“Çamur at, izi kalsın taktiği!”
İktidarın tüm amacının, Cumhurbaşkanı adaylığına soyunan Ekrem İmamoğlu’nu devre dışı bırakmak olduğu görülüyor.
Bıktırmak, yıldırmak, halkın gözünde itibarsızlaştırmak istiyorlar!
Yeni davalar açılıyor, peş peşe soruşturmalar başlatılıyor.
Bir, üç, beş derken, 6’ıncısı da geldi: İmamoğlu’nun üniversite diplomasının sahte olduğuna ilişkin ihbarlar üzerine soruşturma başlatıldı.
İddia edilen suç: “Resmi belgede sahtecilik!”
Daha önceki 5 ayrı davada toplam 23 yıl hapis ve SİYASİ YASAK getirilmesi isteniyor.
Gerçi İmamoğlu’nda korkacak göz yok ama… İş bunlarla da kalmayacak, daha neler neler gelecek kim bilir?
Ekrem İmamoğlu’nun, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacağı kesinleşti. İkinci bir aday yok!
“Çok uzun ve çok meşakkatli bir yolumuz var. Asfaltı da var, taşlı tarafı da, patika tarafı da… O yolu milletimizle birlikte aşacağız” diyerek yola çıkan İmamoğlu hakkında aynı gün “Sahte diploma” soruşturması başlatıldı.
Oysa, İmamoğlu’nun avukatı, onun yüksek lisans (üniversite) diplomasını 6 ay önce tüm medya ile paylaşmıştı…
Peki, neden yapılıyor bütün bunlar? İmamoğlu’nun yakın çevresi, “İktidarın çamur at izi kalsın taktiği” diyor.
Bu ülkenin artık köklü bir değişime ihtiyacı var. Kötü gidişten başka türlü kurtulamayız.
TÜSİAD Başkanları, ülkemizin içinde bulunduğu hazin durumu “SİSTEM ÇÖKTÜ” diye iki kelimeyle özetlemişti…
Ekonomide, bilimde, siyasette, milli eğitimde, sağlıkta, hemen her alanda çağdaş ülkelerin çok gerisinde kaldık!
İktidara karşı ağzını açan içeri tıkılıyor. Dış borçlarımız yüzlerce milyar dolarla ifade ediliyor. Devlet bütçemiz çok büyük açıklar veriyor. Ulusça yabancı ülkelerden aldığımız borçla yaşar duruma geldik!
Çöküş başka nasıl olur ki?
Ekrem İmamoğlu halkın umut bağladığı bir siyaset adamıdır. Ülkemizin kötü gidişatını durduracak, ibreyi iyiye doğru döndürecek bilgi ve deneyime sahiptir. Ancak…
Sürekli olarak İmamoğlu’nun başına çorap örmek isteyen iktidar, onun Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne girmesine izin verecek mi?
Devletin tüm gücü TEK ELDE toplanmış bulunuyor.
SİYASİ YASAK ve hapis cezaları, İmamoğlu’nun başının üzerinde “Demokles’in Kılıcı” gibi sallanıyor.
Her yönden sıkıştırıyorlar İmamoğlu’nu…
Bunun sonu iyi olmayacak gibi…
Gerçeği görmek lâzım!
“Ahmak” davasından verilen ve halen istinaf mahkemesinde olan “2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası” kesinleşir de İmamoğlu’na SİYASİ YASAK getirilirse ne olacak? CHP’nin “B Planı” var mı? O zaman Mansur Yavaş’ın kapısı mı çalınacak?
Can almaya devam eden sahte içki nasıl zehirliyor?
Sahte içkiden ölümler devam ediyor ve ülke genelinde ölen talihsizlerin sayısı artıyor.
Başkent Ankara’da 63, İstanbul’da 79 kişinin sahte içki kurbanı olduğu bildirildi.
Devletin alkollü içkilere yüklediği ağır vergiler, ucuz olan kaçak içkiyi özendiriyor ve bu nedenle kurbanlar artıyor.
Peki, körlükten ölüme kadar her türlü felâkete yol açabilen sahte içki nasıl zehirliyor?
Normal içki Etil alkol (etanol) ile yapılıyor. Sahte içki içinse ucuz olan Metil alkol (metanol) kullanılıyor.
Emilimi hızlı olan Metanol, 30 ile 60 dakika arasında kanda yüksek düzeye ulaşıyor, devam eden 12 ile 24 saat arasında bulanık görme ve tam körlük olabiliyor. Aslında düşük bir zehirleme gücü olan Metanol, vücuttaki enzimlerle birleşince öldürücü bir zehire dönüşüyor.
Metil alkol zehirlenmesinde erken müdahale çok önemli. Gecikilirse gözlerin kör olması veya ölüm kaçınılmaz!
Sahte alkol satanlar mutlaka “Cinayet suçundan” yargılanmalı.
Dünyada görülen en büyük fukaralık, ahmaklık ve aptallıktır!
Source: Rahmi Turan
Dubai çikolatası ülke genelinde raflardan toplanıyor
Almanya”da satışı yapılan “Miskets Dubai Chocolate” markalı çikolata, içeriğinde yer almayan susam nedeniyle geri çağrıldı. Artı49″un haberine göre, geri çağırma kararı yapılan testlerde belirli bir partide susam bulunduğunun ortaya çıkmasının ardından satılan ürünün etiketinde veya alerjen uyarılarında susama dair herhangi bir bilgiye yer verilmiyordu. Bu durumda susam alerjisi olan kişiler için tehlike oluşturabilirken ciltte kızarıklık, döküntü, mide bulantısı, kusma, ishal ve solunum zorluğu gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
GERİ ÇAĞRILAN ÜRÜNÜN BİLGİLERİ
Geri çağrılan ürün, “Miskets Dubai Chocolate” markasına ait 100 gramlık çikolata tabletleridir. Geri çağırılan partinin numarası “L:24314\1” ve son tüketim tarihi ise 9 Kasım 2025 olarak belirtilmiştir. Öte yandan bu ürün Almanya”daki perakende mağazaları ve candy2go.de internet sitesi üzerinden satılmaktaydı. Bu ürünü satın alanlar, fiş göstermeden satın aldıkları mağazalara ürünü geri getirerek ücretlerini iade alabilirler.
Source: Haber Merkezi
İnsanların isimlerini unutmamızın bir nedeni var… Bilim açıkladı!
Günlük yaşamda hafıza, pek çok zorlukla karşı karşıyadır. Sürekli dijital bilgilere maruz kalmak, bir görevden diğerine geçiş hızı ya da aynı anda birden fazla konuyla ilgilenme verilerin saklanmasını zorlaştırır.
Bu etkenler, yakın zamanda duyduğumuz bir ismi ihtiyaç duyduğumuzda hatırlayamamamıza açıklama getirebilir.
Psikanalist José Abadi”ye göre, stres ve duygusal gerginlik, günlük unutkanlıkta önemli bir rol oynuyor. Aşırı kaygı ile meşgul olan zihin, tek bir düşünceye odaklanmakta zorlanıyor.
Bilgiler doğru zamanda hatırlanmaz
Bilişsel dağılma olarak bilinen bu durum, kısa süreli belleğin sağlamlaşmasını engellediği için, ilgili bilgilerin doğru zamanda hatırlanmasını zorlaştırıyor.
Anomia, can sıkıcı bir durum olabilir ancak her yaşta görülebilir ve genellikle ciddi bir sağlık sorununa yol açmaz.
Ne zaman uzmana başvurulmalı?
Sinirbilimci María Roca, anomianın çoğu durumda müdahale gerektirmeyen normal bir beyin süreci olduğunu belirtiyor. Ancak, bu ataklar sıklaşır veya günlük yaşamı etkileyen bir boyuta ulaşırsa, nörolojik hastalıkların dışlanması için bir uzmanla durumun değerlendirilmesi faydalı olabilir.
Uzmanlar, hafıza kayıplarının kalıcı hale gelmesi ve günlük aktivitelerin yerine getirilmesini zorlaştırması durumunda bir uzmana başvurulmasını öneriyor. Bu tür durumlar, yaşam kalitesini etkileyebilecek ve erken teşhis gerektiren bunama veya Alzheimer gibi rahatsızlıklarla ilişkili olabilir.
Source: Haber Merkezi
Bunamayı yıllarca uzak tutan yöntem açıklandı: Gençler uygulasın
Bunamaya neden olan pek çok faktör var. Buna bağlı olarak yapılan bazı araştırmalar bunama riskini ortadan kaldırabiliyor. Son yapılan araştırmada, ileri yaşlarda demansı önlemenin bir yolu daha açıklandı.
İKİ DİL BİLMEK BUNAMAYI ÖNLÜYOR
Araştırmada, ikinci bir dil bilmenin hafızayı güçlendirdiği ve ileri yaşlarda bunamayı engellediği ortaya çıktı.Bilim insanlarının, ikinci bir dil öğrenmenin yıllar boyunca bunama riskinden sizi uzak tutacağını öne sürdü. Çünkü iki dil bilen kişilerin beyinlerinde bulunan dil bölgelerinde fazla hüce olduğu belirtildi. Ayrıca, öğrnme ve duygusal bölgelerin de hacmini artırdığı ifade edildi.
Montreal”deki McGill Üniversitesi”nden Dr. Natalie Phillips, elde edilen bulguların, ikinci bir dil konuşmanın beynin boyutunu artırabileceğini ifade etti. Eylül ayında yaptıkları araştırmada ise iki dilin demansa iyi geldiği keşfedildi.
Source: Haber Merkezi
Prof. Dr. Murat Arslan: Türkiye”de tüp bebek tedavisine erişim daha kolay
Kısırlık tedavisi gören çiftler için tüp bebek yöntemi en sık başvurulan tedaviler arasında yer alıyor. Prof. Dr. Murat Arslan, tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gereken noktaları ve süreçle ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı. TÜP BEBEK TEDAVİSİ NASIL BİR SÜREÇTİR? Tüp bebek tedavisinin her hastaya özel planlanması gerektiğini belirten Arslan, “Tüp bebek tedavisi kişiye özgü bir tedavidir” diyerek, sürecin hastanın sağlık durumu ve ihtiyaçlarına göre değişebileceğini vurguladı. Ayrıca aşılama yöntemiyle karşılaştırıldığında tüp bebek tedavisinin çok daha yüksek başarı oranına sahip olduğunu söyledi. KISIRLIK VE RAHİM FİLMİNİN ÖNEMİ Kadın ve erkeklerde kısırlık nedenlerini değerlendiren Arslan, “Rahim filmi çocuk sahibi olamayan hastaların hepsine çekilir” diyerek, bu testin teşhis açısından kritik olduğunu ifade etti. Erkeklerde sperm olmaması durumunun yaşla doğrudan bağlantılı olmadığını belirten Arslan, kadınlarda ise üreme fonksiyonunun yumurta rezervine bağlı olduğunu dile getirdi. “TÜRKİYE”DE TÜP BEBEK TEDAVİSİNE ERİŞİM DAHA KOLAY” Tüp bebek tedavisinin Türkiye”de yurt dışına kıyasla daha kolay ulaşılabilir olduğunu söyleyen Arslan, bu durumun tedaviye erişimde büyük bir avantaj sağladığını ifade etti. Ayrıca, tüp bebek tedavisinin kadınlara kilo aldırmadığını vurgulayan Arslan, yumurta dondurma işlemiyle ilgili belirlenen kriterlerin dışındaki hastaların bu işlemden yararlanamayacağını belirtti.
Source: Haberler
74 yaşındaki hastanın kalbini durdurmadan küçük kesi ile kalp kapağı tamir edildi
Nefes darlığı, çabuk yorulma, karın ve bacaklarda şişlik şikâyetleriyle doktora başvuran 74 yaşındaki Mehmet Şinasi Ünal’a triküspit kapak yetmezliği teşhisi konuldu. Daha önce gittiği hastanelerde ameliyatın riskli olduğu belirtilen Ünal, Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal ve ekibi tarafından geliştirilen mitralizasyon isimli özel bir kalp kapak tamir tekniğiyle sağlığına kavuştu. Küçük kesiyle ve kalbi durdurmadan gerçekleştirilen kapak tamir ameliyatı sonrası sağlığına kavuşan Ünal, “Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetleri olanlar vakit kaybetmeden doktora başvurmalı” diyerek çağrıda bulundu. “ÖZEL KALP KAPAK TAMİR” Mehmet Şinasi Ünal, yaklaşık üç ay önce kalp yetmezliği belirtileriyle başvurduğu sağlık kuruluşlarında triküspit kapağında ileri derecede kaçak tespit edildiğini ancak ameliyatın yüksek risk taşıdığı gerekçesiyle yapılmadığını söyledi. Araştırma yaparken Prof. Dr. Cengiz Köksal ile iletişime geçen Ünal, Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’ne geldi. Burada detaylı bir değerlendirme sonrası ameliyatın mümkün olduğu belirlendi. Prof. Dr. Cengiz Köksal, ameliyatın risklerini en aza indirmek için geliştirdikleri özel kalp kapak tamir tekniğiylesüreci yönettiklerini belirtti. “ÇARESİZ GELDİ, SAĞLIKLA ÇIKTI” Prof. Dr. Cengiz Köksal “Hastamız bize geldiğinde nefes darlığı, karında ve ayaklarda şişlik problemi vardı. İleri yaşı ve böbrek yetmezliği sebebiyle ameliyatın riskli olduğu açıktı. Öncelikli hedefimiz, kapağı değiştirmeden tamir edebilmekti. İkinci olarak da ameliyatın hayati risklerini nasıl azaltabiliriz diye düşündük. Bunun için göğüs kafesini açmadan, küçük bir kesiyle koltuk altından ve en önemlisi kalbi durdurmadan ameliyat yapmaya karar verdik.” “MİTRALİZASYON YÖNTEMİYLE YENİDEN SAĞLIĞINA KAVUŞTU” Prof. Dr. Cengiz Köksal, özellikle triküspit kapak hastalıklarında kalıcı kapak tamirinin zor olduğuna dikkat çekerek, mitralizasyon adı verilen kendi geliştirdiği özel kapak tamir yönteminin hastalar için önemli bir avantaj sağladığını belirtti. Prof. Dr. Köksal “Batıda hasta profili farklı olsa da bizde kapak hastalıklarının büyük çoğunluğu ateşli romatizmaya bağlı olarak gelişiyor. Bu tür kapak hastalıklarının tamiri zor olduğu için genellikle kapak değişimi tercih ediliyor. Ancak kapak değiştirmek, kapağı tamir etmek ile kıyaslandığında hayati riski daha yüksek bir ameliyat dolayısıyla kalp kapak hastalıklarında tercih edilmesi gereken kapağın tamir edilmesi olmalıdır. Bu yüzden 3 yıl önce geliştirdiğimiz mitralizasyonyöntemiyle kapağı değiştirmeden tamir etmeyi amaçladık ve hastamızın de bu yöntemi başarıyla uyguladık. Geliştirdiğimiz kapak tamir yöntemi önemli bir dergide yayınlanmış olup halen meslektaşlarımız tarafından yaygın kullanılmaya başlanmıştır” dedi. “KALBİ DURDURMADAN GERÇEKLEŞTİRDİK” Özellikle yaşlı, böbrek yetmezliği ve KOAH gibi ek hastalıkları bulunan hastalarda kalbi durdurmadan ameliyat yapmanın hayati riskleri azalttığını ifade eden Prof. Dr. Köksal, “Kalbi durdurduğumuz zaman, özellikle kalp yetmezliği ve böbrek problemi olan hastalarda hayati riskler artıyor. Bu yüzden hastamızın ameliyatını kalbi durdurmadan gerçekleştirdik. Kapağı tamir ettik, kaçak tamamen ortadan kalktı. Ameliyattan sonra birinci haftada hastamız kendini çok iyi hissediyordu” şeklinde konuştu. “NEFES DARLIĞI ÇEKENLER VAKİT KAYBETMESİN” Yıllardır yaşadığı nefes darlığı ve çabuk yorulma şikayetlerinden kurtulmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Mehmet Şinasi Ünal, ameliyat sonrası yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Temmuz ayından beri nefes darlığım vardı, çabuk yoruluyordum ve geceleri uyuyamıyordum. Akciğerlerimde su toplandığı söylendi, ancak asıl sebebin kalp yetmezliği ve kalp kapağında ileri kaçak olduğunu öğrendim. Çözüm arayışım sırasında farklı hastanelerde kapakçık tamirinin mümkün olmadığını söylediler. Kızım internetten araştırarak Cengiz Hocamız’a ulaştı. O ve ekibi sayesinde sağlığıma kavuştum. Kendisine ve ekibine minnettarım. Eğer benim gibi nefes darlığı ve çabuk yorulma şikayetleriniz varsa, vakit kaybetmeden doktora başvurmalısınız”
Source: Internet Haber