Piyasalara Merkez morali
UZUN süredir baskı altında kalan Borsa İstanbul, enflasyon verileri ve TCMB faiz kararıyla moral buldu. Şubat enflasyonu (TÜFE) aylıkta yüzde 2.27, yıllıkta yüzde 39.05 olarak beklentilerin altında kaldı. Piyasalar aylıkta yüzde 2.9-3.0 ve yıllıkta yüzde 40 civarında bekliyordu. Bu referansla TCMB beklendiği üzere 250 baz puanlık faiz indirimine gitti ve politika faizini yüzde 42.5 seviyesine çekti.Toplantı metninde; “Enflasyonun ana eğilimi ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında gerilemiştir. Bu dönemde temel mal enflasyonu görece düşük seyrini korurken, hizmet enflasyonu ocak ayına özgü artışın ardından yavaşlamıştır. Yurtiçi talep dördüncü çeyrekte öngörülenin üzerinde olmakla birlikte, enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde seyretmiştir” vurguları, faiz indirimlerinin devamı açısından önemli görüldü. Bu gelişmeler, 2024 yılı temmuz ayından bu yana baskı altında kalan BIST100 Endeksi’nde yüksek hacimli tepki çıkışına neden oldu. Faize en duyarlı sektör olan banka hisseleri çıkışa öncülük etti. TCMB faizi mali piyasalar için önemli bir referans noktasıdır. Tahvil, mevduat, kredi faizleri ona göre şekillenir. Bu açıdan TCMB faizindeki gerilemenin diğer parametrelere ve ekonominin geneline yansıma göstermesi beklenebilir. Konuttan otomobil piyasasına kadar ekonomide birçok sektörü etkileme potansiyeline sahip. Bu meyanda döviz kurları üzerindeki baskıyı zayıflatmakla birlikte kur geçişkenliği nedeniyle enflasyon üzerinde de yukarı yönlü bir etkiye neden olabilir. Bu yarının sorunu. Bu aşamada “bardağın dolu tarafı” daha çok öne çıkmış durumda.FAİZLERİN DAHA DA GERİLEMESİ OLASIBorsa İstanbul bir süredir bu gelişmeyi beklenti olarak zaten fiyatlıyordu. Artık somut gelişmeler görülmeye başlandı. Faiz düşüşü ve devamının geleceği beklentisiyle alternatif piyasalar daha yakından izlemeye alınacak. Beklenti anketlerinde yıl sonu için enflasyonda yüzde 25-30, TCMB faizinde yüzde 30 gibi rakamlar telaffuz ediliyor. Bu durumda ileriye yönelik olarak faizlerin daha da gerilemesi olasıdır. Uzun süredir TL mevduatta bekleyen tasarrufların en azından bir kısmının hisse senetleri gibi bir alternatifi değerlendirmeye alması muhtemel bir gelişme olacaktır. Bunu piyasa şartları belirleyecek. TCMB faiz indirimi BIST100 Endeksi için bir işaret fişeği mi olacak yoksa tepki çıkışı olarak mı kalacak? Faiz borsa için en önemli rakip olmakla birlikte tek rakip de değil elbette. İç ve dış diğer piyasa şartlarının da uygun olması gerekecek. Borsa İstanbul’da temkinli görünüm yerini daha iyimser bir ortama bırakmış durumda.YABANCI ALIMLARI MOLA VERDİYabancı yatırımcıların işlemleri piyasalar için hep önemli olmuştur. Son haftalarda yabancılar hisse senetleri ve tahvil bonoda alıcı konumdaydılar. Enflasyon ve TCMB kaynaklı gelişmelere olumlu tepki vermişler, tahvil bono ağırlıklı alımlar yapmışlardı. Hisse senetlerinde 14 ve 21 Şubat ile biten haftalardaki alım serisi 28 Şubat haftasında yerini satışa bıraktı. Yabancılar 107 milyon dolarlık hisse senedi satarken tahvil bonoda (miktarı düşmekle birlikte) 53 milyon dolarla alımlarını sürdürdüler. Geçtiğimiz haftaki işlem sonuçlarını önümüzdeki hafta perşembe günü saat 14.30’da TCMB açıklayınca göreceğiz.Bankalar başta olmak üzere ağırlıklı olarak yabancıların işlem yaptığı lokomotif hisselerdeki primlere bakılırsa hisse senetlerinde alıcılı çıkma olasılığı yüksek görülüyor. Yine de gerçekleşmeleri görmek gerekir.Aynı hafta TCMB rezervleri, bankaların döviz mevduatı ve kur korumalı mevduatta düşüş vardı. TCMB rezervlerinde son iki haftalık gerileme belirginleşmeye başladı. TCMB brüt rezervlerinde düşüş 4.5 milyar dolar ile devam etti ve 165.4 milyar oldu. Swap hariç net rezerv ise 60.7 milyar dolara çekilirken son iki haftalık erime, 10.7 milyar dolara ulaştı. Yurtiçi yerleşiklerin bankalardaki döviz mevduatı ise 3.2 milyar dolarlık düşüşle 171.4 milyar dolar oldu. Kur korumalı mevduatta 33 milyar TL’lik düşüş yaşandı ve 846 milyar TL’ye gerileme oldu. Kur korumalı mevduattaki erime ve faiz düşüş beklentilerine rağmen döviz mevduatındaki geri çekilme dikkat çekici. Kur korumalı mevduat, bankalar döviz mevduatı ve TCMB rezervlerinin eş zamanlı düşüş göstermesi takip edilmesi gereken bir durum.BORSADA TEPKİ ÇIKIŞI GÖRÜLDÜBorsada yüksek hacimli tepki çıkışı güç kazandı. 10.276-10.400 bandındaki boşluk (gap) bölgesi kapandı ve Ağustos 2024’ten bu yana devam eden yatay hareket tamamlandı. İlk destek 10.400 seviyesinde görülürken çıkışın devamı için bu noktanın üzerinde kalınması önemli olacak. Sonraki destekler 10.200 ve 10.000’de bulunuyor. Satışla karşılaşması muhtemel direnç seviyeleri ise 10.700 ve 10.900-11.250 seviyelerinde. 10.900-11.250 daha önemli. Endekste sert yükselişe bağlı olarak direnç seviyelerinde satış denemeleri görülebilir. Ancak tepki yükselişi gücünü koruyabilir.EURO GÜÇ KAZANDI Dış piyasalarda gündem yoğun ve önemli. ABD Başkanı Trump yine başrolde ve “esas oğlan” konunumda. Açıklamaları ve uyguladığı politikalarla ticaret savaşını iyice kızıştırdı. Çin’den Avrupa’ya, Kanada’dan Meksika, Rusya ve Ukrayna, Panama ve Grönland’a kadar hemen her konuda ekonomik, siyasi birçok söylemi ve uygulaması oldu. Ama artık ciddi tepki alıyor. ABD karşıtı cephe oldukça genişledi. Sadece söylem olarak değil; diğer ülkeler ABD karşıtı icraatlarını uygulamaya koymaya kararlılar. “Keskin sirke küpüne zarar” hesabı bu durumdan dolar da etkilendi ve zayıfladı. Deutsche Bank’tan “Küresel piyasaların yeni jeopolitik düzene uyum sağlamasıyla birlikte ABD doları geleneksel güvenli liman statüsünü kaybedebilir” görüşü geldi. Ocak ayında 110 seviyesini gören dolar endeksi 103 seviyelerine geriledi. Buna karşılık yine ocakta 1.02 seviyelerini test eden Euro/dolar paritesi 1.08’i aştı ve Euro’da değerlenme devam etti. Para hareketleri borsalara da yansıdı denilebilir. Almanya borsası (Dax Endeksi) zirveye yakın seyirle çıkış hareketini sürdürürken ABD borsalarında derinlik kazanan kâr satışlarıyla zayıf bir görünüm hâkim. Euro’nun değer kazanmasının arkasında; Almanya’nın 500 milyar Euro’luk savunma ve altyapı harcamaları için bütçe ayırması ve bunun borçlanma ile finanse edileceğinin açıklanması sonrasında tahvil faizlerindeki sert yükseliş, yapılacak harcamalara bağlı olarak ekonomideki canlanma beklentileri var. Ayrıca seçim sonrası Hristiyan Demokrat ve Soysal Demokrat (CDU-SPD) iki büyük partinin koalisyona gidecek olması da Euro’ya katkı yapan bir durum olarak görüldü. Almanya’yı bu ölçüde savunma harcamasına iten sebeplerin başında Trump’ın “Avrupa’dan asker çekebiliriz” açıklaması geliyor. Hatta Trump, NATO ülkeleri yeterince ödeme yapmazsa onları korumayacağını, harcama hedeflerini karşılamamaları halinde ABD’nin NATO müttefiklerini savunmayabileceğini söyledi. Trump bu tutumunu sürdürürse NATO’nun varlığının tartışmaya açılmasına pek şaşırmamak lazım. Bir diğer görüş ise Trump’ın tüccar zihniyetiyle hareket ettiği pazarlığı yukarıdan açtığı sonra da daha makul bir tutuma evrilebileceği yönünde. Kanada ve Meksika’ya gümrük tarifelerini bir ay ertelemesi, Beyaz Saray’dan kovduğu Zelenski’nin geri adım atması ve anlaşmaya razı olması gibi gelişmeler buna örnek gösteriliyor. Geçen haftanın bir diğer gündemi Avrupa Merkez Bankası toplantısıydı. Beklendiği üzere 25 baz puanlık indirime gidildi (%2.50). Toplantı sonrası yapılan açıklamalarda faiz indirim sürecinin sonuna yaklaşıldığı sinyali gelirken “faizlerin anlamlı ölçüde daha az kısıtlayıcı hale geldiği” mesajı verildi. Son gelişmelere bağlı olarak piyasa parametrelerine bakıldığında; Euro’da değerlenme, dolarda zayıflama, altın fiyatlarında yükseliş, petrol fiyatında düşüş gözlendi. Ticaret savaşının dozunun artması, Irak’tan petrol ihracatının başlayacağı haberleri ve OPEC+ Grubu’nun üretim artışı planları petrol fiyatları üzerinde baskıyı artırdı. Altın fiyatlarında ise Trump belirsizliğine dolardaki zayıflama ve ABD tahvil faizlerindeki düşüş de eklenince tepki çıkışı görüldü. – Almanya 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2.92’yi test edip gevşerken ABD 10 yıllık tahvil faizinde düşüş eğilimi sürdü ve yüzde 4.5’e geriledi. Euro/dolar paritesi 1.0835, dolar endeksi 103.90, brent petrol 70.27, altının ons fiyatı ise 2.905 dolar seviyelerinde seyrediyor. Önümüzdeki hafta 12 Mart ABD, 14 Mart Almanya enflasyon verileri (TÜFE) takip edilecek.Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.
Source: Zeynel Balcı
Dolar kaç TL oldu, Euro ne kadar? (9 Mart Pazar Güncel Döviz Kurları)
İç ve dış piyasayı etkileyen altın ve döviz kurundaki değişimler vatandaşlar tarafından takip ediliyor. Döviz kurlarındaki hareket bugün de devam ediyor. Yatırımcılar, iş insanları ve vatandaşlar, dolar ve Euro’daki son değişimleri yakından takip ediyor.
Yeni günde Dolar/TL saat 07:15 itibarıyla 36,4062 (alış) 36,5209″dan (satış) işlem görürken, Euro ise aynı saat itibarıyla 39,5951 TL seviyelerinde seyrediyor.
Source: Dünya Gazetesi
ALTINDA SON DURUM: Gram ve çeyrek altın kaç TL oldu? Altın fiyatları ne kadar? (9 Mart 2025)
Altın fiyatları, 9 Mart 2025 Pazar günü yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Küresel ekonomik gelişmelerin ve döviz kurundaki dalgalanmaların etkisiyle piyasada hareketlilik yaşanıyor. Yeni güne gram altın 3.412 liradan, çeyrek altın ise 5 bin 478 liradan başladı.
Güncel altın fiyatları şöyle: * Gram altın satış fiyatı: 3.412,14 TL * Çeyrek altın satış fiyatı: 5.578,85TL
* Yarım altın satış fiyatı: 11.157,70 TL * Tam altın satış fiyatı: 22.668,00 TL * Cumhuriyet altını satış fiyatı: 22.247,15 TL
* Gremse altın satış fiyatı: 56.556,00 TL * Ons altın satış fiyatı: 2.911,60 dolar Dolar kaç TL oldu, Euro ne kadar? (9 Mart Pazar Güncel Döviz Kurları)Dolar
Source: Dünya Gazetesi
Kritik haftada piyasalarda neler yaşandı?
Piyasalar bir haftayı geride bırakırken, TCMB ve AMB”nin faiz kararları piyasalarda yakından izlendi.
TCMB NAS”A DEVAM DEDİ
Yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz kararı toplantısı takip edildi. TCMB beklentilere paralel şekilde faizleri 250 baz puan indirerek 42,5 seviyesine çekti.
AMB 6 DEFADIR İNDİRİME DEVAM EDİYOR
Avrupa Merkez Bankası (AMB) piyasa beklentilerine paralel şekilde mevduat faizini 25 baz puan indirimle yüzde 2,50″ye çekti.
FED”İN BEJ KİTABINDA ENDİŞE ÇIKTI
Fed’in Bej Kitap raporu, işletmelerin Trump hükümetinin özellikle tarifeler başta olmak üzere yeni politikalarına dair belirsizliklerden dolayı endişeli olduğunu ifade etti.
KRİPTO PARALARDA BEKLENEN OLDU
ABD Başkanı Donald Trump, Stratejik Bitcoin Rezervi ve ABD Dijital Varlık Stokunun kurulmasına dair kararnameyi imzaladı.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ GERİLEDİ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası”nın (TCMB) Piyasa Katılımcılar Anketi”ne göre 12 ay sonrasına dair enflasyon beklentileri ve yıl sonuna yönelik enflasyon beklentileri gerileme gösterdi. Katılımcıların yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 28,30 iken, bu anket döneminde yüzde 28,04 olarak kaydedildi.
EURO/TL İLK KEZ 39,00 LİRAYI AŞTI
Euro/TL hafta içinde ilk defa 39,00 lira seviyesini aşarak 39,60 rekor tazeledi.
Source: Derleyen: Büşra Kapan
Küresel piyasaların radarında ABD enflasyonu var
Dünya genelinde enflasyonla mücadele ve resesyon endişeleri devam ederken, ABD Başkanı Donald Trump”ın tarifeler üzerinden başlattığı ticaret savaşının şiddetlenmesi risk algısını artırıyor.
Geçen hafta, ABD”nin Kanada ve Meksika”dan ithal edilen mallara yüzde 25, Çin”den ithal edilen mallara getirilen yüzde 10 tarifeye ek yüzde 10 tarife uygulaması yürürlüğe girdi.
ABD”nin önemli ticaret partnerlerinden Meksika ve Kanada”ya tarife uygulamaya başlaması, Çin”e ise uyguladığı gümrük vergisini artırması ticaret savaşlarının derinleşebileceği ve küresel ticaretin sekteye uğrayabileceği kaygılarını besliyor.
Gelişmeler sonrasında misilleme açıklamaları takip edilirken, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kanada”nın ABD”den ithal edilen ürünlere yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu.
Öte yandan, tarifelerde muafiyetler açıklayan Trump, Meksika ve Kanada”dan ithal edilen mallara yüzde 25 gümrük vergisi uygulanmasına yönelik 4 Mart”ta yürürlüğe giren kararnamede değişiklik yaptı. Bu kapsamda ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) ile uyumlu mallar, 2 Nisan”a kadar Meksika ve Kanada”ya yönelik tarifelerden muaf tutuldu.
Analistler, ABD”nin ticari tarifelere yönelik attığı adımların yakından takip edildiğini ifade ederek, geçen hafta açıklanan ABD Merkez Bankasının (Fed) Bej Kitap raporunda, tarifelerin fiyatlara etkisine yönelik endişeleri ortaya koyduğunu söyledi.
Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı raporda, “Çoğu bölgede temas kurulan kişiler girdiler üzerindeki potansiyel gümrük vergilerinin fiyatları artıracağı öngörüsünde bulunurken, firmaların fiyatları önceden yükselttiğine dair münferit raporlar da mevcut.” ifadesi kullanıldı.
Geçen hafta Fed yetkililerinin açıklamaları takip edilirken, Fed Başkanı Jerome Powell, Chicago Üniversitesi”nde düzenlenen Para Politikası Forumu”nda yaptığı konuşmada, artan belirsizlik seviyelerine rağmen ABD ekonomisinin “iyi bir yerde olmaya devam ettiğini” söyledi.
Hükümet politikalarının etkilerine ilişkin belirsizliklere işaret eden Powell, faiz indirimleri konusunda acele etmeye gerek duymadıklarını ve daha fazla netlik beklemek için para politikasının iyi bir konumda olduğunu bildirdi.
ABD”de geçen hafta açıklanan verilere göre ülkede özel sektör istihdamı, şubatta 77 bin kişiyle piyasa beklentilerinin altında yükseliş kaydetti.
Yatırımcılar tarafından yakından takip edilen tarım dışı istihdam şubatta 151 bin kişi artarak beklentilerin altında gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 4″ten 4,1″e çıktı.
Bu dönemde federal hükümet istihdamında yaşanan azalış dikkati çekti. Kamu sektöründeki istihdam azalışının Hükümet Verimliliği Departmanının işten çıkarmalarının etkisini bir miktar yansıttığını belirten analistler, gelecek aylarda federal harcama kesintileri ve gümrük tarifelerinin etkilerinin iş gücü piyasası üzerinde daha fazla baskı oluşturmasının beklendiğini kaydetti.
Ayrıca, Fed”in dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç aynı dönemde yüzde 0,3 artarak 35,93 dolara yükseldi. Şubatta beklentiler dahilinde artan ortalama saatlik kazanç, ocak ayında yüzde 0,4 artış göstermişti.
ABD”nin dış ticaret açığı da ocakta aylık bazda yüzde 34 artışla 131,4 milyar dolara ulaşırken, tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü.
Yatırımcıların gelecek hafta ülkede açıklanacak enflasyon verilerine odakladığını kaydeden analistler, açıklanacak verilerin tarife gündemi altındaki ABD ekonomisi hakkında daha çok bilgi vereceğini kaydetti.
Para piyasalarında, Fed”in yılın ilk yarısında faiz indirimine gideceğine yönelik beklentiler öne çıkarken, bankanın mayıs ayında yüzde 58 ihtimalle faiz indirimine gideceği fiyatlanıyor.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta ABD”nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,30 seviyesinde, dolar endeksi 103,8 seviyesinde dengelendi.
Geçen hafta altının ons fiyatı, haftalık bazda yüzde 1,86 yükselişle 2 bin 912 dolardan alıcı buldu.
Brent petrolün varil fiyatı da yüzde 3,79 azalışla 70,2 dolara geriledi.
NEW YORK”TA NEGATİF SEYİR ÖNE ÇIKTI
New York borsasında, küresel gelişmeleri takiben geçen hafta negatif seyir izlenirken, gözler çarşamba günü açıklanacak tüketici enflasyonuna çevrildi.
Haftanın son işlem günü yarı iletken üreticisi Broadcom”un hisseleri, şirketin 3 aylık dönemde finansal sonuçlarının beklentileri aşması ve mevcut çeyreğe ilişkin güçlü tahminler sunmasının ardından yüzde 8,6 değer kazandı.
ABD”li perakende devlerinden Costco”nun hisseleri ise şirketin 3 aylık dönemde beklentilerin üzerinde gelir elde etmesine karşın karının beklentileri karşılayamaması sonrası yüzde 6,1 düştü.
Bu gelişmelerle haftalık bazda S&P 500 endeksi yüzde 3,10, Nasdaq endeksi yüzde 3,45 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,37 değer kaybetti.
Yeni haftada çarşamba Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), perşembe Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edilecek.
AVRUPA”DA BORSALAR KARIŞIK
Avrupa borsalarında geçen hafta karışık bir seyir izlenirken, gözler Almanya”da enflasyon ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde”ın konuşmasına çevrildi.
Geçen hafta ECB”nin faiz indirimi, Trump”ın ABD”nin önemli ticaret ortaklarına uyguladığı tarifeler ve Avrupa Birliği”ne (AB) yönelik ilave gümrük vergilerine ilişkin açıklamaları ile Rusya-Ukrayna Savaşı”na ilişkin gelişmeler yakından takip edildi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), geçen hafta üç temel politika faizini beklentilere paralel olarak 25 baz düşürdü.
Buna göre, ECB banka mevduat faiz oranını yüzde 2,75″ten 2,50″ye, refinansman faizi ve marjinal borçlanma faizini de 25 baz puan düşürerek sırasıyla yüzde 2,65 ve yüzde 2,90″a çekti.
Böylece, para politikasına yönelik yılın ikinci toplantısında refinansman faizi ve marjinal fonlama faizi için Mart 2016″dan, mevduat faizi için de Eylül 2019″dan bu yana altıncı indirim yapılmış oldu.
ECB Başkanı Lagarde, faiz kararının ardından düzenlenen basın toplantısında Avro Bölgesi”nde imalat sanayisinin ekonomik büyümenin önünde engel teşkil ettiğini dile getirerek, iş gücü piyasasının sağlamlığını koruduğunu ve işsizlik oranının tarihsel olarak düşük seviyede olduğunu vurguladı.
Lagarde, ekonomik büyüme konusuna da değinerek “Belirsizlik, yatırımları engelliyor. Ticaret gerilimleri, büyümeyi düşürebilir.” dedi.
Ekonomik büyüme üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğunu aktaran Lagarde, küresel ticarette gerilimlerin büyümeyi aşağı yönlü baskılayacağını kaydetti.
Lagarde, daha fazla savunma ve altyapı yatırımlarının Avro Bölgesi”nde büyümeyi artırabileceğini dile getirerek, bunun aynı zamanda enflasyon için de geçerli olduğunu söyledi.
Avrupa Birliğinin (AB) ABD ile gümrük tarifeleri müzakerelerine “güçlü pozisyonda” girmesi gerektiğini belirten Lagarde, gümrük tarifelerinin ekonomi için olumsuz olduğuna vurgu yaptı.
Öte yandan, Almanya ve Avrupa Birliği”nin (AB) savunma harcamalarını artıracaklarına yönelik açıklamaları piyasaların yönü üzerinde etkili olurken, Avrupa endekslerindeki savunma hisselerindeki yükseliş dikkati çekti.
Söz konusu gelişmelerle, haftalık bazda Fransa”da CAC 40 endeksi yüzde 0,11 ve Almanya”da DAX 40 endeksi yüzde 2,03 yükselirken, İngiltere”de FTSE 100 endeksi yüzde 1,47 ve İtalya”da MIB 30 endeksi ise yüzde 0,16 düştü.
Gelecek hafta pazartesi Almanya”da sanayi üretimi, Çarşamba ECB Başkanı Lagarde”ın konuşması, perşembe Avro Bölgesi”nde sanayi üretimi, cuma Almanya”da enflasyon ve İngiltere”de sanayi üretimi verileri takip edilecek.
ASYA BORSALARI YÜKSELİŞTE
Asya tarafında ise geçen hafta Japonya hariç alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, yeni haftada Japonya”da büyüme izlenecek.
Donald Trump”ın Çin”e yönelik uyguladığı tarifeyi artırmasını takiben Çin yönetiminin tarifelere karşı “çok taraflı ticaret sistemini koruma” mesajı vermesi, bölgedeki pay piyasalarında olumlu karşılandı ve risk iştahını artırdı.
Çin”in ve dünya ekonomisinin artan küresel siyasi ve ekonomik belirsizliklerle karşı karşıya olduğunu ifade eden Çin Ulusal Halk Kongresi (ÇUHK) Sözcüsü Lou Çincien, “Çin, zor kazanılmış çok taraflı ticaret sistemini birlikte korumak, tek taraflılığa ve korumacılığa karşı çıkarak eşit ve kapsayıcı bir ekonomik küreselleşmeyi teşvik etmek için dünya ülkeleriyle birlikte çalışmaya hazır.” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump”ın yeni iktidar döneminin başında Çin”den ithal ürünlere getirdiği yüzde 10 gümrük vergisini yüzde 20″ye çıkarmasına dair soruya yanıt veren Lou, “ABD”nin sorunları diyalog ve istişareyle çözme yoluna döneceğini umuyoruz.” dedi.
Lou, Çin”in ABD ile karşılıklı endişelerini eşit temelde diyalog ve istişare yoluyla çözmeye hazır olduğunu fakat hiçbir baskı ve tehdit eylemini kabul etmeyeceğini, ulusal egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını koruyacağını vurguladı.
Öte yandan, Çin”de yapay zeka alanında artan iyimserliklerin etkisiyle Hong Kong”da işlem gören teknoloji şirketlerinin hisselerindeki artış dikkati çekti.
Japonya tarafında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkan Yardımcısı Shinichi Uchida, merkez bankasının piyasa beklentileriyle uyumlu bir hızda faiz artırımlarına devam edebileceğini belirterek, yakın vadede borçlanma maliyetlerinde bir artış ihtimalini canlı tuttu.
Japonya Maliye Bakanı Katsunobu Kato ise yetkililerin döviz piyasasındaki aşırı hareketlere karşı uygun önlemleri alacağını söyledi.
Faiz oranlarının artırılması beklentileri hakkında konuşan Kato, para politikalarının belirlenmesinin Japonya Merkez Bankasına (BoJ) bağlı olduğunu söyleyerek, “BoJ”un, hükümet ile yapılan mutabakata dayanarak politika yürütmesini bekliyoruz.” dedi
Bu gelişmelerle geçen hafta Hong Kong”da Hang Seng endeksi yüzde 5,62, Çin”de Şanghay Bileşik endeksi yüzde 1,56 ve Güney Kore”de Kospi endeksi yüzde 1,21 yükselirken, Japonya”da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,72 değer kaybetti.
Gelecek hafta pazartesi Japonya”da dış ticaret dengesi, salı Japonya”da büyüme, Çarşamba Japonya”da ÜFE takip edilecek.
YURT İÇİNDE ÖDEME DENGELERİ TAKİP EDİLECEK
Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğilimi öne çıktı. Borsa İstanbul”da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 8,78 değer kazanarak 10.507,11 puandan tamamlanırken, gözler gelecek hafta ödemeler dengesi verilerine çevrildi.
AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi”ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının ocak ayında 3 milyar 238 milyon dolar açık verdiğini tahmin etti.
Ekonomistler, cari işlemler açığının 2025 yılında 22 milyar 190 milyon dolar olarak gerçekleşeceğini öngördü.
Bununla birlikte dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 36,4777″den kapattı.
Yurt içinde gelecek hafta pazartesi sanayi üretimi, salı perakende satışlar, çarşamba ödemeler dengesi, perşembe konut satışları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantı özeti ile haftalık para ve banka istatistikleri takip edilecek.
Source: