Yüksek faiz ikna edemiyor
Yüzde 46’lık yüksek faize ve baskılanan dövize rağmen fon yatırımcısının TL’ye güveni, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyondan önceki seviyesinin bir hayli altında bulunuyor. TEFAS’taki verilere göre 18 Mart’ta para piyasası fonlarında (PPF) 1.4 trilyon liralık tasarruf bulunuyordu. Kurban Bayramı’ndan önce son verinin girildiği 5 Haziran’da ise 956 milyar liralık varlık, PPF fonlarında değerlendiriliyor. Merkez Bankası’nın faiz artımıyla mevduat ve fonlardaki getiriler yükselmesine rağmen PPF’lerin büyüklüğü yüzde 33.7 (487 milyar lira) geriledi. PPF’lerin toplam fon piyasasındaki payı da 19 Mart’tan önce yüzde 26.4 seviyesindeyken, 5 Haziran’da yüzde 16.5’e geriledi.
HİSSEDE %29 DÜŞÜŞ
Bu dönemde serbest PPF’ler ise 19 Mart sonrasında kayıplarını telafi ederek 190.7 milyar liralık büyüklüğü ulaştı. Bu fonlarda ekonomi politikalarına ve TL’ye güveni derinden sarsan operasyondan önce 183.3 milyar liralık tasarruf değerlendiriliyordu. TL faizde olduğu gibi bir diğer yatırım araçları borsa da bu dönemin kaybedeni oldu. BIST 100 endeksinin 10.813 puandan 9.486 puana gerilediği dönemde hisse fonlarındaki tutar yüzde 22 azalarak 164.6 milyar liradan 127.5 milyar liraya düştü. 2.5 ayda yabancı hisse senetlerine endeksli fonlar yüzde 9.85 büyürken, yerli hisse senetlerindeki küçülme yüzde 29.5’e ulaştı. Yatırımcının ekonomiye olan güvensizliğinin kazananı altın ve döviz oldu. Altındaki rekorların etkisiyle kıymetli maden fonlarının büyüklüğü 2.5 ayda yüzde 21.3 büyüyerek 108 milyar liraya çıkarken, serbest döviz fonları da TL faizin altındaki getiriye rağmen yüzde 27.6’lık artışla yaklaşık 1.6 trilyon liraya ulaştı.
Yatırımcı sayısı geriledi en yüksek kazanç altında
SON yılların en hızlı büyüyen finansal enstrümanı yatırım fonlarındaki yatırımcı sayısı, 19 Mart’tan sonra geriledi. Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun verilerine göre şubatta 5.62 milyona ulaşan yatırımcı sayısı, 5 Haziran’da 5.59 milyon oldu.
Getirilere bakıldığında ise en yüksek kazancı altın yatırımcısı elde etti. Yılbaşından bu yana kıymetli madenlere endeksli fonlar yüzde 37.5 oranında kazandırırken, PPF’ler yüzde 20.4 ile ikinci sırada yer aldı. Hisse fonları ise bu dönemde yatırımcısına yüzde 0.5 oranında kaybettirerek son sırada yer aldı.
Mevduatta dolarizasyon arttı
Mevduattaki TL tasarruflar, fonların aksine, 19 Mart’taki seviyeyi aşmasına rağmen dolarizasyon oranı arttı. 19 Mart’tan önce 13 trilyon lira olan TL tasarruflar, mayıs sonunda 13.5 trilyon liraya ulaştı. Bu dönemde yabancı para mevduatları ise 7.4 trilyon liradan (203.9 milyar dolar), 8.5 trilyon liraya (219.1 milyar dolar) çıktı. Kur Korumalı Mevduat dahil dolarizasyon oranı yüzde 40’dan yüzde 41.2’ye yükseldi.
Source: Tolga Uğur
Avrupa Merkez Bankası üyesinden enflasyon uyarısı
ECB, Perşembe günü faiz oranlarını bir yılda sekizinci kez düşürdü ancak gelecek ay enflasyonun sadece %1,6 olacağını tahmin etmesine rağmen en azından bir politika molası sinyali verdi. Geçtiğimiz hafta yayınlanan bir anlık okumaya göre, euroyu paylaşan 20 ülkedeki enflasyon Mayıs ayında %1,9 idi.
Aynı zamanda Hırvatistan Merkez Bankası Başkanı olan Vujcic, fiyat artışlarının ilerleyen dönemde toparlanma ihtimalinin yüksek olduğunu ve para politikasının hedeften küçük dalgalanmalarda “hassas cerrahi” yapmaya çalışmaması gerektiğini söyledi.
Vujcic, Cumartesi günü Dubrovnik”te verdiği bir röportajda, “Hedefin her iki tarafında birkaç on baz puanlık sapma sorun değil,” dedi. “Çünkü her zaman küçük sapmalar olacaktır. Bunları bir sorun olarak görürseniz, o zaman aşırı tepki verirsiniz. Bu hassas cerrahi değildir.”
Vujcic, enerji fiyatlarının dibi bulup ekonominin hızlanmasıyla enflasyonun tekrar yukarı çıkmasını beklemenin makul olduğunu söyledi. Vujcic, Euro”nun güçlenmesinin birkaç çeyrek sürmediği sürece fiyatlar üzerinde ikinci tur etkilerinin olmasının da olası olmadığını söyledi.
Bazı ECB politika yapıcıları, özellikle Portekiz Merkez Bankası Guvernörü Mario Centeno, avro bölgesi enflasyonunun çok fazla yavaşlayabileceğinden endişe ediyor.
Vujcic, enflasyon görünümüne ilişkin riskleri “oldukça dengeli” gördüğünü söylerken, ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle yaşanan küresel ticaret gerginliğinin “tam bir belirsizlik” içerdiği uyarısında bulundu.
ECB STRATEJİ İNCELEMESİ
Vujcic, genç bir vali yardımcısıyken dönemin Federal Rezerv Başkanı Alan Greenspan”den aldığı tavsiyeyi hatırladı: yüksek bir enflasyon oranı düşük bir enflasyon oranından daha tehlikeliydi. Greenspan, 19. yüzyılın sonlarında nispeten iyi huylu yirmi yıllık bir deflasyona atıfta bulundu ve bunun kısmen üretkenlikteki gelişmelerden kaynaklandığını söyledi.
“Üretkenlik artışı nedeniyle düşük enflasyonu kimse umursamadı,” dedi. “Bunu gündeme getirmek için bir para politikası sorununuz var. Evet, ama ekonomide bir sorununuz yoksa neden bu kadar ısrar ediyorsunuz?”
Avrupa Merkez Bankası, enflasyon çok düşük olduğunda onu canlandırmak için büyük tahvil alımları veya niceliksel genişlemenin rolü de dahil olmak üzere uzun vadeli stratejisini gözden geçiriyor.
ECB, son on yılda QE ve diğer araçlar aracılığıyla bankacılık sistemine yaklaşık 7 trilyon avro (8 trilyon dolar) likidite enjekte etti. Bu planlar, gayrimenkulde balon şişirmek ve merkez bankasını önemli kayıplara hazırlamakla suçlandı.
Vujcic, “Bir dahaki sefere, insanlar önceki bölümden dersler çıkaracak ve bence QE”nin çıtası daha yüksek olacak” dedi.
QE”nin 2008 mali krizi ve COVID-19 salgını sırasında olduğu gibi işlevsiz piyasaları istikrara kavuşturmaya yardımcı olabileceğini, ancak “yıllarca enflasyonu yükseltmeye çalışmak için kullanılırsa, marjinal verimliliğinin düşeceğini” söyledi.
Bu tür özeleştiri çağrıları, ECB”nin şahin kampındaki bazı politika yapıcılar tarafından paylaşılıyor. Ancak kaynaklar, Reuters”a, bu yaz yayınlanacak olan ECB”nin yeni strateji belgesinde yer almalarının pek olası olmadığını söyledi.
Source: Reuters