“Girişimcilik Rüzgarı – Kadın Girişimcilerden İnovatif Fikirler ve Piyango Fırsatları”

Bjelica gönderildi

Fırtına”nın eski teknik direktörü Nenad Bjelica, eylül ayında göreve başladığı Dinamo Zagreb”den gönderildi. Trabzonspor”da kadroda düşünülmeyen Barisic ile Bardhi”yi transfer etmek isteyen Hırvat hocanın kovulması bordo mavililerin de canını sıktı.

Source: Fotomaç


Milli Piyango yılbaşı bilet fiyatları

Mill Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi için heyecanlı bekleyiş sürüyor. 31 Aralık 2024 akşamı moter huzurunda ve canlı yayında gerçekleştirilecek çekiliş için bilet satışı devam ediyor. Şansını denemek isteyenler ise Milli Piyango yılbaşı bilet fiyatları ne kadar, kaç TL? sorularına yanıt arıyor. Çeyrek, yarım ve tam Milli Piyango yılbaşı bilet fiyatlarını derledik. İşte, 2025 Milli Piyango yılbaşı bilet fiyatları…MİLLİ PİYANGO YILBAŞI ÇEKİLİŞİNDE BÜYÜK İKRAMİYE NE KADAR? Bu yıl 600 milyon TL lik büyük ikramiyenin tamamı dağıtım garantili. Yani bu yıl büyük ikramiyenin tamamı talihlilerin olacak. 600 milyon TL lik büyük ikramiyenin sahibini ya da sahiplerini arayacağımız Milli Piyango Yılbaşı çekilişinde, dağıtılması planlanan toplam ikramiye tutarı ise 3 milyar 499 milyon 50 bin TL olacak.MİLLİ PİYANGO YILBAŞI BİLET FİYATLARI 2025 NE KADAR? 2025 Milli Piyango yılbaşı bilet fiyatları şöyle; Çeyrek bilet: 150 TL Yarım bilet: 300 TL Tam bilet: 600 TLMİLLİ PİYANGO YILBAŞI BİLETİ NASIL ALINIR? Yılbaşı çekilişi için hazırlanan biletler, 9 Kasım 2024 tarihi itibarıyla satışa sunulmaya başladı. Milli Piyango yılbaşı biletleri Milli Piyango Online web sitesi, Milli Piyango mobil uygulaması ve Milli Piyango bayileri üzerinden alınabiliyor.YILBAŞI ÇEKİLİŞ SONUÇLARI 31 ARALIK TA AÇIKLANACAK Milli Piyango yılbaşı özel çekilişi sonrası, oyun severlerimiz amorti dahil olmak üzere tüm ikramiye sonuçlarını Milli Piyango Online web sitesi ve Milli Piyango Mobil Uygulaması üzerinden takip edebilecek. Milli Piyango yılbaşı sonuçları 31 Aralık 2024 gecesi çekilişten hemen sonra millipiyangoonline.com da açıklanacak. MİLLİ PİYANGO SONUÇLARI SORGULAMA EKRANI İÇİN TIKLAYINIZ

Source: Habertürk


Bursalı “üreten kadınlar” BEBKA desteğiyle kafe açtı

İznik”te geçmişte belediyede kent konseyi başkanlığı, genel sekreterlik gibi görevlerde bulunan Havva Çandar, 2014″te ev kadınlarını iş hayatıyla tanıştırmak için yaptıkları el emeği ürünleri değerlendirebilecekleri bir dernek kurdu.

Daha sonra 2018″de kooperatifleşerek İznik Üreten Kadın Girişimci İşletme Kooperatifi adıyla yola devam eden kadınlar, BEBKA desteğiyle Bursa Hüdavendigar Kent Parkı içinde açtıkları işletmelerinde de hem el emeği ürünlerini satıyor hem de kafe hizmeti veriyor.

Coğrafi işaretli Bursa şeftalisinin kurabiyesi, tarhana, salça, erişte, reçel, marmelat gibi gıda ürünlerinin yanı sıra pek çok el işi hediyelik eşya, mumluk, süs malzemesi gibi kadınların elinden çıkan 46 farklı ürün tüketiciyle burada buluşuyor.

İznik Üreten Kadın Girişimci İşletme Kooperatifi”nin kurucusu ve başkanı Havva Çandar, AA muhabirine, Bursa ve İznik”te şimdiye kadar yaklaşık 2 bin 500 kadının hayatına dokunduklarını söyledi.

Çandar, ​​​​​​derneği ilk kurdukları zaman 150 kişi olduklarını, kooperatifleşmenin ardından sayısı da artan kadınların artık birer iş insanına dönüştüğünü ifade etti.

Kadınların iş yaşamında olması amacıyla yola çıktıklarının altını çizen Çandar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İş hayatında zaten kadınlarımız var ama iş dünyasında olmayan dışarda olan binlerce eli maharetli kadın var. Maddi olarak 2024″te BEBKA ile bir proje yaptık. Biz onların desteğiyle ve tabii ki ortağım ve eşimin desteğiyle bu gördüğünüz koskoca kafeyi kadınlarımızla kurduk, yürütmeye de gayret ediyoruz. Şu anda en büyük desteği bize veren İl Ticaret Müdürümüz İsmail Aslanlar”dır.”

Çandar, ürünleri İznik”teki atölyede imal ettiklerini, daha sonra kafede satışa sunduklarını aktardı.

Kafede çok çeşitli yöresel tatları ve Bursa”daki diğer kadın kooperatiflerinin ürünlerini de satışa sunduklarını belirten Çandar, “Bursa kozmopolit, göçmen ağırlıklı bir ilimiz. O yüzden hepsinin yöresel tatlarını buluşturuyoruz. Kafede sadece benim ürünüm yok. Burada 10 kooperatif ürününü de alıyorum.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Esra Dermancıoğlu Türkiye”yi terk etti! İşte yerleştiği ülke

Son olarak “Siyah Kalp” dizisindeki performansıyla beğeni toplayan ünlü oyuncu Esra Dermancıoğlu, katıldığı bir programda özel yaşamına dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “KAPATTIM TÜRKİYE”Yİ” Türkiye”yi terk edip Fransa”ya yerleştiğini ifade eden ünlü oyuncu, “Evet Fransa”ya yerleştim, kapattım Türkiye”yi! Ev kalmadı burada hiçbir şey kalmadı. Kapadokya”da kalıyorum. Bir tek oyuna geliyorum Ece”de kalıyorum” dedi. PRODÜKSİYON ŞİRKETİ KURDU Fransa”daki yeni yaşamına dair ayrıntılar veren Dermancıoğlu, “Fransa”da şirket açtım, bir prodüksiyon. Elimde bir hikâye var, onu yapmak istiyorum. Para toplayacağız” ifadelerine yer verdi. BİRÇOK YAPIMDA ROL ALDI Esra Dermancıoğlu, özellikle “Hudutsuz Sevda”, “Bir Küçük Gün Işığı”, “Fatmagül”ün Suçu Ne?”, “Kaderimin Oyunu” gibi projelerle adından söz ettirmişti.

Source: Haberler


Bilecikli kadın girişimci, ürettiği şerbetleri Malezya”ya ihraç ediyor

İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümünden 2015″te mezun olan, İngiltere”deki University of Bath’da “pazarlama” alanındaki yüksek lisans eğitiminin ardından uzun yıllar ailesine ait Eskişehir”deki restoranlarda yöneticilik yapan 31 yaşındaki Sedar, Haziran 2023″te işleri büyütmek için kolları sıvadı.

Memleketi Bozüyük ilçesinde önceden yemek fabrikası olarak kullanılan işletmeyi satın alan, daha sonra burayı kardeşi Alperen Çetin”in de yardımıyla şerbet üretim tesisine çeviren Sedar, 16 aylık AR-GE sürecinin ardından 11 personeliyle ekimde üretime başladı.

Osmanlı mutfağından esinlenerek ortaya çıkardığı, şeker yerine hurma suyu kullanılan ve zencefil, zerdeçal, reyhan, demirhindi, karanfil, çeşitli yapraklar ile kişniş gibi 20″ye yakın doğal malzemeyle tatlandırılan 6 çeşit şerbetini 750 ve 250 mililitrelik cam şişelerde, ağırlıklı olarak Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerindeki zincir marketler, akaryakıt istasyonları ile şarküterilerde satışa sunan Sedar, ilk ihracatını Malezya”ya 1 ay önce yaptı.

Ürün yelpazesini genişletmek için çalışmalarına devam eden Sedar, gelecekte Avrupa, Uzak Doğu ve Orta Doğu pazarına da açılmayı planlıyor.

⁠”Üretimde kullandığımız malzemelerin tamamını burada işliyoruz”

Aybike Sedar, AA muhabirine, dünyada sağlıklı içeceklere yoğun ilgi olduğunu söyledi.

Bu kapsamda tarihten aldıkları reçeteleri güncelleyerek tüketicilerin beğenisine sunduklarını anlatan Sedar, şöyle devam etti:

“Katkısız, koruyucusuz oldukça doğal, herhangi bir renklendirici ya da aroma kullanılmayan ürünler elde ettik. Üretimde kullandığımız malzemelerin tamamını burada işliyoruz. Önce sterilizasyon yapıyoruz. Baharatları adeta çay gibi demleyerek içecekleri ortaya çıkarıyoruz. Daha sonra da el değmeden şişeliyoruz.”

Sedar, ürünlerinin pastörizasyon (besin maddelerini mikroorganizmalardan arındırmak için uygulanan ısıtma yöntemi) sayesinde 1 yıl raf ömrüne sahip olduğunu dile getirdi.

Geçen yaz “F İstanbul” ve “WorldFood” fuarlarına katıldıklarını, buralarda Malezyalı yetkililerle tanıştıklarını ifade eden Sedar, “İlk ticarete dönüşen işlem Malezya oldu. 12 ay sıcak ve Müslüman bir ülke olması ve doğal içeceklere ilgi göstermeleri pazarımızın önünü açtı. Oradaki satış ağımızı genişletmek için çalışmalara devam ediyoruz.” diye konuştu.

İçeceklerinin “modern şerbet” olarak da bilindiğini belirten Sedar, Anadolu topraklarından doğan bir dünya markası olmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Tosyalı Holding, 2025″te 9 milyar dolar ciroyu aşmayı hedefliyor

Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, değişken küresel koşullara rağmen 2025″te kapasitelerini daha verimli kullanıp ölçeklerini daha da büyüteceklerini belirterek, “İşimizin sürdürülebilirliğini daha sağlam temellere oturtacağız. 2025″te küresel olarak 3 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirmeyi, ciromuzu da 9 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.

“İş Dünyası Söyleşileri” kapsamında AA muhabirine açıklamada bulunan Tosyalı, 2024″ün dünyada dönüşümün devam ettiği, jeopolitik gerginliklerin olduğu, zaman zaman tedarik zincirinde sorunların yaşandığı zorlu bir yıl olduğunu söyledi.

Bu değişken koşulların bölgeyi ve Avrupa ekonomisini direkt etkilediğini ve dünya ekonomisine de ciddi etkileri olduğunu aktaran Tosyalı, “Ticaret yollarında sorunlar oluyor, ham madde ve emtia fiyatları etkileniyor. En büyük pazarımız olan Avrupa ekonomisi büyümekte zorlanırken Çin”in üretim fazlası ürünlerini dünya pazarlarına sunması birçok ülkede ekonomileri zorladı. Türkiye”de ise enflasyonu düşürmek için uygulanan sıkı para politikası ekonomik aktivitenin ivme kaybetmesine yol açtı. Büyüme, dünyanın birçok bölgesinde istenen seviyede değildi. Bu olayların üzerine ABD”de Trump”ın yeniden seçilmesi gibi bir faktör eklendi. Olayın siyasi tarafının ötesinde ekonomik etkileri de olabilir. Yeniden ticaret savaşları başlarsa bu bizi de ülke olarak etkileyebilir.” şeklinde konuştu.

Demir-çelik sektöründeki sorunların temeli daha çok Çin kaynaklı olduğunu dile getiren Toyalı, “Özellikle Çin ekonomisinde çok büyük bir hacme sahip olan inşaat ve alt yapı sektöründeki sorunlar demir-çelik sektörünü bu ülke özelinde zorlarken, dünyayı da dolaylı olarak etkiliyor. Çünkü Çin hem en büyük demir-çelik üreticisi hem de en büyük tüketici. İç taleplerindeki zayıflık sebebiyle Çinli üreticilerin dampingli çelik ihracatı gün geçtikçe artıyor. Bu da başta Avrupa olmak üzere tüm bölgeleri ve ülkeleri tehdit ediyor.” ifadelerini kullandı.

“Her yıl 1,5-2 milyar dolar yatırım yapıyoruz”

Tosyalı, her yıl 1,5-2 milyar dolar yatırım planladıklarını, sürdürülebilirlik odaklı, dünyanın sayılı yeşil çelik üreticilerinden biri haline getirecek yatırımlar yaptıklarını bildirdi.

Tosyalı Demir Çelik İskenderun Tesisinde üretime geçen yıl başladıklarını hatırlatan Tosyalı, bu tesislerinin nitelikli yeşil çelik üretimiyle Türkiye”de öncü yatırımlardan biri olduğundan söz etti.

Bununla birlikte Tosyalı Toyo tesislerinde 325 bin tonluk teneke üretim kapasitesini iki katına çıkararak 650 bin ton seviyesine ulaşmak için başlattıkları yatırımda sona geldiklerini belirten Tosyalı, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu kapsamda yeni “Tin Free Steel” (krom kaplı teneke) üretimi de dahil olmak üzere bir dizi yatırımımız tamamlandı. Yaklaşık 200 milyon dolar tutarındaki ilave kapasite artışını bu yılın sonunda devreye aldık. Tosyalı Toyo”nun yüksek teknoloji ile üretilen ambalaj çeliği kapasitesini artırmaya yönelik bu yatırımımız, yaşanan salgınla ile birlikte Türkiye”de ve dünyada sağlıklı, pratik ve hijyenik olan ambalajlı gıdaya yönelik artan talebi karşılamamızı sağlarken daha önce Türkiye tarafından ithal edilmek zorunda olan birçok ürünü de iç pazara sunarak ithalatın önünün kesilmesine önemli bir katkı sağlayacak.”

Tosyalı, Cezayir”in en büyük sanayi tesislerinden biri olan Tosyalı Algerie tesislerinde geçen yıl en yüksek teknolojiye sahip yeni DRI tesisi ve onun önünde yıllık 4 milyon tonluk kapasiteyle yassı çelik üretecek haddehanelerin yapımını başlattıklarını söyledi.

Bu yatırımın slab üretim tesisinin mayıs itibarıyla faaliyete geçtiğini anımsatan Tosyalı, “Bu fazdaki ikinci DRI”ımızı da geçtiğimiz günlerde devreye aldık. İkinci DRI tesisi hem doğal gaz hem de küçük bir modifikasyonla yüzde 100 hidrojenle çalışabilme özelliğiyle dünyada ticari üretime başlayan ilk tesis oldu. Tosyalı Algerie bu yatırımlar çerçevesinde ilk defa yassı çelik kategorisinde nihai ürünlerini de dünya pazarına sunmaya başladı. Bu yatırımlarla Tosyalı Algerie aynı tesiste 5 milyon tonun üzerine çıkan DRI üretim kapasitesiyle Avrupa ve Kuzey Afrika”yı kapsayan Akdeniz havzasındaki en büyük DRI üretim kapasitesine sahip oldu. Bununla birlikte yine Cezayir’deki tesisimizin 4″üncü etap yatırımları kapsamında yeni bir yıllık 4 milyon ton kapasiteli peletleme tesisi ve yine yıllık 4 milyon ton kapasiteli yeni bir zenginleştirme tesisi yatırımımız da devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomi yönetiminin, enflasyonu kademeli olarak düşürürken ekonomik aktivitenin de çok fazla yavaşlamamasına önem verdiğini vurgulayan Tosyalı, şunları söyledi:

“Ancak uygulanan sıkı para politikası ister istemez 2024″te potansiyel büyüme oranımız olan yüzde 4″lerin altında bir büyümenin gerçekleşmesine neden oldu. Enflasyon, yıl başında belirlenen hedefi aştı. Uygulanan politika daha dengeli, büyümeyi de tamamen göz ardı etmeyen bir politika. O yüzden enflasyon, faiz ve büyümeyle ilgili öngörülerde zaman zaman revizyonlar yapılması gerekti. Merkez Bankasından faiz indirimi beklense de sıkı duruştan vazgeçilmeyeceği anlaşılıyor. Orta Vadeli Program”da, Türkiye ekonomisinin 2025″te yüzde 4 büyüme gerçekleştirmesi öngörülüyor. Uluslararası kurumlar ise kurumdan kuruma değişse de ortalama yüzde 3 civarında bir büyüme öngörüyorlar. 2025″in 2024″ün devamı gibi bir dengelenme yılı olacağını, özellikle enflasyondaki düşüşe paralel olarak faizlerde daha kalıcı bir düşüş olursa, yılın ikinci yarısında ekonomik aktivitenin daha canlı olacağını öngörüyorum.”

Fuat Tosyalı, yurt içindeki ve yurt dışındaki değişken koşullara rağmen kararlı bir şekilde üretimi artırmak için yıl boyunca çok çalıştıklarını, bu yıl, sadece yurt içinde yaklaşık 6 milyon ton üretim yaptıklarını ve 3 kıtada 50″ye yakın tesisleri olduğunu söyledi.

– “Yıllık 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahibiz”

Yıllık toplam 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahip oldukları bilgisini paylaşan Tosyalı, “Türkiye”nin yanı sıra Cezayir, Libya, Angola, Senegal ve İspanya”da da global yatırımlarımız bulunuyor. 2024″ü küresel olarak toplam 7 milyar dolar ciro ve yaklaşık 2 milyar dolar ihracat ile kapatacağımızı öngörüyoruz.” diye konuştu.

Tosyalı, 2025″te ilk üç önceliklerinin sürdürülebilirlik, verimlilik ve ölçek ekonomisi olacağına işaret ederek, “Sürdürülebilirlik, bizim ana gündem maddemiz. Bunun için AR-GE, inovasyon, etkin süreç yönetimi, yenilenebilir enerji kaynakları ve yapay zeka temelli ileri teknoloji yatırımları yaparak, karbon salımı çok düşük yeşil çelik üretimine odaklanacağız.” ifadesini kullandı.

2025″te çoğunluğu sürdürülebilirlik odaklı yeşil çelik yatırımları yapmaya devam edeceklerine dikkati çeken Tosyalı, “Libya Bingazi”de, toplam 8,1 milyon ton kapasiteli dünyanın en büyük DRI tesislerini kurmak üzere United Steel Company for Iron and Steel Industry (SULB) ile yepyeni bir anlaşmaya imza attık. Üç fazdan oluşacak olan entegre demir-çelik tesisinin ilk fazı olan 2,7 milyon ton kapasiteli kısım için yatırımlara hemen başlayacağız. Ayrıca Angola”da, Angola Cumhuriyeti”ne ait petrol şirketi Sonangol ile gerçekleştireceğimiz ortaklık ile mevcut demir cevheri yatırımımıza ilave olarak entegre bir demir-çelik tesisi kurmak için işbirliğine gidiyoruz.” açıklamasını yaptı.

AR-GE”ye, ileri teknolojiye, döngüsel üretime, güneş ve hidrojen gibi temiz enerji kaynaklarına yatırımlarının aralıksız devam edeceğini bildiren Tosyalı, aynı anda tüm tesislerinde yaptıkları yatırımlarla hayata geçirdikleri güneş enerjisi santralleri (GES) projesiyle 235 megavat kurulu güce ulaşarak dünyanın en büyük çatı üstü GES”ine sahip şirketi konumuna ulaştıklarını hatırlattı.

GES yatırımlarını 2025″te daha da artıracaklarından söz eden Tosyalı, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yakın zamanda toplamda ilave 1200 MW kurulu gücü hedeflediğimiz GES yatırımlarına başladık. 8 farklı ildeki GES yatırımlarımız, önümüzdeki yıl sırayla devreye girmeye başlayacak. Böylece Tosyalı olarak öz tüketimimizin yüzde 50″ye yakınını GES”ten sağlayacağız. Bu da bizi enerji kullanımında daha güçlü ve bağımsız hale getirecek. Hidrojen uyumlu DRI tesislerimiz dışında üretimde hidrojen kullanımına yönelik farklı teknolojilere yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarımız da devam edecek. Tosyalı olarak, değişken küresel koşullara rağmen 2025″te kapasitelerimizi daha verimli kullanarak ölçeğimizi daha da büyüteceğiz ve işimizin sürdürülebilirliğini daha sağlam temellere oturtacağız. 2025″te küresel olarak 3 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirmeyi, ciromuzu da 9 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Bursalı “üreten kadınlar” kafe açtı

Bursa nın İznik ilçesinde yaptıkları el emeği ürünleri kazanca dönüştürmek için kooperatifleşen kadınlar, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) desteğiyle kafe açtı. habericionecikanlar#100#left# Daha sonra 2018 de kooperatifleşerek İznik Üreten Kadın Girişimci İşletme Kooperatifi adıyla yola devam eden kadınlar, BEBKA desteğiyle Bursa Hüdavendigar Kent Parkı içinde açtıkları işletmelerinde de hem el emeği ürünlerini satıyor hem de kafe hizmeti veriyor. Coğrafi işaretli Bursa şeftalisinin kurabiyesi, tarhana, salça, erişte, reçel, marmelat gibi gıda ürünlerinin yanı sıra pek çok el işi hediyelik eşya, mumluk, süs malzemesi gibi kadınların elinden çıkan 46 farklı ürün tüketiciyle burada buluşuyor. İznik Üreten Kadın Girişimci İşletme Kooperatifi nin kurucusu ve başkanı Havva Çandar, Bursa ve İznik te şimdiye kadar yaklaşık 2 bin 500 kadının hayatına dokunduklarını söyledi. Çandar, derneği ilk kurdukları zaman 150 kişi olduklarını, kooperatifleşmenin ardından sayısı da artan kadınların artık birer iş insanına dönüştüğünü ifade etti. Kadınların iş yaşamında olması amacıyla yola çıktıklarının altını çizen Çandar, sözlerini şöyle sürdürdü: İş hayatında zaten kadınlarımız var ama iş dünyasında olmayan dışarda olan binlerce eli maharetli kadın var. Maddi olarak 2024 te BEBKA ile bir proje yaptık. Biz onların desteğiyle ve tabii ki ortağım ve eşimin desteğiyle bu gördüğünüz koskoca kafeyi kadınlarımızla kurduk, yürütmeye de gayret ediyoruz. Şu anda en büyük desteği bize veren İl Ticaret Müdürümüz İsmail Aslanlar dır. Çandar, ürünleri İznik teki atölyede imal ettiklerini, daha sonra kafede satışa sunduklarını aktardı. Kafede çok çeşitli yöresel tatları ve Bursa daki diğer kadın kooperatiflerinin ürünlerini de satışa sunduklarını belirten Çandar, Bursa kozmopolit, göçmen ağırlıklı bir ilimiz. O yüzden hepsinin yöresel tatlarını buluşturuyoruz. Kafede sadece benim ürünüm yok. Burada 10 kooperatif ürününü de alıyorum diye konuştu.

Source: Habertürk


Grayscale yapay zeka ve staking tokenlarına yöneliyor

Kripto varlık yönetim devi Grayscale Research, 2025″in ilk çeyreği için “Top 20” listesine altı yeni token eklerken, Solana ekosisteminden Jupiter (JUP), Jito (JTO) ve Grass tokenları dikkat çekti. Yapay zeka odaklı Virtual Protocol (VIRTUAL) ve staking çözümü sunan Ethena (ENA) da listeye dahil edildi. Bu hamleler, kripto sektöründe DeFi ve yapay zeka trendlerinin güçlendiğini gösteriyor. Grayscale Altı Yeni Tokena Yatırım Sinyali Verdi Grayscale Research, kripto para piyasalarında yeni dönemin sinyallerini verdi. Araştırma ekibi, 2025″in ilk çeyreği için belirlediği öncelikli temalar arasında ABD”deki düzenleyici ortam, DeFi ve staking çözümleri ile yapay zeka teknolojilerini ön plana çıkardı.Yatırım stratejisi kapsamında Solana ekosisteminden üç önemli projenin tokenı listeye dahil edildi. DEX toplayıcısı Jupiter”in JUP tokenı, likit staking protokolü Jito”nun JTO tokenı ve merkezi olmayan veri ağı Grass”ın tokenı, Solana”nın DeFi alanındaki gelişimini gösteriyor.Liste aynı zamanda yapay zeka ve staking çözümlerine de ağırlık verdi. Base Blockchain ağı üzerinde çalışan yapay zeka platformu Virtual Protocol”ün VIRTUAL tokenı ve staking protokolü Ethena”nın ENA tokenı, bu trendlerin güçlendiğini ortaya koyuyor.Grayscale Research”ün seçimlerinde etkili olan faktörler arasında ağ büyümesi, adaptasyon oranı, temel sürdürülebilirlik, token değerlemesi ve potansiyel riskler yer alıyor. Ethereum ölçeklendirme çözümleri ve tokenizasyon gibi önceki dönem temaları da önemini korumaya devam ediyor.

Source: Haberler


Suriye’de ortak banka kurulacak mı? Ziraat Bankası”ndan açıklama: Üzerimize düşeni yapacağız

Suriye”de 2022″de ortak banka kurulması planlarını hakkında açıklamada bulunan Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, uygun şartların sağlanması durumunda Ziraat Bankası”nın üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini belirtti.
Reuters’ın, Suriye’deki iç savaştan önce planlanan ortak banka kurulması projelerinin yeniden gündeme gelip gelmeyeceğine dair sorusunu yanıtlayan Çakar, “Suriye’deki değişimin ülkemiz için büyük bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz ve gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Şartlar uygun hale gelirse, bankamız daha önceki deneyimlerinde olduğu gibi bu konuda da sorumluluğunu yerine getirecektir” ifadelerini kullandı.
2010 yılında plan yapılmıştı
Savaş öncesi, 2010 yılında Ziraat Bankası, Suriye’de yerel bir ortakla banka kurma planları yapmıştı, ancak savaşın patlak vermesiyle bu proje askıya alınmıştı.
Ancak Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından, üç haftadır görevde olan yeni yönetim ile Türkiye arasında enerji ve inşaat gibi birçok alanda, ülkenin yeniden inşası ve kalkınması adına görüşmeler sürdürülüyor.

Source: Dünya Gazetesi


Tosyalı Holding, 2025″te 9 milyar dolar ciroyu aşmayı hedefliyor

“İş Dünyası Söyleşileri” kapsamında açıklamalarda bulunan Tosyalı, 2024″ün dünyada dönüşümün devam ettiği, jeopolitik gerginliklerin olduğu, zaman zaman tedarik zincirinde sorunların yaşandığı zorlu bir yıl olduğunu söyledi. Bu değişken koşulların bölgeyi ve Avrupa ekonomisini direkt etkilediğini ve dünya ekonomisine de ciddi etkileri olduğunu aktaran Tosyalı, “Ticaret yollarında sorunlar oluyor, ham madde ve emtia fiyatları etkileniyor. En büyük pazarımız olan Avrupa ekonomisi büyümekte zorlanırken Çin”in üretim fazlası ürünlerini dünya pazarlarına sunması birçok ülkede ekonomileri zorladı. Türkiye”de ise enflasyonu düşürmek için uygulanan sıkı para politikası ekonomik aktivitenin ivme kaybetmesine yol açtı. Büyüme, dünyanın birçok bölgesinde istenen seviyede değildi. Bu olayların üzerine ABD”de Trump”ın yeniden seçilmesi gibi bir faktör eklendi. Olayın siyasi tarafının ötesinde ekonomik etkileri de olabilir. Yeniden ticaret savaşları başlarsa bu bizi de ülke olarak etkileyebilir.” şeklinde konuştu. Demir-çelik sektöründeki sorunların temeli daha çok Çin kaynaklı olduğunu dile getiren Toyalı, “Özellikle Çin ekonomisinde çok büyük bir hacme sahip olan inşaat ve alt yapı sektöründeki sorunlar demir-çelik sektörünü bu ülke özelinde zorlarken, dünyayı da dolaylı olarak etkiliyor. Çünkü Çin hem en büyük demir-çelik üreticisi hem de en büyük tüketici. İç taleplerindeki zayıflık sebebiyle Çinli üreticilerin dampingli çelik ihracatı gün geçtikçe artıyor. Bu da başta Avrupa olmak üzere tüm bölgeleri ve ülkeleri tehdit ediyor.” ifadelerini kullandı. “Her yıl 1,5-2 milyar dolar yatırım yapıyoruz” Tosyalı, her yıl 1,5-2 milyar dolar yatırım planladıklarını, sürdürülebilirlik odaklı, dünyanın sayılı yeşil çelik üreticilerinden biri haline getirecek yatırımlar yaptıklarını bildirdi. Tosyalı Demir Çelik İskenderun Tesisinde üretime geçen yıl başladıklarını hatırlatan Tosyalı, bu tesislerinin nitelikli yeşil çelik üretimiyle Türkiye”de öncü yatırımlardan biri olduğundan söz etti. Bununla birlikte Tosyalı Toyo tesislerinde 325 bin tonluk teneke üretim kapasitesini iki katına çıkararak 650 bin ton seviyesine ulaşmak için başlattıkları yatırımda sona geldiklerini belirten Tosyalı, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kapsamda yeni “Tin Free Steel” (krom kaplı teneke) üretimi de dahil olmak üzere bir dizi yatırımımız tamamlandı. Yaklaşık 200 milyon dolar tutarındaki ilave kapasite artışını bu yılın sonunda devreye aldık. Tosyalı Toyo”nun yüksek teknoloji ile üretilen ambalaj çeliği kapasitesini artırmaya yönelik bu yatırımımız, yaşanan salgınla ile birlikte Türkiye”de ve dünyada sağlıklı, pratik ve hijyenik olan ambalajlı gıdaya yönelik artan talebi karşılamamızı sağlarken daha önce Türkiye tarafından ithal edilmek zorunda olan birçok ürünü de iç pazara sunarak ithalatın önünün kesilmesine önemli bir katkı sağlayacak.” Tosyalı, Cezayir”in en büyük sanayi tesislerinden biri olan Tosyalı Algerie tesislerinde geçen yıl en yüksek teknolojiye sahip yeni DRI tesisi ve onun önünde yıllık 4 milyon tonluk kapasiteyle yassı çelik üretecek haddehanelerin yapımını başlattıklarını söyledi. Bu yatırımın slab üretim tesisinin mayıs itibarıyla faaliyete geçtiğini anımsatan Tosyalı, “Bu fazdaki ikinci DRI”ımızı da geçtiğimiz günlerde devreye aldık. İkinci DRI tesisi hem doğal gaz hem de küçük bir modifikasyonla yüzde 100 hidrojenle çalışabilme özelliğiyle dünyada ticari üretime başlayan ilk tesis oldu. Tosyalı Algerie bu yatırımlar çerçevesinde ilk defa yassı çelik kategorisinde nihai ürünlerini de dünya pazarına sunmaya başladı. Bu yatırımlarla Tosyalı Algerie aynı tesiste 5 milyon tonun üzerine çıkan DRI üretim kapasitesiyle Avrupa ve Kuzey Afrika”yı kapsayan Akdeniz havzasındaki en büyük DRI üretim kapasitesine sahip oldu. Bununla birlikte yine Cezayir’deki tesisimizin 4″üncü etap yatırımları kapsamında yeni bir yıllık 4 milyon ton kapasiteli peletleme tesisi ve yine yıllık 4 milyon ton kapasiteli yeni bir zenginleştirme tesisi yatırımımız da devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu. Ekonomi yönetiminin, enflasyonu kademeli olarak düşürürken ekonomik aktivitenin de çok fazla yavaşlamamasına önem verdiğini vurgulayan Tosyalı, şunları söyledi: “Ancak uygulanan sıkı para politikası ister istemez 2024″te potansiyel büyüme oranımız olan yüzde 4″lerin altında bir büyümenin gerçekleşmesine neden oldu. Enflasyon, yıl başında belirlenen hedefi aştı. Uygulanan politika daha dengeli, büyümeyi de tamamen göz ardı etmeyen bir politika. O yüzden enflasyon, faiz ve büyümeyle ilgili öngörülerde zaman zaman revizyonlar yapılması gerekti. Merkez Bankasından faiz indirimi beklense de sıkı duruştan vazgeçilmeyeceği anlaşılıyor. Orta Vadeli Program”da, Türkiye ekonomisinin 2025″te yüzde 4 büyüme gerçekleştirmesi öngörülüyor. Uluslararası kurumlar ise kurumdan kuruma değişse de ortalama yüzde 3 civarında bir büyüme öngörüyorlar. 2025″in 2024″ün devamı gibi bir dengelenme yılı olacağını, özellikle enflasyondaki düşüşe paralel olarak faizlerde daha kalıcı bir düşüş olursa, yılın ikinci yarısında ekonomik aktivitenin daha canlı olacağını öngörüyorum.” Fuat Tosyalı, yurt içindeki ve yurt dışındaki değişken koşullara rağmen kararlı bir şekilde üretimi artırmak için yıl boyunca çok çalıştıklarını, bu yıl, sadece yurt içinde yaklaşık 6 milyon ton üretim yaptıklarını ve 3 kıtada 50″ye yakın tesisleri olduğunu söyledi. “Yıllık 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahibiz” Yıllık toplam 15 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesine sahip oldukları bilgisini paylaşan Tosyalı, “Türkiye”nin yanı sıra Cezayir, Libya, Angola, Senegal ve İspanya”da da global yatırımlarımız bulunuyor. 2024″ü küresel olarak toplam 7 milyar dolar ciro ve yaklaşık 2 milyar dolar ihracat ile kapatacağımızı öngörüyoruz.” diye konuştu. Tosyalı, 2025″te ilk üç önceliklerinin sürdürülebilirlik, verimlilik ve ölçek ekonomisi olacağına işaret ederek, “Sürdürülebilirlik, bizim ana gündem maddemiz. Bunun için AR-GE, inovasyon, etkin süreç yönetimi, yenilenebilir enerji kaynakları ve yapay zeka temelli ileri teknoloji yatırımları yaparak, karbon salımı çok düşük yeşil çelik üretimine odaklanacağız.” ifadesini kullandı. 2025″te çoğunluğu sürdürülebilirlik odaklı yeşil çelik yatırımları yapmaya devam edeceklerine dikkati çeken Tosyalı, “Libya Bingazi”de, toplam 8,1 milyon ton kapasiteli dünyanın en büyük DRI tesislerini kurmak üzere United Steel Company for Iron and Steel Industry (SULB) ile yepyeni bir anlaşmaya imza attık. Üç fazdan oluşacak olan entegre demir-çelik tesisinin ilk fazı olan 2,7 milyon ton kapasiteli kısım için yatırımlara hemen başlayacağız. Ayrıca Angola”da, Angola Cumhuriyeti”ne ait petrol şirketi Sonangol ile gerçekleştireceğimiz ortaklık ile mevcut demir cevheri yatırımımıza ilave olarak entegre bir demir-çelik tesisi kurmak için işbirliğine gidiyoruz.” açıklamasını yaptı. AR-GE”ye, ileri teknolojiye, döngüsel üretime, güneş ve hidrojen gibi temiz enerji kaynaklarına yatırımlarının aralıksız devam edeceğini bildiren Tosyalı, aynı anda tüm tesislerinde yaptıkları yatırımlarla hayata geçirdikleri güneş enerjisi santralleri (GES) projesiyle 235 megavat kurulu güce ulaşarak dünyanın en büyük çatı üstü GES”ine sahip şirketi konumuna ulaştıklarını hatırlattı. GES yatırımlarını 2025″te daha da artıracaklarından söz eden Tosyalı, sözlerini şöyle tamamladı: “Yakın zamanda toplamda ilave 1200 MW kurulu gücü hedeflediğimiz GES yatırımlarına başladık. 8 farklı ildeki GES yatırımlarımız, önümüzdeki yıl sırayla devreye girmeye başlayacak. Böylece Tosyalı olarak öz tüketimimizin yüzde 50″ye yakınını GES”ten sağlayacağız. Bu da bizi enerji kullanımında daha güçlü ve bağımsız hale getirecek. Hidrojen uyumlu DRI tesislerimiz dışında üretimde hidrojen kullanımına yönelik farklı teknolojilere yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarımız da devam edecek. Tosyalı olarak, değişken küresel koşullara rağmen 2025″te kapasitelerimizi daha verimli kullanarak ölçeğimizi daha da büyüteceğiz ve işimizin sürdürülebilirliğini daha sağlam temellere oturtacağız. 2025″te küresel olarak 3 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirmeyi, ciromuzu da 9 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.”

Source: Dünya Gazetesi


Lezita, 2025″te iç ve dış pazarda büyümeyi hedefliyor

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Lezita, uluslararası gıda markası olma vizyonuyla bu yıl da üretmeye, istihdam sağlamaya ve büyümeye devam etti. Son üç yılda 100 milyon avro değerinde yatırım gerçekleştiren şirket, 2025″te üretim kapasitesini artırmayı ve yeni pazarlara açılmayı hedefliyor. Şirket, bu hedef doğrultusunda farklı ülkelerdeki satışlar için ilgili pazarın gereksinim ve tüketim trendlerine göre ürün ve satış aksiyonları geliştiriyor. Doğrudan 3 bin 500, dolaylı olarak 10 bin kişiye istihdam sağlayan şirket, iletişime önem veriyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Lezita Genel Müdürü Mesut Ergül, iş stratejilerinin temelinde gelecek yılda da yatırımların yer alacağını belirterek, deprem nedeniyle ara verdikleri Kahramanmaraş yatırımına devam ettiklerini aktardı. İç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerine daha yakın olacakları yeni tesislerinin, Ortadoğu”ya olan yakınlığıyla da ihracatlarını artıracağına dikkati çeken Ergül, “Bu tesis sayesinde üretim kapasitemizi iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Damızlık, kuluçkahane ve yem fabrikasını da içeren bu yatırımla hedefimiz beyaz et sektöründe liderlik. Yeni yatırımlarımızla piliç eti üretimi, ileri işlem üretimi, tedarik zinciri, satış, pazarlama ve müşteri hizmetleri alanlarında daha da güçleneceğiz.” ifadelerini kullandı. Ergül, yenilikçi ürünlerini, yaklaşık 70 ülkede tüketiciyle buluşturduklarını kaydederek, “Lezita, yurt dışında da tercih edilen markalar arasında yer alıyor. Hedef pazarlarımıza yönelik kampanyalarla Lezita”yı uluslararası platformlarda daha geniş kitlelere tanıtma stratejisi izliyoruz. Müşterilerimizden gelen geri bildirimlere ve fuar katılımlarına büyük önem veriyoruz.” açıklamasını yaptı. İhracat yaptıkları ülkelere sürekli yenilerini eklediklerine işaret eden Ergül, gelecek yılda da mevcut pazarlarına yenilerini ekleyerek, ihracat hacimlerini artırmayı planladıklarını vurguladı. Ergül, dünya genelindeki yeni trendleri ve tüketici ihtiyaçlarını yakından takip ettiklerini kaydederek, “Demografik yapıyı analiz ederek, bu doğrultuda aksiyon alıyoruz. “Hayatın Lezzeti” mottomuzla hayatın tüm renklerini ürünlerimize taşıyoruz. Yenilikçi ürünlerimizi rafta fark yaratacak uygulamalarla geniş kitlelere ulaştırıyoruz. İlkini İzmir”de, ikincisini Ankara”da açtığımız konsept mağazalarımız, tüketicilerimizle bire bir bağ kurma fırsatları sunuyor.” değerlendirmesinde bulundu. Hedeflerinin, konsept mağazalarını Türkiye”ye yaymak olduğunu aktaran Ergül, “Gelecek yıl marka iletişimine yönelik çalışmalar yapacağız. Uluslararası gıda markası olma hedefimiz doğrultusunda, Lezita”nın bilinirliğini ve tüketiciye erişimi artırmak için pazarlama kampanyaları hayata geçireceğiz. Mottomuzdan aldığımız ilhamla yenilikçi ve lezzetli ürünlerimizin daha fazla kesim tarafından tanınmasına yönelik çalışmalara devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Source: Internet Haber