İsrail’in İran saldırısı ve ABD!
Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, 5 Mart 2024 tarihinde X hesabında canlı bir televizyon programı kaydı yayınladı: “ABD’li Orgeneral Eski NATO Komutanı Wesley Clark , 2007 yılında yaptığı bir röportajda şöyle diyordu: ‘Beş yıl içerisinde Irak’la başlayan sonrasında Suriye, Lübnan, Libya, Somali ve Sudan’la devam edip İran’la bitecek yedi ülkeyi dağıtacağız.’ Kalan yedinci ülke İran… – Peki bu dağıtılan ülkelerden göç edenler için ABD ve onu destekleyen AB ne önlem aldı? Hiç… Sadece göç edenlerin en iyilerini seçerek aldı. Bu tutumun uluslararası hukukta yeri nedir? Parçala, çökmüş ülke konumuna getir; sonra bölgeye verdiğin zararın faturasını hep başka ülkeler ödesin… Türkiye ödüyor ve ödeyecek.” Sevgili Uğur Dündar 15 Haziran 2025 Pazar günkü Sözcü Gazetesi’ndeki yazısında Wesley Clark’ın bu iddiasını tekrarlayınca ben de bu iddianın gerçekliği hakkında ABD kaynaklarına yeniden baktım ve aşağıdaki sonuçlara ulaştım. *** 1) Clark , 2 Mart 2007’de Democracy Now! programında Amy Goodman ile yaptığı röportajda bu iddiayı açıkça dile getirmiş: “10 gün kadar sonra Pentagon’a gittim ve Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz’i gördüm. Alt kata inip generallerden biriyle konuştum… ‘Hâlâ Irak’la savaşa giriyor muyuz?’ dedim. O da ‘Daha kötüsü’ dedi ve bir kâğıt gösterdi. ‘Beş yıl içinde Irak’tan başlayarak, Suriye, Lübnan, Libya, Somali, Sudan ve İran’la bitecek yedi ülkeyi nasıl ele geçireceğimizi anlatan bir not.’ ‘Bu gizli mi?’ dedim. ‘Evet, efendim’ dedi.” 2) William Engdahl , Clark ’ın bu açıklamasını “Full Spectrum Dominance” (2009) adlı kitabında ayrıntılı olarak anlatmış ve Pentagon’un 2001 sonrası neo-konservatif politikalarının bu planı desteklediğini öne sürmüş. Engdahl, Clark ’ın bahsettiği belgenin, Bush yönetimi altındaki “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi” (Project for the New American Century) ile bağlantılı olduğunu iddia ediyor. 3) Clark ’ın iddiası, ABD’deki bazı bağımsız medya organlarında ve sol eğilimli yayınlarda, örneğin, CounterPunch ve The Nation gibi dergilerde geniş yankı bulmuş. 4) Ancak bu iddia ana akım ABD medyasında, CNN, Fox News, The New York Times gibi tv kanalı ve gazetelerde genellikle ya görmezden gelinmiş ya da “komplo teorisi” olarak nitelendirilmiş. Ana akım medya, bu tür bir belgenin varlığına dair somut kanıtların eksik olduğunu vurgulamış. 5) Clark ’ın gizli olduğunu söylediği belgenin içeriği veya varlığı, resmi olarak Pentagon veya ABD hükümeti tarafından doğrulanmamış. 6) Ayrıca Clark ’ın 2004’te Demokrat Parti başkan adaylığı sırasında Bush yönetimine karşı eleştirel bir tutum sergilemesi, bu iddianın siyasi motivasyonla dile getirilmiş olabileceği yorumlarına yol açmış. *** Clark’ın iddiası, 11 Eylül sonrası Bush yönetiminin bu sütunda defalarca yazdığım “terörle mücadele” politikaları ve Ortadoğu’da rejim değişikliği hedeflerini destekleyen “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi” gibi düşünce kuruluşlarının önerileriyle uyumlu görünüyor. Ayrıca hiç kuşkusuz, 2003’te Irak’ın işgali, 2011’de Libya’ya NATO müdahalesi ve Suriye’de Esad ’ın devrilmesi, İsrail’in Gazze’ye ve Lübnan’a saldırısı gibi olaylar, Clark’ın iddiasını destekleyen gelişmeler olarak görünüyor! İsrail’in saldırısının, ABD-İran arasındaki “Nükleer Müzakereler” bitmeden başlaması ve Trump tarafından sonradan desteklenmesi de bu bağlamda düşünülebilir. Emperyalizm, dincilik/ mezhepçilik açısından, Sünni İslamla (şiddet örgütleri dahil) ittifak, buna karşılık Şii İslam ile düşmanlık stratejisi izliyor. Etnikçilik açısından da bağımsız bir Kürt Devleti kuruluşunu destekliyor. Bu strateji de Wesley’in iddialarını destekliyor. *** Türkiye, Suriye ilişkilerinde ABD’nin uzantısı olarak yaptığı hatayı, İran ilişkilerinde tekrarlamamalıdır. Bence Örsan Öymen’in dünkü yazısında önerdiği çözüm en akılcı yoldur: “İranlılar, kendi geleceklerini kendileri kurmalıdırlar, kendi sorunlarını kendileri çözmelidirler. Türkiye’deki AKP hükümeti, sınır komşusu olan İran’da bu doğrultuda bir politika uygulamalıdır.”
Source: Emre Kongar