Klinik Psikolog Esra Ezmeci anlattı: Yeniden sevebilir insan ama aynı kalple değil!

Klinik Psikolog Esra Ezmeci anlattı: Yeniden sevebilir insan ama aynı kalple değil!

Boşandıktan sonra yeniden sevmek mümkün mü? Boşanmak kolay bir şey değil. Kimsenin hayali evlenip boşanmak değildir zaten. İnsan birini sever, ona güvenir, hayatını paylaşır, birlikte yaşlanacağını düşünür. Ama bazen işler öyle gitmez. Kavga, kırgınlık, sessizlik… Sonra bir gün, o imza atılır ve yol ayrılır. Peki sonra? Her şey bitti mi? Yeni bir ilişki mümkün mü? Yeniden sevebilir mi insan? Bu sorular boşandıktan sonra hemen akla gelir. Kimi hemen bir ilişkiye atlar, kimi uzun süre kimseyi hayatına almak istemez. Herkesin yolu kendine özgüdür ama bazı şeyleri bilmek, bu yolu daha sağlıklı yürümeye yardımcı olabilir. İYİLEŞMEDEN İLERİ GİTMEYE ÇALIŞMALI Boşanmak bir kayıptır. Ne kadar “karşılıklı anlaştık” desek de, bir şeyin bittiği gerçeği can yakar. İçimizde hayallerimiz, anılarımız, emeklerimiz kalır. Bu yüzden hemen bir ilişkiye atlamak bazen sadece kaçmak olur. Gerçekten biriyle olmak mı istiyorsun, yoksa yalnızlıktan mı korkuyorsun? Bu sorunun cevabını kendine dürüstçe vermelisin. İnsan kendine vakit ayırmalı. Üzülmeli, sinirlenmeli, susmalı, anlatmalı… Ne gerekiyorsa o yapılmalı ki kalpte yer açılsın. Çünkü iyileşmeden kurulan her yeni ilişki, eski yaraların devamı olur. Yeniden sevebilir insan ama aynı kalple değil! GEÇMİŞİ BIRAK, BUGÜNÜ SEÇ Boşanma sonrası kurulan ilişkilerde bir diğer tuzak da “ispat” çabasıdır. Eski eşe bir şey göstermek ister insan: “Bak, ben sensiz de mutluyum.” Belki biraz gurur, belki biraz öfke… Ama aşk, bir kanıt değil. Aşk, bir karar. Eğer yeni biriyle sadece geçmişe cevap vermek için birlikteysen, bu hem sana hem o kişiye haksızlık olur. İyi bir ilişki, geçmişin gölgesinde değil, bugünün ışığında kurulur. “Ben artık hazırım, bu kişiyle yeni bir sayfa açmak istiyorum” diyebiliyorsan, işte o zaman başla. YARALARINIZI BAŞKALARI DEĞİL KENDİNİZ SARIN Yeni başlayan ilişkilerde sık sık şu olur: “Eski eşim şöyleydi, bu ondan farklı.” “O bana değer vermezdi, bu çok ilgili.” Güzel. Ama dikkat edin: Bu kişiyi gerçekten tanıyor musunuz, yoksa bir şeyleri telafi etmesi için mi hayatınıza aldınız? Biriyle birlikte olmak, eskisini silmek için olmamalı. Aksi halde o kişiye kendi yaralarını sarma görevini verirsin. Bu da ilişkiyi yıpratır. İnsan önce kendi acısını sarar, sonra sevgiyi paylaşır. HATALARI TEKRARLAMAMAK İÇİN ÖZELEŞTİRİ ŞART Boşanmanın sebebi sadece karşındaki kişi olmayabilir. Belki sen de bazı şeyleri hep sineye çektin, belki kendini çok feda ettin, belki hiç sınır koymadın. Yeni bir ilişkiye başlarken kendine şunu sor: “Bu defa neyi farklı yapmalıyım?” İnsan kendini tanımadan, aynı hataları başka insanlarda tekrar eder. O yüzden yeni ilişkilere geçmeden önce aynaya bakmak gerek. Hatalarımızla, kırgınlıklarımızla, beklentilerimizle yüzleşmek gerekir. ÇOCUK VARSA DENGE DAHA ÖNEMLİ Eğer bu boşanmadan bir çocuk da etkilendiyse, işler biraz daha karmaşıklaşabilir. Yeni bir ilişkiye başlarken sadece kendi duygularınızı değil, çocuğunuzun ihtiyaçlarını da düşünmek gerekir. Çocuklar her şeyi hisseder. Yeni gelen kişiye karşı kafaları karışabilir, üzgün olabilirler, hatta size kızabilirler. Yeni ilişkiyi çocuğa tanıtmak aceleye gelmemeli. Önce siz emin olmalısınız. Sonra yavaş yavaş, güvenli bir şekilde tanıştırmak en doğrusudur. Çocuğunun duygularını yok saymadan, ama kendi hayatını da askıya almadan bir denge kurmak gerek. “TOPLUM NE DER?” DALGASINA KAPILMA Özellikle kadınlar boşandıktan sonra üzerlerinde büyük bir baskı hissedebilir: “Yalnız kalma”, “Çocuk için biriyle ol”, “Yaşın geçiyor!” gibi cümleler durmadan fısıldanır kulağa. Ama kimse senin hayatını senin kadar bilemez. Bir ilişkiyi, eksik hissedildiği için değil, gerçekten istenildiği için başlatmalısın. Toplumun beklentisiyle değil, kendi kalbinle hareket et. Aksi halde yine başkaları için bir şey yapmış olursun ve bu seni mutlu etmez. YENİ BİR İLİŞKİYE YELKEN AÇMAK İÇİN… Birini sevebilmek için önce kendini toparlaman gerekir. Yaralı kalp, iyileşmeden başlanan aşkları genellikle taşıyamaz. Ama eğer kendine dürüst olursan, geçmişinle barışır, kalbini onarırsan… Evet, yeniden sevebilirsin. Ve bu sefer belki daha derin, daha olgun, daha gerçek bir sevgi olur. Unutma, boşanmak bir son değil. Belki de asıl seni tanıma, ne istediğini anlama, kendine sahip çıkma başlangıcıdır. Ve bu başlangıçta biri yürüyorsa yanında, artık sevgi çok daha başka bir yerden akıyordur. ZAMANLA KALBİN DEĞİŞİR, BU DOĞALDIR Boşanma sonrası yaşanan duygusal dalgalanmalar aslında kalbin yeniden yapılanma sürecidir. Eskiden seni mutlu eden şeyler artık anlamını yitirebilir, daha önce seni korkutan şeyler şimdi özgür hissettirebilir. Bu değişim seni şaşırtmasın. Çünkü kalp, yaşadıkça dönüşür. Sevgiye bakışın değişebilir, ihtiyaçların evrilebilir. Önemli olan bu dönüşümle barışmak, kendine yabancılaşmamaktır. Artık daha iyi tanıdığın bir sen varsın ve bu “yeni sen”in seveceği kişi de eskisinden farklı olabilir. KENDİNİ SUÇLAMAYI BIRAK Boşanma sonrası en büyük yüklerden biri de “Nerede hata yaptım?” sorusudur. Elbette ilişki iki kişiliktir ve herkesin sorumluluğu vardır. Ama kendini yargılayarak değil, anlayarak ilerlemelisin. Affetmek sadece karşındakine değil, kendine de dair bir eylemdir. Kendini affettiğinde, geçmişin seni zincirlemez artık. Ve unutma: Aşk yeniden geldiğinde, onu tanıyacak gözlerin de, tutacak ellerin de değişmiş olacak. Bu yüzden belki de en güzel aşk, kaybettiklerinden sonra gelen, seni sen yaptığını kabul ettiğin aşktır. Bazen yeniden sevmek, sadece birini hayatına almak değil, hayata yeniden güvenmektir. Gülümsemeyi hatırlamak, dokunmaktan korkmamaktır. Bu güven zamanla, sabırla ve kendine verdiğin emekle filizlenir. Çünkü aşk, önce içimizde yeşerir, sonra bir başkasında çoğalır. Ve bazen sevmek, kendine yeniden şefkatle yaklaşmaktır. Kırıldığın yerlerden güçlenip, yeniden hissedebilmeye cesaret etmektir. Kalbini açık tutmak, risk almaya razı gelmektir. Çünkü sevgi, ancak cesaretle bulur gerçek yerini.

Source: Esra Ezmeci̇