İbni Sina neyi icat etti?
Analitik ölçü kavramını vücut ısısı, nabız ve idrar incelemesine sistematik biçimde entegre eden bu bilge, sağlık pratiğinde ilk kapsamlı teşhis kılavuzunu ortaya koymuştur. Başka bir deyişle, bugün klinik muayenede kullandığımız belirti–bulgu kategorileri onun norm tablolarıyla başladı. Daha fazla ayırntı ve merak edilen her şey için içeriğimizin devamını okuyabilirsiniz. El-Biruni ile yazışmalar yapacak kadar çok yönlü bir bilim çevresinde yetişen İbni Sina, 11. yüzyılın ilk çeyreğinde kaleme aldığı El-Kanun fi t-Tıbb ile anatomi, patoloji, farmakoloji ve hijyen disiplinlerini tek metinde birleştirdi. Bu eserin Avrupa’da “Canon Medicinae” adıyla Latinceye çevrilmesi, üniversite tıp fakültelerinde beş asır boyunca temel ders kitabı olarak kullanılmasıyla sonuçlandı. Yeniliği, yalnızca geniş konulu ansiklopedi yazmakla sınırlı değildi; klinik gözlemi nicel veriyle destekleyen ilk “normal değer aralığı” kavramını ortaya atarak muayene sonuçlarını öznellikten kurtardı. Özellikle ateş tablolarında vücut sıcaklığını dört dereceye ayırması ve her dereceye özgü tedavi seti önermesi, termometre öncesi dönemde standardizasyonun yolunu açtı. Farmasötik tarifelerde 760’tan fazla bitki–mineral bileşimi doz, hazırlama tekniği ve endikasyonla birlikte listelendi; bu sistem, eczacılık mesleğinde formüler tip metnin erken örneği kabul edilir. İşte detaylar… İBNİ SİNA NE İCAT ETTİ? İbni Sina icat etti denildiğinde öne çıkan somut yeniliklerden biri, kontrollü damla damla sıvı aktarım baloncuğudur. Günümüzde basit infüzyon aparatına benzeyen bu gereç, içi sıvı dolu hayvan mesanesine eklenen ince gümüş iğne ve ayarlanabilir keçe kapaktan oluşur. Amaç, özellikle idrar yolu yıkamada sıvının sabit debiyle organ boşluğuna verilmesidir. Basınç sütununu düz mesane balonu ve yere yerleştirilen sabit ağırlık plakası ile düzenleyerek doku hasarı riskini azaltmıştır. Cihaz V. yüzyıl Bizans sünger pompasından farklı olarak geri akışı engelleyen topak valf içerir; böylece kontaminasyon olasılığını düşürmüştür. Avicenna’nın tarif ettiği bu mekanik düzenek, 16. yüzyılda Avrupa cerrahisinin irrigasyon şemalarına doğrudan model olmuştur. İBNİ SİNA NEYİ BULDU? Nabız muayenesini nicel ölçütlere bağlama girişimi, İbni Sina’nın en özgün buluşlarından biridir. Gerçek nabız hızı yaş, cinsiyet ve fiziksel aktiviteye göre değişir diyerek referans skalası tanımladı. Bu yaklaşım, Çin nabız atlasından farklı olarak atım sayısını dakikaya sabitleyip eş zamanlı ikinci hekim kontrolü gereksinimini ortadan kaldırdı. Nabız eğrisini dört fazda (genişleme, durak, gerileme, durak) tanımlaması, modern kardiyoloji terminolojisinde diyastol ve sistol kavramlarının ana atasıdır. İBNİ SİNANIN BULUŞU NE? İbni Sina’nın farmakolojiye getirdiği yenilikleri irdelemeden klinik yeniliğin kapsamı tam anlaşılamaz. Aşağıda listelenen kavramlar, sonraki yüzyıllarda ilaç bilimi ve tedavi protokollerinin şekillenmesine yön verdi. çok aşamalı ilaç saflığı derecelendirme tablosu (sıfır, hafif, orta, kuvvetli) tek bitki yerine formül bileşik reçetesi ve sinerji prensibi hastalığa göre doz ayarı; yaş ve ağırlık çarpanı ile değişken doz üç fazlı mazmaza, gargara, yutma sıvı tedavi protokolü toksik bitkiler için kritik eşik belirleme (miskal cinsinden limit) Liste, Avicenna’nın farmasötik yaklaşımını standartlaştırılmış reçete mantığına taşıdığını gösterir. Her öğe, doz–etki–toksisite ilişkisini tanımlayarak ilacın bilimsel formül sürecine girişini kolaylaştırmıştır. Farmakolojik sınıflandırma, dahiliye ile farmasi arasındaki bilgi akışını hızlandırdı. Doz aralığını üç basamakta belirlemek, Orta Çağ hekimliğinde ilk defa tedavi tasarımını “uygunluk bandı”na bağladı. Kritik eşik tablosu sayesinde zehirlenme vaka sayısı düştü ve deneyimli eczacılar reçeteleri doğrulama şansı buldu. Reçete yazımında sinerji mantığı, kombine tedavilerin önünü açtı; örneğin analjezik bitki özütü ile antienflamatuar mineral tozun birlikte verilmesi gibi. Bu gelişmeler, Avrupa Rönesans farmakopelerinin sınıflandırma şemasında İbni Sina referansının yoğun biçimde kullanılmasına zemin hazırladı. İBNİ SİNANIN İCADI NE? İbni Sina’nın icadı ne sorusuna tek bir cihaz yerine entegre klinik yöntem cevabı verilmelidir. O, hastalık teşhisini semptom, fizik muayene ve laboratuvar benzeri sıvı analizi üçlüsüne dayandırdı. İdrar renk şeması (on dört tonluk skala), nabız frekans tablosu ve ateş derecelemesi, muayenenin nicel değerlerle desteklenmesini sağladı. Bu sistem, “klasik dört unsur dengesine” dayanan eski yorumlayıcı tıbbı parametrik ölçüte taşıdı. Ayrıca, tıbbi etik ilkelerini hastalığın ağırlığına göre hafif tedavi prensibiyle formüle ederek doz ve prosedür minimizasyonunu odak noktası hâline getirdi. Kitabın Avrupa da yayımlanması, Salerno ve Montpellier tıp okullarında ders programlarını belirledi. Canon çevirilerine eklenen şerhler, nicel muayene çizelgelerini ve ilaç doz tablolarını Orta Çağ Latincesine uyarlayarak standart bir Avrupa tıp literatürü yarattı. Bu bağlamda İbni Sina’nın integratif klinik yöntemi Newton’un mekanik doğa yasalarına analojiyle “mekanik tıp” kavramının öncülü olarak değerlendirilebilir.
Source: Habertürk