Finans Dünyası – Türkiye’nin Faiz Liderliği ve Döviz Piyasalarındaki Son Gelişmeler

Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye açık ara önde bulunuyor: AKP ‘faiz’de şampiyon!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından döviz kurundaki artış başta olmak üzere ekonomide yaşanan gelişmeler üzerine Merkez Bankası geçen hafta politika faizini 3.5 puan artırarak yüzde 46’ya yükseltti. Bu oran zaten dünyada faizde üst sıralarda yer alan Türkiye’yi daha da yukarılara taşıdı. Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın verilerine göre 16 Nisan itibarıyla seçilmiş bazı ülkelerde uygulanan politika faizleri şöyle: ABD 4.50, Euro Bölgesi 2.65, İngiltere 4.50, Güney Kore 2.75, Brezilya 14.25, Hindistan 6.25, Polonya 5.75, Güney Afrika 7.50.Ukrayna ile savaştaki Rusya’da bile faiz oranı yüzde 21. AKP’nin iktidara geldiği 2002’de Türkiye’de politika faizi yüzde 44’tü. Her fırsatta faize karşı olduğunu dile getiren AKP iktidarında ise faiz 2002’nin de üzerine çıktı. AKP iktidarında en düşük faiz oranı yüzde 4.50 ile 2013 yılında kaydedildi. AKP döneminde en yüksek faiz oranı ise yüzde 50’yle Mart 2024 ile Kasım 2024 arasında uygulandı. Öte yandan yılın ilk üç ayında bütçedeki faiz gideri 464 milyar liraya ulaştı.

Source: Mustafa Çakır


Faiz adımı tamam gözler piyasalarda

Piyasalar yoğun gündem ile yön bulmaya çalışıyor. Borsada tepki yükselişi zayıf kalırken döviz kurlarında yukarı yönlü eğilim korundu. Gösterge tahvil faizinde yükselişin ardından TCMB toplantısı sonrası düşüş görüldü. İç piyasalar geçen hafta TCMB faiz kararına odaklandı. Politika faizi 350 baz puanlık artışla yüzde 46, gecelik borç verme faizi 300 baz puanlık yükselişle yüzde 49 oldu. Borç verme faizi de yükseltilerek bir manevra alanı açılmış oldu. 19 Mart ile başlayan siyasi sürecin mali tabloya yansımalarını tedavi aşamasında alınan TCMB kararlarını bir zorunluluk olarak görmek gerekir. Nedenlerini sorguladığımızda; Döviz kurlarındaki artış ve kur geçişkenliğine bağlı olarak artan enflasyon kaygıları, TCMB rezervlerdeki düşüş, yabancı yatırımcıların tahvil bono ve hisse satışları yani sıcak para çıkışları, tasarruflardaki dövize yönelim gibi gerekçeler sayılabilir.PİYASAYA GÜVEN İÇİN DOĞRU KARARTCMB toplantı metninde nisan ayında enflasyonda bir miktar artış olabileceği ifadesi var. Haziran 2023 ayından bu yana uygulanan ve iki yıla yaklaşan ekonomik programın en önemli ayağı enflasyon. Enflasyon açısından ise döviz kurlarının seyri büyük önem taşıyor. Kurlar aynı zamanda carry trade işlemleri için de çok önemli bir kriter. TCMB rezervlerinde son haftalardaki düşüş oldukça belirginleşti. Swap hariç TCMB net rezervler eksi 65 milyar dolardan uygulanan ekonomik programın etkisiyle artı 71 milyar dolara kadar yükselmişti. 11 Nisan ile biten haftada 20.8 milyar dolara geri çekildi. Brüt rezervler ise tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 171 milyar dolara ulaşmıştı. Son açıklanan verilere göre 147.5 milyar dolara geriledi. Bankalarda yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı ise 191.2 milyar dolara ulaştı. Son dört haftalık carry trade pozisyonlarındaki azalma 13.2 milyar dolar oldu. Aynı süre zarfında hisse senedi ve tahvil bonodaki yabancı çıkışları 9.5 milyar dolara yaklaştı. Bu rakamları alt alta sıraladığımızda TCMB’nin aldığı kararın önemi daha net anlaşılıyor. Ayrıca; Piyasaya güven vermek, TL’yi savunmak, TCMB’nin kredibilitesini korumak adına yerinde ve doğru bir karardı.REZERVLERİ DAHA FAZLA HARCAYAMAZDIParanın fiyatı faizdir. Faiz artırımıyla, kredi faizlerinin de yükselmesi ve reel ekonomi üzerinde yavaşlatıcı bir yansımasının olması olasıdır. Bunlar olayın sonraki aşamaları ve her ilacın yan tesirleri olacaktır. Bu operasyonun yapılmasının aciliyeti vardı. TCMB binbir zahmet ve maliyetle biriktirilen rezervlerini daha fazla harcayamazdı. Zaten son dört haftada bunu denedi. Binbir zahmetten kastımız, faizler yükseltilerek ciddi bir maliyet ödendi, programlar hazırlanıp yerli ve yabancı yatırımcıların TL’ye ilgisi sağlandı. İhracatçının döviz bozdurma zorunluluğu yüzde 40’a kadar artırıldı. Bu aşamada ileriye projeksiyon tutmak yararlı olacak. İzlenecek başlıca parametreler; Döviz kurlarının seyri, TL’ye yerli ve yabancı ilgisinin tekrar sağlanması, carry trade işlemleri ilk akla gelen konu başlıkları. Yolu yarılamışken geri dönülüp aynı yol tekrar yürünecek.Diğer talihsizlik içeride bu gelişmeler olurken dış konjonktürün de oldukça dalgalı olması. Bu yıl için TCMB faiz tahminleri doğal olarak yükseldi. ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, Türkiye için yıl sonu politika faizi beklentisini yüzde 36’ya yükseltti. Daha önceki tahmini yüzde 33.5 idi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “piyasa dalgalanmaları beklentileri kısa vadede bir miktar bozmuş olabilir ancak hedef alanının içinde kalacağımıza inanıyoruz” derken bir bakıma bu yöndeki beklentileri teyit etmiş oldu.MEVDUAT FAİZİNDE YÜKSELME OLASITCMB faiz artırımının piyasalara yansımalarına baktığımızda; Borsanın en ciddi rakibi faizdir. Bu açıdan sermaye piyasaları için iyi haber değil. Mevduat faizlerinin de paralel olarak yükselmesi olasıdır. Ancak mevduatta yüzde 15’e kadar stopajlar mevcut. Bu net getirileri biraz törpülüyor. Bazı kesimlerce dillendirilse de stopajda bir indirim olup olmayacağını bilmiyoruz. TCMB faiz artışıyla döviz kurlarında henüz ciddi bir yavaşlama hissedilmedi. Konut sektörü başta olmak üzere reel ekonomi üzerindeki yavaşlatıcı etkileri yanında şirketlerin finansman giderlerinde artışlar olağan bir sonuç. Borsa İstanbul, TCMB faiz kararına ilişkin fiyatlamalarla birlikte temkinli görünümünü sürdürüyor.DIŞ PİYASALAR BEKLEYİŞTEABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı ana gündem olmaya devam ediyor. Karşılıklı hamleler ile zirve yapan gümrük tarifeleri ABD kaynaklı açıklamalara göre yüzde 245’e kadar dayandı. Çin ise yüzde 125’te kaldı. Henüz geri adım yok.İlave artırım da görülmüyor. Ancak, ABD Başkanı Donald Trump, “Çin’e uygulanan gümrük vergilerini artırmaya devam etme konusunda isteksiz olduğunu çünkü bunun iki ülke arasındaki ticareti durma noktasına getirebileceğini, Pekin’in bir anlaşma sağlamak amacıyla defalarca temasa geçtiğini açıklaması” kayda değer. Biraz “savaş baltaları” gömülmüş havası var. ABD ile Çin’in ekonomik olarak birbirine karşı mecburiyetleri var. Küresel ekonominin de bu savaşa tahammül gücü zayıf. Olaya bu açıdan bakınca er veya geç belirli bir noktada buluşup anlaşmak durumundalar gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Ama biraz daha sabırlar sınanacak gibi. Olası bir anlaşma piyasalar için ciddi bir iyimserlik kaynağı olur. ABD’nin Japonya ve Avrupa ile görüşmeleri ise sürüyor. Her iki yönde mesafe alındığı açıklandı.TRUMP’IN SON HEDEFİ POWELLTrump’ın son hedefi ise ABD Merkez Bankası Başkanı Powell oldu. Trump, Fed Başkanı Jerome Powell’ın faiz oranlarını düşürme konusunda “çok geç kaldığını” belirterek, işine son verilmesini istedi. Ayrıca, Powell’ın son açıklamalarının “tümüyle rezalet” olduğunu, ABD’nin tarifelerle “zenginleştiğini” ve birçok ürünün fiyatının düştüğünü söyledi. Geçmiş başkanlık döneminde de Powell ile benzer polemiklere girmişti. Takıntı biraz da eskiye dayanıyor yani. Deyim yerinde ise, diğer ülkelerle yetinmedi, şimdi kendi ülkesine dönüp sağa sola sarmaya başladı.Geçen haftanın diğer gündemi Avrupa Merkez Bankası toplantısıydı. Beklendiği üzere 25 baz puanlık faiz indirimi geldi. Faiz kararının piyasalar üzerindeki etkileri sınırlı kaldı. Toplantı metni ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde’nin ifadelerinden de anlaşılacağı üzere faiz indiriminde ekonomik büyümeye dair endişeler etken oldu. Ama gümrük tarifelerindeki artışlarından kaygı duymakla birlikte enflasyona yansımalarının ne ölçüde olacağı konusunda ise henüz net değiller. Son gelişmelerin piyasalara etkisine bakacak olursak; Borsalarda tepki yükselişlerinin ardından satışlar görüldü.ALTIN TAHMİNİ YÜKSELİYORAltın fiyatlarında ise çıkış trendi korunmakla birlikte kâr satışlarına bağlı bir ivme kaybı var. Ancak güvenli liman ihtiyacının sürüyor olması çıkışı desteklemeye devam ediyor. Citibank önümüzdeki üç ay için altın fiyat hedefini ons başına 3.200 dolardan 3.500 dolara yükseltti. Citibank, Çinli sigorta şirketlerinden gelen yeni altın alımları ve tarifelerle ilgili riskler ile piyasa zayıflığı nedeniyle artan güvenli liman talebi doğrultusunda tahmininde değişikliğe gittiğini belirtti. Hatırlanırsa Goldman Sachs da bu yıl için, altın fiyatları için öngörüsünü ons başına 3.700 dolara yükseltmişti. Geçen yıl hedefler 3.000 doların altında idi. Altın fiyatları bulunduğu bu seviyeleri çok açık bir şekilde Trump’a borçlu. Bu açıdan Trump’a “altın dostu” demek yanlış olmaz sanırım.ABD tahvil faizlerinde düşüş, Euro’da güçlenme ve dolarda zayıflama, petrol fiyatlarında tepki çıkışı sürüyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4.33, Euro/dolar paritesi 1.1374, dolar endeksi 99.38, altının ons fiyatı 3.314 dolar, gümüş 32.40 dolar, brent petrol 66.96 seviyelerinde seyrediyor.BORSADA TEPKİ YÜKSELİŞİ ZAYIFBorsada tepki alım denemeleri direnç seviyelerini geçmekte zorlanıyor. İlk destekler 9.250 ve 9.050 seviyelerinde görülürken sonraki destek 8.870’de bulunuyor. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ise 9.580 ve 9.830 ilk direnç noktaları. Endekste destek noktalarından tepki alımları görülse de satış baskısı korunabilir.

Source: Zeynel Balcı


Merkez Bankası fiili faizi manşete taşıdı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), dövizdeki ani hareketlilik sonrası 20 Mart tarihinde yaptığı ara toplantıda gecelik faizi yüzde 46″ya yükseltmiş ve haftalık fonlamayı durdurmuştu. Bu, örtük bir faiz artışı anlamına geliyordu. Bu hafta TCMB”nin takvimde planlanmış olan bir Para Politikası Kurulu toplantısı (PPK) vardı. Piyasalardaki genel kanı, TCMB”nin politika faizini değiştirmeyeceği ve gecelik faiz üzerinden piyasaları fonlamaya devam edeceği yönündeydi. Fakat TCMB, piyasalar için sürpriz sayılabilecek bir kararla politika faizini yüzde 42.5″ten yüzde 46″ya yükseltti. Bir hafta vadeli repo ihalelerine de yeniden başlama kararı alındı. Böylece manşet faiz ile fiili faiz eşitlenmiş oldu. TCMB ayrıca gecelik faiz oranını yüzde 49″a çekti. Bu hamle, bir sonraki toplantı tarihi olan 19 Haziran”a kadar TCMB”ye ilave bir hareket alanı sağlayacak. Eğer kurda bir hareketlilik olursa, ara toplantıya gerek kalmadan ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yükselterek piyasalara müdahale edebilir. PİYASA FAİZLERİNİ OLUMSUZ ETKİLEMEMELİ Politika faizinin yüzde 46″ya yükselmesinin, piyasa faiz oranı üzerinde yukarı yönlü yeni bir etki oluşturmaması gerekir. TCMB, zaten bankaları yüzde 46″dan fonluyordu. Oran anlamında değişen bir şey olmadı. Bankaların bu faiz artışını bahane ederek kendi faizlerini artırmaları için ciddi bir gerekçeleri yok. 14 Mart haftasına kadar güç bela yüzde 55″e düşen ticari kredi faizleri, yaşanan gelişmeler sonrasında yüzde 63″e kadar çıkmıştı. Geçtiğimiz hafta ise yüzde 60″a doğru gerilemişti. Zaten piyasada faiz oranları, enflasyon beklentilerinin üzerinde seyrediyor. Piyasa faizlerinde daha fazla artışın herhangi bir faydası olmaz. TCMB bu toplantıyı pas geçseydi, piyasa faizleri açısından tabi ki daha rahatlatıcı olurdu. Bunu kabul etmek lazım. Para politikası kurmaylarının dövizdeki hareketlenme ve rezervlerdeki gerilemenin tetiklediği tedirginlikle aksiyon aldıkları anlaşılıyor. Döviz rezervi biriktirmenin en önemli nedenlerinden biri, kurlardaki aşırı dalgalanmaların önüne geçmektir. Bu dönemde döviz rezervlerinin kullanılması şaşırtıcı değildi. Fakat rezerv kayıpları 50 milyar dolara yaklaşınca, TCMB konuya temkinli yaklaşmayı tercih etti. Yakın geçmişte yaşanan rezerv erimesi deneyiminin bu temkinli tutumda payı olduğu kesin. TCMB”nin risk almayarak ihtiyatlı hareket ettiğini söyleyebiliriz. Politika faizindeki artışın piyasa faizi üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağı beklense de bu hamle faiz düşüş döngüsüne son vermiş oldu. Dolayısıyla yılın geri kalanında ortalama faizler, bundan 1 ay öncesinde öngörülenden daha yüksek seviyelerde devam edecek. Bir noktadan sonra TCMB faizleri yeniden düşürmeye başlayacak olsa da yıl sonu faiz beklentileri yükselmiş oldu. Bu durum ekonomik büyüme beklentisini aşağıya çekecektir. SÜRECİN GÖSTERDİĞİ ÜÇ ŞEY Son bir aylık süreçte yaşananlar bize şunları gösterdi: Yurtdışı swap hatları üzerindeki kontrolün esnetilmemiş olmasının son derece yerinde bir karar olduğunu teyit ettik. Eğer swap hatları daha fazla kullanılabilir olsaydı, yabancı yatırımcılar bu süreçte spekülatif hamleler yapmak için daha fazla alan bulacaklardı. Sonuçta döviz kurları üzerinde daha fazla baskı oluşacaktı. KKM ilelebet sürdürülebilecek bir politika aracı değildi. Fakat, buradan çıkışı biraz hızlı yaptık. Döviz kurlarının fiyatlar üzerindeki geçişkenlik etkisinin normale dönmesini, en azından enflasyon oranının yüzde 20″li seviyeleri görmesini bekleyebilirdik. KKM”den daha yavaş bir çıkış stratejisi benimsenseydi, yurt içi yerleşiklerin son haftalarda dövize dönüşlerinin bir kısmı kontrol altında tutulabilirdi. Faiz oranları ne kadar yükselirse yükselsin, yapısal reformlar olmadan yalnızca para politikasıyla ne enflasyonu hedeflenen düzeye çekmek ne de Türkiye”nin potansiyeliyle uyumlu ölçüde uzun vadeli (nitelikli) yabancı yatırımcıyı çekmek mümkün olabilir. Önümüzdeki PPK toplantısına kadar yaklaşık iki ay var. TCMB o güne kadar şu iki gelişmeyi yakından takip edecektir: (1) Son bir aylık dalgalanmanın enflasyon üzerindeki etkileri, (2) Ticaret savaşlarına yönelik belirsizliklerin sermaye akımları, tedarik zincirleri ve fiyatlama davranışlarına etkileri. Eğer bu iki hususa yönelik TCMB”nin endişe ettiği kadar bozulma ve olumsuz haber akışı yaşanmazsa, politika faizi bir sonraki toplantıdan itibaren yeniden düşüşe geçebilir. 2025, geçen seneye kıyasla TCMB”nin kontrolü dışındaki gelişmelerin daha baskın olduğu bir yıl. O yüzden tüm yükü TCMB”nin omuzlarına yüklememek lazım. TCMB”nin ise sözlü yönlendirmeye daha fazla ağırlık vermesi gerekiyor.

Source: Nurullah Gür


Dolar kaç TL oldu, Euro ne kadar? (20 Nisan Pazar Güncel Döviz Kurları)

İç ve dış piyasayı etkileyen altın ve döviz kurundaki değişimler vatandaşlar tarafından takip ediliyor.
Döviz kurlarındaki hareket bugün de devam ediyor. Yatırımcılar, iş insanları ve vatandaşlar, dolar ve Euro’daki son değişimleri yakından takip ediyor.

Yeni günde Dolar/TL 37,8163 (alış) 38,2027″den (satış) işlem görürken, Euro ise aynı saat itibarıyla 43,8212 TL seviyelerinde seyrediyor.
ALTINDA SON DURUM: Gram ve çeyrek altın kaç TL oldu? Altın fiyatları ne kadar? (20 Nisan 2025)Altın

Source: Dünya Gazetesi


ALTINDA SON DURUM: Gram ve çeyrek altın kaç TL oldu? Altın fiyatları ne kadar? (20 Nisan 2025)

Altın fiyatları 20 Nisan 2025 Pazar günü yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Küresel ekonomik gelişmelerin ve döviz kurundaki dalgalanmaların etkisiyle piyasada hareketlilik yaşanıyor. Ons altın tarihi zirvelerini test etmeye devam ederken, Türkiye iç piyasasında ise gram altın 4 bin liranın üzerindeki seyrini sürdürüyor.
Güncel altın fiyatları şöyle: * Gram altın satış fiyatı: 4.076,87 TL * Çeyrek altın satış fiyatı: 6.665,680 TL
* Yarım altın satış fiyatı: 13.331,36 TL * Tam altın satış fiyatı: 27.029,00 TL * Cumhuriyet altını satış fiyatı: 26.581,19 TL
* Gremse altın satış fiyatı: 67.624,00 TL * Ons altın satış fiyatı: 3.326,85 dolar Dolar kaç TL oldu, Euro ne kadar? (20 Nisan Pazar Güncel Döviz Kurları)Dolar

Source: Dünya Gazetesi


Altın fiyatlarında yatay seyir!

Dünya genelinde enflasyon ve resesyon endişeleri sürerken, ABD yönetiminin tarifelere yönelik izlediği politikalar ile başta Çin olmak üzere diğer ekonomilerin verebileceği karşılıklar, küresel piyasalarda ana belirsizlik unsuru olmaya devam etti. Karşılıklılık esaslı tarifelerin yarı iletken ve bazı teknoloji ürünlerine uygulanmayacağının açıklanmasının ardından hafta başında artan risk iştahı, takip eden gelişmeler ışığında belirli ölçüde azaldı. Peki, tüm bu gelişmelerden sonra altın fiyatlarında son durum nedir? İşte, 20 Nisan 2025 altın fiyatları…GOLDMAN ALTIN TAHMİNİNİ GÜNCELLEDİ ABD li yatırım bankası Goldman Sachs 2025 sonu altın fiyatı tahminini 3 bin 300 dolardan ons başına 3 bin 700 dolara yükseltti. Banka nın notunda, Resesyon yaşanırsa, ETF girişleri hızlanabilir denildi. GÜNCEL ALTIN FİYATLARI ALIŞ-SATIŞ TABLOSU İÇİN TIKLAYINGRAM ALTIN FİYATI Alış: 4.075,24 Satış: 4.076,87 CANLI GRAM ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZALTIN/ONS FİYATI Alış: 3.326,85 Satış: 3.326,85 CANLI ONS ALTIN FİYATI İÇİN TIKLAYINIZÇEYREK ALTIN FİYATI Alış: 6.520,38 Satış: 6.665,68 CANLI ÇEYREK ALTIN FİYATI İÇİN TIKLAYINIZCUMHURİYET ALTINI FİYATI Alış: 26.081,54 Satış: 26.581,19 CANLI CUMHURİYET ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZTAM ALTIN FİYATI Alış: 26.865,00 Satış: 27.029,00 CANLI TAM ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZYARIM ALTIN FİYATI Alış: 13.000,02 Satış: 13.331,36 CANLI YARIM ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZZİYNET ALTINI FİYATI Alış: 26.081,54 Satış: 26.581,19 CANLI ZİYNET ALTINI FİYATI İÇİN TIKLAYINIZATA ALTIN FİYATI Alış: 27.289,92 Satış: 27.979,11 CANLI ATA ALTIN FİYATI İÇİN TIKLAYINIZ14 AYAR BİLEZİK GRAMI FİYATI Alış: 2.254,49 Satış: 3.194,69 CANLI 14 AYAR BİLEZİK GRAMI FİYATI İÇİN TIKLAYINIZ22 AYAR BİLEZİK GRAMI FİYATI Alış: 3.759,04 Satış: 3.953,39 CANLI 22 AYAR BİLEZİK GRAMI FİYATI İÇİN TIKLAYINIZGREMSE ALTIN FİYATI Alış: 66.748,00 Satış: 67.624,00 CANLI GREMSE ALTIN FİYATI İÇİN TIKLAYINIZ

Source: Habertürk