Göz alıcı bir düşüş hikâyesi

Göz alıcı bir düşüş hikâyesi

Bir merdivenin bitiminde, yerde kanlar içinde uzanan bir adam… Uyandığında, sersemlemiş bir hâlde yanında yatan ölü bir adamı görüyor. Hemen toparlanıp etrafı temizlemeye girişiyor ancak evden çıktığında bu kez başka bir sorun bekliyor onu. Dengesini kaybedip kaçmaya çalıştığı evin havuzuna düştüğünde ana karakterimiz Andrew Cooper (Jon Hamm) veya namıdiğer Coop bize sesleniyor: Neler olup bittiğini ve işlerin buraya nasıl geldiğini merak ediyor musunuz? “Your Friends & Neighbors”ın zengin, karizmatik ve orta yaş krizindeki baş karakteri Coop, bu girizgâhla, hikâyenin her bölüm ardı ardına ifşa edeceği sırlarla dolu sepetinden çıkardığı ilk gizemle seyircisini dört ay öncesine, olayların en başına götürerek başlıyor. Üniversiteden sonra çok iyi bir şirkette iş bulmuş ve yatırım fonu yöneticisi olarak zirveye koşar adımlarla tırmanmış. Çok sevdiği bir karısı ve çocukları, harika bir evi ile lüks bir arabası bulunan Coop için her şey ilkin “kusursuz” görünüyor. Ancak bize seslenişinin sonunda bu zirveden düşüşün ilk sinyalini, karısının kendisini en yakın arkadaşlarından biriyle aldattığını öğrenmesiyle veriyor. Çünkü anlatıyı hızlıca üç ay sonrasına götüren Coop, havuzun içinde darmadağın olan yaşamına bakacağı o sahneye gidişi başlatacak olayı anlatıyor ve işinden kovuluyor. Coop’un geçmişi, birkaç dakika içerisinde Maserati’si kadar parlak bir tepside izleyiciye sunulurken, tüm yaşananlardan sonra karakterindeki ilk kırılma yine arabasıyla paralel gerçekleşiyor. Gerçekten de Coop’un lüks arabasının hikâyenin hemen başında bozulan ve karakterimizi her ciddi anda zor durumda bırakan bagaj kapağı, öyküye mizahi nedenlerle eklenmiş olsa da finale doğru “kolayca” açılmasının bedelini de sahibine ödetmeyi ihmal etmeyecek kadar önemli. Nitekim yaşadığı kayıplardan sonra içine düştüğü durum, yeni bir iş bulmasının da önüne geçerken karakterimiz önce öfke eşiğini, ardından da ahlaki sınırı bir çırpıda geçiveriyor. Ailesinin kendisinden beklentileri, mensubu olduğu zengin kaymak tabaka sınıfın getirdikleri/götürdükleri ve elbette bunca yenilgiyi bir anda üstlenmenin zorluğuyla mücadele etmeye çalışırken “orta yaş bunalımının” aklına dahiyane bir fikir geliyor: Yıllardır tanıdığı arkadaş çevresinin evlerinden, hiç kullanmadıklarına, unuttuklarına inandığı yükte hafif, pahada ağır eşyaları çalmak. ZENGİNLERİN YAŞAMINA ELEŞİTİRİ Bu andan itibaren yalnızca kariyerini ve hayatını değil inandığı her şeyi gözden çıkaracak kadar ileri giden Coop, girdiği her evden sadece bir şeyler çalmakla kalmıyor yaşadığı mahallenin zengin üyelerinin dejenere yaşamlarını, evliliklerin arkasında gizlenenleri, mutsuzluklarını ve sahteliklerini de gün yüzüne çıkarıyor. Pek tabii Pandora’nın kutusu açıldığında “Your Friends & Neighbors”, bu hamlesini daha da ileri götürebilir ve sosyal bir yergiyle zenginlerin yaşamını daha derinlikli eleştirebilirdi. Ancak dizinin derdi bu değil daha ziyade ana karakterinin korkunç bir yükseliş ve düşüş arasında seyrederken nasıl bir dönüşüm geçirdiği ve aslında bir adamın, her şeyini kaybettiğinde hâlâ kaybedecek çok şeyi olmasına karşın nasıl gözünü karartabileceğini göstermekle ilgileniyor. Ve evet, böylesi bir karakteri, “Mad Men”den sonraki en etkili performansıyla yorumlayan Jon Hamm, bazen acınası, bazen alabildiğine küstah Coop ile gözlerinizi kamaştırmayı başarıyor. Kara mizah, gizem ve sınıfsal kırılganlıkların birbirine sıkı ipliklerle kenetlendiği bu drama, empati kurulması zor bir karakteri gözünüzde büyüleyici bir anti kahramana dönüştürüyor. Jon Hamm ekrandan çıktığı her anda, öyküde onu karşılayabilecek kadar güçlü kadın karakterler var; anlatının onların tarafından dinlediğimiz tarafları da var. Ancak Hamm, tek başına o kadar heybetli ki beklenmedik kayıplar, kayıpların verdiği korkusuzluk, hataların getirdiği vazgeçiş hâli ve kırmızı çizgiyi geçtikten sonra gelen çarpıcı dönüşümüyle sizi adeta kör ediyor. Bu, umutsuzlukla umut arasındaki belli belirsiz çizgide yürüyen karakterden gözünüzü alamayacaksınız. Your Friends & Neighbors’ı Apple TV+’ta izleyebilirsiniz. Puanım: 7.5/10

Source: Başak Bıçak