“Global Politics Pulse – İmamoğlu, Gazze Protestoları ve Rus Akını”

İmamoğlu operasyonu Avrupa’da kaygı yarattı

ABD: Özgürlükler ve insan hakları korunmalı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, ülkesinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltında tutulmasına ilişkin süreci yakından takibi sürdürdüğünü belirterek, “Türkiye’nin temel özgürlükleri ve insan haklarını korumasını beklediklerini” bildirdi.

Almanya: Siyasi rekabet adil zeminde yürümeli

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, muhalefetin yargı yoluyla engellenmemesi gerektiğini vurguladı, gelişmelerin “Avrupa ile Türkiye arasındaki ilişkiler açısından da kaygı verici” olduğunu söyledi. Scholz, iktidara siyasi rekabeti yasal ve adil bir zeminde yürütülmesini sağlama çağrısında bulundu.

Yunanistan: Türkiye’deki gelişmelerden kaygılıyım

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili “Türkiye, AB’ye katılım sürecinde olan bir ülkedir. Türkiye’deki gelişmelerden kaygılıyım” dedi. Miçotakis, “Ankara’ya yapacağım ziyaret için henüz belirlenmiş bir tarih yok” şeklinde konuştu.

Source: Yaşar Anter


Norveç”te kanlı kefenli Gazze protestosu

Gazze”deki çocuk ölümlerine dikkat çekmek için kanlı küçük kefenlerle yürüyüş yapan Norveçliler, soğuk ve kötü hava koşullarına rağmen yürüyüşe yoğun ilgi gösterdi.Gösteriye katılanlar, Gazze Şeridi”ne desteklerini ifade ederken, Norveç hükümetine İsrail ile silah ticaretini durdurma çağrısında bulundu

Source: Özgürbayrak


Türkiye güçlendi, ABD 2022″de sahip çıktığı İmamoğlu”nu terk etmek zorunda kaldı!

Tarih 15 Aralık 2022.. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında YSK üyelerine hakaret iddiasıyla hapis ve siyasi yasak cezası geldi. Amerika Dışişleri Bakanlığı “Adil olmayan ceza; insan haklarına, hukukun üstünlüğü ve temel özgürlüklere saygıya uymuyor” açıklamasında bulundu.

Tarih 19 Mart 2025.. Gözaltına alınan İmamoğlu için ABD Dışişleri ne açıklama yapıyor ne bir şey.. Soru sorulduğunda ise “Başka bir ülkenin iç karar alma süreçleri hakkında yorum yapmayacağız” diyorlar.

Ne anlamalıyız buradan? ABD aklını başına mı devşirdi? Elbette Hayır. Böyle söyleme ihtiyacı hissediyor artık.

ABD AYRI TELDEN AB AYRI TELDEN ÇALIYOR!

Batının bugüne kadar yapması gereken buydu esasında. Türkiye”ye adil davranmak. Ancak kendilerine bakmak yerine, Türkiye”nin terörle mücadele operasyonlarını çarpıtan, yolsuzlukla-vandalizmle mücadeleyi meşru zeminden ayırmaya çalışan açıklamalarıyla dünyadaki “Türkiye” imajını zedelemeye çalıştılar yıllarca.

Bir küçük parantez açalım burada çünkü imaj suikastinde ne kadar çabalasalar da başarısız oldular. Örneğin bugün Afrika”da Batı”nın etkisi azalırken Türkiye”nin etkisi günden güne artıyor. Mesela Somali.. Baktı ki Türkiye kendisine “win-win” mentalitesiyle yaklaşıyor, savunma anlamında ABD yerine Türkiye”den destek aldı. ABD ise bunun karşılığını El Şebab terör örgütü saldırısı ve Somali Cumhurbaşkanı”na suikast girişimiyle verdi muhtemelen. Türkiye ile Somali arasında anlaşmaya aracılık yapan Bakanı ise “istenmeyen adam” ilan etti. Her neyse, bu rekabeti başka bir yazının konusu edinelim ve kapayalım parantezi şimdilik..

Hem ABD”den hem de Rusya”dan gelen “Türkiye”nin kendi meselesi” açıklaması önemli. Avrupa bu konuda geleneğine sahip çıkıp yine insan hakları üzerinden Türkiye”de adalet yokmuş algısı oluşturmak istese de ABD”nin tavrında bu noktadaki değişim dikkat çekici.

Türkiye”nin ne AB ne de ABD”ye yaranma gibi bir derdi yok artık. Milli Savunma Bakanlığı”nın altını çizdiği gibi “Ülkemizin Avrupa güvenlik mimarisindeki yeri Avrupa’nın beklentilerine göre değil, milli hak ve menfaatlerimize göre belirlenecek.” Türk yargısına yönelik saygısız tutumları, ABD”ye mahkum oldukları gerçeğiyle yüzleştikçe törpülenecektir. AB”nin karakteri bu çünkü. Önce kibrinden diş gösteriyor, sonra geri adım atıyor. Tıpkı ABD”nin dayattığı vergilere karşı açıkladıkları önlemleri, ABD ile müzakere için geri çektikleri gibi..

Aynı tutum, özellikle Suriye”de karşı karşıya geldiğimiz ABD ile ilişkilerde de geçerli. Türkiye sınırını çiziyor, çizgiyi aşana, vakti ve zamanı gelince en uygun karşılığı veriyor. PKK Kantonlarının parçalanması, Batı”ya rağmen güney sınırımızda gerçekleştirilen 5 operasyon (Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı, Pençe) Rusya ve İran”a rağmen tamamlanan devrim gibi. Sahada yaşanan tam olarak bu.

Peki Neden AB İmamoğlu davasına tehdit diliyle yaklaştı da ABD sessiz kaldı?

Belli ki Türkiye, özellikle bölgesel gücüyle ve bölgeye etkileriyle ABD”ye “Bensiz hiçbir planın hayata geçmeyecek” mesajını vermiş durumda. Trump ne istiyor? Orta Doğu”da istikrar. Neden istiyor? Çin”e karşı yürüttüğü ticaret savaşında elini rahatlatacak. Peki bunun yolu nereden geçiyor? İstikrara kavuşmuş Türkiye ve komşularından.

İSRAİL VE PKK/YPG NE OLACAK?

“Amerika neden bölgede istikrar istesin, İsrail ve PKK”nın güvenliğini tehlikeye mi atacak?” Haklı bir soru. Fakat bölgedeki son gelişmeler yukarıda dile getirdiğim düşünceyi pekiştiriyor aslında.

İsrail açısından ABD”nin desteği bitecek ya da sonlanacak değil. Fakat Trump”ın Netanyahu”ya olan desteği yeniden soru işaretleri barındırıyor. İsrail iç istihbaratı Şin-bet”in üzerinde çalıştığı soruşturmanın ucu Netanyahu”ya ulaşınca, İsrail”in katil başbakanı, Şin-bet”in başındaki isim olan Ronen Bar”ı, mesleki ve kişisel güven kaybı gerekçesiyle görevden aldı.

Bu hamle İsrail”i karıştırdı. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Netanyahu liderliğindeki sözde hükümeti “bölücü ve tek taraflı” politikalar yürütmekle suçladı. İsrail Yüksek Mahkemesi kararı durdurdu. İsrail Yüksek Mahkemesinin Eski Başkanı Aharon Barak “İsrail, iç savaşa çok yakın.” açıklamasında bulundu.

Yani aldığı kararlar sorgulanan, İstihrabatı tarafından hedef gösterilen Başbakan Netanyahu”nun geçtiğimiz günlerde 17. kez hakim karşısına çıktığını, hakkındaki yolsuzluk davalarından şimdilik Gazze”deki savaşı sürdürmek suretiyle paçasını kurtardığını da hesaba katarsak, Netanyahu”ya karşı kaynama noktasına yaklaştığımızı söylememiz de mümkün.

Belki de Şin-Bet, Gazze”deki ateşkes ihlaline, Hamas”ı baskılamak için izin veren ve burada insan avı yerine ticaret hayali kuran Trump yönetiminin Netanyahu”ya karşı geliştirdiği bir hamledir. Olamaz mı?

YEMEN”DEKİ OPERASYONUN AMACI FARKLI MI?

Trump”ın Netanyahu”ya karşı bir diğer kozuna gelelim hızlıca.

Yemen”deki mücadelede İsrail”e “Husileri bana bırak” dedi Amerika. Bu noktada Trump, Netanyahu”ya sözünü dinletmek için, Husilerle mücadelesini aksatabilir.

Yemen”den gelen roketlerin İsrail halkı üzerinde oluşturduğu panik ortada. Sürekli sığınaklara girip çıkıyorlar. Bu durumun sık yaşanması da Netanyahu”yu zapt etmeye yarayabilir.

Dolayısıyla istikrar meselesinde mesafe kat etmek isteyen ABD, bölgedeki güçlerin olası tehditlerine karşı İsrail”in garantörü olarak ve diğer taraftan İsrail yönetimini kendi çıkarları doğrultusunda kontrol altında tutarak çözüm üretebilir.

SURİYE”DE PKK-YPG VE İSTİKRAR NASIL YAN YANA GELECEK?

Yemen demişken buradan İran”a da değinelim. İran”a karşı net bir tavır var Amerika”da artık. Söylemler sertleşiyor. Savaş tamtamları çalıyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump”ın İran”ın nükleer silah edinmesini önlemek için gerekirse askeri müdahale emri vereceğini söyledi. İşte PKK/YPG”nin dağıtılması, buradaki askeri gücün Suriye ordusu çatısı altında toplanması, ABD için İran”a karşı legal bir mücadele sergilemek anlamında önemli. İran”a karşı bu mücadelede Türkiye tehdidinden kurtulmak için de.

ABD, Suriye”yi terk etmek durumunda kalan teröristlere çözümü, İran”a karşı savaştırarak bulmuş da olabilir. Burada asıl niyeti zaman gösterecek.

Son söz yine Türkiye”nin olsun. PKK/YPG”nin Suriye ile yaptığı anlaşmaya yönelik Ankara”dan gelen yanıt, “Takipteyiz, umarız mutabakat sahaya yansır” olmuştu. ABD ve İsrail başta olmak üzere PKK terör örgütü üzerinden Suriye”de yeni bir oyun sergilemek isteyenlere ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan”ın şu sözlerini hatırlatalım..

“Örgüt silah bırakmazsa yıllardır ne yapıyorsak onu yapacağız. Bir, demokrasimizi sağlamlaştırmaya, ilerletmeye devam edeceğiz. İkincisi, mümkün olan en yok edici kahredici güçle ülkenin düşmanları ile savaşacağız”

H. Akif Küçükal / Haber7

Source: Akif K


Ruslar şimdi de Türkiye”de ehliyet peşinde! Akın akın geliyorlar

Rusların tatil, konut alma ya da sağlık turizmi için geldiği Türkiye”de dikkat çekici bir sektör oluşmaya başladı. Artık Ruslar, kendi ülkelerindeki ehliyet sınavlarının zorluklarını aşmak için Türkiye”yi tercih ederken; sonrasında ise yazılı sınavlardan geçerek Türk ehliyetlerini Rus ehliyeti ile değiştirebiliyorlar. Rusların diğer bir tercihi ise Gürcistan.Bunun nedeni ise ülkedeki ehliyet sınavların çok kolay olması ve çoğu zaman sürüş eğitiminin yapılmaması. Türkiye’de ehliyet almak isteyen Ruslar, bu süreçte, bir yandan sağlık hizmetlerinden faydalanırken bir yandan da tatil bölgelerinde zaman geçiriyor. Bu durum Antalya ve Mersin gibi illerin ekonomisine katkı sağlıyor.ABD açıkladı: Güney Kore ve Türkiye”den satın alıyoruzRUSYA”DA ALMAK ZORTrafik Güvenliği ve Psikoteknik Merkezleri Dernek Başkanı Cengizhan Kutlu, Türkiye”de 1989 yılından itibaren motorlu taşıtlar sürücü kursu adı ile özel firmalar aracılığıyla sürücü eğitimleri verildiği bilgisini paylaştı. Rusların, Türkiye”den ehliyet almaları ile ilgili de konuşan Kutlu, “Rusya”da sürücü belgesi sınavları zorlaştı. Sürücü adayları, sınavları artık üç kez tekrar edebilecekler ancak her bir sınav arası bir hafta olacak. Üçüncü başarısızlık durumunda ise bir sonraki sınava kabul edilmeleri için altı ay beklemeleri gerekecek. Tekrar denemelerinde başarısız olan adayların her şeye yeniden başlamaları gerekecek. Pratik sınavını geçmek için önceden maksimum dört ceza puanından az almak gerekiyordu, bu da değiştirildi. Artık 6 ceza puanına kadar alan adayların sınavı geçerli sayılacak” ifadelerini kullandı.Fed, 2024 yılı zararını açıkladıFİYATLAR DAHA UYGUNAntalya”dan görüştüğümüz sürücü kurslarının yetkilileri ise Ruslar”dan yoğun talep olduğunu söyledi. Bir sürücü kursu yetkilisi, “Türkiye”de sınav hem kolay hem de daha uygun. Kimisi de Rus ehliyetini Türk ehliyetine çevirmek için sınavlara giriyor. Genelde Konyaaltı ile Alanya ilçelerinde daha yoğun Rus öğrenciler oluyor. Dil konusunda biraz sorun yaşasak da hallediyoruz” açıklamasında bulundu.İLK YILA DİKKATKonu ile ilgili görüş veren Antalya”da bulunan bir sürücü kursunun yetkilisi Arzu Öztürk ise şunları söyledi:”Türkiye’de yurtdışı sürücü belgesi ile araç kullanımı, bir yıl süre ile sağlanabiliyor. Yurt dışı sürücü belgesinin, Türkiye’de bulunulan ilk yıl içerisinde kullanımı, kanunen uygun fakat sonrasında Türk ehliyetine çevirme şartı bulunuyor. Sahip olunan, yurtdışı sürücü belgesi hakkında işlem talepleri Trafik Tescil Kuruluşu tarafından gerçekleştiriliyor. Yurtdışı sürücü belgesi kullanım koşulları arasında, Türkiye’de en çok bir sene süre ile kalmak yer almakta.”Trump”tan geri vites! “Esnek olabilirim””Sürücü belgesinin, yurt dışı ülkesi tarafından Türkçeye çevrilmiş halinin de sürücünün yanında olması önemli. Trafik denetimlerinde, tercüme edilmiş sürücü belgesinin de gösterilmesi şart ve bu belgenin noter onaylı olması gerekiyor. Yasal olarak, cezai işlem uygulanmaması için Trafik Tescil Kuruluşuna gidilip, Türk ehliyetine çevirme işlemi için başvuru yapılıyor ve bu başvurunun bir yıl içinde yapılmaması durumunda cezai işlemler uygulanıyor.”

Source: Özgür Gündüz