“Eğitimde Değişim: Okul Geçişleri, Mesleki Eğitim ve Kurs Denetimleri”

Mustafa Sabri Beşer yazdı: “Karımın kocası”: v.100.1

Önceki yazımda, gündeme getirilmeye çalışılan “Kültür Savaşlarını” sade bir şekilde ele alacağımı belirtmiştim.Gündeme getirmek istiyorlar çünkü ürkmüş durumdalar.Bilumum sol, Kemalist, laik ve dahi dinsiz tayfa son dönemde Bakan Yusuf Tekin”in taarruzundan fena halde paniklemiş durumdalar.MEB”in “Peygamber Sevdalıları Vakfı” ile yaptığı protokol gönüllülük esasına dayalı, isteyen öğrenci Siyer, Sahabe hayatları ve manevi inanç değerleri dersleri alabilecek.Okullarda; özümüze dönme, değerlerimizle barışma, kadim medeniyet kodlarımızı gün yüzüne çıkarma hareketinden paniklemiş olanlar bir de şahsiyetli Müslümanların, Şehir Tiyatrolarında sahne alacak “Karımın Kocası” isimli edepsiz, ahlaksız, değerlerimize söven bir tiyatro oyununa müdahale ederek oynanması engellenince paçalar tutuştu.Bu tayfa muarız tayfa der geçeriz. Ve fakat ihtiyatlı da olmak icap eder. Zira bunlar şerde birleşme kararı aldıklarında Evanjelistlerle Siyonistler gibidir. Birbirlerini asla ısırmazlar.Gelelim dilimiz döndüğünce Kültür Savaşlarını konu etmeye.Kültür savaşları, yalnızca bir milletin kimlik arayış mücadelesi değil, aynı zamanda onun hayatta kalma refleksidir.Tanzimat”tan beri Türkiye”nin medeniyet çatışması ve kimlik karmaşasının neticesi, “modernleşme” ile “manevi değerler” arasında sıkışıp kalan bir toplumun kültür labirentinde kaybolmasıdır.Ve fakat gelin, bu kültürel labirente bir ayna tutalım; hüzmeleri ne tarafa düşüyor, bakalım.Jön Türklerin “modernleşme” maskaralığından Cumhuriyet”in dil devrimine, dijitalleşmenin sanal kimlik oyunlarına kadar…Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı, Batı”yla aramızdaki mesafeyi kapatma çabası değildi; trajikomik bir “Batı taklitçiliği” modeliydi.Toplum, henüz “vatan” kavramını hazmedememişken, kalemi eline alan aydın olduğunu iddia edenler Batı”nın kültürünü hanelerimize soktu.Bu oyun vatan ya da toplum için değil, kendilerini Batı saraylarında hayal eden elitler içindi.Daryush Shayegan”ın “Yaralı Bilinç” eserinde ifade ettiği gibi, bu dönemin entelektüelleri, Batı”yı anlamak yerine onun cilasını kopyaladı.”Vatan, millet, Sakarya” sloganları halkla elitler arasında “modern” şaşkınlıklar oluşturdu.Tanzimat”la başlayan süreç Cumhuriyet günlerinde iyice etkinleşti ve aydınlar(!), siyasiler ve devlet adamları Batı”yı taklit etmeye çalışırken, belki de Tanzanya”daki yerel bir aşiretin dahi kendi kimliğini koruma çabasını örnek alsalardı, daha anlamlı bir modernleşme deneyimi yaşanabilirdi.Abdülhamid döneminde, “modernleşme” çılgınlığı bir nebze durakladı. Bu sefer sahnede, dinî değerlerin birleştirici gücü vardı.Abdülhamid, Batı”nın teknolojisini kullanırken, aynı Batı”nın kültürel hegemonyasına meydan okuyordu.Paris”teki Peygamber Efendimize (s.a.v.) hakaret eden tiyatro oyununu diplomatik yollarla durdurması, şahsiyetli bir duruştu.Cumhuriyet ilan edildiğinde, modernleşme artık bir tercih değil, zorunluluktu, uymayan cezalandırılıyordu.Ve fakat “modernleşme” algısı, “değerlerden kopuş” anlamına mı gelmeliydi?Harf İnkılabı, laiklik ve kılık kıyafet devrimi modernleşme dürtüsüyle toplumu kökten değiştirdi.Cemil Meriç”in “kültürel intihar” olarak adlandırdığı Cumhuriyet reformları, halkı geçmişinden koparıp, gelecekte tanımlanamayan bir kimliğe mahkûm etti.Peki, bu mahkûmiyet modernleşmenin bir başarısı mıydı, yoksa başarısızlığın ta kendisi mi?Ne Tanzimat”ın aydınları ne de Cumhuriyetin devrimcileri, dijitalleşmenin getirdiği kimlik karmaşasını hayal dahi edemediler.Sosyal medyada modernleşme ve gelenek bir “like” tuşunda birleşirken, ahlaki değerler algoritmaların kurbanı oldu.Emperyal güçlerin sinema ve tiyatro ile başlattığı kültür savaşları, günümüzde TV ve Netflix dizileri ve TikTok videolarıyla devam ediyor; toplumun kolektif hafızası sürekli travma geçiriyor.Nihayetinde Türkiye”nin kültür savaşları, trajik bir parodi olarak karşımızda.Tanzimat”ın taklitçiliği, Cumhuriyet”in radikalizmi ve dijital çağın kimliksizliği en büyük sorunumuz olarak devam ediyor.Geçmişten elde ettikleri tecrübeler ışığında kültür savaşlarını bütün hızıyla sürdüren emperyal güçler bu savaşı sürekli güncelleyerek yeni versiyonlarını sahaya sürüyorlar.Günümüzdeki versiyonu ise belki 10. belki de 100. versiyonu.Versiyonlar sürekli değişse de hedef hep aynı: Toplumu değersizleştirmek, ahlaksızlaştırmak.Emperyal güçlerin içimizdeki tayfalar marifetiyle bütün hızıyla sürdürdüğü bu savaşlara karşı bir mücadele de var. Bu sayede bu savaş henüz kaybedilmiş değil.Özellikle MEB bu savaşa karşı ciddi taarruzlar gerçekleştirdi. Müfredat değişikliği bu taarruzların en etkili olanıydı. Ve dahası da devam ediyor.İnşallah bu taarruzun sonuçlarını çok yakında görmeye başlayacağız.

Source: Mustafa Sabri̇ Beşer


Lise öğrencilerine okullara geçiş imkanı! 10 ilde kapsama alındı

Milli Eğitim Bakanlığından (MEB) yapılan açıklamaya göre, Türkiye”nin herhangi bir ilindeki meslek lisesi öğrencileri, kendi alan ve dallarının bulunduğu Adana, Bursa, Denizli, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Samsun, İstanbul, Çankırı ve Konya”daki bölge okullarına nakil başvurusu yapabilecek.Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi doğrultusunda, Türkiye”nin her bölgesinde eğitim alan meslek liselilerin istihdamının kolaylaştırılması amacıyla bölge, ihtisas, sektör içi ve sektöre entegre olmak üzere 4 okul programının hayata geçirilmesi için çalışmalara hız verildi.Mesleki ve teknik eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini sağlamak amacıyla bölge mesleki ve teknik Anadolu lisesi kurulmasına yönelik yeni bir çalışma başlatıldı.MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen proje ile bölge okullarının mesleki ve teknik eğitime erişim imkanlarının fırsat eşitliği temelinde artırılması amaçlanıyor.Bu kapsamda bilişim, makine, otomasyon, tarım gibi pek çok alanda sanayinin ve teknolojinin yoğun olduğu illerde ilk etapta açılan 11 bölge okulunda öğrencilerin geleceğe daha donanımlı bireyler olarak yetiştirilmeleri hedefleniyor.11. sınıf öğrencilerine, kendi alan ve dallarının bulunduğu bölge okullarında eğitim alabilmeleri için barınma imkanları sağlanırken, yatılı eğitim alacak öğrenciler için ise pansiyonlar belirlendi.Nakil başvuruları ve bölge mesleki ve teknik Anadolu lisesi kapsamında, okullarda açık olan dallar ile yeni tanımlanan alanlara MEB”in internet sitesinden ulaşılabiliyor.

Source: Www.star.com.tr


MEB “merdiven altı” eğitim veren kurslara ceza yağdırdı

Bakanlıkça, geçen yıl “merdiven altı” kurumlarla mevcut mücadele uygulamalarına ek olarak çevrim içi ihbar hattı kurulmuş ve bütün özel öğretim kurumlarında karekod kimlik tanımlaması yapılarak velilerin bu kodları okutup kurumların izinli olup olmadıklarının görülebilmesine imkan sağlayan çalışmaları içeren bir dizi yenilik de hayata geçirilmişti. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre Bakanlık, devletin milli güvenliğine tehdit oluşturan, ekonomik ve sosyal problemleri de beraberinde getiren “merdiven altı” olarak tabir edilen kurslarla ilgili mücadeleye İçişleri Bakanlığı işbirliğinde devam ediyor. Bu kapsamda bakanlık, bu yıl konuya ilişkin gelen bilgi ve ihbarları düzenli değerlendirerek izinsiz faaliyette bulunan yerlerin bulunduğu illerde yapılması gereken işlemler hususunda valiliklerle güçlü irtibatını da sürdürdü. Valiliklere 2 bin 325 yerle ilgili soruşturma yazısı gönderildi MEB, 1 Ocak”tan bugüne “merdiven altı” eğitim faaliyeti yaptığı belirtilen 79 ilde 2 bin 325 yerle ilgili inceleme/soruşturma yapılması için valiliklere yazı gönderdi, 1243 yerle ilgili de Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı devreye girdi. Gerekli işlemlerin ardından 2024″te yaklaşık 1000 izinsiz kursun kapatıldığı ayrıca bazı yerlerin kapatma işlemlerinin de devam ettiği bildirildi. İzinsiz eğitim öğretim faaliyeti yaptığı belirlenen bu kurslara bu yıl yaklaşık 250 milyon lira idari para cezası uygulandı. Bakanlık yetkilileri, gelecek yıl izinsiz faaliyette bulunan eğitim merkezi, eğitim danışmanlığı, kariyer rehberliği, eğitim koçluğu, koçluk merkezi, ödev merkezi veya test evi, eğitim rehberliği, dil konuşma bozuklukları merkezi, etüt merkezi ve matematik kulübü gibi yerlere hem valilik hem de bakanlık müfettişlerince yürütülen denetimlerin artırılacağını vurguladı.

Source: Internet Haber