“1 takım insanlar” İyiliğin takım oyunu
Onlar sıradan bir grup değil. Hepsinin mesleği, uzmanlık alanı, bir hayat hikayesi var. Ama içlerindeki iyiliğe olan inanç onları bir araya getirip bir takım yapmış.İçlerinde inovasyon uzmanı, yazar, kreatif tasarımcı, sosyal medya uzmanı, fotoğraf sanatçısı, marka tescil ve patent uzmanı var. Ama daha önemlisi, içlerinde yelkenci, dağcı, karavancı, sporcu, sanatçı, gastronomi meraklısı, arkeoloji tutkunu da var. Onları birleştiren şey sadece meslekleri değil; hayata dokunma, fark yaratma, iyiliği yayma arzuları.Ve en güzel kısmı ne biliyor musunuz? Bu takımın her projesinin sonunda iyilik kazanıyor.İbrahim Deveci anlatıyor:“Biz aslında bir orkestra gibiyiz. Her projede bilgimiz, tecrübemiz, eğitimimiz ışığında birimiz orkestra şefi oluruz. Projeye kendi yorumumuzu katarken enstrümanların tınısı ile projeyi biçimlendirir, yoğurur, final ederiz.”Onlar için her proje bir beste. Bir nota eksik olursa müzik tamamlanmaz. Her biri farklı bir enstrüman çalıyor ama aynı şarkıyı söylüyorlar.Emine Çetin ise mutfak metaforunu kullanıyor.“Biz aslında bir executive şefin mutfağı gibiyiz. Menü oluşturmaktan operasyonun yönetimine, malzeme tedarikinden yaratıcı yemek tasarımına kadar her aşamada projeye ruh katıyoruz.”Her detay önemli, her dokunuş bir tat bırakıyor. İyiliğin de tarifi var onlara göre ve en önemli malzemesi… Paylaşmak.Doğan Yalçın ise iyiliği bir futbol takımına benzetiyor.“Biz aslında bir futbol takımı gibiyiz. Yetenek ve adanmışlık ile projeye hayat veririz. Oyunun gerektirdiği fiziksel güç ve direnci yakalayıp, takım arkadaşlarıyla uyum içinde hareket ederiz.”Çünkü iyilik de bir takım oyunudur. Tek başına ne kadar iyi olursan ol, takımınla oynamıyorsan maçı kazanamazsın. İyilik eylem halinde sevgidir İYİLİK üzerine konuşmaya başladığınızda bir noktada hep felsefeye dokunursunuz. Çünkü iyilik, sadece bir eylem değil, bir varoluş biçimidir.Seçkin Tayşi diyor ki:“İyilik oldukça öznel bir kavram. Tanımlamak hiç de kolay değil. Sözlük ‘karşılık beklenmeden yapılan yardım’ diyor ama aslında iyilik empati, dayanışma, nezâket ve daha pek çok kavramı kapsıyor.”Burcu Tuna ise iyiliği daha kısa ama çarpıcı bir şekilde anlatıyor:“İyilik eylem halinde sevgidir!”İyilik sadece düşünceyle değil, harekete geçerek anlam kazanıyor. Yapılmayan iyilik, söylenmeyen bir kelime gibi eksik kalıyor.Ve bazen, hiç beklemediğiniz bir anda geri dönüyor. İbrahim Deveci çok eski bir kahve ve yeniçeri hikâyesini hatırlatıyor.Doğan Yalçın; “Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı olduğunu” hatırlatıyor.Bugün dünya, bencilliği kutsayan bir dönemden geçiyor. Bize hep “önce sen” dendi. “Kendi mutluluğun için yaşa” denildi. Ama 1 TAKIM İNSANLAR’ın yaptığı şey tam tersi. Onlar, “Sen var olduğun için ben varım” diyor.Emine Çetin de Eylül Şahin de iyiliğin bulaşıcı olduğunu hatırlatıyor.Bir kez iyilik gördüğünüzde, onu başkasına aktarma ihtimaliniz çok daha yüksek oluyor. Bazen bir küçük iyilikbir çığ gibi büyür BURCU Tuna bir noktada Le Fabuleux Destin d’Amélie Poulain filmini hatırlatıyor. Hani şu, küçük iyiliklerle insanların hayatını değiştiren, içimizi ısıtan film.“Amelia yalnız bir hayat sürerken bir gün evindeki gevşemiş bir fayansın arkasında eski bir kutu bulur ve sahibini aramaya başlar. Kutunun sahibini bulup ona verdiğinde, adamın gözlerindeki mutluluğu gördüğünde, başkaları için de güzel şeyler yapmaya karar verir.”Burcu Tuna, bu hikâyeyi anlatırken kendi yaşadığı bir olayı da ekliyor:“Türkiye’de büyük bir deprem sonrası, bir yağlıboya tablosunun arkasında bir not bulmuştum. Sahibine ulaştırmaya çalıştık. Sonrasında bu hikâye, ressam olan genç kıza birçok insanın tuval ve boya göndermesiyle büyüdü.”Bazen bir küçük iyilik, bir çığ gibi büyüyor. Bir yağlıboya tablosu, bir kahve fincanı, eski bir kutu… Fark etmez.Önemli olan harekete geçmek. Bugüne kadar neler yaptılar BU ekip, sıradan bir sosyal sorumluluk grubu değil. Onlar bir takım ve her projelerinin sonunda iyilik kazanıyor.Bu yüzden, onların söylediği gibi diyelim.“İyilik iyidir.”Neler yaptılar?Melisa’nın Bastonu: Görme engelli Melisa’nın renkleri tanıma hikâyesinin anlatıldığı çocuk kitabı.Ahtapot Bebek Projesi: Prematüre bebekler için kuvözlerde konuşlandırılacak organik kumaştan üretilen ahtapotlar.Dönüştür Doysun: Sokak hayvanları için mama kabı projesi.Fikrimin Rehberisin Atam: 2 bin 400 kişi ile gerçekleştirilen, insanlardan oluşan Atatürk portresi.Atatürk Işığında Yürüyoruz: İzmir Körfezinde su perdesi ile gerçekleştirilen Atatürk projesi.Türkiye, New York ve diğer Avrupa ülkelerinde sunumlar, hikâye anlatıcılığı, Türk festivalleri koordinasyonları…
Source: Deniz Si̇pahi̇
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, AA”nın “Yılın Kareleri” oylamasına katıldı
Bakan Göktaş, AA muhabirleri ile foto muhabirlerinin yurt içi ve dışında çektiği, Roketsan, Lifebox ve Sony”nin katkılarıyla hazırlanan, 5 farklı kategorideki fotoğraflardan hazırlanan seçkiyi inceledi.
“Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları tek tek değerlendiren Göktaş, “Özgür Suriye” kategorisinde Emin Sansar”ın “Halk, Bayrak, Özgürlük” karesine oy verdi.
Seçtiği fotoğrafın Baas rejiminin zulmünden özgürlüğüne kavuşan halkın mutluluğunu anlattığını belirten Göktaş, “Bütün acılarına rağmen bu özgürlüğü nasıl coşkuyla kutladıklarını ifade eden çok güzel bir fotoğraf.” diye konuştu.
Bakan Göktaş, “Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde ise tercihini Samir Jordamovic”in “Umut Var” fotoğrafından yana kullandı. Bosna Hersek”te geçtiğimiz aylarda büyük sel felaketi yaşandığını anlatan Göktaş, “Yağıştan sonra gökkuşağının gökyüzüne yansıması, umudun her zaman daim olduğunun çok güzel bir göstergesi.” ifadesini kullandı.
“Haber” kategorisinde Özkan Bilgin”in “Gece Nöbeti” fotoğrafına oy veren Göktaş, 7 gün 24 saat sınırları canla başla koruyan askerlere, Mehmetçiklere teşekkürlerini iletti.
“Günlük Hayat” kategorisinde ise İsmail Aslandağ”ın “Sevginin Gücü” fotoğrafını seçen Göktaş,”Kalıtsal metabolizma hastalığı nedeniyle görme ve işitme engeli bulunan albino hastası Beyza Kılıç”ın, karatedeki başarısıyla hayata nasıl tutunduğunu gösteren çok güzel, umut dolu bir fotoğraf. Çocukluğundan beri her zaman rehabilitasyon merkezine gitmeye devam ediyor fakat sevginin gücüyle aslında neler başarabildiğini herkese örnek olarak gösteriyor. Kendisiyle gurur duyuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Göktaş, “Spor” kategorisinde İsmail Aslandağ”ın “Arda”nın İzinde” fotoğrafına oy vererek, “Kerem, anne karnında geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle engelli doğan bir çocuğumuz. Ama aynı zamanda amputenin Arda Güler”i olarak anılıyor. Kendisi her daim Arda Güler”i örnek alan bir çocuğumuz. Umut dolu yaşam öyküsü hakikaten hepimize ilham olacak boyutta. İnşallah milli futbolcumuzla en kısa zamanda tanışma imkanı bulacaktır.” dedi.
“Her fotoğraf birbirinden kıymetli”
Bakan Göktaş, fotoğraf oylamasının ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, AA”nın Yılın Kareleri çalışmasını çok kıymetli bulduğunu söyledi.
Anadolu Ajansının son yıllarda prestijini bütün dünyaya yansıttığını belirten Göktaş, şöyle konuştu:
“Anadolu Ajansının hem sporda hem haberde aynı zamanda diğer alanlarda yayınladığı bütün fotoğraflar hakikaten dünya gündemini oluşturan nitelikte fotoğraflar. Kendileriyle gurur duyuyoruz. Tercih yaparken çok zorlandığımızı fark ettim. Her fotoğraf birbirinden kıymetli. Gündeme oturan ve gündem oluşturan fotoğraflar. Anadolu Ajansına bu kıymetli çalışmalarından dolayı çok teşekkür ediyorum.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: