İşte, İmamoğlu’nun diploması için üniversitenin verdiği cevap
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı adayı olduğunda ilk gündeme getirilen konu diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddialardı. Bu konuda onlarca haber yayımlandı, hatta kitaplara konu edildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olacağı haberleriyle birlikte bu kez İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğu, KKTC Girne Amerikan Üniversitesi’nden, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçişinin yasal olmadığı öne sürüldü.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatları Prof. Dr. Adem Sözüer ile Mehmet Pehlivan, bugün saat 11.00 de basın toplantısı yapacak, diploma ile ilgili merak edilen her soruyu belgeleriyle birlikte açıklayacak. Ne açıklarsa, ne söylerlerse söylesin, bu konu yine konuşulmaya devam edecek.
“ÖYLEYSE, GİRİŞİ MEVZUATA AYKIRIDIR”
Diploma ile ilgili yazımdan sonra, bir eski milletvekilinden ileti geldi. İmamoğlu’nun diploma konusuna değiniyor ve şunları belirtiyor:
“Yükseköğretim Kurulu (YÖK) mevzuatına uymak kaydıyla, ilgili üniversitenin bölüm başkanlığının uygun görüşüyle, öğrenci yatay geçişi kabul ediliyor. KKTC’deki üniversitelere de ÖSYM’nin sınavı sonucu tercih sistemi ile giriliyor. Öğrenci yatay geçiş yapmak istediği bölüme en son giren öğrencinin giriş puanının belli bir oranı kadar ÖSYM sınavından puan almak zorundadır. Bu puana sahip değilse girişi mevzuata aykırıdır. Sanırım sayın İmamoğlu’nun sorunu budur.”
“EKREM BEY ALEYHİNE BİR DURUM YOK”
Bu açıklama üzerine, iddiayı, YÖK mevzuatını yakından bilen Prof. Dr. Ayhan Altıntaş’a sordum. Sözü edilen suistimal iddiaları nedeniyle YÖK’ün gittikçe kuralları zorlaştırdığını hatırlattı. Altıntaş, İmamoğlu’nun durumunu şöyle açıkladı:
“Türkiye’den pek çok öğrenci KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz ve Girne Amerikan üniversitelerine kayıt yaptırıyordu. Onların çok küçük bir kısmı Türkiye’deki üniversitelere yatay geçişle geliyordu. Bu işleme, her üniversite kendisi karar veriyordu. Başvuru kabul ediliyor ya da reddediliyordu. Ekrem Bey’in KKTC’de öğrenci olduğu ve orada bir yıl öğrencilik yaptığı hakikat olduğundan, buradan Ekrem Bey aleyhine bir durum çıkmaması lazım. Ekrem Bey, yatay geçiş için sunduğu belgelerden sorumlu. Onlar gerçek ise Ekrem Bey açısından hukuki bir işlem yapılmaması lazım.
Şunu da ilave edeyim, bu yatay geçiş konusu daha sonra çok suistimal edidi, hatta kayıt olmayan öğrencilere kayıtlıymış gibi belgeler verildiği iddia edildi, YÖK de bu konularda düzenlemeler yaptı, hâlâ da yapıyor. Ama yine de üniversite giriş sistemi bypas edilebiliyor.”
DİPLOMAYI CİMER’E SORDULAR
Ekrem İmamoğlu aleyhine olabilecek her yola başvurulduğu bir dönem. Yalnız belediye çalışmaları ya da yaptığı konuşmalar değil. Diplomasıyla ilgili de “sahte” iddiaları sıkça gündeme getiriliyor. Bu konuda yalnız açıklamalar değil, konunun incelenmesi için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkez i’ne (CİMER) başvurulmuş. Başvuran kişi kimliğinin gizli tutulmasını istemiş.
CİMER, iddia konusunun araştırılması için diplomanın verildiği İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne 24 Mart 2020 tarih ve 65946 sayı ile gönderdi. Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, İmamoğlu’nun mezun olduğu İşletme Fakültesi Dekanlığı’na aynı gün şu yazıyı gönderdi:
“Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılmış olan başvuru, ekte gönderilmiştir. Söz konusu başvurunun Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince değerlendirilerek, konuya ilişkin tarafınızca hazırlanacak cevap yazısının, yasal süre olan 10 Nisan 2020 tarihine kadar CİMER sistemi üzerinden başvuru sahibine yanıt verilmek üzere Rektörlüğümüze gönderilmesini rica ederim.”
DEKANLIĞIN YAZISI: KAYITTA SORUN YOK
İnceleme sonucu İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Ahmet Köse, 27 Mart 2020 tarih ve 67242 sayı ile rektörlüğe gönderdiği yazıda, İmamoğlu’nun yatay geçişi ve diplomasıyla ilgili şunları yazdı:
“Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılmış olan ilgili başvuru incelenmiştir. Fakültemiz İngilizce İşletme programı mezunlarından Ekrem İmamoğlu, 1990 yılında ilan edilmiş olan yurtdışı (2.sınıf) yatay geçiş kontenjanına başvurmuştur. Başvurusu, 21 Ekim 1982 tarih ve 17845 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış Yükseköğretim Kurumları Arasında Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yatay Geçiş Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin ll. maddesinin değişik 7 Mart 1990 tarih ve 20454 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış Yükseköğretim Kurumları Arasında Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yatay Geçiş Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesi (11.madde) kapsamında değerlendirilmiş ve kabul koşullarını yerine getirerek kayıt olmuştur.
Gereğini bilgilerinize arz ederim. Dekan Prof. Dr. Kamil Ahmet KÖSE”
Dekan, yazısının ekine 7 Mart 1990 tarih ve 20554 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kurumları Arasında Önlisans ve Lisans düzeyinde Yatay Geçiş Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin bir maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” hükmünü de ekledi.
Bugün, avukatların düzenleyeceği basın toplantısından sonra iddialar devam edecek mi? Bekleyelim, görelim.
Source: Saygı Öztürk
Acun Ilıcalı”dan Galatasaray”a hakem tepkisi: Sizin amacınız belli ayrıcalık istiyorsunuz
Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Acun Ilıcalı, Trendyol Süper Lig”in 25. haftasında Galatasaray ile golsüz berabere kaldıkları derbinin ardından açıklamada bulundu. RAMS Park”ta oynanan karşılaşmanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ilıcalı, “Üzgünüz, kazanmak için gelmiştik. Takım olarak kenetlendik. Bugün 3 puanla ayrılmak istiyorduk ama nasip olmadı. Futbolda her zaman her şey istediğiniz gibi olmuyor ama futbolcularımız ve taraftarlarımız bugün Fenerbahçe”mizin gücünü herkese göstermiştir.” dedi. “Kornerleri yok” Maçta üstün taraf olduklarını savunan Ilıcalı, şöyle devam etti: “Rakibimizin bir tane isabetli şutu var, o da 88. dakikada. Kornerleri yok. Sahanızda maç oynuyorsunuz korneriniz yok, şutunuz yok.Oyun olarak çok mutluyuz ama sonuç olarak mutlu değiliz. Hedefimiz şampiyonluk, bu yolda ümidimizi sürdürüyoruz. Fikstür avantajımız çok büyük. İlk yarıda bizi çok zor maçlara yolladı fikstür. Artık ligin en üst sırasındaki takımların birçoğuyla rakibimiz deplasmanda oynayacak. Biz ise sıralama olarak daha kolay rakiplerle oynayacağız, o yüzden fikstür avantajımız büyük, ümidimizi kaybetmedik. Avrupa”da turu geçtik, 3 kulvarda devam ediyoruz. Takımızla, hocamızla her açıdan gurur duyuyoruz. Bugün gönül isterdi burada 3 puan alalım ama olmadı.” Karşılaşmanın hakemi Slavko Vincic”in iyi bir yönetim sergilediğini dile getiren Ilıcalı, şunları kaydetti: “Hakem konusuna girmek için maçın bitmesini bekledim. Mourinho tahmin ediyorum herhalde “Burada bir daha maç yönetemezsin falan.” dememiştir ya da tehdit etmemiştir. Öyle tahmin ediyorum tebrik etmiştir ve çıkmıştır. Maçın sıcaklığıyla konuştu herhalde Okan hoca çünkü maçlarda biraz yükseliyor. Onu da anlıyorum çünkü çok başarısız bir maç oynadılar, pozisyonsuz bir maç. Avrupa”dan elenen bir takım. Yabancı hakemlerle bizimle beraber 7. maçını kazanamamış bir takım var ortada. Tartışılan bir durum şu anda zaten biliyorsunuz. “Mourinho ağlıyor, hakem çok kötüydü.” bunlar bana algı operasyonu gibi geliyor.” “Yabancı hakemin gelmesi arı kovanına çomağı soktu” “Film çok belli arkadaşlar, yabancı hakemin gelmesi arı kovanına çomağı soktu.” diyen Ilıcalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şampiyonlar Ligi yöneten hakem bulundu, bizle alakası yok. Hakem Mariborlu”ymuş. “Mariborlu hakem, Acun”un takımı var orada. Burada yönetici olduğu takıma gelmiş bir şeyler yapabilirmiş.” Bu iddialara gülüyorum, dünyada bunun karşılığı hiç yok. Mariborlu hakemin benim yönetici olduğum takımın maçını yönetmesinde bir sakınca yok. Bunun İngiltere”de, İsviçre”de sakıncası yok. Bizim hakemlerimiz hangi takımı tutuyor mesela bunu biliyor muyuz? Bizim hakemler hangi takımı tutuyor neden bilmiyoruz biz? Hangi takımı tutuyorsan onun ya da rakibinin maçını yönetemezsin. Dünyanın her yerinde böyle bu iş. Mariborlu hakem Maribor maçı yönetemez mesela. Türkiye”de Galatasaraylı hakem Galatasaray maçını yönetiyor mu, yönetemiyor mu mesela? Fenerbahçeli hakem Galatasaray maçı yönettiğinde ya da tam tersi bu ülkede hiç infial olmadı. İngiltere”de hakeme hangi takımı tuttuğunu soruyorlar. “Ben Manchester United”ı tutuyorum.” diyor. “O zaman o takımın maçını sana vermiyorum.” diyor. Bir tek Türkiye”de hakemlerin hangi takımı tuttuğu bilinmiyor ve o hakemler gidip maç yönetiyor.” “Yabancı hakemden memnun olmayan tek takım Galatasaray” Acun Ilıcalı, yabancı hakemlerden sadece Galatasaray”ın memnun olmadığını ileri sürdü. Sezona yabancı hakemlerle başlanması halinde şu anki puan farkının oluşmayacağını iddia eden Ilıcalı, “O puan farkı olan takım neden Avrupa”da kazanamıyor? Kimle oynadılar, City, Real Madrid mi? Avrupa”nın hangi sıradan takımlarını yenemediler. 6 maçtır 0 galibiyet. İşte gerçek bu. Biz arı kovanına çomağı soktuk. Bundan sonra eminim ki Galatasaray ile oynayan takımlarımız büyük ihtimal “Ah keşke bizim maçta da yabancı hakem olsaydı.” diyorlardır. Beşiktaşlılar şu maçı izledikleri zaman ne diyordur kendi oynadıkları maçı hatırlayınca. O gün bu hakem olsa Beşiktaş yenilecek miydi? 8 tane sarı kartı atladı o gün hakem. Bugün 5 tane sarı gördü Galatasaray. Bakın hiç 5 sarı kart görmüş mü? Herkes memnun yabancı hakemden, bugün memnun olmayan tek takım Galatasaray. Hakemin gelişinden de yönetiminden de memnun değiller. Bu hakemin bugün yönetimine çok kötü diyorsan niyetin bellidir.” diye konuştu. Her zaman adalet istediklerini vurgulayan Ilıcalı, “Biz “Hep adalet istiyoruz, ayrıcalık istemiyoruz.” dedik. Bugün bizim tartışılan pozisyonlarımız var ama gönlümüz rahat. Hakem öyle görmüş öyle verdi. Penaltı pozisyonu var, verilir verilmez hiç önemli değil. Bence orta sahada En-Nesyri”ye bir faul var ama benim gönlüm rahat.” şeklinde görüş belirtti. “Yabancı hakem var diye kafaya bir şey yağmadı” Maçta sahaya herhangi bir yabancı cisim atılmadığını anlatan Ilıcalı, şöyle konuştu: “Bugün korner atılırken oyuncumuzun kafasına bir şey gelmedi. Biz aptal mıyız zannediyorsunuz? Şansa mı gelmedi. Yabancı hakem var diye kafaya bir şey yağmadı mesela. Meşale atıldı, oyunu durdurdu değil mi? Trabzon”da bizim kaleci yanıyordu oyun devam etti. Yerli hakem devam ettiriyordu, yabancı hakem durdurdu. Güvenliğe baktı sonra devam ettirdi. Trabzonspor”un açıklaması (Yabancı hakem isteğine ilişkin) çok normal. Eminim buradaki adaletsizliğe birçok takım ses çıkaracak. Biz bugün buraya adaleti getirdik ama nasıl. Biz getirmedik aslında, biz isyan ettik. Siz istediniz geldi diyorlar ama doğru değil. Ben ağustosta yabancı VAR açıklaması yaptım. Benden sonra bütün takımlar isyan etti. Federasyon da bunun üzerine 4 ay sonra puan farkı 8 iken yabancı VAR getirdi. Biz “Yabancı VAR”la bitmiyor, sahada katliam devam ediyor.” dedik. Bunun üzerine yabancı orta hakemde de geldi.” “Geçen sene bu statta 20. dakikada oyuncumuz haksız yere atılmadı mı?” Birçok takımın yabancı hakem istediğini dile getiren Ilıcalı, “Trabzonspor da istiyor. Kendinizi kandırmayın. Herkes adalet istiyor, kollanma dönemi bitti. Hakkımız yendiği zaman isyan edeceğiz tabi ne yapacağız? Geçen sene bu statta 20. dakikada oyuncumuz haksız yere atılmadı mı? “Neden yabancı hakem istiyorsunuz?” diyorlar sonra isterim tabi. 10 kişiyle 5 atacakken 1-0 ile buradan zorla ayrıldık. Tabii ki yabancı hakem isteyeceğiz, adalet isteyeceğiz. Sonuna kadar da isteyeceğiz. Başkanımız sonuna kadar destek verdi. “Futbolda adaleti sağlayalım önce, adalet geldikten sonra bakın dünya nasıl değişiyor.” dedim. Adaletsizliğin hak olduğunu düşünenler bağırıyorlar devamlı. “Yabancı hakem gelmesin…” Hep algı.” değerlendirmesinde bulundu. Yunanistan örneği Yunanistan”ın yabancı hakem kararından sonra Avrupa sıralamasında yükseldiğini ifade eden Ilıcalı, sözlerini şöyle tamamladı: “Yunanistan 5 sene önce Avrupa sıralamasında 20″nciydi. Yabancı hakemi getirdiler şu anda Avrupa sıralamasında 12″nci falan. O yüzden Avrupa”ya gidip niye eleniyorsunuz biliyor musunuz? Çünkü buradaki hakemlere alışıyorsunuz. Bir tane video var sosyal medyada 15 pozisyon videosu. 15 pozisyonda yere düşen oyuncuları devam ettiren hakem var. İşte o yüzden başarılı olamıyorsunuz. Bugün de vermediler. Attınız kendinizi, vermediler işte. “Burada adaleti istiyoruz.” diyoruz. Bunu dedik diye demediğinizi bırakmadınız bana da aileme de. Biz adalet istiyoruz. Galatasaray taraftarına sesleniyorum. Bizim sizinle bir problemimiz yok. Biz adalet istiyoruz. Yöneticileriniz sürekli olarak “Federasyona gelirim gelmem, yabancı hakemi isterim istemem.” diyor. Galatasaray yabancı hakemi istiyor mu istemiyor mu? Biri cevap versin bana. İnanılmaz bir şey. Bosna”dan getirsek “Dzeko”nun arkadaşı.” diyeceksiniz. Polonyalı gelse “Szymanski”nin köylüsü.” diyeceksiniz. Zaten herkese göre bir şey icat edeceksiniz. Adam yönetti burada pırıl pırıl. Buna da kötü diyorsunuz. Sizin amacınız belli, ayrıcalık istiyorsunuz. Buradayız, güçlüyüz, adım adım geliyoruz ve inşallah futbola da adalet gelecek.”
Source: Internet Haber
YÖK”ün İmamoğlu”nun diplomasıyla ilgili raporu ortaya çıktı Sinan Burhan canlı yayında açıkladı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı sahte diploma soruşturması devam ediyor. İmamoğlu”nun 1990 yılında yasadışı yatay geçişle Girne Amerikan Üniversitesi”nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce bölümüne geçtiği iddia ediliyor. tv100’de yayımlanan Erdoğan Aktaş ile Eşit Ağırlık programına konuk olan Millet Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Sinan Burhan, İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili düzenlenen YÖK raporunu açıkladı. Burhan açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına YÖK’ün 14 sayfalık bir rapor gönderdiği ifade ediliyor. Burada Yüksek Öğretim Denetim Kurulu 3 üye çalışmış. 2 tane da raportör çalışmış. Toplamda 5 heyet çalışmış. Ana konusu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı medyada çıkan haberler üzerine evrakta sahtecilik üzerine soruşturma başlatıyor ve YÖK’e yazı gönderiyor. “İstanbul Üniversitesi’ne yapılan geçiş usulsüzdür” YÖK uzun bir çalışma yapıyor ve aldığımız bilgilere göre bunun sonucunda 14 sayfalık raporu hazırlıyor ve gönderiyor. Ana cümle şu; “1990 yılında Sayın Ekrem İmamoğlu Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme İngilizce fakültesine geçiş yapmış. Bu tarihlerde denklik yok. Yani tanınırlık yok. Yani İstanbul Üniversitesi’ne yapılan geçiş usulsüzdür” diye rapor hazırlanmış. “Üniversite 12 Eylül’de müracaatları kapatmış” Konuşmasına devam eden Burhan, “Bu raporda deniliyor ki; 12 Eylül 1990 tarihinde müracaatlar bitmiş. 14 Eylül 1990 yılına kadar diyor ki üniversite ’14 Eylül 1990 yılına kadar gelin başvurun’ deniyor ve kontenjan açılıyor. 12 Eylül günü yani müracaat süreninin bitimine 2 gün önce biz ‘tamam’ deyip süreyi bitiriyorlar. Yani Üniversite 12 Eylül’de müracaatları kapatmış. “İlanın süresi ve sayısı YÖK tarafından problemli bulunmuş” Başka bir şey var. 51 kontenjan tanınıyor. Normalde 20 tanesi İşletme, diğeri de Türkçe İşletme bunlarda birleştirilmiş. Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönemde kontenjanda arttırılmış. İlanın süresi ve sayısı YÖK tarafından problemli bulunmuş. Ayrıca 1990 yılında da Girne Amerikan Üniversitesi’nin denkliği tanınmıyor” dedi.
Source: Internet Haber