Yıkılacak müzede yandaş mimar iddiası
Yeni projenin 2.5 milyar TL’ye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kendi otelinin de mimarı olan Abdurrahman Çekim tarafından yapılacağı iddia ediliyor.2017’de, yetersiz kaldığı gerekçesiyle yeniden tasarlanmasına karar verilen ödüllü müzenin yeni projesini mimar Hasan Özbay çizmiş ve dönemin bakanı Nabi Avcı tarafından da kabul görmüştü. Avcı’dan sonra görevi devralan Numan Kurtulmuş da projeyi beğenmiş, proje bedeli olarak o dönem 600 bin TL ödenmişti. Bakan Kurtulmuş’un da bir yıl içinde bakanlıktan ayrılmasının ardından göreve getirilen Mehmet Nuri Ersoy, iki eski bakanın beğendiği ve bedeli de ödenen projeyi beğenmediği için yeni proje çizimi için düğmeye bastı. 2.5 milyar TL’lik projeyi çizecek. Hatta uygulayacak olan mimarın da Ersoy’un turizm firmasının sürekli çalıştığı Baraka mimarlıktan mimar Abdurrahman Çekim olduğu vurgulanıyor.
Source: Bülent Ecevit
“Saygısızlık söz konusu değil”
Habertürk ten Nazif Şahin Karpuz un haberine göre; Yapımcı Faruk Turgut, Etiler deki bir mekândan çıkarken objektiflere yansıdı. Basın mensuplarının sorularına yanıt veren Turgut, Kızılcık Şerbeti dizisinde Pembe karakterine hayat veren Sibel Taşçıoğlu nun diziden ayrılacağını son hafta öğrendiğine ilişkin iddialara açıklık getirdi. SAYGISIZLIK SÖZ KONUSU DEĞİL Faruk Turgut, Sibel hanımla 96 bölüm birlikte çalıştık. Bu işten ayrılacağı bir ay önceden belliydi, Sibel hanım da biliyordu. Son hafta senaryo gitti, orada öğrendi diye bir şey olabilir mi? Böyle bir şey mümkün mü? Ayrıca çok da dostane, çok da güzel ayrıldık. Tekrar birlikte bir şeyler yapmak için çabalıyoruz. Biz üç senedir birlikte bir yol yürümüşüz, büyük bir saygı var. Asla bir saygısızlık söz konusu değil” ifadelerini kullandı. Faruk Turgut, Sibel Taşçıoğlu nun ayrılığının sonrasında ekipçe pasta kestiklerini ve aralarında hiçbir problem olmadığını da belirtti. Faruk Turgut, Kızılcık Şerbeti nin bu kadar sevilmesini bekleyip – beklemediği sorusuna ise şu yanıtı verdi: Ben bugüne kadar hiç üç sezon iş yapmadım. İkinci sezonda işlerim biterdi, ilk defa Kızılcık Şerbeti ile nasip oldu. Ben de bu kadar olacağını beklemiyordum ama oldu. Şu anda dördüncü sezona geçiyoruz, biz de ziyadesiyle memnunuz bu işten. SOSYOLOJİK GERÇEKLİK KARŞILIK BULDU Dizinin başarısının sırrını da anlatan Faruk Turgut; Türkiye nin sosyolojik gerçekliğini, içinde bulunduğu kutuplaşmanın bu kadar derin olduğu bir dönemde ülkenin meselelerine, insan profillerine dönük etkili bir içerik. Bu da karşılığını buldu bence ifadelerini kullandı.
Source: Habertürk
Oyuncu Ahmet Levendoğlu toprağa verildi vasiyeti çok konuşuldu
Edebiyat tarihçisi, eğitimci, çevirmen ve Türk Dil Kurumu Başkanlarından Agah Sırrı Levend”in torunu Ahmet Niyazi Levendoğlu için AKM”de tören düzenlendi. Törene, Levendoğlu”nun ailesi ve yakınlarının yanı sıra Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem, Oktay Kaynarca, Zuhal Olcay, Mustafa Uzunyılmaz, Gülsin Onay ve Hümeyra”nın aralarında bulunduğu sanatçılar ile sevenleri katıldı. Vasiyeti üzerine cenaze namazı kılınmadan toprağa verildi Törende sanatçının fotoğrafları müzik eşliğinde gösterildi. Hayatını kaybeden oyuncu Ahmet Levendoğlu’nun cenazesi, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki törenin ardından vasiyeti üzerine cenaze namazı kılınmadan toprağa verildi. Cenaze, törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Oyuncu Haluk Bilginer Ahmet Levendoğlu’nun cenazesinde, “Ağabeyimizi, arkadaşımızı, Türkiye için çok önemli bir değeri kaybettik. İyi ki yaşamış,” ifadeleriyle duygularını dile getirdi. Selçuk Yöntem ise “Değerli hocamızı kaybettik. Söyleyecek bir şey yok. Allah rahmet eylesin. Tiyatromuz için büyük kayıp,” dedi. Ahmet Levendoğlu hakkında İstanbul”da 1945″te dünyaya gelen Ahmet Levendoğlu”nun babası Tarık Levendoğlu, Devlet Tiyatrolarına kaynak yetiştiren Tatbikat Sahnesi”nin dekor kostüm öğretmeni ve teknik müdürüydü. Robert Kolej”den mezun olduktan sonra İngiltere”de Krallık Tiyatro Sanatı Akademisinde gördüğü tiyatro öğrenimini 1969″da tamamlayarak Exeter Northcott Theatre”da bir sezon oyunculuk yapan Levendoğlu, 1971-1976 arasında Ankara, 1978-1980 yıllarında İstanbul Devlet Tiyatrosu”nda çalıştı. Kuruluş döneminde İstanbul Devlet Tiyatrosu”nun müdür yardımcılığını üstlenen oyuncu, 1971″den itibaren tiyatroda öğretmenlik yaptı. Ankara Devlet Konservatuvarı, İstanbul Devlet Konservatuvarı, Boğaziçi Üniversitesi ve Akademi İstanbul gibi kurumlarda ders veren Levendoğlu, “Kırık Hayatlar”, “Ateşten Günler” adlı televizyon dizilerinde, “Young Indiana Jones” adlı Amerikan dizisinde, “Baharın Bittiği Yer” ve “Yaz Yağmuru” filmlerinde oyunculuk yaptı.
Source: Internet Haber
Gölgenin arkasından güneş gibi doğdular
Ressam, akademisyen ve sanat girişimcisi Prof. Hüsamettin Koçan, 20 yıl önce kurduğu Baksı Kültür Sanat Vakfı ve 15 yıl önce hizmete açtığı Baksı Müzesi”yle memleketi Bayburt”ta büyük bir değişime imza atmıştı…
Koçan”ın doğduğu Baksı köyünü şimdiki adıyla Bayraktar köyünü sanatla buluşturan müze, 2014 yılında Avrupa Konseyi Ödülü”ne layık görülmüştü.
Bayburtlu kadınlara Baksı Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Oya Koçan tarafından teşekkür plaketi verildi.
Sanatçının projeleri vakıf ve müzeyle sınırlı kalmadı. Koçan, bölgenin kadınları için kolları sıvayıp, Hüsame Köklü Kadın Eğitim Merkezi”ni kurdu.
Bu merkezle de köyden kente taşınmış kadınların potansiyellerini yeniden ortaya çıkarmayı ve onların üretimlerini görünür kılmayı hedefledi…
TIĞ, BONCUK VE SABIR
İşte bu hedefini hayata geçirmeye başlayan Koçan “Gölgenin Arkasındaki” adlı yeni sergisine Bayburtlu kadınları da dahil etti. Onların gölgede kalan emeklerini gün yüzüne çıkardı.
“Güneşi Anlatmak Serisi” adlı çalışma kapsamında tığ, boncuk ve büyük bir sabırla güneşi anlattı kadınlar. Sergide güneş gibi doğdular adeta…
Sergide; kadınların üretip, güneşi anlattığı tığ işi boncuk eserleri Hüsamettin Koçan”ın yorumuyla buluştu.
Heyecan yaşadılar
Sergi için İstanbul”a gelen Mintaha Kardeş, Şeyma Özbek, Ayşenur Karadeniz, Serpil Yanık, Elif Gül Öztürk, Gönül Ayengin, Leyla Yanık ve Mine Yanık, kendi yapıtlarını tek tek izlerken büyük bir heyecan yaşadı… Bu heyecanlı buluşmada gelecek için büyük bir enerji topladıklarını söyleyen kadınlar, Hüsamettin Koçan’a ve Baksı Kültür Sanat Vakfı”na teşekkür ettiler.
“Kadına inancım büyük”
Hüsamettin Koçan, “Kadına olan inancımı, kadının beceresini ve iş birliğini ortaya koymak için bu sergiyi hayata geçirdim. Sergide gördüğünüz her şey her bir kadının yaptığı kendi güneşi. Bu güneş bazen cıvıl cıvıl bazen de kapkaranlık. Benim yaptığım kadın odaklı üretim meselesi ve nesnesini yan yana getirerek oradan yeni bir üretim tarzı çıkarmak oldu. Zanaat ve sanatı yan yana getirdim” dedi.
“Gölgenin Arkasındaki” sergi 19 Nisan”a kadar Piyalepaşa”daki Galeri Merkür”de ziyaret edilebilir.
Source: Nazan Doğaner Halici