Kamışlı’daki toplantı “Bütünleşik Suriye” fikrine baltalar mı
Suriye’de işler karışabilir mi? Ya da Türkiye’deki bahar havası Suriye’de kışa döner mi?
Endişemizin nedeni belli. PYD/YPG/PKK’nın (SDG) Suriye’de yeni yönetimle imzaladığı muhtıranın arkasında durup durmayacağı konusunda endişeler var.
En son Kamışlı’daki toplantı ile yeniden “Suriye’de federasyon tartışması” başlayınca bölgesel barışın tehlikeye girip girmediği gündem oldu.
FEDERASYON SURİYE’DE BÜTÜNLÜĞÜ TEHDİT ETMEZ Mİ?
SDG ile Şara Hükümeti arasında imzalanan 8 maddelik muhtıra ile “Bütünleşik Suriye” için önemli bir eşik aşılmıştı. Sadece bir yıllık süreç içerisinde SDG, yeni Şam yönetimi ile entegrasyonunu tamamlayacaktı.
Karşılıklı jestlerle devam eden süreç Kamışlı’daki toplantı ile başka bir yöne evrilir mi soruları sorulmaya başlandı.
“Kürt Ulusal Kongresi” adı altında yapılan toplantıdaki “ademi merkeziyetçilik” tartışmasını kayıtlara geçirmek gerek.
Hem, SDG ele başı Mazlum Abdi’nin yaptığı konuşmada, hem diğer önde gelen isimlerin açıklamalarında ısrarlı bir şekilde “ademi merkeziyetçilik” vurgusunun öne çıkması dikkat çekici.
Yine aynı konuşmalarda, “Suriye’nin bütünlüğü”ne yapılan vurgu da kayda değer.
Örneğin toplantının gerekçesini anlatırken Mazlum Abdi, “Suriye”nin birliği için” ifadesini kullanıyor.
Ama hemen ardından, Suriye’de “Tüm bileşenleri içeren yeni bir ademi merkeziyetçi anayasa” çağrısı yaptı.
“Herkesi kucaklayan ademi merkeziyetçi demokratik bir Suriye inşa edebilmek için tüm Suriyeli bileşenlerin anayasadaki haklarını almalarını destekliyoruz” dedi.
Ademi merkeziyetçilik demek, kısaca, Suriye’de devletin merkezinin gücünün azaltılması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi demek.
Hal böyle olunca, tartışma tam burada başlıyor.
Ya da federalizm diye kurulan cümlelerden sonra başlıyor.
MAALESEF IRAK’TAKİ FEDERAL YAPI KÖTÜ BİR ÖRNEK
Irak örneği ortadayken… Suriye’ye de SDG üzerinden önerilen “federalizm” belki doğrudan hemen şimdi bir ayrılık ve küçük devletçikler olarak karşımıza çıkmasa da Irak’taki gibi gevşek ve aynı zamanda siyasi ve ekonomik gerginliğin hat safhada olduğu bir yönetimin oluşması anlamına geliyor.
Böyle bir siyasi ortamı kullanan “Kandil/Sincar hattı”nda PKK’nın nasıl güç devşirdiği de akıllardan çıkmıyor.
Kamışlı’da toplanın grupların “Kürtlerin hakları” konusundaki taleplerine ilişkin Şam yönetiminin zaten başından bu yana taahhütleri var.
Esad rejiminin tanımadığı tüm hakların verilmesinden tutun da iç savaş boyunca yerinden yurdundan edilen başta Kürtler olmak üzere herkesin geri dönüşüne imkan oluşturacak sözler de kayıtlara geçmiş durumda.
Hal böyleyken Kamışlı’dan yükselen seslerin Suriye’de yeni bir çatışma ve iç savaş ortamının oluşma ihtimalini akla getiriyor.
MAZLUM ABDİ, “ÖCALAN’IN ÇAĞRISI BİZİ DE ETKİLER”
Buna mukabil, “Terörsüz Türkiye” bağlamında gelişen süreçte PKK ele başı Abdullah Öcalan’ın “Kongrenizi toplayın silahları bırakın kendinizi lağvedin” çağrısı Suriye’de de karşılık buluyor.
SDG ele başı Mazlum Abdi, Öcalan”ın çağrısına tam destek verdiklerini belirtmesi önemli.
Ayrıca, “Türkiye”deki barışın Suriye”nin kuzeydoğusundaki istikrarı da etkileyeceğini” söylemesi meselenin sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını göstergesi.
FİDAN, “DEAŞ NASIL DENKLEM DIŞI KALDIYSA PKK DA SİSTEM DIŞI KALACAK”
Toparlayalım.
Kamışlı’da düzenlenen toplantıda “federalizm” talep edildi. Buna mukabil Şara hükümeti, “Bütünleşik Suriye” açısından bunun kabul edilemez olduğu açıklandı. Katar’da bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “DEAŞ, Suriye’de nasıl denklemden çıktıysa PKK da sistemden çıkacak. Ya barış içerisinde, sulh içerisinde çıkacak ya da başka türlü çıkacak” diyerek Türkiye’nin kırmızı çizgisini bir kez daha ilan etti.
SİLAH BIRAKILMAZSA MEŞRU HEDEF OLURLAR
PKK’nın tasfiye edildiği, silahların toplandığı ve barışın inşa edildi bir ortamda “demokratik hak ve talepler” en üst seviyede tartılabilir.
Onun ötesinde, “silah elde olduğu müddetçe”, Savunma Bakanı Yaşar Güler’in ifadesiyle “Meşru hedef sayılır” ve gereği yapılır.
Bakalım, birkaç gün içinde PKK’nın tasfiyesine ilişkin kararlar Suriye’deki kolu YPG/PYD (SDG) üzerinden nasıl bir etki yapacak.
Takipteyiz.
Hasan Öztürk / Haber7
Source: M Yazilari