“Gadget Gelişmeleri – Kuantum Bilgisayarlar ve Uzay Enerjisi”

Bilim dünyası tam gaz!

IBM’den çığır açan kuantum bilgisayar açıklaması geldi! Kuantum bilgisayarların gelişimi için en önemli eşiklerden birinin aşıldığı müjdesini IBM’in başkan yardımcısı Jay Gambetta verdi. Kuantum Operasyonlarından Sorumlu Direktör Gambetta’ya göre bilimsel sorun çözüldü. Hâlâ deneme aşamasındaki kuantum bilgisayarlar yalnızca özel olarak tasarlanmış bazı problemleri klasik bilgisayarlardan daha hızlı çözebiliyorlar. Normal bilgisayarlardaki 1/0 (açık-kapalı) devreleri yerine, atomaltı düzeyde qubit adlı, aynı anda iki değeri birden alabilen kuantum devreleri kullanılıyor. Ancak atomaltı ortam manyetik gürültülere karşı çok duyarlı olduğu için kuantum bilgisayarların gelişimini kısıtlayan en önemli şey hataların çok fazla oluşuydu. IBM bu sorunla başa çıkmak için ‘LDPC’ adı verilen yeni bir hata düzeltme yöntemi geliştirdi. Bu sistem hem daha az sayıda fiziksel qubit’le çalışıyor hem de önceki tekniklerden yüzde 90 daha hızlı hata giderebiliyor. IBM’in 2029’da kullanıma açacağı Starling kuantum bilgisayarı (ismi ‘Dünyalı’ gibi ‘yıldızlı’ anlamına geliyor) dünyadaki en hızlı bilgisayar olacak ve emsallerinden 20 bin kat fazla işlem yapabilecek. Kuantum bilgisayarlara uygun algoritmalara ve programlara da ihtiyaç duyulacağını belirten Gambetta, açık kaynaklı Qiskit 2.0 yazılım geliştirme kitini de IBM donanımıyla kuantum devrelerini çalıştırmak isteyenler için sunduklarını açıkladı. Biliyorsunuz, insanlığı bekleyen en büyük teknolojik adım kuantum bilgisayarlarla yapay zekânın birleşmesi. O gün geldiğinde, bütün film senaryolarına hazır olmakta fayda var.Binlerce derecelik ısıyı hapsetmeyi başardılarBiliminsanları aşırı sıcak ve yoğun bir plazma hali olan ’yüksek enerjili yoğunluklu plazma’ halinde ısı transferinin beklenenden çok daha karmaşık olduğunu keşfetti. Isı enerjisi, mekanik ve elektronikle ilgili her sahada, her teknolojide ortaya çıkan ve mühendislerin kontrol etmek için en çok uğraş sarf ettikleri parametrelerden biri. Termodinamik yasalarına göre bütün evrende ısıdan kaçış yok! Biliminsanları füzyon reaktörü geliştirmek amacıyla ABD’de Omega-60 lazeriyle yapılan bir deneyde, sıcaklık 100.000 dereceyi (180.000°F) aşmasına rağmen, tungsten ve plastik gibi farklı malzemeler arasında ısının neredeyse hiç geçmediğini gözlemledi. Çalışmayı yöneten fizikçi Thomas White ve ekibi, tungsten telin bu kadar yüksek sıcaklıklara ulaştığını, ancak bitişiğindeki plastiğin yalnızca 11.000 derece civarında kaldığını belirtti. “Isı adeta malzemelerin birleşim noktasında takılıp kalmıştı” diyor White. ‘Ara yüzey ısıl direnci’ adı verilen bu direnç sayesinde sıcak taraftan gelen elektronların, diğer malzemeye geçemeden geri sekip tekrar sıcak bölgeye döndüğü gözlendi. Yeni bilgiler sayesinde geleceğin enerji çözümleri hızlanabilir, tıpta gelişmeler sağlanabilir ve görülmemiş süratte hipersonik araçlar geliştirilebilir.Başkan NASA’ya ‘taktı’ mı?ABD’nin prestijli uzay ajansı NASA, aynı zamanda Amerikan imajının en güçlü taşıyıcılarından biri. Ancak NASA’nın başı, bir türlü Trump yönetiminin kararlarından kurtulamıyor. Son olarak NASA’nın yıllık fonlamasının yüzde 50’ye varan bir kesintiye uğrayacağı ve genel harcamalarının da yüzde 24 oranında kısılacağı bildirildi. James Webb ve Hubble’ın gönderdiği baş döndürücü galaksi manzaralarından Mars’a ayak basma hayallerine kadar her Dünya vatandaşının ufkunu genişleten NASA, atmosferik gözlemleriyle de iklim koşullarına bağlı çalışan endüstrilere bilgi sağlıyor. Kurum dışındaki yüzlerce bilimsel çalışmaya katkı sağlayan NASA’nın kendi projelerinin de ciddi oranda sekteye uğraması söz konusu. En az 20 yıldır süren bazı projelerin iptal edilmesiyle yılların tecrübe ve bilgi birikimi çöpe gidebilir. İşin ilginç yanı, Başkan Trump ilk döneminde ABD’nin uzay yarışında daima önde olması gerektiğini, Rusya ve Çin’i geçmenin ulusal bir mesele olduğunu vurguluyordu. Trump’ın NASA’ya şimdi neden ‘taktığı’ tam olarak anlaşılmasa da NASA’nın Elon Musk’ın SpaceX şirketiyle taşeron olarak çalışması ve büyük bütçeler akıtması sebeplerden biri olabilir.Uzaydan Dünya’ya enerji iletimi test edildiGeçen haftalarda Çin’in uzaya güneş enerjisi santrali kurma projesini tanıtmıştık ve Japonya’nın da yakında bir deneme yapacağına yer vermiştik. Mayısta Japonya Uzay Sistemleri (JSS) kurumu hareket halindeki bir jetten yere enerji aktararak uzaydan güneş enerjisi iletiminin mümkün olduğunu gösterdi. Bu deney, gelecekte alçak yörüngedeki güneş panellerinden Dünya’ya mikrodalga yoluyla kesintisiz enerji aktarılabileceğini kanıtlıyor. Uzayda kurulan paneller, atmosfer engeli olmadan daha fazla enerji toplayıp ve gece bile enerji sağlayarak 24 saat kesintisiz üretim yapabiliyor. Öte yandan uzaydaki çarpışma riski ve gökyüzünden mikrodalga iletiminin silah olarak kullanılma ihtimali, teknolojiyle ilgili endişeler arasında. Japonya’nın bir sonraki hedefiyse 36 bin kilometre yükseklikten Dünya’ya enerji ışınlamak.1,5 kilometreden kitaptaki yazıları okuyan lazerGörüntüleme teknolojisi büyük bir hızla ilerlerken casus filmlerine bile taş çıkaracak yeni bir aygıtın haberi geldi. Çinli biliminsanları, neredeyse 1,5 kilometre uzaklıktan bir kitaptaki harfleri okuyabilen lazer tabanlı bir görüntüleme sistemi geliştirdi. Yıldızların çapını ölçmek için 1950’lerden beri kullanılan ‘yoğunluk enterferometrisi’ adlı teknikten ilham alan teknolojinin uzaktan gözlemleme ve uzay mekikleri için çevredeki uzay çöplerini tespit etme gibi alanlarda kullanılması planlanıyor. Ekip yapay zekâ desteğiyle bu sistemin hassasiyetini daha da arttırmayı hedefliyor.

Source: Umut Fırat Eroğlu