Türkiye”nin Washington Büyükelçiliğinden Ertegün ailesi anısına caz konseri
Washington Büyükelçiliği konutunda, Büyükelçi Sedat Önal ile eşi Figen Önal”ın ev sahipliğindeki 2024-2025 “Ertegün Caz Serisi” kapsamında konser verildi.
Çok sayıda davetlinin katıldığı konserde, “Dwayne Adell Trio” adlı caz grubu sahne aldı.
Türkiye”nin Washington Büyükelçiliği konutundaki caz konserlerinin tarihi
1930″lu ve 1940″lı yıllarda Amerika”da ırk ayrımcılığının en yoğun ve beyazlarla siyahilerin müzik dahil hiçbir konuda bir araya gelmediği bir dönemde, Türkiye”nin Washington Büyükelçisi Mehmet Münir Ertegün”ün oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün, Büyükelçilik rezidansının kapılarını hem siyahi hem de beyaz caz sanatçılarına açmıştı.
“Caz, sosyal uyum için silahımızdır” prensibiyle hareket eden Ertegün kardeşler, Büyükelçilik rezidansındaki canlı caz konserlerinde Louis Armstrong ve Duke Ellington gibi seçkin sanatçıları ağırlamış, o dönemde başkentteki beyaz seçkin sınıftan birçok kişiyi şaşırtmıştı.
Başkentteki önemli şahsiyetler bu konserlerin haberini aldıklarında, Afro-Amerikan konukların siyahilere yapılan ayrımcılık gereği rezidansın arka kapısını kullanmamasından şikayet etmiş; Büyükelçi Ertegün ise onlara Türk kültüründe konukların her zaman ön kapıdan girdiğini söylemişti.
Ertegün kardeşler, Türk rezidansında ırkçılığa karşı başlayan bu caz tutkusunu sürdürmüş; Ahmet Ertegün 1947″de Atlantic Records”u kurmuş, Nesuhi Ertegün de 1956″da yapımcı olarak şirkete katılarak Ray Charles, Charles Mingus, Aretha Franklin ve John Coltrane gibi tüm zamanların en tanınmış müzisyenleriyle çalışmıştı.
Ertegün kardeşlerin ırkçılık karşıtı bu girişimlerinin müzik tutkularıyla birleştiği bu çabalarının anısına Washington Büyükelçiliği”nde 2010 yılından bu yana çeşitli vesilelerle anma etkinlikleri düzenleniyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Yapımcı oldu
Habertürk ten Nazif Şahin Karpuz un haberine göre; oyuncu Gökçe Bahadır, yapımcısı olduğu Ehlikeyf isimli oyunun öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. HEYECANLIYIZ Geceyle ilgili heyecanını dile getiren güzel Gökçe Bahadır; Heyecanlıyız… Bu akşam, gerçekten enteresan bir birleşim oldu. Benim için özel bir akşam oldu. Bir okuma tiyatrosu, her şeyden önce benim çok eski bir arkadaşımın yazdığı okuma tiyatrosu. Ben de böyle bir oyuna destek olmak istediğim için bu oyunun daha fazla yükselmesini istediğim için buradayız dedi. HER ŞEY KENDİLİĞİNDEN OLUŞTU Yapımcılığın da kolay olmadığını söyleyen Gökçe Bahadır; Zor da değil. Uzun zamandır bu işle uğraşıyorum. Proje bazlı bir deneyim yaşamak istedim. Oyunu izledikten sonra, her şey kendiliğinden oluştu dedi.
Source: Habertürk
Zelenskiy”den kritik ABD-Rusya görüşmesine sert eleştiri! “Biz bu müzakere masasının neresindeyiz?”
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Ankara Esenboğa Havalimanı”nda, (dün Türkiye’den ayrılmadan önce) gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Zelenskiy, ABD”nin Rusya ile ilişki kurmasının ABD”nin kendi kararı olduğunu açıklarken “Onların (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin”i politik izolasyondan çıkardıklarını gözlemliyoruz ama bu onların kararı, görüşüyorlar” dedi.
“Bu müzakere masasının neresindeyiz?”
Savaşın bitmesi için yapılan müzakerelerde Ukrayna”nın yer almamasını eleştiren Zelenskiy, “Savaşın bitmesine ilişkin planlarımız bunlar dendiğinde, bu bizde sorular yaratıyor. Biz neredeyiz? Bu müzakere masasının neresindeyiz? Bu savaş Ukrayna”nın içinde gerçekleşiyor. Putin, Ukraynalıları öldürüyor, ABD”lileri değil. Avrupalılar da değil, Ukraynalılar ölüyor” açıklamasında bulundu.
Ukrayna olmadan müzakere yapılamayacağının altını çizen Zelenskiy, “Siz istediğinizi görüşebilirsiniz ancak biz olmaksızın bizim hakkımızda görüşürseniz bunu kabul etmeyeceğiz diye net bir şekilde ifade ediyoruz” ifadesini kullandı.
“Trump”ın da daha çok yanımızda olmasını isterim”
Zelenskiy, ABD”nin Ukrayna”nın yanında olduğunu düşündüğünü paylaşarak, “Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump”ın da daha çok yanımızda olmasını isterim. ABD”den hem Cumhuriyetçiler hem Demokratların birçoğu iki partili sistemde bizi destekliyorlar. Elbette bu desteği kaybetmek istemiyorum” dedi. Trump”ın savaşı bitireceğine ilişkin vaadinin gerçekleşmesini istediklerini dile getiren Zelenskiy, süreci gözlemleyeceklerini söyledi.
Zelenskiy, Ukrayna”nın işgal altındaki bölgelerinin kurtarılması ve doğal kaynak yataklarının korunması durumunda yatırımlara açık olacaklarını vurgulayarak, “Biz herhangi bir kıta için ham madde merkezi olmak istemiyoruz. Burada dost, partner olmak bir etken olmayacak. Bizim anayasamızda yazıyor. Ben Cumhurbaşkanı olarak anayasayı ihlal etmek istemiyorum. Ben topraklarımı, çıkarlarımızı koruyacağım” ifadelerini kullandı.
“Toprak bütünlüğü her zaman desteklenmeli”
Zelenskiy, her ne olursa olsun uluslararası hukuk, egemenlik ve toprak bütünlüğünün her zaman desteklenmesi gerektiğine işaret ederek, “Söz konusu, on binlerce, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesi, yetimlerin olması, evlerin yıkılmasıdır. Bu nedenle bu vesileyle aslında evinizde ülkenizde Ukraynalı yetim çocukların ağırlanmasından dolayı teşekkür etmek isterim” diye konuştu. Devlet Başkanı Zelenskiy, en yakın zamanda savaşın bitmesini istediklerini belirterek, şunları söyledi:
“Biz adil bir barış, kalıcı bir barış, sürdürülebilir bir barış istiyoruz. Ölümün tekrar ülkemize gelmesini istemiyoruz. Yeni Suriye olmasını istemiyoruz. Bütün bunları istemiyoruz. Bütün bunları istemememiz oldukça adil bir duruş. Bütün katiller cezalandırılmalıdır. Bütün bu noktalarda en önemli şeylerden biri bize gerçekten de güvenlik garantileri verebilecek insanlarla ilerlemeliyiz, ülkelerle ilerlemeliyiz. Eğer bu savaşın bitmesi değil, ateşkesin yaşanmasıysa, bu da elbette savaşın sıcak evresinin tamamlanmasına ilişkin önemli bir adım”
“Avrupa Birliği gibi büyük bir pazara katılmalıyız”
Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump”la da savaşın sona erdirilmesi konusunda konuştuklarını söyleyerek, “Her zaman göz önünde bulundurmak gerekir ki Putin kandırabilir. Minsk Anlaşmaları sonrasında biz de Fransa”da onunla anlaşmıştık. Ateşkes olacaktı. Oysa o bunu bozdu ve yine savaşı başlattı” dedi.
Yeniden bir savaşın başlamaması için Ukrayna”nın NATO üyeliğine değinen Zelenskiy, “Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunu biliyor ve kendisi de Ukrayna”nın gelecekteki NATO üyeliğini desteklediğini ifade etti. O bunun önemini anlıyor ve Avrupa”daki birçok kişi de bunu anlıyor. Avrupa liderlerinin yüzde 99″u bizim NATO üyeliğimizi destekliyor. Slovakya, Macaristan, Almanya ve ABD henüz desteklemiyor. Ancak herkesin fikrini etkileyen ABD etkeni var, bunu biliyoruz” diye konuştu.
Zelenskiy, “Eğer NATO olmayacaksa hangi garantilerden söz edeceğiz?” diyerek, ülkesinin güçlü bir orduya sahip olduğunu ancak ordunun desteklenebilmesi için sürekli silah ve paraya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Ayrıca ekonomik güvenlik garantilerine de ihtiyaç duyduklarını belirten Zelenskiy, “Bunun için Avrupa Birliği gibi büyük bir pazara katılmalıyız” diye konuştu. Zelenskiy, herkesin Putin”in bir daha savaşa dönmeyeceğinden eminse Ukrayna”ya asker konuşlandırmasıyla ilgili şunları söyledi:
“Eğer herkes Putin”in bir daha savaşa dönmeyeceğinden eminse o zaman neden Ukrayna”ya kuvvetlerin yerleştirilmesinden çekiniyoruz? Sonuç olarak biz bunun tekrarlanmaması senaryosundan yola çıkıyoruz. Güvenlik garantilerinin bu boyutunu da Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan”la bugün görüştük.”
“Putin”le konuşmaktan hoşlanmam, biz düşmanız”
Zelenskiy, Ukrayna”nın birtakım beklentileri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Tam da bu nedenle müzakere masasında Putin eğer savaşa dönmek isterse onu durduracak insanlar olmalı. Ve bize gerçek, sadece sözler değil, somut güvenlik garantileri verebilecekler olmalı. Böyle bir diyaloğa biz hazırız. Diplomasinin ne olduğunu biliyoruz. Elbette Putin”le konuşmaktan pek hoşlanmam. Biz düşmanız ve düşmanlığımız devam ediyor. Ancak biz bu savaşı bitirmek için her şeyi yapacağız. Her şey partnerler arasında açık bir iletişimle olmalı. Biz satranç oynayamayız. Çünkü her bir adımınız bu satrançta bazen onlarca, bazen yüzlerce, bazen binlerce insanın ölümüne neden oluyor.”
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD”nin Rusya”yla ikili ilişkisine yönelik şunları söyledi:
“Ben bunu beğensem de beğenmesem de bu onların ikili işbirliği ve ABD”nin kendi kararı. Yoksa elbette onların politik izolasyondan Putin”i çıkardıklarını gözlemliyoruz ama bu onların kararı, görüşüyorlar. Ancak ne zaman “Bizim savaşın bitmesine ilişkin planlarımız bunlar” denildiğinde bu bizde sorular yaratıyor. Biz neredeyiz? Bu müzakere masasının neresindeyiz? Bu savaş Ukrayna”nın içinde gerçekleşiyor. Putin Ukraynalıları öldürüyor, Amerikalıları değil, Avrupalıları da değil. Yine de başka kimse ölmesin. Ancak bizim acımız çok büyük ve bu nedenle bizsiz müzakere edilemez. Siz istediğinizi görüşebilirsiniz ancak bizim hakkımızda biz olmaksızın görüşürseniz biz bunu kabul etmeyeceğiz diye net bir şekilde ifade ediyoruz. Bunun oldukça adil olduğuna inanıyorum.”
Zelenskiy, savaşı sona erdirmek için yapılacak müzakerelerde hem Ukrayna hem de Rusya”nın masada olması gerektiğine işaret ederek, masada sadece Avrupa Birliği değil, Avrupa kıtasının da temsil edilmesi gerektiğini söyledi.
Müzakere masasında Avrupa”nın temsiline ilişkin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron”la görüştüğünü belirten Zelenskiy, “Kendisi Avrupa Birliği liderleriyle görüşmüştü Fransa”da. Biliyorum birkaç görüşme daha olacak. Bugün yine Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüm ve haberimiz olmayan görüşmeleri dikkate almıyoruz” dedi.
“Bizi çağırmadılar”
Zelenskiy, Suudi Arabistan”ın başkenti Riyad”daki ABD-Rusya görüşmesine ilişkin, “Görüşmenin tarihi benim oraya ziyaretimle denk gelmişti. Ben istemiyorum, bu bir oyun gibi görünsün. Bu bir oyun değil. Ukrayna için güveni kaybetmek istemiyoruz. Çünkü çok fazla tesadüf var. Bizi çağırmadılar” diye konuştu.
Temiz, şeffaf ve adil bir görüşme istediğini söyleyen Zelenskiy, “Bu benim istediğim tek şey. Bu şeffaflığı kaybetmek istemiyorum. Ben, partnerlerimiz bize güvenmesin istemiyorum. Bu oyunlar maalesef Ukraynalıların mental, psikolojik durumuna etki ediyor. Ukraynalılar kandırılıyor gibi hissediyorlar. Ben halkımın duygularıyla oynanmasını istemiyorum” ifadelerini kullandı.
Zelenskiy, Ukrayna olmadan savaşın bitirilmesine yönelik bir görüşmenin gerçekleştirilemeyeceğini söyleyerek, ABD”li yetkililerin yakın zamanda Kiev”e bir ziyarette bulunacaklarını ayrıca kendisinin de Trump ile görüşmeyi düşündüğünü söyledi.
“Seçim olmadığı sürece Cumhurbaşkanlığım meşrudur”
Putin”in Moskova yönetiminin kendisinin meşru bir lider olmadığına ilişkin eleştirilerine yönelik soruya Zelenskiy, şöyle yanıt verdi:
“Ukrayna”daki güncel mevzuata göre savaş devam ederken herhangi bir seçim yapılamaz. Bu olağanüstü hal mevzuatında da yazıyor, anayasada da yazıyor. Anayasada diyor ki “Savaş durumu bitmeden herhangi bir seçim gerçekleşemez.” Bu sanırım her ülkenin anayasasında vardır. Bütün görevleri mevcut Cumhurbaşkanı üstlenir ve gerçekleştirir. Bu nedenle ülkemizde seçim olmadığı sürece Cumhurbaşkanlığım meşrudur.
Eğer demokratik bir seçimden bahsediyorsak yurt dışında oldukları için 8,5 milyon insanın katılamayacağı bir seçimi nasıl kabul edebiliriz? Orada 8,5 milyon insanın oy verebilmesi için gerekli altyapı henüz yok. Geçici olarak işgal altında olan bölgelerdekiler nasıl seçim yapabilecek? Şu an anayasamıza göre online bir seçim prosedürü öngörülmüyor. Cephe hattındaki askerlerimiz nasıl oy verecek? Savaş durumu devam ettiği sürece askerler de kendi adaylarını hem Cumhurbaşkanlığı için hem parlamento için aday gösteremez. Bu nedenle bizim için bir seçim olsaydı biz askerlerin görüşlerini, haklarını göz ardı mı edeceğiz? Aynı zamanda cephe hattına yakın yerlerdeki insanlar nasıl oy verecek?”
“Bir şeyi vereceksek bunun karşılığını almalıyız”
Zelenskiy, Ukrayna”da doğalgaz, petrol, doğal kaynaklar ve nadir elementler olduğunu hatırlatarak, “Maalesef bunların bir kısmı işgal altında olan bölgelerde. Bu bölgeleri işgalden kurtarmalıyız. Eğer siz yaptırımlarla jeopolitik boyutta finansal olarak ondan ucuz enerji kaynakları almazsanız, onların bankalarını kapatırsanız, iş dünyanızı Rusya”dan çekerseniz, yani birçok farklı boyutta onu zorlarsanız bu savaşı durdurmaya ve geri çekilmeye zorlarsınız. Artık partnerlerimizin anlaması gerekiyor ve bu talepte adil olduğumuzu düşünüyorum” dedi.
Güvenlik garantisi karşılığında ABD ile nadir toprak elementi üzerine yatırım konusunda hazırlanan taslak belgeye değinen Zelenskiy, “O taslakta güvenlik garantileri yoktu. Bu nedenle güvenlik garantileri olmaksızın adil olmayacak. Ben dedim “Bu belge hazır değil, biz bunu imzalamayız. Siz bu belgenin üzerinde çalışmaya devam edin, ben açığım. Ülkemize yatırım yapmanıza, doğal kaynaklarımıza yatırım yapmanıza her zaman açığım. Eminim ki bizim toplumumuz da bunu destekliyor, meclisimiz de bunu destekliyor.” Ancak biz bir şeyi vereceksek bunun karşılığında bir şey almalıyız. Bence adalet dediğin budur. Eğer biz bunu koruyamazsak o zaman neyden bahsedeceğiz? Tam da bu aslında” diye konuştu.
Zelenskiy, NATO”nun güvenlik alanında öncü olduğunu ancak Avrupa”da NATO üyesi olmayan, güçlü orduya sahip ülkeler de bulunduğuna işaret etti.
Ülkesinin Avrupa”daki en büyük orduya sahip olduğunu belirten Zelenskiy, “Ukrayna”da savaş bittiği zaman, birleşik bir kuvvet ihtiyacımız var. Ukrayna”da birbiriyle iletişimde olacak ve birbirini savunacak ülkelerin birleşmesi çok mantıklı olur. İnanıyorum ki Avrupa Birleşik Kuvvetleri için Ukrayna güzel bir başlangıç olur. Avrupa kıtası güçlü orduyla savunulmalıdır. Sadece birkaç ordu da değil, oraya herkes girmeli ancak girerken de güçlenmeli” ifadesini kullandı.
“Türkiye ile işbirliğimiz sürecektir”
Kırım Tatarlarının esaretten kurtarılmasının da gündemde olduğunu belirten Zelenskiy, sadece dini inançlarından ötürü Rusya tarafından tutuklandıklarını söyledi. Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın esirlerin serbest bırakılması konusunda daha önce de yardımcı olduğunu ifade ederek, çok sayıda Ukraynalı esir olduğunu, onları geri getirmenin çok zor olduğunu ve kapsamlı bir esir takasının gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye ve Ukrayna”nın savunma sanayi alanında işbirliklerine değinen Zelenskiy, “Baykar”la ve Bayraktar”la görüştük. Ukrayna”da ofisleri açıldı ve karşılıklı satın almalar dışında da görüşüyoruz tabi. Çok fazla şirketimiz var uzak menzilli dron”lar üreten ve inanıyorum bu noktada Türkiye ile işbirliğimiz sürecektir. Bunun dışında Türkiye, Ukrayna Deniz Kuvvetleri için iki korvet inşa etti. Birinin inşası tamamlandı, diğeri 2026″da olacak. Bütün bunları tabii somutlaştırmak, sürdürmek isteriz” dedi.
Zelenskiy, savaş nedeniyle bazı ortak projelerin güvenlik için daha yavaş ilerlediğine işaret ederek, “Rusların füzeleri, tamamen bizim motor sanayimizi yok etmeye çalıştı ve bu Türkiye ve diğer ülkelerle sözleşmelerimizi etkileyecekti ve bu ülkelerle Rusya savaşmıyordu ancak etkileyecekti. Biz onlar ne kadar saldırsa da sürekli yenilendik ve çalışmalara devam ettik. Bu nedenle her türlü şartta olumlu sonuca yönelik projeler devam edecek” diye konuştu.
“En önemlisi bu savaşın bir an önce adil bir şekilde tamamlanması”
Türkiye ve Ukrayna”nın savaş devam ederken bile 6 milyar doların üzerinde bir ticaret hacmine sahip olduğunu belirten Zelenskiy, “Elbette 10 milyar dolar olmasını istiyoruz. Özellikle Serbest Ticaret Anlaşmasının onaylanması akabinde bu gerçekleşecektir. Eminim bu konuda. Cumhurbaşkanı Erdoğan”ı Ukrayna”ya davet ettim ve dedim ki “Siz gelir gelmez serbest ticaret anlaşması da yürürlüğe girmiş olacak” ifadelerini kullandı.
Zelenskiy, Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması”na ilişkin, “Bildiğiniz üzere bir koridorumuz vardı savaşın başından beri devam eden. Rusya, Karadeniz”i bloke etmişti. Ancak akabinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın desteğiyle Türkiye ve Birleşmiş Milletler ile bu platformu oluşturduk. Ruslar vardı, Türkiye vardı, Birleşmiş Milletler ve Ukrayna vardı. Ve bu koridor iki taraftan da kontroller sayesinde devam edecekti. Sonrasında Rusya bu koridoru bloke etti. Çünkü Ukrayna”nın gıda ürünlerini dünyaya satması onlara gıda pazarında tekelliği için engel olacaktı Asya ve Afrika”da. Tam da bu nedenle çıktılar bu platformdan ve yeniden farklı silah sistemleriyle bunu provoke etmeye başladılar ve saldırıya başladılar” dedi.
“Ukrayna”nın para kazanması bloke edilecek”
Karadeniz”e komşu ülkelerle başka bir deniz koridoru açıldığını söyleyen Zelenskiy, “Lojistik biraz daha uzadı bizim için. Daha pahalıya mal oluyor ancak çok da değil. Eskiden gıda ürünleri sınırlaması vardı ancak biz enerji, metalürji gibi konuları da dahil edebiliyoruz artık ve koridorun da çalıştığını düşünüyorum. Ama Ukrayna”nın para kazanacağı her türlü girişim savaş bitene kadar Ruslar tarafından bloke edilecektir” diye konuştu.
Ülkesinin geçirdiği bu süreçte hiç unutamadığı anlara ilişkin konuşan Zelenskiy, şunları kaydetti:
“Ben bir babayım. Özellikle Erdoğan”la görüştüğüm zaman bana torunlarını anlatır, ben de çocuklarımı anlatırım. Benim çocuklarım nasıl biliyor musun? Ukrayna”daki her çocuk gibi. Maalesef çocuklar olgunlaşmak zorunda kaldı savaş nedeniyle. Nasıl desem? Gerçekten de çocukluklarını kaybettiler. Çocuklukları alındı, yılları gitti. Olgunlaştılar, büyüdüler. Çok güçlü oldular. Ancak böyle şeyler, yani o çocuklukla, çocuğun gözündeki ışık, duygu kayboldu. Savaşın çocukları haline geldiler. Ukrayna”daki diğer bütün ebeveynler gibi ben de, Ukrayna”da eğitim görenler, örneğin oğlum, kızım çocuk değil artık. Neredeyse 21 yaşında üniversiteye gidiyor oğlum. Hepsi benimle Ukrayna”dalar. Hepimiz birlikteyiz ülkede. Elbette çok nadir görüşebiliyoruz güvenlik nedeniyle. Ancak görüştüğümüz zaman da hayatımın en mutlu günleri. “Babacım şimdi gidersen uzun mu sürecek geri gelmen? Biz seninle her dakikamızı beraber geçirmek istiyoruz. Bu dakikaların biteceğini biliyoruz veya saatler hızlı geçecek, biliyoruz.” diyorlar. Onlar için de benim için de bu zaman yeterli olmuyor.”
Source: Dünya Gazetesi
En uzun evlilik rekoru kıran çiftin torun sayısını duyan inanamıyor
105 yaşındaki Manoel Angelim Dino ve 101 yaşındaki Maria de Sousa Dino, 1940 yılında Brezilya”da Boa Ventura”da bir şapelde evlendiklerinden beri bir aradalar. 85 yılı deviren bu uzun birliktelikleri, onları Guinness Dünya Rekorları listesinin de başına alıyor… Çiftin çocuk ve torun sayısını duyanlar ise hayret ediyor.
İlk olarak 1936″da tanışan çiftin ilişkileri, 4 yıl sonra başladı. Manoel, Maria”ya aşkını itiraf ettiğinde Maria”dan da olumlu yanıt aldı ancak Maria”nın annesi başlarda bu ilişkiye sıcak bakmadı. Manoel, Maria için bir ev inşa ederek ailesinin de onayını kazanmayı başardı. Aynı yıl, Cear”daki Boa Ventura şapelinde evlenerek dünya evine girdiler.
TORUN SAYISINI DUYAN İNANAMIYOR
O dönemlerde tütün çiftçiliği yaparak geçinen çift, evleneli 25 yıl olmadan 13 çocuk sahibi oldular. Bugün ise çiftin 55 torunu; 54 torunun çocuğu ve 12 torununun torunu olmak üzere toplamda 111 torunları var…
UZUN EVLİLİĞİN SIRRINI TEK KELİMEYLE ANLATTI
Evliliklerinin uzun ömrünün sırrı sorulduğunda ise Maria, tek kelimeyle şu yanıtı verdi: “Aşk… En gelişmiş bilgisayarların bile hesaplayamayacağı bir şey…”
Source: Derleyen: Mustafa Balcı
İş Sanat’tan rengârenk bir program
Baharın coşkusuyla renklenen İş Sanat, her yaştan sanatseverleri birbirinden özel etkinliklerle buluşmaya davet ediyor. Oktay Akbal’ın evrensel insanlık hallerini gösteren hikâyelerinin seslendirileceği dinleti, Gaye Su Akyol’un İş Sanat’a özel hazırladığı “Endülüs’te Raks” konseri ve küçük kâşifleri antik dünyaya götüren “Pat Pat Patara” oyunu, mart ayının en keyifli sanat anlarına davet ediyor. Genç yeteneklerin sahne aldığı Parlayan Yıldızlar konserleri ise geleceğin yıldızlarını keşfetme fırsatı sunuyor. DİNLETİLER OKTAY AKBAL’IN HİKÂYELERİ İLE SÜRÜYOR İş Sanat’ın dinletileri baharı, Türk edebiyatında modern öykücülüğün öncülerinden Oktay Akbal’ın eserleriyle karşılıyor. 4 Mart Salı akşamı İş Kuleleri Salonu’nda düzenlenecek “Berber Aynası” başlıklı dinletide Akbal’ın, insanın iç dünyasına, günlük yaşamın tekdüzeliği ve toplumsal değişimler karşısında bireyin psikolojisine odaklanan hikâyeleri yer alacak. “İpek Çorap Varsın Düşsün”, “Dünya Cümbüşü”, “Berber Aynası”, “Kadınla Erkek” ve “Hücrede Karmen” isimli hikâyeleri Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek seslendirecek. Metnini Atilla Birkiye’nin hazırladığı, müzik direktörlüğünü Serdar Yalçın’ın üstlendiği, Mehmet Birkiye’nin sahneye uyguladığı dinleti, bir radyo tiyatrosu dekorunda canlandırılacak. İş Kuleleri Salonu’nda ücretsiz olarak düzenlenen şiir ve hikâye dinletileri için Biletix’ten rezervasyon yapılabilir. “PAT PAT PATARA” İLE GEÇMİŞİN GİZEMLERİNE YOLCULUK İş Sanat özel yapımı müzikli çocuk oyunu “Pat Pat Patara” baharda da seyircisiyle buluşacak. Küçük sanatseverleri antik dünyada gizemli bir yolculuğa çıkaran oyun, Likya uygarlığının şehirlerinden Patara Antik Kenti’nde geçiyor. Efe, Defne ve sınıf arkadaşları oyun boyunca arkeolog Aslı’nın sorduğu bilmecelerin cevabını bulmaya çalışırken tarihin derinliklerinden çıkıp gelen Likyalı Su ile tanışıyor. Oyuncuların sahneyi canlı orkestra ile paylaştığı oyun, 9 Mart Pazar günü İş Kuleleri Salonu’nda izlenebilir. Oyun, 4 yaş ve üzeri izleyicilere öneriliyor. GENÇ MÜZİSYENLERİN YILDIZI İŞ SANAT’TA PARLIYOR Kariyerinin başındaki müzisyenlere sahne deneyimi kazandırmak amacıyla düzenlenen İş Sanat’ın Parlayan Yıldızlar konserleri devam ediyor. 10 Mart Pazartesi akşamı Nisan Aysever (viyolonsel) ve Deniz Acar (fagot) seyircinin karşısında olacak. Parlayan Yıldızlar konserleri için Biletix’ten ücretsiz rezervasyon yapılabilir. GAYE SU AKYOL İLE “ENDÜLÜS’TE RAKS” İş Sanat’a özel hazırlanan yerli projeler 5 Mart Çarşamba akşamı İş Kuleleri Salonu’nda Gaye Su Akyol’un Türk sanat müziği eserlerini seslendireceği , “Endülüs’te Raks” başlıklı konserle devam ediyor. Müzik direktörlüğünü kanun sanatçısı Serkan Halili’nin üstlendiği konser, Akyol’un geleneksel ve moderni iç içe geçiren özgün müzikal kimliğini dinleyicileriyle buluşturacak.
Source: Habertürk
Nemrut Kalderası”ndaki bozayılar hikayeleştirildi
Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi çerçevesinde “Mükemmeliyet Ödülü” alan 2 bin 250 rakımlı Nemrut Kalderası bozayılarıyla ön plana çıkıyor.
Bitlis Eren Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şener Şükrü Yiğitler, kalderadaki Nemrut Krater Gölü çevresinde yaşamını sürdüren bozayıları konu alan “Derin Uykular Tatlı Rüyalar” adlı hikaye kitabı yazdı.
Doç. Dr. Yiğitler, gazetecilere, kızı İnci”nin isteği üzerine bozayıların yaşamını konu alan hikaye kitabı hazırladığını söyledi.
Kitapta hem küresel iklim değişikliği hem de küresel ısınma konularına okurların dikkatini çekmek istediğini belirten Yiğitler, şunları kaydetti:
“İçinde yaşadığımız bu coğrafyada kış uykusuna yatamayan ayılar hakkındaki haberler, beni bu kitabı yazmaya itti. Hikayeyi çevre duyarlılığına dikkat çekeceğini düşünerek yazdım. Bir arada yaşadığımız bu varlıklar, doğal yaşam alanlarında alışkanlıklarını sürdürerek, kış uykusuna yatarak ve çevre felaketlerinden uzak şekilde yaşamayı hak ediyor. Onlara bu doğal alanı ve alıştıkları gibi yaşama şeklini sunabilmemiz gerekir. Bu bakımdan bu kitabın bazı konulara parmak bastığını ve özel mevzulara girdiğinin farkındayım. Umarım okurlar da beğenerek okur.”
Nemrut Krater Gölü çevresinin ayıların doğal yaşam alanı olduğunu hatırlatan Yiğitler, “Kitabı 3 ile 8 yaş arası okurlar için yazdım. Çocuklarımız, anne ve babalarıyla bu kitabı okuyup heyecanlı bir maceranın tadını çıkarabilirler. İlk etapta 2 bin kitabı okurla buluşturduk.” dedi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Bodrum”un tarihi yel değirmenleri yıkılma tehlikesi yaşıyor
Bardakçı Koyu ile Gümbet arasında, 18″inci yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen 8 yel değirmeni, uzun süredir kaderine terk edilmiş durumda. Değirmenlerin taş duvarları, sprey boyalarla yapılan karalamalar ve yazılarla tahrip edildiği görüldü. Bakımsızlıktan dolayı harap hale gelen değirmenlerin son dönemde Ege Denizi Santoroni Adası yakınlarında yoğunlaşan deprem fırtınası nedeniyle daha da zarar görebileceği endişe yaratıyor. Herhangi bir güvenlik önlemi bulunmayan bölgede yerli ve yabancı turistler, yıkılma tehlikesi taşıyan değirmenlerin içine girerek fotoğraf çekiyor kimileriyse içki şişeleri ve çöplerini bırakarak kirliliğe neden oluyor.
“DEPREMLER BU TÜR YAPILARI DAHA ÇOK TEHDİT EDER HALE GELİYOR”
Bodrum Kent Konseyi Başkanı Gamze Türk Oğuz, “Bodrum”da yel değirmenlerinin olduğu yer, çok özel bir yer. Eskiden Bodrum yaşamının en faal yerlerinden biri çünkü o zaman tarıma dayalı kırsal bir yaşam var. İnsanlar burada buğdaylarını getiriyorlar, un elde etmek üzere buğday değirmenlerini kullanıyorlar. Ne zaman ki endüstri gelişiyor bu yapılarda terk edilmeye başlanıyor. Terk edildikten sonra kendi içinde yavaş yavaş yıkıma uğruyor. Her türlü yapı için başına gelebilecek en kötü şeyin terk edilmek olduğunu biliyoruz. İçinde yaşam olmayan yapı zaman içerisinde, gerekli düzenli bakımları yapılmadığı zaman ilk başta çatısı göçmeye başlıyor, çatısı göçünce beden duvarları ortaya çıkıyor. Beden duvarları yıpranmaya başlıyor onlar kısmen yıkılmaya başlıyor. Yaşadığı rüzgar, yağmur ve hava koşullarıyla o yıkım süreci gittikçe hızlanıyor. Kaldı ki Bodrum 1″inci derece deprem bölgesi, bizim hissettiğimiz veya hissetmediğimiz gün içerisinde depremler oluyor. Depremler bu tür yapıları daha çok tehdit eder hale geliyor. Bu tahribat gittikçe hızlanıyor” dedi.
“BÜTÜNCÜL BİR PROJE OLMAK ZORUNDA”
Bodrum Koruma Amaçlı İmar Planı”nda “Kentsel Tasarım Alanları (KTA)” denilen alanlar olduğuna dikkat çeken Oğuz, “O KTA alanlarından Bodrum Koruma Amaçlı İmar Planı”nda 12 tane var. Bunlardan bir tanesi de değirmenler. Burası ve bütün değirmenler, kültür varlığı olarak tescilli yapılar dolayısıyla burada yapılacak herhangi bir proje, Muğla Kültür Varlıklıları Koruma Bölge Kurulu”ndan onaylanması gerekiyor. Planda şöyle bir durum var, bu KTA alanında yapılacak proje tekil münferit projelerden oluşamaz, bütüncül bir proje olmak zorunda. Dolayısıyla bu alanın bütün olarak çalışılması gerekiyor. Burada her bir değirmen özel mülkiyet ve farklı kişilerce mülkiyeti var. Bu bütüncül proje bu anlamda hayata geçemiyor” diye konuştu.
“BÜTÜN ALANIN ÇEVRELENİP, KORUMA ALTINA ALINMASI GEREKİYOR”
Gamze Türk Oğuz, “Bunu geçmiş dönem Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras başkan bu çalışmayı başlatmıştı. Yel değirmenleri sahiplerini bir araya getirmişti. Bütüncül projeyi başlatmak üzere toplantı gerçekleştirmişti. Burada koruma amaçlı bir imar planı çalışması söz konusu ve bu plan çalışması şu an yürüyor. Plan çalışması bitmeden burada herhangi bir koruma amaçlı bir proje yapılamaz. Bu planın hızlandırılması gerekiyor ki bir sonraki aşamaya geçilsin. Bodrum”un en önemli kültür varlıklarından birini tüm kentin siluetini etkileyen bir yapıdan bahsediyoruz. Bir an önce ayağa kaldırılması gerekiyor. KTA alanı sınırları gerçekten bir koruma altına alınmalı. Burada tehlike arz eden cam kırıkları var. Hem insanların kendi can güvenlikleri için hem de yapılar için tehlike. Çünkü yapılar da insanların tahribatına maruz kalıyor. Her iki durum içinde bütün alanın çevrelenip koruma altına alınması gerekiyor” dedi.
Source:
Vanlı öğrenciler Filistin”deki dramı anlattıkları yazılarını kitaplaştırdı
Özalp ilçesindeki okulda görev yapan Türkçe öğretmeni Nisa Günbeyi”nin yönlendirmesiyle Filistin konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan öğrenciler, kitap hazırlamak için çalışma başlattı.
Okulun kütüphanesinde belirli aralıklarla bir araya gelen farklı sınıflardaki 40 öğrenci, Türk ve dünya edebiyatının örneklerini inceledi.
Daha sonra Gazze”de yaşanan insanlık dramına ilişkin düşüncelerini kaleme alan öğrenciler, yaklaşık bir aylık çalışma sonucunda yazılarını “Filistin”e Kırk Kelam” adlı kitapta topladı.
Öğretmenlerin desteğiyle basımı tamamlanan kitabın satışından elde edilecek gelirin yaraların sarılması çalışmalarına katkı amacıyla Filistin”e gönderileceği belirtildi.
“Kitap çıkarma amacımız farkındalık oluşturmak”
Türkçe öğretmeni Günbeyi, AA muhabirine, böyle hassas konuda öğrencilerini teşvik ederek kitap çıkardıklarını söyledi.
Öğrencilerine yol gösterdiği için mutlu olduğunu ifade eden Günbeyi, şunları kaydetti:
“Filistin”de yaşanan olaylar konusunda farkındalık oluşturmak için kitap hazırlayacağımızı duyurduk. Konuyla ilgili yazı hazırlayan öğrencilerimiz hem evlerinde hem de okulda bu çalışmalarını yürüttü. Yaklaşık bir ay süren çalışmanın ardından yazıları toplayarak, kitap haline getirdik. Kitap çıkarma amacımız farkındalık oluşturmaktır. Bu konuda öğrencilerimizi bilinçlendirmek istedik. Kitabımız şu an satışta ve buradan elde ettiğimiz tüm geliri de Filistin”e bağışlayacağız. Orada bulanan kardeşlerimize ufakta olsa destek vermeyi amaçlıyoruz.”
“Böyle bir çalışmada yer aldığım için mutluyum”
İlçe Milli Eğitim Müdürü Zeki Gülmez ise öğretmen ve öğrencilerin dünya gündemini meşgul eden konuda örnek bir çalışmaya imza attığını ifade etti.
Gülmez, “Bu çalışmayla çok güzel bir eser ortaya çıkarmışlar. Gazze”deki çocukların yaşadıklarını anlamak ve anlatmak için birbirinden güzel yazılar kaleme almışlar. Böyle çalışmaların olması bizi mutlu ediyor. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.” dedi.
6. sınıf öğrencisi Sudenaz Kazan da “Filistin”de yaşayan çocuklarla empati kurmak için arkadaşlarımızla birlikte yazılarımızı toplayıp kitaplaştırdık. Böyle bir çalışmada yer aldığım için mutluyum. Yazılarımı hüzünlenerek yazdım. Bu projelerin devam etmesini istiyoruz.” diye konuştu.
8. sınıf öğrencisi Berat Utku Yılmaz, amaçlarının kitap çıkarmanın ötesinde farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
“100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi” açıldı! Bakan Ersoy”dan açıklamalar
Ersoy, Ankara Resim ve Heykel Müzesi Türk Ocağı Salonu”nda düzenlenen “100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi”nin açılış programında yaptığı konuşmada, bir asrı geride bırakan Cumhuriyet”i her alanda özgün ve öncü, bağımsız ve lider kılmak adına adımlar atıldığını, bunu yaparken Cumhuriyet”in varisi aziz milletin ve gelecek nesillerin kültürel kimliğini yaşatarak, kökleri geleceğe eksiksiz taşımak için gayret gösterdiklerini belirtti.Türkiye Yüzyılı”nı inşa ederken çocukların ve gençlerin özünü, kimliğini, geçmişini bütün yön ve değerleriyle bilmelerini, bu muazzam mirastan gelen öz güvenle, düşünüş ve duruşla yollarında ilerlemelerini arzu ettiklerini belirten Ersoy, bugün tanıtımını yaptıkları 100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi”nin, Türk kültürü ve Anadolu topraklarının medeniyet mirasını gözler önüne seren konseptiyle bu amaca önemli katkılar sunacağına inandığını kaydetti.Bakan Ersoy, “Cumhuriyet”imizin 102″nci yılından ilhamla ad verdiğimiz bu kıymetli proje kapsamında, geleneksel değerlerimizi çağdaş bir yaklaşımla birleştirerek Anadolu”nun benzersiz kültürel zenginliğini ziyaretçilerimizle buluşturacağız. 102 farklı sergi ve temayla ayrıca ilk kez gün yüzüne çıkarılarak teşhire konulan eserler üzerinden özel bir deneyim sunacak, tarihimizin saklı hikayelerini anlatacağız. Kültürel mirasımızı dünden bugüne taşıyacak, yarınlara ulaşması adına yeni bir yol açmış olacağız.” diye konuştu.- İLK SERGİNİN MEKANI ETNOGRAFYA MÜZESİİlk serginin mekanı olarak merhum Arif Hikmet Koyunoğlu”nun mimarlık eseri olan Ankara Etnografya Müzesi”ni seçtiklerini belirten Ersoy, müzenin Türk-İslam sanatını temsil eden eserlerle 1930″dan bugüne Anadolu”nun zengin kültürel mirasını tanıttığını söyledi.Türkiye Cumhuriyeti”nin müze olarak inşa edilen ilk binası olma özelliğini taşıyan bu yapının Türkiye Cumhuriyeti”nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ün naaşına da 15 yıl boyunca muhafızlık ettiğini belirten Ersoy, “Sözün özü her yönüyle bizi barındırmakta, bizi anlatmaktadır ve projemiz için çok yerinde bir başlangıç noktası olmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.Bakan Ersoy, Etnografya Müzesi”nde açılışı yapılan sergiye ilişkin şunları kaydetti:”Etnografya Müzesi, proje kapsamında “Doğadan Sanata: Ahşap” sergisiyle ziyaretçilerini ağırlayacak. Osmanlı dönemine ait eşsiz ahşap eserler, ecdadımızın doğayla kurduğu sanatsal bağın en zarif örnekleri olarak teşhirde yerlerini almış durumda. Müzemizin kendi koleksiyonunda bulunan eserlerin yanı sıra Osmanlı Devleti”ne başkentlik yapmış şehirlerdeki İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Türbeler Müzesi, Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi ve Edirne Müzesi koleksiyonlarından da seçilen parçalarla birlikte 181 seçkin ahşap eseri bu sergide bir araya getirdik. 16. yüzyıldan 19. yüzyıl sonlarına kadar uzanan geniş bir zaman dilimine tarihlenen, yüksek sanat değeri taşıyan bu eserlerden 102 tanesinin ilk kez sergileneceğini de özellikle vurgulamak isterim.”Müzedeki sergide, Sultan 2. Mahmut Türbesi”ne kız kardeşi Esma Sultan”ın vakfettiği rahle, Aziz Mahmut Hüdayi Tekkesi postnişinlerine ait asa ve zikir tespihi ile Karaca Ahmet Türbesi”ne ait kavukluk gibi tekke ve zaviye kültürüne ait kullanım eşyaları, Kur”an-ı Kerim ve cüzlerinin muhafazası için kullanılan kutular ile sakal-ı şerif gibi mukaddes emanetlerin saklandığı çekmecelerin de ziyaretçilerin incelemesine sunulduğunu belirten Ersoy, bugün ziyarete açılan ve 30 Nisan”a kadar devam edecek serginin, kültür ve tarih meraklıları için çok özel bir deneyim olacağına inandığını söyledi.Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:”Doğadan Sanata: Ahşap ile başlattığımız “100+2 Süreli Müze Sergileri” 44 şehirde, 85 devlet müzesi ve 17 özel müzenin katkısıyla yıl sonuna kadar devam edecek. Türk kültürü ile Anadolu tarihinin harman olduğu eşsiz mirasımızı tanıtarak geniş kitlelere ulaştıracak olan sergiler bunun yanında hem Türkiye Kültür Yolu Festivali”ne katkı sağlayacak hem de “Geleceğe Miras” kapsamında yer alan eserlerin ziyaretçilerle buluşmasına vesile olacak. Sergiler dahilinde gerçekleştirilecek çeşitli söyleşiler, atölye çalışmaları, eğitim programları, rehberli turlar, temaya uygun müzik gösterileri, belgesel gösterimleri ve farklı interaktif etkinlikler de ziyaretçilere hem eğitici hem de keyifli bir deneyim sunacaktır. Sergi takvimimizden birkaç örnek vermem gerekirse Hatay Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi”nde “Zeugma”dan Antakya”ya Medeniyetler Buluşuyor” sergisi 2 Nisan”da, Samsun Müzesi”nde “Her Çağda Çocuk Olmak” sergisi 23 Nisan”da, Ankara Etnografya Müzesi”nde “Anadolu: Bereket ve Şefkat” sergisi 11 Mayıs”ta, Antalya Nekropol Müzesi”nde “Anadolu”da Sporun Öyküsü” sergisi 19 Mayıs”ta, Erzurum Arkeoloji Müzesi”nde “Doğu Anadolu Yaylasında Kadim Bir Kültür: Karaz” sergisi 17 Ağustos”ta kapılarını ziyaretçilere açacak.”Bakan Mehmet Nuri Ersoy, projenin hayata geçmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.- “TÜM DÜNYANIN İLGİSİNİ ÇEKECEK BİR ODAK HALİNE GETİRİLMESİ ADINA ÖNEMLİ BİR ÇABA”AK Parti Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta da 102 farklı sergiyle ilk kez sergilenecek eserlerin, kültür mirasına sahip çıkmanın herkesin görevi ve sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlattığını söyledi.Sergilerin farklı dönemlerden eserleri meraklılarıyla buluşturacağını belirten Usta, bu sergilerin, turizmin ve kültürün sadece güneş, kum ve sahilden ibaret olmadığını gösterdiğini anlattı. Usta, “Bu sergiler, kültür mirasımız ve sanat eserlerimizin sadece ülkemiz için değil, tüm dünyanın ilgisini çekecek bir odak haline getirilmesi adına önemli bir çaba.” değerlendirmesinde bulundu.Sergilerin dünyadaki sanat meraklılarınca da ilgi çekeceğini düşündüğünü belirten Usta, sergide emeği geçenlere teşekkür etti.Konuşmaların ardından, Bakan Ersoy ve beraberindekiler, Etnografya Müzesi”ndeki “Doğadan Sanata: Ahşap” sergisini gezerek bilgi aldı.
Source: Www.star.com.tr
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Milletimiz adaleti savunan bir anlayışın sözcüsü durumundadır
Kurtulmuş, Japonya”nın Nagoya şehrinde, Türk toplumunun temsilcileriyle bir araya geldi.Buradaki konuşmasında, Türkiye”den kilometrelerce uzakta Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, “Japonya”da kimlikleriyle, milli dayanışma ruhlarıyla, anlayışlarıyla bir arada olan, Nagoya”daki Türk vatandaşlarını temsilen burada bulunan kardeşlerimizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.” ifadesini kullandı.Numan Kurtulmuş, Türkiye ile Japonya arasında yakın işbirliğinin artmakta olduğunu gördüklerini; aile değerlerine bağlılık, milli manevi değerlere saygı, toplumsal dayanışma ruhu gibi temel toplumsal kimlik göstergelerinin iki toplumu birbirine yakınlaştırdığını söyledi.Türkiye ile Japonya”nın ikili ilişkilerinin tarihi bir geçmişe sahip olduğunu ve iki ülke arasındaki yakınlaşmanın Sultan Abdülhamid Han ile İmparator Meiji zamanında başladığını anlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:”Aslında zaman içerisinde birçok kez acılar, Türkiye ile Japonya”yı birbirine yakınlaştırmıştır. Bunlardan bir tanesi de 1985″te Tahran”da İran-Irak savaşında sırasında sıkışmış ve oradan bir türlü tahliye edilemeyen Japon vatandaşlarının Türkiye”nin gayretleriyle tahliye edilmesi, Japonya ile Türkiye arasındaki tarihi dostluğu, tarihi müttefikliği arttırmıştır. Hani derler ya, bazen sevgiler üzerinden birleşilir bazen de acılar üzerinden… Türkiye ile Japonya arasındaki yakınlaşma, aslında acılar üzerinden de gerçekleşen bir yakınlaşmadır. 1999 Marmara depreminde, ardından Van depreminde ve en son iki sene önce yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerde Japonya”nın arama kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları Türkiye”ye ulaşan ilk ve en son ayrılan kafile oldu. Biz de evvelsi akşam Tokyo”da arama kurtarma ekibinden 7 kişiyle akşam yemeği yedik. Onların hatıralarını, depremdeki arama kurtarma faaliyetleri sırasında ve sonrasında yaşadıklarını dinlenme fırsatını bulduk.Aynı şekilde Kobe depremi sırasında Türkiye”nin ilk yardım eden ülkelerden olması ve burada Japon halkının yanında onlara destek olmak için var olması, Japonların da unutmadığı önemli bir dostluk göstergesidir. Bu iki ülke arasında var olan tarihi ilişkilerin özellikle son zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan”ın öncülüğünde Türkiye ile Japonya arasında hükümetler arasında da önemli bir yakınlaşmayı tesis ettiğini biliyoruz.”- “BU ZİYARETİMİZLE TÜRK-JAPON İLİŞKİLERİ DAHA DA KUVVETLENDİRİLECEKTİR”TBMM Başkanı Kurtulmuş, Veliaht Prens Akishino ve Prenses”in geçen aralık ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildiğini ve Türkiye”ye unutulmaz bir ziyaret gerçekleştirdiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:”Bu gezi sadece diplomatik ilişkileri ileriye götürmek bakımından, Japonya ve Türkiye arasındaki yakınlaşmayı çok daha kuvvetlendirmek bakımından da önemli bir adım olmuştur. Bizim bu ziyaretimizle de Türk-Japon ilişkileri daha da tahkim edilecek, daha da kuvvetlendirilecektir. Burada diyebilirim ki oldukça başarılı bir geziyi sürdürüyoruz. Japonya”da hem Temsilciler Meclisi Başkanı Fukushiro Nukaga hem de Danışma Meclisi Başkanı Sekiguchi Masakazu ile milletvekili arkadaşlarımızla heyetler arası görüşmeleri gerçekleştirdik. Aynı şekilde Veliaht Prens Akishino ve Prenses ben ve eşimi kabul ettiler. Dün de Japon İmparatoru Naruhito ve İmparatoriçe Masako bizleri kabul ettiler. Bunlar bizim şahımıza gösterilen bir ilgi olmanın çok ötesinde Türkiye”ye duyulan ilginin ve sevginin de açık bir göstergesidir.”Kurtulmuş, Japonya”nın en önemli düşünce kuruluşlarından birisi olan Sasakawa Vakfı”nda da Türkiye”nin Orta Doğu politikaları ve dünya barışının tesis edilmesine ilişkin görüşlerini aktardıkları bir konuşma yaptığını, böylece Japonya”nın üniversite, araştırma merkezleri ve düşünce kuruluşlarıyla ilgili entelektüel çevreleriyle de temasta bulunduklarını anlattı.Tokyo Camii”nde Türk ve Japon vatandaşlarıyla bir araya geldiklerini, Yunus Emre Enstitüsünde de Türkçe öğretim yılının açılış programına katıldıklarını ifade eden Kurtulmuş, ayrıca Japonya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihi olarak başlamasında kilit isimlerden birisi olan Abdürreşid İbrahim Efendi”nin kabrini ziyaret ettiklerini söyledi.Japonya”da her günü ve her dakikası dolu bir program gerçekleştirdiklerini belirten Kurtulmuş, “Türkiye-Japonya ilişkilerinin gelişmesinde, ümit ediyorum bu ziyaretimizin de fevkalade güzel bir etkisi olacaktır.” dedi.- “BURADAKİ VARLIĞINIZ, DOSTLUK VE BARIŞ KÖPRÜSÜNÜ ÇOK DAHA FAZLA GÜÇLENDİRECEKTİR”TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye”nin son dönemlerde gücünün arttığına işaret ederek, Asya”nın en doğusunda olan Japonya ile Avrupa”nın en doğusunda olan Türkiye”nin gelecek dönemde dünyada yıldızı parlayacak, kendi kültürel kimliğiyle, kendi değerleriyle, kendi ayakları üstünde güçlü bir şekilde duracak dünyadaki sayılı ülkelerden olacağını ifade etti.”Ümit ediyorum ki sizin buradaki varlığınız, Japonların Türkiye”ye olan ilgisini artıracak ve aramızda var olan bu dostluk ve barış köprüsünü çok daha fazla güçlendirecektir.” diyen Kurtulmuş, Türkiye”nin sadece bölgesel bir aktör olmanın ötesinde artık küresel bir güç olma istikametinde süratle yürüdüğüne işaret etti.Kurtulmuş, resmi görüşmelerde, dostluk söyleminin ötesinde Türkiye”nin ne yaptığı, ne düşündüğü, nelerin gerçekleşmesine yol açacağının merak edildiğini ve bu yönde değerlendirmeler yapıldığını söyleyerek, şunları kaydetti:”Sadece Orta Doğu coğrafyasında değil çok geniş, bizim etki alanımızdaki coğrafyalarda Türkiye”nin bundan sonra hangi istikamette yürüyeceği ve dünya sisteminin bundan sonraki gelişmesinde hangi katkıları sunacağı, dostun, düşmanın, herkesin merak ettiği bir konudur. Cenabıallah tekrar tarihsel olarak milletimize, ülkemize büyük bir fırsat penceresi açmıştır. Çok açık söyleyeyim, bakmayın şu anda Trump”ın çok yüksek perdeden konuştuğuna. Türkçede güzel bir lafımız var, “Taç giyen baş akıllanır.” Birkaç ay sonra, dünya sisteminin dengelerini gördükten sonra çok daha makul bir çizgiye geleceğine inanıyorum.Örnek olsun diye söylüyorum, Gazze meselesi başladığı günden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız, bendeniz ve bütün ilgili arkadaşlarımız her platformda konu ne olursa olsun meseleyi mutlaka Gazze halkının geleceğiyle ilgili görüşlerimizi paylaşmaya hasrettik. Gazze”ye hiç kimse sahip çıkmazken, Filistinlilerin haklarını, hukuklarını hiç kimse korumazken, herkes bol keseden Filistin toprakları üzerinde bir paylaşım hesabı içerisine girmişken, “Durun, aklınızı başınıza alın, bu topraklar Filistinlilerin topraklarıdır ve kıyamete kadar Filistin toprağı olarak kalacaktır.” diyen sadece Türkiye olmuştur, sadece Türk devleti olmuştur.”Numan Kurtulmuş, dünyada devlet, hükümet ve millet olarak Filisin davası konusunda haktan, hukuktan yana duran ender ülkelerden birisinin Türkiye olduğuna dikkati çekerek, “Bazı ülkelerde devlet başka telden çalmış ama çok şükür o ülkelerin vatandaşları bile, vicdan ve insan sahibi insanlar bile sokaklara çıkarak Filistin halkının yanında yer almıştır. Onun için Türkiye”nin barış perspektifine, Türkiye”nin güçlü bir şekilde bölgede varlığını sürdürmesine ve sadece bölge için değil çok geniş çevremizde, yerkürede adaleti sağlayacak bir Türkiye”nin görüşüne insanlığın ihtiyacı vardır. Bu çerçevede insanlık cephesi adını verdiğimiz; dini ne olursa olsun, ırkı ne olursa, haktan, hukuktan yana olan insanların ortaya çıkması ve dünyanın her yerinde gösterilerle Filistin halkının, davasının yanında olması takdire şayan bir gelişmedir. Bundan sonraki süreçte ne yaparlarsa yapsınlar mutlaka hak kazanacak, mutlaka haklı olan kazanacaktır.” değerlendirmelerinde bulundu.- “MİLLETİMİZ, BÜTÜN DÜNYA İÇİN ADALETİ SAVUNAN BİR ANLAYIŞIN SÖZCÜSÜ DURUMUNDADIR”TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye”nin, her yerde insanlıktan, barıştan, insaftan, vicdandan yana olan duruşunun tarihsel olarak Türk milletini öne çıkardığını, diğer milletlerle mücadelede de fevkalade saygın bir yere getirdiğini belirtti.Kurtulmuş, “Bizim milletimiz sadece yaşadığımız coğrafya için değil, bütün dünya için adaleti, hakkaniyeti, insanların yaratılışta eşitliğini, devletlerin de egemenlikte eşitliğini savunan bir anlayışın sözcüsü durumundadır.” diye konuştu.Türk toplumunun Japonya”da güçlü bir diaspora haline dönmesi için gayretle çalışılmasının önemine işaret eden Kurtulmuş, bunun için de birliğin, en önemli kavramlardan birisi olduğunu ifade etti.Kurtulmuş, “Fikirlerimiz, dünya görüşlerimiz, siyasi görüşlerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir ama hepimiz bir ve beraber olarak aynı istikamete yürüyeceğiz. Oklarımızı aynı yöne doğru fırlatacağız ve böylece toplumsal, kültürel değerlerimizi de güçlü bir şekilde koruyarak bu birlik duygusu içerisinde buradaki Türk toplumunu güçlü hale getireceğiz. Birlik içerisinde olduğumuz zaman tarih içerisinde de hep güçlü olduk, bugün de güçlü olacağız. Bizi birbirimizden ayırmak noktasında hareket eden hiç kimsenin sözüne de fiillerine de itibar etmeyeceğiz. Dolayısıyla birlik, Türk toplumunun, yurt dışındaki en önemli özelliklerinden birisi, en önemli kuvvetlerinden birisidir.” şeklinde konuştu.Kimliğin önemini de vurgulayan Kurtulmuş, birliği sağlamış olan bir toplumun, mutlaka ortak kimlik etrafında bütünleşmesinin temin edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kurtulmuş, Türkçenin iyi kullanılması, iyi öğrenilmesi başta olmak üzere, Türk kültürünün bütün özelliklerinin; müzikten yemeklere, kıyafetlerden adet ve geleneklere kadar Türk milli kimliğinin en iyi şekilde korunmasının, muhafaza edilmesinin, çoğaltılmasının ve sonraki nesillere aktarılmasının şart olduğunu ifade etti.Gelecek kavramı üzerinde de duran Kurtulmuş, “Bu toplumun içerisinde ayrışmış olan bir Türk toplumunun, kendisine bir faydası olabilir ama Japonlara ve Türk toplumunun geleceğine çok faydası olmayacağı kanaatindeyim. Kimliğimizi koruyarak ortak gelecek noktasında Japon halkıyla birlikte buradaki çoğunluğun, uyumlu ve iyi entegre olmuş bir parçası olarak ortak gelecek hedefi içerisinde yolumuza devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından vatandaşlarla sohbet etti, sorularını yanıtladı.Programda, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Türkiye-Japonya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu, CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar, MHP Konya Milletvekili Konur Alp Koçak, İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş, Türkiye”nin Tokyo Büyükelçisi Oğuzhan Ertuğrul ve Nagoya Başkonsolosu Damla Gümüşkaya da yer aldı.
Source: Www.star.com.tr
Bakan Ersoy paylaştı! 102 tanesi ilk kez sergilenecek
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ankara Resim ve Heykel Müzesi Türk Ocağı Salonu nda düzenlenen 100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi nin açılış programında konuşma yaptı. Bakan Ersoy, bir asrı geride bırakan Cumhuriyet i her alanda özgün ve öncü, bağımsız ve lider kılmak adına adımlar atıldığını, bunu yaparken Cumhuriyet in varisi aziz milletin ve gelecek nesillerin kültürel kimliğini yaşatarak, kökleri geleceğe eksiksiz taşımak için gayret gösterdiklerini belirtti. habericireklam#300×250#190#right# Bakan Ersoy, Cumhuriyet imizin 102 nci yılından ilhamla ad verdiğimiz bu kıymetli proje kapsamında, geleneksel değerlerimizi çağdaş bir yaklaşımla birleştirerek Anadolu nun benzersiz kültürel zenginliğini ziyaretçilerimizle buluşturacağız. 102 farklı sergi ve temayla ayrıca ilk kez gün yüzüne çıkarılarak teşhire konulan eserler üzerinden özel bir deneyim sunacak, tarihimizin saklı hikayelerini anlatacağız. Kültürel mirasımızı dünden bugüne taşıyacak, yarınlara ulaşması adına yeni bir yol açmış olacağız diye konuştu. İLK SERGİNİN MEKANI ETNOGRAFYA MÜZESİ İlk serginin mekanı olarak merhum Arif Hikmet Koyunoğlu nun mimarlık eseri olan Ankara Etnografya Müzesi ni seçtiklerini belirten Ersoy, müzenin Türk-İslam sanatını temsil eden eserlerle 1930 dan bugüne Anadolu nun zengin kültürel mirasını tanıttığını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti nin müze olarak inşa edilen ilk binası olma özelliğini taşıyan bu yapının Türkiye Cumhuriyeti nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün naaşına da 15 yıl boyunca muhafızlık ettiğini belirten Ersoy, Sözün özü her yönüyle bizi barındırmakta, bizi anlatmaktadır ve projemiz için çok yerinde bir başlangıç noktası olmuştur değerlendirmesinde bulundu. Bakan Ersoy, Etnografya Müzesi nde açılışı yapılan sergiye ilişkin şunları kaydetti: Etnografya Müzesi, proje kapsamında Doğadan Sanata: Ahşap sergisiyle ziyaretçilerini ağırlayacak. Osmanlı dönemine ait eşsiz ahşap eserler, ecdadımızın doğayla kurduğu sanatsal bağın en zarif örnekleri olarak teşhirde yerlerini almış durumda. Müzemizin kendi koleksiyonunda bulunan eserlerin yanı sıra Osmanlı Devleti ne başkentlik yapmış şehirlerdeki İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Türbeler Müzesi, Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi ve Edirne Müzesi koleksiyonlarından da seçilen parçalarla birlikte 181 seçkin ahşap eseri bu sergide bir araya getirdik. 16. yüzyıldan 19. yüzyıl sonlarına kadar uzanan geniş bir zaman dilimine tarihlenen, yüksek sanat değeri taşıyan bu eserlerden 102 tanesinin ilk kez sergileneceğini de özellikle vurgulamak isterim. Müzedeki sergide, Sultan 2. Mahmut Türbesi ne kız kardeşi Esma Sultan ın vakfettiği rahle, Aziz Mahmut Hüdayi Tekkesi postnişinlerine ait asa ve zikir tespihi ile Karaca Ahmet Türbesi ne ait kavukluk gibi tekke ve zaviye kültürüne ait kullanım eşyaları, Kur an-ı Kerim ve cüzlerinin muhafazası için kullanılan kutular ile sakal-ı şerif gibi mukaddes emanetlerin saklandığı çekmecelerin de ziyaretçilerin incelemesine sunulduğunu belirten Ersoy, bugün ziyarete açılan ve 30 Nisan a kadar devam edecek serginin, kültür ve tarih meraklıları için çok özel bir deneyim olacağına inandığını söyledi. Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: Doğadan Sanata: Ahşap ile başlattığımız 100+2 Süreli Müze Sergileri 44 şehirde, 85 devlet müzesi ve 17 özel müzenin katkısıyla yıl sonuna kadar devam edecek. Türk kültürü ile Anadolu tarihinin harman olduğu eşsiz mirasımızı tanıtarak geniş kitlelere ulaştıracak olan sergiler bunun yanında hem Türkiye Kültür Yolu Festivali ne katkı sağlayacak hem de Geleceğe Miras kapsamında yer alan eserlerin ziyaretçilerle buluşmasına vesile olacak. Sergiler dahilinde gerçekleştirilecek çeşitli söyleşiler, atölye çalışmaları, eğitim programları, rehberli turlar, temaya uygun müzik gösterileri, belgesel gösterimleri ve farklı interaktif etkinlikler de ziyaretçilere hem eğitici hem de keyifli bir deneyim sunacaktır. Sergi takvimimizden birkaç örnek vermem gerekirse Hatay Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi nde Zeugma dan Antakya ya Medeniyetler Buluşuyor sergisi 2 Nisan da, Samsun Müzesi nde Her Çağda Çocuk Olmak sergisi 23 Nisan da, Ankara Etnografya Müzesi nde Anadolu: Bereket ve Şefkat sergisi 11 Mayıs ta, Antalya Nekropol Müzesi nde Anadolu da Sporun Öyküsü sergisi 19 Mayıs ta, Erzurum Arkeoloji Müzesi nde Doğu Anadolu Yaylasında Kadim Bir Kültür: Karaz sergisi 17 Ağustos ta kapılarını ziyaretçilere açacak. Bakan Mehmet Nuri Ersoy, projenin hayata geçmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. AK Parti Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta da 102 farklı sergiyle ilk kez sergilenecek eserlerin, kültür mirasına sahip çıkmanın herkesin görevi ve sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlattığını söyledi. Sergilerin farklı dönemlerden eserleri meraklılarıyla buluşturacağını belirten Usta, bu sergilerin, turizmin ve kültürün sadece güneş, kum ve sahilden ibaret olmadığını gösterdiğini anlattı. Usta, Bu sergiler, kültür mirasımız ve sanat eserlerimizin sadece ülkemiz için değil, tüm dünyanın ilgisini çekecek bir odak haline getirilmesi adına önemli bir çaba değerlendirmesinde bulundu. Sergilerin dünyadaki sanat meraklılarınca da ilgi çekeceğini düşündüğünü belirten Usta, sergide emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından, Bakan Ersoy ve beraberindekiler, Etnografya Müzesi ndeki Doğadan Sanata: Ahşap sergisini gezerek bilgi aldı.
Source: Habertürk