Ve Galatasaray şampiyonluk ateşini yaktı tarihi belirledi: 25.05.2025
Trabzon deplasmanından galibiyetle dönen Galatasaray 5 yıldızı ve 25. şampiyonluğunu 25 Mayıs’ta özel, görkemli bir organizasyonla kutlamak için harekete geçti. Kayserispor ile 18 Mayıs Pazar günü oynayacağı karşılaşmadan beraberlikle ayrılsa dahi 25. şampiyonluğunu resmen ilan edecek olan sarı kırmızılılarda planlar netleşmeye başladı. Özel tarih olarak 25.05.2025 belirlendi. Öncelikle Galatasaray’ın şampiyonluk kupası, Kayserispor maçına getirilmeyecek. ÜSTÜ AÇIK OTOBÜSLE… İstanbul Valiliği’nin izin vermesi durumunda asıl kutlama Yenikapı’da olacak. Buradaki organizasyon için futbolcular Galatasaray Lisesi’nden üstü açık otobüsle Yenikapı’ya geçecek. Kutlama biletleri cüzi rakama satılacak ve buradan da kulübe gelir elde edilecek. Geçen sene Mauro İcardi’yi İstanbul gökyüzüne yansıtan Galatasaray, bu defa 5 yıldızı öne çıkaracak. Rakibine göndermelerin de yer alacağı ışık, lazer şovların yanı sıra önemli sürprizler de olacak.
Source: Türkiye Gazetesi
Vehbi Koç’un sofra duası ve sanayicilerin durumu
PKK’nın silahları bırakmasıyla yaklaşık 15 bin civarında PKK’lı da işsizler arasına katılacak. Rehabilitasyondan geçirilmeden bırakılması da beraberinde büyük sorunlar yaratacak. Geçmişte Pişmanlık Yasası’ndan yararlananların önemli bir bölümü organize suç örgütü kurmuş ya da olanların içinde yer almıştı. Mafyalaşmaya karşı önlem alınmak zorunda. Yani silah bırakmakla iş bitmiyor, yeni sorunlar da geliyor.
Ankara’da iki dönem Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) Derneği’nin başkanlığını yapan, “Kobi Mehmet” olarak bilenen Mehmet Akyürek, organize sanayi bölgelerine yatırım yapan sanayici ve iş insanlarını grup grup bir araya getiriyor, sorunlar ortaya konuluyor. Meğer, bilmediğimiz ne sorunları varmış!
GÜVENSİZ BİR ORTAM
30’a yakın sanayicinin katıldığı toplantıda son dönemlerin en başta “Tahsilat sorunu” geliyor. Döviz kurunun düşük olması da onları olumsuz yönde etkiliyor. İsim vermeyeceğim, çünkü konuşanın başına mutlaka bir şey geliyor. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın konuşması için sanayiciler ”Doğruları söyledi” diyor, gözaltına alınmalarının, sanayicileri ürküttüğünü belirttiler. Bitmedi, yurt dışına çıkışları yasaklandı. Bitmedi, hapis cezası istemiyle haklarında iddianame düzenlendi. O yüzden sorunları dile getirenlerin isimlerinin yazılmamasını da özellikle rica ettiler.
Sanayici yaptığı iş karşılığı fatura kesiyor ama tahsilatını kolay kolay yapamıyor. Özellikle kamuya yapılan işlerde, ya da büyük firmalara iş yaptıklarında ödeme süresi 3-4 ay gecikmeli olarak tahsil ediliyor. Bunun nedeni de mevduata verilen yüksek faiz. Yüzde 48-50 ile bankalar mevduat topluyor. Örneğin ödeme yapması gereken firma birkaç ay ödemeyi geciktiriyor, ödemesi gereken parayı faizde değerlendiriyor. Bu durum ister istemez ödeme dengesini bozuyor. Piyasaya olan güvensizlikte hukuk sistemimizin de yer aldığı belirtiliyor.
SANAYİDE YABANCI İŞÇİLER
Hayret, sanayicilerin öncelikli sorunları arasında işçi bulamamak var. O yüzden hemen bir çok sektörde yabancılar çalıştırılıyor. Mesleki okullara talep olmaması, gençlerin üniversite mezunu olmaları için çabalaması çalıştırılacak işçi bulmanın önünde önemli bir engel. Üniversite mezunu 23 yaşına gelmiş gencin mesleki bilgisi yok. Olmadığı için iş verilemiyor. Yani ana, ara ve aranan eleman bulunamıyor.
Bulamayınca yabancı işçi getirtiliyor. Bunun için kurulmuş şirketler var. Biz hep Suriyeli, Afganistanlı işçilerin yoğun olduğunu biliyoruz ama son dönemlerde Hindistan’dan işçi getiriliyor. Getirilen işçilerin aylığı 600 dolar. Yemeğini, yatacak yerini çalıştıran firma karşılıyor. Sigortası ve diğer giderleri için 800 dolar üzerinden ödeme yapılıyor.
600 dolara yabancı işçi çalıştıran firmanın sahibi, “Benim işyerimde çalışan Türk işçilerimizin aylığı 60 bin lira. Vergileriyle birlikte bunun bize aylık maliyeti 100 bin lirayı buluyor. Yani nereden bakarsanız bakın, yabancı işçi yarı fiyatına çalışıyor. Devlete bu kişiler için ayda 800 dolar SGK, muhtasar vergisi, işsizlik vergisi ödüyoruz. Yani bütün vergilerini biz öderiz. İşçi sadece net maaşını bilir” diyor.
Suriyeli, Afganistanlı çobanları biliyorduk. Ancak sanayilerimiz de yavaş yavaş yabancı işçilerin eline geçiyor.
O YAZILAR GÖRÜLÜRSE
– Eğer sanayi bölgesine gittiğinizde camlarda “Kiralık”, “Satılık” yazıyorsa durum kötü demektir. İşi iyi olan kolay kolay işlerini satmaz, kiraya vermez. Ancak şu dönemde sanayi bölgesinde satılık-kiralık yazılarını görüyoruz. Bu sanayicinin durumunun iyi olmadığını gösteriyor.
– İnanın işyerimi kapatsam, paramı faize versem daha rahat ederim. Ancak memlekete olan borcumuz var. İşimizi bırakmak niyetinde de değilim.
– Otelimiz var. Buraya 68 işçi alınacaktı. Daha çok otel bölgesinde temizlik hizmetlerinde görev alacaktı. Çalışacak Türk vatandaşı bulamadık. Önerdiğimiz aylığı beğenmiyor. Bir firma aracılığıyla Endonezya ve Bali’den işçi getirildi. Meydanı temizleyen, işlerini çok iyi yapan, hiç şikayetçi olmayan işçilerin aylığı 500 dolar. Devlete yapılan ödemeler de yine 800 dolar üzerinden ödeniyor.
YERLİ VE MİLLİLİĞİMİZ KALMADI
– Arsa fiyatları çok yüksek. Bu da inşaatlara yansıyor. Bunun giderilmesi için devlet arsa üretmeli. Ancak bu yapılmıyor. HOBİ bahçeleri adeta katliama dönüştü. Hobi bahçeleri yasaklanınca, yerini hülle sistemiyle ‘tarım bahçesi’ aldı. Tarım bahçesi adını alınca şimdi oraya kapı numarası veriliyor, elektrik bağlanıyor.
– Haberleşme ürünleri yüzde 100 yerliyken, günümüzde yerlilik payı 0,81’e geriledi, yani yüzde bir bile değil. 2017’de OSTİM Haberleşme kümeliği kuruldu. 2021’de ürünlerimiz kullanılacaktı. ama devlet arkamızda durmadı. Sektörde durum inanılmaz kötü. Haberleşmemiz yüzde 100 yerli ve milliyken, günümüzde yerli ve milliğimiz kalmadı.
VEHBİ KOÇ’UN SOFRA DUASI
Ünlü iş insanı rahmetli Vehbi Koç, ülkemize kazandırdığı eserleri, tutumluluğunun yanı sıra yemeklerden sonra onun yaptırdığı “Sofra Duası”yla da sıkça anılır. Ankara’daki sanayicilerin bir araya geldiği toplantıda sorunlar konuşuldu, sohbetler edildi, yemek bittikten sonra Mehmet Akyürek, Vehbi Koç’un sofra duasını okudu, konukları tekrarladı. İşte o dua:
Bu sofrada nur / Kaza, bela geri dur/ Artsın, eksilmesin/ Taşsın dökülmesin/ Bu sofranın misafirleri/ Hizmet edenler/ Yemek yiyenler/ Hiç yokluk görmesin/ Sıhhat ve selamet içinde/ Servet ve devlet içinde/ Varlık ve dirlik içinde/ Huzur içinde tekrar buluşmayı nasip et Allah’ım/ Allah rızası için el Fatiha.
Source: Saygı Öztürk
Yeni dünya düzeninde yerinde sayana yer yok
Panasonic, Nokia, Fuji, Kodak, Blackberry vs. En iyi yönetilen şirketler bile bir anda teknolojik gelişmeler, tüketici talebi ve beklenmedik diğer değişikliklere karşı savunmasız kalabiliyor. Soru şu: En etkili iş liderleri, şirketlerinin köklü değişim veya belirsizlik dönemlerinde başarılı olmasını nasıl sağlar?Columbia Business School’ın internet sitesinde yer alan bir makale yukarıda sorumu daha da basitleştirerek cevap aramış: Başarılı liderler belirsiz bir gelecekle nasıl başa çıkar?Öyle ya, bir tarafta teknolojik gelişmeler, diğer tarafta jeopolitik değişimler daha da ötesinde iş yerini şekillendiren nesil çeşitliliği… Günümüzün başarılı iş insanları önde kalmak için artık çok daha fazla kafa yormak zorunda. Şirketlerinin pazardaki konumlarını korumak için kendilerini sürekli olarak yeniden icat etmeleri ve iş stratejilerini uyarlamaları gerekiyor. Yoksa Panasonic veya Kodak ile aynı kaderi paylaşmaları işten bile değil.SLOGAN DEĞİŞTİTüm bunları bana düşündürten ise geçtiğimiz perşembe akşamı Esma Sultan Yalısı’nda verilen bir davetti. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay ve Kaleseramik Genel Müdürü Timur Karaoğlu ev sahipliğindeki bu davet aslında bir değişim sürecini duyurmak için veriliyordu. Değişimi yeni sloganla birlikte Zeynep Bodur duyurdu:“Kalebodur, Seramik Budur” diyerek yola çıktık. Bugün ise “Kalebodur, Yenilik Budur” diyerek bu yolda yeni bir evreye geçiyoruz.” Ardından iş ortakları ve bayilerine seslenmeyi sürdürdü:“Her dönem kendi ihtiyaçlarını yeniden tanımlar. Birikimimizi seramiği sadece bir yapı malzemesi olarak değil; sanatsal, mimari ve kültürel bir ifade biçimi olarak konumlandıran, özgün ve öncü bir tasarım markasına dönüştürme iddiasıyla yeniden tanımlıyoruz. ‘Mekânı yeniden anlamlandırmak’ için çıktığımız bu yolda, sürdürülebilir bir ekosistem kurmayı, mimarlar, tasarımcılar ve sanatçılarla güçlü iş birlikleri geliştirmeyi ve ortak akılla özgün tasarımlar üretmeyi hedefliyoruz.” ‘YAŞAMIN RİTMİ DEĞİŞTİ’ Zeynep Bodur “müzik değiştiğinde, dans da değişir. Artık yaşamın ritmi de değişti” dedi ve Kalebodur’daki değişimi anlatmayı sürdürdü:“Eğer yaşayan mekanlar için çalışıyorsak, bu mekanların insanla kurduğu ilişkiyi yeniden tarif eden bir bakış açısı geliştirmeliyiz. Bu nedenle yalnızca estetik değil, yaşayan, düşünen, dönüşen mekanlar için üretim yapmayı benimsiyoruz.”Kale Grubu’nun Kurucusu, babası İbrahim Bodur’un “Üretmek bir ülkeye duyulan en büyük saygıdır” sözüne vurgu yapan Zeynep Bodur yeni ürünlerini şöyle tanımladı:“Biz de bu saygıyı, daha sürdürülebilir, daha rafine, daha anlamlı bir yaşam kurmak için seramiğe yeniden hayat vererek sürdürüyoruz.”Konuşmasını bir cümleyle özetleyerek bitirdi:“Eve, dünyamıza iyi bakma zamanı…”68 yaşındaki Kale Grubu üretimden lojistiğe, Ar-Ge’den pazarlamaya kadar her alanda dönüşüm odaklı adımlar atmaya çalışıyor, dijitalleşmeye, sürdürülebilir malzeme kullanmaya, çevreci, daha akıllı ve daha verimli sistemlerle üretim yapmaya çalışıyor.Başa dönersek… Yeni dünya düzeninde yerinde sayana yer yok. Böyle, odaklı değişimler şart…
Source: Sefer Levent
TRANSFER HABERİ | Fenerbahçe”ye 2 yıldız golcü! Jonathan David ile Tammy Abraham…
Avrupa'ya erken veda eden, Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde Galatasaray'a elenen Fenerbahçe, lig şampiyonluğunu da yine ezeli rakibine kaptırmak üzere. Son üç hafta öncesinde lider Galatasaray'dan 8 puan geride olan sarı-lacivertliler, büyük bir futbol mucizesi olmazsa bu sezonu da kupasız kapatacak. Tüm bu yaşananların ardından ise yönetim, daha lig bitmeden gelecek sezonun kadrosunu kurmak için çalışmalara başladı. TEKLİFLER KABUL EDİLECEK Öncelikli hedef; ileri ucu değiştirmek. Sözleşmesi biten kaptan Edin Dzeko'ya yeni kontrat önerilmedi ve sezon sonunda teşekkür edip yollar ayrılacak. Sezon başında kulüp rekoru kırılan ve 20 milyon euro bonservis bedeliyle Sevilla'dan transfer edilen Youssef En-Nesyri'ye gelen teklifler kabul edilecek. İki golcüsüyle de vedalaşacak olan sarı-lacivertliler, bu bölgeyi yıldız isimlerle güçlendirecek. O isimler ise; Jonathan David ile Tammy Abraham. TAMMY'LE JOSE GÖRÜŞTÜ Lille ile sözleşme yenilemeyen David için harekete geçildi ve oyuncunun menajeriyle ilk görüşme yapıldı. David, Inter ve Borussia Dortmund'dan istediği teklifi alamadı. Fenerbahçe ise istediği 9 milyon euroluk maaşı vermeyi taahhüt etti. Sezon başında Roma'dan Milan'a kiralanan Abraham'ın da bonservisini Milano ekibi almayacak. Tammy'yi Mourinho bitirecek. Jose'nin eski öğrencisiyle geçtiğimiz günlerde bir görüşme yaptığı ortaya çıktı. ROMA'YA KENDİSİ ALDIRDI Jose Mourinho, Chelsea ve Roma'da Abraham'la birlikte çalıştı. Hatta İngiliz golcüyü, Roma'nın başına geçer geçmez ilk iş olarak İtalyan ekibine transfer etti. Kariyerinde en fazla Mou ile maça çıkan Abraham, Portekizliyi 'baba' figürü olarak görüyor. Bu nedenle Jose'yle yeniden çalışmaya sıcak bakıyor.
Source: Fotomaç
İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Çinli üretici 60 ay vadeli makina satıyor, buna nasıl karşı duralım?
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Çin”in ABD pazarında yaşadığı sorunların ardından diğer ülkelere karşı daha sert bir ekonomik strateji izlemeye başladığını belirtti.Ekonomi Gazetecileri Derneği heyetini ağırlayan Avdagiç, Çinli firmaların fiyatları düşürüp uzun vadeler sunduğunu, hatta TL bazında 60 aya kadar vadeli makina satışı yaptığını söyledi. “Buna hangi üretici dayanabilir? Hangi alıcı bu durumda gidip bankadan kredi çekip makina alır?” diye konuştu.Türkiye ekonomisinin temel önceliğinin kalıcı ve dengeli bir enflasyonla mücadele olması gerektiğini vurgulayan Avdagiç, “Enflasyonun hızlı, etkili ve kalıcı bir şekilde düşürülmesi gerekiyor. Bu konuda net bir mutabakat var. Para Politikası Kurulu’nun bundan sonraki süreçte bu doğrultuda adım atmasını bekliyoruz” dedi.”İhracat bir ekosistemdir”İhracatın sadece ihracatçı firmalardan ibaret olmadığını belirten Avdagiç, “İhracatın tedarik zinciri, büyük şirketlerden KOBİ’lere, oradan mikro işletmelere kadar uzanıyor. Bu ekosistem geniş bir üretici kitlesini kapsıyor ve daha fazla desteklenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.Kur politikalarına da değinen Avdagiç, döviz kurlarındaki baskının ihracatı zorlaştırdığını, buna karşılık ithalatı cazip hale getirdiğini söyledi. Türkiye’nin dış ticaret açığını azaltmak için ihracatı teşvik eden daha güçlü politikaların devreye alınması gerektiğini kaydetti.Kayıt dışılıkla mücadelede denge çağrısıKayıt dışılıkla mücadelede dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Avdagiç, “Kayıt dışına karşı süreç yürütmek doğru ama bu kayıt içindeki mükellefleri de rahatsız etmeden yapılmalı” dedi. Kapalıçarşı’daki esnafın yaşadığı denetim sorunlarını örnek gösteren Avdagiç, devletin süreci daha sonuç odaklı ve istişare içinde yürütmesi gerektiğini vurguladı.Yeniden adaylık sinyali verdiGelecek yıl yapılması planlanan İTO seçimlerine ilişkin de konuşan Avdagiç, “Camia içinde gerekli istişareleri yaptık. 2026’nın son çeyreğinde yapılması beklenen İTO seçimlerinde tekrar arkadaşlarımızla yola çıkmaya karar verdik” açıklamasında bulundu.
Source: Dünya Gazetesi
Sergen Yalçın”dan transfer tavsiyesi: 100 milyon Euro kazandırır
Trendyol Süper Lig”de Beşiktaş”ın Adana Demirspor”u 4-1 mağlup ettiği maçın ardından Sergen Yalçın değerlendirmelerde bulundu.Yalçın, Ekol TV”de katıldığı yayında transfere yönelik konuşurken Süper Lig”in devlerine flaş bir öneri yaptı.Transferle ilgili Sergen Yalçın, “Hep diyorum ya bir tane göz lazım diye, büyük camilarda bir tane göz lazım. Kararları verecek, kulübü doğru yönlendirecek, doğru kararları vermesini sağlayacak…” dedi.”Senede 100 milyon Euro kazandırır”Yalçın ayrıca, “Bir iyi göz, bunu iyi dinlesin büyük kulüp başkanlarına söylüyorum, sana senede 100 milyon Euro kazandırır. Al ya da alma, bir iyi göz.” açıklamasında bulundu.Galatasaray”ın yeni sezon planlamasına değinen Yalçın, “Galatasaray”ın devre arasında aldığı oyuncular, bakma oynamadıkları için görünmüyor. Galatasaray”a seneye sağ bek de lazım, sol bek de lazım. Eren var sol bekte oynar ama çok iyi bir sağ bek lazım. Çok iyi bir sağ kenar, Yunus oynuyor, orayı çok iyi yedeklemesi gerekiyor.” açıklamasında bulundu.Sergen Yalçın, Galatasaray”ın en az 3 tane çok iyi transfer yapması gerektiğini belirtip, “Sol kenar kesin lazım zaten. Sol kenar yüzde 100 lazım. Osimhen giderse o santrfor bölgesi ne olacak? Galatasaray da seneye 3-4 tane çok iyi takviye yapmak zorunda. Şampiyonlar Ligi oynayacak çünkü.” dedi.
Source: Ramazan Dengiz
Meslekte Birlik’ten seçim çağrısı: Ya değişeceğiz ya yok olacağız!
14-15 Haziran’da yapılacak İSMMMO Genel Kurulu ve oda seçimleri öncesinde, Meslekte Birlik Grubu Başkan Adayı Hakan Ustabaş, meslektaşlara kritik bir çağrıda bulundu: “Mali müşavirlik mesleği dijital dönüşümün eşiğinde. Ya cesur adımlarla geleceğe yürüyeceğiz ya da mesleğimizi kaybedeceğiz.” Ustabaş, mevcut yönetimi etkisiz olmakla suçladı, çözümün ise Meslekte Birlik’in vizyonunda olduğunu vurguladı.İşte Ustabaş”ın o açıklamaları;14 Haziran 2025 Genel kurul ve 15 Haziran 2025 Pazar günü yapılacak oda seçimlerinde Meslekte Birlik grubu Başkan ve Kurul Adaylarını belirledi.Meslekte Birlik Grubu Başkan Adayı Hakan Ustabaş seçimlerle ilgili olarak aşağıdaki açıklamalarda bulundu.HAYATİ BİR DÖNÜŞÜMÜN EŞİĞİNDE MESLEKTE BİRLİKÇok Kıymetli Meslektaşlarımız:Bizler, insanlık tarihinin en köklü mesleklerinden birini icra eden, titizlik ve sorumluluk duygusuyla çalışan fedakâr bir camiayız. Toplum ile devlet arasında, adaletin , emeğin hassas dengesini koruma gayretiyle yürüttüğümüz mesleğimizden gurur ve onur duyuyoruz.Dünyada oldukça saygın konumda olan mesleğimizin, ülkemizde hak ettiği değeri görmediği hepimizin malumudur. Meslektaşlarımızın yoğun çabası ve fedakârlıklarına rağmen, gerek toplumsal algı, gerekse sistemin yapısal sorunları,mesleğimizin itibarını zedelemektedir.Amacımız, bu engelleri aşmak ve mali müşavirlik mesleğini hak ettiği seviyeye taşımaktır.Teknolojik gelişmeler, Dijitalleşme ve yapay zekâ, mali müşavirlik mesleğini derinden etkileyerek, bizi önemli kararlar alma noktasına getirmiştir. Günümüzde mesleğimiz, büyük bir dönüşümün eşiğindedir.1989 yılında yürürlüğe giren, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile elde ettiğimiz ünvanımız, değişen teknolojik koşullara ayak uyduramazsa yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.Ya şimdi Mesleğimizi geleceğe taşıyacak cesur adımları atacağız ya da giderek etkisizleşen bir konuma sürükleneceğiz.İşte bu nedenle, sizleri, mesleğimizin geleceği üzerine düşünmeye ve harekete geçmeye davet ediyorum.Bu dönüşüm sürecinde yeni bir meslek yasası ve muhasebe uygulama modeli oluşturmak kaçınılmazdır. 35 yıldır bu süreci yönetmesi gereken İSMMMO ve üst kurul olan TÜRMOB, mesleğimiz ve geleceği için hangi adımları attılar?Dijitalleşmenin getirdiği riskler ve fırsatlar karşısında nasıl bir yol haritası belirlediler?Maalesef bu kurulların gündeminde ne mesleğimizin geleceği ne de meslektaşlarımızın güncel sorunları var.35 yıldır İSMMMO yönetimini elinde bulunduran anlayış, odamızı ticari bir işletme mantığıyla yönetmektedir. Meslektaş aidatlarını belirlemekten öteye geçememektedir. Varsa yoksa aidat meselesi!Bu anlayış Mali müşavirlik mesleğinin geleceği ve itibarı için ne yaptı? Uzun yıllardır mesleği bir fiil icra eden kardeşiniz olarak söylüyorum: Hiçbir şey yapmadılar ve yapmayacaklar da!7 yıldızlı otellerde düzenlenen göstermelik sempozyumlar, boş salonlarda yapılan sözde seminerler… Bunların meslektaşlarımıza en ufak bir katkısı var mı? Ne yazık ki, odamızın kaynakları bu tür etkisiz etkinliklerle heba ediliyor.Sadece mesleğimizin gelecekte karşılaşacağı risklerle değil, aynı zamanda güncel sorunlarla da mücadele etmek zorundayız. Yıllar içinde birikerek çözümsüz hâle gelen birçok temel meselemiz var!Ofis işleten meslektaşlarımız; haksız rekabet, tahsilat zorlukları, bitmek bilmeyen angaryalar, nitelikli personel bulma ve çalıştırma gibi konularda yalnız bırakılmıştır.Bordrolu çalışan meslektaşlarımız; meslekte uzmanlaşma, adil ücret skalasının belirlenmesi ve mesleki unvanlarını etkin kullanamama gibi sıkıntılar yaşamaktadır. İSMMMO ve TÜRMOB hiçbir somut proje sunmadan, bizleri sadece seçim dönemlerinde potansiyel oy deposu olarak görmektedir.Camiamız biliyor ki, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın bu sorunlarla baş başa kalmasının yegane sorumlularıİSMMMO ve TÜRMOB’ tur.Açık yüreklilikle söylüyorum; Bu kurumlar bir meslek kuruluşu gibi değil, ideolojik ve politik bir yapı gibi hareket etmektedir. Devletin ilgili kurumlarıyla sağlıklı bir iletişim kurmaktan kaçınan bu anlayış, mesleğimizin sorunlarını derinleştirmektenöteye gidememiştir. Ülkemizde yaklaşık 130.000 mali müşavir bulunmaktadır. Mesleğin içinde, çalışanlarımız ve ailelerimizi de eklendiğimizde toplam 600.000’den fazla kişi, bu hatalı yönetim anlayışından olumsuz etkilenmektedir.Mesleğimiz ve meslektaşlarımız, ideolojik kaygılara kurban edilemez! Bu köhne yapı, mesleğimizin itibarını ve gücünü yükseltecek niteliklere sahip değildir.MESLEKTE BİRLİK, tüm gücü ve donanımıyla yalnızca meslektaşlarımızın ve ailelerinin geleceğini gözeten bir harekettir. Mesleğin sorunlarını tespit eden, çözüm üreten ve vizyon sahibi bir yapı olarak, mali müşavirlik mesleğini hak ettiği seviyeye taşımaya kararlıdır.Bugün, mesleğimiz açısından hayati bir dönüşümün eşiğindeyiz. Eğer bu süreçte bir değişim gerçekleşmezse, geleceğimizi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağız.Bu nedenle, siz değerli meslektaşlarımızı, 14 Haziran 2025’ te İstanbul’da düzenlenecek olan İSMMMO Genel Kuruluna ve 15 Haziran 2025’te yapılacak olan oda kurul seçimlerinde, oy kullanmak üzere sandığa davet ediyor ve MESLEKTE BİRLİK adına desteklerinizi bekliyoruz.Birlikte, güçlü ve saygın bir meslek geleceğini inşa edelim!Değişim cesaret ister. Cesaret bizde, destek sizde!
Source: Fuat Öner