"Cultural Celebrations: 23 Nisan Festivities & Artistic Expressions"

‘Kurban etini kurutan var’ dedi, Audi’sine binip gitti

2025 Yılı Vekalet Yoluyla Kurban Kesim Programı Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş milyonların derin yoksulluğuna dikkat çekti. Erbaş, “Almış olduğu 2 kiloluk kurban etini kurutup, toz haline getiren ve aylarca onun tozunu yemeklerine katan milyonlarca insan var. Bunu görmezden gelmek bize yakışmaz” dedi.

Erbaş’ın makam aracı olarak Audi marka lüks araç kullanması tepki çekmişti. Tartışmaların ardından Diyanet’in merkezinde bulunan ve ‘ihtiyaç durumunda’ başkanlık makamının kullanımına sunulan iki adet Mercedes, bir adet zırhlı Mercedes, bir adet Mercedes Vito ve bir adet kırmızı TOGG bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Source: Haber Merkezi

Çocuk

Maiyetindekilere “çocuk” diye hitap ederdi. Aşçı, garson, kâhya, şoför gibi terimler kullanmazdı. Hepsine “çocuk” derdi. Hem samimiyet, hem çalışana saygı ifadesiydi.

Sabiha, Afet, Ülkü, Abdürrahim, Rukiye, Nebile, Mustafa, Zehra… Sekiz manevi çocuğu oldu.

Sofraya kızlarıyla birlikte otururdu, “onlar benim pırlantalarım” derdi, yemekten sonra kızlar odalarına çekilirdi, masadaki sohbet öbür konuklarla devam ederdi.

Çocuklarına farklı davranılmasını istemezdi. Bir gün… Sabiha’yla Zehra okulun bahçesinde ip atlıyorlardı. Teneffüs bitti, ders başladı, ip atlamaya devam ediyorlardı. Öğretmenleri kadındı, kapıya çıktı, seslendi. Dinlemediler. Gülüşerek oynamaya devam ettiler. Öğretmen bu şımarıklığa dayanamadı, “defolun gidin okuldan” diye bağırdı. Kızlar afallamıştı, ilk kez böylesine bir tepki görüyorlardı. Onlar Atatürk’ün kızıydı, kim, hangi hakla bağırabilirdi… Ağlaya ağlaya koşarak köşke gittiler. Mustafa Kemal’in çalışma odasına girdiler. “Bizi okuldan kovdu” diye şikayet ettiler. Mustafa Kemal “bak sen şu öğretmene” dedi. Kızların yüzüne gülümseme yayıldı. Yaverini çağırdı… “Al bu ikisini derhal okula götür, öğretmene takdirlerimi bildir, kızlarımı arzu ettiği şekilde yetiştirsin” dedi! Sonra kızlara döndü, sert bir ses tonuyla çıkıştı: “Öğretmeninizin elini öpüp af dileyeceksiniz, o sizi affederse ben de affederim!”

Kızlar tırıs tırıs okulun yolunu tuttu.

Çocuklarının ders notlarını yakından takip ederdi. Yüksek puanlar aldıklarında özellikle okula gidip öğretmenlerle görüşürdü, “iltimas mı yapıyorsunuz?” diye sorardı. Bazen emin olmak için kendisi sınav yapardı, o dersi yeterince bilip bilmediklerini bizzat tespit ederdi.

Mustafa Kemal’in çocuklarıyla Çankaya Köşkü’nde görevli aşçı, şoför, garson, berber gibi hizmetlilerin çocukları aynı ilkokula gidiyordu.

“Asla yalan söylemeyeceksiniz” diye tembihliyordu.

“Yanlış yapmanıza değil, yalan söylemenize kızarım” diyordu.

Sinemaya, alışverişe gitmelerine hiç hayır demezdi.

Köşk’te siyahi hizmetli vardı, Nesip efendi… Mustafa Kemal ona çok güvenirdi. Kızlar da Nesip efendiye “baba” diye hitap ederlerdi. Bir yere giderlerken, yanlarında mutlaka Nesip efendi olurdu. Harçlıklarını, Mustafa Kemal’in maaşından, genel sekreter Hasan Rıza Soyak verirdi.

İlerleyen yıllarda, siyasi partiler Mustafa Kemal’in manevi çocuklarını milletvekili adayı yapabilmek için teklif üstüne teklif götürdü. CHP dahil, her defasında “hayır” cevabı aldılar. “Politikaya asla girmeyeceksiniz” diye vasiyeti vardı, çocukları istisnasız bu vasiyete uydu.

Sabiha… Bursa’da doğmuştu. Defterdar olan babası Jön Türk’tü, bu yüzden Edirne’den Bursa’ya sürülmüşlerdi. Annesini babasını kaybetmişti, ağabeyleri ve ablalarıyla yaşıyordu.

1925 yılında Bursa’ya gelen Mustafa Kemal’in karşısına dikildi, okumak istediğini söyledi. Henüz 12 yaşındaki bu yürekli kız, Mustafa Kemal’i çok etkiledi, gözleri doldu, ağabeylerinden ablalarından izin istedi, Ankara’ya götürdü. İlkokulu orada, liseyi Üsküdar Amerikan’da okudu. Paris’e gönderildi, Fransızca öğrendi. Eskişehir Havacılık Okulu’nda pilot oldu. Dünyanın ilk kadın savaş pilotu oldu. Devlet Övünç Madalyası aldı.

Aralarında bombardıman ve akrobasi uçaklarının da bulunduğu 22 farklı tipte uçak kullandı. Sekiz bin saatten fazla uçtu. Türkkuşu Uçuş Okulu’nda başöğretmen oldu. Dünyanın en prestijli havacılık ödülüne layık görüldü, Amerikan Hava Kurmay Koleji tarafından “dünya tarihine adını yazdıran 20 havacıdan biri” seçildi. Bu ödüle layık görülen tarihteki ilk ve tek kadın oldu.

70’li yaşlarında bile kokpite oturup tek başına uçardı. Son uçuşunu, 83 yaşındayken yaptı.

Türk kadınının en güçlü rol modellerinden biri oldu.

Gökçen soyadını Mustafa Kemal verdi.

1940 yılında pilot yüzbaşı Kemal Esiner’le evlendi, eşinin soyadını almadı, eşine kendi soyadını verdi, bu anlamda da tarihte ilk’ti.

Çocukları olmadı, maalesef üç yıl sonra eşini kaybetti, bir daha evlenmedi, 58 yıl yalnız yaşadı, 88 yaşında vefat etti, Ankara Cebeci Şehitliği’nde toprağa verildi.

Afet… Selanik’te doğmuştu. İlkokul öğretmeniydi. 1925 yılında İzmir’de görevliyken Mustafa Kemal’le tanıştı, yüksek öğrenim yapmak istediğini söyledi, İsviçre’ye gönderildi, Cenevre Üniversitesi tarih bölümünden diploma aldı. Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde profesör oldu.

Türk Tarih Kurumu asbaşkanı oldu. Ankara, Hacettepe ve Ege üniversitelerinde ders verdi. Devrim tarihi ve kadın haklarına dair kitapları dokuz lisana çevrildi.

Hayatı kağıtla kalemle kitapla geçen tarih profesörüydü ama, müthiş silah kullanırdı. Mustafa Kemal’in hediye ettiği Browning marka tabancayı çantasından ayırmazdı.

(Afet ve Sabiha, çağdaş Cumhuriyet kızları olarak yetiştirilmişlerdi, toplumda sorumluluk üstlendiler, kadın hakları konusunda öncülük yaptılar. Bu vasıfları nedeniyle, daima hedeftiler… Mustafa Kemal’e ulaşamayan Mustafa Kemal düşmanlarının kolay hedefiydiler. Can güvenlikleri daima tehdit altındaydı. Bu nedenle hem Sabiha’ya hem Afet’e, gerekirse kendilerini korumaları için silah eğitimi verilmişti.)

Afet 1940 yılında doktor Rıfat İnan’la evlendi, iki çocuğu oldu, örnek bir yaşam sürdü, şatafattan hep uzak durdu, ilk maaşıyla aldığı inci küpeleri tek aksesuarıydı.

77 yaşındayken vefat etti, Ankara Cebeci’de toprağa verildi.

Ülkü… 1932 doğumluydu. Annesi Vasfiye hanım, Selanik’te Zübeyde hanım tarafından evlatlık olarak büyütülmüştü, Gazi Orman Çiftliği’nin istasyon şefi Mehmet Tahsin beyle evlendirilmişti, Ülkü dünyaya gelmişti.

Mustafa Kemal, henüz dokuz aylıkken evlat edindi, bu minik bebekte adeta torun sevgisini yaşıyordu. Mustafa Kemal vefat ettiğinde, Ülkü altı yaşındaydı.

Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde okudu. İlk evliliğini Kastamonu milletvekili Fethi Doğançay’la, ikinci evliliğini Yeşua Bensusen’le, üçüncü evliliğini Öke Adatepe’ye yaptı.

İkinci eşinin Musevi olması, memlekette fırtınalar kopardı, Ülkü’nün vatandaşlıktan çıkarılması bile istendi! Basın, sanki suç işlemiş gibi manşetlerinden linç ediyordu. Yağ ticaretiyle uğraşan İstanbullu işadamı Yeşue Bensusen kendini anlatabilmek için çırpınıyordu, “Türk vatandaşıyım, vatani görevimi şerefli Türk ordusunda yaptım, memleket için canımı veririm” diyordu. Hatta adını soyadını “Yaşar Bensu” olarak değiştirdi. Nafile… Saldırılardan kurtulamadı. Bu korkunç mahalle baskısına altı yıl dayanabildiler, boşandılar.

Türkiye’nin en mutlu çocuğuyken mutsuz bir yetişkine dönüşen Ülkü, 80 yıllık ömrünü talihsiz bir sonla noktaladı. 2012 yılında İstanbul’dan Ankara’ya giderken trafik kazasında hayatını kaybetti, Zincirlikuyu’da toprağa verildi.

Osmanlı-Rus savaşından sonra Kafkas cephesinde çok sayıda öksüz yetim çocuk kalmıştı, subaylar sahip çıkmaya çalışıyordu. Abdürrahim onlardan biriydi… Annesini babasını kaybetmişti, üç yaşındaydı.

1916 yılında Van’da, ikinci ordu komutanı Mustafa Kemal tarafından evlat edinildi. İstanbul’da Zübeyde ve Makbule tarafından büyütüldü.

Mustafa Kemal Samsun’a gitmek üzere Şişli’deki evden ayrılırken, Abdürrahim oradaydı. Ufak bir güğümle arkasından su dökmüştü.

Mustafa Kemal İzmir’de Latife’yle evlenirken, Abdürrahim oradaydı. Zübeyde Hanım’la birlikte İzmir’e gelmişti, Zübeyde vefat edince Latife’nin yanında kalmıştı. Böylece, tarihi nikah törenine katılma şansını yakalayan 50 özel davetliden biri olmuştu.

İlkokulu Ankara’da okudu, sonra İzmir’e gönderildi, Mithatpaşa Meslek Lisesi’nden diploma aldı, Almanya’ya gönderildi, Berlin Teknik Üniversitesi’nde elektrik mühendisi oldu.

Almanca ve Fransızca biliyordu.

Savarona’nın satın alma görüşmelerinde tercümanlık yaptı.

Ankara elektrik havagazı işletmesi’nde işe girdi, Merkez Bankası’ndan emekli oldu.

“Ben anamı da bilmem, babamı da bilmem, kendimi bildiğimde annem olarak kabul ettiğim Zübeyde hanımı, halam Makbule hanımı, bir de Paşamızı tanıdım. Benim ailem, bu aileydi. Ben kendimi hep bu ailenin çocuğu kabul ettim. Gerçek annemi babamı çok araştırdık, kesin olarak öğrenemedik” diyordu. “Atatürk’ü büyüten anne tarafından büyütülmüş olmak, onun aldığı terbiyeyi almış olmak, bu onur, bir fani olarak sahip olabileceğim servetin en büyüğüdür” diyordu.

Evlendi, iki çocuğu oldu, daima mütevazı, huzurlu bir yaşam sürdü, 90 yaşındayken Ankara’da vefat etti. İstanbul’da Ortaköy mezarlığında toprağa verildi.

Rukiye… Konya’da doğmuştu. Babası, Kurtuluş Savaşı’na katılmıştı, ana karargâhta emir eriydi, Cumhuriyet ilan edildikten sonra Mustafa Kemal’e gitti, yardım istedi, “üç kızım var, okutmaya gücüm yetmiyor, en küçüğüne sen sahip çık” dedi. Rukiye dokuz yaşındaydı, evlat edinildi.

Sabiha ve Zehra’yla üçüz gibi büyüdüler.

Rukiye ramazanda oruç tutardı. Sofrada yalnız kalmasın diye, ramazan boyunca akşam yemekleri iftara göre ayarlanırdı, oruç tutan tutmayan herkes Rukiye’yle birlikte iftara otururdu.

Mustafa Kemal yine böyle bir ramazanda, gümüş muhafaza içinde, minicik bir elyazması Kuran-ı Kerim hediye etmişti. Rukiye onu hayatı boyunca çantasında taşıdı.

İlkokulu Ankara’da, liseyi Notre Dame de Sion’da okudu.

Gazi Orman Çiftliği’nin koruma birliği komutanı yüzbaşı Hüsnü Erkin’le evlendi. Nikahı Ankara Belediyesi’nde kıyıldı, düğünü Dolmabahçe Sarayı’nda yapıldı. Bir oğlu oldu. 84 yaşındayken İstanbul’da vefat etti.

Nebile… İstanbul’da doğmuştu. Yetimdi. Çapa Öğretmen Okulu’nda öğrenciydi, Darüşşafaka’da okuyan bir erkek kardeşi vardı, başka kimsesi yoktu. Büyük bir medeni cesaretle, tek başına, Dolmabahçe Sarayı’na geldi, hizmetçilik dahil her ne görev verilirse verilsin Mustafa Kemal’in emrinde çalışmak istediğini söyledi. Yaver Cevat Abbas aracılığıyla Mustafa Kemal’in haberi oldu, 17 yaşındayken evlat edinildi.

Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ne yazdırıldı, dans etmeyi şarkı söylemeyi seviyordu, okumaya niyeti yoktu, başgöz etmekte fayda görüldü, Viyana elçiliği başkatibi Raşit beyle evlendirildi. 19 yaşındaydı. Ankara Palas’taki düğününde Mustafa Kemal’le dans etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuyla manevi kızının dans fotoğrafı The Illustrated London News dergisinde kapak oldu, dünya çapında ilgi gördü. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadınlar lehine dönüşümün fotoğrafıydı.

Üç yıl sonra boşandı, 1937’de mühendis Sabahattin İrdelp’le evlendi, Dolmabahçe Sarayı’nda sade bir nikah töreni yapıldı, maalesef mutluluğu gene bulamadı, dört yıl sonra yine boşandı.

Sıkıntılar üst üste geliyordu, menenjit geçirdi, 29 yaşındayken gözlerini kaybetti.

Çocukluğunda yaşadığı maddi sıkıntılarını hiç unutmadığı için, eline geçen her kuruşu hayırsever olarak kullanırdı. Evlilikleri sırasında Darüşşafaka’ya 34 bin lira bağışlamıştı, o dönemin parasıyla ciddi servetti.

Mustafa Kemal’in vasiyetnamesiyle kendisine bağlanan maaşını da Darüşşafaka’ya bağışlamıştı, başka geliri yoktu. İkinci eşinden de ayrılınca beş parasız ortada kaldı, başını sokabileceği bir evi bile yoktu. Görme engelli olarak tek başına yaşayabilmesi mümkün değildi. Arkadaşları tarafından İstanbul Yakacık’ta sanatoryuma yatırıldı. Hiç şikayet etmeden, orada kalıyordu. İstese Ankara’yı ayağa kaldırırdı, yardım bile istemedi. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün haberi oldu, zorla ikna edildi, Fransız La Paix hastanesine aldırıldı. Dört yıl dayanabildi, henüz 33 yaşındayken son nefesini verdi, Feriköy mezarlığına defnedildi. Pırıl pırıl başlayan, trajik biten, onurlu bir öyküydü.

Mustafa… Varna’da doğmuştu. Ailece Yalova’ya göçmüşlerdi, okuma yazma bilmiyordu, çobandı.

11 yaşındayken tesadüfen Mustafa Kemal’le tanıştı.

1929 yılıydı, Yalova çiftliğinin etrafında atla gezintiye çıkan Mustafa Kemal, sürüsünü otlatan üstü başı yırtık gariban bir çocukla karşılaştı. Atından indi, sohbet etti. Özgüvenli cevaplarını çok beğendi. “Seninle adaşız” diyerek harçlık vermek istedi. Adaş kabul etmedi. Mustafa Kemal ısrar edince de, cebindeki cevizleri çıkardı, “bunları alırsan olur” dedi. Karşılıksız para almıyordu. Bu haysiyetli tavır, Mustafa Kemal’in hayran olduğu davranış biçimiydi. Paraya tamah etmeyen bu gariban çocuğa sarıldı. “Beni ailenle tanıştır” dedi. Anne babasından izin istedi. İstanbul’a götürdü.

Adaş’ın sağlık durumu hayli kötüydü, Şişli Çocuk Hastanesi’ne yatırıldı, dört ay tedavi ettirildi, iyileştirildi.

İlkokulu İstanbul Beşiktaş’ta okudu, Kuleli Askeri Lisesi’ne yazdırıldı, Kara Harp Okulu’nu bitirdi.

“Sığırtmaç” lakabıyla tanınıyordu, Demir soyadını aldı. Evlendi, kızı oldu, binbaşı rütbesiyle emekli ayrıldı, 70 yaşında vefat etti, Yalova’da toprağa verildi.

Fırsat eşitliğinin, eğitim devriminin sembolüydü. Okuma imkanı verilenher yurttaşın meslek sahibi olabileceğinin, fırsat eşitliği sağlanan her yurttaşın ekonomik açıdan sıçrayabileceğinin kanıtıydı.

Zehra… Kimsesizdi. Amasya’da doğmuştu. Dört yaşındayken babasını, beş yaşındayken annesini kaybetmişti, koskoca dünyada yapayalnız kalmıştı.

Mustafa Kemal 1924’te Latife’yle birlikte Amasya’ya geldi, Darüleytam yurdunu ziyaret ederken, tanıştılar. İlk manevi kızı oldu.

İlkokulu Ankara’da tamamladı, liseyi Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde okudu, İngiltere’ye gönderildi, Oxford Üniversitesi’ne bağlı Saint Hilda Koleji’ne yazdırıldı, edebiyat eğitimi almaya başladı.

İmkanlar dört dörtlüktü ama, Zehra zorlanıyordu. İçedönük bir kızdı, sosyalleşemiyordu, uyum sağlayamıyordu, kimseyle arkadaşlık kurmuyordu. Psikolojisi bozulmuştu. Derslerinde yeterince iyi olamadığı için sorumluluğunu yerine getiremediğini düşünüyordu, kendisini başarısız buluyor, iyice bunalıma giriyordu. Sabiha’yla Rukiye’ye sık sık mektup yazarak yakınıyordu, iç dünyasında kopan fırtınaları anlatıyordu, “okulumu yarım bırakmak istemiyorum ama, burada da kalmak istemiyorum” diyordu, “bocalıyorum, mutsuzum” diyordu, kendisini yalnız ve kaybolmuş hissediyordu. Her fırsatta Londra elçiliğimize gidiyor, orada vakit geçiriyordu.

Mustafa Kemal’in haberi oldu.

Israr etmenin manasız olduğunu gördü.

“Bıraksın gelsin, başka okul bakarız” dedi.

1935 yılının kasım ayıydı.

Londra büyükelçimiz Fethi Okyar tarafından gemiyle Fransa’ya getirildi, refakatçi eşliğinde Paris trenine bindirildi.

10 saat kadar yol alınmıştı, sabaha karşı dört sularıydı.

Uyuyamıyordu.

“Kendimi iyi hissetmiyorum, koridor penceresinden biraz hava alayım belki iyi gelir” diyerek kompartımandan çıktı. Sonrasının ne olduğunu, nasıl olduğunu kimse bilmiyor… Le Figaro gazetesinde çıkan haberde şunlar yazıyordu: “Calais-Paris treninden genç bir kadın düştü. Alarm verilmesinin ardından rayların kenarındaki taşlarda yatar halde bulundu. Amiens hastanesine kaldırılmasına rağmen dayanamadı. Kimliği pasaportundan anlaşıldı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın evlatlık kızı bayan Zehra, İngiltere’den geliyordu.”

23 yaşındaydı.

Cenazesi Amiens kilisesine kaldırılmıştı, Paris büyükelçiliğimiz tarafından teslim alındı, özel vagonla Marsilya’ya getirildi, gemiyle İstanbul’a gönderildi, basına haber verilmedi. Cenaze namazı Teşvikiye camisinde kılındı, Maçka mezarlığına defnedildi.

Mustafa Kemal duygusal olarak darmadağın olmuştu, cenazeye gelmedi, gelemedi, kendisini temsilen Hasan Rıza Soyak’ı gönderdi. Milli mücadele boyunca bir insanın görebileceği her türlü dramı gördüğünü zanneden Hasan Rıza, yanılıyordu… 12 yaşından beri adım adım büyümesine tanıklık ettiği Zehra’nın kabrine toprak atarken, hayatının en zor gününü yaşadı.

Doğuştan talihsiz çocuğun başına talih kuşu konmuştu ama, hayata başladığı gibi talihsiz şekilde yitip gitti.

Sekiz çocuğu evlat edinen, okutan, büyüten Mustafa Kemal Atatürk, her baba gibi, çocuklarıyla alakalı mutluluklar, gururlar, üzüntüler yaşadı.

Çocuğu olmadı ama, dünya tarihinde çocuklara bayram armağan eden ilk ve tek lider oldu.

İnsanların toplum içinde “özgür birey” olabilmeleri için, öncelikle çocukların aile içinde “özgür birey” olması gerektiğini anlatıyordu.

“Çoğu ailelerde öteden beri çok kötü bir alışkanlık var. Çocuklarını söyletmezler ve dinlemezler. Zavallılar söze karışınca ‘sen büyüklerin konuşmasına karışma’ derler, sustururlar. Ne kadar yanlış, hatta zararlı bir hareket! Çocukları serbestçe konuşmaya, düşündüklerini, duyduklarını olduğu gibi ifade etmeye özendirmelidir. Böylece hem hatalarını düzeltmeye imkan bulunur, hem de ileride yalancı ve ikiyüzlü olmalarının önüne geçilmiş olur. Çocuklarımızı düşüncelerini hiç çekinmeden ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Onların temiz yüreklerinde yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye vegüzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışmalıyız. Bence bunlar, çocuk eğitiminde ana kucağından en yüksek eğitim ocaklarına kadar her yerde, her zaman üzerinde durulacak önemli noktalardır. Ancak bu yolladır ki, çocuklarımız memlekete yararlı birer vatandaş ve eksiksiz birer insan olurlar” diyordu.

23 Nisan, aslında budur.

Çocuklarımızın temiz yüreklerindeki yurt, ulus, yurttaş sevgisini uyandırmaktır. Serbestçe konuşmaya, düşüncelerini hiç çekinmeden ifade etmeye, başkalarının düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmaktır. “Özgür birey” olmalarını sağlamaktır.

Yoksa, TBMM’de tören olsa ne olur olmasa ne olur.

Source: Yılmaz Özdil

En güzel, anlamlı 23 Nisan kutlama mesajları | Resimli, yazılı, kısa, duygusal 23 Nisan güzel sözler ve resimli mesajlar

23 Nisan”a özel en güzel, anlamlı, resimli ve duygusal mesajlar bu yıl da milyonlarca kişinin gündeminde. Sevdiklerinize sosyal medya veya mesaj yoluyla iletebileceğiniz 23 Nisan kutlama sözleri ve bayram coşkusunu yansıtan yazılı görsellerle çocukların bayramını kutlayabilirsiniz. İşte birbirinden güzel 23 Nisan kutlama mesajları: Resimli, yazılı, anlamlı, duygusal 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajları, 23 Nisan güzel sözler ve resimli mesajlar”Bugünün küçükleri, yarının büyükleri… 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!””Ne mutlu çocuklara, bu bayram onların!””Bayramlar paylaştıkça güzelleşir. Tüm çocukların gülümsemesi, bu dünyaya umut olsun. 23 Nisan kutlu olsun!””Gelecek onların, umut bizimle!””Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu özel gün, çocukların neşesiyle anlam kazanıyor. Kutlu olsun 23 Nisan!””23 Nisan: Egemenliğin ve çocukların bayramı!””23 Nisan, yalnızca bir bayram değil; bağımsızlık ve geleceğe olan inancın simgesidir.””Çocuklar gülsün, dünya güzelleşsin. 23 Nisan kutlu olsun!””Bugün sadece çocukların değil, umudun ve özgürlüğün de bayramı! Nice neşeli 23 Nisan”lara!””Gözlerindeki umutla, kalplerimize ışık saçan tüm çocukların 23 Nisan”ı kutlu olsun!””Bir milletin geleceği çocuklarının gülümsemesinde saklıdır. 23 Nisan, o gülümsemelerin en parlak günü olsun.””Minik kalplerde büyük umutlar yeşerir. Bayramınız kutlu olsun!”Bir çocuğun gülüşü, bir milletin geleceğine atılmış en güzel imzadır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!””Renkli balonlar gökyüzüne, çocuk kahkahaları yüreklere yayılsın… 23 Nisan sevincini hep birlikte yaşayalım!””Çocuk olmak; hayal kurmak, umut etmek ve özgürlüğe sahip çıkmaktır. 23 Nisan, bu güzel duyguların bayramıdır.””Her çocuk, bir çiçek gibi bu toprağı güzelleştirir. Tüm çocukların 23 Nisan”ı neşe ve sevgiyle kutlu olsun!””Geleceğimizin mimarları olan çocuklarımıza armağan edilen bu güzel günde, Atatürk”ü saygı ve sevgiyle anıyoruz. 23 Nisan kutlu olsun!””Bayram, bir çocuğun gözündeki parıltıda saklıdır. 23 Nisan”da tüm çocuklara huzur, sevgi ve barış diliyoruz.””Bir milletin geleceği, onun çocuklarına verdiği değerle ölçülür. 23 Nisan, bu değerin en güzel ifadesidir.””Küçük kalpler büyük hayaller taşır. 23 Nisan”da tüm çocukların hayalleri gökyüzü kadar özgür olsun!

Source: Www.star.com.tr

Profesyonel turist rehberleri Edirne”nin “turizm rotalarını” keşfetti

Edirne Kültür ve Turizm Müdürlüğünce Turizm Haftası dolayısıyla davet edilen rehberler, iki günlük program kapsamında serhat kentinde çeşitli ziyaretlerde bulundu.

Selimiye, Eski ve Üç Şerefeli camileri ziyaret eden rehberler kentteki müzeleri de gezerek bilgi aldı. Tarihi çarşıları ziyaretlerinin ardından rehberlere el sanatları tanıtım etkinliği de yapıldı. Edirne ile özdeşleşen tava ciğerin tadına bakan rehberler, kenti gezi treniyle dolaştı, Karaağaç Mahallesi”ndeki Tarihi Tren Garı ile Lozan Anıtı”nı da gezdi.

Rehberler Meriç Nehri”nde kancabaş tipi kayıklarla gezinti yaptıktan sonra ziyaretlerini Edirne Büyük Sinagogu”nda sonlandırdı.

“Rotaların çoğaltılmasını hedefliyoruz”

İstanbul Rehberler Odası (İRO) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Eracun, AA muhabirine, iki günlük program çerçevesinde tarih ve kültür kenti Edirne”yi 20 rehberle gezdiklerini söyledi.

Kentteki kültürel mirası yakından görme fırsatı bulduklarını belirten Eracun, “Edirne”nin gastronomisi ve geçmiş dönemlere ait birçok mirasımızın izini sürmek bizler için çok önemli. Turizm Haftası kapsamında halkın turizm faaliyetlerine katılması ve buradaki rotaların çoğaltılmasını hedefliyoruz. Halkın da bu rotaların içerisinde yerini alması ve bu mirası daha iyi tanımak, anlatabilmek amacıyla buradayız.” dedi.

Edirne”de çok güzel ağırlandıklarını belirterek Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk”e teşekkür eden Eracun, rehberlerin Edirne”nin turizm rotasına hakim bir şekilde bir dahaki ziyaretlerinde sahada rolünü aktif şekilde yerine getireceğini kaydetti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:

“Uzak Şehir” çocukları unutmadı

HASANKEYF EV SAHİPLİĞİ YAPTIMinik Kuzey ve setteki diğer çocukların 23 Nisan coşkusuna Uzak Şehir’in yıldızları da dahil oldu. Saatler süren çekimler sırasında oyuncular ve teknik ekip hep birlikte bayramı doyasıya kutladı. Etkileyici drone çekimlerinin yer aldığı sahneye Hasankeyf ev sahipliği yaptı. Sahneye özel kurulan panayır alanında kağıt helvacılardan macunculara, süslemelerden hatıra fotoğrafı çekim alanına kadar tüm detaylar düşünüldü. UÇURTMALARDA ZAHİT MUNGAN İMZASIYapım ekibinin 23 Nisan’a yaraşır bir atmosfer yaratmak için özveriyle çalıştığı çekimlerde çalışanlara Şahmaran uçurtması ile ünlenen Mardinli uçurtma ustası Zahit Mungan da destek verdi. 200 figüranın yer aldığı çekimlerde, 200’e yakın uçurtma Mungan’ın talimatlarıyla hazırlandı. Etkileyici görüntülerin ortaya çıktığı sahne, sosyal medyada karşılık buldu. Uzak Şehir etiketiyle paylaşılan fotoğraf ve videolarda 23 Nisan hassasiyeti nedeniyle Uzak Şehir ekibi de teşekkür yağmuruna tutuldu.

Source: Hurriyet.com.tr

Emekli öğretmen bahçesini “sanat galerisine” dönüştürdü

Adana nın Kozan ilçesi Mahmutlu Mahallesi nde ikamet eden 3 çocuk annesi 64 yaşındaki Kuzu, Covid-19 sürecinde atık malzemelerle objeler yapmaya başladı. Kuzu, el sanatları öğretmenliği yaptığı dönemdeki becerileri sayesinde ağaç dalı, çam kozalağı, taş ve eski eşya parçalarını kullanarak Alman yazarlar Grimm Kardeşler in kaleminden çıkan dünyaca ünlü Bremen Mızıkacıları masalındaki kahramanların yanı sıra leylek, aslan, tavus kuşu ve zürafa gibi hayvanların figürlerini de tasarladı. Evinin bahçesini birbirinden renkli eserleriyle donatan Kuzu, sanat galerisini andıran alanda misafirlerini ağırlıyor. Nadire Kuzu, gazetecilere, yoldan geçenlerin evinin bahçesine merakla baktığını söyledi. Eserlerini tasarlarken doğadan ilham aldığını anlatan Kuzu, Dağa, ormana gittiğimde gördüğüm taş ve ağaçlarla Ne yapabilirim? diye düşünüyorum. Onları bir şeylere benzetip çeşitli çalışmalar yapıyor, sonra da bahçemde sergiliyorum dedi. Kuzu, mahalle halkının da bahçesine ilgi gösterdiğini belirterek, Mahalleli gelip eserlerimi inceliyor. Herkesi bahçeme çay, kahve içmeye bekliyorum şeklinde konuştu.

Source: Habertürk

Anıtkabir”de 23 Nisan töreni! Devlet erkanı Atatürk”ün mozolesine çelenk bıraktı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında törenlerin ilk adresi Anıtkabir oldu. DEVLET ERKANI ANITKABİR”DE Türkiye Büyük Millet Meclisi”nin açılışının 105. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki heyet Anıtkabir”e ziyaret gerçekleştiriliyor. Heyette CHP Genel Başkanı Özgür Özel de var.Daha sonra Misakımilli Kulesi”ne geçen TBMM Başkanı Kurtulmuş, Anıtkabir Özel Defteri”ne şunları yazdı:Kurtuluş savaşımızın baş komutanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi”nin ilk başkanı, cumhuriyetimizin kurucusu aziz Atatürk. Egemenliği kayıtsız şartsız millete emanet eden Meclis 105. yılında. Milli birliğimizi korumak temel vazifemizdir. Yüce çatı altında görev yapan isimler olarak cumhuriyet değerlerinden asla taviz vermeyeceğiz. 23 Nisan sadece ülkemiz çocukları için değil tüm dünya çocuklarını da hatırlama günüdür. Milli birlik ve beraberlik içinde çalışmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizi minnetle yad ediyorum. BAKAN BOLAT”TAN 23 NİSAN KUTLAMASI Ticaret Bakanı Ömer Bolat:Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 105″inci yıl dönümünü ve kıymetli yavrularımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı en kalbî duygularımla tebrik ediyorum.Bu anlamlı gün vesilesiyle, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Meclisimizin kuruluşunda ve istiklâl mücadelemizde emeği geçen tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyor; vatan uğruna şehit düşen evlatlarımıza Yüce Allah”tan rahmet diliyorum.Geleceğimizin teminatı yavrularımızın sağlık, huzur ve mutlulukla dolu bir hayat sürmelerini, her günlerinin 23 Nisan sevinciyle geçmesini temenni ediyorum. CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ”DA 23 NİSAN MESAJI Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz:105 yıl önce milli mutabakatla kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletimizin iradesini siyasetin asli kaynağı haline getirmiştir.23 Nisan 1920, milletimizin kendi kaderine sahip çıktığı; Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temellerinin atıldığı tarihî bir dönüm noktasıdır.Bağımsızlık ruhuyla kurulan ve Milli Mücadelenin karargahı olan Gazi Meclisimiz, bugün de Türkiye Yüzyılı mücadelemizin en sağlam teminatı ve ilham kaynağıdır.Bu anlamlı günü çocuklarımıza armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ü ve kurucu Milletvekillerini saygı ve şükranla anıyor, tüm evlatlarımızın ve aziz milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı kutluyorum. BAKAN IŞIKHAN”DAN 23 NİSAN KUTLAMASI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla X hesabından “Aziz Milletimizin bağımsızlığının nişanesi Gazi Meclisi”mizin 105″inci kuruluş yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Yarınlarımızın sahibi, gözbebeğimiz evlatlarımız için gayretle çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi”mizin ilk Başkanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ile tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyorum.” mesajını paylaştı. BAKAN YERLİKAYA”DAN 23 NİSAN KUTLAMASI İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla paylaştığı mesajda şu ifadeleri kullandı;”Gazi Meclis”imiz bundan 105 yıl önce, 23Nisan 1920″de dualarla ve büyük bir inançla açıldı. Milli Mücadele”nin en zor günlerinde İstiklal Savaşı”mızı yöneten Meclis”imiz, mazlum milletlere de ışık oldu, rehber oldu. Ve Cumhuriyet”imizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan”ı “Çocuklarımız yaşama sevincimizdir” diyerek tüm çocuklara armağan etti.23 Nisan, Milletimizin iradesinin temeli, çocuklarımızın gülüşünde yükselen umuttur. Büyük ve Güçlü Türkiye hedefiyle, çocuklarımızın umutlarını büyütmeye devam edeceğiz. ” TÖRENLERİN İLK ADRESİ ANITKABİR Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin başkanlığındaki bakanlık bürokratları, öğretmen temsilcileri ve öğrencilerden oluşan heyet, Aslanlı Yol”dan yürüyerek Mustafa Kemal Atatürk”ün mozolesine geldi.

Source: Abdullah Karlıdağ

ANLAMLI 23 NİSAN MESAJLARI: Özel 23 Nisan mesajı ve sözleri… en güzel, uzun-kısa, resimli Çocuk Bayramı mesajları

23 Nisan mesajları bugün binlerce kişi tarafından Whatsapp, mesaj, sosyal medya aracılığı ile gönderiliyor. Bu anlamlı günde en güzel 23 Nisan mesajlarını sevdiklerine atmak isteyenler araştırma içerisinde… İşte en özel 23 Nisan mesajı ve sözleri…
23 NİSAN MESAJLARI

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tüm dünya çocuklarının barış ve huzur içinde yaşamasını temenni ederim. Bayramınız kutlu olsun!
Umutlarımızın, hayallerimizin, geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!
Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği, sevgi ve barış dolu bir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı geçirmenizi dilerim.

Geleceğimizin teminatı, göz bebeğimiz çocuklarımıza sağlıklı, mutlu ve başarı dolu bir ömür diliyorum. 23 Nisan Bayramınız kutlu olsun!
Vatanımızın geleceği, yarının büyükleri çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı en içten dileklerimle kutlarım.

23 Nisan’ın çocuklarımıza ve milletimize getirdiği ulusal egemenlik ruhu her zaman yaşasın! Bayramımız kutlu olsun.
Birlik ve beraberlik içinde nice 23 Nisanlara ulaşmayı temenni ederim. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun!
Atatürk”ün çocuklara armağan ettiği, ulusal egemenliğimizin simgesi olan bu özel günümüz kutlu olsun.
Sevginin, barışın ve dostluğun simgesi olan çocuklarımızın, 23 Nisan Bayramı coşku ve neşe içinde geçsin.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, çocuklarımıza birlik, beraberlik ve güven dolu bir dünya bırakma umudumuzu tazeleyen bir bayramdır. Kutlu olsun!
Geleceğimizin umudu sevgili çocuklar, kahraman bir milletin evlatları olarak sizler ülkemizin yarınlarısınız. Sadece Türk milletinin ve devletinin değil dünyanın geleceği için dünya çocukları ile el ele vererek sevgi, barış ve kardeşlik tohumları ekeceğinize inanıyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nız kutlu olsun…
23 Nisan, ulusal egemenliğimizin simgesidir. Atatürk”ün çocuklara armağanı olan bu özel günün tüm çocuklarımıza mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.
Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nın coşkusunu yaşatmak dileğiyle!
23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti”nin temellerinin atıldığı, milletimizin egemenliğini kazandığı gündür. Bu özel günde tüm çocukların bayramı kutlu olsun!
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!
Mustafa Kemal Atatürk”ün, çocuklarımıza armağanı olan 23 Nisan”ın, tüm dünyadaki çocuklar için barış ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum.
23 Nisan, ulusal egemenliğimizi kazandığımız ve Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bir bayramdır. Bayramınız kutlu olsun!
Çocuklarımızın geleceğini aydınlatacak 23 Nisan”ın tüm dünyada barış ve kardeşlik getirmesini diliyorum.
23 Nisan, sadece Türkiye için değil, tüm dünya çocukları için barışın simgesidir. Bu bayram, tüm çocuklarımıza mutluluk getirsin.
Atatürk’ün çocuklarımıza verdiği değeri simgeleyen bu özel günde, tüm çocukların bayramını kutluyorum.
Milletimizin egemenliğinin simgesi olan 23 Nisan”ı coşku içinde kutluyor, Türk çocuklarının bayramını kutluyorum!
Ulusal egemenliğimizin simgesi 23 Nisan”ı coşku içinde kutluyor, tüm çocuklarımıza barış dolu bir dünya diliyorum.
Egemenlik, milletin en büyük gücüdür. 23 Nisan”ı kutlarken, Türk çocuklarının geleceğe daha güvenle bakabilmesini diliyorum.
23 Nisan, milletimizin egemenliğini kazandığı, özgürlük ve bağımsızlığın simgesidir. Çocuklarımızın bayramı kutlu olsun!
23 Nisan”ın tüm çocuklara neşe ve barış getirmesini, ulusal egemenliğimizin sonsuza kadar sürmesini temenni ediyorum.
Bugün, milletimizin en değerli varlığı olan çocuklarımıza ithafen kutlanan 23 Nisan, tüm Türkiye”nin bayramıdır!

Source: Dünya Gazetesi

Japonlar 23 Nisan”da Türk evine akın etti

Recep ERÇİN/ OSAKA
Japonya”nın Osaka kentinde 13 Nisan”da başlayan 2025 EXPO”sunda 23 Nisan Türk Milli Günü olarak belirlendi.

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nda Japonlar, Osaka EXPO”da yer alan Türk pavilyonuna yoğun katılım gösterdi.
Türk Bayrağı esas alınarak tasarlandı
Ticaret Bakanlığı, Türkiye Japonya Parlamenterler Arası Dostluk Grubu üyesi milletvekilleri, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile geniş bir basın grubunun yer aldığı heyet, 23 Nisan”daki Türk Milli Günü”nde Türkiye”yi temsilen Osaka”da törenlerde yer aldı.

Osaka EXPO”da yer alan Türk pavilyonu Türk Bayrağı esas alınarak tasarlandı. Pavilyonun dışındaki kıvrımlar ise Türkiye”nin sahil şeritlerini simgeliyor.
Pavilyonu ziyaret edenlere Türk lokumu ve Maraş dondurması ikram edilirken, ülke tanıtımı açısından birçok bilgilendirme standı konumlandırıldı. İstanbul Finans Merkezi (İFM) de bir tanıtım filmi ile pavilyonda İstanbul”un küresel finans merkezi olma vizyonu ziyaretçilere anlatıyor.

Türkiye, 1851 yılından itibaren düzenlenmekte olan EXPO’lara, 17’si Osmanlı İmparatorluğu döneminde; 21’i ise Cumhuriyet döneminde olmak üzere tam 38 kez katıldı.

Source: Dünya Gazetesi

Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği, Komori Baskı Makineleri Tesislerini ziyaret etti

Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) Yönetim Kurulu üyeleri, Başkan Alican Duran liderliğindeki bir heyetle, Komori Baskı Makineleri üretim tesislerini ziyaret etmek üzere Japonya”ya gitti.
Ziyaret, Komori Corporation ve Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan temsilcisi Aras Makine ve Servis Hizmetleri A.Ş. tarafından davet ve sponsorluğunda gerçekleştirildi.

KASAD üyeleri, Tokyo yakınlarındaki KOMORİ Tsukuba Fabrikası’nı ve yüksek hijyen standartlarına sahip kozmetik kutuları üreten bir matbaayı görmek üzere 5 günlük bir program dahilinde 12 Nisan”da yola çıktı. Ziyaret sırasında, ayrıca Tokyo’nun kültürel ve tarihi önemli yerleri de gezildi.
“ABD tarifeleri, Türkiye için bir şans olabilir”
KASAD Başkanı Alican Duran, Japonya Komori ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Aras Grup ve Komori firmalarına teşekkür ederken Türk basım sektörünün zorlandığı bir süreçten geçtiğine dikkat çekti.

Duran, “Avrupa ekonomisinin uzun bir süredir resesyonda olduğu bu süreçte ülkemiz ekonomisinde de sorunlar var. Dolayısıyla zaten biraz zorlandığımız bir süreçten geçiyoruz.
Dünyada da ekonomik kurallar değişmeye başladı. Ancak Amerika Yönetiminin yeni koyduğu yüksek gümrük tarifeleri Türkiye için şans olabilir. İhracat tarafında, en azından bu dönemde Amerika”da çok ciddi bir ilerleme sağlayabiliriz.
Amerika çok büyük bir pazar. Ben bunu 5 sene önce söylerken, o zaman bir hayal gibi gözüküyordu ve ihracat yaptığımız ilk 10 ülke arasında Amerika yoktu. Şu anda Amerika karton ambalaj ihracatımızda ikinci sırada. Biraz daha şanslı olur ve biraz daha akıllı işler yapabilirsek çok rahat bir oyuncu olabiliriz” şeklinde konuştu.
“Türk firmalarını ikame etmeye çalışıyoruz”

Duran, Türk karton ambalaj ürünleri ihracatında neler yapıldığını da şu sözlerle ifade etti:
“İstanbul İhracatçılar Birliği şemsiyesi altında bir URGE kurduk. Burada 18 tane KASAD üyesi var. 2 ay önce Amerika”dan 6 tane müşteriyi ağırladık.
Burada toplantılar yaptık, fabrikaları gezdiler. Mayıs ayında tekrar bir müşteri ekibi ağırlayacağız. Eylül ayında da oraya bir ziyaret planlıyoruz. Yani şu anda çok hızlı bir şekilde Amerika pazarı için Uzakdoğu’lu tedarikçilerin yerine Türk firmalarını ikame etmeye çalışıyoruz.
İhracatı herkese tavsiye ediyoruz ama her firma aynı düzeyde değil. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, her firmanın olgunluk ve kalite düzeyine göre bir ligde ihracat girişiminde bulunması. Aksi durumda hem kendi adımıza hem de ülkemiz adına negatif bir sonuç doğurabiliyoruz. O yüzden çiğneyeceğimizden büyük lokma almamamız lazım.”
Türk basım sektörünün gelişimi için büyük önem taşıyor
Ziyaretin ilk günü, Japonya”nın kültürünü tanıma fırsatını sunan bir şehir turuyla başladı. KASAD ekibine Aras Grup Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Araz ve Genel Müdür Hamdi Kaymak eşlik ederek, seyahat boyunca etkinliklerin sorunsuz geçmesini sağlamada önemli bir rol üstlendiler. Geceyi, Komori Corporation Başkanı ve CEO’su Satoshi Mochida ile bir araya gelerek tamamladılar.
13 Nisan’da, şehir turunun ardından Niwa Print Co. Ltd. adlı butik karton ambalaj matbaasına yapılan ziyarette, sektör profesyonelleri, üst düzey hijyenik koşullarda çalışarak “sıfır hata” prensibiyle üretim yapan bir işletmenin süreçlerine dair bilgi edindiler. Matbaa sahibi Tomohiro Horino, KASAD üyelerini büyük bir nezaketle karşıladı.
15 Nisan’da gerçekleştirilen KOMORİ Tsukuba Fabrikası ziyareti, KASAD heyetinin en önemli duraklarından biri oldu. Fabrikanın girişinde Türk ve Japon bayrakları dalgalanırken, onursal başkan Yoshiharu Komori’nin karşılaması, ziyaretin özel bir anı olarak kaydedildi. KASAD ekibi, Komori’nin amiral gemisi baskı makinelerinden Komori Lithrone GX40 Advance ofset baskı makinasının demosunu izleyerek, teknoloji hakkında detaylı bilgi aldı.
Ziyaretin sonunda, KASAD üyeleri tarihi Budist ve Şinto tapınaklarına yaptıkları gezilerle kültürel deneyimlerini pekiştirdiler. Dört gün süren bu anlamlı ziyaret, 16 Nisan akşamı Türk Hava Yolları”nın Tokyo-İstanbul seferi ile sona erdi. KASAD, bu tür ziyaretlerin Türk basım sektörünün uluslararası düzeydeki gelişimi ve işbirlikleri açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Source: Dünya Gazetesi

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Birinci Meclis”te konuştu: Cumhuriyetimiz daha ileriye taşınmalı

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı”nı başlatan ve Cumhuriyet”e giden yolda önemli adımlar atılmasını sağlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 105 yılı geride bıraktı. 105 yıldır milli iradenin sembolü olan TBMM”nin açılılşı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanıyor. TBMM”nin 105. Yılı sebebiyle bugün devlet erkanı Anıtkabir”deki törene katıldı.TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM”nin 105. yılı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sebebiyle Birinci Meclis”te önemli açıklamalar yaptı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Birinci Meclis”te konuştu: “Cumhuriyetimiz daha ileriye taşınmalı” | Video TBMM Başkanı Kurtulmuş”un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle; TBMM”nin açılışı, kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu. İkinci asrına girdiğimiz cumhuriyetimiz yenilenmeli ve daha ileriye taşınmalıdır. Toplumun tüm kesimlerinin aynı hedefe yürümesi gerekmekte, aramızdaki farklılıkları demokrasinin bir gereği olarak kabul etmek gerekmektedir. Farklıklardan ortak bir çözüm bularak birlikte yola devam etmeliyiz. 2. asrı güçlü Türkiye”nin yüz yılı yapacağız. İnşallah önümüzdeki yüzyıl Türkiye yüzyılı olacak. Dün evvelsi gün bugün de devam edeceğiz TBMM çatısı altında çok güzel etkinliklere ev sahipliği yaptık. Bugün TBMM makamını sembolik olarak bir kızımıza bırakacağız. Bugünü bize bir çocuk bayramı olarak bırakanlar bize bir vasiyet bıraktılar. Bu bayramın ikinci yüzü olan geleceğe bakan yüzü olan çocuk bayramını da çocukların geleceğini güçlendirmek için ortaya koyduğumuz çabanın yansıması olarak kabul ediyoruz.. Çocuk bayramımızın bütün milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Source: Sabah

Spor federasyonlarından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajları

Türkiye Futbol Federasyonunu yayımladığı mesajda “Milli egemenliğimizin sembolü, istikbal mücadelemizin ve bağımsızlığa giden yolun öncüsü Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 105. yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutlamanın gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz. 23 Nisan 1920″de açılan Meclisimiz, vatanımızın işgal altında ve karanlık günlerde bağımsızlık ateşini yakmış; kahraman ordumuz, halkımızdan aldığı güçle tarihe altın harflerle yazılan zaferlere imza atmıştır. Millet egemenliğinin hayata geçirildiği 23 Nisan tarihi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bağımsızlık meşalesini sonsuza kadar taşıyacak çocuklarımıza ve dünya çocuklarına armağan edilmiştir. Bu vesileyle başta İstiklal Harbimizin Başkomutanı, TBMM”nin ilk Başkanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu vatan için toprağa düşen şehitlerimizi, gazilerimizi ve her türlü fedakârlığı yapan büyüklerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ülkemizin ve futbolumuzun da geleceği sevgili çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı kutluyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Milli iradenin simgesi TBMM 105 yaşında23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlanıyor

Türkiye Voleybol Federasyonu, “Milli egemenliğin sembolü olan TBMM”nin kuruluş yıl dönümü ve dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayram olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından yarının teminatı ve geleceğimiz olan çocuklarımıza adanmıştır. Dünya çocuklarına armağan edilen bu anlamı günün 105. yıl dönümünü en içten dileklerimizle kutluyor; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz.” açıklamasına yer verdi.

“Gazi Meclisimiz, 105 yıldır demokrasimizin, özgürlüğümüzün ve milli birliğimizin temel taşı olmayı sürdürmektedir”

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, yayımladığı mesajla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı kutladı.

Türkoğlu, mesajında şunları kaydetti:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi”nin 23 Nisan 1920’de açılması, tarihimiz için bir dönüm noktası olmuş; kayıtsız şartsız millet egemenliğinin temelleri atılmıştır. Gazi Meclisimiz, 105 yıldır demokrasimizin, özgürlüğümüzün ve milli birliğimizin temel taşı olmayı sürdürmektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu anlamlı gün, yalnızca milli egemenliğimizin simgesi değil; aynı zamanda dünya çocukları arasında barış, dostluk ve kardeşlik köprüleri kurma idealinin de bir yansımasıdır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımızın daha aydınlık bir geleceğe ulaşmaları için duyduğumuz ortak umudu ifade eder. Bu vesileyle milletimizin ve tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet, saygı ve minnetle anıyorum.”

Türkiye Hentbol Federasyonu, “Küçük kalplerin büyük hayalleri var. Geleceğin sporcuları, liderleri ve kahramanları… Türkiye Hentbol Federasyonu olarak, yarınlarımızın en büyük umudu olan çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.” mesajını paylaştı.

Türkiye Atletizm Federasyonu, “Dünyada çocuklara ithaf edilen ilk ve tek bayram. Ne güzelsin 23 Nisan. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nın 105. yılını kutluyor; Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ü ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Türkiye Boks Federasyonu Başkanı Suat Hekimoğlu, “Bu anlamlı gün, sadece Türkiye’nin değil, dünyadaki tüm çocukların bayramıdır. Çünkü 23 Nisan; barışın, kardeşliğin, sevginin ve umudun adıdır. Türkiye Boks Federasyonu olarak bizler de çocuklarımızın hem sporla hem de değerlerimizle büyümesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Sporun birleştirici gücüyle onları sağlıklı, özgüvenli ve başarılı bireyler olarak geleceğe hazırlamak en büyük hedefimizdir. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyor; tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı yürekten kutluyorum.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Güreş Federasyonu, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 105. Yılını Kutluyoruz!” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere armağan ettiği bu anlamlı günde, başta çocuklarımız olmak üzere tüm milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.” paylaşımını yaptı.

Türkiye Cimnastik Federasyonunun paylaşımında “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 105. kuruluş yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı kutluyor, milletimizin bu anlamlı gününü en içten dileklerimizle tebrik ediyoruz.” denildi.

Diğer spor federasyonları da yaptıkları paylaşımlarla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı kutladı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:

Anıtkabir ziyaret saatleri: Bugün Anıtkabir kaça kadar açık, saat kaçta kapanacak?

23 Nisan coşkusuyla kalpler Ankara”ya, Anıtkabir”e doğru atıyor… Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk”ün çocuklara armağan ettiği bu anlamlı günde, 7″den 70″e Atatürk sevgisi ile büyüyenler Anıtkabir”i ziyaret etmek istiyor. En çok yöneltilen soru ise “Bugün Anıtkabir kaça kadar açık?” şeklinde… 23 NİSAN ANITKABİR ZİYARET SAATLERİ Anıtkabir ziyaret saatleri normal günlerde saat 09″da başlıyor ve saat 17.00″ye kadar devam ediyor. Fakat bu en özel ve anlamlı günde yani 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nda ziyaretler 21.00″e kadar yapılacak. ANITKABİR ZİYARET SAATLERİ
01 Şubat – 14 Mayıs Tarihleri ArasındaAçılış: 09:00 – Kapanış: 16:30 15 Mayıs – 31 Ekim Tarihleri ArasındaAçılış: 09:00 – Kapanış: 17:00 01 Kasım – 31 Ocak Tarihleri ArasındaAçılış: 09:00 – Kapanış: 16:00

Source: Dünya Gazetesi

TBMM Başkanı Kurtulmuş başkanlığındaki devlet erkanı, Anıtkabir”i ziyaret etti

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığındaki devlet erkanı, TBMM”nin açılışının 105. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Anıtkabir”de düzenlenen törene katıldı.Törende, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM Başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Celal Adan ve Gülizar Biçer Karaca, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, TBMM Dış İlişkiler ve Protokol Başkanı Ali Murat Nas, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri ile TBMM idari personeli yer aldı.Aslanlı Yol”dan yürüyerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ün mozolesine gelen heyet, TBMM Başkanı Kurtulmuş”un mozoleye çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulundu ve İstiklal Marşı”nı okudu.Misakımilli Kulesi”ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri”ni imzalayan Kurtulmuş, şunları yazdı: “Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi”mizin ilk başkanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, Aziz Atatürk; 23 Nisan 1920″de, aziz milletimizin tüm zorluklara büyük bir diriliş ruhu ve bağımsızlık idealiyle açtığı ve egemenliği kayıtsız şartsız millete emanet eden o büyük Meclis, bugün 105. yılında aynı azim ve kararlılıkla çalışmalarını sürdürmektedir.Temel ilkemiz ulusal egemenliktir. Hedefimiz, milletimizin refahını artırmak, demokrasimizi derinleştirmek ve hukuk devletini güçlendirmektir. Misakımilli hedeflerinden sapmadan, milli birliğimizi korumak temel vazifemizdir. Kuruluş ilkelerini ve vizyonunu her zaman hatırlayarak, Cumhuriyetimizin ikinci asrını her alanda sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye Yüzyılı yapma iradesini taşıyoruz. Bu yüce çatı altında görev yapan milletin temsilcileri olarak, bağımsızlık ülküsünden ve halkın iradesini önceleyen Cumhuriyet değerlerinden asla taviz vermeyeceğiz.Günümüzde, ülkemizin ve dünyanın tüm çocuklarının yüzünü güldürmek her zamankinden daha önemli bir sorumluluktur. 23 Nisan, sadece ülkemizin çocukları için değil, savaşların, göçlerin, adaletsizliklerin, krizlerin ve yoksulluğun ağır yükünü taşıyan tüm dünya çocukları için bir bayram, aynı zamanda onları hatırlama günüdür. 23 Nisan”ın geleceğimizi inşa etme azmimizin ve evrensel barış arayışının da bir vesilesi olduğuna inanıyoruz. Geçmişin mirasına layık bir gelecek inşa etmek için, milli birlik ve beraberlik içinde çalışmaya devam edeceğiz.Millet iradesine sadakatle bağlı kalarak, demokrasiyi, hukuku ve insan onurunu her koşulda savunmayı sürdürme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz. Zatıaliniz başta olmak üzere, Birinci Meclisten bu yana Milli Egemenliğe sahip çıkan tüm milletvekillerimizi, şehitlerimizi ve gazilerimizi, minnet ve şükranla yad ediyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.”Törene katılan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çocuklarla birlikte fotoğraf çektirdi.

Source: Internet Haber

Samsun Devlet Opera ve Balesi, üç şehirde sanatseverlerle buluşacak

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün Anadolu”yu sanatın birleştirici gücüyle buluşturmak amacıyla 7-8 Aralık 2024″te Şırnak”ta başlattığı proje kapsamındaki festival devam ediyor.

Bu kapsamda SAMDOB, 24 Nisan”da Amasya”daki sanatseverlerle buluşacak.

Saraydüzü Kışla Binası İl Halk Kütüphanesi Salonu”nda saat 14.00″te “Okulumuz Orman” çocuk oyunuyla minik sanatseverlerle bir araya gelecek SAMDOB, Amasya Belediyesi Yeni Kültür Merkezi Şehzade Salonu”nda ise saat 20.00″de “Doktor Mucize” operasını izleyicinin beğenisine sunacak.

Tokatlı sanatseverler ile de bir araya gelecek olan SAMDOB, 3 Mayıs”ta Erbaa ilçesinde, 4 Mayıs”ta ise Tokat merkezde “Okulumuz Orman” çocuk oyunu ve “Doktor Mucize” operasıyla izleyicinin karşısına çıkacak.

SAMDOB”un son durağı ise Kars olacak. Haziranın ilk haftasında yapılması planlanan turnede bir çocuk oyunu ile opera izleyicinin beğenisine sunulacak.

Genç yetenekler de keşfediliyor

SAMDOB Müdürü ve Sanat Yönetmeni Barış Salcan, AA muhabirine, 1. Anadolu Opera ve Bale Festivali”nin ilk durağının geçen yıl Şırnak olduğunu ve sanatseverler tarafından ilgi gördüğünü söyledi.

Festival kapsamında farklı şehirlerde yeni duraklar belirlediklerini ve vatandaşları sanatla ücretsiz buluşturduklarını aktaran Salcan, şöyle devam etti:

“Bizim ilk durağımız 24 Nisan”da Amasya. Gündüz, “Okulumuz Orman” çocuk oyununu küçük kardeşlerimiz ile buluşturacağız. Akşam da Georges Bizet”in “Doktor Mucize” operasını sanatsever ile buluşturacağız. Bilhassa bu operayı seçtik çünkü Türkçe ve komik opera. Seyircinin keyifle ayırılacağını düşünüyoruz. Daha sonra da Tokat”a gideceğiz. Tokat”ta da aynı programı icra edeceğiz, orada Erbaa ilçesinde ve Tokat merkezde sanatseverlerle buluşacağız.”

Son duraklarının Kars olacağının bilgisini veren Salcan, haziranın ilk haftasında bir gün seçeceklerini ve programı ona göre organize edeceklerini ifade etti.

Ziyaret ettikleri illerde temsillerin yanı sıra yetenek taramaları da yaptıklarını belirten Salcan, şunları kaydetti:

“Güzel sanatlar liselerini genelde tercih ediyoruz. Amacımız Anadolu”nun taşrasındaki genç yeteneklerimizi, geleceğin belki de büyük sanatçılarını bulmak, keşfetmek ve onlara bir şekilde öncülük etmek. Devlet Opera ve Balesinin kuruluş kanununun birinci maddesi, opera ve bale sanatını yaymak ve yaygınlaştırmaktır. Genel Müdürümüz Tan Sağtürk”ün öncülüğünde başlayan bu festival, tam olarak bu maddeyle örtüşmektedir. O yüzden biz çok mutluyuz. Umarım ulaşamadığımız şehir, temsil izletmediğimiz insan kalmayana kadar elimizden geleni yapacağız.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: