Kabile devletiyle eğitimde iş birliği anlaşması yaptık
Sorunları çığ gibi büyüyen eğitimden sorumlu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 8 bin 212 kilometre uzaklıktaki Afrika ülkesi Moritanya’ya gitti.
Bakan Tekin, Moritanya ziyaretinde okulları gezdi, kitap okuma etkinliğine de katıldı. Moritanya Başbakanı Mokhtar Ould Djay ile görüşen Tekin, eğitim, ticaret, ekonomi ve kültürel ilişkiler ve bilimsel çalışmalar konusunda iş birliği imkanlarının ele alındığını vurguladı.
İKİNCİ VATANIMIZ GİBİ
Eğitim-turizm-ticaret alanlarında iş birliği anlaşmaları imzalayan Tekin, Moritanya Eğitim Reformu Bakanı Houda Babah ile iki ülke arasındaki eğitim iş birliğini değerlendirip, atılacak yeni adımları ele aldıklarını söyledi. Tekin, “Sanki ikinci vatanımız gibi ilgi gördük. Moritanya ile ilişkilerde ivme kazandıracak adımlar atıyoruz” dedi.
4 kadınla evlilik yasal
Bakan Tekin’in iş birliği için gittiği Moritanya’da kız çocuklarının 5 yaşından itibaren kilo aldıran gıdalar ve deve sütü ile beslenip obez olmaları sağlanıyor. Ülkedeki erkekler de kilolu kadınları tercih ediyor. Kız çocukları 15-18 yaş arasında evlendiriliyor. Ülkedeki kadınların okur yazarlık oranı yüzde 41 civarında bulunuyor. Moritanya’da bir erkek yasal olarak 4 kadınla evlenebiliyor, 15-49 yaş arasındaki tüm kadınlara “Dini gereklilik” denilerek kadın sünneti yapılıyor. Moritanya’da 1981 yılına kadar kölelik de yasal görülüyordu, alkol tüketimi ve satışı da yasak.
Source: Deniz Ayhan
Hakikatin gür sesi, çağlar ötesinin şairi
Türk düşünce ve fikir hayatının sembol şahsiyeti üstad Necip Fazıl Kısakürek”in, vefatının üzerinden 42 yıl geçse de ardında bıraktığı eserleri ve düşünceleriyle bir millete istikamet çizmeye devam ediyor. Şiirde metafizik perdeyi açan ve kaleme aldığı eserlerle Türk milletinin ruh hamurunu yoğuran fikir ve aksiyon adamı Kısakürek, bugün Türkiye”yi yöneten kadroyu da derinden etkiledi. Türk Edebiyatı Vakfı tarafından 1980″de “Sultanu”ş Şuara” (Şairler Sultanı) unvanı verilen Kısakürek, 26 Mayıs 1904″te Çemberlitaş”ta dünyaya geldi. Kısakürek, dönemin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1924″te açılan yurt dışı eğitim bursu sınavını kazanarak 20 yaşında Paris”teki Sorbonne Üniversitesi”ne Felsefe okumak üzere gitti. Paris”te bohem hayat sürdüğü için okulunu ihmal eden şair, 1925″te Türkiye”ye dönerek ilk şiir kitabı “Örümcek Ağı”nı çıkardı. ÜSTAD OLARAK ANILDI Kısakürek, kendisiyle özdeşleşen ve pek çok entekeltüel ismin yer aldığı Büyük Doğu Dergisi”ni 512 sayıya ulaştırdı. Birçok kez mahkemelik olan usta kalemin yönettiği “Büyük Doğu” dergisi, çeşitli nedenlerden 14 kez kapatılıp yeniden açıldı. Yazıları sebebiyle ilk defa 1949″da cezaevine giren Kısakürek, aynı yıl yapılan seçimlerin ardından Demokrat Parti iktidarının çıkardığı Af Kanunu ile serbest kaldı.Dergiyi Büyük Doğu Hareketi”ne dönüştüren Kısakürek, 1963″ten itibaren Türkiye”yi dolaşarak fikirlerini “Hitabeler”, “İman ve Aksiyon” “Komünist İhtilali”, “Dünya Bir İnkılap Bekliyor” ve “Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu” başlıklı konferanslar aracılığıyla yaymayı sürdürdü. Kısakürek, etkili konuşma yeteneği ve kalabalıkları coşturan hitabetiyle dönemin gençleri arasında “üstad” olarak anılmaya başladı. 100″e yakın eser sığdıran Kısakürek, Erenköy”deki evinde 25 Mayıs 1983″te vefat etti. Türkiye”nin her tarafından binlerce gencin katıldığı Fatih Camisi”ndeki cenaze namazının ardından usta edebiyatçı, Eyüp Sultan Mezarlığı”nda toprağa verildi. TALEBESİ ANLATTI SABAH”a açıklamalarda bulunan Necip Fazıl”ın talebesi, aynı zamanda eğitimci ve yazar olan Muazaffer Doğan, “Üstad Necip Fazıl devamlı hakikati söyleyen ve davasından bir milim sapmayan bir şahsiyetti. Bİrçok çileye ve zorluğa katlandı. Fakat asla yılmadı. Zor zamanlarda hakikati haykırdı. Bir nesli derinden etkiledi. Onun gibi bir isim çok az yetişir. Ben bu ülkenin yeni Necip Fazıllar çıkaracağına inanıyorum. Necip Fazıl”ı tanımak, onun eserlerini okumaktan geçer. O olmadan Türk düşünce tarihi eksik kalır. Necip Fazıl, gençliğin, irfan sahibi ve kararlı olmasını isterdi” ifadelerini kullandı. ARVASİ”YLE TANIŞMA VE BÜYÜK DEĞİŞİM İLK iki kitabındaki şiirleriyle yeni şiirlerini 1932″de “Ben ve Ötesi” adlı kitabında toplayan usta şair, hayatının en önemli dönüm noktasını 1934″te büyük İslam alimi Abdulhakim Arvasi ile tanışarak yaşadı. Şair Kısakürek, Arvasi ile tanışmadan önceki hayatını “Tam 30 yıl saatim işlemiş, ben durmuşum. Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.” dizeleriyle özetlerken bundan sonraki edebi çalışmalarını maneviyat odaklı yaptı.
Source: Harun Sekmen