Kivi kabuğu yenir mi?
Eğer kiviye karşı alerji yoksa ve mide sorunları bulunmuyorsa, kivi kabuğu yenmesi sağlık açısından faydalıdır. Ancak, kabuğun tüylü yapısı ve asidik özellikleri nedeniyle, bu kısmı yemek bazı kişiler için rahatsız edici olabilir. Ayrıca, kivi kabuğu tüketmeden önce iyice yıkamak ve organik kivi tercih etmek, kimyasal kalıntılardan korunmak açısından önemlidir. KİVİ KABUĞU YENİR Mİ? Kivi, iç kısmı yenen ve kabuğu atılan tropikal bir meyve olarak bilinse de, kivi kabuğu aslında oldukça besleyici ve sağlıklıdır. Kivi, içerdiği yüksek C vitamini, potasyum ve lif ile bilinen bir meyvedir, ancak kabuğu da bu besin öğeleri bakımından oldukça zengindir. Kivi kabuğunun tam anlamıyla sağlıklı bir şekilde tüketilmesi, meyvenin sunduğu faydaları artırabilir. Ancak, kivi kabuğu konusunda karar vermeden önce, bununla ilgili bazı faktörleri göz önünde bulundurmak önemlidir. Öncelikle, kivi kabuğu lif açısından oldukça zengindir. Lif, sindirim sistemine büyük fayda sağlar, bağırsak hareketlerini düzenler ve kabızlık gibi sorunları önleyebilir. Kivi kabuğunda bulunan bu lif, mideyi daha uzun süre tok tutarak, diyet yapanlar için faydalıdır. Aynı zamanda lifli gıdalar, kalp sağlığını destekleyebilir, kötü kolesterol seviyelerini düşürebilir ve genel olarak vücut sağlığını iyileştirebilir. Kivi kabuğunun lif içeriği, meyvenin etli kısmından çok daha yüksektir, bu da onu mükemmel bir ek besin kaynağı yapar. Bunun yanı sıra, kivi kabuğu yüksek miktarda antioksidan içerir. Antioksidanlar, serbest radikalleri nötralize ederek hücresel hasarı engellemeye yardımcı olur, böylece erken yaşlanma belirtilerini ve bazı kronik hastalıkların riskini azaltır. Kivi kabuğunda bulunan flavonoidler ve polifenoller, bu antioksidanların başlıca kaynaklarıdır ve vücudu oksidatif stresten korur. Ayrıca kivi kabuğu, bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini açısından oldukça zengindir. C vitamini, vücutta kollajen üretimini artırarak cilt sağlığını iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Kivi kabuğunun bir diğer avantajı, bu kısmın, meyvenin etli kısmına göre çok daha az şeker içermesidir. Şeker alımını sınırlamaya çalışanlar için bu, kivi kabuğunu daha cazip bir seçenek haline getirir. Ancak kivi kabuğu biraz daha acımsı ve toprak tadına sahip olabilir, bu yüzden kabuğun tadını pek sevmedikleri için bazı kişiler bu kısmı tüketmekte isteksiz olabilir. Kabuğun dış yüzeyinde bulunan tüycükler, ilk başta biraz rahatsız edici olabilir. Ancak bu tüyler tamamen yenilebilir ve sağlığa zararlı değildir. Tüylü kısmı temizlemek için kivi kabuğunu bir fırça ile iyice yıkamak, bu rahatsızlığı ortadan kaldırabilir. Kivi kabuğunun içeriği sadece besinlerle sınırlı değildir, aynı zamanda bazı bitkisel bileşikler de içerir. Örneğin, kabuğunda bulunan lutein ve zeaksantin gibi karotenoidler, göz sağlığını destekler ve gözleri zararlı ışınlardan korur. Bu bileşiklerin, yaşa bağlı görme kaybı riskini azaltabileceği düşünülmektedir. Kivi kabuğunda bulunan saponinler, antienflamatuar özelliklere sahiptir ve vücuttaki iltihaplanmayı azaltabilir. Bu, romatizma gibi iltihaplı hastalıklar için faydalı olabilir. Kivi kabuğunun sağlığa olan faydaları, sadece besin öğeleriyle sınırlı değildir; aynı zamanda çevreye de katkı sağlar. Kivi, büyüme sürecinde birçok pestisit ve kimyasal madde kullanılarak yetiştirilebilen bir meyve olabilir. Bu nedenle, kivi kabuğunun tüketilmesi, bu kimyasal maddelerin bir kısmını da vücuda almak anlamına gelebilir. Eğer organik kivi tercih edilirse, bu endişe büyük ölçüde ortadan kalkar. Kivi kabuğunun doğrudan tüketimi, dış yüzeydeki pestisit kalıntılarından arındırılmış olması koşuluyla, aslında meyvenin çok daha fazla faydalı niteliği bünyesinde barındırır. KİVİ KABUĞU YEMEK ZARARLI MI? Kivi, besleyici değeri yüksek ve sağlıklı bir meyve olarak bilinir. C vitamini, lif, potasyum ve antioksidanlar açısından oldukça zengindir. Ancak, çoğu kişi kivi kabuğunu atmayı tercih eder, çünkü kabuğu tüylü ve yenmesi rahatsız edici olabilir. Yine de, kivi kabuğunun yenmesi aslında sağlık açısından oldukça faydalıdır ve tamamen zararsızdır. Aksine, kivi kabuğu, meyvenin etli kısmından daha fazla lif içerir ve sindirim sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir. Kivi kabuğu aynı zamanda yüksek antioksidan kapasitesine sahip olup, vücuttaki serbest radikalleri nötralize ederek hücrelerin zarar görmesini engeller. Ayrıca, kabuk kısmı, C vitamini ve E vitamini gibi besin öğeleri açısından da zengindir. Bununla birlikte, kivi kabuğunun yenmesi bazı kişiler için rahatsızlık verebilir. Kivi kabuğu tüylü ve sert bir yapıya sahip olduğu için, tüketimi bazı insanlar için zor olabilir. Tüylü yapısı, ağızda hoş olmayan bir his yaratabilir. Kabuğundaki asidik bileşikler bazı hassas mideye sahip kişilerde mide rahatsızlıklarına yol açabilir, mide asidi yüksek olan veya gastrit gibi mide problemleri yaşayan kişilerin kivi kabuğu tüketiminden kaçınmaları tavsiye edilebilir. Alerjik reaksiyon riski de göz önünde bulundurulmalıdır. Kivi, bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir ve bu reaksiyonlar cilt döküntüleri, kaşıntı, şişlik veya solunum problemleri şeklinde kendini gösterebilir. Kiviye alerjisi olan kişilerin, kabuğunu da içeren tüm kivi meyvesinden kaçınmaları gerekmektedir. Yeşil olanlar, pestisit kalıntıları taşıyabilir. Bu nedenle, organik olmayan kivi kabuklarının yenmesi, bazı kimyasal maddelere maruz kalmayı artırabilir. Kivi kabuğunun güvenli bir şekilde yenmesi için, meyve iyice yıkanmalı ve organik olanlar tercih edilmelidir.
Source: Habertürk