“Eğitim Politikası Gündemi: Personel Alımları ve Bursluluk Sınavı Sonuçları”

Binlerce personel alınacak! Detaylar belli oldu

Sağlık Bakanlığı, merkez ve taşra teşkilatında görevlendirilmek üzere 15 bin 342 sözleşmeli personel ve 3 bin 658 sürekli işçi alınacağını duyurdu.Resmi Gazete”nin bugünkü yayımlanan sayısında yer alan Sağlık Bakanlığının ilanına göre, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında istihdam edilmek üzere 15 bin 342 sözleşmeli personel, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sonucuna göre ÖSYM tarafından yapılacak merkezi yerleştirmeyle alınacak.Adaylar başvurularını, 2-8 Mayıs tarihlerinde, tercih kılavuzunda belirtilen kurallara göre, ÖSYM”nin internet sitesi üzerinden TC kimlik numarası ve şifresini girerek yapılabilecek. ÖSYM veya Sağlık Bakanlığına posta yoluyla gönderilen veya elden verilen tercih listeleri geçerli olmayacak.Sözleşmeli sağlık personeli pozisyonlarının unvan, branş, sayı ve öğrenim düzeylerine göre dağılımlarına ilişkin detaylara Resmi Gazete”de yer alan ilandan ulaşılabiliyor.- SÜREKLİ İŞÇİ ALIMISağlık Bakanlığı, merkez ve taşra teşkilatında istihdam edilmek üzere 3 bin 658 sürekli işçi alımı gerçekleştirecek. Buna göre, 3 bin 170 temizlik görevlisi, 240 güvenlik görevlisi (silahsız), 242 klinik destek elemanı (hastane) ve 6 aşçı istihdam edilecek.Adaylar, ilanlara Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) “esube.iskur.gov.tr”, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü “yhgm.saglik.gov.tr” ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı “kamuilan.sbb.gov.tr” adreslerinden ulaşabilecek.Başvurular, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) “esube.iskur.gov.tr” adresi üzerinden 5 – 9 Mayıs tarihleri arasında online olarak gerçekleştirilecek.Bakanlığın ihtiyaç duyduğu hizmet türü ve mesleklerdeki alımların il düzeyinde karşılanması yoluna gidilecek. Bu nedenle başvurularda kişilerin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi”nde kayıtlı olan adresleri dikkate alınacak.Başvurular, ilgili mevzuat hükümlerine göre İŞKUR tarafından alınacak. Her aday, ilan edilen kadrolardan yalnızca bir işyeri (çalıştırılacağı il) ve bir mesleğe başvuru yapacak.- BAKANI MEMİŞOĞLU”NDAN ALIMA İLİŞKİN PAYLAŞIMSağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sözleşmeli personel ve sürekli işçi alımında ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:”Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında görevlendirilmek üzere, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sonuçlarına göre ÖSYM tarafından yapılacak merkezi yerleştirme ile toplam 15 bin 342 sözleşmeli personel alımı gerçekleştirilecektir. Adaylar, tercihlerini 2-8 Mayıs 2025 tarihleri arasında ÖSYM”nin resmi internet sitesi üzerinden yapabileceklerdir.Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatında istihdam edilmek üzere toplam 3.658 sürekli işçi alımı da gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda başvurular, 5-9 Mayıs 2025 tarihleri arasında İŞKUR”un http://esube.iskur.gov.tr adresinden, elektronik ortamda kullanıcı girişi yapılarak alınacaktır. Ülkemize, milletimize ve büyük sağlık ailemize hayırlı olsun.”

Source: Www.star.com.tr


Bursluluk Sınavı sonuç tarihi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS), 27 Nisan Pazar günü uygulandı. Sınavın sona ermesinin ardından sonuçların açıklanacağı gün araştırılmaya başlandı. Bu kapsamda sınava katılım sağlayan 5, 6, 7, 8 ile hazırlık sınıfı, 9, 10 ve 11. sınıf öğrencileri 2025 Bursluluk Sınavı sonuçları ne zaman açıklanacak, sonuçlar nasıl ve nereden sorgulanır? sorularını gündeme taşıdı. MEB yayımladığı kılavuzda İOKBS sınav sonuç tarihini paylaşmıştı. İşte o tarih…BURSLULUK SINAVI TAMAMLANDI Milli Eğitim Bakanlığınca İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS), 27 Nisan 2025 Pazar günü sorunsuz bir şekilde tamamlandı. 5, 6, 7, 8 sınıflar ile hazırlık sınıfı, 9, 10 ve 11 inci sınıf seviyelerinde 1 milyon 23 bin 577 öğrencinin başvurduğu Bursluluk Sınavı, 824 yurt içi ve 2 yurt dışı sınav merkezinde, 3 bin 691 okul ve 55 bin 748 salonda gerçekleşti. Sınavda tüm sınıf seviyeleri için dörder seçenekli 80 soru soruldu ve 100 dakika sınav süresi verildi.BURSLULUK SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI YAYIMLANDI Merakla beklenen İOKBS Bursluluk Sınavı soruları ve cevapları yayımlandı. İOKBS soru kitapçıkları ve cevap anahtarları, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü (odsgm.meb.gov.tr) adresi üzerinden görüntülenebilecek. BURSLULUK SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZBURSLULUK SINAVI SONUÇLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK? MEB tarafından yayımlanan kılavuz ile birlikte İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS) sonuçlarının açıklanacağı tarih belli oldu. Buna göre, Bursluluk Sınavı sonuçları 30 Mayıs 2025 tarihinde erişime açılacak.BURSLULUK SINAVI SONUÇLARI NASIL VE NEREDEN ÖĞRENİLİR? Adaylar, sınav sonuçlarını e-Okul veya www.meb.gov.tr internet adresinden TC kimlik numarası, doğum tarihi ve sayfada verilen güvenlik kodunu girerek öğrenebilecek. Sınav sonuç ekranında adayların ilgili derslerden doğru-yanlış cevap sayıları ve toplam puanları yer alacak. BURSLULUK SINAVI SONUCU SORGULAMA EKRANI İÇİN TIKLAYINIZSINAVIN DEĞERLENDİRMESİ Sınava katılan öğrencilerin İOKBS puanı, aşağıdaki işlem basamaklarına göre hesaplanacak. a. Her öğrencinin cevap kağıdı, optik okuyucu ile okutulur. b. İOKBS de soru sorulan derslere ait testlerin her biri için doğru ve yanlış cevap sayıları belirlenir. c. Her test için yanlış cevap sayısının üçte biri, doğru cevap sayısından çıkarılarak geçerli cevaplara karşılık gelen ham puanlar bulunur. Böylece her öğrenci için dört ayrı ham puan hesaplanır. ç. Tüm öğrencilerin ham puanları toplamı, sınava giren öğrenci sayısına bölünerek her bir testin ortalaması bulunur. d. Ham puanlar, test ortalamaları ile sınava giren öğrenci sayısı kullanılarak her testin standart sapması hesaplanır. e. Öğrencilerin her bir teste ait Standart Puanı (SP); o teste ait ortalama ve standart sapma kullanılarak tüm öğrencilerin ham puanlarının ortalamasını 50 ye, standart sapmasını 10 a getiren bir dönüştürme işlemi sonunda elde edilir. f. Her test için hesaplanan standart puanlar, aşağıdaki tabloda verilen katsayılar ile çarpılarak her bir testin ağırlıklı standart puanları bulunur. g. Testlerin ağırlıklı standart puanları toplanarak Toplam Ağırlıklı Standart Puan (TASP) bulunur. ğ. Cevap anahtarında hata olması ve bu hususun Merkez Sınav Kurulu kararı ile belirlenmesi sonucunda, soru/sorular iptal edilmeyecek, soru/soruların doğru seçenekleri dikkate alınmak suretiyle değerlendirmeye bu soru/sorular dâhil edilecektir. h. Değerlendirme sırasında Merkez Sınav Kurulu kararı veya yargı mercileri tarafından iptaline karar verilen soru/sorular değerlendirme dışı bırakılarak geçerli soru/soruların puan değerinin yeniden saptanması suretiyle puanlama yapılır. ı. Sınava girdiği hâlde, cevap kâğıdına işaretleme yapmayan öğrencilerin sınavları değerlendirmeye alınmayacaktır.

Source: Habertürk


Bakan Memişoğlu açıkladı: Sağlık Bakanlığı”na 19 bin personel alınacak

Konuya ilişkin açıklama Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu”ndan geldi. Sosyal medyadan paylaşımda bulunan Memişoğlu, “KPSS sonuçlarına göre ÖSYM tarafından yapılacak merkezi yerleştirme ile toplam 15 bin 342 personel alımı gerçekleştirilecektir.” dedi. Memişoğlu, adayların tercihlerini, 8 Mayıs”a kadar ÖSYM”nin internet adresinden yapacağını da belirtti. Alınacak sözleşmeli personelin 7 bin 597″si hemşire, bin 786″sı ilk ve acil sağlık teknikeri, bin 280″i ebe ve 963″ü röntgen sağlık teknikeri olacak. Memişoğlu, bu alımın yanı sıra yine merkez ve taşra teşkilatında görevlendirilmek üzere 3 bin 658 işçi alımı yapılacağını da belirtti. Memişoğlu, “Bu kapsamda başvurular, 5- 9 Mayıs 2025 tarihleri arasında İŞKUR’un ‘http://esube.iskur.gov.tr’ adresinden, elektronik ortamda kullanıcı girişi yapılarak alınacaktır” dedi. Söz konusu alım ilanı Resmi Gazete”de yayımlandı.

Source: Internet Haber


Mustafa Sabri Beşer yazdı: Her yerde görülüp hiçbir yerde fark edilmeyen şeyin adı neydi?

Yıl 2006. Hollanda Kültür Bakanlığı”nın davetlisi olarak gittiğimiz bir kültür organizasyonu sonrası, dönüş saatlerinde, Hollandalı Bakan Yardımcısıyla yapılan kısa bir sohbet, yıllardır içimde yankılanan bir zihinsel işgal alarmı gibidir.Bize döndü, “Türkiye”nin nüfusu 76 milyon (2006). Ortalama kitap okuma oranınızı biliyor musunuz?” diye sordu.Sustuk.Bilmiyorduk.Devam etti, “Hollanda nüfusu 17 milyon. Ortalama bir Hollandalı yılda 16 kitap okur. Ve biz kitap okuma oranını artırmak adına her fırsatta kamu politikası yürütüyoruz. Siz, Türkler… 6 yılda 1 kitap…”O an, biz sadece sayılarla değil; o adamın yüzüne yerleşmiş istihzayla tuş olduk.Utandık.Ama bu utancı ne yazık ki kolektif bir bilinç hâline getiremedik.O gün bugündür anlatmaya çalıştım bu vakıayı.Tehlike rakamda değil, okumama hâlinin toplumda bir mesele sayılmamasıydı.Ve dahi ne okunduğuna kimsenin karışmamasıydı!Geçtiğimiz gün World Population Review ve CEO World Magazine”in 2024 verileri yayınlandı.ABD, Hindistan, İngiltere, Fransa gibi ülkeler kitap okumaya yılda ortalama 357 saat ayırıyor.Türkiye…Haftada 5 saat 54 dakika.Bir kahve molası kadar.Bir “story” izlenme süresi kadar.Veri çalışmalarına göre “Harry Potter” ve “Yüzüklerin Efendisi”, Türkiye”de en çok okunan kitaplar.Çocuklarımız kitap okuyorlar!Ama büyüyle yoğrulmuş, cinsiyetsizlikle harmanlanmış, batının ahlak dışı kodlarıyla işlenmiş metinleri okuyorlar.Kendi kültürel kodlarına, tarihî hafızasına, hakikatle bağ kurmasına yarayacak kitaplarıysa okumuyorlar.Çünkü o kitaplar ya yazılmıyor ya da engelleniyor.Bu infialle bir kitap yazdım: 7 Renkli Gezegen.Fantastik bir çocuk romanıydı ama öyle bildiğiniz fantastiklerden değil.Karanlık lordlar yoktu; iç muhasebe vardı.Cinsiyetsiz karakterler yoktu; şahsiyetli çocuklar vardı.Batının büyülü karanlığına değil, tefekkür aydınlığına çağırmaktı amacım.Bir karşı anlatı inşa etmekti.Bir direniş romanı yazmaktı.Telif almadım.Yayınevine “Bila Bedel” imza attım.D&R başta olmak üzere hiçbir zincir mağaza satışı kabul etmedi.Ret cevabı verdiler.Harry Potter”ları vitrinlerine dize dize bitiremeyen mağazalar; raflarına virüs bulaşır endişesiyle bu kitaba yaklaştı!Dışlanmak, sansürlenmek, yok sayılmak…Bitmedi.Bir sponsor yordamıyla İstanbul”un metro istasyonlarında ve tramvay duraklarında 7 gün sürecek bir kampanyayla reklam panolarına girdik.Üç saat sonra, bizzat İBB eliyle afişler kaldırıldı.Gerekçe sunulmadı.Çünkü “büyü” yoktu, “LGBT” yoktu!Çünkü çocuklara “sihirli sopa” değil, “düşünme cesareti” veriliyordu.Ve en acısı, bizim mahalle de sustu.YouTube”da yüzbinlerce takipçisi olan muhafazakâr fenomenler, fahiş fiyatlarla “ücretli tanıtım” talep etti.Bazıları hiç cevap vermedi.Çünkü kitap algoritmaya değil, vicdana hitap ediyordu.Çünkü pazarlanabilir bir büyü değil, hakikat yüklüydü.LGBT sapkınlığına çağrı olduğu için değil, tam aksine, hakikate çağırdığı için yasaklı muamelesi görüyor.Acaba bu verilerden sonra, bizim zannettiğimiz fenomenler, bizim zannettiğimiz kitapçılar, başlarını ellerinin arasına alır mı?Zannetmem.Çünkü bu başlar çoktan vitrin planlarına, satış hedeflerine, reklam algoritmalarına teslim edilmiş.Düşünmezler.Düşünmek maliyetlidir.Düşünmek yalnızlaştırır.Düşünmek, sistemin dışına çıkmayı gerektirir.Ama ben o sistemin dışında kalmaya razıyım.Ben bir çağrı yaptım.Ben bir direniş duvarına ilk taşı koydum.Acuzeler gibi üç maymunu oynadıkça hiçbir kayıp geri gelmeyecek, hiçbir saldırı püskürtülemeyecek…Allah”a iş vermeyi bırakalım, el ense yapmayı bırakalım, sızlanmayı bırakalım; adamlaşalım, adam olalım!Çocuklar yakılıyor, haberdar mısınız?Takva taklaları atan fenomen güvercinlerimizden çok daha fazla çalışıyor, en şedit İslam düşmanları.Ne uyandıracak bizi?Her şeyi elde ettik, bütün kalelere yürüdük; en önde gidenlerin ardında iz süren yok.Hançeremiz yırtılana kadar haykırdık: Aile dedik, çocuk dedik, yaradılış dedik…Gözlerimizin oyulması mı, beyinlerimizin patlatılması mı gerekiyor uyanmamız için?Defalarca söyledik, yine söyleyelim:Vatan, harita değil; çocuklarımızdır. Neslimizdir.Ve eğer bu vatan kayarsa, sadece toprak değil; inanç da gider, izzet de geçmiş de gelecek de…O zaman bunca çile, bunca mücadele, bunca umut, boşlukta çürür.Ve biz sadece kaybetmeyiz;Kendimizi de inkâr ederiz.

Source: Mustafa Sabri̇ Beşer


Tarihe ve coğrafyaya dost olmak

Fethi Gemuhluoğlu’nun Uyarısı

Fethi Gemuhluoğlu Bey, 1975 yılında Dostluk Üzerine irticalen yaptığı bir konuşmasında aynen şu ifadeleri kullanmıştı:

“Coğrafyaya dost değiliz, tarihe de dost değiliz, coğrafyaya dost olmadığımızı göreceksiniz.”

Fethi Bey’in bu konuşmayı yapmasının ardından yaşananlar; özellikle tarihimize ve coğrafyamıza dost olmadığımızı, tarihimizi ve coğrafyamızı unuttuğumuzu, hatta bilmediğimizi defaatle bize göstermiştir.

Soğuk Savaş Sonrası Hatırlatmalar

Soğuk Savaş sonrası Türkiye’nin etrafında yaşanan krizler ve savaşlar; Balkanlardan Kafkaslara, Orta Doğu’dan Afrika’ya kadar uzanan gelişmeler bize hep unuttuğumuz tarihimizi ve coğrafyamızı hatırlatmıştır.

Yeni Nesil Akademisyenler ve Bilinçlenme

Bu alanda geçmişe nazaran birçok yeni akademisyenin yetiştiğini, coğrafyamız ve tarihimiz üzerine çalışan genç bir neslin gelmekte olduğunu görüyoruz. Ancak buna rağmen, Türkiye’de bir kesimin hâlâ ısrarla tarihe ve coğrafyaya dost olmama konusunda dirençli davrandığını; medyada, akademide ve bazı toplumsal kesimlerde tarihe ve coğrafyaya sırt çevirme eğiliminin sürdüğünü gözlemliyoruz.

Reddi Mirasın Tehlikeleri

Cumhuriyet Halk Partisi özelinde, dış politika söz konusu olduğunda “Bize ne Suriye’den, bize ne Libya’dan, bize ne Sudan’dan, bize ne Somali’den, bize ne Irak’tan, bize ne Azerbaycan’dan” gibi söylemlerle kendini gösteren bu yabancılaşma, bu reddetme, bu reddi miras, Türkiye’ye çok ağır bedeller ödetebilir.

Uluslararası Sistem ve Yeni Dönem

Zira dünyanın gidişatına baktığımızda, uluslararası sistemde büyük bir kırılmanın yaşandığı, devletlerin sınırlarının bile değiştiği yeni bir döneme doğru gittiğimizi görüyoruz. Böyle bir dönemde Türkiye’nin sadece “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyerek kafasını kuma gömen bir politika izlemesi, Türkiye’yi ancak felakete sürükler. Çünkü bu tür dönemlerde eski defterler açılır, hesaplar görülmeye çalışılır.

Tehditler Karşısında Güçlü Türkiye

Türkiye’nin hasımlarının ve düşmanlarının da Türkiye’nin başına çorap örmek istediği ortadadır. Dolayısıyla Türkiye bu dönemde güçlü olmak zorundadır. Yeni dönemin politikası “Hazır ol cenge, eğer ister isen sulhu salah” politikasıdır. Yani caydırıcılığımızın had safhada olması gerekmektedir.

Allah’a şükürler olsun ki Türkiye son 20 yılda attığı adımlarla savunma sanayi kapasitesini geliştirmiş ve güçlü bir ordu kurmuştur. Bu ordu, Türkiye dışında birçok başarılı operasyona imza atmıştır. Bunun da ötesinde Türkiye, yakın coğrafyasında Suriye’den Kuzey Irak’a ve Doğu Akdeniz’e kadar Türkiye’nin başına örülmeye çalışılan çorapları söküp atmıştır.

Dolayısıyla bu yeni dönemde ya biz yakın coğrafyamızda bir düzen kuracağız, ya da bize rağmen kurulan bir düzenin Türkiye’ye zarar vermesini ve yakın coğrafyamızın istikrarsızlaştırılmasının bedelini ödeyeceğiz.

Bütün bunları engellemenin yolu ise güçlü bir Türkiye inşa etmekten geçmektedir. Türkiye’nin özellikle yakın coğrafyası konusunda hafızasını tazelemesi, coğrafyayı tanıması elzemdir. Bu nedenle ilkokuldan itibaren tarihimiz ve coğrafyamız konusunda daha ciddi bir eğitimin verilmesi gerektiği ortadadır.

Coğrafya ve Tarihe Dost Olmak Bir Zorunluluktur

Balkanlardan Kafkaslara, Orta Doğu’dan Afrika’ya kadar uzanan Türkiye’nin zengin tarihî derinliği, tarihi ve coğrafyası artık görmezden gelinemez. Türkiye’nin bu coğrafyaya ve bu tarihe dost olmamak gibi bir lüksü yoktur. Dolayısıyla coğrafya ve tarih okuryazarlığı yaygınlaştırılmalıdır.

Prof. Dr. Enes Bayraklı / Haber7

Source: Enes Bayrakl