Gazze tükeniyor vicdanlar susuyor biz izliyoruz
Osmanlıyı sahneden indirdiler ve dünyayı paylaştılar.
Şeytani planlarla Osmanlı bakiyesi devletçiklerin başına azınlıktan liderler koyup çoğunlukları esir aldılar.
Sesini çıkaranı zorbalıkla susturdular.
Olmadı, periyodik bir şekilde kanlı darbeler yaptırarak kendilerine göre hizaya getirdiler, hizaya gelmeyenleri astırdılar.
Bu küçücük ülkeleri gıdadan savunmaya her şeyleriyle kendilerine bağımlı hale getirdiler.
Ve sonuç bu.
Siyonistler her Ramazan ayında bunu yapıyorlardı.
Filistin’i adım adım işgal ediyorlardı.
Şimdi de gemi azıya aldılar, yok ediyorlar.
Soykırım uyguluyorlar.
Dünyanın patronajını elinde bulunduran ve küresel bir güç olan Amerika’nın Hristiyan lideri Donald Trump ile Siyonist İsrail’in Yahudi lideri Benyamin Netanyahu Gazze’ye son vuruşlarını yapıyorlar.
Pakistan dışında hiçbir Müslüman ülkenin elinde nükleer güç yok, onu da sürekli bombalarla kendi içinde uğraştırıyorlar.
Daha birkaç gün önce bir otobüse bomba koydu, beş emniyet mensubunu katlettiler.
Pakistan’da bu bombalamalar aralıksız olarak sürdürülüyor.
Dışardan da zaten önemli bir nükleer güç olan Hindistan ile kuşatmışlar.
Ayrıca dünyanın dokuz ülkenin elindeki 12 bin 512 nükleer savaş başlığından sadece 170 tanesi Pakistan”ın elindedir.
Diğerlerinin tamamı, yani 12 bin 342 tanesi de Müslüman olmayan ülkelerdedir.
Bu ülkelerin tamamı İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırımı destekliyorlar.
Açıktan desteklemeyenlerin diğerlerinden bir farkı var, bunlar da İsrail’e ihtiyacı olan silahları kayıtsız, şartsız veriyorlar.
Fert, toplum ve devlet olarak mazlum bir milletin yok edilişini arsız ve umarsızca gülüp izliyorlar.
Ara sıra bu devletlerin içinden vicdanları körelmemiş Belçikalı Milletvekili Marc Botenga gibi insanlar da çıkıyor, Avrupa Parlamentosunda açıkça yok edilen bir milletin acıklı haline gülen soytarıların kapkara yüzlerine karşı sesini yükseltiyor, biz de bununla teselli oluyoruz.
Gerçekten acınacak durumdayız.
Gazze’de çocuklar soğuktan donarak ölüyorlar.
Kadınlar, yardım kuruluşlarının önünde bir tabak yemek almak için birbirini eziyor.
İnsanlar açlıktan ve susuzluktan ölüyor.
Elektrik yok. Karanlıkta, bulabildikleri birkaç lokma kırıntıyla iftar açıyorlar.
Yıkıntılar arasında ateş yakarak ısınmaya ve oruç tutmaya çalışıyorlar.
Ev diye sığınacakları ayakta bir bina bile kalmamış.
Elbise olarak giyecekleri hiçbir şey yok.
Taşların, betonların ve yıkıntılar arasında bulabildikleri, toz, toprak içindeki bez parçaları üstüne çocuklarını yatırıyorlar.
Bütün bunlara rağmen İsrail, bu mazlum insanlar için gelen yardımları engelliyor ve üzerlerine bomba yağdırıyor.
Sadece Ramazan ayının başından bu tarafa Filistin genelinde yaklaşık 500 Filistinli çoğu çocuk, yaşlı ve kadın katledildi.
Gözlerimizin önünde vahşi bir cinnet çetesi; kardeşlerimizi, kardeşliğimizi, geçmişimizi, insanlığımızı, kutsallarımızı yakıp yıkıyor, yok ediyor.
Hastalıklı ruhların elindeki tüm teknolojik imkanlar, silahlar, nükleer füzeler, bombalar insanlığı öldürüyor.
Bütün bir insanlıkla birlikte; bir yandan her türlü zulümle kırılan, diğer taraftan vatanlarından sökülerek başka yerlere gitmeye mahkûm edilen bu insanların acıklı durumunu izliyoruz.
Netanyahu, Tevrat kaynaklı, metinleri değiştirilmiş bir inanıştan hareketle hem Yahudi hem de birçok Hristiyan Evangelist topluluk arasında kendisini beklenen Mehdi gibi lanse ederek vahşice bir yol izlemektedir.
25 Ekim 2023 günü “Kara Harekâtına Hazırlanıyoruz” başlıklı konuşmasında, kendisine göre kutsal metinlerinde sık sık vurgulanan “Işık ve Karanlık” sözcüklerinden hareketle ne demişti bu katil Netanyahu:
“Bizler ışığın insanlarıyız, onlar karanlığın insanları ve ışık karanlığa karşı zafer kazanacaktır. Artık tek bir amaç için bir araya gelmenin zamanıdır; zafere ulaşmak için hızla ilerlemek.
Ortak gücümüz ile haklılığımıza ve Yahudi halkının ebediliğine olan derin inancımızla Hamas’a karşı ‘Yeşaya kehaneti’ni göreceğiz.
Ülkenden şiddet, sınır boylarından soygun ve yıkım haberleri duyulmayacak artık. Surlarına kurtuluş, kapılarına övgü adını vereceksin.”
Netanyahu ve kanla beslenen çetesi, bütün bir varlık aleminde, kendileri dışında hiçbir kimseye, hiçbir topluma ve kutsala değer vermeyen, her şeyi ve herkesi onlara hizmet edecek kara yaratıklar olarak gören bu cinnet ve cinayet ordusu, önüne geleni yıkıp geçiyor.
Bu Siyonist güruh durmayacak.
Kendi anladıkları dil dışında kimsenin dilini önemsemiyorlar.
Netanyahu ve çetesi ne Siyonizm karşıtı Yahudileri ne vicdan sahibi Marc Botenga gibi Hristiyanları dinleyecekler.
Hele hele Müslümanları ki, bırakalım dinlemeyi, adam yerine bile koymuyorlar. Anladıkları tek dil: Güç dili.
Onu da arkasına aldıkları için zulüm katmerleniyor, Gazze Tükeniyor, Vicdanlar Susuyor, Biz İzliyoruz.
YouTube : youtube.com/c/Ferman Karaçam
Twitter : twitter.com/fermankaracam
Instagram : instagram.com/fermankaracam
Facebook : facebook.com/karacamferman
E-mail : fermankaracam@gmail.com
Web Sitesi : fermankaracam.com
Source: Ferman Kara