İşte Körfez’i böyle mahvettiler
Yurt genelinde çevre denetimlerine devam eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri, İzmir”de “pes” dedirten bir tablo ile karşılaştı. Sosyal medyada yayılan “İzmir”de kırmızı akan dere görüntüleri” üzerine harekete geçen ekipler, İzmir Büyükşehir Belediyesi”nin (İZBB) içme suyu arıtma tesisinden Manda Çayı ve İzmir Körfezi”ne içme suyu arıtmada kullanılan çamur atığının döküldüğünü tespit etti. Bu suç sebebiyle İZSU”ya kesilen cezanın tutarı 1 milyon 869 bin 726 lira oldu. İZSU”ya 6 ihlalle ilgili 8 milyon 305 bin 811 TL ceza uygulandı. İLÇE İLÇE SKANDAL TABLOSU Tire”de gerçekleştirilen denetimlerde ise evsel atık suların hiçbir arıtma işlemi yapılmadan doğrudan Cuma Deresi”ne deşarj edildiği ortaya çıktı. Bakanlığın bu denetim kapsamında kestiği ceza tutarı 668 bin 677 lira olarak kayıtlara geçti. İZSU”ya bağlı Menemen Atıksu Arıtma Tesisi de radara yakalanan bir diğer nokta oldu. Tesisteki incelemede, atık su numunelerinde öngörülen standartların üzerinde deşarj yapıldığı belirlendi. Belediyenin 3″üncü ihlali sebebiyle 1 milyon 393 bin 755 liralık bir ceza daha uygulandı. İZSU Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi”nin de geçmiş yıllarda oluşan arıtma çamurlarına ilişkin bertaraf işlemlerinin yapılmadığı, hazırlanan rehabilitasyon planlarında idare tarafından istenilen revizyonların yapılmayarak lisans alınmadan arıtma çamuru depolandığı belirlendi. 4″üncü ihlalin ceza tutarı 1 milyon 299 bin lira oldu. Ödemiş Atık Su Arıtma Tesisi”nde ise hem kanalizasyon hem de vidanjörlerle atık su girişi olduğu tespit edildi. Tesisteki havuzun yetersizliği nedeniyle rögarın ve arıtılmamış atık suların yağmur suyu kanalı vasıtası ile tesis yanındaki Gali Çayı”na deşarj edildiği görüldü. Tesise 1 milyon 671 bin 844 lira ceza kesilirken, skandal uygulamada sorumluluğu olanlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu. BİR CEZA DA ESKİ FOÇA”YA Öte yandan Eski Foça Atıksu Arıtma Tesisi”nden 10 Kasım 2024″te bakanlığın devreye aldığı Sürekli Atık su İzleme Sistemleri”ne gelen alarm nedeniyle yapılan incelemede azot ve fosfor parametreleri değerlerin üzerinde çıktı. Daha önce aynı ihlali 2 kez daha yaptığı tespit edilen tesise ilgili kanun gereğince 3 katı yaptırım uygulanarak 1 milyon 393 bin lira ceza kesildi.
Source: Murathan Yildirim
4. Tarım Orman Şurası için geri sayım
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığından edindiği bilgiye göre, daha önce 1997, 2004 ve 2019 yıllarında yapılan Tarım Orman Şurası, bu yıl 4. kez toplanacak.
Tarım ve ormancılığa ilişkin gelecek stratejilerinin belirlenmesi için 28-30 Nisan”da düzenlenecek 4. Tarım Orman Şurası”na 1339 üye kaydedildi. Şura üyeleri, 87 farklı üniversiteden 251 akademisyen, 229 farklı sivil toplum kuruluşu (STK), oda, birlik ve kooperatiften 355 temsilci, özel sektörden 178 yetkili ve 555 uzman kamu personelinden oluşacak.
Şuraya hazırlık amacıyla Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı”nın katılımıyla yarın başlayacak ve iki gün sürecek “Şura Açılış Programı ve Hazırlık Çalıştayı” düzenlenecek. Çalıştayda Tarım Orman Şurası”na ilişkin çalışma grupları oluşturulacak. Bu gruplara ilişkin görev dağılımı ve çalışma içerikleri de belirlenecek.
Katılımcılar, kapsayıcı ve gelecek odaklı bakış açısıyla tarım, gıda, orman ve su sektörlerinde gelecek 10 yılları kapsayacak planlamalar yapacak. Sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve ülkenin kalkınma hedeflerine katkı sunmak amacıyla çalışma yürütecek.
Şuranın hedefleri
4. Tarım Orman Şurası, bilimsel temelli olarak yenilikçilik ve gelecek odaklı bakış vizyonuyla faaliyetlerde bulunacak.
Şurada belirlenecek yol haritasıyla, tarımsal üretimin gelecek perspektifiyle dinamik bir yapıda planlanması, tarımsal politikaların bütüncül ve etkin şekilde yönetilmesi, gıda güvencesi ve güvenliğinin temin edilmesi ve gıda israfının önlenmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda, sürdürülebilir kırsal kalkınma hedeflerine ulaşılması, çiftçinin örgütlenmesi ve bilinçlendirilmesi, sürdürülebilir ormancılığın, tarımsal sulamanın ve su kaynaklarının korunmasının etkin ve verimli yönetimi amaçlanıyor.
Şuranın hedefleri arasında, iklim değişikliğini dikkate alarak toprak, su kaynakları ve biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı, tarıma dayalı sanayi, lojistik gibi temel konulara odaklanılarak tarımsal piyasaların düzenlenmesi, Türkiye”nin rekabet gücünün artırılması ve dünyada tarım alanındaki etkin konumunun güçlendirilmesi de yer alıyor.
Çalışma gruplarının konu başlıklarına ilişkin çalışmalar, şuranın sekretarya görevini de üstlenen Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü koordinasyonunda yapıldı.
16 başlıkta çalışma grubu
Şuraya ilişkin olarak 16 başlıkta çalışma grubu oluşturulması ve 5 başlıkta atölye çalışması yürütülmesi kararlaştırıldı.
Buna göre belirlenen grupların çalışma alanları şöyle:
“Bitkisel üretim”, “Destekler ve politikaların geleceği”, “Doğal yaşam döngüsü ve biyoçeşitlilik”, “Entegre ve sürdürülebilir ormancılık yönetimi”, “Gıda güvencesi, güvenliği ve israfla mücadele”, “Hayvansal üretim”, “İklim değişikliğine uyum”, “Kırsal kalkınma, kırsalda yaşamın geleceği ve istihdam”, “Su ürünleri üretimi”, “Su yönetimi ve verimliliği”, “Tarıma dayalı sanayi, stok yönetimi ve lojistik”, “Tarımda dijitalleşme, veri tabanlı tarım ve teknolojik gelişim”, “Tarımsal pazarlama ve finansman”, “Tarımsal risk ve afet yönetimi”, “Tarımsal yapıda etkin dönüşüm” ile “Uluslararası tarımsal gelişmelere uyum ve rekabet”.
Şuranın atölye konuları ise “Kırsalda sürdürülebilir yaşam”, “İklim değişikliği sürecinde ormanlar”, “Tarım diplomasisi”, “Tarım, orman ve gençlik” ile “Tarım ekonomisi” olarak tespit edildi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
İstanbul”un trafiği, hava kirliliğinin en büyük sebebi haline geldi
Dünyada ve Türkiye”de son dönemlerde hızla önlem alınması gereken konular arasında başı çeken hava kirliliği, son günlerde İstanbul”da sisli ve puslu bir havanın hakim olmasıyla tekrar gündeme geldi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Sürekli İzleme Merkezi bünyesindeki Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı (NEFES) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Çevre Koruma Müdürlüğünün Hava Kalitesi İzleme Merkezi”nden kentteki hava kirliliği anlık takip edilebiliyor.
Farklı noktalara kurulan hava kalitesi izleme istasyonlarından alınan verilerle ilçelerde bölgesel bazlı ölçüm yapılıyor.
Uygulamalarda, hava kalitesi endeksinde bir metreküp hava içindeki partikül maddeye göre tespit edilen değerler, “0 ile 50 arası: Temiz (yeşil), 51 ile 100 arası: Orta (sarı), 101 ile 150 arası: Hassas (turuncu), 151 ile 200 arası: Sağlıksız (kırmızı), 201 ile 300 arası: Kötü (mor), 301 ile 500 arası: Tehlikeli (bordo).” şeklinde sıralanıyor.
NEFES uygulamasındaki istasyon verileri ile Marmara Temiz Hava Merkezi Müdürlükleri (MTHM) verilerine göre, İstanbul”da hava kirliliği oranı yüksek ve düşük olan bölgeler saat 10.00″da şöyle belirtildi:
“Kadıköy-85 (Orta-Sarı), Göztepe D100-78 (Orta-Sarı), Tuzla-56 (Orta-Sarı), Esenyurt MTHM-55 (Orta-Sarı), Sultangazi 3-55 (Orta-Sarı), Sultangazi MTHM-55 (Orta-Sarı), Şirinevler-55 ((Orta-Sarı), Esenler-55 (Orta-Sarı), Kağıthane-55 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy MTHM-55 (Orta-Sarı), Kumköy-55 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy MTHM-55 (Orta-Sarı), Aksaray-55 (Orta-Sarı), Sancaktepe-55 (Orta-Sarı), Kartal-55 (Orta-Sarı), Üsküdar MTHM-54 (Orta-Sarı), Başakşehir-53 (Orta-Sarı), Yenibosna-53 (Orta-Sarı), Sultanbeyli MTHM-53 (Orta-Sarı), Üsküdar-51 (Orta-Sarı), Alibeyköy-49 (İyi-Yeşil), Kandilli MTHM-48 (İyi-Yeşil), Bağcılar-42 (İyi-Yeşil), Silivri MTHM-40 (İyi-Yeşil), Ümraniye-37 (İyi-Yeşil), Ümraniye MTHM-36 (İyi-Yeşil), Selimiye-35 (İyi-Yeşil), Kandilli-35 (İyi-Yeşil), Maslak-35 (İyi-Yeşil), Avcılar-32 (İyi-Yeşil), Sarıyer-27 (İyi-Yeşil), Çatladıkapı-26 (İyi-Yeşil), Şile MTHM-25 (İyi-Yeşil), Arnavutköy-24 (İyi-Yeşil), Büyükada-20 (İyi-Yeşil), Beylikdüzü-19 (İyi-Yeşil), Sultangazi 1-13 (İyi-Yeşil), Kağıthane MTHM-6 (İyi-Yeşil), Beşiktaş-6 (İyi-Yeşil).”
İBB”nin Hava Kalitesi İzleme Merkezi”ne göre, kentte hava kalitesinin takip edildiği istasyonlardaki veriler ise saat 10.00″da şu şekilde sıralandı:
“Kağıthane 1 (Kentsel Trafik)-102 (Hassas-Turuncu), D100 (Trafik)-92 (Orta-Sarı), Kadıköy (Kentsel)-85 (Orta-Sarı), Tuzla (Kentsel)-63 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy (Trafik)-57 (Orta-Sarı), Aksaray (Trafik)-52 (Orta-Sarı), Şirinevler (Trafik)-52 (Orta-Sarı), Sancaktepe (Kentsel)-50 (İyi-Yeşil), Kartal (Kentsel)-49 (İyi-Yeşil), Sulgangazi 3 (Taş ocakları)-48 (İyi-Yeşil), Kumköy (Arka plan)-48 (İyi-Yeşil), Sultangazi 4 (Kentsel trafik)-47 (İyi-Yeşil), Esenler (Kentsel)-47 (İyi-Yeşil), Üsküdar 2 (Trafik)-46 (İyi-Yeşil), Esenyurt (Kentsel)-44 (İyi-Yeşil), Yenibosna (Kentsel)-44 (İyi-Yeşil), Üsküdar 1 (Kentsel trafik)-43 (İyi-Yeşil), Başakşehir (Sanayi kentsel)-42 (İyi-Yeşil), Alibeyköy (Kentsel)-41 (İyi-Yeşil), Sultanbeyli (Kentsel)-38 (İyi-Yeşil), Kandilli 2 (Deniz trafik)-37 (İyi-Yeşil), Sultangazi 2 (Kentsel trafik)-35 (İyi-Yeşil), Bağcılar (Kentsel)-35 (İyi-Yeşil), Kağıthane 2 (Kentsel)-35 (İyi-Yeşil), Beşiktaş (Trafik)-33 (İyi-Yeşil), Ümraniye 2 (Trafik)-32 (İyi-Yeşil), Ümraniye 1 (Şehir arka plan)-32 (İyi-Yeşil), Silivri-32 (İyi-Yeşil), Selimiye (Trafik)-30 (İyi-Yeşil), Maslak (Şehir arka plan)-30 (İyi-Yeşil), Kandilli 1 (Şehir arka plan)-29 (İyi-Yeşil), Avcılar (Şehir arka plan)-27 (İyi-Yeşil), Sarıyer (Kentsel)-27 (İyi-Yeşil), Arnavutköy (Kırsal)-26 (İyi-Yeşil), Çatladıkapı (Trafik)-22 (İyi-Yeşil), Şile (Arka plan)-21 (İyi-Yeşil), Büyükada (Arka plan)-17 (İyi-Yeşil), Beylikdüzü (Kentsel)-15 (İyi-Yeşil), Sultangazi 1 (Taş ocakları)-12 (İyi-Yeşil).”
“İstanbul”da bazı yıllar daha kirli, bazı yıllar daha açık geçebiliyor”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul”da 90″lı yıllara göre 2020″lerde havanın daha temiz olduğunu belirtti.
Hava kirliliği oranlarında bu yıllarda üç haneli sayıları gördüklerini aktaran Toros, “Şimdi iki haneli sayılar görüyoruz. Hedef kirlilikte tek haneli sayıları görmek. Tabii ki İstanbul”da bazı yıllar daha kirli, bazı yıllar daha açık geçebiliyor.” dedi.
Prof. Dr. Toros, İstanbul”da bu yıl en çok araçlardan çıkan azot dioksit değerlerinde artış meydana geldiğini anlattı.
Hava kirliliğinin ana kaynağının fosil yakıtlar olduğuna dikkati çeken Toros, “Fosil yakıtları, şehirlerde bol miktarda araçlarda kullanıyoruz. Şehir dışında sanayi tesislerinde kullanıyoruz. Elektrik üretmek için enerji santrallerinde kullanıyoruz. Ürettiğimiz elektriği evlerimizde ve iş yerlerinde kullanıyoruz. Ne kadar çok elektrik kullanırsak o kadar enerji ihtiyacımız doğuyor. Bu enerjiyi de fosil yakıtlardan elde ediyorsak daha çok fosil yakıt yakmak zorunda kalıyoruz.” diye konuştu.
Toros, şehirlerdeki en önemli sorunlardan birisinin araçlar olduğunu vurgulayarak, “İstanbul”daki araç sayısı 6 milyona yaklaşmış durumda. Gün içinde sürekli hareketlilik var. Bazı yollarda gidiş ve geliş olarak, neredeyse 24 saat trafiğin yoğun olduğu yerler var. E-5 (D-100) güzergahını düşünün, Tuzla”dan Boğaz Köprüsü”ne kadar. Bu tarafta yine 15 Temmuz Şehitler Köprüsü”nden Silivri”ye kadar. O güzergahta, çoğu noktada ve günün belli saatlerinde yoğun trafiğin, dur-kalkların çok fazla olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Trafiğin olduğu bölgelerde yeterli rüzgar bulunmaması ve kirleticilerin doğal taşınıma uğramaması halinde hava kirliliğinin artığını vurgulayan Toros, şöyle devam etti:
“Örneğin Göztepe bölgesi. Yine köprüyle Şişli arasındaki bölge çok yoğun. İlerlediğimizde Yenibosna-Atatürk Havalimanı bölgesinde, yoğun trafiğin olduğu yerlerde hava kirliliğinin de diğer yerlere oranla daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bununla beraber şehirden biraz uzak Şile veya Sarıyer”in kuzey bölgeleri var. İstanbul daha çok kuzeyli rüzgara hakim olduğu için, kuzeyden gelen rüzgarlar Karadeniz”den hava getirdiği için şehirde oluşan kirletici buraya uğramıyor. Şehirde oluşan kirletici daha çok güneye doğru etkisini gösteriyor veya o anda hangi tarafa rüzgar esiyorsa oraya hareket ediyor.”
Prof. Dr. Toros, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İBB”nin kent genelindeki 40 noktada hava ölçüm istasyonu olduğunu söyledi.
Sağlık için solunan havaya daha da dikkat etmek zorunda olduklarının altını çizen Toros, “Çünkü, havanın solunum yollarıyla ciğerlere, oradan kalp damar sistemlerine hatta beyne varan bir yolculuk serüveni var. Bu yolculuk esnasında havanın içeriğindeki maddeler son derece etkili oluyor. Dünyada 7 milyonun üzerindeki insanın ölümünden hava kirliliği sorumlu tutuluyor. Bugün 7 milyon sayısı son derece büyük.” dedi.
Bu konuda ev ile iş yerinin yakın olmasıyla hareketliliğin azaltılması, toplu taşıma tercih edilmesi ve evlerde yenilenebilir enerji kaynakları kullanılması gibi önlemler alınabileceğini dile getiren Toros, bu konuda en önemli kavramın tasarruf olduğunu anlattı.
Prof. Dr. Toros, zaman zaman İstanbul”da meteorolojik şartlara bağlı olarak sis veya pus oluştuğuna işaret ederek, “Aslında sis ve pus havada asılı vaziyette kalan küçük su damlacıklarıdır. Bunu hava kirliliğiyle karıştırmamak gerekiyor. Çünkü, hava kirliliği gözle görülmediği için bir diğer ismi de gizli katildir. Görünmüyor ama bizim sağlığımızla oynuyor. Onun için mutlaka ama mutlaka hava kalitesi ölçüm istasyonlarının verilerine bakıp ona göre hareket etmek gerekiyor. Bu da gün içinde ve günler içinde çok değişkenlik arz ediyor.” şeklinde konuştu.
“Şimdi trafik birinci planda”
Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik ise kentteki hava kirliliği durumuyla ilgili emisyon kaynaklarına bakmak gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. İncecik, “Bundan çok uzun yıllar önce trafik üçüncü plandaydı. Şimdi trafik birinci planda. Daha doğrusu ulaşım birinci planda, İstanbul”daki havanın kalitesini etkilemeye devam ediyor ve bunun şiddeti de artıyor. Çünkü araç sayısı artıyor. Maalesef hala benzinli ve dizel araçların sayısının artışı bunu destekliyor.” dedi.
Dünya genelinde ve İstanbul”da elektrikli araçların sayısının henüz çok düşük olduğunu, 2024″ün sonunda sayının 40 milyona yaklaştığını belirten İncecik, ancak sayısı 1 milyarı aşan benzinli ve dizel araç sayısı ile kıyaslandığında bunun da ümit verdiğini anlattı.
Prof. Dr. İncecik, “İstanbul”daki kirliliğin temel sebebi ulaşım ama bunun yanı sıra bazı meteorolojik şartların olumsuz yönde gelişmesi, yüksek basıncın etkili olması ve bunun beraberinde rüzgarın çok düşük seviyelerde olması. Dolayısıyla bu gibi durumlarda kirlilik birikime uğrar.” diye konuştu.
“İnsanların nefes alacak yerlere ihtiyacı var”
Hava kirliliğinin önlenmesinde yeşil alanların önemine değinen İncecik, şu ifadeleri kullandı:
“İnsanların nefes alacak yerlere ihtiyacı var. Bizim örneklerimiz pek olumlu değil maalesef. Yani özellikle mega şehirler mertebesinde konuşuyorum. İstanbul, bu konuda çok iyi bir örnek teşkil etmiyor. Nüfusa 16 milyon deniliyor ama bunun çok daha yukarılarda olduğu tahmin ediliyor. Bunun için yeşil alanlar konusunda gerçekten çok özen göstermeliyiz. Yapılan girişimler var ama bunların yeterli olduğunu söylemek zor. Bunların daha da artması lazım. Bu kadar nüfusu toplu taşımayla bir yerden bir yere götüremiyorsunuz. Çok sınırlı bir toplu taşıma, toplu ulaşım var. Daha modern bir ulaşım sistemine erişmemiz lazım. Türkiye”nin buna ihtiyacı var. İstanbul”un buna daha çok ihtiyacı var.”
Prof. Dr. İncecik, trafiğin çok yoğun olduğu caddelerde özellikle yaşlılar, bebekler ve çocukların yürümemeleri, bu gibi alanlarda maske kullanılması gerektiğini aktardı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İBB”nin hava kirliliğinin takibine ilişkin internet siteleri bulunduğuna işaret eden İncecik, “Birkaç gündür İstanbul”da sis çok hakim görüyorsunuz. Böyle bir hakimiyet, atmosfer ve şartların bu durumda olması kirliliğin çok içerisinde olunduğunu söylüyor. Yani emisyonların bulunduğu yerde bundan kaçınmamız gerektiğini söylüyor. Bu gibi durumlarda özellikle ana caddelerde maske takmak belki en iyi çözüm.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
İstanbul”da hava kirliliğinin sebebi trafik! En temiz ve en kirli havaya sahip ilçeler belli oldu!
İstanbul”daki trafik yoğunluğu, hava kirliliğinin nedenleri arasında ilk sıraya yükselirken, ana yollara yakın ilçelerde kirlilik oranının daha da arttığı tespit edildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı”na bağlı Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı (NEFES) ve İBB”ye bağlı Hava Kalitesi İzleme Merkezi”nden kentteki hava kirliliği anlık takip edilebiliyor.
Uygulamalarda, hava kalitesi endeksinde bir metreküp hava içindeki partikül maddeye göre tespit edilen değerler, 0 ile 50 arası: Temiz (yeşil), 51 ile 100 arası: Orta (sarı), 101 ile 150 arası: Hassas (turuncu), 151 ile 200 arası: Sağlıksız (kırmızı), 201 ile 300 arası: Kötü (mor), 301 ile 500 arası: Tehlikeli (bordo) şeklinde sıralanıyor.
İstanbul”un en temiz ve en kirli ilçeleri hangileri?
NEFES”e göre İstanbul”da hava kirliliği oranı yüksek ve düşük olan bölgeler şöyle:
“Kadıköy-85 (Orta-Sarı), Göztepe D100-78 (Orta-Sarı), Tuzla-56 (Orta-Sarı), Esenyurt MTHM-55 (Orta-Sarı), Sultangazi 3-55 (Orta-Sarı), Sultangazi MTHM-55 (Orta-Sarı), Şirinevler-55 ((Orta-Sarı), Esenler-55 (Orta-Sarı), Kağıthane-55 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy MTHM-55 (Orta-Sarı), Kumköy-55 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy MTHM-55 (Orta-Sarı), Aksaray-55 (Orta-Sarı), Sancaktepe-55 (Orta-Sarı), Kartal-55 (Orta-Sarı), Üsküdar MTHM-54 (Orta-Sarı), Başakşehir-53 (Orta-Sarı), Yenibosna-53 (Orta-Sarı), Sultanbeyli MTHM-53 (Orta-Sarı), Üsküdar-51 (Orta-Sarı), Alibeyköy-49 (İyi-Yeşil), Kandilli MTHM-48 (İyi-Yeşil), Bağcılar-42 (İyi-Yeşil), Silivri MTHM-40 (İyi-Yeşil), Ümraniye-37 (İyi-Yeşil), Ümraniye MTHM-36 (İyi-Yeşil), Selimiye-35 (İyi-Yeşil), Kandilli-35 (İyi-Yeşil), Maslak-35 (İyi-Yeşil), Avcılar-32 (İyi-Yeşil), Sarıyer-27 (İyi-Yeşil), Çatladıkapı-26 (İyi-Yeşil), Şile MTHM-25 (İyi-Yeşil), Arnavutköy-24 (İyi-Yeşil), Büyükada-20 (İyi-Yeşil), Beylikdüzü-19 (İyi-Yeşil), Sultangazi 1-13 (İyi-Yeşil), Kağıthane MTHM-6 (İyi-Yeşil), Beşiktaş-6 (İyi-Yeşil).”
İBB”nin Hava Kalitesi İzleme Merkezi”ne göre, kentte hava kalitesinin takip edildiği istasyonlardaki veriler ise şu şekilde sıralandı:
“Kağıthane 1 (Kentsel Trafik)-102 (Hassas-Turuncu), D100 (Trafik)-92 (Orta-Sarı), Kadıköy (Kentsel)-85 (Orta-Sarı), Tuzla (Kentsel)-63 (Orta-Sarı), Mecidiyeköy (Trafik)-57 (Orta-Sarı), Aksaray (Trafik)-52 (Orta-Sarı), Şirinevler (Trafik)-52 (Orta-Sarı), Sancaktepe (Kentsel)-50 (İyi-Yeşil), Kartal (Kentsel)-49 (İyi-Yeşil), Sulgangazi 3 (Taş ocakları)-48 (İyi-Yeşil), Kumköy (Arka plan)-48 (İyi-Yeşil), Sultangazi 4 (Kentsel trafik)-47 (İyi-Yeşil), Esenler (Kentsel)-47 (İyi-Yeşil), Üsküdar 2 (Trafik)-46 (İyi-Yeşil), Esenyurt (Kentsel)-44 (İyi-Yeşil), Yenibosna (Kentsel)-44 (İyi-Yeşil), Üsküdar 1 (Kentsel trafik)-43 (İyi-Yeşil), Başakşehir (Sanayi kentsel)-42 (İyi-Yeşil), Alibeyköy (Kentsel)-41 (İyi-Yeşil), Sultanbeyli (Kentsel)-38 (İyi-Yeşil), Kandilli 2 (Deniz trafik)-37 (İyi-Yeşil), Sultangazi 2 (Kentsel trafik)-35 (İyi-Yeşil), Bağcılar (Kentsel)-35 (İyi-Yeşil), Kağıthane 2 (Kentsel)-35 (İyi-Yeşil), Beşiktaş (Trafik)-33 (İyi-Yeşil), Ümraniye 2 (Trafik)-32 (İyi-Yeşil), Ümraniye 1 (Şehir arka plan)-32 (İyi-Yeşil), Silivri-32 (İyi-Yeşil), Selimiye (Trafik)-30 (İyi-Yeşil), Maslak (Şehir arka plan)-30 (İyi-Yeşil), Kandilli 1 (Şehir arka plan)-29 (İyi-Yeşil), Avcılar (Şehir arka plan)-27 (İyi-Yeşil), Sarıyer (Kentsel)-27 (İyi-Yeşil), Arnavutköy (Kırsal)-26 (İyi-Yeşil), Çatladıkapı (Trafik)-22 (İyi-Yeşil), Şile (Arka plan)-21 (İyi-Yeşil), Büyükada (Arka plan)-17 (İyi-Yeşil), Beylikdüzü (Kentsel)-15 (İyi-Yeşil), Sultangazi 1 (Taş ocakları)-12 (İyi-Yeşil).”
İstanbul trafiğine dikkat çekti
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliğinin ana kaynağının fosil yakıtlar olduğuna dikkati çekti.
Toros, “Fosil yakıtları, şehirlerde bol miktarda araçlarda kullanıyoruz. Şehir dışında sanayi tesislerinde kullanıyoruz. Elektrik üretmek için enerji santrallerinde kullanıyoruz” diye konuştu.
Toros, şehirlerdeki en önemli sorunlardan birisinin araçlar olduğunu vurgulayarak, “İstanbul”daki araç sayısı 6 milyona yaklaşmış durumda. Gün içinde sürekli hareketlilik var. Bazı yollarda gidiş ve geliş olarak, neredeyse 24 saat trafiğin yoğun olduğu yerler var. E-5 (D-100) güzergahını düşünün, Tuzla”dan Boğaz Köprüsü”ne kadar. Bu tarafta yine 15 Temmuz Şehitler Köprüsü”nden Silivri”ye kadar. O güzergahta, çoğu noktada ve günün belli saatlerinde yoğun trafiğin, dur-kalkların çok fazla olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Şiddeti artıyor”
Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, kentteki hava kirliliği durumuyla ilgili emisyon kaynaklarına bakmak gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. İncecik, “Bundan çok uzun yıllar önce trafik üçüncü plandaydı. Şimdi trafik birinci planda. Daha doğrusu ulaşım birinci planda, İstanbul”daki havanın kalitesini etkilemeye devam ediyor ve bunun şiddeti de artıyor. Çünkü araç sayısı artıyor. Maalesef hala benzinli ve dizel araçların sayısının artışı bunu destekliyor.” dedi.
1 milyar benzinli ve dizel araç var
Dünya genelinde ve İstanbul”da elektrikli araçların sayısının henüz çok düşük olduğunu, 2024″ün sonunda sayının 40 milyona yaklaştığını belirten İncecik sayısı 1 milyarı aşan benzinli ve dizel araç sayısıyla kıyaslandığında bunun da ümit verdiğini anlattı.
Prof. Dr. İncecik, “İstanbul”daki kirliliğin temel sebebi ulaşım ama bunun yanı sıra bazı meteorolojik şartların olumsuz yönde gelişmesi, yüksek basıncın etkili olması ve bunun beraberinde rüzgarın çok düşük seviyelerde olması. Dolayısıyla bu gibi durumlarda kirlilik birikime uğrar.” diye konuştu.
Source: Dünya Gazetesi