Proje okullarına kriter getirilsin! Eğitim Sendikaları MEB’e çağrıda bulundu
MAHMUT ÖZAY – Proje okullarında görev süresi dolan 6 bin öğretmen norm fazlası oldu. Bazı kesimler öğretmen “sürgün edildiler, işten atıldılar” diyerek öğrencileri kışkırttı. Birçok lisede eylem yapıldı. Eğitimciler ve sendikalar, proje okulları nın her atama döneminde benzer sıkıntılar yaşandığını ifade ederek “Alım yöntemi değişirse sorun ortadan kalkar” dedi. İşte sendikaların yaptığı açıklamalar: PROJE SAYISI AZALTILMALI >> Türk Eğitim Sen Başkanı Geylan: Bu durumu düzeltmediğimiz sürece de siyasi ve ideolojik heveslerin öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin ve okullarımızın tepesinde tepinmesine zemin oluşturmaya devam edeceğiz. Yapılacak olan bellidir. Gerçekten özel program ve proje uygulayan kurumlarımız kapsam içerisinde bırakılarak, proje okullarının sayısı azaltılmalı. Bu okullarımızın idareci atamaları MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne tabi olmalı. ATAMA SINAVLA YAPILSIN >> Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu: Doğru olan; geçmişte olduğu gibi, sınavla öğrenci alan nitelikli okullara, yine objektif kriterlerle ve sınavla öğretmen atanmasıdır. Mevcut uygulamayla birlikte, her gelen iktidar ve her gelen Millî Eğitim Bakanı, bu okullara tamamen keyfî bir şekilde öğretmen atayabiliyor. Bu durum, sürekliliği olmayan, liyakatsizliğin ve belirsizliğin hâkim olduğu bir sistem oluşturuyor. UCUZ SİYASİ HESAP PEŞİNDELER >> Eğitim-Bir-Sen: Lise öğrencilerinin, proje okullarına yönelik yönetici ve öğretmen atamaları bahane edilerek tıpkı Gezi Parkı kalkışması sürecinde olduğu gibi sokağa dökülmek istenmesi ve ucuz siyasi hesapların aracı hâline getirilmeye çalışılması son derece yanlış ve kabul edilemez bir durumdur. Somut bir gerekçe ortaya konulmadan atama ve görevlendirme taleplerinin yerine getirilmemesi bir hak ihlali. Akademisyen Tuncay Tunç ise “Sadece MEB’in proje okulları değil bütün okullarda rotasyon olmalı. Bu, sisteme dinamizm getirir. Sadece MEB değil üniversitelerde de kriterler gözetilerek rotasyon olmalı. Hatta daha ileri giidiyorum. Bütün kurumlarda ortalama 10 yılda bir rotasyon olmalı” dedi.
Source: Baki Sancak
Trump”tan Harvard”a bir tehdit daha
Dünyanın en iyi üniversitelerinden Harvard ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki anlaşmazlık büyüyor. Harvard Üniversitesi, Trump yönetimin taleplerini kabul etmeyeceğini bildirmesinin ardından üniversitenin 2,2 milyar dolarlık fonu ve 60 milyon dolarlık sözleşme bedeli dondurulmuştu. Bu gelişmelerin ardından Trump tan Harvard a yeni bir tehdit geldi. HARVARD IN ÖZÜR DİLEMESİ GEREKİYOR Trump, Harvard ın vergi muafiyetini elinden almakla tehdit etti ve üniversitenin özür dilemesi gerektiğini söyledi. Trump sosyal medya paylaşımında, Harvard ın bu şekilde devam etmesi halinde vergi muafiyet statüsünü sonlandırmayı düşündüğünü ifade etti. Ancak bunu nasıl yapacağını söylemedi, çünkü ABD vergi kanuna göre, çoğu üniversite kamu eğitimi amaçları için federal gelir vergisinden muaf tutuluyor. BEYAZ SARAY SÖZCÜSÜ FONLARIN DONDURULMASINI SAVUNDU Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt de Filistin e destek gösterilerinde öne çıkan Harvard Üniversitesinin fonlarının Trump tarafından dondurulmasını antisemitizmle ilgili yasaların uygulanmasıyla savundu. Leavitt, Harvard ve önde gelen diğer bazı üniversitelerin antisemitizmin yükseldiği yerler haline geldiğini savunarak, yönetim olarak antisemitizmle ilgili yasalar çerçevesinde buna izin vermeyeceklerini söyledi. Başkan, bu üniversitelerin federal yasalara uymaları gerektiği konusunda oldukça net. Ayrıca Harvard ın özür dilemesini istiyor. Harvard, üniversite kampüslerinde Yahudi Amerikalı öğrencilere karşı yapılan korkunç antisemitizmden dolayı özür dilemelidir. diyen Leavitt, üniversiteyle ilgili açıklamalarında en çok antisemitizm vurgusu yaptı. Ne yazık ki Harvard, Başkan ın ya da yönetimin taleplerini ciddiye almadı. ifadesini kullanan Leavitt, artık antisemitizmle ilişkilendirilen herhangi bir okulun fon alamayacağını söyledi. HARVARD İLE TRUMP YÖNETİMİ ARASINDA NE YAŞANDI? Trump yönetimi, aralarında Harvard ın da olduğu birçok üniversiteye yönelik, başta Filistin yanlısı kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını gerekçe göstererek, federal fonları dondurma tehdidinde bulunmuştu. Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi Rektörü Alan Garber a 11 Nisan günü gönderdiği mektupta, Harvard son yıllarda federal yatırımı haklı çıkaran hem fikri hem de medeni koşullarını yerine getirmede başarısız oldu denilmişti. Trump yönetiminin mektubunda şu ifadelere yer verildi: Amerika Birleşik Devletleri, Harvard Üniversitesi nin faaliyetlerine, akademik keşif ve akademik mükemmelliğin ülkeye sağladığı değer nedeniyle yatırım yapmıştır. Ancak bu yatırım bir hak değildir. Bu, Harvard ın federal medeni haklar yasalarını desteklemesine bağlıdır. Harvard, son yıllarda federal yatırımı haklı çıkaran hem entelektüel hem de medeni haklar koşullarını yerine getirmede başarısız oldu. Yönetimin, Harvard a gönderdiği mektupta, Harvard a sağlanan fonun kesilmemesi için bazı şartlar sunuldu. Bu şartlar arasında; yönetim reformları, liyakate dayalı işe alım reformu, işe alımda bakış açısı çeşitliliği ve antisemitizm reformu gibi başlıklar yer aldı. TRUMP YÖNETİMİ YASAL HAKLARI İHLAL ETTİ Harvard Üniversitesi, bu mektuptan 4 gün sonra Trump yönetiminin taleplerini sağlamayacağını bildirmişti, üniversitenin bu açıklamasından saatler sonra Harvard a sağlanan 2,2 milyar dolarlık fon ve 60 milyon dolarlık sözleşme bedeli dondurulmuştu. Harvard Üniversitesi nden yapılan ilk açıklamada, Trump yönetiminin üniversitenin yönetişim, öğrenci kabul ve işe alım uygulamalarında köklü değişiklikler yapma talebinin Harvard ın yasal haklarını ihlal ettiği belirtilmişti. Üniversite, bağımsızlığını teslim etmeyecek ya da anayasal haklarından feragat etmeyecektir. Ne Harvard ne de başka bir özel üniversite, kendisini federal hükümetin kontrolüne bırakabilir. ifadelerine yer verilen açıklamada, üniversitenin diyaloga açık olduğu ancak yönetimin taleplerine uymayacağı vurgulanmıştı.
Source: Habertürk
TCMB Başkanı Fatih Karahan imzalı makale “ilk 5″te”
TCMB Başkanı Fatih Karahan”ın Kurt Mitman ve Brendan Moore ile ortak imzalı “İşsizlik Sigortası (UI) Politikalarının Mikro ve Makro Etkileri: Missouri’den Kanıtlar” başlıklı makalesi Journal of Political Economy”de (JPE) yayıma kabul edildi. Journal of Political Economy (JPE) American Economic Review, Econometrica, Quarterly Journal of Economics ve Review of Economic Studies ile birlikte “Top 5” ekonomi dergileri arasında sayılıyor.
TCMB Başkanı Karahan ve diğer ekonomistlerin ilk kez 2019″da yayımlanan çalışmasının final versiyonu JPE”nin Eylül 2025 sayısında yer alacak. “İşsizlik Sigortası (UI) Politikalarının Mikro ve Makro Etkileri: Missouri’den Kanıtlar” Makale, işsizlik sigortası (Unemployment Insurance – UI) politikalarının hem bireysel düzeyde iş arama davranışı üzerindeki etkilerini (mikro düzey) hem de işgücü piyasasında genel istihdam yaratımı üzerindeki sonuçlarını (makro düzey) birlikte ele alan yenilikçi bir yönteme dayanıyor. Araştırmada elde edilen bulgular, UI süresinin kısalmasının iş arama çabalarını ve iş bulma oranlarını anlamlı şekilde artırdığını; bu etkinin yaklaşık üçte birinin ise piyasalardaki iş ilanlarının artışından kaynaklandığını ortaya koyuyor.
Source: Dünya Gazetesi