Hukuk Gündemi – İdam Cezaları, Siyasi Soruşturmalar ve Adalet Arayışları

Trump”tan idam cezalarına ilişkin açıklama

Trump, Biden ın idam cezası verilen bazı mahkumların cezasını hafifletmeye yönelik kararına tepki gösterdi. Truth Social adlı sosyal paylaşım platformundan yaptığı açıklamada Trump, Biden ın idam cezası alan 37 mahkumun cezalarını ömür boyu hapse çevirmesinin kabul edilemeyeceğini belirterek, bunun kurbanların ailelerine de saygısızlık olduğunu savundu. Trump, Joe Biden, ülkemizdeki en kötü 37 katilinin idam cezasını hafifletti. Her birinin işlediği suçları duyduğunuzda, bu kararı nasıl aldığına inanamayacaksınız. Bu anlamsız bir karar. Kurbanların yakınları ve arkadaşları daha da fazla etkilendi. Bunun olduğuna inanamıyorlar. ifadelerini kullandı. AA nın haberine göre; Trump, başkanlık koltuğuna oturunca federal idam cezası uygulamalarına kararlılıkla devam edeceğini belirtti. ABD Başkanı Biden, önceki günkü açıklamasıyla, idam cezası bekleyen 40 federal mahkumdan 37 sinin cezasını, şartlı tahliye imkanı olmaksızın müebbet hapse çevirmişti. Biden, idam cezalarının uygulanmasına karşı olduğunu vurgulayarak, Yeni bir yönetimin benim durdurduğum idam cezalarını yeniden başlatmasına vicdanım izin vermez. yorumunda bulunmuştu. Federal mahkumların idam cezalarına karşı olduğunu açıklayan Biden, 2021 de bu cezaları geçici olarak durdurmak amacıyla moratoryum ilan etmişti. Donald Trump ise seçim kampanyası sırasında uyuşturucu ve insan kaçakçılarının idam cezası alması gerektiğini söylemişti. *Haberin fotoğrafı Associated Press tarafından servis edilmiştir.

Source: Habertürk


BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında “Cumhurbaşkanı”na hakaret” suçundan soruşturma başlatıldığını açıkladı.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında Cumhurbaşkanı”na hakaret suçundan soruşturma başlatıldığı belirtildi. Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:”Bağımsız Türkiye Partisi Genel başkanı Hüseyin Baş isimli şahıs hakkında 22/12/2024 tarihinde partisinin bir toplantısında yapmış olduğu konuşma sırasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı”na karşı hitabı, sarf ettiği sözler nedeniyle Cumhurbaşkanına Hakaret suçundan Cumhuriyet Başsavcılığımızca re”sen soruşturma başlatılmıştır. Gelişmelerden bilgi verilecektir.”

Source: Haberler


Hüseyin Baş hakkında soruşturma başlatıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre, “Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında 22/12/2024 tarihinde partisinin bir toplantısında yapmış olduğu konuşma sırasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı”na karşı hitabı, sarf ettiği sözler nedeniyle “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçundan Cumhuriyet Başsavcılığınca re”sen soruşturma başlatılmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Source: Www.star.com.tr


Hüseyin Baş hakkında soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan a hakaret ettiği gerekçesi ile soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında 22/12/2024 tarihinde partisinin bir toplantısında yapmış olduğu konuşma sırasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na karşı hitabı, sarf ettiği sözler nedeniyle Cumhurbaşkanına Hakaret suçundan Cumhuriyet Başsavcılığınca re’sen soruşturma başlatılmıştır ifadeleri yer aldı.

Source: Habertürk


Sıla bebek için adalet zamanı!

Tekirdağ da, cinsel istismar ve darp nedeniyle kaldırıldığı hastanede 1 ay sonra hayatını kaybeden Sıla Yeniçeri nin (2) ölümüyle ilgili 5 sanığın yargılanmasına yarın başlanacak. Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, Yetişkinler ile suça sürüklenmiş çocukların yargılanması bir arada olacağından CMK 185 inci maddesi gereğince duruşmalar kapalı yapılacak. Yani sanıklar, müdafiler ve avukatlar dışında salonda bir izleyicinin ve dinleyicinin bulunmaması gerekiyor. Bu anlamıyla yargılamanın bu seyri de bizler için önemli dedi. Malkara ilçesinde yaşayan Bakiye Yeniçeri (29), kızı Sıla Yeniçeri yi 2 Ağustos ta Malkara Devlet Hastanesi ne götürdü. Yeniçeri, vücudunda morluklar olan çocuğunun bıraktığı komşusu tarafından düşürüldüğünü ve yaralandığını söyledi. Muayene edilen Sıla Yeniçeri, daha sonra ailesine teslim edilip, evine gönderildi. Aile, 8 Eylül akşamı Sıla Yeniçeri yi yeniden Malkara Devlet Hastanesi ne götürdü. Baygın haldeki Sıla Yeniçeri yi muayene eden doktorlar, darp izleri ve morlukları görünce durumu polise bildirdi. Durumu ağır olan Sıla Yeniçeri, Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi ne sevk edildi. Muayenesinde Sıla Yeniçeri nin beyin kanaması geçirdiği belirlendi, vücudunda fiziksel şiddete uğradığına yönelik bulgular elde edildi ve ameliyata alındı. SORUŞTURMADA GİZLİLİK Hastane ayrıca Sıla Yeniçeri den aldığı DNA örneklerini incelenmek üzere Tekirdağ Adli Tıp Kurumu na gönderdi. Gizlilik kararı verilen soruşturmada, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Bakiye Yeniçeri nin de aralarında olduğu 5 şüpheliyi gözaltına aldı. Soruşturmada Bakiye Yeniçeri, dini nikahla birlikte yaşadığı Sanlı Ö. (57), komşusu ve çocuklardan K.A. nın babası Kani A. (32) ile bebeğin bırakıldığı komşunun çocukları G.K. (14) ve K.A. (13) tutuklandı. Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, 11 Eylül de yaptığı açıklamada, Sıla Yeniçeri nin cinsel istismara uğradığının adli tıp raporlarıyla kesinleştiğini açıkladı. Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi nin çocuk yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Sıla Yeniçeri, 7 Ekim de 1 aylık yaşam savaşını kaybetti. Tutuklu sanıklardan Kani A., geçen günlerde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. FEZLEKE GÖNDERİLDİ Sıla bebek hakkındaki soruşturma Malkara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanıp davanın açılması amacıyla fezleke Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı na gönderildi. Başsavcılık, Bakiye Yeniçeri, Sanlı Ö., Kani A. ile G.K. ve K.A. için 2 ayrı iddianame hazırladı. İddianamede anne Bakiye Yeniçeri için İhmali davranışla kasten insan öldürme , Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme , Aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçlarından toplam 67 yıl hapis cezası talep edildi. Sanlı Ö. hakkında, Suçu bildirmeme, gizleme suçundan 1 yıl 6 ay, çocuklardan K.A. nın babası Kani A. için ise Çocuğun cinsel istismarı , Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 28 yıl 6 ay hapis cezası talep edildi. Suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. için hazırlanan iddianame ise Tekirdağ 3 üncü Ağır Ceza Mahkemesi ne gönderildi. İddianamede ise G.K. için, Çocuğun nitelikli cinsel istismarı , Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından toplam 66 yıl, K.A. hakkında da Nitelikli cinsel istismar , Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 48 yıl ile Kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Hazırlanan 2 ayrı iddianame Tekirdağ 2 nci Ağır Ceza Mahkemesi nde birleştirildi. SILA NIN ÖLÜMÜ, KAFA TRAVMASINA BAĞLI İÇ KANAMA İddianamede, Sıla Yeniçeri nin İstanbul 1 inci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan Adli Tıp mütalaasında, bebeğin ölümünün künt kafa travmasına bağlı kafa içi kanama sonucu meydana geldiğinin bildirildiği belirtilerek, künt kafa travmasına bağlı yaralanmasıyla ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu kaydedildi. Tekirdağ Şehir Hastanesi nde düzenlenen bilirkişi raporunda ise cinsel istismara uğradığı belirtildi. Bebeğin vücudunda ısırık izleri bulunduğu, izlerin K.A. nın DNA profilini içerdiği ifade edildi. SILA NIN KANLI BEZİNİ ÇÖPE ATMIŞ Bakiye Yeniçeri, savcılıkta verdiği ifadesinde Sanlı Ö. ile dini nikahla birlikte olduğunu ve onun evinde olaydan 2 hafta önce birlikte yaşamaya başladığını, Malkara da bir barda saat 16.00 ile 02.00 saatleri arasında konsomatrislik yaptığını, çalıştığı sıralarda çocukları Sıla ve A.S.Y. yi Sanlı Ö. nün yakın komşusu Kani A. ve çocuklarına bakmaları için bıraktığını anlattı. 2 Eylül günü Sıla yı bıraktığı komşularından aldığında bezinde kan gördüğünü söyleyen Bakiye Yeniçeri, kimse görmesin diye bezi çöpe attığını ve kızına zarar verildiğini anladığını ancak kimsenin bilgisi olmasın diye örtbas ettiğini söyledi. 9 Eylül günü de bıraktığı Sıla nın kustuğunu görmesi üzerine hastaneye götürdüğünü anlatan Yeniçeri, çocuklarını Kani A. nın kızmaması için onun olmadığı zamanlarda evindeki çocuklara bıraktığını belirterek, 6 Eylül tarihinde Sıla nın bezinde kan gördüğünü ve bezi çöpe attığını, daha sonra Sıla nın durumunun kötü olacağını ve ailesinin kendisine kızmasından korktuğu düşüncesiyle bezi başka bir yerdeki çöp konteynerine attığını söyledi. Sanlı ya Sıla nın bezinde kan gördüğünü söylediğini belirten Yeniçeri, Cinsel bir şey olabilir mi diye sordum. Sanlı da Çocuk onlar yaa dedi. Çocuklardan şüphelendim ancak onların da annesiz büyüdüğünü bildiğim için acıdım dedi. Bakiye Yeniçeri, bu ifadelerini 12 Kasım da Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı nda değiştirip, Sıla nın bezinde kan görmediğini, önceki beyanlarını psikolojisi bozuk durumda verdiğini savundu. Yeniçeri, Sıla nın darbedilmesi ve istismara uğraması neticesinde tekrar darbedilip, istismara uğrayabileceğini ve hatta ölebileceğini düşündüm. Ancak çalışmaya zorlandığım için çocuklarını Kanilere bıraktım ifadelerini kullandı. SUÇU BİLDİRMEDİ İddianamede, Sıla bebeğin velayetinin annesi Bakiye Yeniçeri de bulunduğu belirtilerek, Velayetin kendinde bulunması ve hayatın olağan akışında kendi çocuğu olan maktulü korumak ve bakımını sağlamak ile yükümlü bulunduğu zira Türk Medeni Kanunu nun velayetin kapsamı başlıklı 339 uncu maddesinde, Ana ve baba çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygular hükmü gereği bu sorumluluk ve ödevin kanunca kendisine yüklendiği, bununla birlikte Türk Medeni Kanunu 328 nci maddesine göre Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam hükmü gereği şüphelinin maktule karşı bakım ve koruma yükümlülüğünün maktulün ergin olmasına kadar devam edeceğinin belirtildiği, tüm bunlara rağmen şüphelinin maktulü daha 2 yaşında bir bebek olmasına rağmen yukarıda anlatıldığı şekilde birçok defa şüpheli Kani ve çocuklarına bıraktığı, maktul bebeğin hiçbir koruma olmaksızın 02/09/2024 tarihinde darbedildiğini bilmesine ve darbın izlerini maktul bebeğin bedeninde görmesine rağmen yine 05/09/2024 tarihinde şüpheli Kani ve çocuklarının ikametine bıraktığı, bu tarihte maktulün şüpheli Kani ve haklarında ayrıca soruşturma yürütülen K.A., G.K. tarafından cinsel istismara uğradığı ve şüphelinin bu durumu maktul bebeğinin bezinin kanlanması ile anlamasına rağmen herhangi bir araştırma, sorgulama yapmaksızın ve beyanında belirttiğine göre maktule cinsel istismar eylemini gerçekleştiren kişilere acıması sebebi ile kanlı bezi çöpe atmak sureti ile cinsel istismara ilişkin bulunabilecek kuvvetli bir suç delilini imha ettiği ve ayrıca çocuğunun istismara uğradığını bilmesine rağmen yetkili makamlara anladığı ve işlendiğini bildiği bir suçu bildirmedi denildi. ‘BİR ANNEDEN BEKLENEN DAVRANIŞLARI YAPMAYARAK SILA BEBEĞİN ÖLÜMÜNE SEBEBİYET VERDİ’ Sıla bebeğin daha önce darbedildiğini annesinin bildiği belirtilen iddianamede, Çocuğu olan maktulün önce darbedilmesi, sonra istismara maruz bırakılması gibi iki yaşındaki bir çocuğun karşılaşmaması gereken ve tüm bireylerce ve tüm toplumca aşağılanan ve tabii ki kanunlarca yasaklanmış bu kadar eyleme maruz kalmasına rağmen tekrardan darbedildiği, istismara maruz bırakıldığı kişilere kendi istek ve eylemi ile 08/09/2024 tarihinde bıraktığı ve kızı olan Sıla bebeğin hakkında ayrıca soruşturma yürütülen K.A. tarafından öldürülmesi ile sonuçlanan olaylar silsilesine sebebiyet verdiği, bu kapsamda şüphelinin maktul kızına karşı kanundan kaynaklanan bakım ve koruma yükümlülüğü içeren ve bir anneden beklenen davranışları yapmayarak Sıla bebeğin ölümüne sebebiyet verdi. Yapmadığı ve ihmal ettiği davranışların Sıla bebeğin ölümü ile neticelenen olaylara sebebiyet verdiği, zira şüphelinin Sıla bebeğin öldürülmeden önce maruz bırakıldığı istismar eylemi sebebi ile gerekli sorgulama yapsaydı ve gerekli şikayetlerde bulunsaydı, Sıla bebeğin darbedilmesine rıza göstermeseydi ve tüm bunlarla birlikte, iki yaşındaki bir bebeği hiç tanımadığı herhangi bir yakınlık derecesinin bulunmadığı kişilerin bulunduğu bir eve sürekli bırakmasaydı, Sıla bebeğin maruz bırakıldığı bu eylemler yaşanmaz olabilirdi. Bu kapsamda şüphelinin gerçekleştirmekte ihmal ettiği davranışların icrai davranışa eş değer olduğunun kabulü gerekeceği ve bu kapsamda şüphelinin eylemlerine uyan kasten öldürmenin ihmal davranışla işlemesi suçunu, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunu, suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçunu ve 15 yaşını doldurmamış çocuğa karşı işlenen suçu bildirmeme suçlarını birlikte işlediği denildi. ÇOCUKLARIN BABASI İSTİSMARDA BULUNDU İddianamede; Çocuğun nitelikli cinsel istismarı , Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 28 yıl 6 ay hapis cezası talep edilen, Sıla nın bırakıldığı evin sahibi Kani A., hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Kani A., Sıla ve ablasına hiçbir zaman cinsel amaçlı veya normal olarak temasta bulunmadım. Bakiye ve çocuklarını 2-3 haftadır tanıyorum. Bakiye ile herhangi bir ilişkim bulunmuyor. Bakiye, çocuklarını sürekli benim ikametime yollayıp oğlum K.A. ya bıraktı dedi. İddianamede, Şüpheli Kani A., yönünden yapılan değerlendirmede; şüpheli her ne kadar üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyip Sıla ya cinsel amaçlı veya normal olarak temasta bulunmadığını belirtmiş ise de adli tıp raporunda maktulden elde edilen tırnak örneklerinden elde edilen DNA örneğinin kendi DNA sı ile uyumlu olduğunun belirtilmesi sebebiyle şüphelinin maktule 05.09.2024 tarihinde evinde bulunduğu sırada maktule karşı cinsel istismar ve çocuğa karşı cebir kullanarak cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği ve hakkında iddianame düzenlemeye yeterli delilin bulunduğunun değerlendirildiği denildi. SUÇU BİLDİRMEDİ Bakiye Yeniçeri nin dini nikahla birlikte yaşadığı Sanlı Ö. de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Eve geldiğinde çoğu zaman çocukların evde olmadığını öne süren Sanlı Ö., Bana bu iftirayı Bakiye nin babası ve ablaları atıyor. Onlara para vermemesi ve Bakiye ye de kendisine bakması sebebiyle, onu çalıştırıp para kazanamamaları sebebiyle bana iftira atıyor. Bakiye, daha önceden birkaç aileye çocuklarına bakmaları için bıraktı. Bakiye, bana Sıla bebeğin bezinde kan gördüğünü söyledi ancak cinsel amaçlı gelip gelmediğini söylemedi dedi. İddianamede, Sanlı Ö. nün hakkında Şüpheli Bakiye nin kendisine maktul Sıla nın kanlı bezini gördüğünü söylediği ve cinsel istismara uğradığını belirtmesine rağmen, herkesin suç olacağını bilebileceği bu bilgi neticesinde yetkili makamlara bildirimde bulunmaması sebebi ile üzerine atılı eylemlerine uyan 15 yaşını doldurmamış çocuğa karşı işlenen suçu bildirmeme suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır ifadelerine yer verildi. DURUŞMA KAPALI YAPILACAK Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, kendileri ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nın davaya katılacağını belirterek, duruşma öncesinde birçok baro ve sivil toplum örgütlerinin duruşmaya katılım çağrısında bulunduğunu söyledi. Olayı, ilk ortaya çıktığı günden dava açılancaya kadar çok etkin şekilde takip ettiklerini söyleyen Gürcün, Yetişkinler ile suça sürüklenmiş çocukların yargılanması bir arada olacağından CMK 185 inci maddesi gereğince duruşmalar kapalı yapılacak. Yani sanıklar, müdafiler ve avukatlar dışında salonda bir izleyicinin ve dinleyicinin bulunmaması gerekiyor. Bu anlamıyla yargılamanın bu seyri de bizler için önemli. Tekirdağ Barosu kurumsal olarak bu davayı takip ediyor. Gerek soruşturma aşamasında da verdiğimiz şikayet dilekçeleri ile ve kovuşturma aşamasına geçildiğinde de müdahale katılma talebimizle bu davanın içerisinde varız. Biz bu davanın sadece bir Sıla bebek üzerinden gitmesinin doğru olmadığını düşünüyoruz. Bu Türkiye de giderek artan, çocuklara dönük şiddet ve istismar olaylarının önüne geçilebilmesi açısından da bir farkındalık yaratılması ve bunun kamuoyuna aktarılması ile ilgili bir süreç olarak da görüyoruz. Tıpkı Narin davasında olduğu gibi. Biliyorsunuz Narin davasında kamuoyu ciddi bir şekilde bu davaya sahip çıktı ve toplumsal farkındalığı da arttırdığını düşünüyorum. Bu yönüyle sivil toplum örgütleri, çocuk dernekleri, barolar, hepimiz orada olacağız, bu davaya sahip çıkacağız dedi. SILA BİZDEN ADALET BEKLİYOR Yargılamadan adil bir sonuç çıkmasını beklediklerini söyleyen Gürcün, Kovuşturma aşamasında iddianameyi okuduğumuz zaman çeşitli bulguların olduğunu ama netleştirilmesi gereken yerlerin de olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu açıdan bu kovuşturma aşamasında yetişkin zanlının da benzer suçları işleyip işlemediği, çocukların kabul ettikleri var, bu noktada deliller var, adli tıp raporları var. Bunların genişçe tartışılmasını ve gerçeğin ortaya çıkartılmasını istiyoruz. Sıla bebek bizden adalet bekliyor. Biz de bir hukukçu olarak elimizden geleni sarf edeceğiz diye konuştu.

Source: Habertürk


Milli Eğitim Bakanı Tekin, Meclis”te gazetecilerin sorularını yanıtladı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tekin, öğretmen atamalarındaki mülakatta mağduriyet yaşadığını söyleyen adayların, itiraz sürecini değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Mülakat sürecinin nasıl uygulandığını anlatan Tekin, “Ne aday jüri üyelerini tanıyor, ne jüri üyeleri adayı tanıyor. Kimsenin erişebileceği bir bilgi değil. Aday arkadaşımıza verilen soruların, elektronik ortamda kendisinin belirlediği sorunun cevabı, jüri üyeleriyle de paylaşıldı. Jüri üyeleri adaydan hangi cevabı beklediklerini işaretledi. Böyle bir mülakat ortamı oldu. Tablo böyleyken bir mağduriyet olabilmesi için hukuksuzluğun olması lazım. Burada bir hukuksuzluk yok.” açıklamasında bulundu.

Mülakatın, o anki performansa göre değerlendirildiğinin altını çizen Tekin, “Mülakatlarla ilgili hukuksuzluk, adaletsizlik, haksızlık olduğunu iddia eden arkadaşımız varsa resmi olarak bize ya da yargı organlarına başvururlarsa biz gereğini yaparız.” diye konuştu.

Tekin, ücretli öğretmenlerin maaşlarının neden geciktiğinin sorulması üzerine, her yıl başında dersler için bir limit belirlediklerini ve buna göre ödeme aldıklarını aktardı.

Yıl içinde tanımlanan limitin üzerine çıkabildiklerini kaydeden Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üzerine çıkıldığı zaman Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı bizim taleplerimizi karşılar. CHP”nin Anayasa Mahkemesine bütçe üzeri ödemelerle ilgili açtığı iptal davası neticesinde bizim bütçe üzerinde ödenen ücretlerle ilgili bütçe sorunu ortaya çıktı. Bu bütçe sorununu çözmeye çalıştık. Problem buradan kaynaklandı. Bu problemin bütçe kısıtı ve tasarruf tedbirleriyle ilişkisini kurmak yanlış. Bu arkadaşlarımızın bütün problemleri çözülmüş durumda. İlgili yerlere kaynaklar aktarıldı, bugün veya yarın hepsi ücretlerini almış olacaklar.”

Türkiye”de yaşayan Suriyelilerin dönüş sürecini İçişleri Bakanlığından aldıkları veriler ışığında sürekli takip ettiklerini vurgulayan Tekin, dönüş sayılarına göre tedbirler alacaklarını belirtti.

Suriye”deki eğitim-öğretim süreçlerine de destek vereceklerini dile getiren Tekin, Dışişleri Bakanlığı üzerinden program oluşturma, öğretmen yetiştirme ve diğer konularda üzerlerine düşeni yapacaklarının altını çizdi.

Bakan Tekin, son rakamlara göre, 900 bine yakın Suriyeli öğrencinin, Türkiye”de eğitim gördüğünü de bildirdi.

Konya”daki bir okul etkinliğindeki görüntüler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Tekin, Bakanlığa bağlı 65 bin okulun olduğunu hatırlattı. Bu okulların her birinde rahatsız eden olaylarla karşı karşıya kalabileceklerini söyleyen Tekin, “Bir tane okulda karşı karşıya kaldığımız problemin 65 bin okula mal edilmesi doğru değil. Biz bu tür haberler üzerine il müdürlüğümüz üzerinden gerekli incelemeleri başlatıyoruz. Soruşturma açıyoruz. Gerekli cezaları veriyoruz. İl müdürlüğümüz tarafından inceleme süreci başlatıldı. Teftişe dönüşmesi gerekirse gereğini yaparız.” ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Yüksel Güran’ın telefon kayıtları ortaya çıktı

Diyarbakır da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar, yarın ikinci kez hakim karşısına çıkacak. Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu’nun özel haberine göre, yarın görülecek mahkeme dosyasının içinde anne Yüksel Güran’ın olay günü yaptığı tüm telefon görüşmelerinin kayıtları da yer aldığı öğrenildi. OLAY SAATİNDE AMCA SALİM İLE GÖRÜŞTÜ MÜ? Yapılan haberlerde anne Yüksel Güran’ın olay günü amca Salim Güran ile 15.20 sıralarında üç kez telefon görüşmesi yaptığı iddiaları yer aldı. Ancak ortaya çıkan telefon kayıtlarında, anne Yüksel Güran’ın amca Salim Güran’la hiçbir telefon görüşmesi yapmadığı ortaya çıktı. Anne Güran’ın geçmişte Salim Güran ile sadece 30 Temmuz 2024 günü bir telefon görüşme kaydı. bulunuyor. NARİN KAYBOLMADAN ÖNCEKİ GÖRÜŞMELER Mahkeme dosyasına giren kayıtlara göre 21 Ağustos günü Yüksel Güran’i 09.15.18.’de Saliha Kaya arayarak 514 saniye görüşme yapıldı. Bu görüşmenin ardından saat 09.25.29’da kız kardeşi Yaser Gül ile 438 saniye konuştu. Ardından 09.39.44’de Hediye Güran’ın kullandığı telefon numarasını arayarak 31 saniye görüştü. Anne Güran saat 12.30’da Saliha Kaya’yı aradı ve 18 saniye konuştu. Saat 13.39 46 da kız kardeşi Sangül Çabaş’ı aradı ve 622 saniyelik bir görüşme yaptı. OLAY SAATİNDE TELEFON GÖRÜŞMESİ YOK Öldürülen Narin, en son 15.11.’de eve çıkarken okulun güvenlik kamerasına takılıyor. Cinayet olayı da bu saatlerden sonra gerçekleşti. Ve Narin’in cansız bedeni saat 16.00 sıralarında Nevzat Bahtiyar tarafından dereye götürüldü. Olayın gerçekleştiği saatlerde ve sonrasında annenin herhangi bir görüşmesi yok. Olaydan önce en son 13.55.14’de Nazlı Arife Kaya ile 17 saniye konuşan annenin telefonu olaydan sonra saat 17.40.11’de Hacı Kaya ile görüştüğü görülüyor. Daha sonra saat 17.42.18’de Arif Güran ile 28 saniye bir görüşme yapılıyor. Anne Güran verdiği ifadesinde Arif Güran ile bu saatte yapılan telefon görüşmesini hatırlamadığını çocukların babalarını aramış olabileceğini söyledi. BABA NARİN İLK NE ZAMAN SORDU Saat 18.17.36’da Hacı Kaya üzerine kayıtlı telefonla 102 saniye görüşüldü. Anne Güren bu kaydın oğlu Muhammed’in Hacı Kaya’nın oğlu Akın ile yaptığı bir görüşme olduğunu söyledi. Arif Güran ile saat 19.25.48’de 39 saniye konuşan anneyi 3 dakika sonra baba Arif Güran yeniden arayarak 132 saniye konuştu. Anne Güran, ilk aramada çocukların babasını yemeği sormak için aradıkları ikinci görüşmede ise babanın Narin”in kayıp olduğunu duyduğunu ve nerede olduğunu sorduğunu söyledi. OLAY SONRASI YOĞUN TELEFON TRAFİĞİ Bu görüşmeden sonra anne Yüksel Güran 19.31.10’da Hediye Güran4ı arayarak 33 saniye konuştu. Ardından Saliha Kaya’yı aradı 9 saniye konuştu. Yüksel Güran verdiği ifadesinde bu dakikadan sonra çocuklarının kendisinden telefonu aldığını ve tüm görüşmeleri çocuklarının yaptığını söyledi. Narin’in kaybolduğunun anlaşılması üzerine Yüksel Güran’ın telefon görüşme trafiği yoğunlaşırken, en çok kendisinin arandığı görülüyor. İşte olay sonrası o telefon kayıtları… Saat 19.35 17 de Barış Güran’ı aradı 14 saniye konuştu. Saat 19.47 25’de Erhan Güran’ı aradı 22 saniye konuştu Saat 19.48.29’da Arif Güran’ı aradı 21 saniye konuştu Saat 19.49.04’de Arif Güran aradı 39 saniye görüştü Saat 19.50 31 de Hamdiye Tunç aradı 84 saniye konuştu. Saat 19.53.35’te Arif Güran aradı 21 saniye konuştu. Saat 19.54 15’de Kurtuluş Güran aradı 56 saniye konuştu Saat 19.55.46”da İbrahim Halil Güran aradı 36 saniye konuştu. Saat 20.00.00’de Rekbettin kaya aradı 38 saniye konuştu Saat 20.01.19’da Arif Güran aradı 45 saniye konuştu. Saat 20.02.59’da Esra Subatan aradı 27 saniye konuştu. Saat 20.03.48 Barış Güran aradı 21 saniye konuştu Saat 20.04.48’de Erhan Güran aradı 33 saniye konuştu, Saat 20.05b30’da Arif Güran ile üç kez üst üste telefon görüşmesi yaptı. Saat 20.08.35 te Hacı Kaya aradı 29 saniye görüştü. Saat 20.09,17 de Esra Subatan aradı 38 saniye konuştu Saat 20.11.28”de Leyla Güran aradı 39 saniye konuştu. Saat 20.12 36’da Arif Güran ile 3 kez telefon görüşmesi yapıldı. ?Bu görüşmeler 35, 15 ve 43 saniye sürdü. Saat 20.23.27”de Erhan Güran aradı 28 saniye konuştu, Saat 20.27.26’de Leyla Güran aradı 23 saniye konuştu. Saat 20.28.14’de Arif Güran aradı 114 saniye konuştu. Saat 2032.49’da Mehmet Şerif Kaya aradı 6 saniye konuştu Saat 20.37.38’de Arif Güran aradı 149 saniye konuştu Saat 21.45.43’de Remziye Çabaş’ı aradı 287 saniye görüştü. Saat 21.56,38’de Yaser Gül aradı 43 saniye görüştü Saat 21.59.51”de Nazlı Arife Kaya aradı 78 saniye konuştu Saat 22.17.51’de Ümit Çabaş aradı 58 saniye konuştu Saat 22.21.46’da Remiye Çabaş aradı 470 saniye konuştu.Daha sonra Remziye Çabaş ile iki kez daha görüştü. Saat 23.06.08’de Arif Güran ile önce 45 saniye ardından ikinci kez yaptığı görüşmede 22 saniye konuştu. 01.02.38’de Nazlı Arife Kaya aradı 79 saniye konuştu. Ardından bir kez daha Arife Kaya ile 254 saniye görüştü. Saat 01.28.25”de Arif Güran’ın telefonunu çaldırdı.Bu çağrıdan hemen sonra Arif Güran saat 01.28.34(de Yüksel Güran’ı arayarak 34 saniye konuştu. Saat 02.24.48’de Remziye Çabaş ile 1140 saniye konuştu. Saat 06.34.38’de Arif Güran’ı arayarak 43 saniye görüştü.

Source: Habertürk