Cultural Chronicles – Celebrating Talent, Traditions, and Tributes

Ödüller verildi

TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu tarafından, bu yıl ilk kez düzenlenen Kısa Film Senaryo Yarışması nın ödül gecesi AKM Yeşilçam Sinemasında yapıldı. Geceye Sinema Genel Müdürü Birol Güven’in yanı sıra; yarışmanın jüri başkanlığını üstlenen Cemal Okan, TOBB İGGK İcra Kurulu Başkanı Hasan Bünül, Ayça İnci, Nagihan Çakar, Ali Rıza Bayazıt, Ahmet Melik Sözcüer, TOBB ve İSO yetkilileri katıldı. BİROL GÜVEN: DERDİ OLANIN SİNEMASI OLUR Derdi olanın sineması olur diyen Birol Güven, gecede yaptığı konuşmada kısa filmlerin önemine vurgu yaparken bir sinemacının meslek hayatı boyunca kısa film çekebileceğini ve kısa filmlerin kendi ayakları üstünde tek başına duran sanat eserleri olduğunu söyledi. HASAN BÜNÜL: SENARYONUN GÜCÜNE İNANIYORUZ TOBB İGGK İcra Kurulu Başkanı Hasan Bünül ise Yaşadığımız topraklarda güzel hikâyeler üretileceğine ve senaryonun gücüne inanıyoruz. Başlattığımız bu yarışmanın sinema sektörümüze bir katma değer sağlamasını ve sonraki yıllarda da büyüyerek devam etmesini diliyorum dedi. Sunuculuğunu oyuncu Özlem Öçalmaz’ın üstlendiği gecede birincilik ödülünü Anne Babam Bana Kızacak mı? adlı senaryosu ile Selin Aktaş, ikincilik ödülünü Seçim Günü adlı senaryosu ile Deniz Cengiz, üçüncülük ödülünü ise Diren Sınırı adlı senaryosu ile Berk Ali Çekmez aldı. Ünlü yapımcı ve jüri başkanı Cemal Okan, ilk üçe giren senaryo sahiplerinin film aşamasındaki post prodüksiyon süreçlerini kendilerinin üstlendiğini belirtti.

Source: Habertürk


Kurban Bayramı”na kaç gün kaldı? Arefe ne zaman?

Tatil planı yapmak, kurban ibadetini yerine getirmek ve aile ziyaretlerini organize etmek isteyen vatandaşlar, Kurban Bayramı”na kaç gün kaldı? sorusunun yanıtını merak ediyor. Peki, bugün tarih 2 Haziran 2025 Pazartesi olduğuna göre Kurban Bayramı”na tam olarak kaç gün kaldı? Arefe günü ne zaman, tatil süresi kaç gün olacak? İşte bayrama dair merak edilen tüm detaylar… KURBAN BAYRAMI”NA KAÇ GÜN KALDI? Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan 2025 dini günler takvimine göre, Kurban Bayramı bu yıl 6 Haziran 2025 Cuma günü başlıyor. AREFE NE ZAMAN? 2025 yılı Kurban Bayramı, 6 Haziran Cuma günü başlayacak ve 9 Haziran Pazartesi günü sona erecek. Bu bilgiler ışığında, 2 Haziran 2025 tarihi itibarıyla Kurban Bayramı”nın başlamasına sadece 4 gün kaldı. Bayram öncesi Arefe Günü ise 5 Haziran Perşembe gününe denk geliyor. 2025 DİNİ GÜNLER TAKVİMİ Üç Ayların Başlangıcı: 1 Ocak 2025 ÇarşambaRegaib Kandili: 2 Ocak 2025 PerşembeMiraç Kandili: 26 Ocak 2025 PazarBerat Kandili: 13 Şubat 2025 PerşembeRamazan Başlangıcı: 1 Mart 2025 CumartesiKadir Gecesi: 26 Mart 2025 ÇarşambaRamazan Bayramı 1. Günü : 30 Mart 2025 PazarRamazan Bayramı 2. Günü : 31 Mart 2025 PazartesiRamazan Bayramı 3. Günü : 01 Nisan 2025 SalıArefe Günü (Arafat Günü ): 5 Haziran 2025 PerşembeKurban Bayramının 1. Günü : 6 Haziran 2025 CumaKurban Bayramının 2. Günü : 7 Haziran 2025 CumartesiKurban Bayramının 3. Günü : 8 Haziran 2025 PazarKurban Bayramının 4. Günü : 9 Haziran 2025 PazartesiHicri Yılbaşı (1446 Yılı) : 26 Haziran 2025 PerşembeAşure Günü: 5 Temmuz 2025 CumartesiMevlit Kandili: 3 Eylül 2025 ÇarşambaÜç Aylar Başlangıcı: 21 Aralık 2025 PazarRegaip Kandili: 25 Aralık 2025 Perşembe

Source: Beyza Nur Ergin


Türkiye”nin dört bir yanından geliyorlar! 4 katlı… Gören şaşırıyor

Kurban Bayramı için büyükbaş ve küçükbaş alımında hareketlilik yaşanıyor.

Rize Belediyesi tarafından hizmete açılan ve görenlerin de dikkatini çeken 4 katlı kurban pazarında da Türkiye”nin dört bir yerden gelen hayvan satıcıları, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını görücüye çıkardı.

Diyarbakır”dan gelerek Rize”deki pazarda kurbanlık hayvanlarını satışa çıkaran Remzi Gümüş isimli satıcı “Diyarbakır”dan geliyorum, 40 tane malım var. Ortalama gidiyor satışlar umarım iyi olur. Fiyatlar 150-180 civarında gidiyor. Henüz talep yok, son hafta satışlar belirlenecek” diye konuştu.

BİN 320 KİLOGRAMLIK MİNİK ARABA PARASINA GİTTİ

Pazarın pehlivanı bin 320 kilogramlık “Minik” isimli boğa ise gören herkesin dikkatini çekiyor.

“Minik” isimli boğasını 9 ay boyunca arpa ile baktığını ve ismini de çok düşünerek karar verdiğini belirten Şahin Hanoğlu “Minik 1 ton 320 kilo. İsmini çok düşündük ve en son minik olarak karar verdik. Minik”i 340 bin liraya sattık. 9 ay arpayla baktım ve böyle kilo aldı” şeklinde konuştu.

Source: Mahmut Ekinci


Mevlana İdris, vefatının 3. yılında Eyüpsultan”da anıldı

“Eyüpsultan”ın Ebedi Sakinleri” kapsamında, İdris”in Mihrişah Valide Sultan İmareti Haziresi”ndeki kabrini ziyaret eden sevenleri dua etti ve Kur”an-ı Kerim okudu.

Yeni Dünya Vakfı Genel Merkezi”nde gerçekleştirilen anma programını yöneten gazeteci yazar Mehmet Nuri Yardım, Mevlana İdris denildiğinde öncelikle aklına samimiyet, ihlas, vakar ve dervişliğin geldiğini belirterek, “Bütün bu güzel hasletler sanki onda bir araya gelmişti.” dedi.

İdris ile 1985″te bir anma programında tanıştıklarını anlatan Yardım, “Doğrusu çok sık bir araya gelemedik ama biliyorduk ki Mevlana İdris boş durmuyor, çocuklarımız için güzel romanlar, hikayeler, şiirler yazıyor. Mesela benim çocuklarım onun kitaplarını okudu. Hepimizin çocukları okudular. Bundan sonra da inşallah bu eserler yine okunacak. Çocuklarımıza, torunlarımıza okuyacağız, okutmamız lazım.” ifadelerini kullandı.

“Özlü, esprili konuşan bir insandı”

Eğitimci ve editör Ekrem Ayyıldız, İdris ile yaklaşık 35 sene önce çeşitli edebiyat mahfillerinde geniş bir arkadaş çevresi içinde tanıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“İlk intibamız ile son intibamız arasında hiçbir farklılık yok. Nezaket ve nezahet Mevlana İdris deyince aklımıza ilk gelen kelimeler arasında. Yaşantısında, yazdıklarında inceliklere riayet eden bir isim olarak dikkatimizi çekti. Onu kalabalıklara nutuk atan bir insan olarak hiç birimiz hatırlamayız. Sevmezdi böyle şeyleri, çok konuşkan, nutuk atan bir insan değildi. Özlü, esprili konuşan bir insandı. Dünya görüşü açısından da inanç ve ahlak bütünlüğü olan biriydi. Bu özellikle son devirlerde ihmal edilen bir şey yani inancına uygun bir ahlakı vardı. Bu ikisi birbirinden ayrılmazdı Mevlana”da, bu hususlara çok dikkat ederdi. Bir başka özelliği de Kur”an sevgisi. Fırsat buldukça, bir vesile oldukça Kur”an okumayı, ezan okumayı çok severdi. Kur”an ehli bir insandı. Bu vefatından sonra da insana yoldaş olan bir şey. İnşallah onun da bereketini görüyordur.”

Çocuk edebiyatının önemli bir ismi olarak kabul gören İdris”in şairlik yönünün de bulunduğuna işaret eden Ayyıldız, “Şairliği bakımından da 1980 sonrası Türk şiirinin en önemli isimlerinden biri. Yenilikleri takip eder ama moda akımlara da hemen yüz vermezdi. Mesela çok imgelere boğulan zorlu bir şiir dili yerine herkesin anlayabileceği ama tabii, özgün ve özlü bir şiir tarzı vardı. Tıpkı konuşması gibi şiirlerinin de benzer bir büyüsü, hemen bizi saran içine çeken bir havası vardı.” şeklinde konuştu.

Ayyıldız, bir mektebe benzettiği Mevlana İdris”in ufku geniş, gençlere rehber olmuş, kitaplar okumalarını tavsiye etmiş biri olduğunu, aynı zamanda dergicilik, çizerlik ve tasarımcılığın önemli örneklerini verdiğini aktardı.

“Çocukları, şiiri, seyahat etmeyi severdi”

Mehmet Cangir, fakültenin koridorlarında tanıştığı Mevlana İdris”in nevi şahsına münhasır biri olduğunu vurgulayarak, “Hakikaten düşünme yapısı, mantalitesi, olaylara bakışı biraz farklıydı. Konuşmayı sevmezdi ama konuşmadan da birçok şeyi anlatırdı. Çocukları, şiiri, seyahat etmeyi severdi. Dostuna inanılmaz kıymet verirdi.” dedi.

Çorlulu Ali Paşa Medresesinde birlikte çok vakit geçirdiklerini anlatan Cangir, “Hiçbir zaman tartışmazdı. İnsanlara keyif, huzur veren, konuşmasa da birçok şeyi anlatan bir yapısı vardı. Allah rahmet eylesin.” ifadelerini kullandı.

“Çocukların ruhuna hitap eden güzel hikayeler yazdı”

Turan Kışlakçı ise İdris”i Nobelsiz bir kahraman gibi gördüğünü belirterek, “Mevlana İdris, Nobel”i hak eden bir isim aslında, 60″a yakın hikayesi var. Hikayelerini okuyunca hayal gücünün ne kadar zengin ve kavi olduğunu görürsünüz.” değerlendirmesinde bulundu.

Hikayelerinin “Binbir Gece Masalları” ve “Kelile ve Dimne” gibi masallara benzediğini aktaran Kışlakçı, şöyle devam etti:

“Çünkü biz kıssaların dünyasıyız. Hikayelerin dünyası bizde. Simyacı kitabının yazarı Paulo Coelho ile röportaj yaptığımda bana “Eğer ben Doğulu, Şarklı bir insan olsaydım, her ay bir roman yazardım. Siz, hikayeleri bol alan fakat bunun kıymetini bilmeyen nesillersiniz.” demişti. Nietzsche, bir kitabında “Bütün dünya edebiyatı yok olsa, sadece Binbir Gece Masalları kalsa, bütün dünya edebiyatı için yeterli olur.” diyor. Mevlana bunu başardı. Bugünün diline, çocukların ruhuna hitap eden güzel hikayeler yazdı. Mesela Mevlana”nın kitaplarının İspanyolca ve Portekizceye tercüme edilmesi için Alman ve İspanyol iki yayıncıyla görüşmüştük. Adamlar hikayeleri okudu ve “Bu hikayeler bizde olsa, kaç kez Nobel almıştık.” dediler.”

Etkinliğe Mevlana İdris”in kardeşi, yazar ve şair H. Salih Zengin, yeğenleri, sevenleri ve okuyucuları da katıldı. Konuşmaların ardından katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Artvin Rabat Manastırı ilgi çekiyor

Artvin’in Ardanuç ilçesine bağlı Bulanık köyünün Çamlık (Rabat) Mahallesi’nde bulunan tarihi Rabat Manastırı, hafta sonları ziyaretçi ağırlıyor. Doğayla iç içe konumu ve tarihi dokusuyla öne çıkan yapı, özellikle kültür ve tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. Ardanuç ilçe merkezine 17 kilometre mesafede yer alan manastır, yöredeki diğer kiliselerle benzer mimari özellikler taşıyor. Yapının, Ortaçağ’da bölgeye hâkim olan Bagratlı Krallığı tarafından inşa edildiği tahmin ediliyor. Manastırın mimarisinde, Ortaçağ dönemine özgü olarak iç planı dışa yansıtan üçgen nişler dikkat çekiyor. Nadir olarak kubbe kasnağında kullanılan bu mimari öğelere, Rabat’ta sıklıkla rastlanıyor. Ayrıca, her iki cephede kabartma bitki motifleriyle bezenmiş kesme taş işçiliği göze çarpıyor. 10. veya 11. yüzyılda yapıldığı değerlendirilen manastırın içinde bulunan gizli geçitlerin, Bulanık Deresi’ne kadar uzandığı biliniyor. Ancak bu geçitlerin büyük kısmı zamanla zarar görmüş durumda. 16. yüzyılın sonunda terk edilen yapının günümüze yalnızca kilise bölümü ulaşabilmiş.Hafta sonları artan ziyaretçi ilgisinin bölge turizmi açısından oldukça önem kazanırken, Rabat’ın korunarak gelecek nesillere aktarılması planlanıyor.

Source: Gazetevatan.com


Türkiye”de sinema seyirci sayısı geçen yıl 32,5 milyon kişi oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin “Sinema ve Gösteri Sanatları İstatistikleri” bültenini yayımladı.

Sinema istatistikleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü idari kayıtları temel alınarak yayınlanmaya başlandı. Buna göre, Türkiye genelinde geçen yıl 295″i yerli, 441″i yabancı olmak üzere 736 film vizyona girdi. Bu dönemde sinema salonu sayısı 2 bin 776, bu salonlardaki koltuk sayısı 317 bin 274 olarak belirlendi.

Sinema seyircisi sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 4,9 artarak 32 milyon 538 bin 289 kişi olarak kayıtlara geçti. Yerli film seyirci sayısı yüzde 34,7 artarak 18 milyon 469 bin 778 kişi, yabancı film seyirci sayısı yüzde 18,6 azalarak 14 milyon 68 bin 511 kişi olarak hesaplandı.

Çocuk eseri gösteri sayısı arttı

Tiyatro istatistikleri, 2023-2024 sezonu itibarıyla Devlet Tiyatrolarına ilişkin veriler için Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünden gelen idari kayıtlar temel alınarak yayımlanmaya başlandı. Veriler, gösteri yapan tiyatro gruplarına göre devlet tiyatroları, özel tiyatrolar, belediye tiyatroları, üniversite tiyatroları ve sivil toplum kuruluşu tiyatroları olmak üzere sınıflandırıldı.

Tiyatro salonu sayısı 2023-2024 sezonunda bir önceki sezona göre yüzde 26,9 artarak 1025″e ulaşırken, bu salonlardaki koltuk sayısı 431 bin 631 olarak belirlendi.

Devlet Tiyatroları tarafından söz konusu sezonda 105″i telif, 119″u çeviri olmak üzere toplam 224 eser oynandı. Anılan sezonda Devlet Tiyatrolarınca oynanan yetişkin eseri gösteri sayısı 4 bin 999 olurken çocuk eser gösteri sayısı 907 oldu. Devlet tiyatroları seyirci sayısı bu sezonda 1 milyon 794 bin 724 olarak belirlendi.

Tiyatro salonlarında oynanan eser sayısı, bir önceki sezona göre yüzde 18,5 artarak 9 bin 744″e yükseldi. Tiyatroda çeviri eser seyirci sayısı yüzde 25 artışla 2 milyon 158 bin 41, telif eser seyirci sayısı yüzde 29,5 yükselişle 5 milyon 895 bin 145 olarak kayıtlara geçti.

Bu salonlarda oynanan çocuk eseri gösteri sayısı bir önceki sezona göre yüzde 8 artışla 12 bin 474, yetişkin eseri gösteri sayısı yüzde 44,7 yükselerek 22 bin 929 oldu. Çocuk eseri seyirci sayısı aynı dönemde yüzde 0,9 azalırken, yetişkin eseri seyirci sayısı yüzde 46,2 artış gösterdi.

Türkiye genelinde 2023-2024 sezonunda Opera ve Bale Genel Müdürlüğüne bağlı opera ve bale gösterisi 6 ilde yapıldı. Opera ve bale seyirci sayısı bir önceki sezona göre yüzde 59,6 artarken, gösteri sayısı yüzde 34 artış kaydetti.

Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne bağlı 6 orkestra, 11 koro ve 11 topluluk söz konusu dönemde faaliyet gösterdi. Orkestra, koro ve topluluklarda seyirci sayısı bir önceki sezona göre yüzde 84,2 artarak 489 bin 975 oldu. Orkestra seyirci sayısı bir önceki sezona göre yüzde 47,9, koro seyirci sayısı ise yüzde 82,5 arttı. Aynı dönemde topluluk seyirci sayısı ise yüzde 150,5 yükselişle 191 bin 571 olarak kayıtlara geçti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: