İSKİ’nin İstanbul’u koruma mücadelesi

İSKİ’nin İstanbul’u koruma mücadelesi

Sazlıdere Barajı, İstanbul’un önemli içme suyu kaynaklarından biridir ve Kanal İstanbul projesinin güzergâhında yer alır. Bu bölgedeki kaçak TOKİ yapılaşmasının sorunları şu şekilde özetlenebilir: 1) Su Kaynaklarına Tehdit Sazlıdere Barajı havzası, İstanbul’un içme suyu ihtiyacını karşılayan kritik bir bölgedir. TOKİ’nin yaptığı inşaatlar, Su Havzaları Koruma Yönetmeliği’ne aykırı bulunmuş ve İSKİ tarafından “kaçak yapı” statüsüne alınmıştır. Bu yapılaşma, Avrupa Yakası’ndaki dört ilçenin su arzını tehdit edeceğinden, bu inşaatların kaldırılması için 25 Mayıs 2025’e kadar süre tanımış ve aksi halde yıkım işlemi başlatılacağını bildirmiştir. Bu konudaki İSKİ’nin girişimlerini 6. maddede özetledim.) 2) Kanal İstanbul Projesiyle Bağlantı ve Rant Bölgedeki açak yapılaşma, Kanal İstanbul projesinin bir parçasıdır. Proje kapsamında 24 bin konutluk 28 ihale yapılmış ve bu inşaatlar “sosyal konut” projesi olarak tanıtılmasa da yüksek fiyatları nedeniyle asgari ücretle çalışanlar için erişilemez olduğu belirtilmiştir. 3) Yasalara Aykırılık ve Siyasal Çatışma İSKİ’nin yıkım kararı, TOKİ inşaatlarının “Su Havzaları Koruma Yönetmeliği” ne aykırı olduğunu ortaya koymuş ve bu kararın ardından İSKİ yöneticilerinin gözaltına alınması, operasyonun siyasi bir misilleme olduğu iddialarını gündeme getirmiştir. Kamuoyunda bu operasyonların Kanal İstanbul projesine karşı çıkanları susturmak amacı taşıdığı iddia edilmektedir. 4) Tarıma ve Baraja Darbe Bölgedeki inşaatlar, tarım arazileri ve köylülerin geçim kaynakları üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır. Sazlıdere köylüleri, iş makinelerinin ekili arazilere zarar verdiğini ve hayvancılık ile tarımın yok olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, İBB’nin her yıl Sazlıdere Barajı için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na 1.5 milyon dolar ödediği, ancak barajın suyunun kullanılamaz hale getirilmeye çalışıldığı belirtilmiştir. 5) İktidarın İBB’ye Saldırısı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ’nun ve İSKİ Genel Müdürü Doç. Dr. Şafak Baş a’nın tutuklanması ve İSKİ yöneticilerine yönelik operasyonlar, bu suçlamaların İBB’ye karşı uygulanan baskılarla bağlantılı olduğu biçiminde yorumlanmış ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel ’in “İktidarın 19 Mart Darbesi dediği” olayla da ilgili olduğu iddia edilmiştir. 6) İSKİ’nin bölgedeki kaçak yapılaşmayı önleme girişimlerinin önemli adımları şunlardır i) 4.03.2025 tarihinde, Arnavutköy İlçesi, Hacımaşlı Mahallesi, 131 ada, 13 parselde tesviye çalışmalarına başlandığı tespit edilmiştir. ii) 18.03.2025 tarihinde, faaliyetin durdurulması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İl Müdürlüğü, TOKİ, Arnavutköy Belediyesi, İBB İmar ve Şehircilik Dairesi’ne bildirilmiştir. iii) 16.04.2025 tarihinde, alandaki çalışmaların ivedilikle durdurulması, İstanbul Valiliği’nden, Arnavutköy Belediyesi’nden, TOKİ’den istenmiştir iv) 22.04.2025 tarihinde, Sazlıbosna Mahallesi Muhtarlığı’na ve ilgilisine verilmek üzere Yıkım Tebligatı yapılmıştır. v) 25.04.2025 tarihinde, yıkım tarihi 27.05.2025 yıkım saati: 09.00 olarak belirlenmiştir. vi) 08.05.2025 tarihinde, yıkım ile ilgili güvenlik tedbirlerinin alınması İstanbul Valiliği ve Arnavutköy Kaymakamlığı’ndan talep edilmiştir. *** Bütün bu inşaat işleri olup biterken İSKİ Genel Müdürü Doç. Dr. Şafak Başa, “Ekrem İmamoğlu’na Darbe” bağlamında tutuklanmış, kalp ameliyatı olduktan sonra, evinde hapsine devam edilmiştir. Bu arada Sazlıdere’deki kaçak TOKİ yapılaşması bütün hızıyla devam etmekte, İstanbul’un su kaynakları tehlikeye girmekte, Kanal İstanbul projesi bağlamındaki çevre tahribatı ve yağma sorunu derinleşmektedir.

Source: Emre Kongar