Hastalık ve Durumlar: Sağlıkta Korkutan Gelişmeler ve Son Durumlar

Silivri Cezaevi”nde grip alarmı: İlaç yok, hijyen yok, salgın var

Protestolarda tutuklanan öğrencilerin tutulduğu Silivri 4 No’lu L Tipi Cezaevi’nde yaygınlaşan grip vakaları, cezaevlerindeki sağlık koşullarını yeniden gündeme getirdi. Avukat Tuba Güneş, görüştüğü tutukluların tamamının ya hasta ya da iyileşme sürecinde olduğunu söyledi.Tutukluların daha önce 40’tan fazla kişilik koğuşlarda kaldığına dikkat çeken Güneş, “Önleyici sağlık hizmeti bir yana, tedavi olmalarını sağlayacak ilaçlara dahi ulaşamıyorlar” dedi.‘STOK YOK’ GEREKÇESİİlaç temininde yaşanan sıkıntının “stok yok” bahanesini öne sürdüğünü söyleyen Güneş, bir kadın müvekkilinin gözaltında darp sonucu kaburgasında ezilme olduğunu ancak krem ve basit ağrı kesicilerle geçiştirildiğini anlattı. Güneş, “Cezaevi müdürüyle görüştük. İstanbul Barosu süreci takip ediyor. Ama müvekkilime hâlâ hastane sevki yapılmadı. Zaten hastaneye gitmek başlı başına eziyet” dedi.Güneş’in aktardığına göre, bazı tutuklular günlerdir aynı kıyafetleri giymek zorunda. Geçen hafta teslim edilen eşyalar, ancak birkaç gün önce dağıtılabildi. İzmir Menemen, Ankara ve Metris cezaevlerinde de benzer uygulamalar olduğu belirtildi.Avukat Güneş, “Dışarıdan gelen eşyaları kabul etmiyorlar, kantinde de yeterli ürün yok. Bu durum ciddi bir hijyen problemine yol açıyor” uyarısında bulundu. Güneş, bayram süreci nedeniyle aileler tarafından yatırılan paraların hala tutukluların hesaplarına geçmediğini de ekledi.

Source: Haber Merkezi


12 yaşındaki çocuk kalp krizi sonucu hayatını kaybetti

Doğduğundan bu yana kalp rahatsızlığı teşhisi konulan ve birçok kez operasyon geçirdiği öğrenilen Meşe, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi”nde son yapılan kalp ameliyatından sonra durumunun ciddileşmesi üzerine yoğun bakıma alındı. Meşe, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Dalaman Merkez Camisinde düzenlenen cenaze törenine, Meşe”nin ailesi, yakınları, öğretmenleri, arkadaşları ve sevenleri katıldı. Çocuğun cenazesi Killik Mezarlığı”nda toprağa verildi.
İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ TAZİYE MESAJI YAYINLADI
Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü taziye mesajı yayınlayarak acılı aileye dileklerini iletti. 12 Yaşındaki Öykü Nas Meşe için paylaşımda bulunan Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, “Dalaman ilçemiz Atatürk Ortaokulu”ndaki öğrencimiz Öykü Nas Meşe”nin vefatını üzülerek öğrendim. Öğrencimize Allah”tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı dilerim.” ifadesini kullandı.

Bu içerik Devrim Karadağ tarafından yayına alınmıştır

Source: Devrim Karadağ


12 yaşındaki çocuk kalp krizi sonucu hayatını kaybetti

Muğla”nın Dalaman ilçesinde ortaokul öğrencisi 12 yaşındaki Öykü Nas Meşe, geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetti. SON AMELİYATTAN SONRA DURUMU CİDDİLEŞTİ Doğduğundan bu yana kalp rahatsızlığı teşhisi konulan ve birçok kez operasyon geçirdiği öğrenilen Meşe, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi”nde son yapılan kalp ameliyatından sonra durumunun ciddileşmesi üzerine yoğun bakıma alındı. Meşe, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI Dalaman Merkez Camisinde düzenlenen cenaze törenine, Meşe”nin ailesi, yakınları, öğretmenleri, arkadaşları ve sevenleri katıldı. Çocuğun cenazesi Killik Mezarlığı”nda toprağa verildi. MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNDEN TAZİYE MESAJI Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü taziye mesajı yayınlayarak acılı aileye dileklerini iletti. 12 Yaşındaki Öykü Nas Meşe için paylaşımda bulunan Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, “Dalaman ilçemiz Atatürk Ortaokulu”ndaki öğrencimiz Öykü Nas Meşe”nin vefatını üzülerek öğrendim. Öğrencimize Allah”tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı dilerim.” ifadesini kullandı.

Source: Haberler


Bu kez Konya! 400 kişi hastaneye başvurdu

Konya”nın Sarayönü ilçesinde mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetleriyle yaklaşık 400 kişi hastanelere başvurdu. Hastanelerde oluşan yoğunluk nedeniyle sağlık personellerinin izinleri iptal edilirken, eczanelerde ishal başta olmak üzere çok sayıda ilaç tükendi.
RESMİ AÇIKLAMA GELDİ
Zehirlenme vakalarında içme suyuna kanalizasyon suyunun karıştığı öne sürülürken, konuya ilişkin resmi açıklama geldi.
Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, ilçede dün ishal, ateş, mide bulantısı ve kusma şikayetleriyle çok sayıda vatandaşın sağlık kuruluşlarına başvurduğu belirtildi.
Vakaların hızla artmasının ilçede endişeye neden olduğu ifade edilen açıklamada, yetkililerin konuyla ilgili incelemelerini sürdürdüğü bildirildi.

KOSKİ”DEN AÇIKLAMA
Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda ise şunlar kaydedildi:
“Sarayönü ilçemizde görülen ishal ve kusma vakalarıyla ilgili sosyal medyada yapılan paylaşımlar üzerine Sağlık Bakanlığı ve KOSKİ ekiplerimiz tarafından ayrı ayrı su numuneleri alınmıştır. Yapılan tüm analizler sonucunda içme suyumuzda herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamıştır. Yaşanılan vakaların içme suyuyla bir ilgisi yoktur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
KOCAELİ”DEKİ TAVUK DÖNER FACİASI
Kocaeli”nin Körfez ilçesinde de korkunç bir zehirlenme vakası yaşanmıştı. Bayramın 2″nci ve 3″üncü gününde Güney Mahallesi Atatürk Caddesi”ndeki bir iş yerinde tavuk döner alan bazı kişilerde mide bulantısı ve kusma şikayetleri görülmüştü. Zehirlenme belirtileri yaşayan 648 kişi çeşitli hastanelerde tedavi altına alınmıştı.

Yapılan müdahalelerin ardından bazı hastalar taburcu edilirken, Derince”de tedavi gören 2 kişinin durumunun kritik olduğu öğrenildi. Olayın ardından şikayetlerin kaynağı olduğu belirtilen dönerci, Körfez Belediyesi zabıta ekiplerince mühürlenerek geçici süreyle kapatıldı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, işletmede denetim yaparak ürünlerden numune aldı.
Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan kontrollerde, tavuk döner numunesinin test sonuçlarının olumsuz çıktığı ve numunenin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği”ne uygun olmadığı tespit edildi. Yapılan analizlerinin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği”ne göre uygun olmaması nedeniyle işletme hakkında Körfez İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Olayla ilgili dönerci dükkanının işletmecileri olduğu öğrenilen E.T. ve K.Y. isimli şahıslar tutuklandı.

Bu içerik Devrim Karadağ tarafından yayına alınmıştır

Source: Devrim Karadağ


12 yaşındaki çocuk kalp krizi sonucu hayatını kaybetti

Doğduğundan bu yana kalp rahatsızlığı teşhisi konulan ve birçok kez operasyon geçirdiği öğrenilen Meşe, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi”nde son yapılan kalp ameliyatından sonra durumunun ciddileşmesi üzerine yoğun bakıma alındı. Meşe, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Dalaman Merkez Camisinde düzenlenen cenaze törenine, Meşe”nin ailesi, yakınları, öğretmenleri, arkadaşları ve sevenleri katıldı. Çocuğun cenazesi Killik Mezarlığı”nda toprağa verildi.

Source: Internet Haber


Kartalkaya”daki yangın faciasında personel araba derdine düşmüş

Türkiye”nin önemli kayak merkezlerinden biri olan Bolu Kartalkaya”da Grand Kartal Otel”de 21 Ocak”ta meydana gelen yangın faciasında 36″sı çocuk 78 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi de yaralandı. Okulların tatil olması nedeniyle çocuklu ailelerden oluşan vatandaşlar yangına uygularında yakalandı. Alevler kısa sürede binayı sararken yangın alarmı, yangın merdiveni dahil çok sayıda ihmal gün yüzüne çıktı. Facianın “geliyorum” dediği korkunç bir ihmal daha bilirkişi raporuyla ortaya çıktı. ARABALARI KURTARIP İNSANLARI UNUTMUŞLAR Raporda alınmayan önlemler ve ihmaller zincirleri tek tek sıralanırken aynı zamanda yangının yayılmasına ve karbondioksidin üst katlara kadar çıkmasına personelin otoparktaki arabaları kurtarma çabasının etkili olduğu anlaşıldı. Gazete Oksijen”den Esen Dolma”nın haberine göre; raporda yangının saat 03.17″de çıktığı, bundan sadece 12 dakika sonra personelin vatandaşlara bilgi vermek veya yardım etmeyi denemek yerine elektrikli otopark kapısını zorla açtıktan sonra arabaları tahliye ettikleri yer aldı. Sadece kendileri çıkmak için bile kapıyı aralamaları yangının gelişimini hızlandırmasına yeterli olacağının belirtildiği raporda araçları çıkarabilmek için kapıyı tam açmaları sonucunda havanın yangın alanına taşınımına ve oksijen kaynağının sürekliliğine neden olduğu aktarıldı. HATALI TADİLATLAR Raporda personelin temel yangın eğitimi almadığının görüntülerle sabit olduğu aktarıldı. Öte yandan, geçmiş yıllarda binanın 11 ve 12″nci katlarında yapılan hatalı tadilatlar nedeniyle 10″uncu kattan sonra merdiven boşluğu bulunmadığı için zehirli duman ve gazların tahliye olabileceği bir hava çıkışı bulunmadığı ve büyün zehirli gazların kat koridorlarına büyük bir hızla dolduğu ve insanların zehirlenmesine ve ölümüne yol açtığı da raporda tespit edildi. Faciada yakınlarını kaybedenler ve gönüllüler tarafından kurulan “Başka Canımız Yok” isimli platform, 13 Nisan Pazar günü saat 12.00″de otelin önünde bir anma töreni düzenleyecek. Faciada hayatını kaybedenler, bu törende anılacak.

Source: Çağla Taşçı


Kocaeli”deki döner faciasının ardından şimdi adres Şanlıurfa! Görüntüler isyan ettirdi

Kocaeli”nin Körfez ilçesindeki bir dönercide bayramın 2. ve 3″üncü gününde tavuk döner alan bazı vatandaşlarda mide bulantısı ve kusma şikayetleri görülmüştü. Zehirlenme belirtileri yaşayan 648 kişi çeşitli hastanelerde tedavi altına alınmıştı. Bazı işletmelerin hijyen kurallarını adeta hiçe sayarak çalıştığı görüntüler vatandaşa gına getirtiyor. Kocaeli”den sonra Şanlıurfa”da kaydedildiği iddia edilen görüntüler de sosyal medyada viral oldu.

MİDE BULANDIRAN GÖRÜNTÜLER!
Şanlıurfa”da faaliyet gösterdiği iddia edilen görüntülerde bir işletme, çiğ tavukları pişmiş dönerin üstüne taktı.
Üstelik işletmenin bu faaliyeti hiç gizlemeden yapması ise vatandaşları adeta isyan ettirdi.
Sosyal medyada yayılan görüntüler kısa süre içerisinde gündem olurken, birçok kişi işletmenin faaliyet göstermemesi yönünde yorumda bulundu.

KOCAELİ”DE DÖNER FACİASI
Bayramın 2 ve 3″üncü gününde Kocaeli”nin Körfez ilçesindeki Güney Mahallesi Atatürk Caddesi”ndeki bir iş yerinde tavuk döner alan bazı kişilerde mide bulantısı ve kusma şikayetleri görüldü. Zehirlenme belirtileri yaşayan 648 kişi çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Yapılan müdahalelerin ardından bazı hastalar taburcu edilirken, Derince”de tedavi gören 2 kişinin durumunun kritik olduğu öğrenildi. Olayın ardından şikayetlerin kaynağı olduğu belirtilen dönerci, Körfez Belediyesi zabıta ekiplerince mühürlenerek geçici süreyle kapatıldı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, işletmede denetim yaparak ürünlerden numune aldı.

Source: Doğukan Akbayır


Uzmanı uyardı: Solunum yolu enfeksiyonu sonrası kalp gribi riski

Boğaz ağrısı, halsizlik, nefes darlığı ve kırıklık gibi genel belirtilerle üst solunum yolu rahatsızlığı geçirenler, bir süre sonra kalp batması, göğüs ağrısı ve çarpıntı gibi belirtilerle hastanelere başvuruyor.

Bu vakaların çoğuna son yıllarda sıklıkla rastlanan kalp gribi tanısı konuluyor.

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kaya, kalp gribinin, üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası gelişen kalp kası enflamasyonu olduğunu söyledi.

Kovid-19 vakalarının ardından kalp gribi tanısı ve takibinde artış gözlemlediklerini belirten Kaya, hastaların çoğunun solunum yolu enfeksiyonlarının ardından belirli şikayetlerle kliniklere başvurduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Kaya, hastaların solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğini vurgulayarak, “Hastaların 10-15 günlük bir periyottan sonra göğüste batma, yanma, baskı, nefes darlığı, özellikle sırt üstü yatarken artan bir baskı ve keskin göğüs ağrısı, çarpıntı gibi şikayetleri oluyor. Genç erkekler daha sık olmak üzere her yaş grubunda bu rahatsızlığı görüyoruz ama 20 ila 50 yaş arasındaki erkeklerde daha sık gözlemliyoruz” dedi.

Tanıdan sonra hastalara önce istirahat, sonra destek tedavisi önerdiklerinin altını çizen Kaya, kişinin kalp fonksiyonlarında azalma olursa kalp ritimlerini düzenleyecek ilaçlı tedavi uyguladıklarını aktardı.

Prof. Dr. Kaya, “Son günlerde genç ölümler gündemimizi meşgul ediyor. Bunların tabii ki büyük bir kısmının kalp krizi olduğunu düşünmekteyiz. Ancak bunların bir kısmının da miyokarditeye (kalp gribi) bağlı olabileceğini düşünüyoruz. Burada hastalarımızın yüzde 70-80″i çok şikayet vermeden kendiliğinden iyileşirken yüzde 20-25″lik bir grup bize başvuruyor. Nadir kısmı da kalp yetmezliği ve ciddi ritim bozuklukları sonucu ölümle sonuçlanabiliyor” diye konuştu.

“2 milyona yakın kişiye kalp gribi tanısı konuldu”

Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre, geçen yıl yaklaşık 2 milyon kişiye kalp gribi tanısı konulduğunu belirten Kaya, 1500 kişiye yapılan otopsi sonucunda tüm vakaların yalnız yüzde 1″lik kısmının kalp gribi nedeniyle öldüğünün belirlendiğini söyledi.

Prof. Dr. Kaya, özellikle solunum yolu enfeksiyonları sonrasında bu şekilde şikayetleri olan hastalara kardiyoloji muayeneleri önerdiklerini vurgulayarak, “Miyokardit tanısı alan ve bu tanıyla takip edilen kişilere önerim bağışıklık sistemlerini güçlü tutmalarıdır. Sigara, alkol gibi sağlığı bozan faktörlerden uzak durmaları ve sonraki üst solunum yolu enfeksiyonlarında kendilerini dinlemeleri… Bu şikayetlerle tekrar kalp gribi olabileceklerden doktora başvurmalarını öneririm. Bu da grip gibi tekrarlayabiliyor. Miyokardit olan hastalarının yüzde 15 ila 30″u tekrar kalp gribi olabiliyor” uyarısında bulundu.

Kalp ağrısı şikayetiyle kliniğe başvuran 19 yaşındaki Arın Kıraç”ın uykudan uyandıran ve bir saat süren göğüs ağrısı şikayetiyle kendilerine başvurduğunu kaydeden Kaya, tetkiklerde kalp kası enzimlerinde yükseklik tespit ettiklerini ifade etti.

Prof. Dr. Kaya, Kıraç”ın serviste 2-3 gün kadar takibini yaptıklarını, kalp ultrasonlarını, elektrokardiyograflarını (EKG) ve MR”ını çektiklerini aktararak, hastanın nekahet sürecinin ardından normal hayatına döndüğünü sözlerine ekledi.

“Kalp gribini hiç duymamıştım”

Üniversite öğrencisi Kıraç ise bir sabah göğsünde inanılmaz bir ağrıyla uyandığını anlattı.

Yatakta uyurken ilk başta kalp krizi olduğunu düşündüğünü belirten Kıraç, “Dayanılmaz bir ağrıydı. Ebeveynlerimi kaldırdım, hastaneye geldik. Tetkikler sonucu kalp gribi tanısı konuldu. Uzun bir süre istirahatten sonra şimdi normale döndüm. Kalp gribini hayatımda hiç duymamıştım. İlk defa o gün doktor Adnan Hoca söyledi. Böylece o gün öğrenmiş oldum” dedi.

Çevresindekilere kalp gribi olduğunu söylediğinde şaşırdıklarını anlatan Kıraç, şunları kaydetti:

“İnsanlar “Kalp gribi ne?” demeye başladı. Adnan Hoca bana detaylı şekilde anlatmıştı, ben de onlara anlattım. Üç gün hastanede yattım ve sonrasında eve döndüm. Egzersizlerime ara vermem gerekiyordu. Uzun bir süre dışarı çıkmadım, beslenmeme dikkat ettim. Zaten sigara kullanmıyorum. Birkaç ay sonra hoca bana “Rahat rahat gezebilirsin ama biraz kendine dikkat et, zorlama kendini” dedi. Bir süre sonra sporuma da geri döndüm ve çalışmaya başladım. Genellikle vücut geliştirme ve futbolla ilgileniyorum.”

Source:


Mahir Polat”ın kardeşi Adalet Bakanı”na seslendi: İnsanı adımı neden esirgiyorsunuz?

Silivri Cezaevi”nden hastaneye sevk edilerek anjiyo yapılan ve taburcu olduktan sonra yeniden cezaevine gönderilen, dün Adli Tıp Kurumu”na sevk edilen Mahir Polat”ın kardeşi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç”a kardeşinin sağlık durumunu bir kez daha hatırlattı. Turgay Polat, “İnsani adımı neden esirgiyorsunuz?” diye sordu.

Polat, Adalet Bakanı”nın açıklamalarına, “Ben size tek şey sormak istiyorum; Mahir Polat sizin kardeşiniz olsaydı bir hücrede gece yarısı tansiyonu 24 (ölüm riski) olsaydı ve bu risk sürekli tepenizde dursaydı, hücreden infaz memurlarını çağırması revirde 1 saat bekleyip, üstüne 1 saat kapalı araçla hastaneye gönderilseydi. Allah korusun bu süre içinde geri dönülemez bir noktadan şans eseri dönseydi yine aynı cümleleri yazabilir miydiniz?” sözleriyle tepki gösterdi.

Turgay Polat kardeşinin hükümlü değil tutuklu olduğunun altını çizerek, “İnsani olarak başka adli kontrol süreçleri altında yargılanması mümkün iken bu insani adımı neden Mahir Polat”tan esirgiyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

YENİDEN İTİRAZ DİLEKÇESİ VERİLDİ

Mahir Polat”ın avukatı Erkam Erdem, tahliye için bir kez daha itiraz dilekçesi verildiğini açıkladı.

Erkam Erdem, “Dilekçemizde de belirttiğimiz gibi, müvekkilimiz 29 Mart 2025 tarihinde 24-11’e çıkan tansiyonu nedeniyle Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırılmış ve Bt görüntüleme anjiyo işlemi yapılmış olmasına rağmen tahliye edilmemiştir.” açıklamasını yaptı.

Erdem açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

-Hipertansiyon durumu, gece ve gündüz tansiyon farklılıkları ve daha önce geçirdiği anjiyolar sonucu stent takılmış olması, beyin kanaması riskini devam ettirmektedir. Mevcut sağlık raporları, tutukluluğunun sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

-Bu nedenle adli kontrol tedbirleri uygulanarak acilen tahliye edilmesini talep etmekteyiz.

-Sürecin hukukun temel ilkeleri doğrultusunda değerlendirilmesini bekliyor, kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.

Source: Deniz Işık Balkan


485 yıldır aynı yöntemle yapılıyor

UNESCO”nun Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi”nde yer alan ve 21 Mart tarihinde Nevruz Bayramı şenlikleri ile başlayan 485. Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivalinde saçımı yapılacak 8 ton Mesir Macunu yapımı geleneklere uygun bir şekilde kadınların elinden devam ediyor.
21 Mart Nevruz Bayramında temsili karma töreni ile başlayan mesir macunu üretimi geleneksel yöntemlerle devam ediyor. 27 Nisan tarihinde saçımı yapılacak olan 8 ton mesir macununun yapımına devam ettiğini kaydeden Manisa”yı Mesir”i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, kadınların elinden geleneklere uygun olarak üretimin ara verilmeden devam ettiğini söyledi.
“HERKESE YÖNELİK FAALİYETLERLE KUTLAYACAĞIZ”
Başkan Tanık, “485”inci kez kutlanacak olan Mesir Festivali 22-27 Nisan arasında kutlanacak ve 27 Nisan Pazar günü geleneksel saçım töreni ile sona erecek. Valiliğimiz, büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz ile turizm derneğimiz olarak çalışmalarımız geleneğe uygun bir şekilde başladı. Bu sene saçılacak mesir macunumuzu hazırlıyoruz. Geçen sene 7 ton mesir macunu saçılmıştı, bu sene 8 ton saçılacak. Mesir, Manisa için çok önemli bir gelenek, çok büyük bir inanış, insanlar bir tek mesir macunu kapmak için birbirleriyle yarışıyorlar. Tabii burada en önemli etken önce şifa ve bunun arkasında bayram havası içinde Mesir Festivali şenliğe dönüştü ve hem Manisa”nın hem de ülkemizin tanıtımında çok önemli bir rolü var. Bu yıl sosyal ve kültürel anlamda herkese yönelik faaliyetlerin olacağı çok dolu bir program ile kutlayacağız. Festivallerin amacı o ülkenin o şehrin kültürüne, turizmine ve ekonomisine canlılık getirmektedir. Bu anlamda ilimize çok önemli fayda sağlayacağına inanıyoruz. Kazasız belasız bir şekilde 485″inci kez kutlayacağız. Katkı veren herkese derneğimiz adına teşekkür ediyor ve herkesi festivalimize davet ediyorum.” diye konuştu.
MESİRİN DUASI 25 NİSAN”DA OKUNACAK
Manisa 485. Uluslararası Mesir Macunu Festivalinin 27 Nisan Pazar günü saçım töreni ile sona ereceğini vurgulayan Başkan Tanık, saçılacak 8 ton mesir macununun her yıl olduğu gibi bu yıl da şifa duasının okunacağını hatırlattı.
Başkan Tanık, “Saçım töreni 27 Nisan Pazar günü yapılacak ancak onun öncesinde 25 Nisan Cuma günü her yıl yaptığımız gibi cuma namazı sonrası duası okunacak. O da geleneksel hale geldi. 27 Nisan”da saçımı yapılacak 8 ton Mesir Macununun hepsi hazırlanmış olacak ve protokolümüzün de katılımıyla birlikte derneğimiz imalathanesinde hazırlamış olduğumuz mesir macunlarını üzerine okumasına yapıyoruz. İnsanlarımız, Sultan Camiinden saçılan mesir macunlarının okunmuş olduğuna inanıyorlar. Gerçekten de öyle. 27 Nisan Günü okunmuş Mesir macunları saçımı yapılacak. Biz de duasını yaptırarak bu inanışın altını doldurmuş oluyoruz. Okunmuş olan şifalı mesir macunlarını vatandaşlarımızla buluşturmuş oluyoruz.” dedi.
MESİR ÜRETİMİ KADINLARA İSTİHDAM SAĞLIYOR
Mesir üretiminin kadınlara istihdam sağladığını vurgulayan Başkan Tanık, derneğin imalathanesinde 20 yılı aşkın süredir çalışmaya devam eden kadınlar tarafından yılın 365 günü üretimin devam ettiğini söyledi.
Manisa”yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneğine bağlı imalathanede 20 yıldır çalıştığını anlatan Fatma Suna, “Benim ilk işyeri burası ve 20 yıldır mesir üretiminde çalışıyorum. Festivale hazırlanmak bizim için çok farklı, şifa dağıtıyor olmak çok heyecanlı ve onur verici oluyor. Hummalı bir çalışma içerisine girdik, şifa niyetine macunlarımızı saçacağız.” dedi.
Dernek imalathanesinde 21 yıldır mesir macunu üretiminde görev yapan Birgül Arda ise, “Çalışmanın yanında manevi yönü bizim için daha değerli, halkımıza şifa dağıtmak güzel bir duygu, inşallah herkese şifa olur.” dedi.
Üretimde 20 yıldır çalışan Fatma Arslan ise geleneklere en uygun şekilde ürettikleri mesir macununun herkese şifa getirmesi dileklerini iletti.
MESİR MACUNUNUN TARİHÇESİ
Mesir macunu, 41 çeşit baharat ve şifalı ottan oluşan bir macun çeşididir. İlk olarak Yavuz Sultan Selim”in eşi Ayşe Hafsa Sultan hastalanınca dönemin ünlü ve başarılı hekimi Merkez Efendi tarafından kullanılmıştır. Daha sonra halk tarafından ilgi görünce halka da dağıtılmaya başlanmıştır. Günümüzde Mesir Macunu Nevruz gününde 21 Mart”ta Manisa”daki Sultan Camii Darüşşifasında yapılan dua töreni ile karılmaya başlanır ve 21 Mart”ı takip eden hafta boyunca çeşitli sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle kutlanan Mesir Şenlikleri”nin kutlandığı haftanın son gününde (Pazar günü) macun Sultan Camii kubbe ve minarelerinden halka saçılmaktadır. Mesir macununun genel özellikleri, hoş lezzeti ve kokusudur. Vücuda kuvvet, kalbe ferahlık verir, damağı kuvvetlendirir, dikkati arttırır, siniri yatıştırır, nefes darlığı, baş dönmesi, sırt, bel ağrısı, siyatik ve romatizmaya iyi gelir, kanı temizler, göğsü yumuşatır, idrar zorluğunu giderir ve iştah açar.
MESİR MACUNU İÇERİSİNDEKİ 41 ÇEŞİT BAHARAT
485 yıldır hazırlanan mesir macunu içerisinde bulunan baharatlar şöyle: “Tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, çörek otu, hardal tohumu, anason, kişniş, zencefil, hibiskus, zerdeçal, Hindistan cevizi, rezene, kebabiye, sinameki, sarıhalile, vanilya, darı fülfül, kakule, havlıcan, hıyarşembe, safran, kimyon, çam sakızı, mürsafi, meyan balı, zulumba, limon kabuğu, portakal kabuğu, deve dikeni tohumu, keten tohumu, keçiboynuzu, udi hindi, ısırgan tohumu, akbiber, üzüm çekirdeği, hayıt tohumu, biberiye, funda yaprağı, melisa otu ve karahalile.”Bu içerik Doğukan Akbayır tarafından yayına alınmıştır

Source: Doğukan Akbayır


“Psikolojik olarak çökmüş durumdayım!” diyen Aydilge”nin test sonuçları açıklandı

Kendine has tarzıyla geniş bir dinleyici kitlesine sahip olan şarkıcı Aydilge, sağlık sorunlarıyla bir süredir gündemde. Daha önce kalçasındaki labrum yırtığı sebebiyle ameliyat olan Aydilge, geçtiğimiz hafta uzun süredir devam eden ağrıları nedeniyle hastaneye kaldırıldığını açıklamıştı. ZOR GÜNLER GEÇİRDİ Hastane odasında çekilen bir fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşan Aydilge, “Bunca üzüntü arasında kendi derdimden bahsederek vaktinizi almak hiç istemezdim ama merak edenler için yazmak istedim. Uzun süredir tedavilere cevap vermeyen şiddetli ağrılarım nedeniyle yeni operasyonlar geçireceğim” ifadelerini kullanmıştı. Hayranlarının desteğinden büyük moral bulduğunu belirten Aydilge, yaşadığı psikolojik çöküntüyü de şu sözlerle dile getirmişti, “Hem ülkemde yaşananlar hem de fiziksel acım nedeniyle psikolojik olarak da çökmüş durumdayım. Test sonuçlarımın iyi çıkması için umarım siz de güzel niyetler edersiniz.” SONUÇLAR TEMİZ ÇIKTI Uzun süredir şiddetli ağrılarla mücadele eden Aydilge, test sonuçlarını beklediğini belirmişti. Sürekli hastanede olduğunu belirten Aydilge, test sonuçlarıyla ilgili hayranlarını sevindiren haberi paylaştı. Instagram hesabından paylaşım yapan Aydilge, “Hayat şaşırtır hep zaten. Testlerim temiz çıktı” paylaşımında bulundu.

Source: Haberler


Icardi”den Galatasaray”a müjdeli haber

Galatasaray”da çapraz bağ sakatlığı yaşayan Mauro Icardi, geçirdiği operasyon sonrası rehabilitasyon sürecine devam ediyor. Salonda kuvvet çalışmaları yapan Arjantinli yıldızdan Galatasaray”a müjdeli haber geldi. SEZON ÖNCESİ KAMPINDA YER ALABİLİR Geçirdiği ameliyat sonrası salonda çalışmalarına devam eden Mauro Icardi artık sahaya inmeye hazırlanıyor. Fanatik”te yer alan habere göre, Icardi özel fizyoterapist eşliğinde bireysel çalışmalara başlayacak.Arjantinli golcünün durumu Galatasaray”ın sağlık heyeti tarafından yakından kontrol edilecek. Icardi”nin temmuz ayında takıma katılması ve sezon öncesi kampında yer alması bekleniyor.

Source: Haberler


Sokak lezzetleri tüketirken dikkat… Akla gelmeyecek maliyet düşürme yöntemleri!

Bayramda ailece bir restorana gidip yemek yemenin oldukça pahalı olduğu günümüzde, sokak lezzetlerine duyulan ilgi her zamankinden daha fazla. Fakat hijyen koşullarına yeteri derecede özen göstermeyen ve maliyeti düşürerek daha fazla kazanç sağlamak isteyen kişiler halk sağlığı için büyük tehdit oluşturuyor; tıpkı kısa süre önce Kocaeli”de yaşanan olay gibi. Kocaeli’de 1 Nisan”da bir işletmeden farklı zamanlarda tavuk döner yiyen 648 kişi gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye başvurdu. Mide bulantısı, ateş ve kusma şikayetleri bulunan kişilerden ikisi hayati tehlike yaşarken, konuyla ilgisi olan isimler gözaltına alındı… Göz göre göre gelen tehlike
Sadece tavuk döner değil, çiğ köfte, balık-ekmek, kokoreç gibi pek çok ürün, gerekli hijyen ve saklama koşulları sağlanmadığında sağlık açısından büyük risk oluşturuyor. Tavuk gibi, gerekli saklama koşullarına uyulmadığı takdirde büyük risk oluşturan gıdarda son dönemde bazı esnafların maliyet düşürmeye yönelik yapıtığı uygulamalarsa inanılır gibi değil. Taze görünüm için kimyasal desteği Konu gıda olduğunda, sağlık için tehlike yaratan başlıca maliyet düşürme yöntemleri arasında ise şunlar yer alıyor: * Dondurulup çözülmüş ürünlerin yeniden dondurulması,
* Taze görüntüsü vermek için bayatlayan unlu mamullere ağartıcı uygulanması, * Son kullanma tarihi geçmiş tavukların çamaşır suyuyla yıkanması, * Bayat et ve balıklara lezzet ve renk verici kimyasallar konularak taze görünümü verilmesi. Salmonella, E.Coli ve Listeria
Konu sokak lezzetleri olduğunda en fazla tehlikeyi yaratan bakterilerin Salmonella, E.Coli ve Listeria olduğuna dikkat geçen doktorlar, mide bulantısı, kusma ve ishal semptomları yaşayan hastaların acilen sağlık kuruluşlarına başvurmaları konusunda uyarılarda bulunuyor. Uzmanlar aksi takdirde ölüm vakaları yaşanabileceğini belirtiyor. Kocaeli”de yaşanan olaylara yönelik yapılan Valilik açıklamasında, “olaya konu olan işletmeden alınan numunelerin mikrobiyolojik kriterler tebliğine uymadığı” belirtilirken, Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, herhangi bir hayati tehlike yaşanmaması adına, tavuk dönerin şişe takıldıktan 24 saat sonra tüketilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Körfez İlçe Sağlık Müdürlüğü açıklamada bulundu Körfez İlçe Sağlık Müdürlüğü”nden önceki gün gelen bildirim doğrultusunda, Körfez İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından gıda kontrol ekiplerince ivedi şekilde ilgili işletmeye gidilerek satışa hazır tavuk döner ürününden numune alındığı ve Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğüne gönderildiği belirtilen açıklamada, “Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan kontrollerde tavuk döner numunesinin test sonuçlarının olumsuz çıktığı ve numunenin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği”ne uygun olmadığı tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Source: Dünya Gazetesi


Gazze”de sözün bittiği yer! Bombaların etkisiyle bedenler havaya böyle savruldu

Gazze Şeridi”ndeki kara operasyonunu genişlettiğini duyuran İsrail ordusu, yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı okullara düzenlenen üç ayrı saldırıda en az 35 kişiyi öldürdü. Tesirli bombaların sivil insanların üzerine düştüğü saldırılardan birinde insan bedenlerinin metrelerce havaya savrulduğu görüldü. EBU UBEYDE: EĞER ONLAR İÇİN ENDİŞELENSEYDİ… Filistinlilere yönelik şiddetin dozunun arttırılmasının arkasında rehineleri bırakması için İsrail”in Hamas”a yönelik baskısı bulunuyor. Hamas”ın askeri kanadının sözcüsü Ebu Ubeyde “Netanyahu hükümeti rehinelerin hayatından sorumludur. Eğer onlar için endişelenseydi ocak ayında imzalanan anlaşmaya bağlı kalırdı. Rehineler şimdi evlerinde olurdu” dedi. “HAMAS KRİZDE” İDDİASI Diğer taraftan Filistinli örgüte yönelik suikastlar da devam ediyor. Hamas, İsrail ordusunun Lübnan”ın güneyindeki Sayda kentinde dün sabah saatlerinde düzenlenen hava saldırısında komutanları Hasan Ahmed Ferhat ile oğlu ve kızının hayatını kaybettiğini açıkladı. Şarkul Avsat”ın haberine göre de Gazze”deki Hamas hükümeti, çalışanlarına yapılan maaş ödemelerini aksattı. Siyasi ve askeri yetkililer, Ramazan Bayramı”nda maaşlarının yalnızca yaklaşık yüzde 60″ını alabildi. CAN KAYBI KATLANARAK ARTIYOR İsrail”in ateşkesi bozduğu 18 Mart”tan bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının bin 249″a, yaralı sayısının 3 bin 22″ye yükseldi. İsrail”in Gazze Şeridi”ne saldırıları başlattığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana ise toplam can kaybı ise 50 bin 609″a, yaralı sayısı 115 bin 63″e yükseldi.

Source: Haberler


Tavuk döner faciası! “Etler çamaşır suyu ile beyazlatılıyor”

Kocaeli Körfez”deki bir işyerinde tavuk döner alan bazı kişilerde, mide bulantısı ve kusma şikayetleri görülmüş, zehirlenme belirtileri yaşayan 648 kişi, hastanede tedavi altına alınmıştı. Yapılan müdahalelerin ardından hastalar taburcu edilirken, 2 kişinin durumunun ağır olduğu öğrenildi.2 İŞLETMECİYE TUTUKLAMAKocaeli Valiliği”nden yapılan açıklamada, “Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan kontrollerde, tavuk döner numunesinin test sonuçlarının olumsuz çıktığı ve numunenin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği”ne uygun olmadığı tespit edilmiştir. Gerçekleşen zehirlenme konusu ile alakalı olarak; işyeri sahipleri iki şüpheli tutuklanmıştır. Herhangi bir hayati tehlikesi olmayan 648 hastamızdan 646″sı tedavilerinin ardından taburcu edilmiş olup, 2 hastamızın tedavisi devam etmektedir” denildi. Olayla ilgili dönerci dükkanının işletmecileri olduğu öğrenilen E.T. ve K.Y. isimli şahıslar tutuklandı.HİJYEN EKSİKLİĞİ DE YOL AÇIYORTavuk döner hem lezzetli hem de ucuz bir gıda olduğu için dışarıda en sık tüketilen fast food ürünlerin başında geliyor. Ancak Kocaeli”de yaşanan tavuk döner zehirlenmesi ciddi gıda güvenliği endişelerine neden oldu. NTV”nin haberine göre, merdiven altı hazırlanan tavuklarla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Vedat Göral, şunları söyledi: Uygun olmayan saklama koşulları ve hijyen eksikliği de tavuk zehirlenmesine yol açabilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişilerde, çocuk ve yaşlılarda, hamilelerde, kronik hastalığı olanlarda daha sık görülür.”ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS GİBİ”Kokuşmuş, çöpe atılacak hale gelmiş tavuk parçalarının tavuk döner yapımında kullanıldığını aktaran Prof. Dr. Göral, şunları söyledi: Tavuk parçaları bazen çamaşır suyu ile beyazlatılıyor. Kokuşmuş, çöpe atılacak hale gelmiş tavuk parçaları tavuk döner yapımında kullanılıyor. Bu son derece ahlaksız ve yanlış bir yöntemdir. Resmen öldürmeye teşebbüs gibidir. Böyle işletmelerin de belediye ve Hıfzıssıhha tarafından iyice ve düzenli olarak denetlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, merdiven altı, ne olduğu bilinmeyen tavuklar kullanılmamalıdır.

Source: Www.star.com.tr


Hastane tuvaletinde korkunç olay: Cansız bedeni bulundu!

Korkunç olay, Manavgat Devlet Hastanesi”nde meydana geldi.Edinilen bilgiye göre, hastane tuvaletine giren bir şahsın uzun süre çıkmaması üzerine hastane görevlileri tarafından kapı açıldı. Tuvalete giren şahsın hareketsiz halde yattığı görüldü.CANSIZ BEDENİ BULUNDUDoktorlar tarafından yapılan kontrolde şahsın yaşamını yitirdiği belirlendi.62 yaşındaki Yusuf Kahriman’ın Adana nüfusuna kayıtlı olduğu, Manavgat’ta bimekan yaşadığı öğrenildi.Kahriman’ın cenazesi Cumhuriyet Savcısı, Adli Tabip ve Olay Yeri İnceleme ekibinin yaptığı incelemelerin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

Source: Kadriye Ebrar Etirli