Konut kredisi faizinde dikkat çeken yükseliş! 1 milyon TL”nin geri ödemesi kaç TL oldu?
TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. Faruk Bingöl- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından açıklanan son verilere göre 2 Mayıs ile sona eren haftada; – Konut kredilerinin hacmi 562,61 milyar TL oldu. – Önceki hafta söz konusu rakam 559,26 milyar TL olarak gerçekleşmişti. – Böylece 1 haftada konut kredisi hacmi yaklaşık 3,35 milyar TL arttı. #r-1115484# KREDİ FAİZLERİ YÜKSELDİ Öte yandan bankalar tarafından sunulan seçeneklere bakıldığında; -Geçen hafta en düşük konut kredisi oranı %2,59 seviyesinde bulunuyordu. -Bu hafta söz konusu oran %2,79 seviyesine yükseldi. -En düşük konut kredisi oranı ise Ziraat Bankası ve Halkbank tarafından sunuluyor. Söz konusu oranlara göre örnek hesaplama tabloları şöyle oluştu: 500 BİN TL KREDİ / 120 AY VADE -Kredi Tutarı: 500 bin TL -Kredi Vadesi: 120 ay -Kredi Oranı: %2,79 -Aylık taksit: 14 bin 483 TL -Toplam geri ödeme: 1 milyon 737 bin 960 TL 1 MİLYON TL KREDİ / 120 AY VADE -Kredi Tutarı: 1 milyon TL -Kredi Vadesi: 120 ay -Kredi Oranı: %2,79 -Aylık taksit: 28 bin 966 TL -Toplam geri ödeme: 3 milyon 475 bin 920 TL 1,5 MİLYON TL KREDİ / 120 AY VADE -Kredi Tutarı: 1,5 milyon TL -Kredi Vadesi: 120 ay -Kredi Oranı: %2,79 -Aylık taksit: 43 bin 449 TL -Toplam geri ödeme: 5 milyon 213 bin 880 TL SATIŞLAR, AYLIK BAZDA GERİLEMİŞTİ Bu arada açıklanan son verilere göre konut satışları mart ayında, 110 bin 795 adet oldu ve aylık bazda %1,8 düşüş gösterdi. Yıllık bazda ise %5,1 artış kaydedildi. Mart ayındaki bu artış, Haziran 2024’ten bu yana en zayıf büyümeye de işaret etti. Martta, ipotekli (kredili) konut satışları da 18 bin 225 adet ile aylık bazda %8,6 ve yıllık bazda %41,5 arttı. Mart ayında ipotekli satışların toplam içindeki payı %15’ten %16,4’e çıktı. KREDİLİ SATIŞLARDA BEKLENTİ… Tacirler Yatırım tarafından yapılan değerlendirmede, “Bir süredir reel olarak gerilemekte olan konut fiyatlarında, gelecek dönemde artış beklentisi ile ipotekli satışlarda da yükselişi takip etmekteyiz. Ancak TCMB’den gelen 350 baz puanlık faiz artırımı sonrasında, ipotekli satışlardaki artışın durulabileceğini değerlendiriyoruz” denildi.
Source: Ömer Faruk Bingöl
Keşke zorunlu tutulsa!
Bizde bilirsiniz önce bir acı yaşanır, sonra önlem aranır. Uzmanlar, “Defibrilatör yani kalp krizlerinde hayati önem taşıyan AED adlı o cihaz, neredeyse bulunması gereken hiçbir yerde yok” diye açıklama yaptı.Sonra ben yurtdışında bir otelin spor salonunda gördüğüm o cihazın fotoğrafını çekip bu köşede paylaşmıştım.Çok zor değil…Hiçbir masraf da insan hayatından önemli değil. Dün Kelebek’te Mehmet Üstündağ’ın köşesinde okudum. Cenk Eren artık kendi defibrilatör cihazıyla sahneye çıkacakmış. Kendi adına aldığı doğru bir karar ama sektör adına yine her şey aynı gidiyor dedirtecek bir karar bu…Yahu sanatçılar mı almalı bunu?Onlar mı yanında gezdirmeli?Maçlarda, konserlerde, hatta gece kulüplerinde, toplu etkinliklerin olduğu her yerde her mekân bu cihazı almalı…Ucunda hayat var, bu zorunlu tutulmalı…Her sanatçı kendi almaya kalkarsa, mekânlar “Boş verelim gitsin” kafasına girerler.Aman…Zam oranına bak sen5 yıl önce 30 liraymış Adana kebap fiyatı. Şimdi 450 lira olmuş diye okudum. Ve bu hesaba göre 5 yılda 1366 oranında zamlanmış. Orana bak!450 lira deniyor Adana kebap fiyatına ama inanın ortalama bir mekân fiyatı bu… O bildiğimiz lüks etçilerde, adını yeni yeni duyuran ocakbaşlarında 800 liradan aşağıya değil çünkü.Yapılan zam oranına bakar mısınız! Ben bazı savunmalara hak veriyorum. İşçi maliyeti, sebzesi, eti… Bunların hepsi yıllar içinde arttı. Ama yüzde bin küsür de değil yahu!Bir aile Adana kebabı yemeye gitse, 2 bilemedin 3 bin liradan aşağıya çıkamayacak şu ortamda. Çok can sıkıcı, iç karartıcı bu durum. Adanamızı, ciğerimizi, kuzu şişimizi hatta çiğköftemizi falan bize geri verin lütfen.Bunlara ulaşmak, bunları yemek bir ‘challenge’ olmamalı.Kim haklı kim haksız?“Prens” ekibi, dizilerinin üçüncü sezonunun galasına katılmadı. Onlara ayrılan koltuklar boş kaldı ve oyuncular olmadan bir gala yapıldı. İlginçti. Katılmama nedenleri de tüm set ekibinin galaya davet edilmemesiydi. Benim görüntülerde ilk dikkatimi çeken, ufacık bir salonda yapılmasıydı o galanın. Zaten başta bu yanlış. Daha görkemli, daha büyük bir salonda yapacaksın başarılı işlerin galalarını. Tamam, tüm set ekibi dedin mi sayı yüzleri aşar. Herkesi çağıramayabilirsin ya da farklı salonlarda oynatırsın ve ekibi öyle dağıtırsın salonlara…Yani çözüm istense çözüm var ama yapmak isteyene. Benim fikrim, böylesine izlenen bir dizi için açacaksın kesenin ağzını ve kırmayacaksın kimseyi mümkün olduğunca.100 liraya tuvalet mi olur?Bu kare, iddiaya göre Çeşme’de çekilmiş.Bir sahil hattında bulunan tuvaletin fiyatı yazıyor. 100 lira diyor. E otopark 500 liradan başlıyor, lahmacun zaten bin lirayla 2 bin lira arasında değişiyor, dondurmanın topu 300-500 lira bandında, şimdi de tuvalet 100 lira mı?Böyle giderse ne yerli ne de yabancı turist gelir benden söylemesi.Bölgenin yerlileri bile çıkmaz evden, benden şimdiden uyarması. Böyle bir para kazanma yöntemi, böyle bir insan kazıklama yöntemi yok…O yüzden çekidüzen verin kendinize sezon başlamadan. Yoksa bırakın eylül ayını, temmuzu göremezsiniz… Topuklarınıza baka baka dönersiniz memleketinize…Ayıptır!
Source: Orkun Ün
“Pahalı harcamalara acıyorum”
Habertürk ten Nazif Şahin Karpuz un haberine göre; Gülşen, katıldığı bir davette basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yaz aylarında yoğun bir konser maratonuna gireceğini söyleyen şarkıcı; Yaz boyunca Türkiye’nin her yerinde sahnede olacağız. Albüm hazırlıyorum, birçok şarkı var. Biraz bombardıman olacak ve şarkılar arka arkaya gelecek dedi. SAHNEYE CANIMIN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE ÇIKIYORUM Sahne kostümleriyle sık sık gündeme gelen Gülşen; Sonuçta ben sahne işi yapıyorum. Sahneye kendimi iyi hissettiğim, kendimi iyi ifade ettiğim veya canımın istediği şekilde çıkıyorum. Beni temsil eden unsurları gözeterek, hayalimdeki şeyleri gerçekleştiriyorum açıklamasında bulundu. TÜRKİYE KADAR KEYİF ALDIĞIM HİÇBİR YER YOK Gülşen, gazetecilerin, Yazın planlanmış bir tatiliniz var mı? sorusuna Arkadaşlar, tabii ki tatilimi Türkiye de yapacağım. Dünyayı gezmek tabii ki çok güzel ama nereye gidersem gideyim bu ülke kadar keyif aldığım hiçbir yer yok. Tatilde zaten bana aşırı lüks olması iyi gelmiyor. Önemli olan tatil dediğin durumda rahat hissedebilmek. Günlerce aynı kıyafetle, bir şey düşünmeden, istediğim zaman denize girebildiğim bir tatil bana dünyanın en keyifli durumu gibi geliyor yanıtını verdi. PAHALI HARCAMALARA ACIYORUM Yaz dönemlerinde Bodrum daki fahiş fiyatlara ilişkin görüşü sorulan Gülşen; Bu kadar pahalı harcamalara acıyorum. Tabii ki herkes emeğinin hakkını almalı ama artık ben zaten pahalı mı yoksa ucuz mu olayını anlamamaya başladım ifadelerini kullandı.
Source: Habertürk