Kabine Toplantısı kararları açıklandı!

Kabine Toplantısı kararları açıklandı!

Tüm Türkiye nin merakla beklediği Kabine Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde düzenlendi. Toplantıda ekonomi, sosyal politikalar ve dış ilişkiler başta olmak üzere pek çok konuda önemli kararlar alındı. Peki, 15 Nisan 2025 Kabine Toplantısı kararları ne oldu? İşte son dakika Kabine Toplantısı kararları ve sonuçları…KABİNE TOPLANTISI KARARLARI VE SONUÇLARI AÇIKLANDI! Cumhurbaşkanı Erdoğan ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU Kabine olarak içeride ve dışarıda yoğun bir gündemle ülkemize hizmet mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Eğilmeden, bükülmeden, zorbalıklar karşısında asla geri adım atmadan milletimizin hakkını ve hukukunu en güçlü bir şekilde savunuyoruz. 11-13 Nisan tarihlerinde düzenlenen 4. Antalya Diplomasi Forumu, Türk dış politikasının gücünü görmemiz açısından yeni bir fırsat teşkil etti. Foruma 21 i devlet ve hükümet başkanı olmak üzere toplam 155 ülkeden 6 bini aşkın katılımcı iştirak etti. Forum süresince gerçekleştirilen 50 oturumda eğitim, iklim krizi, çok kutupluluğa pekçok konu yetkin isimler tarafından ele alındı. Ülkemizin zulüm karşısında vicdanlı duruşunun sergilenmesi konusu fevkalade önemliydi. Türkiye nin Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelere dair net tavrını ortaya koyduk. Filistin halkının yanında olduğumuzu tüm dünyaya ilan ettik. Suriye deki çıkarlarımızı koruma noktasında tereddüt göstermeyeceğimizi tekrar teyit ettik. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın bir an önce son bulması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğimizi vurguladık. ORTADOĞU DAKİ HER KRİZ ÜLKEMİZİ İLGİLENDİRİYOR Ortadoğu daki her gelişme, kriz, sorun doğrudan doğruya bizi, ülkemizi, milletimizi, ekonomimizi, güvenliğimizi ilgilendirmektedir. Girişimci, proaktif ve cesur anlayışla hadiseleri okumak, politikalarımızı güncellemek mecburiyetindeyiz. Bu mücadelede güçlü kurumlara sahibiz. Hariciye teşkilatımız bugün 260 ı aşkın temsilciliğiyle dünyanın en geniş 5 diplomatik ağı arasında yer alıyor. TİKA, AFAD, Kızılay, THY, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Türkiye Maarif Vakfımız birbirinden önemli projelere imza atıyor. Askeri mevcudiyetimiz genişlerken savunma sanayi ürünlerimiz birçok ülke tarafından kullanılır hale geldi. Türkiye nin sert güç ve yumuşak güç unsurları daha önce hiç olmadığı kadar dış politikamızda etkin rol oynuyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminin avantajları kullanarak bölgedeki değişimin olumlu yönde seyretmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. MUHALEFET MANDACILIKTAN KOPAMIYOR Muhalefet yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmek için Batı ya ve Batılı medya kuruluşlarına yalvarırken biz Türkiye nin itibarını küresel ölçekte artırmaya çalışıyoruz. Mandacılık hastalığından kurtulamayan ana muhalefetin bizim bu duruşumuzu, Türkiye yi nereden nereye getirdiğimizi anlaması zaten mümkün değil. Onlar bırakın dünyayı okumayı burunların dibini bile görmekten acizler. Ülkemizde nasıl bir değişim yaşandığı kavrayışa sahip değiller. Batı karşısında mahçup ve mağlup kendi devletine karşı mağrur ve müfsid bir karakterle adeta zihnen mefluç olmuş durumdalar. MUHALEFET GÖRMESE DE TÜRKİYE ÇOK KUTUPLU DÜNYADA KUTUP BAŞI OLARAK AĞIRLIĞINI HİSSETTİRMEKTEDİR Türkiye çok kutuplu dünyada bir kutup başı olarak ağırlığını daha fazla hissettirmektedir. Yeniden şekillenen küresel sistemde Türkiye inşallah hak ettiği yeri bu sefer mutlaka alacaktır. Türkiye her halükârda sulhu sükunun tarafındadır. Her komşusunun, her dostunun, her kardeşinin kendisinden emin olduğu bir ülkedir. Aynı zamanda Türkiye sınırları zorlanacak, dostluğu ya da düşmanlığı test edilecek bir ülke de değildir. İstiklal ve istikbalimiz uğrunda gerekirse baş veririz ama asla zalime baş eğmeyiz. SURİYE DE YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI Kışkırtmalar karşısındaki serinkanlı tavrımız asla zaafiyet olarak algılanmamalıdır. Suriye konusunda Türkiye nin sabrını sınamak yerine örgüt gibi değil devlet gibi hareket etmelidir. Suriye nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel olursa açık söylüyorum karşısında Suriye hükümeti ile birlikte bizi de bulacaktır. Terör koridoru ile Suriye nin parçalanmasına nasıl müsaade etmediysek bu ülkenin bölünmesine asla izin vermeyiz. Suriye de 8 Aralık öncesine geri dönüş gibi bir ihtimal ortadan kalkmıştır. 8 Aralık devrimiyle bu ülkede artık yeni dönem başlamıştır. Suriye huzura ve istikrara kavuştukça bunun kazananı bölgedeki tüm halklar olacaktır. Türkiye bu sürecin başarıya ulaşması için elinden geleni yapacaktır. Gazze deki kardeşlerimizin kendi yurtlarında özgürce yaşamaları için her desteği vereceğiz. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ZİRAİ DON İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine giderek daha fazla maruz kalıyoruz. Son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde, son balık öldüğünde o zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız . Evet insanlık olarak bizden öncekilerden devraldığımız, çocuklarımızın bize emaneti olan tabiat, hava, su, toprağı hoyratça kullanmanın faturasına daha çok muhatap olduğumuz dönemin içindeyiz. Bazen kuraklık bazen sel, dolu ve zirai don gibi meteorolojik olaylarla iklim değişikliği kendini belli ediyor. Tarımsal üretim iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanların başında geliyor. Hava sıcaklığındaki ani düşüşler sebebiyle ülkemizin belli bölgelerinde don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kaldık Kimi yerlerde termometreler eksi 17 dereceyi gösterdi. Bu vesile ile bir kez daha tüm üreticilerimize, çiftçilerimize geçmiş olsun diyorum Tarım ve Orman Bakanlığımız ilk günden beri süreci yakından takip etti. Her felaketi fırsata dönüştürmek isteyen habis zihniyet burada da boş durmadı. Hasar tespit çalışmaları tamamlanmadan millete korku salmada her türlü manipülasyona başvurdular. Yurt dışına bağlı olacağımıza kadar her türlü tezviratı ortalığa boca ettiler. Tarım Bakanlığımız karşı karşıya olduğumuz ilk tabloyu ortaya koydu. Başta hububat, baklagiller, yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde yurt içinde gıda arzını olumsuz bir risk yok elhamdülillah yok. Sıcaklıklardan dolayı bazı meyve çeşitlerinde sıkıntı sözkonusu. Kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğine işaret ediyor. Hasar tespit çalışmalarından sonra durum daha net ortaya çıkacaktır. Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli adımları atmaktadır. Bu olay bizlere Tarsim in önemini tekrar hatırlatmıştır.

Source: Habertürk