“Kültürel Etkinlikler Gündemi – Müzik, Kadınlar ve Ramazan Mesajları”

Telif sorunu çözülüyor

Dün İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen imza törenine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra ilgili kurumların yöneticileri katıldı.Protokol ile müzik dünyasındaki telif sorununun çözülmesi, restoran, kafe gibi işletmelerin telif ihtilaflarının son bulması ve müzik lisansı almalarının kolaylaştırılması hedefleniyor.Törende bir konuşma yapan Bakan Ersoy, “Müzik meslek birliklerimiz, tarife oranlarını yüzde 70 oranında indirmeyi kabul etti. Yıllardır yaşanan telif anlaşmazlıklarının çözümünde çok önemli bir eşik olarak görüyoruz. Sayın başkanlara uzlaşıya dayalı bir şekilde süreci sürdürerek sonuca ulaştıkları için teşekkür ediyorum. Gastronomi tesislerinde müzik iş birliği protokolünün taraflara hayırlı olmasını diliyorum” dedi. YILLARDIR KANAYAN BİR YARAYDIMSG Başkanı Ferhat Göçer: “Yolumuz çok uzun. Eser sahiplerine ayakta duracakları, üretmeye devam edecekleri bir hayat konforu sağlamaya çalışıyoruz.” Cem Belevi: “Teliflerle alakalı yıllardır beklediğimiz adımlar vardı. Bu protokol, sanat camiası için çok önemli bir gelişme.”Ümit Sayın: “Senelerdir sıkıntısını çektiğimiz bir konuydu. Her yerde şarkılarımız çalıyordu ama bunun bize hiçbir getirisi olmuyordu. Bu protokol çok şeyi değiştirecektir.”Coşkun Sabah: “Telif konusu kanayan bir yaraydı. Yavaş yavaş dünya standardına geliyoruz. Dünya bu konuyu 80 yıl önce halletmiş.”BUGÜNLERİN HAYALİNİ KURDUKNükhet Duru: “Çok mutluluk verici bir gün, bunu şahsen yaşamak ve o imzayı görmek için koşarak geldim.”Soner Sarıkabadayı: “Müzik sektörü için tarihi bir gün olduğunu düşünüyorum. Buna şahit olmak benim için gurur verici.” Sefo: “Telif haklarımızı korudukları için müzik birliklerini kutluyorum ve bakanlığımıza teşekkür ediyorum.”Ahmet Selçuk İlkan: “50 yıldır bugünlerin hayalini kuruyorduk. Sanatçının ruhunu okşayan en güzel duygu telif hakları.”

Source: Behlül Aydin


AKP”li belediyeden kadın çalışanlarına skandal koşul

AKP”li Samsun Büyükşehir Belediyesi genel sekreterinin belediye bünyesinde çalışan kadınlara Ramazan ayı ve 8 Mart Dünya emekçi kadınlar gününe ilişkin bir iç yazışma gönderdiği ortaya çıktı.

Gönderilen yazıda Ramazan ayı dolayısıyla kadın personeline iftardan önce evde yemek yapabilmeleri için işten 1 saat erken çıkma izni verildi. Belediye tarafından yayımlanan resmi yazıda, Ramazan ayının kadınların toplumsal rollerini daha da vurguladığı belirtilerek, “kadınların evde yemek hazırlama görevine sahip olduğu” ifade edildi.

Yazıda şu ifadeler yer aldı:

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün Ramazan ayına denk gelmesi, kadınların hem dini hem de toplumsal anlamda sahip oldukları değerin bir kez daha hatırlanmasına vesile olur. Bu kapsamda kadın personelimizin Ramazan ayı boyunca mesai bitiminden 1 saat önce mesaiden ayrılması ve 8 Mart dünya Kadınlar Günü’ne özel Samsun Büyükşehir Belediyemiz Sosyal Tesisleri’nde yüzde 50 indirimli yararlandırılması Başkanlık makamınca uygun görülmüştür.”

Source: Anka


En güzel Cuma mesajları ve sözleri

Resimli Hayırlı Cumalar mesajları… Cuma namazına sayılı saatler kala, en güzel, anlamlı cuma mesajları gündemdeki yerini aldı. Bu önemli günde sevdiklerine hayırlı cumalar ve cumanız mübarek olsun mesajları göndermek isteyenler; en güzel, farklı, dualı, hadisli, ayetli, anlamlı, farklı ve resimli cuma mesajlarını araştırmaya başladı. İşte, 7 Mart 2025 en güzel, resimli cuma mesajı ve sözleri….AYETLİ, HADİSLİ DUALI CUMA MESAJLARI VE SÖZLERİ Gül sevginin tacıdır, her bahar gül taçlanır. O Gül ki Muhammed i hatırlatır. Onu hatırlayana gül koklatır. Gül kokulu, sevgi dolu nice Cumalara. Selam ve Dua ile Hayırlı Cumalar.Kalbimiz iman ile gönlümüz İslam ile dilimiz Kur an ile kulağımız ezan ile gözümüz nur ile dolsun… Evimiz huzurlu ve neşeli olsun. Hayırlı Cumalar…Rabbim birliğimizi, dirliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. (Amin) Hayırlı Cumalar…KISA, UZUN, HADİSLİ, DUALI CUMA SÖZLERİ Resimli cuma mesajları 27 Mayıs günü için araştırılmaya başlandı. Müslümanların kutsal günü olarak kabul edilen Cuma gününde dualar ediliyor, camide cemaatle namaz kılınıyor ve tebrik mesajları atılıyor. Bu mübarek güne kavuşmanın sevincini yaşayan Müslümanlar en güzel, ayetli, hadisli, dualı, kısa, uzun, yeni ve resimli cuma mesajlarını araştırıyor. Allah ım… Ümidimi kaybettiğimde, senin yazdığın kaderin, hayallerimden daha güzel olduğunu hatırlat… Hayırlı Cumalar.Ya Rabbim! Sen anne babalarımızı ve tüm inananları sonsuz rahmetinle bağışla ve cumamızı hayırlı, nurlu ve bereketli eyle, Amin! Selam ve dua ile hayırlı cumalar.YENİ, FARKLI, DUALI, HADİSLİ VE AYETLİ CUMA MESAJI Allah ım! Senden bu günün ve yarının bildiğim ve bilmediğim ne kadar hayır varsa hepsinden isterim. Senden cenneti ve cennete yaklaştıracak söz ve amelleri isterim. Cumanız mübarek olsun.En küçük iyiliği unutan, en büyüğünü de unutur. Rabbim bizi vefalı insanlarla karşılaştırsın. (Amin) Hayırlı Cumalar.Ettiğin her dua derdine deva, sağlığına şifa, gözüne nur, gönlüne huzur, ailene ve sevdiklerine huzur getirsin. Hayırlı cumalar dilerim.RESİMLİ CUMA MESAJLARI Allah ın nuruyla, ümmetini selamlayan gül yüzlü nur Peygamberin (s.a.v) şefaati üzerimize olsun. Hayırlı Cumalar.Duâ Aşktır, Duâ Huzurdur, Duâ Umuttur. Hayırlı Huzurlu Umutlu Aşk Dolu Hayırlı Cumalar Olsun…Ey Allah ım aklımızı senin yolunda, nefsimize ve şeytana mağlup etme… Kalplerimizi islam nuruyla bertaraf et ve günahlarımızı bağışla..Amin! Hayırlı Cumalar.HAYIRLI CUMALAR MESAJLARI Vatandaşlar, Hayırlı Cumalar mesajını sosyal medya hesaplarından paylaşarak sevdiklerinin ve akrabalarının Cuma gününü kutlamak istiyor. İşte, farklı, en güzel cuma mesajları…Ey ALLAHIM! Sen ümit edeni ümitsizliğe düşürmezsin. Sen Sen den isteyeni geri çevirmezsin. Ey ismi Deva, Zikri şifa ve itaati zenginlik olan; sermayesi ümit ve silahı dua olan bu kullarına maddi manevi şifa ol. Sana yönelen kalplerimizi boş çevirme. (Amin) hayırlı cumalar…Cuma gibi günümüz var. İslam gibi dinimiz var. Muhammed gibi sahibimiz var. Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne.EN GÜZEL CUMA MESAJLARI Ey Rabbim! Şu sonsuz merhamet ve rahmet deryasından bir damla da olsa, nasiplenmeyi hak eden kullarından eyle bizi. Amin. Hayırlı nurlu cumalar dilerim.Ey benim güzel mevlam! Benim senden istedikIerimi değil; senin bende görmek istediklerini yaşat bana. Hayırlı Cumalar!CUMANIZ MÜBAREK OLSUN MESAJLARI Dünyada bir olan sende bin olsun, kainatta damla olan sende okyanus olsun. El açıp dua etiğin her şey bugün kabul olsun, amin! Hayırlı Cumalar dilerim.Bugün Cuma… Rabbim!.. Dualarınızı hayırlı kılarak kabul eylesin. Cumanız bereketli ve gönlünüzce olsun inşallah.Ey nefsim! Şeytana yem olmak mı yoksa cennette gül olmak mı niyetin? Bırak yakamı secde edeyim. Sen huzura er, ben imanla öleyim. Rabbim hepimizi imanla ölen kullarından eylesin. Amin. Hayırlı nurlu cumalar.FARKLI CUMA MESAJI ÇEŞİTLERİ En küçük iyiliği unutan, en büyüğünü de unutur. Rabbim bizi vefalı insanlarla karşılaştırsın. (Amin) Hayırlı Cumalar.Duâ Aşktır, Duâ Huzurdur, Duâ Umuttur. Hayırlı Huzurlu Umutlu Aşk Dolu Hayırlı Cumalar Olsun… Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir. (A raf,7/199) Cuma Gününüz Bin Mübarek Olsun.Rabbim birliğimizi, dirliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. (Amin) Hayırlı Cumalar…

Source: Habertürk


Bugün, “Dünya Kadınlar Günü”

Clara Zetkin komünist bir aktivist ve kadın hakları savunucusuydu. 1910 yılında Kopenhag’da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı’nda “Dünya Kadınlar Günü” fikrini önerdi. Zetkin’ in önerisi, konferansa katılan 17 farklı ülkeden 100 kadın tarafından oy birliği ile kabul edildi.İlk uluslararası etkinlikler 1911’de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’ de düzenlendi. Dünya Kadınlar Günü”nün 100. yıldönümü 2011 yılında büyük organizasyonlarla kutlandı. Özetle, Dünya Kadınlar Günü kadın hakları hareketinde bir odak noktası oldu.Bugün neredeyse tüm dünyada ses getiren eylemlere sahne olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kökeni, 19. yüzyılın sonlarında sanayileşmenin getirdiği ağır çalışma koşullarına ve kadınların oy hakkı gibi temel haklardan mahrum bırakılmış olmasına dayanıyor. 8 Mart 1857’ de ABD’nin New York kentinde tekstil işçisi kadınlar, daha iyi çalışma şartları talebiyle greve çıktı. Ancak, polis müdahalesi ve çıkan yangın sonucunda birçok kadın yaşamını yitirdi.Bu trajedinin ardından, kadınların hak mücadelesi yıllar içinde büyümeye devam etti. 28 Şubat 1909’da, New York’ta 15.000 kadın işçi, daha iyi çalışma koşulları ve eşit haklar talebiyle büyük bir yürüyüş düzenledi. Kadınların mücadelesini destekleyen Amerikan Sosyalist Partisi, bu günü Ulusal Kadınlar Günü ilan etti.Bu olaydan yıllar sonra, yukarıda da anlattığım gibi, 26-27 Ağustos 1910’da Danimarka’nın Kopenhag kentinde düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, Almanya Sosyal Demokrat Partisi üyesi Clara Zetkin, “Kadınlar Günü” ile ilgili önerisini sundu. Zetkin’in önerisi kabul edilerek, kadın hakları mücadelesini simgeleyecek bir gün belirlenmesi kararlaştırıldı. 1917’de Sovyet Rusya’da kadınlar oy hakkı kazandıktan sonra 8 Mart Ulusal Bayram oldu. Kadınlar Günü, 1967’de feminist hareket tarafından benimseninceye dek, ağırlıklı olarak sosyalist hareketler ve komünist ülkeler tarafından kutlandı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 16 Aralık 1977 tarihinde aldığı karar ile de; diğer ülkeler, kendi geleneklerine ve tarihlerine uygun bir günü uluslararası Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü ilan etmeye davet edildi.Birleşmiş Milletler’in Dünya Kadınlar Günü’nü kabul etmesi ile, bu özel gün resmiyet kazanmış oldu. BM, bu tarihten itibaren, her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı. Belirlenen ilk tema “Geçmişi Kutlamak, Geleceği Planlamak” idi. Bu yılın teması ise, “Eylemi Hızlandır” (Accelerate Action).Dünya Kadınlar Günü, özünde kadınların süregelen toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalık yaratılmasını amaçlayan; kadınların toplumda, siyasette ve ekonomide kat ettikleri mesafenin kutlandığı özel bir gün. Kadınlar için 8 Mart; hak, eşitlik, özgürlük ve dayanışmayı temsil ediyor. Her 8 Mart’ta çeşitli etkinlikler düzenlenerek bu mücadele dile getiriliyor.Dünya Kadınlar Günü’ nün bu yılki teması olan” Eylemi Hızlandır” (Accelerate Action)., Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konulu çalışmaların hızlandırılması için bir çağrı niteliği taşıyor. Cinsiyet eşitliği için Eyleme Geçmeyi Hızlandıracak en etkili yollardan biri destekçileri desteklemek. Tüm Dünya’da olduğu gibi Ülkemiz’ de de kadınlara ve kız çocuklarına yardımcı olan birçok sivil toplum kuruluşu var. Desteğimizi, onları destekleyerek sunabiliriz.Birey olarak, günlük yaşamımızda kadınların gelişimini olumlu şekilde etkileyecek adımlar atabiliriz.Klişe yargılara meydan okuyabilir, ayrımcılıkla mücadele edebilir, önyargıları sorgulayabilir, kadınların başarılarını kutlayabilir ve çok daha fazlasını yapabiliriz. İlâveten, bilgi birikimimizi diğer kişilerle paylaşmanın ve başkalarını yüreklendirmenin büyük önem taşıdığını unutmamalıyız.Dünyanın dört bir yanındaki etki sahibi kuruluş ve gruplar, #EylemeGeçmeyiHızlandırmaya yardımcı olmak üzere, aşağıdakiler dahil bir dizi etkili strateji, kaynak ve etkinlik sunuyor:Kadınlara ekonomik güç kazandırmaÇeşitli yeteneklere sahip bireyler yetiştirme, istihdam ve muhafaza etmeKadınları ve kız çocuklarını lider, karar verici, iş insanı olma ve bilim, teknoloji, mühendislik, matematik alanlarına yönelme konusunda desteklemeKadınların ve kız çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere altyapı tasarlama ve inşa etmeKadınların ve kız çocuklarının kendi sağlıkları konusunda bilgiye dayalı kararlar vermelerine yardımcı olmaKadınları ve kız çocuklarını sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği alanlarına yönlendirmeKadınlara ve kız çocuklarına kaliteli eğitim ve öğrenim erişimi sunmaKadınların ve kız çocuklarının spordaki katılımını ve başarılarını artırmaKadınların ve kız çocuklarının yaratıcı ve sanatsal yeteneklerini desteklemeKadınların ve kız çocuklarının gelişimini destekleyen diğer alanları ele almaHepimiz, kendi olanaklarımız ölçüsünde -küçük ya da büyük olması hiç önemli değil- bir katkı verebiliriz #EylemeGeçmeyiHızlandırmak için. Bu katkıyı; örneğin, konu ile ilgili sivil toplum kuruluşlarından birine çalışmalarında yardım ederek ya da maddi destek sağlayarak verilebileceğiniz gibi, çevrenizde konu ile ilgili farkındalık oluşturmak ya da var olan farkındalığı artırmak için çalışmayı da seçebilirsiniz.Ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, artık sadece bir kutlama günü değil, aynı zamanda kadın hakları mücadelesinin sesi olmaya devam eden önemli bir tarih. Dünyanın dört bir yanında düzenlenen etkinlikler, yürüyüşler ve kampanyalar, kadınların karşılaştığı sorunları görünür kılmayı ve çözüm üretmeyi amaçlıyor.Yani, tarihte kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları talebiyle başlattıkları mücadele; günümüzde toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve kadına yönelik şiddete karşı duruşun simgesi olmaya devam ediyor…Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği…

Source: Ayşegül Domani̇ç Yelçe


Bakan Göktaş, çocukların sahur sofrasına konuk oldu

Bakan Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün Saray Çocuk Evleri Sitesi”ndeki yavrularımızla sahur sofrasında buluştuk. Onların hayalleri ve gülen gözleriyle ramazanın bereketini hissettik. Ramazan birlikte güzel.”
Bugün Saray Çocuk Evleri Sitesindeki yavrularımızla sahur sofrasında buluştuk. 🤍
Onların hayalleri ve gülen gözleriyle Ramazan’ın bereketini hissettik.
Ramazan birlikte güzel! pic.twitter.com/Ow4nrFGtQZ
— Mahinur Özdemir Göktaş (@MahinurOzdemir) March 7, 2025

Source: Eda Koyuncu


2025 Ramazan”a Özel Cuma Mesajları

Ramazan ayı, rahmet ve bereketin bol olduğu, duaların kabul edildiği kutsal bir zaman dilimidir. Bu mübarek ay içinde yer alan Cuma günleri ise manevi anlamda daha büyük bir önem taşır. Sevdiklerinize içten ve anlam dolu Ramazan”a özel Cuma mesajları göndermek, onların kalplerine dokunmanın en güzel yollarından biridir. İşte, 2025 yılı için en güzel ve özgün Ramazan Cuma mesajları.
Ramazan Ayında Cuma Gününün Önemi
Cuma günü, İslam”da bereketi ve manevi değeri en yüksek günlerden biri olarak kabul edilir. Bu özel gün, ibadetlerin ve duaların daha faziletli olduğu, rahmet ve mağfiretin arttığı bir zaman dilimi olarak görülür.
Ramazan ayında ise bu gün, oruç ibadeti ve dualarla daha da bereketlenir. Müslümanlar için Cuma namazı, birlik ve beraberliği güçlendiren önemli bir ibadettir. Bu özel günlerde sevdiklerinize güzel mesajlar göndererek onların dualarında yer alabilir, gönül bağlarınızı pekiştirebilirsiniz.
2025 Ramazan Ayına Özel Anlamlı Cuma Mesajları
Kısa ve Öz Cuma Mesajları
“Hayırlı Cumalar! Ramazan ayının bereketi ve huzuru üzerinize olsun. Dualarınız kabul, gönlünüz ferah olsun.”
Cuma’nız mübarek, bereket ve huzurla dolsun; Ramazan’ın rahmeti kalbinizi aydınlatsın. Hayırlı Cumalar!
Rabbim, bu mübarek Cuma’da dualarınızı kabul etsin, gönlünüz huzur ve barışla dolsun. Hayırlı Cumalar!
Kur’an-ı Kerim ve Hadislerle Desteklenen Cuma Mesajları
“”Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda Allah”ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma Suresi 9) Bu mübarek günde dualarınız kabul olsun. Hayırlı Cumalar!”
“Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Ramazan ayında yapılan her iyilik, misliyle mükâfatlandırılır.” Bu mübarek ayın bereketi ve Cuma gününün feyzi üzerinize olsun. Hayırlı Cumalar!”
Dua İçeren Cuma Mesajları
“Allah’ım! Bugün edilen duaları kabul buyur, günahlarımızı affet, oruçlarımızı makbul eyle ve bizleri hayırlı amellere yönlendir. Hayırlı Cumalar!”
“Rabbim, Ramazan ayının manevi atmosferinde gönüllerimize huzur versin, bizleri hayır kapılarından ayırmasın. Bereketli ve huzurlu bir Cuma diliyorum.”
Cuma Mesajlarını Kimlerle Paylaşabilirsiniz?
Ramazan ayında Cuma mesajları, sadece aile üyeleri ve yakın dostlar ile sınırlı kalmamalıdır. İş arkadaşları, komşular ve sosyal medya takipçileri ile paylaşarak daha geniş bir kitleye manevi duygularınızı ulaştırabilirsiniz. Küçük bir mesaj, büyük bir tebessüme vesile olabilir.
Cuma Mesajlarını Nerelerde Paylaşabilirsiniz?
WhatsApp ve SMS: Sevdiklerinize bireysel olarak gönderebilirsiniz.
Sosyal Medya (Facebook, Instagram, Twitter): Paylaşımlar yaparak daha fazla insana ulaşabilirsiniz.
Durum Güncellemeleri: WhatsApp, Instagram ve Facebook hikâyelerinde paylaşabilirsiniz.

Source: Zülal Ceylan


Bakan Göktaş, çocukların sahur sofrasına misafir oldu

Bakan Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımında şu ifadelere yer verdi:”Bugün Saray Çocuk Evleri Sitesi”ndeki yavrularımızla sahur sofrasında buluştuk. Onların hayalleri ve gülen gözleriyle ramazanın bereketini hissettik. Ramazan birlikte güzel.”

Source: Www.star.com.tr


Sağlıklı yaşam eğitmeni Seda Bostancı değerlendirdi: Wellness uygulamaları, geleceğimize de yön veriyor

Fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığın bütünsel bir şekilde iyileştirilmesi olarak tanımlanan “wellness” akımı giderek yaşamın normalleri arasına girerken, kök çakralarını harekete geçirerek içsel huzura kavuşmak isteyenler, ses meditasyonlarının mistik dünyasına yöneliyor. Bu yöntemle birlikte çakra noktalarının desteklenerek bireylerin değişimi önce kendilerinde bulmalarını sağladıklarını belirten Sağlıklı Yaşam Eğitmeni Seda Bostancı, ses meditasyonunun faydalarını açıklarken Ankara”daki merkezinde sunduğu spiritüel uygulamalar hakkında da bilgiler paylaştı. Seda Bostancı, “Ses meditasyonu, modern yaşamın getirdiği stres ve kaygıyla başa çıkmak için kullanılıyor. Bu yöntemde titreşimlerin gücünü kullanarak zihni sakinleştiriyor, bedeni rahatlatıyor ve ruhsal dengeyi destekliyoruz. Yapılan araştırmalar da ses meditasyonunun stres hormonlarını azalttığını, uyku kalitesini artırdığını ve genel ruh halini iyileştirdiğini gösteriyor. Bütünsel esenlik arayışında olan herkesi, bu şifalı yolculuğa davet ediyorum” dedi. “KALICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DENGE YARATMAYI AMAÇLIYORUZ” Ses meditasyonuyla danışanlara bütünsel bir iyilik hali sunmayı hedeflediğini aktaran Sağlıklı Yaşam Eğitmeni Seda Bostancı, “Bu yöntemle, uygulama sürecinde aktif hale getirilen altı çakra noktasının dengelenmesi sağlanıyor. Seansın sonunda, danışanlardan kendilerine şefkatle sarılmaları istenerek, içlerindeki sonsuz sevginin öncelikle kendilerine yönlendirilmesi teşvik ediliyor. Şems-i Tebrizi”nin “Sen düzelirsen, dünya düzelir” felsefesinden ilham alınan bu yaklaşım, güzelliğin sadece dış görünüşten ibaret olmadığını, ruhun derinliklerinden ve içsel enerjinin akışından doğan bir ışıltı olduğunu vurguluyor. Danışanlarımıza sunduğumuz bu deneyim, fiziksel güzelliğin ötesine geçerek ruh ve enerji dengesini de merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla şekilleniyor. Amacımız, güzellik ve iyilik halinin birbirine sıkıca bağlı olduğu, kalıcı ve sürdürülebilir bir denge yaratmak” ifadelerini kullandı. “NEGATİF ENERJİYİ SAÇ DİPLERİNDEN ÇEKEREK VÜCUTTAN ATIYORUZ” Ruhsal ve fiziksel dengeyi bulmak için yalnızca bir uygulamayla sınırlı kalmadıklarını, kadim geleneklerden de faydalandıklarına dikkat çeken Seda Bostancı, “Henüz çok yeni olmasına rağmen hızla popülerlik kazanan mistik saç ve cilt terapisi uygulamasını ülkemize getirdik. Tarihi kaynaklara göre, negatif enerjinin saç diplerinden çekilerek insan vücudundan atıldığı ve bu sayede ruhsal arınma sağlandığı biliniyor. Aslında insanlar, yas gibi bazı olumsuz süreçlerde bilinçsizce saçlarını çekerek bu doğal arınma hareketini yapıyor. Bu terapi sırasında can yakmadan gerçekleştirilen minik saç çekme hareketleriyle vücut frekansının yükseltilmesi hedefleniyor. Bütünsel olarak rahatlatıcı etkisiyle, kişiyi zihinsel ve ruhsal olarak iyileştiriyor” şeklinde konuştu. “MİSTİK SAÇ VE CİLT TERAPİSİ İLE TEPE ÇAKRASINDAKİ BLOKAJLARI AÇIYORUZ” Mistik saç ve cilt terapisinin dünya çapında kabul edilen bir yöntem olduğunu vurgulayan Sağlıklı Yaşam Eğitmeni Seda Bostancı, “Tepe çakrasının kapalı olması baş ağrısı, sinüzit, görme ve işitme problemleri gibi çeşitli fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabiliyor. Baş bölgesine yapılan özel masaj sayesinde ise enerji akışının en önemli merkezlerinden biri olan tepe çakrasındaki blokajların giderilmesine yardımcı olunuyor. Nitekim ben de Uzakdoğu”ya yaptığım bir ziyarette, kronik sinüzit ve alerjik astım şikayetleri nedeniyle baş masajı yaptırıp faydalarını bizzat deneyimledim. Bu tecrübe sonrasında bu uygulamayı Anadolu şifacılığı, Uzakdoğu”nun kadim kültürü ve modern tekniklerle harmanlayarak Türkiye”ye kazandırdım” diyerek değerlendirmelerini şu sözlerle sonlandırdı: “Günümüzün tempolu ve stresli günlük yaşamında, ruhsal ve fiziksel dengeyi korumak, kritik bir önem taşıyor. Bireylerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına, yaşamdan daha fazla keyif almalarına ve karşılaştıkları zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmalarına yardımcı oluyor. Bu nedenle, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi teknikleri ve kişisel gelişim gibi wellness uygulamaları, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geliyor. Kendimize yaptığımız bu yatırım, sadece bugünkü sağlığımızı değil, gelecekteki yaşam kalitemizi de doğrudan etkiliyor. Tam da bu yüzden en az kendim kadar toplumsal sağlığı da önemseyen bir eğitmen olarak, Ankara”daki merkezimde tüm danışanlarımı sağlıklı uygulamalarla buluşturmaya devam edeceğim.

Source: Sabah


Azerbaycanlı sanatçılar Alim Kasımov ve Fergana Kasımova AKM”de konser verdi

Alim Kasımov, konserde seyircileri selamlayarak, “Ramazan ayımız mübarek olsun. Allah”a hamdolsun ki bu güzel ayda bizi sizlerle görüştürdü. Biz çok mutluyuz.” dedi.

Fergana Kasımova ise sahnede yaptığı konuşmada, “Alim Bey ile burada olmaktan çok mutluluk duyuyoruz. İstanbul”u çok seviyoruz. Çünkü burada sizler varsınız. Bizim muğamızı çok seviyorsunuz. Bizler de sizi çok seviyoruz. İyi ramazanlar.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan klasik müziği olan muğam müziğinin iki büyük ismi 90 dakika boyunca süren “Ayın Konseri”nde “Peyman ettik”, “Üreyim”, “Aşiqem”, “Ay qız”, “Eşqin oduna qalannam” ve “Mehriban olaq” aralarında olduğu parçaları seslendirdi.

Seyircilerin şarkılara eşlik ettiği konser sonunda ikili, dakikalarca ayakta alkışlandı.

Uluslararası Müzik Konseyi tarafından UNESCO Müzik Ödülüne layık görülen Alim Kasımov, 1995 yılından beri hem öğrencisi hem de kızı olan Fergana Kasımova ile sahneye çıkıyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Fotokapanı sökmeye gücü yetmedi!

Doğa Koruma ve Milli Parklar Sinop 10 uncu Bölge Müdürlüğüne bağlı Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri, yaban hayatının korunması çalışmaları kapsamında ormanlık alana fotokapan yerleştirdi. habericionecikanlar#100#left# Bu anlar fotokapanın kamerasıyla kaydedildi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, fotokapan tarafından kayıt altına alınan görüntüleri, sosyal medya hesabında Önce sakin bir doğa gezisi, sonra teknolojiye merak! Fotokapanı sökmeye çalışsa da biz yakaladık. Bizden kaçış yok! notuyla paylaştı.

Source: Habertürk


Tiyatro Anadolu”nun oyunlarının kostümlerini 21 yıldır aynı terzi dikiyor

Balkan göçmeni ailenin çocuğu olarak 1976″da dünyaya gelen Aydın, annesini örnek alarak henüz 5 yaşındayken dikiş dikmeye başladı.

Zamanla terzilik mesleğine ilgi duyan Aydın, annesinin desteğiyle lisede giyim bölümü okuyup kendini geliştirdi. Aydın, 2004 yılında Tiyatro Anadolu”nun terzi kadrosu için açılan sınavı kazanarak oyuncuların kostümlerini dikmeye başladı.

Oyun metinlerini okuyarak yönetmenle tasarımlar oluşturan Aydın, makası, iğnesi ve ipliğiyle tiyatro sahnesinin perde arkasında kostümleri ilmek ilmek işlemeye devam ediyor.

Bugüne kadar 50 oyun için 800 kostüm diken evli ve iki çocuk annesi Ürküş Aydın, AA muhabirine, tiyatroya ve mesleğine duyduğu sevgiyi anlattı.

Tiyatro Anadolu”da uzun yıllardır çalıştığını belirten Aydın, sahne arkasında sanatın içinde zanaatkarlığı gösterebilmenin gurur verici olduğunu söyledi.

Aydın, her oyunun kendisine yeni bir heyecan kattığını ifade ederek “Bir projeye başladığımızda içimi coşku kaplıyor. Yönetmenle birlikte tasarım yapacak ve onu sahneye taşıyacaksak, sanki bir bebeğin doğuşu ve gelişmesi gibi hissediyorum. Her proje benim için bir evlat gibi.” diye konuştu.

“Kostümlerimi sahnede görmek farklı bir duygu”

Kostümleri sahnede, oyuncuların üzerinde görmenin kendisini derinden etkilediğini dile getiren Aydın, “Oyunları izlerken kostümlerimi sahnede görmek çok farklı bir duygu. O oyuna bir can damarı olmuş gibi hissediyorum. Bazen ağlıyorum. O sahnede canlanıyor ve ben de o hayata bir dokunuş yapmış gibi hissediyorum.” diye konuştu.

Ürküş Aydın, kostüm tasarımında öncelikli olarak oyuncunun sahnedeki rahatlığını düşündüğünü aktardı.

Kostümlerin sahnede şık durmasına da özen gösterdiğini anlatan Aydın, şöyle konuştu:

“En önemlisi oyuncunun içinde rahat hissetmesi. Bu yüzden daha çok tiyatroya özgü tasarımlar yapıyoruz. Oyun metnini mutlaka okuyorum çünkü oyunun atmosferini ve karakterleri anlamadan tasarım yapmak mümkün değil. Yönetmen ile ortak karar vererek en uygun tasarımları oluşturuyoruz. Bazen sabaha kadar atölyede oluyoruz. İnsan mesleğini aşkla yaptığı zaman her şey çok güzel oluyor.”

Aydın, dönem kostümleri dikmeyi çok sevdiğini belirterek, bugüne kadar en çok etkilendiği projelerden birinin “Macbeth” oyunu olduğunu vurguladı.

Dikilen kostümlerin Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencileri tarafından da kullanıldığını kaydeden Aydın, “Öğrenciler derslerinde bu kostümleri bizden emanet olarak alıp ders materyali olarak kullanabiliyorlar. Kostüm odamız bu şekilde de değerlendiriliyor.” dedi.

“En önemli özelliğimiz öz kaynaklarımızla her şeyimizi gerçekleştirmemiz”

Tiyatro Anadolu Genel Sanat Yönetmeni ve Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarında görevli Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Karaahmet ise Aydın”ın sahne arkasındaki katkılarının büyük olduğunu ifade etti.

Tiyatro Anadolu”nun Türkiye”nin ilk ve tek profesyonel üniversite tiyatrosu olduğunu anımsatan Karaahmet, şunları kaydetti:

“En önemli özelliğimiz öz kaynaklarımızla her şeyimizi gerçekleştirmemiz. Tiyatro çok disiplinli bir sanat dalı. Bütün oyuncularımız profesyonel, hepsi kendi üniversitemizin tiyatro bölümünün mezunları, profesyonel oyuncuları. Dekorlarımızı, kostümlerimizi ve tüm realizasyon süreçlerini üniversitemizin atölyelerinde gerçekleştiriyoruz.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Sakarya Gaz Sahası”nda yürütülen çalışmalara kadınların eli değiyor

Yaklaşık 5 yıl önce “Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfi” olarak nitelendirilen Sakarya Gaz Sahası”ndaki doğal gaz keşfinin ardından Türkiye, dünyada rekor sürede üretime başladı.Halihazırda günlük 7 milyon metreküp gaz üretimiyle yaklaşık 3 milyon hanenin ihtiyacı karşılanan sahada görev yapan kadın mühendis ve uzmanlar, Türkiye”nin doğal gaz arz güvenliğine katkı sunuyor.Öte yandan, Sakarya Gaz Sahası”ndaki çalışmaları yürüten Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) iştiraki TP-OTC”de kadınlar, toplam çalışanların yaklaşık yüzde 20″sini oluşturuyor.TP-OTC”de çalışan kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.Çevre Mühendisi Ceyda Nur Ünsal, kadınların ilerlemesinin sürdürülebilir, adil ve kalkınmış bir toplum inşa etmenin yollarından birisi olduğunu belirterek, kadınların farklı bakış açılarıyla iş hayatına yenilikçi çözümler kattığını söyledi.Ünsal, kadınların özellikle mühendislik gibi teknik sektörlerde yer almasının sektöre çok büyük faydalar sağladığını dile getirdi.Planlama Kıdemli Mühendisi Müge Çakıner de Aralık 2022″den beri TP-OTC ile çalıştığını ifade ederek, şunları kaydetti:”Enerji sektörü tarihsel olarak aslında erkek egemen bir sektör olarak görülse de şu anda aslında teknik bilgi, stratejik zeka ile beraber ilerletilmekte. Türkiye”nin çok önemli bir işinde kendi mühendislik becerilerimi kullanabildiğim bir sektörde çalışabiliyor olmaktan dolayı gerçekten çok mutluyum. Her sektörde olduğu gibi gerçekten zorlukları var ama bu benden önce yol açan, sektörde savaşan bütün kadınlar sayesinde olmuş bir işin parçası olmaktan çok mutluyum.”Laboratuvar Mühendisi Nisa Marangoz da sahada kadın olmanın mesleğini icra edebilmenin yanında, var olma mücadelesi vermek, kendini kanıtlamak ve bazen iki kat efor sarf etmek anlamına geldiğini ifade etti.Petrol ve doğal gaz sektöründeki tüm zorluklara rağmen mücadele eden, başarısıyla ilham veren ve yol açan kadınların sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan Marangoz, “Kadınların gücünü, emeğini ve azmini kutlarken, gerçek eşitlik için hep birlikte çalışmaya devam edelim. Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.” dedi.İnsan Kaynakları Uzmanı Senanur Şıklı ise, iş hayatında kadınların emeğinin sektörü, kurumları ve toplumları ileriye götüren en büyük değerlerden olduğuna dikkati çekerek, “Her gün kadınlarımız sahalarımız, ofislerimiz, üretim hattımız, gemilerimiz ve daha birçok alanda azimleri, çalışkanlıkları ve başarılarıyla fark yaratmaya devam ediyor. Bugün de bu azmin, başarının ve çalışkanlığın bir yansımasını kutluyoruz aslında. Ben de böyle bir projede görev almaktan ve bunun bir parçası olmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.” ifadelerini kullandı.

Source: Www.star.com.tr


Edirne”deki Muradiye Camisi Türk çini sanatının eşsiz örneklerini sunuyor

Osmanlı padişahı 2. Murad tarafından 1436 yılında Sarayiçi bölgesinde yüksek bir tepe üzerine inşa ettirilen bu tarihi ibadethane, zaviyeli cami mimarisinin en güzel örneklerinden biri kabul ediliyor. Hem iç hem dış yapısıyla asaletini koruyan cami, mimari sadeliğiyle dikkati çekerken iç mekandaki süslemeleriyle de Osmanlı sanatının en önemli eserleri arasında gösteriliyor.

Geniş bir avluya sahip olup, kesme taş kullanılarak inşa edilen tek minareli caminin iç dekorasyonunda göz alıcı çini işçiliği öne çıkıyor.

Mihrap ve duvarlarda, doğal çiçek motifleriyle bezenmiş altıgen mavi ve beyaz çini panolar dikkati çekerken bu panoların arasına yerleştirilen firuze rengindeki üçgen levhalar yapıya uyum katıyor.

“Muradiye bitkisel ve geometrik kompozisyonların yazıyla bütünleştiği bir başyapıttır”

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, AA muhabirine, Muradiye Camisi”nin çinileri ve kalem işleriyle ön plana çıktığını, tarihi ibadethanede farklı tekniklerle yapılan göz alıcı süslemelerin bulunduğunu söyledi.

Osmanlı çini sanatının erken dönemlerini temsil eden, beyaz zemin üzerine mavi desenli duvar çinilerinin en güzel örneklerinin Muradiye Camisi”nde de bulunduğunu anlatan Kurtişoğlu, orijinal motiflerinin bugüne kadar ulaştığını vurguladı.

Muradiye Camisi”nin 1426 tarihinde ilk olarak Mevlevihane olarak inşa edildiği, bu nedenle Mevlevihane Camisi olarak da anıldığını anlatan Kurtişoğlu; cami, şeyh konağı, semahane, harem dairesi, derviş hücreleri, dede odaları, imaret, türbe, kütüphane, şadırvan, çeşme, mektep ve hazire birimlerinden oluşan yapılardan sadece bugüne cami, şadırvan, çeşme ve hazire bölümünün ulaştığını belirtti.

Prof. Dr. Kurtişoğlu, camideki çini süslemeleri kadar duvarların üst kesimlerinde, kemer ve kubbelerde yer alan özgün kalem işlerinin de mimari süsleme açısından önem taşıdığını belirtti.

Türkiye”deki en güzel çini örneklerinden birinin, Muradiye Camisi”nde bulunduğunu vurgulayan Kurtişoğlu, şöyle devam etti:

“Osmanlı çini sanatının erken dönemlerini temsil eden beyaz astar üzerine ve şeffaf sır altı mavi-beyaz bitkisel ve geometrik desenli duvar çinilerinin en güzel örnekleri, Edirne Muradiye Camisi”ndedir. Muradiye Camisi”nde mihrabın yan duvarlarını karşılıklı kaplayan sır altı mavi beyaz desenli altıgen çiniler ve aralarındaki firuze sırlı üçgen parçalar, çini sanatımız için son derece önemlidir. Bitkisel kompozisyonlar ve geometrik geçmeler Çin porselenlerindeki motiflerin İslami zevke göre uyarlanmış formlarını göstermektedir.”

Prof. Dr. Kurtişoğlu, mihrabın çok renkli sır tekniğinin büyük bir başarıyla uygulandığı, bitkisel ve geometrik kompozisyonların yazıyla bütünleştiği bir başyapıt olduğunu vurgulayarak “Ankara Savaşı’ndan sonra, Timur’un Semerkant’a dönerken beraberinde götürdüğü Anadolulu sanatçılar, Semerkant ve Herat”ta çini sanatının yeni tekniklerini öğrenerek yurda dönmüştür. Onlarla beraber Anadolu’ya gelen Tebrizli ustalar, Bursa ve Edirne yapılarında karşımıza çıkan muhteşem çinileri gerçekleştirme imkanı bulmuşlardır.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Gazze temsilciliği açıldı!

Kurulduğu günden bu yana Gazze”de insani yardım projeleri yürüten dernek, 7 Ekim”de başlayan saldırıların ardından da bölgede oluşan acil ihtiyaçlara destek vermeye devam etti. Derneğin bugüne kadar hayata geçirdiği projeler arasında Zeytin Bahçesi, Tavuk Çiftliği, Tuktuk Dağıtımı, Hafızlık Okulu İnşası ve Yetim Sponsorluk Projeleri gibi çalışmalar yer alıyor. 7 Ekim sonrasında ise sağlık yardımları, gıda ve su desteği, barınma yardımları ve nakit yardımları kapsamında yüz binlerce kişiye ulaşan dernek, bölgedeki insani krize yönelik geniş çaplı bir destek sağladı. Derneğin açıkladığı verilere göre, dernek son dönemde Gazze”de 2 ambulans, 100 bin adet tıbbi malzeme ve ilaç, 1.908 hijyen paketi, 8 hastaya ortez-protez desteği ve 50 ilk yardım çantası teslim etti. Ayrıca 155.698 kişiye sıcak yemek, 1.000 paket bebek maması, 2.650 çuval un ve 1900 ton içme suyu ulaştırıldı. Barınma yardımları kapsamında 120 çadır, 2.200 battaniye ve 1.300 çocuğa kıyafet desteği sağlanırken, 1.400 kişiye zekat dağıtımı gerçekleştirdi. “Türk halkının Gazze halkının yanında olduğunu hissettirmek” Gazze Temsilciliği”nin açılışına ilişkin yapılan açıklamada, yeni merkezin yalnızca insani yardım faaliyetlerini koordine etmekle kalmayacağı, aynı zamanda Türk kurumlarının bölgede varlığını hissettirmesi, işgalci İsrail”e karşı Mavi Marmara misyonunun hatırlatılması ve Gazze”nin yalnız olmadığının vurgulanması gibi amaçları da taşıdığı belirtildi. Temsilciliğin açılmasıyla birlikte, Ramazan ayında da Gazze”ye ulaşan insani yardım malzemelerinin daha hızlı ve koordineli şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması hedefleniyor. Aynı zamanda 7 Ekim sonrası Mısır ve Ürdün makamlarıyla yaptığı koordine ile beraber Gazze içerisine onlarca tır yardım malzemesi ulaştırılmıştı. Dernek, yeni temsilcilik ile beraber koordinenin daha kuvvetlenmesi ve bölgesel barışın temini için iki millet arası bir gönül köprüsü olmaya devam ediyor. Ayrıca dernek, “Kutlu Sefer Yoluna Devam Ediyor” sloganıyla çıktığı yolculuğuna sadece Filistin değil, Afrika Kıtası, Afganistan, Yemen ve Suriye gibi mazlum coğrafyalardaki ihtiyaç sahiplerine yönelikte bu Ramazanda da fitre, fidye, zekat, kumanya paketi ve iftarlık dağıtımlarıyla insani yardım çalışmalarını sürdürüyor. “Yasal Uyarıdır. Bu İçerikten Turkuvaz Medya Sorumlu Değildir

Source: Sabah


Annesini taklit etti

Demi Moore ile Bruce Willis in 36 yaşındaki kızı Rumer Willis, annesinin yıllar önceki halini taklit etti. Rumer, Demi Moore un 1996 yapımı popüler filmi Striptease de giydiği ikonik bikiniyle poz verdi. Demi Moore ile Bruce Willis in evli olduğu o dönemde Rumer, annesiyle birlikte Striptease filminde çocuk oyuncu olarak yer almıştı. Rumer, filmde Demi Moore un kızını canlandırdığında henüz 7 yaşındaydı. Nisan ayında açık artırmaya çıkarılacak olan bikininin açılış fiyatı 5 bin dolar olacak. Demi Moore un egzotik bir dansçıyı canlandırdığı film, o dönemde dünyanın en çok kazanan kadın oyuncusu olmasını sağladı. ABD li oyuncu, rekor kırarak 12,5 milyon dolar kazandı. Demi Moore, yakın zamanda Variety Dergisi ne verdiği röportajda ​​en çok kazanan oyuncu olduğu o güçlü dönem hakkında konuştu. Rekor kıran maaşın güçlendirici olduğunu belirtirken, Striptease filmi maaşını almak benim için çok güçlü bir şeydi, çünkü bu sadece benimle ilgili değildi; tüm kadınlar için oyun alanını değiştirmekle ilgiliydi dedi. 69 yaşındaki Bruce Willis ile 62 yaşındaki Demi Moore un 13 yıllık evliliği 2000 de bitti. Çiftin bu evlilikten Rumer ın yanı sıra Scout (33) ve Tallulah (30) adlarında iki kızı daha oldu. Willis, 2009 da şu anda 46 yaşında olan Emma Heming ile evlendi ve bu birliktelikten Mabel Ray (12) ve Evelyn (10) adında iki kızı daha oldu.

Source: Habertürk


Kastamonulu esnaf yöre kadınının kardan heykelini yaptı

İlçede yaptığı kardan heykellerle tanınan esnaf Tacettin Kömür, bu yıl kar yağışının ardından Şehitler Gaziler Parkı”nda Azdavay”da kadınlarca 600 yıldır giyilen, Türk Patent ve Marka Kurumunca 2020 yılında coğrafi işaretle tescillenen yöresel kıyafetleri taşıyan bir kadını tasvir ettiği çalışma yaptı.

Şapka, yazma, entari, yelek, kuşak, önlük ve şalvardan oluşan kıyafeti bölgede hala yoğun şekilde kullanan kadınlar, kardan heykeli görünce şaşkınlık yaşadı.

Heykeli çok beğenen kadınlar fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.

Parkta Kömür”ün yaptığı kardan erkek heykeli de bulunuyor.

Kömür, AA muhabirine, uzun yıllardır kardan heykeller yaptığını söyledi.

Her kar yağdığında içini bir heyecanın kapladığını dile getiren Kömür, “Her kar yağdığında çocuklar olsun, diğer esnaf arkadaşlar olsun, “Bu sene ne yapacaksın?” diye merak edip soruyorlar. Biz de her seferinde değişik şeyler yapıyoruz. Çocukluğumuzu yeniden yaşamak için yapıyorum. Millet resim çektiriyor. Onların mutlu olması hoşuma gidiyor. Her sene kar yağınca gelip bakıyorlar telefon açıp soruyorlar, fotoğraf istiyorlar. Halk alıştı her sene farklı şeyler istiyorlar.” dedi.

Her yıl kardan farklı heykeller yaptığını ifade eden Kömür, “Daha önce Şehit Şerife Bacı, Atatürk ve Nasrettin Hoca heykelleri yaptım. Aslan heykeli yaptım. Bu sene de Azdavay”ın 600 yıllık yöresel kadın kıyafetlerini yapmaya çalıştım. Görenler teşekkür ediyor, hayranlıkla bakıyor, fotoğraf çektiriyorlar. Her sene ilçe merkezindeki Şehitler Gaziler Parkı”nda yapıyorum. Burası ticarethaneme yakın.” ifadelerini kullandı.

“Ben de gelip yöresel kıyafetlerimle fotoğraf çektirmek istedim”

İlçe sakinlerinden Aylin Cebeci ise parkın kenarından geçerken kardan heykeli fark ettiğini belirterek, şunları dile getirdi:

“Buradan geçerken Tacettin Kömür”ün böyle bir eser yaptığını gördüm, çok hoşuma gitti. Yanında poz vermek istedim. 600 yıllık kıyafetimizi hala giymeye devam ediyoruz, bu kültürümüzü devam ettiriyoruz. Buradan geçerken çok hoşuma gitti. Ben de gelip yöresel kıyafetlerimle fotoğraf çektirmek istedim.”

İlhan Sezer de “İlçede minibüsçülük yapıyorum. Kar yağdığında Tacettin kardeşimizden heykel yapmasını istiyoruz. Güzel bir şey. Arkadaşımız çok özenerek yapıyor. Gelen gidenlerin fotoğraf çekmesi çok güzel.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Kadınlar Günü mesajları ve sözleri

100 yıldan uzun süredir, dünya genelinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanıyor. 8 Mart, kadınların başarılarını kutlayan küresel bir gün olmasının yanı sıra cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılık konularında farkındalık yaratıyor. İşçi hareketinden doğan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajları 2025 seçenekleri sosyal medyada paylaşılmaya başlandı. Bu özel ve anlamlı günün önemini vurgulamak isteyenler için sevgiliye, eşe, arkadaşa, anneye Kadınlar Günü mesajları ve sözleri haberturk.com tarafından derlendi. İşte, resimli, anlamlı, farklı, birbirinden güzel 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajları ve sözleri…8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJLARI 2025 Kim olduğuna ve kim olacağına bir başkasının değil, kendisinin karar verdiği güçlü kadınlara… Dünya Kadınlar Günü nüz kutlu olsun! Hayata ve şiddete karşı mücadele veren tüm savaşçı kadınların günü kutlu olsun! Kadınların azmi, gücü ve fedakarlığı dünyayı güzelleştiren en değerli şeylerden biridir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!Kadınlar, birbirlerine destek olduğunda mucizeler yaratır. İşte bu yüzden 8 Mart, birlikte olduğumuzda ne kadar güçlü olduğumuzu hatırlatır bize. 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun! Kadınlar, birlikte daha güçlüdür. 8 Mart ta birbirimize olan desteğimizi kutluyorum. Kadınlar, iş dünyasında yıldızlar kadar parıldarlar ve ilham kaynağı olurlar. Sizlerin ışığını kutluyoruz. Kadınlara karşı her türlü şiddetin son bulduğu, insana yaraşır bir şekilde hakkın, adaletin, her alanda eşitliğin sağlandığı umut dolu yarınlara! Şarkımız hiç bitmesin! Kadınlar Günü kutlu olsun… İş hayatında kadınların karşılaştığı zorluklar ve engelleri fark etmek, bu engelleri kaldırmak için çaba göstermek önemlidir. Kadınların güçlenmesi, toplumun genel gücünü artırır. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun! Kadınlar, hayatın ta kendisidir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!EN ANLAMLI 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJLARI Kadınların gücü, sevgisi ve fedakarlığı dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getiriyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların bu değerli katkılarını kutlama ve onlara teşekkür etme fırsatı sunuyor. Tüm kadınların bu özel gününü kutluyor ve onlara minnettarız. Kadınlar, yaşamın renklerini, melodilerini ve anlamlarını taşıyan özel varlıklardır. Kadınlar Günü nüzü kutlarken, kadınların güçlü seslerini duymak ve onları desteklemek için hep birlikte çalışmalıyız. Gücü, sevgisi ve zarafetiyle hayatımıza anlam katan tüm kadınların Kadınlar Günü nü kutluyorum. Sizlere minnettarım! Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum. Her zaman sabır, şefkat ve sıcaklığıyla dünyaya anlam katan en değerli varlıksın, Kadınsın! Günün kutlu olsun. Kadın, sevgiyle dünyayı değiştiren en güçlü varlıktır. Bugün ve her gün sizin gününüz!Hayatın her alanında emeği ve sevgisiyle iz bırakan kadınların günü kutlu olsun! Geleceği şekillendiren tüm kadınlara teşekkürler! Siz olmadan dünya eksik olurdu. Annem, kardeşim, arkadaşım, eşim… Hayatımın en özel kadınlarına, iyi ki varsınız! Bugün sizin gününüz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun! Kadın, sadece anne değil, emekçi, öğretmen, lider, bilim insanı, sanatçı ve daha fazlasıdır. Kadınların hayata kattığı güzellikleri kutluyoruz! Her gününüzün değerinizin bilindiği, eşitlik ve sevgiyle dolu olduğu bir dünya dileğiyle… Kadınlar Gününüz kutlu olsun! Güçlü, cesur ve ilham veren tüm kadınların günü kutlu olsun!ANNEYE KADINLAR GÜNÜ MESAJLARI Senin sevgin dünyamı ısıtan tek güneştir. Hiç ışığın eksilmeyecek biliyorum. Varlığınla mutluyum. Kadınlar günün kutlu olsun sevgili anneciğim. Dünyaya sizin gözlerinizden bakabilseydik, dünya daha güzel bir yer olurdu. Tüm kadınlarımızın, kadınlar günü kutlu olsun! Kadınların tarih boyunca yaşadıkları zorlukları hatırlamak ve gelecekte daha adil bir dünya için birlikte çalışma çağrısı yapmak için önemli bir gün. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nde tüm kadınların yanındayız ve onların hak ettikleri değeri alması için mücadeleye devam ediyoruz. Kadınlar Günü kutlu olsun!Kadınlara karşı her türlü şiddetin son bulduğu, insana yaraşır bir şekilde hakkın, adaletin, her alanda eşitliğin sağlandığı umut dolu yarınlara! Şarkımız hiç bitmesin! Kadınlar Günü kutlu olsun… 8 Mart, dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri gündür. Dünya kadınlarının bu anlamlı gününü yürekten kutluyorum. Hayatın her alanında emeği ve sevgisiyle iz bırakan kadınların günü kutlu olsun!EŞE KADINLAR GÜNÜ MESAJI Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı, sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyi ki varsın birtanem. Kadınlar günün kutlu olsun. Cumhuriyetimizin odak noktasında yer alan kadınlarımız, modern ve çağdaş günlere gelmemizde önemli görevler başarmışlardır. Kadınlar gününüz kutlu olsun.Korkusuzca, özgürce ve güvenle adım atabildiğiniz bir dünya olması dileğiyle… Kadınlar Günü kutlu olsun. Kadın, sevgiyle dünyayı değiştiren en güçlü varlıktır. Bugün ve her gün sizin gününüz! Kadınlar, yaşamın güçlü ve rengarenk dokusunu oluşturan en önemli parçalardır. Kadınlar Günü nde siz kadınlara teşekkür ediyor ve sonsuz sevgiyle selamlıyorum.SEVGİLİYE KADINLAR GÜNÜ MESAJI Sen hayatımın kutup yıldızı oldun, nereye gidersem gideyim ışığının altında sevginle uyudum. Doğru yolu buldum, seni seviyorum! Kadınlar gününü en içten dileklerimle kutlarım. Kadınlar, umudun, yaşamın ve özgürlüğün özüdür. Bu Dünya Kadınlar Günü nde umarım ki dünya daha eşit ve adil bir yer haline gelir.Hiçbir duygu, hiçbir anı bir kadın olmadan tamamlanamaz. Hayatı yaşanabilir kılan, dünyanın en güzel insanları kadınların günü kutlu olsun. Acıyla yoğrulan, sabırla bilenen kadınlarımızın dünya kadınlar günü kutlu olsun.ARKADAŞA KADINLAR GÜNÜ MESAJLARI Can dostum biricik arkadaşım 8 Mart Dünya Kadınlar Günün kutlu olsun. Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her zaman var olduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Kadınlar günün kutlu olsun. Can dostum biricik arkadaşım 8 Mart Dünya Kadınlar Günün kutlu olsun. KADINLAR GÜNÜ SÖZLERİ Dünyada her şey kadının eseridir. – Mustafa Kemal Atatürk Dünya da hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez. Mustafa Kemal Atatürk Kadınlar insandır, biz insanoğlu. – Neşet Ertaş Bütün dünya değişse de kadınların gücü değişmez. – Maya Angelou Kadınlar kendilerine biçilen rolleri değil, kendi seçtikleri rolleri oynamalıdır. – Simone de Beauvoir

Source: Habertürk


Geleneksel halılar üreten ev kadınları dokuma tezgahında özgürleşiyor

Altın Eller Kadın Kooperatifi bünyesinde halı dokuma eğitimi alarak kültürel mirasa sahip çıkan ev kadınları, ürettikleri Hereke, Uşak, Milas halıları ve ipek halıların satışını yaparak ekonomik özgürlüklerini kazanıyor.

Alemdağ Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi”nde halı dokuma eğitimi veren usta öğretici Raziye Başeğmez, 2018″de Altındağ”da açtığı halı dokuma atölyesine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Başeğmez, “Buraya ilk tezgah getirdiğimde herkes bana şu soruyu sormuştu, “Halı dokuma bitti, kilim, halı dokuma diye bir şey kalmadı, Altındağ bölgesinde kim gelir artık halıya?” Ama bir tezgahla başladım burada, hiç üşenmeden bütün bayanlarla görüşmemi yaptım.” dedi.

İletişime geçtiği kadınların projeyi sevinçle karşıladığını söyleyen Başeğmez, bir tezgahla başlayan atölyenin şimdi 25 tezgaha ulaştığını, öğrencileriyle kocaman bir aile olduklarını ifade etti.

“Halı dokumanın verdiği feyiz kadınları özgürleştiriyor”

Başeğmez, eğitimlere farklı görüşlerden, farklı hikayelere sahip kadınların katıldığını dile getirerek, “Hiç çalışmamış, hayatında hiç para kazanmamış bayanlarımız var. Biz asıl onların kalplerine dokunduk zaten. Bu yola çıkarken amacımız buydu, ev hanımlarına bu imkanı tanımak. Hem meslek öğretelim hem onların ekonomik özgürlüklerini verelim hem de kültürel mirasımızı yaşatalım.” diye konuştu.

Dokudukları halıların kültürel değeri anlatıldığında kadınların duygulandığı, eğitimlere heyecanla geldiği ve bu mirası çocuklarına aktarmak istediğini belirten Başeğmez, hayata küsmüş öğrencilerinin halı dokumacılığı sayesinde hayata tutunduğunu söyledi.

Başeğmez, kadınların bu uğraş sayesinde kendilerini daha rahat ifade edebilir duruma geldiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Halı dokuma sanatıyla uğraştıkları için bu bambaşka şeyler kattı bayanlarımıza. Hepsi zaten çok değerli insanlar, çok kültürlü insanlar ama halı dokumanın da verdiği başka bir feyizle çok güzel yerlere geldiler. Ahım şahım para kazanmadılar, halı dokumaktan çok para kazanılmıyor ama mesleğin verdiği güzellik, halı dokumanın verdiği o feyiz onları kendine getirip özgürleştiriyor.”

Halılara zaman zaman kasıtlı olarak hatalı ilmek atıldığını belirten Başeğmez, “Hatayı bilerek yapıyoruz çünkü kusursuz değiliz. Şöyle bir inancımız var, biz kusursuzluğun Allah”a ait olduğunu biliyoruz. Rabbim sadece kusursuzluğu bilir. O yüzden biz bazen hatayı bilerek yaparız çünkü kusursuzluk sadece Rabbime mahsus bir şeydir.” dedi.

“Bir nebze olsun kalplerine dokunduğumuza inanıyoruz”

Başeğmez, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023″teki depremlerin ardından yürütülen bir proje kapsamında, deprem bölgesinde halı atölyeleri açtıkları bilgisini paylaştı.

İlk etapta yatak, yastık ve yorgan gibi eşyalar hazırlayıp bölgeye gönderdiklerini aktaran Başeğmez, şunları kaydetti:

“”Ne yapabiliriz, bu bayanların kalplerine nasıl dokunabiliriz? Oradaki insanlara psikolojik olarak nasıl destek çıkabiliriz?” diye düşünürken halı geldi aklımıza. Orada da halı atölyeleri açalım, çünkü bayanlar halı dokurken bir nevi kendilerini kaptırdıkları için çok düşüncelere dalmıyorlar. Bir nebze olsun sıkıntılarını gidermek için bu bayanlara halı atölyeleri açıp, projeler yapıp destek çıkmak istedik. Zaten biz onlara ulaştığımızda çoğu da halı dokumasını biliyormuş. Çok güzel hikayelerle karşı karşıya geldik. Bir nebze olsun kalplerine dokunduğumuza inanıyoruz.”

“Halı bana hitap eden bir el sanatı”

4 yıldır halı dokumacılığıyla uğraşan 2 çocuk annesi Yasemin Güler Çimen de atölyeyle bir arkadaşı vesilesiyle tanıştığını belirterek, halı dokumanın kendisine motivasyon verdiğini ve vaktini iyi değerlendirmesini sağladığını ifade etti.

Çimen, halı dokumayı öğrendikten sonra daha aktif bir insan olduğunu, eskiden içine kapanık ve evden çıkmayan biriyken şimdilerde kendini daha iyi ifade ettiğini, arkadaşlar edinerek sosyalleştiğini dile getirdi.

Halıyı dokudukça ortaya çıkan desen ve motiflerle heyecanlandığını söyleyen Çimen, “Özellikle halı bitip de kesimini yaptıktan sonra insan çok seviniyor. Çocuk gibi oluyorum, öyle söyleyeyim, daha çok seviniyorum.” dedi.

Çimen, eğitimin başlarında zorlandığını ancak zamanla sevdiğini söyleyerek “Halı bana hitap eden bir el sanatı diye düşünüyorum. Çok mutluyum, iyi ki gelmişim, iyi ki tanımışım. Ufak tefek kazançlar elde ediyoruz. Çok büyük bir şeyler değil ama olsun, damlaya damlaya göl olur.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: