Düzey (Seviye)
Kişiliğin saygın olması, tutum ve davranışlarla yansıyan düşünce ve duygu yapısının karşısındakiler tarafından beğeniyle karşılanmasına bağlıdır. Doğruluk, dürüstlük, çalışkanlık, değerbilirlik, güvenirlik gibi insan onurunu dokuyan özelliklerin belirgin nitelik durumuna gelmesi, sahibini seçkin, düzeyli, saygın kılar.
Çoğunlukla siyasal kesimde izlenen durumlar, görüntüler, konuşmalar, adıyla ve sanıyla bağdaşmayan çelişkileri, aykırılıkları sergiler. Konumuna, bulunduğu görev katına asla yakışmayan sözler, eylemler, kınanacak tutumlar “siyaset yapma” yaftası altında birbirine eklenir. Arapça kökenli “meşrû” sözcüğünün anlattığı geçerli, uygun durum ile yine Arapça kökenli “mubah” sözcüğünün anlattığı sakıncasız, yerinde, gerekli durumları “siyasette bunlar olur, kaçınılmazdır” anlayışıyla yaşanır, yaşatılır. Bu yolda savunma, geri çevrilmesi gereken yanlış ve ilkel bir tutumdur.
Toplumsal yaşamın görüntüleri, belirtileri, değişik yanları kimi olaylarla daha iyi ortaya çıkmaktadır. Kişisel eğilimler, eğitim, aile terbiyesi, yaradılış özellikleri ve kimi etkenler nedeniyle karşılaştığımız durumlar tepki almaktadır. Konuşanlar, yazanlar, katılımcılar nedense kendi görüş ve anlayışlarını tek doğru olarak ortaya sürmekte, yanlışında direnmekte, yandaş bulma çabasından çok dayatma yolunu yeğlemektedir. Üstelik uyarılara karşın düzeltmeye yanaşmamakta, her şeyin en iyisini ve en doğrusunu kendisinin bildiği tutumuyla bir tür “tereciye tere satmayı” daha uygun bulmaktadır.
Son zamanlarda herkes, mimar, mühendis, hukukçu, ekonomist, toplumbilimci, psikolog olmaya, hekimliğe soyunmaya başladı. Bilgisi olmadan, uzmanlık alanıyla ilgisi bulunmadan her konuda söz almaya, görüş açıklamaya, hattâ akıl öğretmeye kalkışmaktadır. Bu yanlış açılımın örneklerini kimi yayınlarda üzülerek izlemekteyiz. Televizyon izlencelerinde halk mahkemeleri gibi etkinliklere yer verilmekte, kimi oturumlarda halkın aydınlanmasına ağırlık verilmesi gerekirken jüri gibi sonuç belirleyici değerlendirmeler öne çıkmaktadır.
Mevsimlerdeki değişiklikler, don ve kuraklığın getirdiği sorunlar, giderek güçlükleri sıralayacaktır. Ekonomik tablonun siyasal nedenlerle pembe gösterilmesinin içtenlikli ve gerçekçi yanı yoktur. Borçların ve açıkların büyümesi, geleceğe yönelik kötü olasılıkların başında gelmektedir. Siyasal nutuklar ve kimi düzenlemelerle sorunların üstesinden gelmek, düş olmaktan öteye geçemez. Siyasetçilerin her şeyden önce ülkeyi, ulusu, devleti, yarınları düşünmesi gerekir. Partizanlıkla ve seçim oyunlarıyla süren siyasal bencillik, giderilmesi güç yıkıntılar getirir. Gösterişle, sözle kabadayılıkla bir yere varılamaz. Durumu iyi değerlendirip köklü önlemler almak gerekir.
Davranışlarda özen göstermek, dil bağlamında öncelik taşır. Topluma, bireye, kişiliklere saygı, kendi saygınlığının gereğidir. Bu da özenli tutum ve davranışlarla anlam kazanır. Dilimizi yabancı sözcüklerden, yabancı sözcüklerle konuşma özentisinden kurtarıp kendi değerimize içtenlikle sahip çıkma özenini göstermeliyiz. Yabancı dil öğrenme ayrı bir konu, yararlı bir çabadır. Ancak kendi dilini yadsıyarak konuşma ve yazma kendine yabancı düşmektedir. İnsanlığın en belirgin, en etkin açılımı dil yoluyla gerçekleşir.
Gösterişten, büyüklenmeden kaçınmak, sorunların çözümünü uzmanlara bırakmak, ölçülü olmak, seçkin kişilik nitelikleridir. Her şeyi bildiğini savunanlarla sananların ölçülü olmayı bilmedikleri çok görülmüştür.
Source: Yekta Güngör Özden
Sosyal platformlardan kurs verenlere KDV istisnası
Resmi Gazete”nin bugünkü sayısında yayımlanan tebliğe göre, 1 Ocak 2024 itibarıyla internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden kazanç sağlayan sosyal içerik üreticileri, bireysel eğitim verenler ve veri işleme hizmeti sunanlar, KDV istisnasından faydalanmaya başlayacak.
1 OCAK 2022″DE BAŞLAYAN İSTİSNA UYGULAMASI GENİŞLETİLDİ
Tebliğe göre, 1 Ocak 2022″den itibaren sosyal ağlar üzerinden metin, görüntü, ses ve video gibi dijital içerikler paylaşan sosyal içerik üreticisi gerçek kişiler ile mobil cihazlar için uygulama geliştiren gerçek kişilerin kazançlarına uygulanan KDV istisnası kapsamı genişletildi.
Bu değişiklik, sosyal medya platformları üzerinden içerik üreterek gelir elde eden kişiler için önemli bir avantaj sağlıyor.
YENİ DÜZENLEME İLE KURS VE EĞİTİM VERENLER DE KAPSAMA ALINDI
Yeni düzenlemeyle birlikte, 1 Ocak 2024 itibarıyla internet ve dijital ortamlar üzerinden içerik üreten sosyal içerik üreticileri ile bireysel kurs, eğitim, veri işleme, ürün tanıtımı gibi hizmetler veren kişilerin de kazançları, KDV istisnası kapsamına girecek.
Bu kapsamda, internet üzerinden eğitim veren ya da dijital platformlarda hizmet sağlayan gerçek kişiler, KDV ödemeksizin faaliyetlerini sürdürebilecek.
Bu yeni düzenleme, dijital içerik üreticileri ve eğitim veren kişiler için önemli bir mali avantaj sağlayarak, sektördeki gelişimleri teşvik etmeyi amaçlıyor.
Source: Derleyen: Merve Kapan
Hüseyin Gülerce yazdı: İmamoğlu”nun yeni bagajı, şaibeli diploması…
Ekrem İmamoğlu”nun üniversite diplomasının geçerli olup olmadığı konusundaki tartışma, nihayet somut gelişmelerin ışığında belli bir noktaya geldi.Konu, şaibelerin ortadan kaldırılması kadar İmamoğlu”nun cumhurbaşkanlığı adaylığı açısından da çok önemli.Çünkü Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için yükseköğrenim yapmış olma şartı var. Yani İmamoğlu”nun diploması geçersiz ise cumhurbaşkanı adayı olamıyor.Şu anda tezgâh ve el çabukluğu marifet numarası ile İmamoğlu, CHP”de tek aday haline getirildi.Geçersiz diploma yüzünden kendisi aday olamayınca potaya Mansur Yavaş ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel girecek.Bu ise CHP”de yeni kavgalar, yeni bir meydan muharebesi demek…Gelişmeleri özetlemeye en sondan başlayım.1. Başsavcılıktan belge talebiGelişmelerin odağına, İstanbul Üniversitesi oturdu.Dün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında, İstanbul Üniversitesi”ne resmî yazı göndererek şu konularda belge talebinde bulundu:a) İmamoğlu”nun, “usulsüz yatay geçiş” yaptığı iddiasına yönelik işlemlerin kimler tarafından gerçekleştirildiği ve benzer şekilde yatay geçiş yapan başka kişilerin olup olmadığı.b) İmamoğlu”nun yatay geçiş sürecinin hangi kriterlere dayanarak kabul edildiği.c) Süreci yöneten akademik ve idarî yetkililerin kimler olduğu.2. Diplomanın kullanılmasının önüne geçilmesiSavcılığın yazısında şu ifadeler de yer aldı:İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı tarafından tanınırlık, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve yatay geçiş kabulüne dair idari işlemlerin, Yükseköğretim Kurulu kararlarına aykırı olarak yapıldığı tespit edilmiştir.Bahse konu diplomanın kullanılmaya (Yüksek Seçim Kurulu gibi vb.) devam edildiği, bu kapsamda diplomanın dayanak gösterilerek kurulacak iş ve işlemlerin hukuka aykırı olmaması adına gerekli işlemlerin bir an önce yapılması,İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından ekte gönderilen rapor doğrultusunda, bahse konu diplomanın kullanılmasının önüne geçilmesi, aksi halde hukuka aykırı sonuçlar doğurabileceğinden idari soruşturmanın derhal başlatılması veya yürütülen bir soruşturma var ise bahse konu soruşturma raporlarının Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesi,3. Konuyu resmîleştiren YÖK raporuİstanbul Üniversitesi; bilhassa Fuat Uğur ve Nedim Şener”in, köşelerinde günlerce devam ettirdiği belgelere rağmen sessiz kalmaya devam etti, halen de devam ediyor.Bu noktada Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) devreye girdi.Yükseköğretim Denetleme Kurulu raporunda, “tüm bu değerlendirmelere bağlı olarak, araştırma konusunun, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı tarafından tanınırlık, yatay geçiş, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve yatay geçiş kabulüne dair işlemlerin, Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve usulüne uygun yürütülmediği kanaatine varılmıştır” denildi.4. İmamoğlu”nun avukatları, gerçeğin mi, algının mı peşinde?İki avukatı, İmamoğlu adına basın toplantısı yaptılar. Özetle söyledikleri, İmamoğlu”nun konu ile alakası yok, her şey İstanbul Üniversitesi yetkilileri eliyle yapıldı.İddiaları yalanlarken çelişkiye de düştüler. İmamoğlu”nu yalanladılar.5. Kul hakkı yendiSavcılık soruşturması nereye varırsa varsın, kabahatli, suçlu kim olursa olsun, konunun başka bir yönü daha var.Şeffaf süreç dense de, göz göre göre üniversite sınavlarına büyük güçlüklerle, dirsek çürüterek hazırlanan adayların önüne, haksız şekilde geçen biri var. Hakları yenen insanlar var.Zaten “Şeffaf süreç”ten, “kitabına uydurma”, “kılıf hazırlama” anlaşılıyor…İmamoğlu”nun yatay geçiş yaptığı fakülteye en az 475 puanla girilmiş.İmamoğlu”nun o yıl aldığı puan 390.390 puan alıp öyle veya böyle usulsüz olarak 475 taban puanlı okula girmek; hangi vicdana, hangi insafa, hangi dürüstlüğe sığar?Kul hakkı yemek değil mi bu?Tam da burada FETÖ”cü hainlerin, sınav sorularını çalarak devletin en stratejik kurumlara sızması akla gelmiyor mu?Belgelerle, bilgilerle yargı hakikati ortaya çıkaracaktır.Bu mesele demagojiyle, çığırtkanlıkla, konuyu sulandırıp saptırmakla geçiştirilemez.Ekrem İmamoğlu”nun bagajı, o kadar ağırlaştı ki, bu bagajla Beştepe yolunda yürüyemez.Göreceksiniz…
Source: Hüseyin Gülerce
Sanayi ve ticarete ilişkin yeni düzenlemeler Resmi Gazete”de: Aykırılığa 482 bin liraya kadar ceza
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete”de yayımlanarak yürürlüğe girdi. TESK ve TOBB”un KOSGEB”e ödeyeceği aidatlar, Cumhurbaşkanı tarafından iki katına kadar artırılabilecek – Ölçü ve ölçü aletlerinin muayene, tamir ve ayar işlemlerine ilişkin düzenleyici işlemlere aykırı hareket edenlere, 5 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezası kesilecek AYKIRILIĞA 482 BİN LİRAYA KADAR CEZA Ticarette Tağşişin Men”i ve İhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında Kanun”da yapılan değişiklik kapsamında, kanun uyarınca Resmi Gazete”de yayımlanan hizmet, muayene, bakım, takip ve kontrol faaliyetlerine ilişkin düzenleyici işlemlere veya ürün dışı zorunlu standartlara aykırı hareket eden gerçek veya tüzel kişilere, 12 bin 20 liradan 482 bin 204 liraya kadar idari para cezası uygulanacak. MART AYINDA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK TÜBİTAK, öğrenim ve öğrenim sonrasında üstün başarısıyla kendini gösteren gençleri izleyerek onların yetişme ve gelişmelerine yardım etmek amacıyla Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun hükümlerine tabi olmaksızın burslar verecek. TÜBİTAK ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun”da yapılan değişiklik çerçevesinde, Yönetim Kurulu, TÜBİTAK ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler arasında çıkan ihtilafların hukuki anlaşma veya sözleşme değişikliğiyle neticelendirilmesinde karar vermeye devam edecek ancak Kanun”da yer alan tutarlar değişecek. Yönetim Kurulu, tutarı 250 bin liraya kadar olmak üzere, maddi veya hukuki nedenlerle kovuşturulmasında, yüksek mahkeme ve mercilerde incelenmesini istemekte yarar bulunmayan açılacak veya açılmış olan dava, icra ve benzeri takiplerden vazgeçmeye, bir hakkın tanınmasına, menfaatin terkinine, uygun ödemeye karar vermeye yetkili olacak. Bu tutar, her yıl yeniden değerleme oranında ve takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak. TÜBİTAK”a yapılacak her türlü yardım, bağış ve vasiyet, kurum dışına verilecek hizmetler karşılığında alınacak olan paralardan kurumun gelirlerine eklenen kısım, yayım ve diğer faaliyet gelirleri, gelir ve kurumlar vergileri ile bu vergiler yerine geçecek diğer vergilerden, kurumun her türlü tesis, bina ve arazisi, bina ve arazi vergilerinden muaf olacak. Kanun”daki “Bilim Kurulu” ibaresi “Yönetim Kurulu” şeklinde değiştirildi. Buna göre, proje teşvik ikramiyesi ödemeleri, bir kişinin aynı anda birden fazla projede yürütücü olarak görevli olması durumunda en fazla iki, araştırmacı ve diğer personel olması durumunda ise en fazla 4 proje için yapılacak ve buna ilişkin esas ve usuller Yönetim Kurulunca belirlenecek. Diğer kanunlardaki düzenleme ve kısıtlamalara tabi olunmaksızın, toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunanlar dışındaki TÜBİTAK personeline ödenecek aylık net ücret, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki personele ödenen ve Yönetim Kurulu tarafından referans olarak belirlenen göreve karşılık gelen pozisyona yapılan ödemelerin iki katını, kurumda görevlendirilen kişilere yapılacak aylık net ödeme ise toplu iş sözleşmesi kapsamındaki personele ödenen ve Yönetim Kurulunca referans olarak belirlenen göreve karşılık gelen pozisyona yapılan ödemeleri geçmemek üzere Yönetim Kurulu tarafından belirlenecek. TÜBİTAK”ta görevlendirilecek hakem, izleyici, panelist, kurul ve komite üyeleri ile benzeri kişilere yapılacak net ödeme tutarları, belirlenen sınırlar dahilinde ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin ilgili maddesi hariç olmak üzere, diğer kanunlardaki düzenleme ve kısıtlamalara tabi olmaksızın Yönetim Kurulunca belirlenecek ve doğrudan ilgililerine ödenecek. Yönetim Kurulu, bu hüküm uyarınca yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esasları belirlemeye, ücretin bir kısmını performansa bağlamaya yetkili olacak. Söz konusu düzenlemeler, 5 Haziran”da yürürlüğe girecek. Ölçüler ve Ayar Kanunu”nda yapılan değişiklik de yürürlüğe girdi. Bu kapsamda, Kanun”un “İdari cezalar” başlığı altındaki fiiller haricinde, ölçü ve ölçü aletlerinin muayene, tamir ve ayar işlemlerine ilişkin olarak Kanun”a dayanılarak çıkarılan düzenleyici işlemlere aykırı hareket edenlere, 5 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. KOSGEB”E İLİŞKİN HÜKÜMLERDE DEĞİŞİKLİK Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Teşvik ve Muafiyetleri Kanunu”nda da değişikliğe gidildi. Buna göre Başkanlık bütçesinin gelirleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesine konulacak ödenekler, Kamu İktisadi Teşebbüsleri hakkında ilgili mevzuata tabi teşekkül, müessese ve bağlı ortaklıkların yıllık ve kurumlar vergisi matrahına esas karlarının binde 1″i nispetinde ödeyecekleri aidatlar, sermayesinin yüzde 50″sinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait bankaların kurumlar vergisine matrah olan yıllık karlarının yüzde 2″si nispetinde ödeyecekleri aidatlar, dış kaynaklardan sağlanan krediler, Başkanlığa yapılacak bağış ve yardımlar ile Başkanlığın sahip olduğu mal ve haklardan kaynaklanan sair gelirler ve faaliyet gelirlerinden oluşacak. Başkanlığın gelirleri arasındaki Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun (TESK) yıllık safi gelirinin yüzde 2″si, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) yıllık safi gelirinin yüzde 2″si nispetinde ödeyeceği aidatları, Cumhurbaşkanınca iki katına kadar artırabilecek. 4 HAZİRAN”DA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK Başkanlık, işletmelere ve girişimcilere yönelik belirlenen destek politikalarının tasarım süreçlerinde faydalanılmak ve sunulan hizmetlerin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük maliyetli şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden işletme ve girişimcilere ait Başkanlığın görev alanına giren konular kapsamındaki bilgi ve verileri ilgili mevzuat çerçevesinde almaya ve analiz etmeye, raporlamaya, gerçek ve tüzel kişilerle paylaşmaya yetkili olacak. Söz konusu düzenleme, 9 Ağustos 2024″ten itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.
Source: