak. İSRAİL İN ŞAM I VURMASI İsrail in dün Suriye nin başkenti Şam da Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay binasını vurmasının ardından bölgede artan gerginlik Kabine Toplantısı nda görüşülecek. Suriye de merkezi yönetim ile Dürzi gruplar arasında yaşanan çatışmalar, İsrail in hava saldırısı ve bölgedeki son gelişmeler masaya yatırılacak. ORMAN YANGINLARI DEVAM EDİYOR Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte orman yangını tehlikesi de büyüyor. Son günlerde Tekirdağ, Çanakkale, Konya, Muğla gibi illerde çıkan orman yangınları büyük bir alanı etkilemişti. Orman yangınlarına karşı Tarım ve Orman Bakanlığı nın aldığı önlemler, hava ve kara araçlarının kapasitesi, erken tespit çalışmaları ve alınacak ek tedbirler görüşülecek. Enflasyonla mücadele kapsamında atılacak adımlar, fahiş fiyat artışları gibi başlıklar da Kabine Toplantısı nda değerlendirilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan ın Kabine Toplantısı nın ardından Millete Sesleniş konuşması yapması ve Kabine Toplantısı na ilişkin bilgi vermesi bekleniyor.
Source: Habertürk
Tekirdağ'da 42 saattir süren orman yangını kısmen kontrol altına alındı
Tekirdağ”ın Şarköy ilçesine bağlı İstiklal Mahallesi”nde 15 Temmuz Salı günü tarım arazisinde başlayan ve Çanakkale”nin Gelibolu ilçesine yayılan orman yangınıyla mücadelede 42 saat geride kaldı. KISMEN KONTROL ALTINA ALINDI 15 söndürme uçağı, 19 söndürme helikopteri, 500″e yakın kara aracı ve 1181 personelle müdahale edilen yangın kısmen kontrol altına alındı. Arazöz, itfaiye araçları ve su tankerleri bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Bölgede rüzgarın etkisini kaybetmesiyle duman yoğunluğunun da azaldığı gözlendi. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey bölgede AFAD”ın Mobil Koordinasyon Merkezi”nden çalışmaları yönetiyor. 22 KİŞİ HASTANEYE KALDIRILDI Öte yandan, yangında zarar gören ormanlık alan dron ile görüntülendi. Söndürme çalışmaları sırasında dumandan etkilenen 3″ü görevli olmak üzere 22 kişi hastaneye kaldırıldı. 4 MAHALLE TAHLİYE EDİLDİ Tekirdağ Valiliği koordinasyonunda Şenköy, Yeniköy, Kocaali ve Kızılcaterzi mahallelerinde bin 320 vatandaş AFAD tarafından tahliye edildi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, “Bu vatandaşlarımızdan bir bölümü bu mahallelerde tehlike kalmaması üzerine tekrar evlerine döndü. Ancak emin olmadan tahliyeye ihtiyaç duyabilecek vatandaşlarımızın dönmesini istemiyoruz. Valiliğimiz, AFAD koordinasyonunda bu vatandaşlarımızın ilgili yerlerde konaklamalarını sağladı.” dedi. BAKAN KURUM”DAN AÇIKLAMA Çevre, Şehircilik ve İkilim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Çanakkale, Bolu ve Tekirdağ”da meydana gelen yangınlara ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. Yangınlar nedeniyle vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Kurum, ekiplerin, yangınların kontrol altına alındığı bölgelerde hasar tespit çalışmalarına başladığını bildirdi.Kurum, açıklamasına şöyle devam etti: “Şu ana kadar Çanakkale Ayvacık”taki Naldöken Mahallesi”nde 2 konut ile 5 ahır, Bolu Mudurnu”daki Çamyurdu köyünde 6 konut, 1 ahır ve 9 samanlık, yangın söndürme çalışmalarının devam ettiği Tekirdağ Şarköy”de ise 1 bağ evi ve 3 samanlık ağır hasarlı olarak tespit edildi. Çalışmalarımız tamamlanınca ne gerekiyorsa hızlıca adımları atacağız.”
Source: Fırat Çakır
Şarköy”deki yangın kısmen kontrol altına alındı
İstiklal Mahallesi”nde 15 Temmuz Salı günü tarım arazisinde başlayarak ormanlık alana sıçrayan yangınla mücadelede 42 saat geride kaldı.15 söndürme uçağı, 19 söndürme helikopteri, 500″e yakın kara aracı ve 1181 personelle müdahale edilen yangın kısmen kontrol altına alındı.Arazöz, itfaiye araçları ve su tankerleri bölgede çalışmalarını sürdürüyor.Bölgede rüzgarın etkisini kaybetmesiyle duman yoğunluğunun da azaldığı gözlendi.Tekirdağ Valisi Recep Soytürk ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey bölgede AFAD”ın Mobil Koordinasyon Merkezi”nden çalışmaları yönetiyor.Öte yandan, AA ekibi yangında zarar gören ormanlık alanı dron ile görüntüledi.
Source: Www.star.com.tr
Aşırı sıcakla mücadele eden İngiltere’de ilginç yasak!
Yılın dördüncü sıcak hava dalgası bu hafta ülkeyi etkisi altına alırken, perşembe ve cuma günleri güneydoğu İngiltere’de sıcaklıkların 29 dereceye kadar çıkması, cumartesi günü ise 28 dereceye ulaşması bekleniyor.1893’ten bu yana en kurak ilkbaharı yaşayan İngiltere’de, milyonlarca kişi su sıkıntısı ve kuraklıkla mücadele ediyor.Bu kapsamda, ülke genelinde yaklaşık 7 milyon kişiye — yani İngiltere nüfusunun yüzde 10’undan fazlasına — su kullanımıyla ilgili kısıtlamalar getirildi.YENİ KISITLAMALAR: GÜNEY, KUZEY VE BATI İNGİLTERE ETKİLENİYORGüney İngiltere’de hizmet veren Southern Water firması, Hampshire ve Wight Adası’nda yaşayan yaklaşık 1 milyon müşterisi için 22 Temmuz Pazartesi günü saat 09.00 itibarıyla hortum yasağı uygulanacağını duyurdu.Şirket, “İngiltere, son yüzyılın en sıcak ve en kurak ilkbaharını yaşadı. Haziran ayı ise kayıtlardaki en sıcak haziran olarak kaydedildi” diyerek yasağın çevreyi korumak ve suyun adil kullanımını sağlamak için gerekli olduğunu belirtti.South East Water da cuma günü Kent ve Sussex’te yaşayan 1.4 milyon müşterisine hortum yasağı getirdiğini açıkladı. Şirket, 30 Haziran’da günlük 680 milyon litre su tüketildiğini ve bunun yaz ayları için ortalamanın 100 milyon litre üzerinde olduğunu duyurdu.YORKSHİRE’DA 5.5 MİLYON KİŞİYE YASAKCuma günü Yorkshire bölgesinde yürürlüğe giren başka bir hortum yasağı ise 5.5 milyon kişiyi etkiliyor. Yorkshire Water, bölgenin bu yıl hem en kurak hem de en sıcak ilkbaharı yaşadığını, şubat ile haziran ayları arasında yalnızca 15 santimetre yağış düştüğünü bildirdi. Bu miktar, yıllık ortalamanın yarısından daha az.Ayrıca, bölgedeki su talebinin normalden fazla olduğu ve rezervuarların doluluk oranının yüzde 55.8’e kadar düştüğü, bunun da normal seviyenin yüzde 26.1 altında olduğu açıklandı.ÇEVRE AJANSI VE SAĞLIK YETKİLİLERİNDEN UYARILARMayıs sonunda, İngiltere Çevre Ajansı kuzeybatı bölgesini resmen “kuraklık” statüsüne aldı. Ajans, bölgedeki baraj doluluk seviyelerinin 1984, 1995 ve 2022 yıllarındaki kuraklık seviyelerinden daha düşük olduğunu belirtti.Cumartesi günü Ross on Wye kentinde sıcaklık 33 dereceye ulaştı. Pazar günü de sıcak havanın devam etmesi bekleniyor.İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı (UKHSA), Midlands bölgesinden güney İngiltere’ye kadar uzanan geniş bir alan için “turuncu” sağlık uyarısı yayımladı. Bu bölgeler arasında Londra da bulunuyor. Kuzeydoğu, kuzeybatı ve Yorkshire bölgeleri ise hâlâ “sarı” uyarı seviyesinde.Yetkililer, sıcaklıkların hafta sonunda ölüm oranlarında artışa neden olabileceği uyarısında bulundu. UKHSA, “etkilenen bölgelerde ciddi etkilerin” beklendiğini ve ölümlerde artış yaşanabileceğini açıkladı.
Source: Fatih Yoncalık
Son dakika: Sudaki gizli tehlike! Uzman isim uyardı: İstanbul”un ölüm sahilleri…
Sıcak havadan bunalan vatandaşların yaz aylarında sahillere akın etmesiyle birlikte boğulma vakalarında da artış gözlemlendi. Boğulma vakalarının nedenlerinden biri de genelde fark edilmeyen ve “Rip” olarak adlandırılan “Çeken Akıntı” dan kaynaklanıyor. İstanbul”da boğulma vakalarının en çok yaşandığı yerler ise Karadeniz kıyıları. Yer Bilimci Prof. Dr. Şükrü Ersoy rip akıntısının tehlikelerine dikkat çekerek SABAH”a önemli açıklamalarda bulundu. “YÜZME BİLSELER DAHİ BUNA KARŞI KOYMALARI MÜMKÜN DEĞİL” Çeken akıntının genelde rüzgarlı havalarda oluştuğunun altını çizen Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Rüzgarlı havalarda denizdeki dalgaların boyu kısalır, yükseklikleri artar. Bu da kıyıdaki kumların açığa alınmasına neden olur. Dalgalar içten gelir, kırıldıktan sonra köpürür ve sahile doğru gelir. Geri dönerken ise suyun altından kumu daha açığa taşır. Dalga geri dönemediği zaman arada sıkışır. O sırada da suyun içindeki kıyıya paralel olan kum tepesini yarar ve rip oluşur. Rip”i sahilden taramak kolaydır. Sahilden bakıldığı zaman köpüklü olan yerlerin arasında hiç köpüklü olmayan, daha derin, suyun renginin de farklı olduğu aralıklar vardır. Bunlar kıyıya dik, 20-30 metrelik kanallardır. Burası dalgasız, sakin ve yüzülebilir görülür ama bu yanıltıcıdır. Köpüklü ve dalgaların kırıldığı yerler oralara göre daha güvenlidir. Bu tehlikeli akıntı, vakum etkisi yaratarak insanları sahilden açığa doğru çeker. Yüzme bilseler dahi buna karşı koymaları mümkün değildir.” şeklinde konuştu. “PANİKLEMEYİN VE KIYIYA PARALEL YÜZÜN” Rip akıntısıyla nasıl başa çıkılacağını anlatan Ersoy, “Açığa sürüklendiğinizi hissettiğinizde, ayağınızdan kum ve çakıllar çekilmeye başladığında kıyıya paralel olarak nefesinizi tutup paniklemeden yüzmeniz gerekiyor. Aksi halde, çeken akıntıya karşı kıyıya dik bir şekilde yüzmek mümkün değildir. Bu akıntı aklı çeler ve sakin göründüğüne bakmayın, orada mutlaka rip vardır. Özellikle Karadeniz kıyıları yazın bile rüzgarlı olduğu için tehlikelidir. Kısırkaya, Kilyos, Şile gibi genellikle yarım ay biçimli sahillerde oluşur. Burunların ve mendireklerin yanında bu tür çeken akıntıların oluşması mümkündür. Bu akıntıyı yurtdışında boya dökerek tespit ediyorlar ve tespit ettikten sonra kırmızı duba çekilerek sahile girişler yasaklanıyor. Ülkemizde de bu tür uygulamanın yapılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. “HAFTADA BİR BOĞULMA VAKALARI YAŞANIYOR” Boğulma vakalarının sık sık yaşandığı Kısırkaya Plajı”nda çalışan Cankurtaran Ömer Faruk Yatkın (25), “Suya taşlıklardan girenler boğulma tehlikesi yaşıyor ve bu sürekli oluyor. Burada haftada bir boğulma vakaları yaşanıyor. Ayrıca buradaki su, karadan denize kum taşıyor ve bu kumlar açıkta bir tümsek yaptı. Vatandaşlar ayaklarının yere değdiğine güvenerek daha açıkta yüzmek istiyor ama bir süre sonra ayakları yerden kesilince geri gelemiyorlar. Ayaklarının değdiği yer kum ve deniz o kumu daha açığa taşıyor. Vatandaşlarımızın can güvenliği bizim için çok önemli, lütfen canlarını tehlikeye atmasınlar ve dubaları geçmesinler” diye konuştu.
Source: Batuhan Altinbaş
Tekirdağ”da çıkan yangın sürüyor: Kısmen kontrol altına alındı
Tekirdağ”ın Şarköy ilçesi İstiklal Mahallesi”nde 15 Temmuz Salı günü tarım arazisinde başlayarak ormanlık alana sıçrayan yangınla mücadelede 42 saat geride kaldı.15 söndürme uçağı, 19 söndürme helikopteri, 500″e yakın kara aracı ve 1181 personelle müdahale edilen yangın kısmen kontrol altına alındı.Bölgede çalışmalar sürüyorArazöz, itfaiye araçları ve su tankerleri bölgede çalışmalarını sürdürüyor.Bölgede rüzgarın etkisini kaybetmesiyle duman yoğunluğunun azaldığı kaydedildi.Tekirdağ Valisi Recep Soytürk ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey bölgede AFAD”ın Mobil Koordinasyon Merkezi”nden çalışmaları yönetiyor.
Source: Dünya Gazetesi
Zeytinlik alanlarda yapılaşma yasası nedir? SON DAKİKA Zeytin yasası Meclis'ten geçti mi?
Son günlerde kamuoyunun en çok konuştuğu konuların başında “Zeytin yasası” geliyor. Türkiye genelinde geniş kesimlerin tepkisini çeken bu düzenleme, hem siyaset hem çevre hem de tarım gündemini derinden etkiledi. Gündeme geldiği andan itibaren sosyal medyada büyük yankı uyandıran yasa teklifi, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Peki, Zeytin yasası nedir? Zeytin yasası Meclis”ten geçti mi, son durum nedir? İşte, merak edilenlere dair tüm detaylar…ZEYTİN YASASI NEDİR?Teklife göre, tapuda “zeytinlik” olarak kayıtlı arazilerde; enerji, maden ve sanayi yatırımları için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci kolaylaştırılacak. Böylece söz konusu alanlarda madencilik veya enerji projelerinin hayata geçirilmesinin önü açılabilecek. Zeytin ağaçlarının taşınması ya da yerine yeni fidan dikilmesi gibi uygulamaların yasal zemini oluşturulacak.ZEYTİN YASASI MECLİS”TEN GEÇTİ Mİ?Zeytin yasasına ilişkin teklif, önce Meclis”in ilgili komisyonunda kabul edildi. Düzenlemenin yürürlüğe girmesi için Meclis Genel Kurulu”nda onaylanması bekleniyor. Henüz yasalaşma süreci tamamlanmamış olsa da, bu tasarı özellikle çevre ve tarım camiasında ciddi endişelere neden oldu.Çevre örgütleri, ziraat odaları, sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partileri, bu düzenlemenin zeytinliklerin tahrip edilmesine yol açacağını savunuyor. “Zeytin ağacı taşınamaz, kültürel ve tarımsal değeri yok edilemez” diyen birçok çevreci, tasarının geri çekilmesi gerektiğini dile getiriyor.
Source: Haberler
Manisa”da yorgun düşen leylek koruma altına alındı
Elmadağ Sokak”ta büfe işleten Hakan Karakuyu, iş yerinin önüne gelen leyleğin halsiz durumda olduğunu fark etti.
Bunun üzerine Karakuyu, leyleği veterinere götürdü.
Veteriner hekim Taner Çelik tarafından muayene edilen leylekte yara, darp ya da kırık tespit edilmedi.
Serum uygulanan leyleğin beslenmesi sağlandı.
Leylek, tedavisinin ardından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi.
Büfe sahibi Karakuyu, leyleği sahiplenmek istediklerini belirterek, “Ancak veteriner, ilçenin yaz kış leylek bakımı için uygun olmadığını söyledi. Doğada yaşamasının daha doğru olacağını belirtti.” ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
İstanbul'da büyüleyen görüntü: Yarım Ay Selimiye Kışlası'yla aynı karede
İstanbul semalarında gece saatlerinde ortaya çıkan eşsiz manzara görenleri hayran bıraktı. Şehrin tarihi simgelerinden biri olan Selimiye Kışlası”nın siluetiyle bütünleşen yarım ay, ortaya kartpostallık bir görüntü çıkardı. GÖRÜNTÜLER BÜYÜLEDİ Ay ışığının huzur veren parıltısı ile aydınlanan kışla, gökyüzüyle birleşen silueti sayesinde izleyenlere görsel bir şölen sundu. Özellikle Üsküdar ve çevresindeki noktalardan çekilen görüntüler, sosyal medyada kısa sürede büyük ilgi gördü.Gecenin ilerleyen saatlerinde beliren bu doğa ve tarih uyumu, hem İstanbul”un zengin kültürel mirasını hem de doğanın büyüleyici gücünü bir kez daha hatırlattı. GÖREN CEP TELEFONUNA SARILDI Vatandaşlar, bu anı ölümsüzleştirmek için cep telefonlarına sarılırken, görseller birçok kişi tarafından “görülmesi gereken nadir anlardan biri” olarak yorumlandı.
Source: Ekim Devrim Manduz
İstanbul”da yeşil alanı en az olan ilçe belli oldu!
Marmara Üniversitesi ve TÜBİTAK iş birliği ile 15 Mart 2023 tarihi ile 15 Mart 2025 arasında İstanbul’un 39 ilçesinin “Yeşil Kent İndeksi” verileri çıkartıldı. Sonuçlara göre İstanbul”un kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarı ve ekolojik durum en kötü ilçesi Güngören oldu. Havadan görüntülenen Güngören’de yeşil alan görmek neredeyse imkansız durumda. Aynı zamanda ilçe acil toplanma alanlarına erişim oranında en düşüğü seçildi. Ortalama trafik hızı düşüklüğü ve geçirimsiz yüzey oranı ile de birinci sırada yer alıyor. Güngören’inin hava kalitesi indeksi ise 39 ilçeden 26’ıncı sırada yer alıyor.
Source:
Karadeniz”in hırçın dalgaları balıkçıları canından bezdirdi! Binlerce lira değerinde zarar uğratınca harekete geçildi
Trabzon”un önemli balıkçı limanlarından Faroz Limanı”nın dev dalgalardan etkilenmemesi için limanın deniz tarafına döşenecek olan dev betonların imalatına başlandı. Yaklaşık bir buçuk yıl önce Trabzon Faroz Balıkçı Limanı”nda dev dalgaların mendirekleri aşarak limana ulaşması sonucu çok sayıdaki küçük balıkçı teknesi zarar görürken, binlerce lira değerindeki ağlar zarar görmüştü. Dalgaların limana ulaşması sonucu 5 balıkçı teknesi de suya gömülmüştü. Yaşanan olumsuzlukların ardından Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı harekete geçerek Faroz limanını dev dalgalara karşı güçlendirmek için çalışmalara başlamıştı. Limanın arka kısmına her biri tonlarca ağırlıkta dev beton bloklar yerleştirileceği belirtilirken, çalışmaların yaklaşık 2 yıl süreceği öğrenildi.
Source: Gazetevatan.com
TBMM Genel Kurulu”nda zeytinlik kıyımı teklifinde ilk 4 madde kabul edildi
TBMM Genel Kurulu”nda zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören ve kamuoyunda “Süper İzin” olarak anılan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmelerinde ilk 4 madde kabul edildi. Teklifin görüşmeleri yarın saat 14.00″da devam edecek. Kanun teklifine göre, elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin, tapuda zeytinlik olarak kayıtlı veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan, sınırları belirtilen alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesi mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının maden sahasının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı”nca izin verilebilecek. Zeytinlik olarak kayıtlı alanlar veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan alanlarda madencilik faaliyeti yürütülen her yıl için, bu sahaların rehabilitasyon çalışmalarını temin etmek üzere ruhsat sahibinden işletme ruhsat bedeli kadar ayrıca tahsilat yapılacak. 10 YIL SÜREYLE DOĞRUDAN KİRAYA VERİLEBİLECEK Yeni tesis edilecek zeytin bahçeleri ile taşınacak zeytin ağaçları için Hazine taşınmazlarına ihtiyaç duyulması halinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı”nca uygun görülenler, zeytinliği kamulaştırılan taşınmaz maliklerinden talep edenlere rayiç bedel üzerinden 10 yıl süreyle doğrudan kiraya verilebilecek. “ACELE KAMULAŞTIRMA” KARARI ALINABİLECEK Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ön lisans veya üretim lisansı bulunan üretim tesisleri için gerekli özel mülkiyete konu taşınmazların temini amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından 31 Aralık 2030″a kadar Kamulaştırma Kanunu kapsamında acele kamulaştırma kararı alınabilecek. Bu tarihe kadar işletmeye girecek yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin izin, kira ve irtifak işlemlerinde yüzde 85 indirim uygulanacak. Enerji ithalatının azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve yerli kaynaklara dayalı üretimin artırılması için izin, kira ve irtifak işlemlerinde uygulanmakta olan indirimlerin süresi 5 yıl uzatılacak.
Source: Anka
Marmara”yı kirleten tersaneye 3.7 milyon lira ceza
Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri devriye sırasında Yalova”daki Beşiktaş Tersanesi”nde denize atık su deşarjını tespit edip Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerine haber verdi. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerinin Yalova”daki Beşiktaş Tersanesi”nden denize atık su deşarjını tespit etmesi üzerine Bakanlık İl Müdürlüğü ekiplerimizce bölgede denetim ve inceleme yapılmıştır. Yapılan analizler sonrası Çevre Kanunu kapsamında Marmara Denizi ve Adalar Özel… pic.twitter.com/VR68VW4mUK — T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Dğş. Bakanlığı (@csbgovtr) July 17, 2025 Cumhuriyet Savcılığı”nın talimatı doğrultusunda bölgede inceleme yapan ekipler alınan su numunelerini incelenmek üzere TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanlığı”na teslim etti. Analiz sonrası Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi”ndeki kirlilikle ilgili Beşiktaş Tersanesi”ne 3 milyon 739 bin TL ceza kesildi.
Source: Sabah
Tunceli”de 2 yıl emek verdi, saniyeler içinde 200 tanesi birden öldü
Olay, Ovacık ilçesine bağlı 2 bin 500 rakımlı Gani Kasik Yaylasında meydana geldi. Bölgede etkili olan yağmurun ardından, yaylaya yıldırım düştü. Sürüye isabet eden yıldırım sonucu Mürsel Bulut’a ait 200 küçükbaş öldü. Olayın ardından Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri tarafından zarar tespit çalışması başlatıldı. İLGİLİ HABER Eskişehir”de yeni dolmuş ücreti belli oldu! İşte zamlı fiyat ve tarihi Hayvanlarına 2 yıl boyunca emek verdiğini ifade eden Bulut, “Bu dağlarda zor şartlarda üretim yaparak geçimimizi sağlıyorduk. Yıldırım düştü ve 200 koyunum telef oldu. Benim 2 yıllık emeğim gitti. Mağdurum. Lütfen bana yardım edin” dedi
Source: Gazetevatan.com
Orman yangınlarında son durum: Tekirdağ kontrol altında, Balıkesir”de 2. güne girildi!
SON DAKİKA: Yaz aylarının gelmesiyle yurdun bazı bölgelerinde çıkan orman yangınları ile mücadele devam ediyor. Tekirdağ”da çıkan orman yangını, geniş bir alana yayılarak Çanakkale”ye sıçramıştı. Orman yangınının 42. saatinde sevindiren haber geldi. Balıkesir”de çıkan yangında ise ekiplerin mücadelesi devam ediyor. İşte detaylar…ŞARKÖY”DE YANGIN KISMEN KONTROL ALTINDATekirdağ”ın Şarköy ilçesindeki orman yangını kısmen kontrol altına alındı.İstiklal Mahallesi”nde 15 Temmuz Salı günü tarım arazisinde başlayarak ormanlık alana sıçrayan yangınla mücadelede 42 saat geride kaldı. 15 söndürme uçağı, 19 söndürme helikopteri, 500″e yakın kara aracı ve 1181 personelle müdahale edilen yangın kısmen kontrol altına alındı.Arazöz, itfaiye araçları ve su tankerleri bölgede çalışmalarını sürdürüyor.Bölgede rüzgarın etkisini kaybetmesiyle duman yoğunluğunun da azaldığı gözlendi.Tekirdağ Valisi Recep Soytürk ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey bölgede AFAD”ın Mobil Koordinasyon Merkezi”nden çalışmaları yönetiyor.Öte yandan, yangında zarar gören ormanlık alanı dron ile görüntülendi.AĞILLAR ZARAR GÖRDÜ: “HAYVANLARIMI ZOR KURTARDIM”Tekirdağ”ın Şarköy ilçesinde çıkan orman yangınında ağılları zarar gören besiciler, yaşadıklarını anlattı.İstiklal Mahallesi”nde 15 Temmuz Salı günü tarım arazisinde başlayarak ormanlık alana sıçrayan yangın, kısmen kontrol altına alındı. 15 uçak, 19 helikopter, 500″e yakın kara aracı ve 1181 personelle müdahale edilen yangının tamamen söndürülmesi için çalışmalar sürüyor. Yangın nedeniyle Şenköy, Yeniköy, Kocaali ve Kızılcaterzi mahallelerinden tahliye edilenler ise evlerine döndü.Bazı ağıllar ile araçların kullanılamaz hale geldiği yangında, hasar tespit çalışmalarına da kısa süre sonra başlanacak.Kızılcaterzi Mahallesi”nde ağılı yanan besicilerden Ayşe Özgür, AA muhabirine, yangının hızla yayıldığını ve büyük korku yaşadıklarını söyledi.Yangının kısa sürede büyüdüğünü belirten Özgür, şöyle konuştu:”Hayvanların barınağı, yiyeceği, içeceği yandı. Küçükbaş hayvanlarımızı güçlükle dışarı çıkardık. Yangın, Şarköy”den Şenköy Mahallesi”ne doğru geldi. Rüzgar çok sertti, ne olduğunu anlayamadan her şey alev aldı. Araçlar geldi, “Boşaltın burayı.” dediler. Biz de hayvanlarımızı kurtarmaya çalıştık. “Canınızı kurtarın.” dediler ama bizim de hayvanların yanmasına gönlümüz razı olmadı. İki düvemiz kayıp, küçükbaşlardan da çok kaybımız var. Allah yardımcımız olsun.”Özgür, yaşadıkları acının tarifsiz olduğunu dile getirdi.Aynı mahallede ağılı zarar gören Şefik Çobanlı da yangını hayvanlarını merada otlatırken fark ettiğini anlatarak, “1973 yılından bu yana burada besicilik yapıyorum. Hayvanlarımı zor kurtardım. Çok üzgünüm.” ifadelerini kullandı.VALİLİKTEN AÇIKLAMATekirdağ Valiliği, Şarköy ilçesindeki orman yangınının kontrol altına alındığını bildirdi.Valilikten yapılan açıklamada, 15 Temmuz Salı günü başlayan yangının, kısa sürede geniş alana yayıldığı hatırlatıldı.Yangının, görevlilerin kesintisiz olarak yaptığı yoğun çalışmalar neticesinde kontrol altına alındığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:”Şu an için soğutma çalışmaları devam etmektedir. Yangının kontrol altına alınması noktasında yoğun çaba sarf eden başta Orman Teşkilatımız olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara, zor şartlarda canla başla mücadele eden fedakar itfaiye personeli ile diğer görevlilerimize ve daima yanımızda olan vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.”Açıklamada, yangının tekrar başlamaması için soğutma çalışmaları bitene dek mücadele unsurlarının bölgede bulunacağı bildirildi.Vatandaşların tespit ettikleri herhangi bir olumsuzluğu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirmesi istenen açıklamada, “Yangının kontrol altına alınması için hep birlikte göstermiş olduğumuz mücadeleyi, bundan sonraki süreçte de ormanlarımızı ve doğamızı canlandırmak için yine hep birlikte sürdüreceğiz.” ifadesi kullanıldı.BALIKESİRBalıkesir”in Savaştepe ve Altıeylül ilçeleri sınırında çıkan orman yangınının kontrol altına alınması için çalışmalar devam ediyor.Savaştepe ilçesine bağlı Çaltılı Mahallesi ile Altıeylül ilçesine bağlı Kirazköy Mahallesi sınırındaki ormanlık alanda dün başlayan yangına karadan ve havadan müdahale ediliyor.Mücadele sabah saatlerinde yeniden başladı Gece karadan çalışma yapan ekipler, sabahın ilk ışıklarıyla uçak ve helikopterlerle havadan da müdahaleye yeniden başladı.Yer yer dumanların çıktığı dağlık alandaki yangın bölgesinde, helikopterlerin su aldığı havuzlara takviye yapılıyor.Yanan alanın etrafını saran ekipler, alevleri kontrol altına almak için yoğun çaba sarf ediyor.
Source: Kadriye Ebrar Etirli
Tekirdağ Şarköy”deki orman yangını kontrol altında!
Tekirdağ”ın Şarköy ilçesinde 15 Temmuz günü başlayan orman yangını, ekiplerin yoğun çalışması sonucu kontrol altına alındı.Tekirdağ Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Şarköy ilçesinde başlayan ve geniş bir alanı etkileyen yangının, görevlilerin kesintisiz ve yoğun çalışmaları sayesinde kontrol altına alındığı duyuruldu. Yangının tekrar başlamaması için soğutma çalışmalarının sürdüğü belirtilen açıklamada, vatandaşlardan bölgedeki herhangi bir olumsuz durumu 112 Acil Çağrı Merkezi”ne bildirmeleri istendi.Açıklamada, “Yangının kontrol altına alınması noktasında yoğun çaba sarf eden başta Orman Teşkilatımız olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara, zor şartlarda canla başla mücadele eden fedakâr itfaiye personeli ile diğer görevlilerimize ve daima yanımızda olan vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz” denildi.Yangın bölgesinde tedbirlerin sürdüğü, bundan sonraki süreçte ise ormanların yeniden canlandırılması için topyekûn çalışma yapılacağı vurgulandı. Açıklamanın sonunda “Geçmiş olsun Tekirdağ. Geçmiş olsun Türkiye.” ifadeleri yer aldı.
Source: Www.star.com.tr
“Sudan ibaret” denilen şehrin 50 günlük suyu kaldı
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, küresel ısınmanın etkisiyle barajlardaki su seviyesinin kritik bir noktaya ulaştığını belirtti.
BELEDİYE BAŞKANI: 50 GÜNLÜK SUYUMUZ KALDI
Bozbey, “Barajlarımızda yaklaşık 50-55 günlük su kaldı. Su kullanımı konusunda vatandaşlarımızdan tasarruflu olmalarını rica ediyorum. Özellikle içme suyunun bahçe sulamasında kullanılmaması gerekiyor. Çeşmeleri açık bırakmayalım, suyu ihtiyacımız olmayan yerlerde harcamayalım” dedi.
BARAJIN DOLULUK ORANI YÜZDE 36″YA GERİLEDİ
Evliya Çelebi’nin “Bursa sudan ibarettir” diye övdüğü kentin, 3 milyon 271 binlik nüfusunun su ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı 2,52 milyon metreküp, Nilüfer Barajı ise 60 milyon metreküp su kapasitesine sahip.
Doğancı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 40,93, Nilüfer Barajı’nda ise yüzde 31,09 olarak ölçüldü. İki barajın ortalama doluluk oranı yüzde 36,01’e gerilerken, azalan su miktarı dron görüntüleriyle ortaya konuldu.
Source: Derleyen: Ümit Karadağ
Muğla Büyükşehir”den yasa uyarısı: 57 köy, 820 bin zeytin ağacı yok olacak
Muğla Büyükşehir Belediyesi, TBMM’de görüşülen torba yasa kapsamında değiştirilmesi planlanan Maden Kanunu ile ilgili olarak Milas ve Yatağan’da muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarla bir araya gelerek bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen toplantılarda, Meclis gündemindeki yasa değişikliğinin bölge üzerindeki muhtemel etkileri katılımcılarla paylaşıldı. Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı teknik rapor doğrultusunda yapılan sunumlarda, yasa değişikliğinin doğa, tarım alanları, zeytinlikler ve su kaynakları üzerindeki olası sonuçları tüm yönleriyle ortaya kondu. Muğla genelinde sürdürülecek olan bilgilendirme çalışmaları kapsamında, önümüzdeki süreçte ilçelerdeki STK’lara, meslek odalarına ve ilgili paydaşlara yönelik sunum ve toplantılar da gerçekleştirilecek. Büyükşehir Belediyesi, konunun tüm yönleriyle kamuoyuna aktarılması için bilgilendirme faaliyetlerini kapsamlı bir biçimde sürdürmeyi hedefliyor. 57 KÖY RİSK ALTINDA, 820 BİN ZEYTİN AĞACI YOK OLABİLİR Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin teknik raporuna göre, Milas ve Yatağan’daki maden sahalarının genişletilmesi halinde 57 köy etkilenecek, 25 köy ise doğrudan maden sahası içerisinde kalacak. Yaklaşık 4 bin 255 hektarlık zeytinlik alan zarar görecek, 820 bine yakın zeytin ağacının yok olacağı öngörülüyor. Bunun yanı sıra 18 bin 762 hektar orman alanı, 10 bin 490 hektar tarım arazisi ve bin 298 hektarlık doğal sit alanı da olumsuz etkilenecek. SU KAYNAKLARI TEHDİT ALTINDA Raporda, maden sahalarının genişlemesinin yalnızca tarım alanlarını değil, yer altı su kaynaklarını da ciddi şekilde tehdit ettiği vurgulandı. Özellikle Bahçeyaka, Bozarmut ve Turgut-Dipsiz akiferlerinin, maden faaliyetleri nedeniyle zarar görebileceği belirtildi. Drenaj çalışmaları, hafriyat ve patlatma işlemleri sonucunda su dengelerinin bozulacağı; arsenik, mangan gibi ağır metallerin su kaynaklarına karışabileceği yönünde uyarılarda bulunuldu. ACELE KAMULAŞTIRMA VE ZEYTİNLİK DÜZENLEMESİ ENDİŞE YARATIYOR Torba yasa teklifinde yer alan düzenlemeye göre, stratejik veya kritik maden sahaları için acele kamulaştırma yapılabilecek. Ayrıca, taşınacak zeytinlikler için Hazine arazilerinin 10 yıl süreyle doğrudan kiraya verilebileceği ifade ediliyor. Raporda, bu düzenlemelerin köylünün mülkiyet hakkını zedeleyeceği ve tarımsal üretimi sekteye uğratacağı endişesi dile getirildi. ARAS: MUĞLA’NIN DOĞASINI VE GELECEĞİNİ KORUMAK EN TEMEL SORUMLULUĞUMUZ Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, maden yasasında yapılması planlanan değişikliklerle ilgili olarak “Muğla’mızın doğasını, tarım alanlarını, zeytinliklerini ve su kaynaklarını korumak bizlerin en temel sorumluluğudur. Bu yasa değişikliği sadece çevreyi değil, kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın geçim kaynaklarını, yaşam alanlarını ve üretim hakkını da olumsuz etkilemektedir. Büyükşehir Belediyesi olarak bilimsel verilerle desteklenmiş teknik raporumuzu hazırladık ve kamuoyuyla paylaştık. Amacımız yaşanabilir, sağlıklı ve sürdürülebilir bir Muğla’yı gelecek nesillere miras bırakmaktır” dedi.
Source: İzmi̇r / Cumhuriyet