“Keşifler ve Kaçışlar: Türkiye’deki Yeni Seyahat Noktaları”

İsrail”i terk edenler Güney Kıbrıs”a akın etti

Güney Kıbrıs ta yayın yapan Alfa TV nin haberine göre, İsrail ile İran arasındaki çatışmalardan dolayı ülkelerini yatlarla terk eden İsrailliler başta Limasol ve Aya Napa olmak üzere Rum kesimindeki marinalara akın etti. Marinalara İsrail den gelen yat trafiğine dikkat çekilen haberde, ilgili kurumların bu durum karşısında teyakkuz halinde olduğu ve tüm limanlarda kontrollerin artırıldığına işaret edildi. İSRAİL DE 40 BİN TURİST MAHSUR KALDI İsrail merkezli Haaretz gazetesinin haberine göre, ülkenin hava sahasının kapatılması sonrası yurt dışına çıkmak isteyenler yatlarla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ne (GKRY) geçmeye başladı. Söz konusu çatışma ortamından kaçış dalgasına hem yabancı turistler hem de bazı İsrailliler dahil oldu. Tel Aviv yakınlarındaki Herzliya marinasında deniz yoluyla ülkeden çıkış için pazarlık yapan insanların bir kısmı ülkelerine dönmek isteyen turistler olurken, bazıları ise yurt dışındaki çocuklarının yanına gitmeye çalışanlardan oluşuyor. İsrail’de yaklaşık 40 bin yabancı turist hava sahasının kapatılmasıyla ülkeyi terk edemedi. Bazı turistler deniz yoluyla GKRY ye ulaşmaya başladı ancak bu yolculuklar sınırlı sayıda ve oldukça yüksek fiyatlarla gerçekleşiyor. Küçük yat sahipleri Herzliya’nın yanı sıra Hayfa ve Askalan gibi sahil kentlerinde en fazla on kişilik gruplar şeklinde taşımacılık yapıyor. Facebook grupları üzerinden organize edilen bu geçişlerde, yüksek talep nedeniyle bilet fiyatları yüzlerce avrodan binlerce avroya yükseldi. Haaretz gazetesinde daha önce yer alan haberde, İsrail hükümetinin, yurt dışında mahsur kalan İsraillilerin ülkeye dönmesi için tahsis edilecek uçakların, İsrail den ayrılmak isteyen vatandaşlarca kullanılmasına müsaade edilmemesi için yerel hava yolu şirketlerine talimat verdiği bildirilmişti. İsrail in 13 Haziran da İran a saldırmasıyla başlayan olaylar nedeniyle 100 ile 200 bin arasında İsraillinin yurt dışında mahsur kaldığı kaydedilmişti.

Source: Habertürk


Restorasyonu tamamlanan Mor Kiryakus Manastırı turizme açıldı

Batman ın Beşiri ilçesine bağlı Ayrancı köyünde bulunan ve Süryani Hristiyanları tarafından kutsal kabul edilen Turabdin bölgesinin kuzey yönünde yer alan 1600 yıllık Mor Kiryakus Manastırı’nda 2020 yılında başlayan restorasyon çalışmaları sona erdi. 2 bin 500 metrekare alanda 2 katlı inşa edilen manastırın 3 etap halinde yürütülen restorasyon çalışmasının ilk etabı Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında, 2 nci etabı İl Özel İdaresi tarafından, 3 üncü etabı ise Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım Programı dahilinde gerçekleştirildi. Manastır, düzenlenen törenle turizme açıldı. Açılışa Vali Ekrem Canalp, Kültür ve Turizm İl Müdürü Mehmet İhsan Aslanlı, Beşiri Kaymakamı Muhammed Yılmaz, İl Emniyet Müdürü İbrahim Kaba, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Cafer Öz, DİKA Genel Sekreteri Aykut Aniç, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. BU SENE BATMANIMIZDA 500 BİN TURİST HEDEFİMİZ VAR Törende konuşan Vali Ekrem Canalp, 5 ilçede de turizmi canlandıracaklarını ifade ederek, “Bu yıl bizim atılımın başlangıç yılıdır. Bu sene inşallah Batmanımızda 500 bin turist hedefimiz var ve bu hedef önümüzdeki yıl 1 milyon turist olacak. Peki, biz 1 milyon turist hedefine nasıl ulaşacağız? 1 milyon turist hedefine ulaşmak için daha önce yapmamış olduğumuz işleri yapmamız gerekiyor. Yapmış olduğumuz işlere de boyut atlatmamız gerekiyor. Batman da turizm dediğimiz zaman Hasankeyf’te başlayıp Hasankeyf’te biten bir turizmdi. Bu kabul edilemez. Biz bu saatten sonra Hasankeyf’teki turizmi de geliştireceğiz ama 5 ilçemizin 5’inde de turizmi canlandırmakla mükellefiz dedi.

Source: Habertürk


Ağrı”da dağlara saklanmış gizli hazine! Mağaraya girenler büyüleniyor, gizemi çözülemedi

Diyadin ilçesine bağlı Günbuldu köyü yakınlarında, dağların koynuna saklanmış bir tarih yatıyor. Taşın içinden oyulmuş odalar, ibadethaneler ve geçitler, yüzyıllar öncesinden bugüne ulaşan bir hayatın izlerini sessizce anlatıyor. Yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda bir medeniyet aynası olan bu mağaralar, tarih boyunca farklı toplulukların barınağı oldu. Kayalara ustalıkla oyulmuş mihraplar, haç izleri ve mezar kalıntıları, buranın yalnızca bir yaşam alanı değil, aynı zamanda kutsal bir mekân olarak da kullanıldığını gösteriyor. Mağaraların bulunduğu bölgeye gelen ziyaretçiler, sarp kayalıkların arasından geçerek geçmişin sessiz yankılarını duyabiliyor. Doğanın ve tarihin iç içe geçtiği bu coğrafyada zaman adeta duruyor. Bölge halkı için Meya yalnızca bir turizm noktası değil; dedelerden kalan hikâyelerin, inançların ve yaşanmışlıkların mekânı. Çocukken biz buraya oyun oynamaya gelirdik, şimdi torunlarımız fotoğraf çekmeye geliyor diyen yaşlı köylüler, bu mağaraların hem geçmişin tanığı hem de geleceğin umudu olduğunu söylüyor. Henüz yeterince tanıtılmayan Meya Mağaraları, doğa ve tarih tutkunlarını bekliyor. Sessizliğiyle konuşan bu taş duvarlar, gören herkese şunu hatırlatıyor: Tarih bazen sadece kitaplarda değil, dağların kalbinde de saklıdır.

Source: Gazetevatan.com


Tabelalarla uyarı yapıldı… Sakın dokunmayın!

Bolu nun doğa harikası Gölcük Tabiat Parkı nda havaların ısınmasıyla beraber gölün simgesi olan nilüfer çiçekleri açtı. Pembe, kırmızı, sarı ve beyazın farklı tonlarında ziyaretçilerin ilgisini çeken çiçeklerin korunması için özen gösteriliyor. Ziyaretçiler, göl çevresindeki tabelalar ile çiçeklere dokunmamaları konusunda uyarılıyor. Nilüfer çiçeklerini koparan ve zarar verenlere, Çevre Kanunu kapsamında 557 bin 212 lira idari para cezası uygulanıyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ne bağlı ekipler, zaman zaman göl çevresinde de denetlemelerini sürdürüyor. BİLİNCİNDE OLSAK DAHA İYİ OLUR Tabiat parkını ziyarete gelen Tuğrul Düzgün (65), cezanın caydırıcı olduğunu belirterek, Evet, rakam yüksek ama ilk önce bu doğadaki nilüferlerin koparılmaması bilincinde olsak daha iyi olur. Rakam 100 bin, 200 bin. Tamam caydırıcı ama şu güzelliği görebiliyor musunuz? Burada yeşilin 50 tonu var. Turizm cenneti olan bir yer, Türkiye nin her tarafından insanlar geliyor. Hep beraber korumak zorundayız. Bu güzellikleri yaşatalım dedi.

Source: Habertürk