Cultural Chronicles – Celebrating Heritage and Artistic Expressions

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı Müzesi kapılarını AA”ya açtı

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı içerisinde bulunan müzede, Alayın tarihçesinin yanı sıra bugüne kadar görev yapan Cumhurbaşkanlarının hediye ettiği şahsi eşyalar sergileniyor.

“Cumhurbaşkanlarımız”, “Kuruluş ve Anılar”, “Dünden Bugüne”, “Muhafız Gücü Spor Kulübü” isimli dört ayrı bölümden oluşan müzede 65 şahsi eşya, teçhizat, üniformalar, tüfekler ve kılıçların yanı sıra 460 kupa bulunuyor.

Alaya 1927 yılında takdim edilen ve 1953 yılına kadar kullanılan ilk sancağın da sergilendiği müze kapılarını Anadolu Ajansına (AA) açtı.

Müzede, Mustafa Kemal Atatürk”ün çizmeleri ve halen çalışır durumda olan masa saati, İsmet İnönü”nün hatıra notları, Süleyman Demirel”in fötr şapkaları, Turgut Özal”ın ikonik gözlükleri ve Ahmet Necdet Sezer”in Anayasa kitapçığının yanı sıra birçok şahsi eşya yer alıyor.

Kuruluş ve Anılar

Müzenin “Kuruluş ve Anılar” isimli bölümünde, Muhafız Alayı”na emir komuta etmiş olan komutanlara ait anı ve hatıralar ile alayın tarihçesi, tarihi gelişim sürecini anlatan fotoğraflar bulunuyor.

Yurt dışından Türkiye”yi ziyaret eden devlet büyüklerinin armağanlarının da sergilendiği bu bölümün en önemli objesi olarak Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı”nın ilk sancağı ön plana çıkıyor.

Dünden Bugüne

Müzenin, “Dünden Bugüne” adlı bölümünde ise Muhafız Alayı”nın aydınlatılabilmiş geçmişinden bugüne kadar icra edilen tören ve diğer faaliyetlerde kuşanmış oldukları teçhizat ve üniformalar sergileniyor.

Bu bölümde 19″uncu yüzyıldan kalma iğneli Rus tüfekleri, kılıç ve yatağan ise öne çıkan objeler olarak göze çarpıyor.

Muhafız Gücü Spor Kulübü

“Muhafız Gücü Spor Kulübü” bölümünde Muhafız Alayı bünyesinde 1923 yılında kurulup 1982 yılına kadar faaliyet gösteren kulübe ait başarı kupaları, madalyalar ve fotoğraflar sergileniyor.

Polo, rugby, eskrim, su topu, atlı binicilik, futbol gibi branşların da yer aldığı birçok spor dalının gelişmesine öncülük eden Muhafız Gücü Spor Kulübü”ne ait bölümün en dikkat çeken objesi ise “Girit Kupası” olarak öne çıkıyor.

Girit Kupası”nın tarihçesine ilişkin müzedeki bilgi notunda, şu ifadeler yer alıyor:

“Girit Türkleri, 1926″da futbol müsabakası maksadıyla Girit”e giden Galatasaray ve Fenerbahçe takımlarına hediye etmek için İskenderiye”de bir kupa yaptırır. Ancak, “Galatasaray”a versek Fenerbahçe”ye, Fenerbahçe”ye versek Galatasaray”a ayıp olur. Nasıl olsa Türkiye şampiyonu bu iki takımdan birisi olacak ve bu kupa yerine ulaşacaktır.” şeklinde düşünürler ve kupanın üzerine, “Girit Türklerinin Türkiye Futbol Şampiyonu”na yadigarıdır” yazdırarak Türkiye”ye gönderirler. Ancak o yıl Türkiye Futbol Şampiyonu, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural”ın da yer aldığı Muhafız Gücü takımı olur ve kupayı alır.”

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı içerisinde bulunan müzede sadece tarihi eserler değil birçok fotoğraf ve hatırat da sergileniyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Milli şair Mehmet Akif Ersoy kabri başında anıldı

İstanbul Valiliğince, Mehmet Akif Ersoy”un Edirnekapı Şehitliği”ndeki kabri başında düzenlenen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı”nın okunmasıyla başladı.Törende, Kur”an-ı Kerim tilavetinin ardından İstanbul Müftü Yardımcısı Ahmet Aktürkoğlu dua etti. Ersoy”un kabrine protokol üyeleriyle birlikte karanfil bırakan İstanbul Valisi Davut Gül, sonrasında törene katılan çocuklarla sohbet etti. Edirnekapı”ya gelen öğrenciler de Ersoy”un kabrini ziyaret ederek dualar okudu.Törene, Vali Gül”ün yanı sıra İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanı Tuğamiral Serkan Tezel, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 1. Başkanvekili Nuri Aslan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Eyüpsultan Kaymakamı Arslan Yurt ve Eyüsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen katıldı.

Source: Www.star.com.tr


“Yeniden Başlamak”ta buluştular

Yapımcılığını Marmara Film Yapım Eşref Ziya’nın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Kemal Yıldız ın oturduğu ve senaryosunu; Eşref Ziya’nın kaleme aldığı Yeniden Başlamak filminin galası yapıldı. Başrollerinde; Eşref Ziya, Öykü Çelik ve Batuhan Ekşi yer alıyor. Atatürk Kültür Merkezi nde gerçekleştirilen galada basın karşısına çıkan oyuncular, film hakkında konuştu. 18 YIL ARA VERDİK Filmin senarist, yapımcı ve başrollerinden birisi olan Eşref Ziya; İlk sinema filminden sonra 18 yıl ara verdik. Bu filmde de yine aynı karakterlerin, farklı hikâyelerini göreceğiz. Sevenlerimiz iki saati aşkın bir süre sıkılmadan film izleyecekler. Hafızasını kaybetmiş bir adamın, sanal dünyada yaşantısını resmetmeye çalıştık dedi. PROJELERDE ÇOK SEÇİCİYİM Filmde gazeteciye hayat veren Öykü Çelik; Sinema filmi yapmayalı bayağı zaman oldu. Gerçi çok fazla da film çekilmedi ama ben projelerde çok seçiciyim. Filmde de gazeteciyi canlandırıyorum. Senaryoyu ilk okuduğumda çok etkilenmiştim. Hele ki sonu beni çok etkiledi. The İmam filminde de çok etkilenmiştim. Biz sete girmeden iki hafta bütün sahneleri çektik her duyguyu her sahneyi defalarca konuşarak resmen yaşadık. Kayda girdiğimizde her şey takır takır işledi. Ben kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu filmi sinemada izleseydim keşke ben oynasam derdim dedi. Batuhan Ekşi ise Bana önemli bir karakter emanet ettiler. Bende elimden geleni yaptım. Ben filmi izlemedim sürpriz olsun istedim. İlk sinema filmim bana böyle bir şans verdiler dedi. Filmin yönetmen koltuğunda oturan Kemal Yıldız; Oyuncularımız çok iyi bir performans sergiledi. Yeniden Başlamak filmin benim için çok önemli bir yerde. Sette de çok keyifli bir 4 hafta geçirdik dedi. YENİDEN BAŞLAMAK FİLMİNİN KONUSU NEDİR? Bir motor kazası sonrası hastaneye kaldırılan başkarakter, bedeniyle ruhunun ayrılmaya başladığı bu kritik anlarda, çevresindeki tüm sesleri ve yüzleri astral dünyasında yeniden canlandırır. Yaşam ve ölüm arasındaki bu büyülü düzlemde, yalnızca başkalarının değil, kendi geçmişiyle de yüzleşir. Yeniden Başlamak , hem bir kurtuluş hem de bir hesaplaşma hikâyesi olarak izleyicilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Yeniden Başlamak , filmi bugün gösterime girdi.

Source: Habertürk


Temsili Ahi Evran miniklere “Ahilik” kültürünü anlatıyor

Ahi Evran Veli”nin asırlar önce temellerini attığı, Anadolu”dan dünyaya yayılan Ahilik teşkilatının değerleri ve prensipleri, Kırşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğünün hazırladığı “Millet Kursları Projesi” kapsamında anaokulu öğrencilerine anlatılıyor.

İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yasin Gülşen, AA muhabirine, Kırşehir”deki anaokullarında 4 bin 500″e yakın öğrenciyi “Ahi Evran” ile buluşturarak Ahiliğin temel felsefesinin anlatıldığını söyledi.

Temsili Ahi Evran”ın miniklere Ahilikle ilgili çeşitli öğütler verdiğini, yapmaları ve yapmamaları gereken davranışları örneklerle anlattığını vurgulayan Gülşen, “Hikayelerin ardından içerisinde Ahiliğin anlatıldığı boyama kitaplarımız ve küçük hediyeler çocuklara dağıtılıyor. Küçük yaşlarda Ahilik kültürünü ve değerlerini çocuklarımıza anlatarak Ahiliğin öğrenciler arasında ve evlerinde konuşulmasını amaçlıyoruz.” diye konuştu.

Gülşen, velilerden de güzel dönüşler olduğunu belirterek çalışmanın kendilerini umutlandırdığını ve mutlu ettiğini dile getirdi.

Temsili Ahi Evran tarih öğretmeni Recai Yağmur da Ahiliğin sadece bir meslek örgütlenmesi değil; toplumu doğruluk, cesaret, dürüstlük, adalet, kardeşlik gibi ahlaki değerlerle yetiştirmek için başlatılan medeniyet projesi olduğuna dikkati çekti.

Bu medeniyet projesi içerisinde öğrencileri yetiştirebilmek için okulları ziyaret ettiğini ve Ahilik değerlerine uygun hikayeler anlattığını ifade eden Yağmur, “Anaokullarındaki çocuklar biraz daha somut işlemler dönemindedir. Biz de bu kavramları görsel olarak bir “Ahi baba” kimliği ile okullarda elimizden geldiğince aşılamaya gayret ediyoruz.” dedi.

Ahiliğin değerleri çocuklara somut olarak anlatılıyor

Okul ziyaretlerinde çocukların değerler hakkında meraklı olduklarını vurgulayan Yağmur, “Bilhassa anlattığım hikayeleri, günlük hayatta kendileri de kullandıklarını fark ettiler. Mesela hayvan sevgisi, sırasına ve yerine dikkat etme, çiçeklere zarar vermeme gibi. Biz de somut olarak bunları Ahiliğin değerleriyle örtüştürüyoruz ve faydalı olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ahilik değerinin anlatıldığı Dr. Meral Kılıçözü Anaokulu Müdürü Muazzez Kamalı ise “Ahilik” kavramının somutlaştırılmasının çocukların akıllarında daha kalıcı olduğunu aktardı.

Anaokulu öğrencilerinden İkrasu Atalay ise çalışkan, dürüst, yardımsever olmaları gerektiğine dikkati çekerek “Yalan söylememeyi, kedileri beslemeyi ve arkadaşına kötü davranmamayı öğrendik. Ben de “Ahi dedem” gibi olmak isterdim, çok sevdim.” dedi.

Eymen Gürses de Ahi babayı ve hikayelerini çok sevdiğini, dinlediğinde çok mutlu olduğunu dile getirdi.

Arel Bulut Şahin ise “Ahi babayı dinledik, güzel şekerler verdi. Birlikte oynadık. Ahi babadan çiçekleri ve hayvanları sevmeyi öğrendim.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy”u vefatının 88″nci yılında andı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından, Mehmet Akif Ersoy”u anma mesajı yayımladı.Erdoğan, mesajında “İstiklal Marşı gibi abidevi bir şiirle milletimizin şahsiyetini ve haysiyetini ebedîleştiren, bütün insanlığın vicdanına Safahat”ıyla tercüman olan Mehmet Akif Ersoy”u vefatının 88″inci yıl dönümünde rahmetle, minnetle yad ediyorum. 63 yıllık çileli hayatının çoğu sürgünle, zorlukla ve mücadeleyle geçen merhum Akif; yaşantısıyla, duruşuyla, dirayetli kişiliği, derin ilmi ve örnek ahlakıyla İstiklal Şairi sıfatını ziyadesiyle hak eden abidevi bir karakterdir.” ifadelerini kullandı.Ersoy”un, inandığı gibi yaşamaktan, yaşadığı gibi yazmaktan hiç vazgeçmediğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti;Hayatını şiirine, şiirini de hayatına nakşetmiş büyük bir usta olan Akif”te olmayan hiçbir duygu onun eserlerine girmemiş, gönül imbiğinden geçirmediği hiçbir sözü sarf etmemiştir. Mehmet Akif Ersoy, kalemiyle doğruluk ve cesaret timsaliydi. İnandığı değerler uğrunda bedel ödemekten asla çekinmeyen Mehmet Akif Ersoy, hissiyatıyla birlikte milletin hayallerine de tercüman olmuştur. Merhum Akif, varlık-yokluk mücadelemizin ruhunu ve fikrî cephesini inşa eden en önemli münevverlerimizdendir. Ebedi âleme irtihalinin yıl dönümünde Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy”u hürmet, rahmet ve minnetle yâd ediyor, vatandaşlarımızı en kalbî duygularımla selamlıyorum.

Source: Www.star.com.tr


“Yeniden Başlamak” filminin galası yapıldı

“The İmam” filminin devamı niteliğindeki yapımın AKM”de gerçekleştirilen gala gösterimine, film ekibinin ve oyuncuların yanı sıra siyaset, sanat ve sinema dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

Filmin senaryosunu da kaleme alan yapımcı, oyuncu ve müzisyen Eşref Ziya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok heyecanlı olduklarını belirterek, “Uzun bir hazırlık dönemi ve 4-5 haftalık çekim sürecinden sonra güzel bir film ortaya çıkardık. Her şey istediğimiz gibi oldu. Hafızasını kaybetmiş bir adamın, sanal dünyasındaki hikayesini anlatmaya çalıştık. 2 saat 9 dakikalık bir sinema filmimiz var. İzleyicilerimizin beğeneceğini umuyorum. Gerçekten güzel bir çalışma oldu.” dedi.

Filmin, The İmam”ın devamı niteliğinde bir çalışma olduğuna işaret eden Eşref Ziya, “Oradaki karakterlerin başka bir hikayesi diyebiliriz. İnşallah izleyenlerimiz de beğenir. Galaya da gerçekten çok güzel katılım oldu. Bütün katılımcılarımıza teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

“İzleyici gerçekle kurgusal dünya arasında kendini bulacak”

Yönetmen Kemal Yıldız, hazırlık aşamasından itibaren filme çok emek verdiklerini belirterek, büyük bir set ekibiyle çalıştıklarını, kurgu, renklendirme, ses tasarım ve müzik çalışmaları için 6 aylık bir sürecin geçtiğini dile getirdi.

Sonunda iyi bir iş çıkardıklarını aktaran Yıldız, seyirciyi kaliteli, güzel bir filmle buluşturduklarını kaydetti.

Yıldız, senaryoyu Ziya”nın yazdığına işaret ederek, “İzleyici aslında burada, kendisini gerçekle kurgusal dünya arasında bulacak. Hayatımızın hangi evresinde olursak olalım “Yeniden Başlamak” mümkündür diyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Sürprizleri olan bir film, bundan sonrası artık seyircimizde”

Oyuncu Ali Buhara Mete, sinemaya gönül vermiş biri olarak, sinema filmi yapmanın riskli olduğu bir dönemde böyle güzel bir işin içinde yer almayı çok değerli bulduğunu söyledi.

İçinde bulunmaktan çok keyif aldığı bir proje olduğunu vurgulayan Mete, şu bilgileri verdi:

“Ben burada Yusuf Komiseri oynuyorum. Senaryo sürecinden beri işi takip eden, işin içinde olan birisiydim. Çok keyifli bir ekiple çalıştım. O yüzden burada emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum. Sürprizleri olan bir film. Bundan sonrası artık seyircimizde.”

“Çok mesaj veren, çok içeriği olan da bir film”

Oyuncu Öykü Çelik de filmde bir gazeteciyi oynadığını kaydederek, “Kendi halimde bir gün dolaşırken çöp toplayıcısıyla karşılaşıyorum ama İngilizce biliyor. Çok değişik. Kitaplar okuyor. Buradan benim tutkularım, merakım canlanıyor ve karakterimizin peşine düşüyorum. Sonrasında gizli görevli sanıyorum ama çok daha farklı bir şey, hafızasını kaybetmiş bir adam çıkıyor. Bunun üzerine bir hikayenin içine dahil oluyorum.” dedi.

Filmin çok sürükleyici bir hikayesi ve sürprizli bir sonu olduğunu, senaryoyu okuduğunda kesinlikle içinde yer almak istediğini vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

“Hiçbir şeyi boşuna izlemiyorsunuz. Çok mesaj veren, içeriği olan bir film aynı zamanda. Eşref Ziya ağabey çok dolu bir adam yani gerçekten mozaik gibi bir kafa yapısı var. Her bilgiye sahip bir insan. Ben The İmam filmini de seyretmiştim ve orada da bakış açısı, işini yapış şekli, yazarlığı, kalemi dikkatimi çekmişti. O yüzden ikincisinde olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Tanışmaktan da ekibin içinde olmaktan da çok mutluyum.

Yönetmenimiz çok detaylı çekti. Çekimler öncesi her şey üzerine çok çalıştık. Sete bırakmadık hiçbir şeyi. Şansa bırakmadık. Karşılığını alacağımızı düşünüyorum. Seyircinin mutlu olacağını ve birbirine tavsiye edeceğini düşünüyorum. İzleyiciler güzel, dolu vakit geçirmek, güzel bir kitap okumuş gibi hissetmek istiyorsa gelsin.”

“Eşref Ziya ile çalışırken çok keyif aldık”

Filmde kağıt toplayıcısı Sedat karakterini oynayan Batuhan Ekşi ise filme ilişkin, “Bir gün antrenmandan dönerken parkta Kadir ağabey ile karşılaşıyor ve onu evine götürüyor. Aralarında bir ağabey-kardeş ilişkisi başlıyor. Sonra Öykü”nün hayatımıza dahil olmasıyla hikayemiz açılıyor. Geri kalanı da beyaz perdede sürpriz olsun.” değerlendirmesinde bulundu.

Eşref Ziya”yı öncesinde de isim olarak tanıdığını, bire bir tanıyınca daha çok sevdiğini vurgulayan Ekşi, “Hani sanki hep tanıyormuşum gibi bir arkadaşlığımız oldu. Beraber çalışırken çok keyif aldık çünkü çok uyumlu biri. Gerçekten bir ağabey. Hiç aramızda bir hiyerarşi olmadı bugüne kadar. Bu tabii setimize de, yaptığımız işe de yansıdı. Umarım seyircimiz de bizimle aynı şeyi düşünür. Çünkü arka plan beyaz perdeye de yansıdı ve elimizden gelenin en iyisini yaptık.” diye konuştu.

Galaya katılan tüm oyuncuların filme ilişkin görüşlerini dile getirdiği basın açıklamasının ardından tüm ekip birlikte fotoğraf çektirdi.

Yapımcılığını Marmara Film Yapım Eşref Ziya”nın üstlendiği filmin görüntü yönetmenliğini Cahit Erşan yaptı.

Filmde ayrıca Mehmet Ali Tuncer, Halil Necipoğlu, Nazan Diper, Osman Alkaş, Ahmet Yenilmez, Burak Alp Yenilmez, Kimya Gökçe, Zekeriya Akman, Duru Mualla Sargut ve Görkem Birsen de rol aldı.

Yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgide geçen bir hikayeyi konu alan ve bugün vizyona giren filmin konusu şöyle:

“Zengin bir ailenin çocuğu olan 32-33 yaşlarındaki Sedat, Balat”ta gecekonduda yaşar. Günün birinde, bir parkta sokak serserilerinin elinden kurtardığı, hafızası yerinde olmayan Kadir, Sedat”ın tüm yaşantısını değiştirir. Kadir”in gerçekte kim olduğunu araştıran Sedat ve gazeteci Çiğdem, kendilerini çok karmaşık olaylar içinde bulur.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Soğuk coğrafyanın terk edilmiş hanelerinin sanatlaştığı eserlere “Buz Müzesi” ev oldu

Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesindeki Türkiye”nin tek buz müzesi olma özelliğini taşıyan, içinde buzlardan yapılmış heykelleri ile her yıl binlerce ziyaretçi ağırlayan Ata Buz Müzesi, kışın zorluklarının resmedildiği “150 Hane” isimli resim sergisine ev sahipliği yapıyor.

Kafkas Üniversitesi Dedekorkut Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ünal Bastaban, atık kartonların da değerlendirildiği sergide, figürlerden arındırılmış yalın köy evlerini resmetti.

Kişisel olarak ikinci sergisi olan ressam Bastaban”ın 15 resimden oluşan sergisi, sıfırın altında 5 derecedeki buz heykellerinin arasında sanatseverlerle buluştu.

Bastaban, ziyaretçilere resimlerin hikayesini anlatarak, geçmişe yolculuk yaptırıyor.

“Eserlerimde daha çok terk edilen ve harabe kalmış evler var”

Bastaban, AA muhabirine, doğup büyüdüğü Kars ve üniversite okuduğu Erzurum”un coğrafyasından etkilenerek 5 ayda resimler hazırladığını söyledi.

Resimlerde evler, köyler ve haneler üzerine bir konsept bulunduğunu dile getiren Bastaban, “Eserlerimde daha çok terk edilen ve harabe kalmış evler var ama o evlerde birileri ve orada yaşanmışlıklar vardı. Bu soğuk ve sıkıntılı coğrafyanın tatlı anılarını güzel renklerle ortaya koymaya çalıştım. Aynı zamanda atık malzemeler de değerlendirildi. Bazı resimlerin pencerelerinde bazılarının da kapılarında karton atıkları kullandım. Resimlerimizde gökyüzü ile yeryüzünün bağlantısını kurmaya çalıştım. Çünkü resim sanatında bunlar ayrı olarak düşünülür ama benim sanatımda bunlara hem renklerle hem de geçişlerle birbirine bağlamaya çalıştım.” ifadelerini kullandı.

Serginin Buz Müzesi”nde olmasının da çok önemli olduğunu işaret eden Bastaban, “Anadolu”yu çağrıştıran resimlerimizin, Buz Müzesi”nde sergilenmesi çok güzel bir uyum oldu. Karlı kışlı resimler, buzlar içinde ışıklarla sergileniyor. Bu ambiyans konseptimize de çok yakıştı.” dedi.

Eserlerde Anadolu izlerinin görülebileceğini anlatan Bastaban, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi”nde yaşayanların kendilerinden bir hatıra bulacağını belirtti.

Bastaban, “Geçtiğimiz her yerde o köylerin izleri var. Şu an köyler betonarme olmaya başladı, insan ilişkileri bu anlamda zayıflıyor. Benim hatıramda kalan köyler zordu ama birlik ruhu çok güzeldi. O evler yıkık ve sadece kapı numaraları vardı ama güzel bir hayat vardı. Bunların benim zihnimde kalan izleri esere dönüştü.” diye konuştu.

Sanatçıların kendi coğrafya ve kültüründen de beslenmesi gerektiğini aktaran Bastaban, “Bunlar üzerinde yükselmek hem bulunduğumuz yere bir vefa borcu olarak hem de kendimizi daha rahat hissetmemiz açısından önemlidir.” dedi.

“Mekanla konseptin çok güzel uyuşumu söz konusu”

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Aydemir ise Ata Buz Müzesi”nde bu serginin bulunmasından dolayı memnun olduklarını söyledi.

Sanatseverleri 2 Ocak”a kadar açık kalacak sergiye davet eden Aydemir, şunları kaydetti:

“Özellikle soğuk iklimlerin soğuk hanelerini içeren bir sergi. Mekanla konseptin çok güzel uyuşumu söz konusu. Çok keyifli sanat eserleri var. Özellikle şehirlerimizin merkezlerinden uzakta hanelerin resimlenmesi söz konusu. Çok özgün, yaratıcılık barındıran eserler. Atık malzemelerden olması da önemli.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: