“Eğitim Politikaları Gündemi – LGS Sınavı ve İstihdam Hedefleri”

Kötülüğün kaynağı

AKP iktidarında yaşanan kötülüklerin niteliği ve niceliği, sadece Türkiye ölçeğinde değil, dünya ölçeğinde de, en azından son 20 yılda, nadir rastlanan şeylerdir. İnsanların hükümete yönelik düşüncelerinden, eleştirilerinden ve muhalefette siyaset yapmalarından ötürü tutuklanması; gözaltında ve tutukluluk sırasında psikolojik ve/ veya fiziki işkence görmesi; masum insanların özgürlüklerine son verilmesi; hapiste kalanlar gibi, dışarıda kalan çocukların, annelerin, babaların, eşlerin yalnız bırakılmaları; halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanarak, halkın egemenliğinin ortadan kaldırılması; iktidarın ahlak, erdem, adalet, vicdan, merhamet, utanma gibi duygulardan nasıl uzaklaştığının bir göstergesidir. Ahlaki değerlere sahip olmayan insanlar kötü olmaya mahkûmdur. İyilik sadece ahlaki değerlerle sağlanabilir. Kendi çıkarından ve iktidarından başka bir şeyi düşünmeyen bencil insanların, ahlaklı ve iyi olması olanaklı değildir. *** Kötülük yapanların birçoğu, kendisi gibi olmayanlardan, kendisi gibi düşünmeyenlerden, kendisi gibi yaşamayanlardan nefret eder. Çünkü kötülük yapan kişilerin özgüveni yoktur ve kendileri gibi olmayanların varlığı karşısında kendilerinin yok olduğunu hissederler. O nedenle de kendileri gibi olmayanları yok ederek var olmaya çalışırlar. Kötülük yapanlar, kendi yetersizlikleri nedeniyle, kendileri gibi olmayanların karşısında sürekli bir eziklik duygusu içinde yaşarlar ve bu eziklik duygusu zamanla kıskançlık, hınç, kin, nefret, öfke duygularına dönüşür. Bunun son aşaması şiddettir. Masum insanları hapishaneye atarak onlara eziyet etmek, insanları tehdit etmek ve hedef göstermek de şiddettir. Bu şiddetin uygulanmasından zevk almak sadizmdir. Kötülük bir ruh hastalığıdır ve sadizm de bu ruh hastalığının en uç noktasıdır. Faşizm bu ruh hastalıklarından beslenir. O nedenle faşizm bir ideoloji değildir. Çünkü ideoloji, antik Yunancadaki “idea” ve “logos” kavramlarının bileşiminden türetilmiştir; ideoloji, kavramsal ve kuramsal bir yapıdır; ideoloji akıl unsuru içeren bir yapıdır. Kötülük ise akıldan yoksunluktur, aptallıktır. *** Kötülük yapanlar, kendi yetersizliklerini, ezikliklerini ve bunun sonucunda oluşan kıskançlık, hınç, kin, nefret, öfke duygularını gizlemek ve uyguladıkları zalimlikleri gerekçelendirmek için sahte mağduriyet kurguları ortaya atarlar veya yaşadıkları mağduriyetleri orantısız biçimde abartırlar, bu konuda yalan söylemekten ve iftira atmaktan çekinmezler. Kötülük yapan insanların birçoğu, hem dogmatik ve despotik hem de sevgiden yoksun ortamlarda yetiştikleri için, içine düştükleri kısır döngüden kolay kolay çıkamaz. Kötülük yapan insanlar genellikle başka dünyalara açılamazlar, insanlığın önünde duran olasılıklara ulaşamazlar, potansiyellerini kullanamazlar. İyi olmak büyük emek, mücadele, fedakârlık ve cesaret ister. Kötülük ise aynı zamanda korkaklıktır. Kötülük bir karakter ve kişilik zaafiyetidir. Bu zaafiyeti aşmak büyük bir karakter gücü, emek, fedakârlık, cesaret ister. *** Kötülük ve onunla bağlantılı tüm olumsuz duygular, aynı zamanda cehaletin ve eğitimde yetersizliğin sonucudur. Ancak eğitim okuldaki eğitimden de ibaret değildir. Okulda eğitim, ailede eğitim, mahallede eğitim, medyada eğitim, bunların hepsi bir bütündür. Toplumsal, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel düzen bozuk olunca, buradan çıkacak doğru ve ahlaklı insanların sayısı, çoğunlukta bile olsalar, yeterli olmaz. Çünkü kötülük yapan insanlar azınlıkta bile olsalar, kötü oldukları için, kurnazlıklarıyla, iyileri esir almanın bir yolunu bulabilirler. Olası bir iktidar değişikliğinde kötülük yapanların bir kısmı hukukun işletilmesiyle bertaraf edilebilirler. Ancak kötülüğü kökten bertaraf etmenin tek yolu insanı sevmek ve eğitimdir. İnsanın yaşarken ve ölürken sahip olacağı en değerli şey de iyi bir insan olmaktır. Mal, mülk, para, pul, makam, mevki, iktidar değildir!

Source: Örsan K. Öymen


LGS sınavı yarın yapılacak

Merkezi sınava 1 milyon 10 bin 916 öğrenci başvuru yaptı. Sınav, 973 yurt içi sınav merkezinde 3 bin 938 okulda 62 bin 693 salonda, yurt dışında ise 13 sınav merkezinde 13 okulda 37 salonda yapılacak.LGS merkezi sınavına, isteyen öğrenciler girecek. Sınava girmeyen öğrenciler de yerel yerleştirme ile liselere yerleştirilecek.Sınavda, 8″inci sınıf öğretim programlarındaki kazanımlar esas alınacak ve öğrencilerin okuduğunu anlama, yorumlama, sonuç çıkarma, problem çözme, analiz yapma, eleştirel düşünme ve bilimsel süreç gibi becerilerinin ölçüleceği sorulara yer verilecek.İki oturum halinde yapılacakTürkiye saati ile saat 09.30″da başlayacak birinci oturumda öğrencilere Türkçe, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil derslerinden toplam 50 soru sorulacak, 75 dakika süre verilecek.İkinci oturum ise saat 11.30″da başlayacak. Bu oturumda öğrencilere matematik ve fen bilimleri derslerinden toplam 40 soru sorulacak ve 80 dakika süre verilecek.Oturumlar arasındaki 45 dakikalık sürede öğrenciler okul bahçelerine çıkabilecek, ihtiyaçlarını giderebilecek.Sözel ve sayısal alanlardaki her bir alt test için doğru ve yanlış cevap sayıları belirlenecek. Her bir öğrencinin her bir alt testine ait ham puanı, ilgili teste ait doğru cevap sayısından yanlış cevap sayısının üçte biri çıkarılarak hesaplanacak.”Kimlik belgesi bulundurmak zorunlu”Öğrenciler sınava gelirken yanlarında fotoğraflı, onaylı sınav giriş belgesiyle geçerli bir kimlik belgesi bulundurmak zorunda olacak. Ayrıca öğrencilerin yanlarında en az iki koyu siyah ve yumuşak kurşun kalem, birer kalemtıraş ve leke bırakmayan yumuşak silgi bulundurması gerekecek.Daha önceki senelerde olduğu gibi bu yıl da öğrenciler, sınav kitapçıklarını bir gün sonra sınava girdikleri okullardan alabilecek.Sonuçlar 11 Temmuz”da açıklanacakMerkezi sınav sonuçları, 11 Temmuz 2025″te “https://www.meb.gov.tr” internet adresinden ilan edilecek. Öğrencilere sınav sonuç belgesi posta yoluyla gönderilmeyecek.Tercih işlemleri, 14-24 Temmuz arasında yapılacak. Yerleştirme sonuçları ve boş kontenjanlar 4 Ağustos”ta ilan edilecek.Yerleştirmeye esas 1 ve 2″nci nakil tercih başvuruları ve sonuçları, 4-14 Ağustos arasında gerçekleştirilecek.

Source: Özgür Bayrak


Bakan Işıkhan: 2025’te 1 milyon 320 bin kişiye istihdam hedefliyoruz

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Memur- Sen Engelliler Komisyonu Türkiye Buluşması ve Kamuda Çalışan Engelli Bireylere Yönelik Çalışma Hayatı Araştırması Raporu Lansmanı”na katıldı. Programda, Bakan Işıkhan”ın yanı sıra, Memur- Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur- Sen Engelli Komisyonu Başkanı Ahmet Dönmez, sendika üyeleri, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu temsilcileri ve birçok sivil toplum kuruluşu üyeleri de yer aldı. İstiklal Marşı”nın okunmasıyla başlayan programda, Kur-an”ı Kerim Tilaveti ve Engelliler Komisyonu”nun çalışmalarını aktaran video gösterimi yapıldı. “8”İNCİ DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME MÜZAKERELERİNDE RAPOR GÖRÜŞÜLECEK” Bakan Işıkhan, sözlerine dün Konya”da görev yaptığı okulda silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Muhammed Öz öğretmene Allah”tan rahmet, ailesine, yakınlarına, tüm eğitim camiasına ve Eğitim- Bir- Sen camiasına başsağlığı dileyerek başladı. Işıkhan, “Bugüne kadar Memur- Sen ile imzaladığımız toplu sözleşmelerde ve sosyal diyalog mekanizmalarında engelli kamu görevlilerimizin birçok sorununu çözdük. Engelliler için, merkezi sınavla atama yapılması, aile yardımı ödeneğinin engelli çocuklar için; yüzde 50 artırımlı ödenmesi, tayin kolaylığı, mazeret izni, gece vardiyası ve nöbetlerden muaf tutulma, kamu konutlarında öncelik sağlanmasını, engellilerin kamu konutlarında oturma süresinin 5 yıldan 6 yıla çıkarılmasını hayata geçirdik. Yakında başlayacak olan; 2026- 2028 yıllarını kapsayacak 8″inci Dönem Toplu Sözleşme müzakerelerinde de Ali Başkan”ın konuşmasında bahsettiği sorunların çözümünü ve Ahmet Dönmez Bey”in ve Engelli Memur- Sen”in hazırlamış olduğu raporu da istişare edeceğiz. Kamu görevlileri sendikalarına üyelik formunda engellilik durumunu gösteren ibarenin eklenmesine yönelik çalışmalara başlandığı bilgisini de sizinle paylaşmak isterim” dedi. “KENDİ İŞLERİNİ KURMALARI İÇİN 298 MİLYON LİRA KAYNAK SAĞLADIK” Bakan Işıkhan, engelli bireylerin istihdam fırsatlarına değinerek, “Bu fırsat ve hizmetleri sürekli geliştiriyor ve çeşitlendiriyoruz. Bu noktada İŞKUR vasıtasıyla engelli kardeşlerimizin her zaman yanındayız. 2002 yılından bu yana yaklaşık 550 bin engelli vatandaşımızın istihdama katılmasına aracılık ettik. 2024 yılında bu sayı; 45 bini aşmış, 2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla, yaklaşık 17 bine ulaşmıştır. Özellikle iş ve meslek danışmanlığı hizmetlerimiz kapsamında, “Her Engellinin Bir İş Koçu Olacak” sloganıyla hayata geçirdiğimiz Engelli İş Koçluğu uygulamamız, bugün 81 ilde, 120 birimde aktif olarak sürdürülmektedir. Bunun yanı sıra engeli bireylerin çalışma hayatına yönelik atılmış en önemli adımlardan birisi olan; hem kamuda hem de özel sektörde engelli çalıştırma zorunluluğu konusundaki güncellemelerimiz devam ediyor. Örneğin; Çalışan Bildirim Sistemi ile hem bürokrasiyi azaltarak süreci hızlandırmış, hem de tespitleri kolaylaştırmış olduk. Ayrıca, bu zorunluluğa uymayan işverenlerden tahsil edilen idari para cezalarını da yine engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımızın istihdamını destekleyen projelerde kullanarak bu alana önemli katkılar sağlıyoruz. 2014 yılından bu yana yürütülen projeler aracılığıyla; engelli bireylerin kendi işlerini kurmalarına destek olmak için 298 milyon lira kaynak sağladık. Mesleki eğitim ve rehabilitasyon projelerine; 80 milyon lira, işe uyum projelerine ise yaklaşık 8 milyon liranın üzerinde destek verdik. Destek teknolojilerine aktarılan ödenek; 156 milyon lirayı, korumalı iş yeri projelerine sağlanan kaynak ise 9,4 milyon lirayı aşmış durumda” diye konuştu. “HİBE DESTEK MİKTARIMIZI 400 BİN LİRADAN 580 BİN LİRAYA ÇIKARDIK” Özellikle engelli hibe desteklerinin, istihdamda kalma süresi bakımında ciddi etkileri olduğunu söyleyen Işıkhan, “”Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Tahsil Edilen İdari Para Cezalarını Kullanmaya Yetkili Komisyon Yönetmeliği”nde yaptığımız değişiklikle, engelli projeleri artık doğrudan komisyona götürülecek. Ayrıca komisyonun toplanma sıklığı önceden yılda 2 defa yapılırken, bunu 6 toplantıya çıkarıyoruz. Böylece bu düzenleme ile daha fazla projenin incelenmesi mümkün olabilecektir. Denetimlerin etkinliğini artırmak, proje sahiplerine daha güçlü rehberlik sağlamak ve sürdürülebilirliği garanti altına almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu amaca binaen, hibe destek miktarımızı 400 bin liradan 580 bin liraya çıkardık. Korumalı iş yeri kuruluş desteğini ise 500 bin TL”den 720 bin TL”ye çıkardık” ifadelerini kullandı. “45 BİN ENGELLİ İSTİHDAMI HEDEFLİYORUZ” Kamu sektöründe engelli istihdamının kota fazlası çalışan engellilerle birlikte, yasal yükümlülüğün yüzde 134″üne; özel sektörde ise yüzde 103″üne ulaşmış olduğunu belirten Işıkhan, “Bu yıl sizlerle yoğun bir şekilde çalışacağız. Bu çerçevede çok önemli hedeflerimiz var. 500 bin kadın, 500 bin genç, 45 bin engelli birey ve 275 bin yükseköğretim mezunu vatandaşımızı istihdama kazandırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, 155 bin iş yeriyle iş birliği içinde olmayı, 2 milyon 250 bin kişiye bireysel danışmanlık sunmayı, 620 bin iş yeri ziyareti gerçekleştirmeyi ve 55 bin kişiye iş kulübü desteği vermeyi planlıyoruz. Toplumun tüm kesimlerine hitap eden kapsayıcı politikalar üretmeye ve işsizliği kalıcı olarak en düşük seviyelere çekmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Source: