“Eğitimde Ayrımcılık ve Gelecek: İmam Hatiplerden Tarih Müzelerine”

Talep de başarı da yok ama siyasal iktidarın kaynakları hep imam hatiplere akıyor: Ayrıcalık bitmiyor!

Siyasal iktidar, uzun yıllardır imam hatip okullarına azalan talebin tersine dönmesi için uğraşıyor. Ailelerde “çocuklarına iyi gelecek sağlamanın yolu bu okullardan” geçer algısı yaratılması için adlarının başına “Anadolu” geliyor. Bu yetmiyor “proje okul” oluyorlar. O da yetmiyor, sınav yaparak, “seçerek” öğrenci alıyorlar. “Proje imam hatip ortaokulları”na öğrenci alımı için düzenlenen sınavların sonuçları, bu okulların internet sitelerinde açıklandı. Yazılan mesajlarda, sınava gösterilen “yoğun ilgi” nedeniyle velilere teşekkür edildi, bu okullara “kesinlikle sınavsız öğrenci alınmayacağı” vurgulandı. Bir okulun sitesinde, “Burada, 10 yaşındaki çocuklarımızın hakkı söz konusudur ve kazananlar tamamen kendi emekleri ve hakları ile bu okula kayıt hakkı elde etmiştir. Bu konuda hassasiyet gösterilmesi ve sonuca razı olunması gerekmektedir. ‘Başka bir yol’(!) için arayışa girenlerle ilgili yasal işlem başlatılacaktır” dendi. EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI Proje lise ve ortaokul uygulamasının, kamunun bütün yurttaşlara eşit eğitim olanakları ve hizmeti sunma iddiasına ve 1739 sayılı milli eğitim temel kanunun “genellik ve eşitlik” ilkesine aykırılık oluşturduğunu belirten eğitim uzmanı Alaaattin Dinçer, “Eğitim bir kamu hizmetidir. Özel ortaokullar hariç, genel ve imam hatip ortaokulları kamu okuludur. Devlet bu okullar arasında hizmetin sunumu (iç donanım, alt yapı, program, deneyimli öğretmen ataması, araç gereç vb. gibi) ayrım yapamaz, yapmamalıdır” dedi. Siyasal iktidarın özellikle Anadolu imam hatip liseleri ve imam hatip ortaokulları lehine olacak ayrımcı bir tutum sergilediğine dikkat çeken Dinçer, şunları söyledi: “Bu tutum ailelerde çocuklarının ikbal ve geleceklerinin ancak bu okullarda okumaktan geçtiği algısının oluşmasına yol açıyor ve tercihlerinde etkili oluyor. Eğitimde, belli bir kesime/gruba/zümreye ayrıcalık tanımak, okulları kendi içinde ayrışmaya tabi tutmak, eğitimde fırsat eşitliğinin daha çok tahrip olmasına neden olacaktır. Standart sınavların dördüncü sınıflara kadar inmesi, eğitimde çürümenin ve yozlaşmanın yolunu açar. Bütün dünya sınavsız eğitim hedefine yönelmişken biz, ‘proje ortaokul’ adı altında çocukları 4. sınıftan başlayarak sınava tabi tuttuğumuzda yaşanacak kaygılar, ruhsal sağlık sorunlarına yol açar, bunun oluşmasına izin verilmemelidir.”

Source: Figen Atalay


2 yıl geçti ekonomi hâlâ normalleşmedi

2023 seçimleri sonrası başlatılan yeni ekonomi programında, 2 yılı aşkın süredir daha “normalleşme” adımı bile tamamlanamadı. Halbuki bu 2 yıl içinde enflasyonu tek haneye indirecektik ve şu anda ekonomideki atılım sürecine geçmiş olacaktık.

Sürekli yükseltilen enflasyon hedeflerine ulaşamadığımız gibi, enflasyonun tek haneye inmesi için, şimdi de 2027 sonrasını konuşuyoruz. Resmi hedefler böyle ama, geçmiş performansına bakacak olursak, mevcut ekonomi yönetiminin bunu gerçekleştirmeye ömrü yetmeyecek gibi gözüküyor.

Türkiye bu kadar uzun zamana yayılan bir istikrar programı hiç uygulamadı. AKP iktidarı, her seferinde yaptığı büyük hatalarla sürekli geri dönüşler yaşattı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle iyice büyüyen hatalar, artık hata olarak bile dile getirilemiyor.

Hem geçmiş hataları açıkça kabul etmedikleri, hem de yönetim sistemi nedeniyle, bir ileri-iki geri gidilerek, sürekli yeni hatalarla gittikleri için başarılı olamıyorlar. Çünkü geçmişteki hatalar kabul edilmediği için, ekonomiyi kalıcı düzeltecek radikal kararlar da alınamıyor. Ekonomi yönetimi değişse bile tüm kararları tek kişi aldığı için artık uygulanan politikalara da güven kalmadı. Güvenilir kalan son kişileri de getirerek zaman kazanmak, durumu idare etmekle yetinmeye çalışıyorlar. Güven sağlayamadıkları için somut ilerlemenin sağlanamadığı bir iklimde, yerimizde saymaya devam ediyoruz.

YENİ EKONOMİ DÜZENİ

Uzun süredir küresel ekonomideki dönüşümden söz ediyoruz; yeni oluşacak tedarik sistemi içinde ağırlığımızı artırmayı konuşuyoruz. Dijital ekonomiye geçişi bir an önce tamamlamaktan, bu sayede artık katma değerli ihracata geçip, başımıza bela olan cari açıktan kurtulacağımızı anlatıyoruz.

Çok açık ki; yine vakit geçiyor, yine geç kalıyoruz. Varolan ihracatımız artık yerinde sayıyor. Küresel ticaretteki değişimler, tersi söylense de, bizi olumsuz etkiliyor. İç talebi de enflasyonla mücadelede yaşanan kazalar nedeniyle iyice sıkınca büyümemiz tıkanmaya başladı. Bununla birlikte yerli üretimi kaybetmeye başlıyoruz.

Konuşmaya gelince; yeni küresel düzen içerisinde Türkiye’nin şanslı bir konumda olduğu söylenmeye devam ediliyor. Çin, ABD’nin ve AB’nin artan kısıtlamaları nedeniyle dış pazarlarımızı, hatta iç pazarımızı ele geçirmek üzere. Yöneticiler bu ortamda, enflasyonun 30’a inme umudu yeniden konuşulur hale geldi diye, sevinç çığlıkları atıyorlar.

Genç nüfusun azaldığını herkes görüyor. Zaten yetersiz eğitim sistemi içinde kişisel çabalarla oluşturulan yetişmiş insan gücünün ise, gelişmiş ülkelere kaçışını seyretmekle yetiniyoruz. Çünkü gençlerin ileriye dönük bir umutları kalmadı, ekonomik olarak önlerini göremedikleri gibi, kendilerini ifade edebilecekleri özgürlüklerden de, artık mahrum kaldılar.

Durum o kadar kötü ki; yeni eğitim sistemine giren çocukların yurt dışına gitme umutları da bitiyor. Ebeveynler, çocuklarını iyi eğitim almaları ve yurt dışına gidişleri için umutları kalmadığından yakınıyorlar.

İşçisinden iş insanına kadar, ülkenin tüm üretici güçlerine, iktidar artık güven veremiyor. Gençlere, çocuğu olan ebeveynlere umut veremedikleri de ortada. Toplumda güveni kaybettiklerini görünce, çözümü baskıyı artırmakta görüyorlar.

Bu işin böyle gitmeyeceği açık. 2 yılda normalleşme bile sağlayamayan bir iktidarın, ülkenin geleceğine ilişkin umut vermesi artık mümkün gözükmüyor.

Source: Erdal Sağlam


Eğitime atanmış değil adanmış bir hayat

Hollanda’da yaşayan Ali Yağcı, 1958 yılında Karaman’da dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada okuduktan sonra 1980 yılının güz döneminde Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi. Öğretmen olma hayaliyle mezun olduktan sonra Hollanda’da yaşayan gurbetçi bir ailenin kızıyla evlendi. Hemen ardından 12 Eylül darbesi yaşanınca öğretmen olarak atanamadı. 1981’de Hollanda’ya taşınan Yağcı, atama beklediği günleri yurtdışında geçirdi; bir süre turizm sektörüyle ilgilendi, daha sonra seyahat acentesi kurdu. Öğretmenlik hayali suya düşen Ali Yağcı, eğitime olan tutkusunu turizmcilik ve koleksiyonerlikle birleştirerek Karaman’da bir ilkokul müzesi açmaya karar verdi. 1989 yılından bu yana ahşap kalem kutuları, kalemtıraşlar, abaküsler, alfabe kitapları, yardımcı ders afişleri, haritalar, karneler, kara tahtalar gibi ilkokul düzeyinde kullanılan her türlü eğitim araç gerecinin bulunduğu 35 bin eğitim materyali topladı. 29 Ekim 2023’te yani Cumhuriyetin 100’üncü yılında da eğitim tarihi müzesini açtı. ‘ÖĞRETMENLİK KUTSAL’Ali Yağcı müzenin öyküsünü şöyle anlattı:“Önce Hollanda’daki örneklerini, sunum yöntemlerini inceledim. Müzenin ilk materyali 1989 yılında aldığım bir abaküs oldu ve onu diğerleri izlemeye başladı. Yıllar içinde müzayedeleri, ikinci el eşya dükkânlarını, taşımalı olduğu için kapatılmış okulları gezerek binlerce materyal topladım. Müzemizde, yer darlığı nedeniyle sahip olduğumuz 35 bin eserden 7 binini sergileyebiliyoruz. 1650’li yıllardan Osmanlı dönemine ait bir alfabemiz var ve en eski eser olarak bunu söyleyebilirim. Kurşun kalem koleksiyonumuzda 5 bin parça var. Sergilediğimiz eğitim materyallerinin yanında; eski bir öğretmenler odası, müdür odası, sıbyan mektebi, iptidai mektebi, Cumhuriyet dönemi, maarif salonu ve Hollanda sınıflarını da ziyaretçiler için oluşturduk. Bir Avrupa ülkesiyle mukayesesinin yapılabilmesi için Hollanda sınıfı açtık. Ben 1980 ihtilali zamanı atansaydım ve yurtdışına gitmeseydim belki de ben de o binanın bir öğretmeni olacaktım. Bizim kültürümüzde öğretmenlik kutsal bir meslek. Her ne kadar diplomasını alıp öğretmenlik yapamamış olsak da eğitime kıyısından köşesinden dokunmuş olmak benim için çok önemli. Müzeye gelen öğrencilere rehber eşliğinde eğitim tarihini öğretmiş oluyoruz. Bu da bana öğretmenliğe yakın bir tatmin duygusu sağlıyor.” TARİHİ BİNAYI YENİDEN CANLANDIRDIMüzenin bulunduğu Gazi Kültür Sanat Merkezi binasının temelinin 1923 yılında atıldığını belirten Ali Yağcı, “1927 yılında ise öğretime başlayıp ilk mezunlarını 1935 yılında vermiş. TBMM’nin ilk binasının yapıldığı tarzda Avusturyalı mimarlar tarafından yapılmış tarihi bina 1980’lerin başına kadar okul olarak kullanıldı. Sonra bir tadilat gördü ve 2015’e kadar ilkokul olarak kullanılmaya devam etti. Karaman Mektebi, Karaman İlkokulu, Gazi İlköğretim Okulu daha sonra Gazi Mustafa Kemal İlkokulu isimleriyle yıllarca hizmet vermiş bu bina 2015’te ihtiyaçları karşılayamadığı için kapandı. Bu okul Karaman için, İstanbul’daki Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi gibiydi. Biz başvurduğumuzda metruktu. İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çalışkan’ın katkıları ve desteğiyle bina müzeye tahsis edilmiş oldu” dedi. Gözden Kaçmasın Kazaya diplomasi zırhı Haberi görüntüle

Source: Beyazıt Şenbük


Kırgız yazar Aytmatov, “Cengiz Aytmatov, Türk Dünyası”nın Geleceği” forumu ile anılacak

Türkiye ve diğer Türk devletlerinden bilim adamlarını, siyasetçileri ve sevenlerini bir araya getirecek forumun açılışı, 10 Haziran”da Kırgızistan Bilimler Akademisi”nde yapılacak ve 11 Haziran”da Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi”nde (KTMÜ) devam edecek.

Foruma, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”nin himayelerinde bu yıl şubat ayında Türk kültürünün gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak amacıyla Ankara”da kurulan Cengiz Aytmatov Enstitüsü”nün Başkanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İlyas Topsakal da katılacak.

Cengiz Aytmatov Enstitüsü Başkanı Topsakal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir dizi resmi görüşmeler yapmak ve yazarın anma etkinliklerine katılmak için Kırgızistan”da bulunduklarını söyledi.

Topsakal, yazarın ilk anma etkinliğinin 10 Haziran”da Ata-Beyit (Baba Evi/Babaların Mezarlığı) olarak adlandırılan Ata-Beyit Ulusal Tarih ve Anıt Kompleksi”ndeki yazarın ve babasının mezarı başında yapılacağını belirtti.

Cengiz Aytmatov Enstitüsü”nün ilk etkinliğinin Bişkek”te seçilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Topsakal, anma etkinlikleri kapsamında 10-11 Haziran tarihlerinde “Cengiz Aytmatov, Türk Dünyası”nın Geleceği” forumu düzenleneceğini anlattı.

“Enstitümüzün Bişkek”teki faaliyeti önceliklidir”

Topsakal, MHP Genel Başkanı Bahçeli”nin himayelerinde kurulan Cengiz Aytmatov Enstitüsü”nün Bişkek”teki faaliyetinin öncelikli olduğunu söyledi.

Türkiye’den ve diğer Türk devletlerinden birçok bilim, sanat ve iş insanının bir araya geleceği forumun, Türk dünyasının geleceğine ilişkin büyük vizyona destek olacağına işaret eden Topsakal, “Bu sadece büyük düşünürün ölüm yıl dönümünde anılması değildir. Onun Türk dünyasına ve geleceğe ilişkin olarak ortaya koyduğu prensiplerin de desteklenmesidir.” diye konuştu.

Talas eyaletinin Şeker köyünde 12 Aralık 1928″de dünyaya gelen Aytmatov, Mayıs 2008″de Rus televizyon kanalının belgesel çekimleri için gittiği Tataristan”ın başkenti Kazan”da rahatsızlanmış, tedavi için götürüldüğü Almanya”da 10 Haziran”da vefat etmişti.​​​​​​​

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


AÖL sınavları ne zaman?

AÖL sınavları için geri sayım başladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen Açık Öğretim Lisesi (AÖL) sınav tarihleri, açık lise diploması almak isteyen öğrenciler için önemli bir konu. Peki AÖL sınavları ne zaman? Açık Lise AÖL 3.dönem sınav giriş belgesi yayınlandı mı?AÖL SINAVLARI NE ZAMAN? 2024-2025 eğitim öğretim yılı Açık Öğretim Kurumları 3. Dönem sınavları, 19 Temmuz Cumartesi ve 20 Temmuz Pazar günleri yapılacak. Sınavlar şu şekilde planlandı: 1.Oturum: 19 Temmuz 2025 Cumartesi saat 10.00 2.Oturum: 19 Temmuz 2025 Cumartesi saat 14.00 3. Oturum: 20 Temmuz 2025 Pazar saat 10.00 Sınavlar, Türkiye genelindeki merkezlerle birlikte belirlenecek yurt dışı sınav noktalarında da eş zamanlı uygulanacak. AÖL GİRİŞ BELGESİ NE ZAMAN YAYINLANACAK? Sınav Giriş Belgeleri 14 Temmuz da yayınlanacak MEB in kılavuzuna göre, AÖL sınav giriş belgeleri 14 Temmuz 2025 tarihinden itibaren erişime açılacak. Adaylar, T.C. kimlik numaraları ve şifreleriyle birlikte kendi sistemlerinden giriş yaparak belgelerine ulaşabilecek. Açık Öğretim Lisesi, İmam Hatip Lisesi ve Mesleki Açık Lise öğrencileri: https://aolweb.meb.gov.tr/ogrenci_giris.aspx Açık Öğretim Ortaokulu öğrencileri: https://aionet.meb.gov.tr/OgrenciGiris.aspx Belgenin üzerinde mutlaka güncel bir vesikalık fotoğraf bulunması gerekiyor. Fotoğrafsız belgeler geçersiz sayılacak ve bu durumdaki öğrenciler sınava alınmayacak.

Source: Habertürk


YKS sınav giriş belgesi açıklandı mı? YKS giriş yerleri belgesi nereden alınır?

YKS giriş yerleri sorgulaması başladı. Üniversite hayali olan adaylar gözlerini ÖSYM’den gelecek YKS giriş belgesi açıklandı duyurusuna çevirdi. Peki, YKS sınav giriş belgesi açıklandı mı? YKS giriş yerleri belgesi nereden alınır? YKS SINAV GİRİŞ BELGESİ NEREDEN ALINIR? Adaylar sınav yerlerini öğrenmek için ÖSYM”nin resmi sitesi ais.osym.gov.tr üzerinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile giriş yaparak bilgilerine ulaşabilecekler. YKS GİRİŞ BELGELERİNDE NELER OLACAK? YKS sınav giriş belgesi üzerinde adayın: Sınava gireceği bina, salon ve sıra bilgisi, Sınav saati ve oturum bilgisi, Fotoğrafı ve kimlik bilgileri yer alacak. Adayların sınav günü bu belgeyi yanlarında bulundurmaları ve kimlik belgeleriyle birlikte sınav yerine gelmeleri zorunludur. YKS SINAV GİRİŞ YERLERİ NE ZAMAN AÇIKLANACAK? Geçmiş ÖSYM uygulamalarına bakıldığında, YKS sınav giriş belgeleri ve sınav yerleri genellikle sınav tarihinden yaklaşık 10-15 gün önce adayların erişimine açılıyor. Bu kapsamda, 2025 YKS sınav merkezlerinin Haziran ayının ilk veya ikinci haftasında duyurulması bekleniyor YKS NE ZAMAN, SAAT KAÇTA? TYT: 21 Haziran 2025 Cumartesi saat 10:15″te AYT: 22 Haziran 2025 Pazar saat 10:15″te YDT: 22 Haziran 2025 Pazar saat 15:45″te uygulanacak.

Source: Haber Merkezi