Hastalıklar ve Durumlar: Erken Tanı ve Güncel Gelişmeler

Oxfam: Dünya bu suça ortak

Terör devleti İsrail, 7 Ekim 2023″ten bu yana Gazze Şeridi”nde işlediği savaş suçlarına her gün yenilerini ekliyor. Yaklaşık 2.3 milyon Filistinlinin yaşadığı bölgede insanlık dramı her saniye daha da kötüleşiyor. İsrail ordusunun çeşitli bölgelere düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 40 artarak, 52 bin 535″e yükseldi. Hastaneler ise ilaç ve ekipman yetersizliği nedeniyle yaralılara müdahale edemiyor. ZAMAN KALMADI Çadırdaki aileleri bombalayan, masum sivilleri defalarca kez yerinden eden, çocuk ve kadınları hedef alan İsrail”in ablukası nedeniyle bölgede büyük bir açlık yaşanıyor. Çoğu bebek ve çocuk olmak üzere 57 kişinin açlıktan öldüğü Gazze”de yüzlerce gıda dolu yardım tırı sınırda bekliyor. İsrail yardımların girişine izin vermiyor. Uluslararası kuruluşlar insani durumun felaket boyutlara ulaştığını tekrarlasa da dünya bu soykırımı durduracak bir adım atmıyor…. Gazze Hükümeti Medya Ofisi: Bu sistematik abluka altında, 5 yaş altı 3 bin 500″den fazla çocuk açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya. Yaklaşık 290 bin çocuk ölümün eşiğinde. İsrail, uluslararası sessizliğin ortasında açlığı bir silah olarak kullanıyor. Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam: Gazze”de insani durum daha da kötüleşiyor. Tekrar tekrar uyarılarda bulunduk. Ne yazık ki tüm dünya Gazze Şeridi”ndeki çocukların aç kalmasına katkıda bulunuyor. Hiçbir eylemde bulunmayarak, ne yazık ki hepsi ortak oluyor. Bir seçenekleri var: Ya Gazze”deki dehşeti izlemeye devam edecekler ya da harekete geçecekler. Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı”nın (UNRWA), “Gazze”deki insani durum hayal edilemeyecek boyutlarda” ifadeleri kullanıldı. Bunun önüne geçmek için uluslararası çabaların birleştirilmesi gerektiği belirtildi. Derhal ateşkes sağlanması gerektiğini bildirdi. TEL AVİV”DE BÜYÜK PANİK İsrail, Yemen”deki Husilerin Tel Aviv”deki Ben Gurion Havaalanı”nı balistik füzeyle vurmasının ardından büyük panik yaşadı. İsrail”in “Demir Kubbe”si ve ABD”nin Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması (THAAD) Yemen”den atılan balistik füzeyi engelleyemedi. İsrail devlet televizyonu KAN, İsrailli güvenlik kaynaklarının, “Husilerin Ben Gurion Havalimanı”nı balistik füzeyle vurmayı başarmasının ardından İsrail”in güçlü bir karşılık vereceğini” söylediğini aktardı. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ise Husileri “Kim bize zarar verirse yedi kat zarar görecektir” sözleriyle tehdit etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun, “acil güvenlik istişare toplantısı” düzenleyeceği kaydedildi. İsrail”in şimdiye kadar Yemen”e saldırmaktan kaçındığı ama bu saldırının ardından politikasını değiştirmeyi düşündüğü ileri sürüldü. İsrail ordusu dün, Yemen”den Tel Aviv ve Kudüs çevresine çok sayıda füze fırlatıldığını belirtmiş, bazı bölgelerde “acil” kodlu uyarı verilmişti.

Source: Sabah


Konya”da 4 katlı apartmanda patlama ve yangın! Yaralılar var

Olay, saat 01.40 sıralarında merkez Karatay ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi Menzil Caddesi üzerinde bulunan bir apartmanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 4 katlı apartmanın 3. katında patlama meydana geldi. Doğal gazdan kaynaklandığı değerlendirilen şiddetli patlamanın ardından yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye, polis, AFAD ve doğal gaz firması Gaznet ekipleri sevk edildi. Çevrede geniş güvenlik önlemleri alınırken, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Olayda yaralanan 12 kişi ambulanslarla hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.KONYA VALİLİĞİNDEN PATLAMAYLA İLGİLİ AÇIKLAMA Olayın ardından Konya Valiliğinin X hesabından açıklama yapıldı. Açıklamada, 05.05.2025 günü saat 01.40 sıralarında Karatay ilçemiz Gaziosmanpaşa Mahallesi Menzil Caddesi”nde bulunan 4 katlı bir binanın 3. katında doğal gaz kaynaklı olduğu değerlendirilen bir patlama sonucu yangın meydana gelmiştir. Olayda ilk belirlemelere göre 1″i ağır olmak üzere 12 vatandaşımız yaralanmış olup sağlık ekiplerince hastanelere sevk edilmişlerdir. Olay yerinde, AFAD, polis, sağlık ve itfaiye ekipleri görev başında çalışmalarını sürdürmektedir. Yaralı vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. ifadelerine yer verildi.

Source: Gazetevatan.com


Hayata döndüren erken müdahale! Doç. Dr. İhsan Metin Leblebici uyardı bu belirtilere dikkat

Mide kanseri, hem dünyada hem de ülkemizde yaygın olarak görülüyor. Teknolojik ilerlemeler sayesinde hastalığın görülme sıklığında ciddi bir azalma yaşanmakta. Mide kanseri teşhisi konan 65 yaşındaki İrfan Çınar da bu hastalardan yalnızca biri. Başarılı bir cerrahi operasyon sonrası sağlığına kavuştu. Medipol Koşuyolu Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İhsan Metin Leblebici, “Bu tarz tümörlerde kanserin tipi ve yerleşimi nedeni ile mideyi tamamen almak gerekebiliyor. Ancak doğru cerrahi yaklaşım, erken teşhis ve sonrasında uygulanan tedaviler sayesinde hastamız kısa sürede toparlandı” dedi. ELİRTİLER DİKKATE ALINMALIGenel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İhsan Metin Leblebici, mide kanserinin sık görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. Teknolojik ilerlemelerle kanser öncesi hücrelerin daha kolay tespit edilebildiğine dikkat çekti. Mide kanserinin genellikle midenin iç yüzeyinde kontrolsüz hücre çoğalmasıyla başladığını ifade eden Doç. Dr. Leblebici, hastalığın belirtilerinin yemek sonrası göğüs kafesi ile göbek arasındaki ağrılar, erken doyma, kansızlık, halsizlik, iştahsızlık ve istemsiz kilo kaybı olduğunu söyledi. “Bu şikayetler çoğu zaman göz ardı ediliyor. Mide kanseri endoskopik görüntüleme ve biyopsi ile teşhis edilebiliyor” dedi. MİDENİN TAMAMI ALINDI, SAĞLIĞINA KAVUŞTU65 yaşındaki İrfan Çınar, uzun süredir yaşadığı halsizlik ve kansızlık şikayetleriyle hastaneye başvurduğunda, yapılan endoskopi ve biyopsi sonucunda mide kanseri teşhisi kondu. Hastalığın yalnızca mideyle sınırlı olduğunu gösteren ileri tetkiklerin ardından, İrfan Bey ameliyata alındı. Operasyon hakkında bilgi veren Doç. Dr. Leblebici, “Mide kanseri hastalarında tümörün yerleşim yerine göre zaman zaman midenin tamamını almak zorunda kalabiliyoruz. İrfan Bey’in tümörü de midenin giriş kısmına yakın olduğu için bu ameliyat kaçınılmazdı. Ameliyat sonrası süreci yakından takip ettik, herhangi bir komplikasyon gelişmeden taburculuğunu sağladık. Şu anda hem genel durumu hem de yaşam kalitesi oldukça iyi” diye konuştu. YENİ BESLENME DÜZENİYLE NORMALE DÖNÜŞMidesi tamamen alınan hastaların beslenme düzenlerinde bazı değişiklikler yapılması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Leblebici, bu sürecin hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemeden yönetilebildiğini belirtti. “Bu tür operasyonlardan sonra hastalarımıza herhangi bir özel diyet kısıtlaması getirmiyoruz. Sadece sofraya oturduklarında daha küçük porsiyonlarla ve daha sık aralıklarla yemek yemeleri gerekiyor. Ayrıca yiyecekleri iyi çiğnemeleri de önemli. Bunlara dikkat edildiği sürece hasta, topluma sağlıklı bir birey olarak dönebiliyor” şeklinde konuştu. MİDE TÜMÖRÜ TANISIYLA HAYATIM DEĞİŞTİYapılan endoskopi sonucunda mide tümörü olduğu öğrenen Çınar, “2023 yılının 25 Ekim günü, endoskopi sonrası mide tümörü olduğumu öğrendim. 4 santimlik bir tümör vardı midemde. İlaçlı tomografiyle birlikte ameliyat olmam gerektiği söylendi. İhsan Hocamızla da bu süreçte tanıştım. Yaklaşık 5 gün içinde ameliyatımı oldum. Sonrasında sıvı gıdalarla beslendim, kolajen ağırlıklı yiyeceklerle tedavime devam ettik. Beş gün hastanede kaldım, ardından evde dinlenmeye geçtik” dedi. KEMOTERAPİ SÜRECİ VE SONRASIAmeliyattan sonra 12 seans kemoterapi aldığını belirten Çınar, “Şu anda kontrollerim 4 ayda bir yapılıyor. Çok şükür hiçbir sıkıntım yok. Ameliyat öncesinde psikolojik olarak zor zamanlar geçirdim ama zamanla toparlandım. Şimdi kendimi çok daha dinç hissediyorum. Midesiz bir şekilde yaşıyorum ama sık sık beslenerek bu yeni hayat düzenine alıştım. O ilk duyduğum an şok olmuştum. Kanser kelimesi bile korkutucu geliyor insana. Mideyi tamamen alacaklarını öğrendiğimde çok tedirgin oldum ancak ilerleyen süreçte bu korkularımın da üstesinden geldim” diye konuştu. Çınar sözlerini şöyle tamamladı: “Aslında bu tümör, kan tahlilinde çıkan bir kan kaçağı sonucu ortaya çıktı. Doktorlar endoskopi ve kolonoskopi önerdi. İyi ki de gitmişiz. Erken teşhis gerçekten hayat kurtarıyor. O yüzden herkesin mutlaka kontrollerini düzenli yaptırması gerekiyor. Bugün geldiğim noktada, iyiyim diyebiliyorum. Her şeyi rahatlıkla yiyip içebiliyorum.”

Source: Internet Haber


Özgür Özel”e saldıran Selçuk Tengioğlu”nun gözaltı süresi uzatıldı

Kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi”nde (AKM) tören düzenlendi. Önder için düzenlenen töreninin ardından AKM”den ayrılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu sırada yanına yaklaşan saldırgan Selçuk Tengioğlu tarafından yumruklandı. İŞTE EMNİYETTEKİ İFADESİ Özel”e yumrukla saldıran 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu polis ekipleri tarafından kısa süre içinde gözaltına alınırken emniyetteki ifadesine de ulaşıldı. “PROGRAM OLDUĞUNU DUYDUM” 2004″te Hatay”da 2 çocuğunu öldürmekten sabıkası olan ve 20 yıl cezaevinde kaldıktan sonra şartlı tahliye olan Selçuk Tengioğlu”nun “Ben daha önceden yemek kartı için Cumhuriyet Halk Partisi”ne başvurdum ancak partili olmadığım için bana yemek vermediler. Bundan dolayı da uzun zamandır sinirliydim.CHP”nin sokağa gençleri çağırmasıyla ilgili daha önceden biriktirdiğim sinirimi içimde muhafaza ediyordum. Taksim”de kaldığım apart otelden çıktım, program olduğunu duydum. Oraya gittiğimde aslında bir saldırı niyetim yoktu ancak gördüğüm anda da sinirlerime hakim olamadım” dediği öğrenildi. İfade veren Tengioğlu”nun bugün adliyeye sevk edilmesi beklenirken sıcak bir gelişme yaşandı. GÖZALTI SÜRESİ UZATILDI Özel”e saldıran Selçuk Tengioğlu”nun gözaltı süresinin dolmasına saatler kala, soruşturmanın derinleştirildiği gerekçesiyle bir gün uzatılmasına karar verildi. BULAŞIKÇI OLARAK ÇALIŞIYORMUŞ Selçuk Tengioğlu”nun terör bağlantısı tespit edilemediği, bir bulaşıkçı olarak restoranda çalıştığı belirlendi. Henüz resmi ifadesine başlanmadığı öğrenilen şüpheli ilk sorulara bu yanıtları verdi. SALDIRIDAN ÖNCE ÇAY İÇİP SOHBET ETMİŞ Saldırganın Özel”e saldırmadan önce kaldığı otelde çay içtikten sonra resepsiyonistle sohbet ettiği anlar otelin güvenlik kamerasına yansıdı. ÖZGÜR ÖZEL”DEN DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, saldırıya ilişkin partisinin İstanbul İl Binası önünde, “Bir saldırıyla muhattap olduk. O andan itibaren Türkiye”den hem tüm partililerimiz, siyasetten sayın genel başkanlar, ayrı ayrı hassasiyetlerini bildirdiler. Gün buradan husumet, kin çıkarma günü değildir. Biz korkmuyoruz ama onlar korksunlar. Bugün programı kesmedik. Hatta darp raporu almaya gidelim dediler, hastaneye de gitmedik. Görevlerimizi yerine getirdik. Baba evimize geldik” diye konuştu. SALDIRGAN EVLAT KATİLİ ÇIKTI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel”e fiziksel saldırıda bulunan 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu”nun 2004 yılında Hatay”da B.T. ve M.T. isimli çocuklarını öldürmekten ve 2 çocuğunu yaralamaktan dolayı sabıkası olduğunu bildirdi. İçişleri Bakanlığı”ndan yapılan açıklamada ise hırsızlık ve tehdit suçlarından da kaydı bulunan ve müebbet hapis cezası alan saldırganın 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest bırakıldığını açıkladı. Evlat katilinin tahliye edilmesi kamuoyunda tepkilere neden oldu. OĞLUNUN MEZARINDAKİ İFADELER DİKKAT ÇEKTİ Babası tarafından öldürülen Barış Tengioğlu”nun Hatay”ın İskenderun ilçesinde yer alan mezar taşındaki, “Artık yatacak yerim var, bu dünya olsun sana dar. Analar gününde nasıl kıydın bize, acımadın mı gençliğimize” ifadeleri dikkat çekti. “ESKİ MEVZUATA GÖRE TAHLİYE EDİLDİ” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel”e yönelik saldırıyı gerçekleştiren Selçuk Tengioğlu”nun tahliye edilmesi hakkında, “CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel”e yönelik gerçekleştirilen fiili saldırıya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı”nca derhal adli soruşturma başlatılmış, saldırıyı gerçekleştiren şüpheli şahıs gözaltına alınmıştır. Soruşturma titizlikle ve çok yönlü şekilde sürdürülmektedir.Söz konusu şahsın, 2004 yılında iki çocuğunu kasten öldürme ve iki çocuğunu da kasten yaralama suçlarından İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi”nce iki kez müebbet hapis ve süreli hapis cezalarına çarptırıldığı anlaşılmıştır.Suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu hükümleri çerçevesinde, ilgili şahıs ceza infaz kurumunda 16 yıl kaldıktan sonra, 2020 yılında şartlı tahliye edilmiştir.2005 yılında AK Parti iktidarları döneminde yapılan köklü reformlarla Türk Ceza Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu tamamen değiştirilmiş; hem suçlara öngörülen cezalar artırılmış, hem de infaz süreleri uzatılmıştır. Ancak saldırgan, bu değişikliklerden önce suç işlediği için eski mevzuata göre cezaevinden tahliye edilmiştir. “BUGÜN AYNI SUÇU İŞLESE 36 YIL CEZAEVİNDE KALACAKTI” Bugünkü mevzuat uyarınca aynı suçu işlemiş olsaydı, birden fazla ağırlaştırılmış müebbet ve süreli hapis cezası alması durumunda Ceza İnfaz Kanunu 107/3-a maddesi gereğince en az 36 yıl yüksek güvenlikli ceza infaz kurumunda kalacağı açıktır.Dolayısıyla, kamuoyunda bazı çevrelerce oluşturulmak istenen “müebbet aldı, serbest bırakıldı” yönündeki değerlendirmeler gerçeği yansıtmamakta; hukuki ve infaz sürecine ilişkin bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Source: Abdullah Karlıdağ


Kadınları daha çok etkiliyor, belirtiler göz ardı edilmemeli!

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Özkan, Dünya Astım Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Astımın kısaca tanımını yapan Uzm. Dr. Özkan, “Astım hava yollarında iltihaplanma ve daralma ile karakterize kronik bir hastalıktır. Hava yollarında oluşan bu değişiklikler nefes darlığına neden olarak kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler” diye konuştu.

‘GENETİK FAKTÖRLER NEDEN OLABİLİR’

Astımın, genetik ve çevresel faktörlerin birlikteliği ile ortaya çıktığını vurgulayan Uzm. Dr. Özkan, astım gelişimine neden olan faktörleri şöyle sıraladı:

* Genetik yatkınlık

* Alerjenler

* Yoğun sigara dumanı maruziyeti

* Bebeklik, erken çocukluk döneminde solunum yolu enfeksiyonu geçirmek

* Hava kirliliği

* Mesleki maruziyet: solunum yolu ile alınan toz, kimyasal vb. maruziyeti

* Aşırı egzersiz

* Soğuk hava

* Gastroözofageal reflü

‘KADINLAR RİSK ALTINDA’

Astımın herkeste ve her yaşta görülebileceğine değinen Uzm. Dr. Özkan, “Ailede astım olması genetik yatkınlık oluşturur, ancak ailede herkeste görülmeyebilir. Saman nezlesi ya da egzama gibi alerjik hastalıkları olanlarda yatkınlık artar. Alerjik ya da alerjik olmayan şekilde olabilir. Dünyada yaklaşık 300 milyon, ülkemizde 3-4 milyon astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Erişkinlerde astım görülme sıklığı yüzde 6-12, çocuklarda yüzde 6-15 oranında değişir. Kız çocuklarında ve kadınlarda daha fazla görülmektedir” dedi.

‘BAHAR VE YAZ AYLARINDA DAHA SIK GÖRÜLÜR’

Astımın hangi zamanlarda daha fazla görüldüğünden bahseden Uzm. Dr. Özkan, “Bahar ve yaz aylarında pek çok tetikleyici alerjene maruz kalındığından bu dönemlerde şikayetlerde artış görülür. Ayrıca kış aylarına geçirilen bakteriyel ve viral enfeksiyonlar astım ataklarını tetikleyebilir” açıklamasında bulundu.

‘NEFES DARLIĞI GÖRÜLÜR’

Uzm. Dr. Özkan, astım belirtilerini şu şekilde sıraladı:

* Nefes darlığı

* Konuşurken, gülerken, eforla gelişen öksürük

* Gece öksürük atakları

* Nefes alıp verirken hırıltı hissi

* Göğüs sıkışması

* Nefes alıp verirken ıslık sesi gelmesi

* Baş dönmesi

* Konuşmada zorluk

Uzm. Dr. Özkan, “Bu şikayetler tekrarlayıcıdır, bazen artış bazen de azalma gösterebilir. Bu şekilde yineleyen ya da geçmeyen şikayetleri olan hastaların Göğüs Hastalıkları hekimine başvurarak değerlendirilmesi gerekmektedir” dedi.

‘GENEL MUAYENE VE SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ İLE TANI KONUR’

Tanı konma süreci hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Özkan, “Öncelikle hastanın şikayetlerinin ve öyküsünün dinlenmesi tanıda çok önemlidir. Fizik muayene ve solunum fonksiyon testleri tanıda faydalanılan testlerdir. Akciğer grafisi (röntgeni) ve alerji testleri yardımcı testler olarak kullanılmaktadır” dedi.

‘TEDAVİ ASTIMIN AĞIRLIK DERECESİNE GÖRE DEĞİŞİR’

Tedavi yollarını anlatan Uzm. Dr. Özkan, “Tedavide amaç semptomları ve atakları azaltıp akciğer fonksiyonu artırmaktır. Tedavi astımın ağırlık derecesine göre değişir. Hastaların astımı nasıl yönetecekleri, tedavileri, ataklar sırasında ne yapacakları ve acil durumlarda ne zaman başvuracakları hasta ve doktor arasında belirlenerek kişisel astım eylemi planı geliştirilir” şeklinde konuştu.

Uzm. Dr. Özkan, ilaç tedavisi seçeneklerini şöyle paylaştı:

* Kontrol edici ilaçlar: Hastalığı kontrol altında tutan ilaçlardır.

* İnhaler kortikosteroidler(ICS); günümüzde en etkili kontrol edici ilaçlardır.

* Uzun etkili beta agonistler(LABA).

* Anti lökotrien ilaçlar.

* Biyolojik tedavileri.

* Alerji tedaviler.

* Kurtarıcı ilaçlar: Astım atakları sırasında rahatlama sağlayan ilaçlardır.

* Kısa etkili beta agonistler(SABA)

* Oral kortikosteroidler.

‘ASTIMDAN KORUNMA YOLLARI’

Astımdan korunma yollarına dikkat çeken Uzm. Dr. Özkan, “Evde bulunan alerjen maruziyeti azaltılmalıdır. Halı, kilim canlı çiçek gibi toz tutan eşyalar, yün yatak ve yorganlar kaldırılmalıdır. Ev ortamı tozlu ve nemli olmamalıdır. Bahar aylarında polenlere maruz kalınmamalı, dışarı çıkıldığında maske takılmalıdır. Sigara kullanılmamalı ve içilen ortamlarda bulunulmamalıdır. Her yıl eylül-ekim aylarında grip aşısı yapılmalıdır. Egzersiz ile atağı tetiklenen hastalar egzersizden önce hava yollarını genişletici ilaçlar kullanmalıdır. Reflü olması atakları arttırabilir. Bu nedenle reflüsü olanlar tedavi edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Uzm. Dr. Özkan, son olarak astıma iyi gelen önerilerde bulundu:

* Düzenli spor yapmak, solunum egzersizleri yapmak

* Bol sıvı tüketmek

* Solunum yolları tıkanıklığında tuzlu su ile gargara yapmak

* Sıcak buhar solunması

* Zerdeçal ve zencefil ile hazırlanan bal karışımı kullanmak

* Ölçülü miktarda adaçayı ve kekik çayı tüketmek

* C vitamini içeren besin veya takviyeler ile bağışıklığı güçlendirmek

* Magnezyum içeren gıdaları tüketmek

* Somon gibi omega-3 içeren besinler tüketmek

* D vitamini içeren süt ve yumurta gibi besinler tüketmek

* Beta karoten içeren havuç ve yeşil yapraklı sebzeler tüketmek

* Kalsiyum ve proteinden zengin ve dengeli beslenmek

Source: