Harbiyelilik ruhu işte bu

Harbiyelilik ruhu işte bu

Teğmenleri, Harbiyeli avukatlar savunuyor

Kara Harp Okulu’nu bitirdiler. Üniformalarına yıldızı taktılar. O gün yalnız onların değil, anne-babaların, kardeşlerin, en mutlu günüydü. Yıllardır törenlerde söylenen “Subay andı”, anlaşılmaz bir kararla 2023 yılında kaldırılmıştı. Teğmenler, törenden sonra bu andı ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırdı. Sadece subaylara verilen kılıçlarını çattılar. Bu “disiplinsizlik” diye nitelendirildi, 5 teğmen, Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) çıkarıldı.

“Böyle bir ceza verilmez” diyen ve karara muhalefet şerhi koyan Korgeneral Tevfik Algan, Tuğgeneral Hakan Tutucu sessiz sedasız emekliye ayrıldı. Bu ayrılışlar sıradan ayrılış değil, mesaj dolu ayrılıştı. Bu kararlar milyonları üzdü. Teğmenler umutlarını İdare Mahkemesi’nin lehlerinde vermesini bekledikleri karara bağladı. Günlerini avukatlarının yanında geçiriyorlar, nasıl bir karar çıkacağını heyecanla bekliyorlar.

HEP SEYİRCİ KALINDI

TSK’dan çıkarılan teğmenlere sosyal medyada destekler sürüyor. Ama bununla bitmiyor. İşin en vahim tarafı, bu gençler TSK’dan çıkarılmadan yani halen TSK mensubu oldukları dönemde özellikle Teğmen Ebru Erdoğan’a ağır küfürler, hakaretler edildi. Mensubu olmaktan kıvanç duydukları TSK’dan haklarını koruyacak açıklama bile yapılmaması, tehdit ve hakaretlerde bulunanlarla ilgili suç duyurusunda bile bulunulmaması hayal kırıklığı yarattı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde aynı ruhla yetişmiş, hukuk fakültesini de bitirmiş, emekliliklerinden sonra avukat olarak görev yapanlar, onlara hem abi, hem avukatları olarak dayanışma içinde. Buna “Harbiyeli dayanışması” denilir. Teğmenlere ben biliyordum, iki ev tutulmuş. Bir avukatın söylediğine göre teğmenlere yapılan maddi desteği tümüyle Harp Okulu mezunları yapıyor.

AVUKATLARI HARBİYELİ

Tuzla Piyade Okulu’nda yemin töreni ve sonrasında yaşanan olaylardan sonra TSK’dan çıkarılmamaları için avukatlar canla başla savunma yapmıştı. Teğmenler sonunda TSK’dan çıkarıldı. O teğmenlerden birisinin öyküsünü dinlediğimde içim çok yanmıştı. Harp Okulu’nu bitirdikleri gün okudukları ant ve Mustafa Kemal’in askerleriyiz sözleri TSK’da “disiplinsizlik” olarak niteledi. Askeri kaynaklar, teğmenlerin atılmasının “Atatürk” dediği için değil, emri uygulamamaktan kaynaklandığını belirtiyor.

5 teğmene abilik, ablalık yapan, kardeşlik duygularıyla onların yanında olan avukatların kimler olduğunu merak ettim. İşte Harbiyeli ruhu taşıyan, o avukatlar ve TSK’da bulundukları dönemdeki rütbeleri:

Emekli Tuğgeneral Ersin Kaya, Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk, Emekli Albay Mustafa Güler, Emekli Hakim Albay İlter Aksoylu, Emekli Albay Erhan Tokatlı, Emekli Albay Çağlar Altun, Emekli Hakim Yarbay Namık Öztürk, Emekli Binbaşı Yasin Üstündağ, Emekli Binbaşı İbrahim Yılmaz. Bu avukatların yanı sıra Harbiyeli eşi olmaktan kıvanç duyan iki kadın avukat daha var. Birisi Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk’ün eşi Demet Reçber Öztürk, diğeri Emekli Binbaşı Yasin Üstündağ’ın eşi Ece Üstündağ.

MANSUR BEY’DEN DESTEK

Teğmenlerin TSK’dan çıkarılmasına karşı, yürütmenin durdurulması ve daha sonra iptali için davalar açıldı. Avukatlara, hukuki görüş bildiren öğretim üyeleri de dönmeleri için bir engel olmadığı görüşünde. Dahası, bu teğmenler, 4’e karşı 5 oyla Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla çıkarıldı. Cumhurbaşkanının, Milli Savunma Bakanı’nın “İhsas-ı rey” içeren açıklamaları olmasıydı, zaten böyle bir sonuç çıkmazdı görüşü de hayli yaygın.

TSK’dan yıldızlarını taktığı günlerde çıkarılan teğmenler İzzet Akarsa, Deniz Demirtaş, Serhat Gündar, Batuhan Gazi Kılıç, bu hafta Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde işe başlayacak. Mansur Bey, daha önce Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan olaylardan sonra TSK’dan çıkarılan 3 teğmeni, Harp Okulu’ndaki törenden sonra andımızın okunmasına, teğmenlerin kılıç çatmasına engel olamadıkları için komutanları Albay Alper Topsakal, Yarbay Halit Türkoğlu’nu belediyede işe almıştı. Tabii, Kara Harp Okulu’nu birincilikle bitiren, devre arkadaşlarına tören sonrası subay andını okutan Teğmen Ebru Eroğlu’nu merak etmişsinizdir. Ebru Teğmen, İstanbul’da. Mahkeme kararıyla mesleğine dönemezse, hayatını İstanbul’da sürdürecek.

KONU SİYASİ DEĞİL

Böyle dar günlerinde, zor günlerinde Mansur Bey’in onları sahiplenmesi de önemli. Devlet, millet aleyhine hiçbir faaliyeti olmayan, iyi yetişmiş, mesleklerinin başında mağdur edilmiş, iyi eğitimli bu gençlere ihtiyaç duyulan alanlar oluyor. Daha önce üç teğmenin göreve başlattığında Mansur Bey, sorumuz üzerine şunları söylemişti:

“Teğmenler ihraç edilince işsiz kaldı. Göreve dönebilmek için mahkemeye başvurmuşlar. Ancak, mahkemenin ne zaman sonuçlanacağı belli değil. Genç insanlar, iyi eğitimliler. Eğitim konuları da bizim ihtiyacımız olan alanlar. Bunları birilerinin sahiplenmesi lazım diye düşündüm.

SEYRETMEMİZ BEKLENEMEZ

Bu teğmenlerin böyle Türkiye’nin ortak değeri üzerinden bir tartışmayla görevlerinden edilmelerini bizim seyretmemiz beklenemez. Bir yönetici olarak ihtiyacımız da vardı. Dolayısıyla değerlendirmek istedik, hepsi bu. İşe alındıklarını özellikle hiç kimseye duyurmadık. Çünkü, bunun altında siyasi bir şey ararlar. Zaten, mahkemenin olumlu sonuçlanması halinde görevlerine dönecekler. Onlar bir an önce asıl görevlerine gitmek istiyor.

Bu insanlara sahip çıkmak, bir kamu kurumu, bu ülkeye borcu olan bir vatandaş olarak duyarlı davranışımızdan başka hiçbir şey değil. Ben göreve de iade edileceklerine inanıyorum. Atatürk’e sahip çıkmak, ülkenin ortak değerlerine sahip çıkmak bir suç olamaz. İnşallah mahkeme de gereğini yapacak diye bekliyorum. Teğmenlerin meslekten çıkarılması maalesef biraz konjonktürle alakalı.”

TSK’dan çıkarılan teğmenlerle ilgili İdare Mahkemesi’nin kararını, yalnız o teğmenler değil, Harbiyeli ruhu taşıyan meslek büyükleri de devre arkadaşları da heyecanla, umutla bekliyor.

Source: Saygı Öztürk