Kayınvalideye yapılan ihbar
“Tarafınıza cinsel istismar suçundan açılacak olan dosyanız işleme alınacaktır.” Telefonunuza böyle bir mesaj gelse ne düşünürsünüz? Yargının işleyişine dair basit kuralları biliyorsanız öfkelenmek en doğal tavrınız olabilir. Peki, adliyeler hayatınıza uzak ve sadece haberlerde gördüğünüz binalardan ibaretse ne yaparsınız? Tahmin ediyorum. Yalan yok, ilk bir okur mesajında gördüğümde çok dikkate almadım. Ancak ne zaman ki ihbarlar arttı, ben de avukat arkadaşlarıma sordum. Meğer, yeni bir dolandırıcılık yöntemi gün geçtikçe daha yaygın hale gelmiş. Çark özetle şöyle işliyor. Önce tanımadığınız bir cep telefonu numarasından mesaj alıyorsunuz. İçeriğin başında büyük harflerle “YASAL TAKİP UYARISI!” diye yazıyor. Hemen altında ise hakkınızda cinsel istismar suçundan bir dosya olduğu ve uzlaşma sürecinin sonuna gelindiği belirtiliyor. Ancak hemen sonraki cümlede bir çıkış yolu gösteriliyor: “Uzlaşma talebiniz var ise vakit kaybetmeksizin Av. Ayhan Kadir Sönmez ile WhatsApp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.” Mesaj bir tehditle bitiyor: “İşleme alınan dosyaların uzlaşma hakkı olmayacak olup, seri mahkeme kurularak mahkeme sürecine taşınacaktır.” Halbuki… 1- Cinsel istismar suçu uzlaşma kapsamında değil. 2- Ayhan Kadir Sönmez adlı bir avukat yok. 3- Yazım yanlışlarıyla dolu, içinde terminolojide yer almayan kelimelerin kullanıldığı böyle bir hukuki mesaj metni olmaz. Haliyle, aslında bir dolandırıcı oltası bu. Dedim ya, eğer saydığım bu 3 maddeye hâkim değilseniz oltaya takılmanız mümkün. Keza, mesele burada da bitmiyor. Mesajdan bir süre sonra telefonla da arıyorlar. Bir kez de sözlü uyarıda bulunup bu kez para isteme süreci başlıyor. Vereceğiniz paranın mağdura iletileceği, dosyanın böyle kapanacağı ileri sürülüyor. Diyelim ki karşı çıktınız… Öyle ya, böyle bir suçu işlemediğinizi biliyorsunuz. Hatta mağduru bile tanımıyorsunuz. Dolandırıcılar pes etmiyor. Bu kez eşinizi, kardeşinizi, çocuğunuzu ve hatta kayınvalidenizi arıyorlar. Onlara sizi şikâyet edip “Konuşun, ikna edin, başı belaya girmesin” diyorlar. Yetmiyor, hazırladıkları sahte savcılık belgelerini de onlara gönderiyorlar. Sözün özünde, dolandırıcılar “cinsel istismar” suçunun utancından faydalanarak para almak için ellerinden geleni yapıyor. Garip olan, dolandırıcılar farklı illerdeki birçok insanı kandırmak için kullandıkları sahte “mağdurun” ismini bile değiştirmiyor. Okuduğunuz bu gerçek olayda yazılacak, öfkelenecek, çıkarım yapılacak çok nokta var. Ben sadece bir soruyla bitireyim: Sahi, bu dolandırıcılar hedeflerindeki insanlara ve ailelere nasıl ulaşıyor?
Source: Barış Pehlivan