“Global Politika Gündemi: Netanyahu’dan Trump’a, Panama Kanalı’ndan Deprem Uyarılarına”

İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Trump”ın daveti üzerine Washington”a geldi

İsrail”in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon, Netanyahu”yu diğer yetkililerle birlikte Maryland”deki Andrews Hava Kuvvetleri Üssü”nde karşıladığı görüntüyü paylaştı.

Danon, “Başkan Trump”la görüşmek için Washington”a gelen Başbakan Netanyahu”yu karşılamaktan heyecan duydum. Bu, iki ülke arasındaki derin ittifakı derinleştirecek ve işbirliğimizi artıracak önemli bir görüşme.” ifadelerini kullandı.

Netanyahu”nun yarın ABD Başkanı Donald Trump”ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff”la bir araya gelmesi, salı günü ise Beyaz Saray”da Trump”la görüşmesi öngörülüyor.

Netanyahu ve Trump”ın gündeminde, Gazze, esirler ve İran”ın yer alması bekleniyor.

Washington”a hareket etmeden önce Netanyahu, Hamas ve Hizbullah”a karşı saldırılarıyla Orta Doğu”nun çehresini değiştirdiğini öne sürerek, bu kararlarla haritayı yeniden çizdiklerini savunmuştu.

Netanyahu, “Ancak Başkan Trump ile yakın çalışarak haritayı daha da iyi bir şekilde yeniden çizebileceğimize inanıyorum.” ifadesini kullanmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Trump: Panama Kanalı”nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak

Trump, Andrews Ortak Üssü”nde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Panama Devlet Başkanı Mulino: Panama Kanalı”nın egemenliği tartışmaya kapalı

Şu anda ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio”nun Panama”da bulunduğunu belirten Trump, Panama Kanalı”nın Çin”e verilmediğini ancak Çin tarafından kontrol edildiğini iddia etti.

Trump, “Anlaşmayı ihlal ettiler. Panama Kanalı”nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak.” diye konuştu.

ABD Başkanı Trump, göreve başladıktan sonraki ilk konuşmasında, daha önce gündeme getirdiği “Panama Kanalı”nı geri alma” konusuna da değinerek, “Çin, Panama Kanalı”nı işletiyor. Biz onu Çin”e değil, Panama”ya vermiştik ve geri alıyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino ise 20 Ocak”ta X”te yayımladığı açıklamada, Trump”ın sözlerine “Panama Kanalı, Panama”nındır ve öyle kalacak.” ifadeleriyle tepki göstermişti.

Her ne kadar Trump”ın “Çin, Panama Kanalı”nı işletiyor” iddiasının somut bir temeli olmasa da Çin”in, Panama”da büyük çaplı yatırımları olduğu ve ülkenin, Tayvan ile diplomatik ilişkileri kestiği biliniyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Panama Devlet Başkanı Mulino: Panama Kanalı”nın egemenliği tartışmaya kapalı

Ulusal basında yer alan habere göre Mulino, başkent Panama City”de bir araya geldiği Rubio”ya, kanalın Panama tarafından işletilmeye devam edeceğini ve bu konuda herhangi bir müzakerenin söz konusu olmadığını belirtti.

Trump: Panama Kanalı”nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak

“Panama Kanalı”nın egemenliği tartışmaya kapalı.” ifadesini kullanan Mulino, Panama”nın 2017″de Çin ile imzaladığı İpek Yolu Girişimi kapsamındaki mutabakat anlaşmasını yenilemeyeceğini de Rubio”ya iletti.

Rubio ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında konuşan Mulino, Venezuela, Kolombiya ve Ekvador”dan gelen göçmenlerin dönüş işlemlerinin Darien eyaletine bağlı Meteti kasabasında çözülmesi için ABD”ye teklif sunduğunu açıkladı.

Masrafların tamamen ABD tarafından karşılanması gerektiğini vurgulayan Mulino, “Sanırım böyle olacak. Panama”yı bir geçiş noktası olarak kullanacağız ve oradan transferler gerçekleştirilecek. Dürüst olmak gerekirse bu bizim için gayet uygun bir çözüm. ABD tüm masrafları karşılayarak süreci sorunsuz şekilde yönetebilir. Panama bu işe 1 dolar bile yatırmayacak.” ifadelerini kullandı.

Görüşmede göç ve güvenlik konuları ele alındı

Mulino ile Rubio”nun görüşmesinde, düzensiz göçle mücadele, uyuşturucu kaçakçılığı ve Panama Kanalı”na yönelik ABD”nin taleplerinin ele alındığı bildirildi.

Göçmen krizine dair bir öneride bulunan Mulino, ABD”nin Panama”yı, farklı ülkelerden gelen düzensiz göçmenleri sınır dışı etme sürecinde bir merkez olarak kullanmasını öngören göçmenlik anlaşmasının uzatılmasını teklif etti.

Panama makamlarına göre, 2024 yılında yaklaşık 300 bin düzensiz göçmen Darien Boşluğu”nu kullanarak ABD”ye ulaştı.

ABD Başkanı Donald Trump, en son yaptığı konuşmada, “Panama Kanalı”nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak.” demişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Tehdit altındaki şehirleri tek tek açıkladı! Türkiye”yi depremler nasıl etkileyecek?

Ege Denizi”nde art arda meydana gelen depremler, bölgedeki sismik hareketliliğin giderek arttığını gösteriyor. Son iki gün içinde 250″den fazla sarsıntı yaşanırken, bunların 26″sının 3.5 büyüklüğünün üzerinde olduğu belirtildi. Uzmanlar, bu sürecin bir “deprem fırtınası” olduğunu ve haftalarca hatta yıllarca sürebileceğini ifade ediyor. “TAKİP EDİLMELİ” Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, bölgede daha önce benzer sismik hareketliliklerin yaşandığını hatırlatarak, 2011-2012 yıllarında 14 ay süren bir deprem fırtınası yaşandığını belirtti. Tüysüz, “Bu tür sismik aktiviteler fay hatlarının kesişmesi ve volkanik hareketlilikle bağlantılıdır. Depremler 6 büyüklüğüne kadar ulaşabilir, ancak 7 ve üzeri büyük yıkıcı depremler üretmesi beklenmez.” dedi. TÜRKİYE”Yİ ETKİLER Mİ? DEPREM RİSKİ ALTINDAKİ ŞEHİRLER Deprem hareketliliğinin Türkiye kıyılarına doğrudan büyük bir etkisinin olmayacağını belirten Tüysüz, yine de Ege Bölgesi’nin aktif fay hatları açısından dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguladı. “Denizli, Salihli, Alaşehir ve Aydın gibi şehirler doğrudan fay hatları üzerinde yer alıyor. Buraların deprem potansiyeli detaylı bir şekilde araştırılmalı. İzmir gibi diri fay hattı bulunan şehirler ise özellikle risk taşıyor.” ifadelerini kullandı. İZMİR”DE DEPREM RİSKİ SÜRÜYOR 2020 yılında İzmir’de büyük yıkıma yol açan Samos Adası merkezli depremi hatırlatan Tüysüz, “Deprem İzmir’e 70 kilometre mesafedeydi, ancak 115 bina yıkıldı ve ciddi can kayıpları yaşandı. Bu durum, kötü zemin yapısı ve yapılaşma sorunlarını gözler önüne seriyor. İzmir”in içinden diri fay hattı geçiyor ve bu da zamanla bir depremin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.” dedi. SANTORİNİ”DEKİ HAREKETLİLİK NE ANLAMA GELİYOR? Ege Denizi’ndeki Santorini Adası”nda 2012 yılında benzer bir sismik hareketlilik yaşanmış ve bu süreç 14 ay boyunca devam etmişti. Ancak o dönemde herhangi bir volkanik patlama meydana gelmemişti. Volkanik bir ada olan Santorini’de en büyük patlamanın MÖ 1600 yılında gerçekleştiği ve adanın 73 kilometrekarelik bir bölümünün sular altında kaldığı biliniyor.

Source: Internet Haber


Cezaevinde intihar! İlker Gönen”in avukatı hakkında soruşturma

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, Gönen”in Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda intihar etmesi olayı ile ilgili olarak soruşturmanın Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca ivedi ve titizlikle yürütüldüğü belirtildi.Açıklamada, soruşturma işlemlerine yönelik olarak, İstanbul Barosuna kayıtlı avukat Aydın Mantar”ın sosyal medya hesabı üzerinden ve görsel medyada açıklamalar yaptığı belirtilerek, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca avukat Aydın Mantar hakkında, “halkı yanıltıcı bilgileri alenen yayma” suçundan adli soruşturmaya başlanılmıştır.” ifadeleri kullanıldı.- OPERASYONBüyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı ile hareket eden 16 şüpheli tespit edilmişti.İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, geçen yıl 4 Aralık”ta düzenledikleri operasyonda, aralarında İlker Gönen”in de yer aldığı 5 doktor, 3 hemşire, 5 sağlık çalışanı ve 1 sivilin bulunduğu 14 şüpheliyi yakalamıştı.Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı”nın elebaşı olduğu suç örgütünde İlker Gönen”in örgütün sevk ve idaresini yapan sanıklardan olduğu belirtilmişti.İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6″şar aydan 582 yıl 9″ar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.Antalya”nın Döşemealtı ilçesindeki kapalı cezaevinde tek kişilik hücrede tutulan İlker Gönen, 1 Şubat günü sabah saatlerinde not bırakarak yaşamına son vermişti.Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı.

Source: Www.star.com.tr


Halime Kökce yazdı: Trump”ın Gazze planı

İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesin ilk etabında bir taraftan esir takasları sürerken diğer tarafta Gazze halkı bombalarla harabeye çevrilmiş yurtlarına dönmeye başladı. Evlerinin enkazını bulmaya, çadırda da olsa, evlerinin tam orada yaşamaya kararlılar. Vatanları için ölmeye, vatanları için nöbet tutmaya adanmış bir hayatı yaşıyorlar. Kadınlar o hayata çocuk doğuruyor; büyüdüklerinde Filistin mücadelesini devam ettirecek askerler olacak o çocuklar. Zafer kolay olmayacak, zaman alacak ama gerçek şu ki kaybeden İsrail olacak.*****16 aydır devam eden İsrail”in havadan ve karadan yürüttüğü bombalama ve saldırılar neticesinde resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde tahminlere göre ise 100 bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. Gazze”nin hali ise ortada. Taş üstünde taş kalmamış.Ateşkesin mimarı olduğu bilinen ABD Başkanı Donald Trump”ın Gazze için ilginç fikirleri var. Gazze”yi imara açık bir arsa olarak görüyor, “Gazze mi, orada hiçbir şey kalmadı, yıkık bir yer, güzel şeyler yapılabilir orayla” diyor. Mısır, Ürdün gibi göbekten ABD”ye bağlı ülkeleri tehdit ederim, Gazze halkını kabul etmelerini sağlarım diye düşünüyor. Mısır ve Ürdün”ün Filistinlileri istemeyeceği muhakkak, ki bu Filistin halkı için de yanlış bir karar olur. Fakat ABD”nin yaptırımlarından ve ABD tarafından terbiye edilmekten çok korktukları da bir gerçek.ABD destekli Gazze planı, Gazze halkını zorla göç ettirmekse bunu başarmaları mümkün gözükmüyor. Bunun için yeniden soykırıma başlamaları gerekecek.Başlarından aşağı bombalar yağarken, hastaneler, okullar, kamp alanları, BM binalarına kadar her şey, her yer bombalanırken sınırlara dayanmayanlar, Gazze”yi terk etmeyenler, Trump”ın imar planlarına kanıp mı göç edecekler komşu coğrafyalara.*****Trump demek ki bu konuda yeterince bilgilendirilmemiş. Demek ki Trump, Filistin direnişi hakkında hiçbir şey bilmiyor.Trump”ın 2 milyona yakın Filistin halkını yerinden etme planının geçici süreliğine yapılan bir imar çalışması için olmayacağını herkes tahmin edebilir. İsrail”in her gün tonlarca bomba atarak başaramadığını Trump, hafriyat kaldıracağım bahanesiyle yapabileceğini sanıyorsa büyük yanılıyor.Esir takası sırasında gördük ki dünyanın izlediği en asimetrik savaşa rağmen, İsrail 16 ayın sonunda ne el-Kassam Tugaylarını yenebildi ne Hamas”a geri adım attırabildi ne de Gazze halkının direnişini kırabildi. Bilakis Filistin mücadelesi parladı, Hamas milli bir direniş hareketi olarak, el-Kassam Filistin halkının haklı direnişinin adı olarak büyüdü.*****İsrail öyle iğrenç şeyler yaptı ki “Nazi Siyonizm”ini” kendi alnına bir bayrak gibi çaktı. Artık İsrail geçmişte yaşadığı acıları bile hiçbir yerde anlatamayacak kadar itibar kaybetti. İmajını yerle bir etti.Günün sonunda 100 bine yakın Filistinli katledildi, Gazze yerle bir edildi, Batı Şeria”daki zulüm düzeni iyice sıkılaştı ama tüm bu katliam ve soykırımdan asla bir İsrail zaferi çıkmadı. Çıkamaz da.*****1948 Nekbe”de evleri, toprakları, hayvanları, ağaçları, hayatları çalınan ve göçe zorlanan 750 bin Filistinlinin ülkelerine dönmesi engellendi. 1950″de çıkartılan bir “hırsızlık meşrudur” kanunuyla zorla göç ettirdikleri insanların mallarına el koydular. Filistin topraklarında, Filistinlilerin evlerinde yaşamaya başladılar.Yerinden edilen Filistinliler bir daha evlerine dönemediler. Dünya düzeni hırsızı haklı gördü, görmese de adaleti tesis edemedi.Filistin halkı canlarını ortaya koymaktan başka bir güce sahip değil. O yüzden ölüyorlar; ölerek direniyorlar!Gazze”yi boşaltmak istiyorsa şayet, Trump”ın da yapması gereken, başlattığı ateşkesi sona erdirmek ve Filistin halkını öldürmeye devam etmek.İsrail”e nihai zafer kazandırmanın tek yolu var, Filistinlileri tükeninceye kadar öldürmek!

Source: Halime Kökce


Yakup Köse yazdı: İhraç edilen teğmenler şanslı

Kara Harp Okulu”nda 30 Ağustos”ta düzenlenen mezuniyet töreni sonrası korsan gösteri yapan teğmenlerden 5″i ve komutanlarından 3″ü Türk Silahlı Kuvvetleri”nden ihraç edildi.Milli Savunma Bakanlığı ihraç kararını şu açıklamayla duyurdu: “Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrasında kamuoyuna yansıyan görüntülerin ardından başlatılan idari ve disiplin soruşturmaları kapsamında; Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından sıralı 3 disiplin amirine, Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu tarafından 5 teğmene Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği amir hükümleri ile diğer mezkur mevzuat gereğince “Silahlı Kuvvetlerden Ayırma Cezası” verilmiştir. Önceliği müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde; disipline aykırı hiçbir eylem, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır.”Bakanlığı açıklaması öz ve gayet açık. Anlaşılmayacak bir şey yok. Temelini disiplinin oluşturduğu orduda bir grup teğmen organize bir şekilde başlarına buyruk bir eylemde bulunduklarından ve amirlerinden bazıları da buna göz yumduklarından TSK”da ihraç edilmişlerdir.İhraç edilen teğmenler ellerinde kılıçla, bir ideolojinin sembolü olan “Mustafa Kemal”in askerleriyiz” sloganını atınca halkın zihninde hemen eski karanlık günler canlandı. Mâlûmunuz 15 Temmuz işgal teşebbüsü dahil Türkiye”de tüm darbeler M. Kemal adına yapılmıştı. “Genç subaylar rahatsız” manşetleri hâlâ gözümüzün önünde. Yine mi birileri genç subaylar üzerinden kahpe hesapların peşinde?Halkta teğmenlerin kılıçlı korsan gösterisi infial uyandırırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli”nin dirayetli tavırlarıyla hadisenin geçiştirilmesi önlendi.Soruşturma neticesi 5 teğmen ordudan ihraç edildi ama korsan gösteriye katılanlar daha fazlaydı. Onların da dosyalarına gerekli notlar düşülmüştür.Ordudan ihraç edilen teğmenler çok şanslılar. Karara itiraz etme hakları var. İdare Mahkemeye başvurup kararı iptal ettirebilirler. Eski Türkiye”de subayların itiraz hakkı yoktu. Annesi veya hanımı başörtülü diye ordudan atılan yüzlerce subay değil karara itiraz etmek tazminat bile alamamışlardı. Başka bir kurumda işe girmeleri engellendiği gibi özel şirketlerde bile çalışmalarına mâni olunuyor işyeri sahipleri tehdit ediliyorlardı. 28 Şubat cuntasının medya ayağı ordudan atılan subayları işe alan firmaları manşetlerden hedefe koyuyordu. Bugün ise, korsan gösteri düzenleyen teğmenlere CHP”liler sahip çıkıyor; CHP yönetimindeki belediyelerden iş teklifi yağıyor.Her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliği ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde orduda disiplinsizliğe izin verilemezdi! Elde kılıçla ideolojik slogan atmak da neyin nesi, olacak iş mi?

Source: Yakup Köse


Hasan Hüseyin Öz yazdı: Amerika Amerika”ya karşı savaşıyor!

Hayır hayır… Trump”ın şu dillere pelesenk “müesses nizamla savaşından” bahsetmiyorum.Çok kolaycı buluyorum çünkü ben bu yorumu.Sorun sistem sorunu ve daha önce defaatle ifade ettiğim gibi, kendi iç çelişkileri ile birlikte “decline” sürecine girmiş bir imparatorluğun, İkinci Dünya Savaşı sonrası tesis ettiği düzene karşı giriştiği “çaresiz bir savaş” bu.Ezbere dayalı güç denklemi üzerinden gidersek elbette bu gerçeği göremeyiz.Daha önceleri Amerikan İmparatorluğu”nun geri çekilişi ile ilgili yazdığım yazıları, bir kesim istihza ile eleştirmişti; hatta “solcu kolaycılığına kapılmışsın” sözüne bile muhatap olmuştum.Açık söyleyeyim, tembelliğe dayalı sol metafizik zihin dünyamızda bir sorunsal olmanın ötesinde anlam ifade etmedi. Bizim en büyük gücümüz gerçeklikle yüzleşme kabiliyetimizden geliyor.Ama şunu da söyleyeyim… Amerikan seçimlerinin sonuçlarının açıklanmaya başladığı dakikalarda dahi yanlış tahmin yapmakla malul yorumcuların mutlak güç merkezli spekülasyona dayalı metafizik sayıklamalarının hala itibar gördüğü bir zamandan geçerken, her şeyin birbirine karışması kadar normal bir şey yok.Hadsizlik yapmış olmayayım ama… Gürültüde kimse gerçeğe kulak kabartmaz.Bu köşeyi takip edenler bilir… İkinci Dünya Savaşı sonrası, şimdi sıkı durun, “serbest piyasa” söylemlerinin Amerikan imparatorluğunun sömürü stratejisinin rıza üretme aparatı, illüzyonu olmaktan öteye bir anlam taşımadı hiçbir zaman. Şimdilerde Trump”ın gümrük tarifeleri ve ticaret tehditlerine dayalı stratejisi, illüzyonu deyim yerindeyse deşifre ediyor aslında.Biraz açalım ne dersiniz…Serbest piyasaya dayalı ilke, Amerika Birleşik Devletleri”nin dünya ekonomisindeki tek kutuplu egemenliğini rasyonelleştirme çabasında gizli olan ana anlatıdır. Bu ilke, karşılıklı yarar ve büyüme ilkesi üzerine kurulu bir söylemdir aynı zamanda. ABD”nin desteklediği uluslararası sistemin otomatik dengeleyiciler sağlayacağı söylenir bu şekilde.Bir dakika… Trump ne demişti? “Bu düzende ABD dezavantajlı konuma düştü.” “Avrupa bizi sömürüyor.”Yemin ettikten hemen üç gün sonra telekonferans yöntemiyle katıldığı Davos toplantısında söylediklerini de hatırlayın:”Dünyadaki her işletmeye mesajım çok basit: Gelin ürününüzü Amerika”da üretin ve size dünyadaki en düşük vergilerden bazılarını uygulayacağız.”Aksi takdirde?Aksi takdirde, kendi ülkelerinde ya da başka ülkelerde üretmeye devam ederlerse, ürünlerine Trump”ın tehdit ettiği %20″lik tarifeler uygulanacak.Tamam, savaşı başlattı Trump da maliyeti sadece başka ülkeler mi ödeyecek? Küresel bir düzlemde, üstelik Amerikan küreselleşmesi bu, bu silah dönüp Amerika”yı vurmaz mı?Başka bir soru da şu, Trump kuralları değiştirirken diğer ülkeler, söz gelimi elinde Trilyon dolarlık Amerikan tahvili bulunduran Çin sessiz mi kalacak?Ve en önemlisi de şu… Trump, Amerika”nın ikinci dünya savaşı sonrası tesis ettiği “kurallara dayalı düzeni” tamamen değiştirebilecek mi? Amerika”nın öyle bir gücü kaldı mı?Dil zorun perdesi… Dille her şey kolaylaşıveriyor yani.Trump”ın koyduğu tarifeler ve ticaret yaptırımlarının diğer ülkelerin ödemeler dengesi ve döviz kurları üzerindeki etkisi ne olacak söz gelimi? Söz konusu yaptırımlar korkunç bir borç batağında olan dünyadaki ödemeler dengesini ve döviz kurlarını radikal şekilde dengesiz hale getirirse, finansal bir kıyamet yaşanmaz mı? Ve bu kıyamet Amerika”yı vurmaz mı?Evet… Amerika, kendi tesis ettiği düzenin pençesinde, dünyaya karşı askeri çatışmalardan daha derin izler bırakması kesin olan bir ekonomik savaş başlattı. Ve bu savaş dönüp imparatorluğun kendini vuracak göreceksiniz!

Source: Hasan Hüseyin Öz


Uzman isim açıkladı: Santori yanardağı patlarsa… Ege”de 3 kıyı kentini tsunami vurabilir!

Ege”de sismik hareketlilik artarken peş peşe yaşanan depremler komşuyu alarma geçirdi.Yunanistan”ın Santori adasından okullar tatil edilip acil afet planı yapılırke, Türkiye”de de endişeler arttı. Vatandaşlar Ege”de deprem mi olacak, Santori yanardağı mı patlayacak merak ediyor. Uzmanlar ise genel olarak yanardağın patlaması ile tetiklenebilecek büyük bir depreme işaret ediyor.
Tsunami tehdidi!
Ekol TV ekranlarında Ege Denizi’ndeki depremleri değerlendiren yer bilimci Doç. Dr. Bülent Özmen, kıyılardan uzak durulması, balıkçılık ve deniz faliyetletinin askıya alınmasına yönelik çağrılara değindi.

Bu uyarıların tsunami tehdidi nedeniyle yapıldığını belirten Özmen, “Deprem olduktan sonra depremin yıkıcı etkilerinin yanı sıra tsunami dalgaları da oluşuyor. Bu bölgede de 6,5″u geçecek depremlerin Tsunami dalgalarını oluşturma ihtimali var. Bu dalgaların da depremin sarsıntısının yanı sıra yine can kaybını yaratma ihtimali var” dedi.
Muğla, Aydın ve İzmir”e kritik uyarı
Doç. Dr. Bülent Özmen konuşmasının devamında, “Santorini Adası, Türkiye’de Bodrum ve Muğla kıyılarına yaklaşık yaklaşık 175-180 kilometre uzaklıkta. Zaten 4,8 büyüklüğündeki depremi de Muğla, Aydın ve İzmir’deki insanlar hissetti. Eğer daha büyük deprem olur ve Tsunami dalgaları yaratırsa hem depremin sarsıntısı Muğla ilindeki yerleşim birimlerinde hem de tsunami dalgaları nedeniyle Türkiye kıyılarında hasar yaratabilir” diye konuştu.
1956 yılında Santorini Adası’nın yakınında meydana gelen 7,3 ve 7,4 büyüklüklerindeki depremlerin Türkiye sınırlarında tsunami dalgaları oluşturduğunu hatırlatan Özmen, “Tarihte olduğuna göre yarın daha büyüğü gelirse de maalesef ülkemizi de etkileyecek tsunami dalgaları olabilir” dedi.

Source: Dünya Gazetesi


ABD”nin ticaret savaşı kripto para piyasasını vurdu

Kripto para piyasası Trump yönetiminin yeni ticaret politikası sonrasında büyük bir satış dalgasıyla sarsıldı. Üç büyük ticaret ortağına yönelik tarifelerin uyuşturucu akışını engellemek amacıyla uygulanacağı belirtildi. Piyasadaki düşüş memecoinlerde daha belirgin hissedildi. Küresel Ticaret Gerilimi Kripto Piyasasını Sarstı Solana tabanlı memecoinler endeksi son 24 saatte yüzde 13″ün üzerinde değer kaybetti. CoinMarketCap verilerine göre ilk 20 memecoinden 19″u son bir haftada yüzde 20″den fazla düşüş yaşadı. Trump”ın kendi memecoini son bir haftada yüzde 30 değer kaybederken, Melania Trump”ın coini de yüzde 38 kayıp yaşadı.Piyasa değerine göre ilk 30 tokenı kapsayan endekste, diğer endekslerin çift haneli yüzde kayıplarına kıyasla, yüzde 7,15″lik düşüşle daha iyi bir performans gösterdi. Wall Street Journal gelişmeyi “tarihteki en aptalca ticaret savaşı” olarak nitelendirdi.Çin pazar günü tarifelerle ilgili Dünya Ticaret Örgütü”ne dava açacağını duyurdu. Kanada ve Meksika da misilleme tarifeleri için hazırlık yapıyor.

Source: Haberler