Devlet, yanlış iş yapan hesap vermeyen halde
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, yoğun işlerinin yanı sıra kendisiyle ilgili de önemli bir karar aldı. Bir yıl içinde en az 30 kilo vermeyi ve 80 kiloya düşmeyi hedefliyor. Nitekim son iki ayda 9 kilo verdi ve bu durumdan son derece memnun. Tugay, genel siyasetten çok, partisini İzmir’de büyütmenin çabası içinde. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşananlarla yakından ilgileniyor ve bu adaletsizliği sıkça gündeme getiriyor.
Başkan Cemil Tugay, İmamoğlu ve arkadaşlarının kanıtı olmayan iddialarla cezaevinde tutulduğuna inanıyor. Tugay, “Kent ittifakı legal partiyle yapılır. Biz bir ittifak yapmadık ama kent ittifakı legal partiyle yapılıyorsa bu niçin suç olsun? PKK ile yapılan görüşmeler suç değilse, öbürü hiç suç olmaz” görüşünde.
ADALETSİZLİĞİ UNUTTURMAYALIM
Siyasi kutuplaşmanın ülkeye bir faydası olmadığını, CHP’nin bundan uzak durmasının da kazanım olduğunu anlatan Tugay, şunları söyledi:
“İnsanımızın, inançları üzerinden kendilerini farklı görmelerini istemiyoruz. CHP’yi inanç düşmanı gibi gösterme gayretinde olanlar var. Ancak halkımız gerçeği görüyor. Biz, inanç özgürlüğünü savunuyoruz. Etnik kökenlerine göre insanımızı asla ayırmayız.
İmamoğlu başkanımıza yapılan adaletsizliği hiçbir zaman unutturmamaya kararlıyız. Ülkemizde asıl sorun hukuk devleti anlayışından uzaklaşılması, adaletin tesis edilmemesi, özgürlüklerin kısıtlanmasıdır. Türkiye’nin devlet-millet yapısı bozulmuş. O yüzden problemlerin neler olduğunu doğru anlatılmalı. Çözüm önerilerini mutlaka getirelim. Devlet, milletin üzerinde bir yapı gibi duruyor. Halbuki öyle olmamalı. Devlet, millete hizmet için olmalı. Günümüzde Devlet, tamamen milletin üzerinde, milleti istediği şekilde idare eden, çok yanlış şeyler yapmasına rağmen halde bunun hesabını vermeyen bir yapıya dönüşmüş durumda. CHP, bu durumun nasıl düzeleceğini anlatarak bizlerin bunu yapabilme gücünde olduğunu millete anlatmalı, Devlet sistemini millete anlatmalı. İnsanlar, Devletimizle gurur duyar hale getirilmeli.”
YIKILMASI GEREKEN BİNALAR
Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı, değerli kardeşim Mustafa Balbay ile birlikte ziyarete gittik. Sohbette, Tugay, İzmir için yapılmakta olanları, yapacaklarından bazılarını şöyle anlattı:
“Kentsel dönüşümün iki politikası var. Biri depreme dayanıksız yapılmış, ikincisi de plansız alanlarda düzgün yerleşmemiş olması. Depreme dayanıksızlık zeminden ve binadan kaynaklanıyor. Zeminin dayanıklılığı açısından mikro bölgeleme çalışması, binalar açısından da bina taramaları yapıyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası ve ODTÜ işbirliğiyle 100 bine yakın bine bizden önce ve bizim dönemimizde tarama yönetimiyle incelendi. Onlardan 4 bin 100 binayı öncelikle riskli bina olarak sayıyoruz. Yaptırmayanları biz yapacağız. Onun için biz imar plan kararı alabiliriz. Kentsel dönüşüme ihtiyacı olanlar için düşük faizli kredi var.
İkinci sırada altyapı hizmetlerimiz var. Aslında İzmir aslında altyapı açısından, Türkiye’nin en iyi şehirlerinden birisi, yani böyle bir gerçek de var. Arıtma testleri altyapısı çok güçlü. Ancak diğer şehirleri göre yine çok eksiği var. Yalnız körfeze değil, denize de deşarj ediliyor. Bu durumdan hepimiz rahatsız oluyoruz. 603 kilometrelik kıyılarımızın tamamı kullanılıyor. Marmara hayli kirlenmiş durumda. Ege’ye, Akdeniz’i hiç değilse elden çıkartmayalım.
GÖZE ALINMAYACAK İŞLER DEĞİL
Ulaşım konusunda sıkıntılarımız var. Onlar için de kendimiz çözüm üretmeye çalışıyoruz. Yeni bağlantı yolları, alternatif yolları, işte bu battı- çıktılarla kentin farklı noktalarında rahatlatma sağlamaya çalışıyoruz. Ama işte iki tane bizim ana aksımız var. İkinci çevre yolu projelendirilmiş. Bunun 50 milyar liralık bir maliyeti var. Bostanlı’dan Konak semtine deniz altından Marmaray gibi geçişle 3 dakika içinde gelinebilecek. Sadece izolasyon için biraz da masraflar olur ama bu gözü alınamayacak bir şey değil. İzmir’in buna ihtiyacı olduğuna eminim.
Şehrin içerisinde yaya ve bisiklet ulaşımını seçeneklerini çok artıracağız. Trafiğe tamamen kapatacağımız alanlar olacak. Elektrikli araç sayısını artıracağız. Yeni troleybüsler getiriyoruz.
AYRIŞTIRILMIŞ ÇÖP TORBALARI
Daha fazla temiz enerji üretimi yapacağız. Karbon emisyonuna neden olmayacak şekilde değerlendireceğiz. Evlere, üzerinde tarih yazılı mavi renkli geri dönüşümlü torbalar dağıtacağız. Eylül ayında uygulamayı yaygınlaştırıp, evden çöplerin ayrıştırılmış olarak toplanmasını zorunlu hale getireceğiz.
Sistem şöyle işleyecek: Torbaları evlere ücretsiz olarak veriyoruz. Hangi poşetin nereye verildiğini üzerindeki numarasından biliyorsunuz. Dolayısıyla hangi evden doğru atık ayrıştığınızı biliyorsunuz. Ayrıştırma isteğe bağlı olmaktan çıkarılıp zorunlu olacak.
Uymayanlara da ceza kesilecek. Avrupa’da da böyle işliyor. Yani normal çöpe, geri dönüşüm atamayacaklar. Geri dönüşümün içine de çöp atılmayacak. Böylece çöp alanlarına taşıdığımız çöpler yarı yarıya azalacak. Organik atıkları da değerlendireceğiz. Yapacağımız önemli işlerden birisidir.
Kadifekale’nin altındaki 20 bin kişilik tiyatro
Cemil Tugay, İzmir’in birçok hazinesinin olduğunu söyledi ve şöyle anlattı: “Antik dönemlerden kalan çok önemli kültürel miraslar var. 8 bin 500 yıllık işlenmeyi bekleyen ham mücevherler gibi duruyor. Kadifekale’nin dibinde 20 bin kişilik bir antik tiyatro var. Bunun çalışmaları ağır da olsa sürüyor. Desteğimizle 2 yıl içinde kullanılabilir hale gelecek. Orası, Efes kadar büyük. Şimdi ev hapsinde olan Mahir Polat’ı İzmir’e davet etmiştik. Pek çok yerle ilgili, pek çok değerli fikirler verdi.”
Source: Saygı Öztürk