Türk markalı baharatta tespit edildi: Az miktarda bile tüketilmemeli, acilen toplatılıyor
Almanya’da satılan bazı Türk markalı zencefil tozu ürünlerinde insan sağlığına zararlı aflatoksin maddesi tespit edilmesi üzerine, ürünlerin acil olarak piyasadan geri çekilmesine karar verildi.
Gıda güvenliği konusunda endişe yaratan bu durum, Ezogelin Gewürze GmbH firmasının yaptığı laboratuvar analizleriyle gün yüzüne çıktı. Testlerde, sıcak ve nemli ortamlarda gelişen Aspergillus türü küf mantarlarının ürettiği aflatoksin adlı toksinlerin ürünlerde bulunduğu belirlendi. Bu maddeler, özellikle uzun vadede kansere yol açabilecek düzeyde risk taşıyor.
HANGİ ÜRÜNLER RİSK TAŞIYOR?
Geri çağırma kararı, SUNTAT, YAREN ve Ezogelin markaları altında satılan zencefil tozu ürünlerini kapsıyor. Hepsi aynı üretim partisine ait olan bu ürünler, sarı renkli ambalajlarda 60 gram ve 120 gramlık paketler halinde satışa sunulmuştu. Geri çekilen ürünlerin parti numarası 254403 olup, son kullanma tarihi 30.10.2027 olarak belirtiliyor.
SAĞLIK AÇISINDAN TEHLİKE NE DÜZEYDE?
Yetkililer, bu ürünü bir kez tüketenlerin endişelenmesine gerek olmadığını, ancak düzenli ve uzun süreli kullanımda aflatoksin birikiminin ciddi sağlık riski oluşturabileceğini vurguluyor. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireylerde etkiler daha ağır olabilir. Belirti gösteren veya şüphe duyan tüketicilerin mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurması tavsiye ediliyor.
TÜKETİCİLERE UYARI: AZ MİKTARDA BİLE TÜKETİLMEMELİ
Alman makamları ve üretici firma, ürünlerin kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini açıkladı. Az miktarda tüketimin dahi sağlık riski taşıyabileceği belirtilerek, tüketicilerin dikkatli olması istendi.
Ellerinde bu üründen bulunan tüketiciler, ambalaj üzerindeki son kullanma tarihi ve parti numarasını kontrol ederek, ürünü fiş ibrazı gerekmeden satın aldıkları marketlere iade edebilir. Market imkanı bulunmayan durumlarda ise ürün evsel atık olarak çöpe atılmalı ancak organik atık kutusuna kesinlikle konulmamalıdır.
Source: Haber Merkezi
Anadolu”nun yüzyıllara dayanan şifa kaynağı: Kansızlığa karşı tek bir kaşık yetiyor!
Erzincan’ın Kemaliye ilçesi ve köylerinde, Anadolu’nun yüzlerce yıllık geleneklerinden biri olan dut pekmezi yapımı temmuz ve ağustos aylarında başladı. Kendine has kokusu ve besin değeriyle bilinen dut pekmezi, kurutulmuş beyaz dutla ve tamamen katkısız yöntemlerle hazırlanıyor.Pekmez üretimi için bol güneş, hafif rüzgar ve yağmursuz günler gerekiyor. Toplanan dutlar, odun ateşiyle büyük kazanlarda doğal kaynak suyu eşliğinde kaynatılıyor. Kaynama noktasına ulaştığında şırası alınan dut, güneş gören damlarda tepsilere serilerek bir hafta kadar olgunlaştırılıyor. Kemaliye pekmezinin en büyük farkı, az kaynatılarak besin değerini yitirmemesi ve güneşte doğal olarak kıvama gelmesi.El becerisi ve titizlik gerektiren üretim süreci hakkında bilgi veren Medine Turgut, “Uzun uğraş ve zahmetler sonucu el işçiliğiyle tamamen doğal yollardan, hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen pekmezlerimiz kış mevsiminde her derde deva olarak kullanılır” dedi. Turgut, kaynatma sürecinde oluşan köpüklerin dikkatle alındığını, şıranın kıvamına ve kokusuna göre takibin yapıldığını belirtti.Pekmez, yüksek şeker içeriğiyle enerji kaynağı olmasının yanı sıra, kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum ve özellikle krom açısından oldukça zengin. Rafinasyon işlemleriyle bu mineralleri yitiren modern gıdaların aksine, pekmez doğal haliyle bu elementleri yoğun şekilde barındırıyor. Özellikle hamileler, emzikliler, verem hastaları ve iyileşme döneminde olan bireyler için önerilen pekmez, thiamin, riboflavin ve demir açısından da baldan daha yüksek değerlere sahip.
Source: Dünya Gazetesi