“İnsan Hikayeleri – Cesaret, Başarı ve Duygu Dolu Anlar”

Ertuğrul Akbay ve SÖZCÜ’yü hedef alan iftiranın çöküşü…

Onunla son olarak, 7 Kasım 2017’de görülen SÖZCÜ duruşmasında yan yana gelmiştik.

Gazetenin sahibi, oğlu Burak Akbay ve çalışanlarının uğradığı haksızlık karşısında çok üzülüyordu.

Öyle ki ifadesini verirken gözyaşlarını tutamamış ve “SÖZCÜ bağımsız, Atatürkçü bir gazetedir. Biz de Atatürkçü bir aileyiz. Ne benim, ne oğlumun, ne de ailemde bir ferdin, FETÖ ile en ufak bir ilgisi olamaz. Zaten SÖZCÜ Gazetesi ilk gün, Atatürk’ün mavi gözleriyle çıkmıştır. FETÖ iddiasını şiddetle reddediyorum” demişti.

O süreçte yandaş bir yayın kuruluşunun tetikçileri, iftiralarla hepimize saldırıyor, Ertuğrul’u, Ergenekon ve Balyoz gibi FETÖ kumpaslarındaki yöntemleri kullanarak, sanki firari FETÖ’cülerle sosyal medyada iletişim halindeymiş gibi gösteren sahte yazışmalarla vurmaya çalışıyorlardı!

Hemen savcılığa suç duyurusunda bulundu, Türkiye’nin en saygın bilirkişilerinden kumpası ve sahteciliği belgeleyen raporlar aldı, davalar açtı, ama bunların sonucunu göremeden ansızın aramızdan ayrıldı.

Kendine özgü, benzeri bulunmayan bir gazeteciydi.

Çalıştığı Günaydın Gazetesi’nin tirajının 1 milyona vurmasında büyük payı olan çok çarpıcı röportajlar yapmıştı.

En umulmadık yerlere gider, saraylara ve devlet başkanlarının yanlarına kolayca girer, konuşturulması çok zor insanlara, çarşaf çarşaf yayımlanan laflar söyletirdi.

Bir bakardınız Ertuğrul Afrika’da Pigme’lerin arasında, onların bilinmeyen yönlerini anlatıyor, bir başka günde ise Kafkasya’da 100 yaşını aşan insanlarla birlikte, uzun yaşamın sırlarını çözmeye çalışıyor!..

Ya da yurt dışına kaçan bir bankere, kimlerden hangi vaatler ve garantilerle ne kadar para topladığını ve onları hiç beklemedikleri bir anda yüzüstü bırakıp kayıplara nasıl karıştığını tüm içtenliğiyle itiraf ettiriyor!..

Hiçbiri olmazsa, günlük gelişmelerde meslektaşlarına haber atlatıyor ama kendisi asla haber atlamıyor!..

Ertuğrul spordan hiç kopmadı.

Askerliğini Trakya’da Lüleburgaz’ın bir köyünde yedeksubay öğretmen olarak yapmıştı. O dönemde bile okulda kendi üretimi halterleri kullanmıştı. Galiba “Ekşisözlük”te, onların yakın zamana kadar orada durduklarını ve köylülerin hâlâ yararlandıklarını okumuştum.

Hayatının son 20-25 yılını spora ve sağlıklı yaşama adamıştı.

Kendi adını taşıyan gıda takviyelerini, insanların sağlıklı yaşam arzularına katkıda bulunmak amacıyla üretiyordu.

Görünürde hiçbir sağlık sorunu yoktu.

Spor yaparken kendisini ayaklarından sarkıtıp dakikalarca sallanacak kadar güçlü ve sağlıklıydı.

Ama insanı içten içe yiyip bitiren bu kahır var ya bu kahır…

Kabuslarda bile görülemeyecek bir iftirayla karşı karşıya kalmak…

Tek evladının hasretini çekmek, oğlunun neredeyse duvarlara tırnaklarıyla tırmanarak sıfırdan bugünlere getirdiği Türkiye’nin en büyük gazetesi SÖZCÜ’nün başında duramayıp, adeta sürgün hayatıyla yurt dışında yaşamasına katlanmak, onu kahrediyordu…

Tetikçiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduktan iki gün sonra ameliyat olmak zorunda kaldığını yazarsam, yaşadıklarını anlatmak için başka söze gerek kalmaz sanırım.

Sevgili Ertuğrul’un kahrından ölmesine neden olan iftira davası 5 Mart 2025 Çarşamba günü, Yargıtay’ın bozma kararına uyan İstanbul 37.Ağır Ceza Mahkemesi’nin tüm sanıkları beraat ettirdiği hükmüyle çöktü. Ama ne yazık ki kendisi bugünleri göremedi.

Dün, aramızdan ayrılışının yıldönümünde onu sevgi, özlem ve rahmetle andık.

Mekanı cennet olsun, geride bıraktığı acılı yakınlarına ve SÖZCÜ ailesine de sabırlar versin…

Source: Uğur Dündar


Kızılcık Şerbeti son bölüm izle

Cuma akşamlarının vazgeçilmez dizisi Kızılcık Şerbeti, dün akşam 91. bölümü ile ekrana geldi. Son bölümü kaçıranlar veya yeniden izlemek isteyen seyirciler Kızılcık Şerbeti 91. bölüm izle ekranı araştırmalarına başladı. Başrollerini Barış Kılıç, Evrim Alasya, Ahmet Mümtaz Taylan, Sıla Türkoğlu, Sibel Taşçıoğlu ve Doğukan Güngör ün paylaştığı dizinin son bölümünde Abdullah ve Işıl ın ilişkisi tüm hızıyla devam ederken, nişan töreninde düştüğü durumun ağırlığını üstünden atamayan İlhami son kozunu büyük oynar. İşte, Show TV ekranı ile Kızılcık Şerbeti son bölüm izle full HD, tek parça ve kesintisiz…KIZILCIK ŞERBETİ NİN 91. BÖLÜMÜNDE NELER OLDU? Nursema ve İlhami nin nişan töreni Nursema nın ağzından çıkan kendine bile açıklayamadığı bir isim nedeniyle hiç beklenmedik bir şekilde sonlanacaktır.Ünal evde yaşadıkları rezalet nedeniyle büyük bir üzüntü vardır. Aynı şekilde Asude de olayların gidişatından hiç memnun olmamıştır.Doğa nın yeni eviyle birlikte havalara girmesi herkesi ama en çok Kıvılcım ı rahatsız etmeye başlamıştır.Abdullah ve Işıl ın ilişkisi tüm hızıyla sürmektedir.Mustafa ve Meri nin arkadaşlığından hoşlanmayan Nilay sinirlerine hakim olamayarak kalkıştığı bir hareket sonucunda büyük yanılgıya düştüğünü anlayacaktır.Nişan töreninde düştüğü durumun ağırlığını üstünden atamayan İlhami son kozunu büyük oynar.KIZILCIK ŞERBETİ SON BÖLÜM İZLE 7 Mart Cuma akşamı ekrana gelen Kızılcık Şerbeti dizisinin 91. Bölümünü Show TV üzerinden full HD, tek parça ve kesintisiz olarak izleyebilirsiniz. KIZILCIK ŞERBETİ 91. BÖLÜM İZLE EKRANI İÇİN TIKLAYINIZKIZILCIK ŞERBETİ 92. BÖLÜM FRAGMANI İÇİN TIKLAYINIZ

Source: Habertürk


Türk bayrağını göklerde dalgalandıran ilk kadın! Demet Sarıkaya, Atatürk’ün ‘Korkmak Asla’ sözüyle gökyüzünde tarihe geçti

Türk kadınının azmi, cesareti ve kararlılığı gökyüzünde yankılandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Başkanlığı”nda görevli polis memuru Demet Sarıkaya, özel günlerde özel harekat polisleri tarafından helikopterle gerçekleştirilen “Üzüm Salkımı – Piramit” adı verilen gösteri uçuşlarında, ters pozisyonda durarak Türk bayrağını gökyüzünde dalgalandıran ilk kadın oldu. GÖREVDE VE GÖSTERİDE ŞAHLANAN BİR RUH Vatanına olan bağlılığı, üstün başarıları ve operasyonlardaki kararlı duruşuyla adından söz ettiren Sarıkaya, bu tarihi gösteriyle sadece bir bayrak açmadı; aynı zamanda Türk kadınının gücünü ve cesaretini tüm dünyaya ilan etti. “Türk kadını her zaman en önde, en cesur ve en özverili kişilerdendir” diyen Sarıkaya, o anlarla birlikte kendi hayalini değil, milletinin şanlı tarihini de göklerde dalgalandırarak taşıdığını belirtiyor. ÖZEL HAREKATIN GÜÇLÜ KADINLARI Özel Harekat polisleri, en zorlu koşullarda görev yapabilmek için fiziksel ve psikolojik dayanıklılığı en üst seviyeye çıkaran yoğun bir eğitimden geçiyor. Demet Sarıkaya da bu süreci başarıyla tamamlamış, eğitmen özel harekatçı olarak operasyonel yetkinliği ve gösteri uçuşlarında sergilediği performansla dikkatleri üzerine çekmiş bir isim. VURULAN ARKADAŞLARI, YÜREĞİNDE AÇILAN YARA Polis Meslek Yüksekokulu”ndan mezun olduktan sonra Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü”nde göreve başlayan Sarıkaya, Hakkari”de yakın arkadaşının şehit düşmesiyle derin bir hüzne boğuldu. Hendek-Barikat olaylarında ise kendilerine eğitim veren öğretmenleri şehit düştü. Bu acılar, onu Özel Harekat”a yönlendiren en büyük sebep oldu. “Vatanımın topraklarında şehit olan arkadaşlarım için bir hesap borcum var” diyen Sarıkaya, en çetin görevleri yerine getirmek üzere Özel Harekat”a katıldı. KADIN POLİSİN AZMİ, AİLESİNİN GURURU Ailesi, onun Özel Harekat Polisi olma kararını mutlulukla karşıladı. Göreve başladığı ilk yeri bilerek Doğu illerinden biri olarak seçti. “Annemi aradım ve “Anne, ben nereye gidiyorum, biliyor musun?” dedim. O da “Doğu”ya mı gidiyorsun?” diye cevap verdi ve mutluluktan ağladı.” DAĞCILIK EĞİTİMİ VE GÖKLERDEKİ GURUR Dağcılık alanlarda operasyon yürütebilmek için dağcılık eğitimi almak isteyen Sarıkaya, Özel Harekat Başkanlığı bünyesinde bu eğitimi almaya hak kazandı. Burada eğitmenlerinin dikkatini çekti. “Bir komiserim bana gelip “Ters durabilir misin?” diye sordu. “Kaç dakika durabilirsin?” dediğinde, “Ne kadar istersem o kadar dururum” cevabını verdim.” Bu cesur tutumu, onu Adana Teknofest”te yapılacak olan helikopter gösterisine dahil etti. İçinde hep büyüttüğü “göklerde Türk bayrağını dalgalandırma” hayalini gerçekleştirecekti. 30 DAKİKA BOYUNCA GÖKLERDE BAYRAK AÇTI Teknofest”te, yerden 200 metre yükseklikte, şiddetli rüzgara meydan okuyarak tam 30 dakika boyunca ters pozisyonda kalan ve Türk bayrağını gururla dalgalandıran Sarıkaya, izleyicilere unutulmaz bir an yaşattı. Helikopterdeki 10 kişilik timin tek kadın üyesi olarak, özel günlerdeki gösterilerin vazgeçilmez isimlerinden biri haline geldi. “NENE HATUNLARIMIZI HİSSETTİM” Sarıkaya, o anlarda Kurtuluş Savaşı”nda mermi ve fişek taşıyan Nene Hatunları hissettiğini belirtiyor: “Bu kan, hala aynı kan. Ben de o emaneti devraldığımı hissettim.” BİR KADININ CESARETİ, MİLLETİN ŞEREFİDİR Demet Sarıkaya, bu tarihi anın sadece kendi kariyerinde bir zirve noktası olmadığını, Türk kadınının cesaretini taçlandıran bir simge olduğunu söylüyor. “Türk kadını her zaman en önde, en cesur ve en özverili kişilerdendir. Bugün ben, o göklerde dalgalanan bayrakla sadece kendi hayalimi değil, milletimin şanlı tarihini de taşıyorum.” GÖKYÜZÜNE YÜKSELEN GURUR VE AZİM Sarıkaya”nın bu tarihi anının arkasında sadece bir kadının cesareti değil, tüm milletin onuru ve gururu yatıyor. Sarıkaya, o anları duygusal bir şekilde şöyle anlatıyor: “Benim şimdiye kadar en çok istediğim şey Türk bayrağını en güzel bir yerde dalgalandırmaktı. Hep önünde fotoğrafımız var, arkamızda fotoğrafımız var ama bu farklı bir duygu. Göklerde en yukarda şanlı bayrağı dalgalandıracak kişi bendim ve bu bir Türk kadınıydı. Meslek hayatımda en uç noktaya ulaştığımı hissettim. Atatürk”ün bahsettiği “Gençler için vatanî işlerde ölmek söz konusu olabilir; fakat korkmak, asla” sözünü bu kez korkmadan göklerde bir kez daha yaşatacaktım.” AİLESİNİN GURURU Tim arkadaşlarımın “Abla çok yakıştı, çok güzeldi.” demeleri, “Abla, eşimle seni izledik, çocuklarıma izlettim, gösterdim.” diye bahsetmeleri gözlerimi doldurmuştu. Ben oraya çıktıktan sonra babam Dursun Sarıkaya resmimi sosyal medya hesaplarından paylaşıp “Namusumuzla, şerefimizle yetiştirdiğimiz kızımız, ters duran ve Türk bayrağını açan kişidir.” diyerek onunla gurur duyduğunu tüm dünyaya ilan etti.

Source: Ömer Çeti̇n