Putin’le kritik telefon: Türkiye-Rusya işbirliği kilit önemde
Görüşmede, Türkiye ile Rusya ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı.BARIŞ İÇİN HER TÜRLÜ DESTEKCumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, bölgesel meselelerin çözümünde Türkiye ile Rusya’nın işbirliğinin kilit öneme sahip olduğunu, Rusya – Ukrayna arasında devam eden savaşın sona erdirilmesi için başlatılan süreci Türkiye’nin yakından takip ettiğini, Türkiye’nin onurlu ve kalıcı barışın sağlanması için barış müzakerelerine ev sahipliği yapmak dahil her türlü desteğe hazır olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyeti için atılacak iyi niyetli adımların, barış sürecine katkı sağlayacağını, Türkiye’nin Karadeniz’in bir çatışma alanına dönmemesi için üzerine düşeni yapmaya devam ettiğini belirtti.KAYNAKLAR SURİYE YÖNETİMİNE BIRAKILMALICumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin, Suriye konusunda Rusya ile işbirliğine önem verdiğini, Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde kalıcı huzur ve istikrara kavuşması için Türkiye ve Rusya’nın birlikte çalışmasının mühim olduğunu, Suriye’nin birliğini bozmaya yönelik etnik ve mezhebi ayrımcılığı körükleyen gayretlerin bertaraf edilmesi ve Suriye’ye yönelik yaptırımların tümüyle kaldırılması için Türkiye ve Rusya’nın birlikte çalışabileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kaynaklarının Suriye yönetimine bırakılması gerektiğini, Türkiye’nin sözde “Suriye Demokratik Güçleri”nin merkezi yönetim bünyesinde eritilmesini desteklediğini, Suriye’nin bundan böyle terör örgütleri için elverişli bir alan olmaktan tamamen çıkartılmasının Suriye’nin istikrarı için hayati önemde olduğunu belirtti.
Source: Aziz Özen
Emine Erdoğan BM’de konuştu: ‘Yavaş moda’ mesajı
Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de katılımıyla BM Genel Kurulu’nda 30 Mart “Uluslararası Sıfır Atık Günü” Özel Etkinliği’nde katılımcılara hitap etti. Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği, Sıfır Atık Vakfı, BM Çevre Programı ve BM-Habitat tarafından “Moda ve tekstilde sıfır atığa doğru” temasıyla düzenlenen etkinlikte, Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün 3. kez kutlandığını anımsatan Emine Erdoğan, özetle şu mesajları verdi: “Sıfır Atık Hareketi tüm dünyada her yıl katlanarak büyüyor, daha çok insana ulaşıyor. Ne mutlu bize ki, küresel bir farkındalık halkası oluşuyor. Malumunuz, moda ve tekstil sektörünün çevre kirliliğinde çok yüksek bir payı var. O nedenle, biz de bu yılki kutlamalar için ‘Moda ve Tekstilde Sıfır Atığa Doğru’ temasını seçtik.Bunun sebebi, kullan-at merkezli bir anlayışın ne yazık ki sektörün ana karakteri haline gelmesidir. ‘Yavaş ve sürdürülebilir moda’yı hayata geçirmek artık hepimiz için bir zorunluluktur. Metropollerde esen moda rüzgârlarının iklim değişikliğine bağlı olarak her gün daha yıkıcı hale gelen fırtınalardan çok da farklı olmadığını söylesek, inanın yanlış olmaz. Çünkü, hiçbir kıyafet yalnızca kumaştan, renkten ve tasarımdan ibaret değildir. Her bir parça kıyafete doğal kaynak israfı, çevre kirliliği ve artan iklim değişikliği etkileri de eşlik ediyor. Bu ağır fatura, tüm insanlığa kesiliyor. Buradan, modacılara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sizler, tasarımlarınızla bir duruşu, bir kimliği inşa ediyorsunuz. Trendleri, beğenileri belirleyen sizlersiniz. Gelin bugün, hepimiz için bir milat olsun! Hayatımızda yapacağımız küçük değişikliklerin, dünyayı değiştirebilecek, büyük gücünden bahsedelim.” ULUSLARARASI TOPLUM GAZZE’DE KÖTÜ BİR SINAV VERDİNew York’taki BM binasında Guterres’in makamında basına kapalı yapılan toplantıda da konuşan Emine Erdoğan, uluslararası toplumun Gazze’de yaşanan uluslararası hukukun ağır ihlalleri karşısında kötü bir sınav verdiğini kaydetti. Emine Erdoğan, ikili işbirliğinin gelecekte de güçlenerek devam etmesini dilediğini belirtti ve BM Genel Sekreteri Guterres’i Türkiye’ye davet etti. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş da katıldı.
Source: Hurriyet.com.tr
Türk suyuna hayır diyen Rum kesimi kuruyacak
Üç yıldır devam eden kuraklığın ardından göletleri boşalan Kıbrıs Rum yönetimi yaz ayları gelmeden başlayan su sıkıntısı nedeniyle alarma geçti. Rum lider Nikos Hristodulidis, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın defalarca yaptığı, Anamur’dan denizin altından boru hattı ile gelen Anadolu suyunu paylaşma teklifini, “Türk suyuna muhtaç kalırız” gerekçesiyle reddediyor.‘NE YAPIN EDİN SU BULUN’Doğal su kaynağı bulunmayan Kıbrıs Adası’nda Rum yönetimi su ihtiyacını yağmur suyunun toplandığı 6 gölet ve 5 adet de denizden su arıtma sistemiyle karşılıyor. Rum hükümeti, kuraklığın bu yıl da devam etmesi ve göletlerdeki doluluk oranının yüzde 25’e düşmesi üzerine olağanüstü hal durumuna geçti. Göletlerde 46 milyon metreküp su kaldığı ve yaz aylarında tamamen boşalacağı bilgisi alan Rum lider Nikos Hristodulidis, bakanlarına “Ne gerekiyorsa yapın, su bulun” talimatı verdi. Tarım Bakanlığı göletlerdeki suyun tarım amacıyla kullanılmasına sınırlama getirdi, kotasını yüzde 37 oranında azaltarak yıllık 32 milyon tonla sınırladı. Turizm Bakanlığı, turizm sezonuna hazırlanan otellerin arıtma tesisi kurması için 8 milyon Euro teşvik paketi hazırladı. Eskiyen boru hatlarından su kayıplarını azaltmak için özel fon oluşturdu. Tarım Bakanı Maria Panayiotu, çiftçilere getirilen sınırlama nedeniyle yeni ekim yapılamayacağını, gıda fiyatlarının artacağını ve yaz aylarında kentlerde de su kesintileri yaşanacağını belirtti. Gözden Kaçmasın Bayram serin ve yağışlı geçecek Haberi görüntüle YUNANİSTAN’DAN TANKERLERum hükümeti geçmiş yıllarda denenen 1300 kilometre ötedeki Yunanistan’dan tankerle su taşınmasını çok maliyetli olmasına rağmen yeniden gündeme getirdi. Rumların bir diğer kurtuluş formülü ise, yeni deniz suyu arıtma tesisleri kurulması. Rum yönetimindeki 5 tesisten birinin yangın nedeniyle devre dışı kaldığına dikkat çeken uzmanlar yeni tesis projelerinin de bu yılı kurtarmayacağını belirtiyor.‘TÜRK SUYU İSTEMEYİZ’Türkiye ve KKTC, asrın projesi adı verilen Anamur’dan deniz altından askılı boru sistemiyle KKTC’ye ulaşan Dragon çayının suyunu yıllardır Rum yönetimine “paylaşma” teklifinde bulunuyor. Türkiye ile KKTC arasındaki 80 kilometrelik denizi askılı boru sistemiyle geçen Anadolu suyu, KKTC’nin Girne kentindeki Geçitköy Barajı’na yılda 75 milyon metreküp su taşıyor. Son yıllarda üst üste kuraklık yaşanan Kıbrıs Adası’nda doğal su kaynağı bulunmuyor. Askılı boru sistemiyle Türkiye’den KKTC’ye yılda 75 milyon metreküp su taşınıyor.KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçen ay İsviçre’nin Cenevre kentinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katıldığı gayri resmi Kıbrıs zirvesinde, Rum yönetimine su ve elektrik konularında işbirliği çağrılarını yineledi. Ancak Rum tarafı bugüne kadar yapılan önerilere “Türk suyuna bağımlı kalmamak” amacıyla cevap bile vermedi. Gözden Kaçmasın Kartalkaya ‘acil servis’e ders oldu… Felaketi gedikler önledi Haberi görüntüle BU TAVIR YENİ DEĞİLRUM yönetiminin su konusundaki yaklaşımı yeni bir tavır değil. 2011’de Rum Kesimi’nin Mari kasabasındaki Evangelos Florakis deniz üssünde cephanelik havaya uçmuş, yakınındaki elektrik santrali de ağır hasar alarak devre dışı kalmıştı. Türk düşmanlığında ön sıralarda yer alan Rum kilisesinin dönemin Başpiskoposu 2’nci Hrisostomos, KKTC’den elektrik alımı gündeme gelince, “Türk elektriğiyle aydınlanmak yerine gaz lambası kullanırım” demişti. Rum yönetiminde geçtiğimiz yıllarda KKTC üzerinden gelen domatesin Türk olup olmadığı sorgulanmıştı. Rum Tarım Bakanlığı, AB’nin ticari kurallarına uygun olarak KKTC’den ithal ettikleri domatesi, “Türkiye’den getirildi, Türk domatesi” gerekçesiyle pazarlardan ve manavlardan toplatmıştı.
Source: Ömer Bi̇lge
Ada yönetimi tepki göstermişti: Vance ve eşi Grönland’da
Başlangıçta ada ülkesinin başkenti Nuuk ve en büyük ikinci şehir Sisimiut’u da içeren gezi planı, Grönland ve Danimarka liderlerinin tepkisi üzerine sadece Pituffik’teki ABD askeri üssüyle sınırlandırıldı.VANCE: ABD İLE İŞBİRLİĞİ YAPILMALIÜsteki ABD Uzay Kuvvetleri personeliyle bir araya gelen Vance çifti burada görev yapan askerlerle öğle yemeği yedi. Yemekte kısa bir konuşma yapan Vance, ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Arktik güvenliğini’ önemsediğini söyledi. Yemeğin ardından Pituffik Uzay Üssü’ndeki yetkililerden birifing alan Vance sonrasında açıklamalarda bulundu. Vance, Danimarka’nın Grönland’ın güvenliğine “yeterince yatırım yapmadığını” belirterek, “Danimarka’ya mesajımız çok basit: Grönland halkına yeterince yatırım yapmadınız. Bunun değişmesi gerekiyor” dedi. ABD’nin Grönland’ın güvenliğini sağlamak için başka “seçeneği” olmadığını belirten Başkan Yardımcısı, “Grönland’ı daha güvenli hale getirebiliriz. Buna ekonomik konular da dahil. Evet, Grönland halkı kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olacak. ABD ile işbirliği yapılmalı çünkü dünya üzerinde Grönland’ın egemenliğine saygı duyacak tek ulus biziz” dedi. Vance, ABD’nin Grönland’daki askeri varlığını arttırmak için acil planı olmadığını ekledi. Ancak hedefler kapsamında bölgeye yatırım yapmanın önemini de vurguladı. Ziyarette ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Enerji Bakanı Chris Wright da yer aldı.TRUMP: ADA’YA İHTİYACIMIZ VARDiğer yandan Vance’in ziyaretinden kısa süre önce ABD Başkanı Trump, Grönland’ı ABD’ye bağlama yönündeki isteğini yeniden dillendirdi. Trump, bunun için “gerektiği kadar ileri gideceklerini” söyleyerek ABD’nin ulusal ve uluslararası güvenlik gerekçeleriyle Ada’ya ihtiyacı olduğu tezini tekrar etti. Trump’a yanıt veren Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ise Grönland’ın kendilerinin olduğunu ve” bunun değişmeyeceğini” söyledi. Vance’in ziyaret ettiği Pituffik Uzay Üssü, Grönland’ın kuzeybatısında bulunan ve ABD’nin en kuzeydeki askeri tesisi. Üs, balistik füze erken uyarı sistemi ve uzay enkazı izleme gibi stratejik görevlere sahip ve yaklaşık 150 ABD personeli görev yapıyor.KREMLİN’DEN ‘BEYAZ SARAY’I CİDDİYE ALIN’ UYARISI RUSYA’nın Murmansk şehrinde düzenlenen Uluslararası Arktik Forumu’nda konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “ABD’nin Grönland için ciddi planları var” dedi. Kuzey Denizyolu üzerinden nakliye hacminin son 10 yılda yaklaşık 9 kat arttığına işaret eden Putin, ABD’nin Grönland konusunda attığı adımlara ilişkin “Bu planlar, uzun süredir devam eden tarihsel köklere sahiptir. ABD’nin Arktik bölgesinde jeostratejik, askeri, siyasi ve ekonomik çıkarlarını sistematik olarak öncelemeye devam edeceği açıktır” diye konuştu. Putin, bu konudaki gelişmeleri, “yeni ABD yönetiminin abartılı bir konuşması” olarak değerlendirmenin yanlış olacağını söyledi.
Source: Hurriyet.com.tr
Myanmar’da deprem: 7.7… 694 ölü 1670 yaralı
Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar çifte depremle sarsıldı. Başkent Nepido’ya yaklaşık 100 kilometre mesafede 12 dakika arayla meydana gelen 7.7 ve 6.4 büyüklüğündeki depremlerde ilk belirlemelere göre en az 694 kişi yaşamını yitirdi, 1670 kişi yaralandı. Deprem, Myanmar’ın ikinci en büyük şehri Mandalay’ın yanı sıra civardaki Kyaukse, Pyin Oo Lwin ve Shwebo bölgelerinde de hissedildi. Görgü tanıkları, Sagaing’de bir köprünün yıkıldığı bilgisini paylaşarak, Nepido’daki birçok tapınak ve evin hasar gördüğünü belirtti. 6 BÖLGEDE OHAL İLANIMandalay’da da birkaç tarihi yapının yıkıldığını aktaran bölge halkı, enkaz altında kalanların olabileceğini söyledi. ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu, yaşanan felakette binlerce kişinin ölmesinin muhtemel olduğunu belirtti. Myanmar cuntası, deprem nedeniyle uluslararası acil yardım çağrısı yaptı. Ayrıca ordu yönetimi, Nepido ve Mandalay’ın da dahil olduğu 6 bölgede acil durum ilan edildiğini bildirdi. Depremin meydana geldiği bölge, ordu ve çeşitli grupların çatışmalarına sahne oluyor. 81 İŞÇİ ENKAZ ALTINDAMyanmar’ı vuran deprem komşu ülkelerde de yıkıma neden oldu. Tayland’ın 17 milyon nüfusa sahip başkenti Bangkok’ta inşaat halindeki gökdelen deprem nedeniyle çöktü. 8 kişinin cansız bedenine ulaşılırken, 81 işçinin enkaz altında mahsur kaldığı bildirildi. Halk kent merkezindeki yüksek katlı apartmanlardan ve otellerden dışarı akın etti. Tayland Başbakanı Paetongtarn Şinavatra, ülkeyi “acil durum bölgesi” ilan etti. Bu arada şiddetli deprem nedeniyle Awa Köprüsü yıkılırken gökdelenlerde bulunan sonsuzluk havuzları taştı. Çok sayıda binanın yıkıldığı ve çöktüğü anlar da sosyal medyada paylaşıldı. Tayland borsası yaptığı açıklamada Myanmar’ın merkezini vuran depremin ardından faaliyetlerin tamamen durduğunu açıkladı. AB’DEN YARDIM ÇAĞRISIAvrupa Birliği Genel Sekreteri Ursula von der Leyen, Myanmar ve Tayland’ı vuran depremlerin ardından yardıma hazır olduklarını açıkladı. Myanmar ve Tayland’dan gelen görüntülerin yürek parlayıcı olduğunu belirten Von der Leyen, ”Avrupa’nın Copernicus uyduları şimdiden ilk müdahale ekiplerine yardımcı oluyor. Daha fazla destek sağlamaya hazırız” dedi.ABD Başkanı Donald Trump da Myanmar’a yardım gönderileceğini açıkladı.
Source: Hurriyet.com.tr
“Süklüm püklüm yardım dileniyor”
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Wow Hotel’de düzenlenen ‘9. Milli İrade İftarı Programı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Özgür Özel’i eleştirdiği konuşmasında özetle şunları söyledi:HALEN İDRAK EDEMİYOR“Bugün burada şu hususu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ülkemizde birileri, Türkiye’nin İslam aleminde ve dünyada neye tekabül ettiğini halen idrak edemiyor. Bu çevreler kendi tarihlerini bilmedikleri, kendi atalarını tanımadıkları için Türkiye’nin tarihi ve kültürel derinliğinden de habersizler. Mesela, Suriye’deki devrime Türk milletinin niçin bu kadar sevindiğini, Suriyeli kardeşlerimizin zafer kutlamalarında neden Türk bayrağı açtığını, yeni Suriye hükümetinde niçin bu kadar Suriye’de eğitim görmüş bakan olduğunu bir türlü kavrayamıyorlar. Bunları bilmedikleri için de dış politikada çuvallıyor, iç siyasette kendilerini komik duruma düşürüyorlar. Oysa biraz okuyup araştırsalar, biraz dünyayı gezseler, kendilerini hapsettikleri ideolojik mahallelerden biraz dışarı çıksalar bazı gerçekleri onlar da görecekler. Türkiye’nin sıradan bir ülke olmadığının farkına onlar da varacaklardır. Bizim neden ‘Türkiye Türkiye’den büyüktür’ dediğimizi onlar da öğrenecekler. Aynı şekilde, ‘cahil’ diyerek, ‘kitap okumuyor’ diyerek aşağıladıkları gençlerin bilgi, birikim, cesaret, vizyon ve donanım noktasında kendilerinden fersah fersah ileride olduğunu onlar da anlayacaklar. Ama bunu yapmaya cesaretleri yok. AKIL TUTULMASIYLA KARŞI KARŞIYAYIZİşte sizler de takip ettiniz. Bir haftadır, yolsuzluğu örtmek, hırsızlığı gizlemek, soygunu perdelemek, sahtekarlığı savunmak adına her şeyi yaptılar. Marjinal sol örgütleri öne sürmekten gençlerin arkasına saklanmaya, ecdat mirası camilerimize terbiyesizlik yapmaktan güvenlik güçlerimize hakaret edilmesine kadar her türlü kepazelik sergilendi. Güya hak arama bahanesiyle, demokrasiyle, hukukla, meşru hak arama yollarıyla asla alakası olmayan çok tehlikeli bir provokasyona giriştiler. Ancak polisimizin soğukkanlı ve kararlı tutumu, milletimizin sağduyulu tavrı, zorbalığa maruz kalmalarına rağmen vakarını koruyan gençlerimizin sakin duruşu sayesinde tahrik siyaseti hedefine ulaşamadı. Bunların hiçbirinde muvaffak olamayınca bu sefer Türkiye’yi yabancılara şikayet etmeye, Türkiye’yi alenen kötülemeye başladılar. Son olarak Batı’ya yalvaracak kadar kontrolü kaybettiklerini gördük. Öyle büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız ki, Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor, resmen siyasi mandacılık talep ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı, Gazze soykırımındaki ikiyüzlü yayınları sebebiyle itibarını kaybetmiş bir yabancı medya kuruluşundan süklüm püklüm yardım dileniyor. ‘Kendimizi terk edilmiş hissettik’ diyor. Yani, ‘yolsuzluk yapanlara niye destek olmadınız’ demeye getiriyor. Meselenin daha hazin tarafı ise şudur değerli kardeşlerim. Bu zat ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor, yüzü kızarmıyor, ‘ben parti ve kendimi niye bu hale düşürüyorum’ sorusunu sormak aklına dahi gelmiyor.DEMOKRASİDEN SAPMAYACAĞIZMilletiyle gönül bağı kopmuş bu zihniyet ne yaparsa yapsın, biz inadına Türkiye diyeceğiz. Demokrasiden, hukuktan, meşru ve makbul çizgiden sapmayacağız. Öfkenin aklı ve vicdanı esir alan zehirli diline asla bulaşmayacağız. Bu kirli oyunlarda aldanan da aldatan da olmayacağız. Tabii ki bu süreçte kamu düzeninin bozulmasına da göz yummayacağız. Yüzünü kapatan, polise saldıran, işinde gücündeki insanlarımıza tebelleş olan kim varsa emniyet birimlerimiz gerekli müdahalelerde bulunacaktır.”FİLİSTİNLİLERİN HER DAİM YANINDAYIZ“85 milyon olarak herkes imkanları dahilinde hayırda yarış anlayışıyla rahmet iklimini Allah’a hamdolsun doya doya teneffüs ettik. Bu sene ilk kez düzenlediğimiz Külliye’de Ramazan programımıza çoğu çocuk ve genç 450 binden fazla insanımız iştirak etti. Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda zulme uğrayan kardeşlerimize el uzattık. Yardımlarımızı artırmak suretiyle mazlum ve mağdurların yanında olmaya ihtimam gösterdik. Tüm gücümüzle Gazze halkının yanındayız, inşallah zulüm bitene, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar da Filistinlilerin her daim yanlarında olacağız. Allah ömür verdikçe Filistin davasının yılmaz, yıkılmaz, bileği bükülmez savunucusu olmaya devam edeceğiz.”
Source: Aziz Özen
ABD’li senatörden Rümeysa Öztürk mesajı: Zulmü durdurmalıyız
ABD”nin Tufts Üniversitesi”nde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk”ün adeta pusu kurularak gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor. Öztürk”ün, İsrail”in Filistin halkına karşı düzenlediği saldırıları eleştirdiği makalesi nedeniyle gözaltına alınmasına karşı çıkan ABD”li Senatör Bernie Sanders, ” (ABD Başkanı Donald) Trump”ın muhalifleri hedef alan siyasi zulmünü durdurmalıyız” dedi. Temsilciler Meclisi”nin Demokrat üyesi Jake Auchincloss da Öztürk”e yönelik gözaltı ve sınırdışı etme kararının alışılmışın dışında olduğunu belirtti. Çok sayıda kişi, Öztürk”e destek amacıyla protesto gösterisi düzenledi. Öztürk, 25 Mart”ta iftara giderken Massachusetts”teki evinden çıktığı anda sivil Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri tarafından gözaltına alınmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk”ün gözaltına alınması ve vizesinin iptal edilmesiyle ilgili bir soru üzerine “Hamas”a destek” gerekçesiyle en az 300 yabancı öğrencinin vizesinin iptal edildiğini söyledi. Öte yandan İbn Haldun Üniversitesi, Öztürk”e eğitim desteği sağlamaya hazır olduğunu bildirdi.
Source: Sabah
Putin’den müzakere şartı: Geçici yönetim atansın
Ukrayna”da kalıcı ateşkes belirsizliği sürerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”den dikkat çeken bir çıkış geldi. Ukrayna”daki savaşı kendilerinin başlatmadığını savunan Putin, Ukrayna ile müzakerelerin yapılabilmesi için meşru bir yönetim olması gerektiğini belirterek, “Prensip olarak, Ukrayna”da Birleşmiş Milletler (BM), ABD, Avrupa ülkeleri ve ortaklarımızın himayesinde geçici bir yönetim getirilebilir” diye konuştu.
Source: Sabah
CHP”nin yeni Türkiye ile savaşı: Zamanla Erdoğan”ın yenilmezliğine alışacaklar
Sabah Gazetesi Yazarı Bercan Tutar bugünkü yazısında, iç-dış siyasetle birlikte küresel gelişmelere Türkiye”nin etkisini kaleme aldı. Bercan Tutar, “CHP dışarıda tarih yazan Yeni Türkiye”yi devirmeye çalışıyor. Çok zor. Geçti o devirler.” ifadelerini kullandı. İşte Bercan Tutar”ın “CHP”nin Yeni Türkiye ile savaşı” başlıklı yazısı: Türkiye”nin iç ve dış gündemi 180 derece birbirine zıt. Dünya dışarıda tarih yazan ve küresel hiyerarşiyi yeniden dizayn eden Türkiye”yi konuşurken içeride ise CHP öncülüğünde iç savaş senaryolarının sahnelenmek istendiği bir üçüncü dünya ülkesi propagandası yapılıyor. Bir yanda muhalefeti kaosa oynayan Türkiye, diğer yanda küresel siyaset masasına oturan Türkiye var. Kuşku yok ki sahte olan kaybedecek. Zaten bu nedenle ideolojik körlükle malul odaklar dışında kimse CHP”ye destek vermedi ve yolsuzlukla suçlanan siyasetçilerini savunmadı. Newsweek daha aylar öncesinden boşuna “Erdoğan”a karşı bahse girenlerin kazanma şansı yok” diye uyarmamıştı. Üstelik dergi bu uyarıyı sadece bizim muhalefete değil Batılı lobilere de yapmıştı. CHP”LİLERİ YENİ HEZİMETLER BEKLİYOR Haliyle CNN International, BBC, The Economist ve The New York Times gibi “Eski Batı”nın ideolojik aygıtları aracılığıyla yardım dilenen CHP”lileri yeni hezimetler bekliyor. Zira bu aygıtlar ve temsil ettikleri siyasi odaklar şu an ABD Başkanı Donald Trump liderliğindeki Yeni Batı”nın bombardımanı altında, hayatta kalmaya çalışıyorlar. Kendi dertleri başlarından aşkın. Bu haldeyken hiçbiri CHP”nin şikâyetlerine, ağlamalarına ve destek için çırpınışlarına karşılık veremez. Buna mecalleri de yok zaten. Çünkü Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Jinping gibi yeni küresel hiyerarşinin liderleri de Ukrayna, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi konumları tehlikeye giren aktörler de kurtarıcı olarak CHP”nin devirmek istediği Sayın Erdoğan”ı görüyor. HEM ZAVALLI HEM DE DÜNYADAN BİHABERLER Dolayısıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Ekrem ve Dilek İmamoğlu”nun yabancı medyadan Batılı liderlere “Bu nasıl dostluk! Terk edilmişlik hissi içindeyiz. Türkiye”de adalet yok. Bize yardım edin” şeklindeki yalvarmalarının bir karşılığı olmayacak. Nitekim bu çağrılara tenezzül eden de yok. CHP”nin paradoksu işte burada daha da derinleşiyor. Üstelik sadece Küresel Kuzey ve Küresel Güney”de değil Ortadoğu ve Afrika”da da oyun kurucu en itibarlı aktör olarak şu anki Türk liderliğinin görüldüğü bir süreçte Batı”ya “Hadi Erdoğan”ı devirmede bize yardım edin” diyecek kadar hem zavallı hem de dünyadan bihaberler. Oysa CHP”den önce Batı bunu denedi ve kaybetti. Şimdi bükemedikleri eli sıkmak için yarışıyorlar. Ne demek istediğimizi anlamak isteyenlere başlarını sosyal medyadaki ajitasyonlar ile Saraçhane”deki protestolardan biraz kaldırıp son dört beş gündeki küresel diplomasi trafiğine çevirmelerini salık veriyoruz. CHP, “Türkiye olmadan Avrupa”nın güvenliğini hayal edemeyiz” diyen NATO Genel Sekreteri”nden yardım istiyor. Aynı CHP, Putin ve Trump”ın Ukrayna”daki barış sürecinde kilit rolüne işaret ettikleri Türkiye”de iktidarı devirmek istiyor. Hem de Türkiye”nin yeni bir dünya düzeninde ABD ve Rusya ile birlikte “küresel trio” olarak adının geçtiği aşamada. Ve ayrıca Libya, Suriye, Somali, Etiyopya, Karabağ ve Katar”daki zaferlerden sonra Sudan”da da oyunu yeniden kurduğumuz bir dilimde. Nitekim Türkiye”nin ağırlığını koymasıyla Sudan”ı sarsan 23 aylık iç savaş önceki gün sonlandı. Şimdi CHP dışarıda tarih yazan bu Yeni Türkiye”yi devirmeye çalışıyor. Çok zor. Geçti o devirler. Zira The Spectator”dan Daniel Thorpe”un da ifade ettiği gibi CHP de zamanla Erdoğan”ın yenilmezliğine alışacak. Gidişat da bunu gösteriyor zaten.
Source: Sabah
Myanmar”daki depremlerde can kaybı 1000″i geçti: Yaralı sayısı 2376
Myanmar”daki askeri yönetimin enformasyon ekibi, ülkede dün meydana gelen depremlere ilişkin açıklamada bulundu. Açıklamada, depremlerde şu ana dek 1002 kişinin öldüğü, 2 bin 376 kişinin yaralandığı, 30 kişinin ise halen kayıp olduğunun tespit edildiği belirtildi. Myanmar”ın orta kesimindeki Sagaing bölgesi yakınlarında 7,7 ve 6,4 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmişti. Depremler ülkede büyük yıkıma yol açarken, can kaybı sayısının artmasından endişe ediliyor.
Source:
20 yıl hapis cezası almıştı! Eski cumhurbaşkanını affettiler
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü General Amara Camara, 61 yaşındaki eski Cumhurbaşkanı Moussa Dadis Camara”nın sağlık sorunları nedeniyle Cumhurbaşkanlığı affından faydalandığını duyurdu.
Başkent Konakri”de, 28 Eylül 2009″da bir stadyumda toplanan on binlerce kişi, o dönem ülkeyi yöneten Camara”ya, bir sonraki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmaması çağrısında bulunmuştu.
157 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ
Güvenlik güçlerinin kalabalığa müdahalesi sonucu yaşanan izdihamda 157 kişi hayatını kaybetmiş, en az 109 kadının da tecavüze uğradığı ortaya çıkmıştı.
Stadyum katliamındaki rolü nedeniyle “insanlığa karşı suç işlemekten” suçlu bulunan Camara, Temmuz 2024″te yapılan yargılamada 20 yıl hapse mahkum edilmişti. Camara, o tarihten bu yana Konakri”deki bir cezaevinde bulunuyordu.
Askeri darbeyle 23 Aralık 2008″de başa gelen Camara, 3 Aralık 2009″a kadar yönetimde kalmıştı.
Source: Mahmut Ekinci
Hüseyin Gülerce yazdı: Terörsüz Türkiye arife, Türkiye Yüzyılı bayram…
Yarın Ramazan Bayramı. Müminler oruçlarını tuttular, namazlarını kıldılar. Yaşadıkları manevi atmosferi bayram ile taçlandırıyorlar.Türkiye, tek parti döneminin zihniyeti ile dini bayramlarını hakkıyla kutlayamıyor.En hafifini sorayım; millet, Ramazan Bayramı dedikçe, oruçla ibadetle ilgisi olmayanlar niye “şeker bayramı” diye tutturur, Müslüman”ı horlar?Asıl konuya geçeyim.AK Parti iktidarı ve 15 Temmuz FETÖ ihanetini durduran Çanakkale ruhunun mayaladığı Cumhur İttifakı, beklenen bayramların müjdesini veriyor.Cumhur İttifakının liderleri Erdoğan ve Bahçeli, aydınlık ufuklara tarihî bir yürüyüş başlattılar.Tek Parti zihniyetinin bugünkü temsilcisi CHP yönetimi ise bu yürüyüşün önündeki engelleme projesinin sahibi durumunda…İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu”nun yolsuzlukla ilgili soruşturma kapsamında tutuklanmasını sokaklara taşıyarak Saraçhane komplosunu boşuna kurmadılar.Kendi içlerinde hesapları, Özgür Özel”i tek Cumhurbaşkanı adayı haline getirmek olsa da, asıl Türkiye”nin huzuruna, geleceğine takoz oluyorlar.Bugün arife günü ve CHP İstanbul Maltepe”de miting düzenliyor.Milletimizin manevi dünyasından kopuk, sokakları/meydanları, yabancı projenin tezgâhı haline getirmekte ısrar ediyorlar.İngiltere”ye yalvarıyor, Avrupa”dan medet umuyorlar. Mandacı karakterleri bir daha sırıtıyor.Türkiye”yi engelleme projesinin asıl sahibi yabancı istihbarat örgütleri, sahaya inmiş, düşmanın 5. Kol elemanları milletimizi tahrik eden provokasyonların içinde ihanet sergiliyorlar.Milletimizin kardeşliğine kurulmuş bir pusu var.Yıllarca bizi Türk-Kürt, laik-antilaik, ilerici-gerici, Alevi-Sünni diye ayrıştıranlar bugün Suriye üzerinden, sokakları devlete meydan okuma mevzilerine dönüştürmeye çalışsalar da, başka senaryolar peşinde koşsalar da artık onlara asla fırsat verilmeyecek.Çünkü Türkiye, zincirlerinden kurtuluyor, ayağına ve zihnine vurulan prangaları parçalıyor, gücünü ve potansiyelini, içeride ve dışarıda en üst seviyede kullanıyor.Bizim tesellimiz, umudumuz var.AK Parti ile MHP”nin, Cumhur İttifakı”nın kaderi iç içe geçmiş ecdadın şanlı yolunda yürekler bir olmuş.Türkiye Yüzyılı ufukta görünmüş…Bayramların bayram olacağı günlerin aydınlığı yüzlere vurmuş.Bugün arife.Bugün Terörsüz Türkiye arifesindeyiz.Bakmayın siz, sokaklardaki vandalları, “gençlik” diye alkışlayan CHP”nin/muhalefetin hazımsızlığına.Bakmayın vefasızların, Erdoğan kin ve düşmanlığına…Asla karamsar değiliz.Gümbür gümbür gelen bir TEKNOFEST gençliği var.Milli ve manevî değerleri benimseyen, ileri teknoloji hamlelerinde milletimizin mana köklerinden kuvvet alan bir nesil geliyor.Dünyayı yakından takip ediyorlar. Bizim nesillerin yakalandığı ideolojik saplantılara takılmıyorlar.Sokaklarda değil, atölyelerde, araştırma laboratuvarlarında, aşkla şevkle Türkiye Yüzyılının mimarı/mühendisi/teknik elemanı, bilim insanı olmanın sevdasına tutulmuşlar.Kibirlenmeden, insan sevgisiyle, muhabbetle, hoşgörüyle geliyorlar.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı; ne yapıyorsa Türkiye Yüzyılı”nı inşa edecek bu neslin önünü açmak için yapıyor.Ne demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan;”Şunun da altını çizmek durumundayım. Nasıl ki FETÖ”ye, terör örgütlerine, marjinal yapılara kaptıracak evladımız yoksa, siyaset tüccarlarının ihtiraslarına kurban edeceğimiz tek bir gencimiz de yoktur.”Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, sağlık, huzur ve saadetler diliyorum.
Source: Hüseyin Gülerce
CHP lideri Özel açıkladı: CHP”nin boykot çağrısı yerini buldu mu?
İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolar devam ederken, CHP lideri Özel gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
DW Türkçe”ye konuşan Özel”e yöneltilen sorular ve cevaplar şöyle:
“Yorgun musunuz?
“DÜNYA SİYASİ TARİHİNİN EN ZOR KAMPANYALARINDAN BİRİ”
Bir fiziki yorgunluk olması kaçınılmaz, çünkü günde 3-4 saat uyku uyunduğu, aynı gün, her gün aynı saatte aynı meydanda milyonlara uzun konuşmaların yapıldığı, gün içinde siyasi partilerin sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, günde, bazı gün kırktan fazla heyetin kabul edildiği bir bir hafta geçirdik. 10 binlerce kişiyle yüzyüze görüştük. Milyonlarca kişiye her gece hitap ettik. O açıdan bir fiziki yorgunluk var. Ama meseleye olan inancımızdan dolayı kendimi son derece zinde, son derece motive hissediyorum. Arkadaşlarım, belediye başkanlarım, Cumhurbaşkanı adayım cezaevindeyken öyle bir yılgınlığa kapılmak mümkün değil. Daha yeni başlıyoruz. Yarın büyük bir başlangıç yapacağız. Maltepe”de ve bundan sonra, belki de dünya siyasi tarihinin en uzun ve en zor kampanyalarından birini yürüteceğiz.
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın size bir mezar göndermesi oldu. Bugün de MHP lideri Devlet Bahçeli”nin bir açıklaması var, “zıvanadan çıktı” diyor sizin için. Kendinizi risk altında hissediyor musunuz? Endişeli misiniz?
“KENDİ ADIMA KORKMUYORUM”
Normal şartlar altında bir risk değerlendirmesi yapıldığında evrensel standartlarda herhalde en üst risk grubundayız. Ama biz Türkiye”de böyle yaşamaya alıştık. Erdoğan sürekli rakiplerini şeytanlaştırarak, toplumu bunun üzerinden kutuplaştırarak hedef göstererek siyaset yapan birisi. Geçmişte, şimdi çok iyi ilişkiler içinde olduğu Sayın Bahçeli ile birbirlerine çok ağır hakaretler, birbirlerine miting meydanlarında idam ipi atacak kadar ya da birbirlerine çok ağır sözler, hakaretler edecek kadar gergindiler. Ama siyasetin bu sertleşmesine eğer biz teslim olacak olursak, geri adım atacak olursak, onlar amacına ulaşır. Onların tüm tehditlerine rağmen biz büyük bir cesaretle toplumun önünde olmak durumundayız. O yüzden alışık olmadığımız bir durum değil ama tabii mezar falan… Bunlar siyasetin dili değil, yani doğru bir şey değil bunlar. Hepimizin aileleri var, yaşlı annelerimiz var, babalarımız var, kardeşlerimiz, küçük çocuklarımız var. Bu tabii bir siyasetçi rakibini alt edemeyince ona bütün toplumun önünde “senin de mezarını kazarlar” diyecek noktaya geldiyse benim buna verecek bir cevabım yok artık. Ama kendi adıma korkmuyorum. Bizi sevenler ve üzülenler adına üzülüyorum.
Avrupa”nın, AB”nin tepkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
SUSANLARA TEPKİ
İlk günlerde mutlak bir sessizlik vardı. Tabii bu konunun bahsinin yolsuzluk olması, Avrupa Birliği”nin bu konulardaki haklı hassasiyeti, temiz, şeffaf yönetim ilkelerine bağlılığı meseleyi biraz anlamaya çalıştılar diye düşünüyorum. Ama mesela dün Macron”un (Fransa Cumhurbaşkanı) açıklaması, Olaf Scholz”un (Almanya Başbakanı) partisi SPD ile bugün sabah bir Zoom toplantısı yaptık; Lars Kingsbeil”le (SPD Eş Genel Başkanı), sevgili Lars ile. Dün Bundestag”ın (Almanya Parlamentosu) önünde SPD grubunun yapmış olduğu açıklama, birazdan bu salonda Avrupa Sosyalist Partisi”ni, yani Avrupa”daki sol ve sosyal demokrat partilerin çatı örgütünü, başkanını ve heyetini kabul edeceğiz. Sosyalist Enternasyonel”in yaklaşımları son derece kıymetli, ama dünyanın otokratları ve dünyanın otoriter popülist liderleri birbirinden öğrenmeye ve birbirini desteklemeye devam ediyorlar. Erdoğan”ın arkadaşı Orban olunca, Mudi, olunca, Putin olunca şimdi yeni yeni tabii geçmişte çok ağır sözler kendisine söylese de Trump olunca… Artık Trump”ın hatırına İsrail ile de iyi olunca falan dünyanın demokratlarının karşısında bir dünyanın otokratlarının desteklediği bir kötücül akıl var. Buna karşı dünyadan demokratik bir dayanışma beklenmek de bizim hakkımız. Biz Türkiye”yi bir yere şikayet ediyor değiliz. Biz Türkiye”de 31 Mart seçimlerini Avrupa”nın desteğiyle kazanmadık. Ama Erdoğan bir önceki seçimlerde Türkiye”nin Rusya”ya olan doğal gaz borcunu bir yıl erteleterek ve faturalarda büyük indirimler yaparak seçimde çok önemli bir katkı buldu. Ya da Avrupa”nın liderleriyle yalandan kavgalara tutuştu. “Ey Merkel” dedi. Merkel”le kavga etti, içeride önemli bir destek buldu. Merkel”le sığınmacı anlaşması yaptı. Görünürde 6 milyar euro ama aşağıda antidemokratik uygulamalara sessiz kalma, bunların hepsi gerçek. Biz destekler için çok teşekkür ediyoruz. Susanlar için de şunu söylüyorum. Aliye İzzetbegoviç demişti ki, “Her şey olup bittikten sonra düşmanlarımızın söylediği kötü sözleri değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız” diye bunu hatırlatıyorum.
Cezaevinde, gözaltında ya da tutuklu olan gençlerin işkence bildirimleri var. Buna yönelik bir çalışmanız var mı?
“İMAMOĞLU KAÇMAZ”
Hem polislere hem gardiyanlara şöyle seslenmek isterim, rejim o gençleri kriminal, o gençleri marjinal, o gençleri, tırnak içinde, vatan haini gibi göstermeye çalışabilir. Her birisi pırıl pırıl, Türkiye”nin geleceği, umudu olan gençler, zaten tanıdıklarında da kendi evlatlarından farklı olmadıklarını veya kendi gençliklerinden farklı olmadıklarını görecekler. Ben ne polisin ne gardiyanların bu talimatlara, bu kanunsuz emirlere uyup kötü bir muamele yapacaklarına inanmak istemem. Konuyu çok yakından takip ediyoruz. Bu kanunsuz emirleri verenler mutlaka cezasını çekecek ama kanunsuz emre uymak da suçtur. Kötü muamele bir insanlık suçudur. Bunun peşini bırakmayız. Buradan bir kez daha uyarıyorum. Ayrıca da Mahir Polat”ın (Kent Uzlaşısı soruşturması kapsamında tutuklanan İBB Genel Sekreter Yardımcısı) bir an önce tutuksuz yargılanması lazım. Bütün arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmaları lazım. Bu tutukluluk tedbiri Mussoli”nin ön infaz yönteminden başka bir şey değildir. Yoksa Ekrem İmamoğlu”nu bıraksan kaçar mı? Ekrem İmamoğlu kaçacak olsa buna en çok Tayyip Erdoğan memnun olur. Çünkü rakibi kaçmış olur. Ekrem İmamoğlu kaçmaz, Tayyip Erdoğan”ı seçim sandığına kadar kovalar.
Son olarak boykot çağrısı yerini buldu mu?
BOYKOT ÇAĞRISI
Evet. Google Maps”ten yoğunluk haritalarından boykot ettiğimiz yerlerde yoğunluğun çok azaldığını görüyoruz, takip ediyoruz. Bizim boykot çağrımız ideolojik bir çağrı değil. Gerçi meydanda gençler üniversitelerindeki küçük küçük işletmeleri ortadan kaldırıp oraya kendini yerleştiren, iktidara yakın bir zinciri protesto etmemizi özellikle gençler istedi ve yine geçmişte iktidara çok finans sağlamış bir gıda şirketini, ama bu ikisi gençlerin talebiyle yükselen, bu Ülker”in adı geçmişti ve Espressolab”ın ama onun dışındakilerin hepsi bizi ekranına taşıyan gazetelere bir şey yapmıyoruz, televizyonlarına. Ama bizim direnişimizi görmeyenlerin ekonomik kuruluşlarını hedef alıyoruz. Bu da ciddi şekilde sonuç getiriyor, getirmeye de devam edecek. Biz de devam edeceğiz. Boykotvar.net sitemize erişim engeli gelmişti, şimdi erişime açıldı, oradan takip edilebilir. Yarınki mitingde de bakacağız. Canlı yayınlamayan kanallar olursa, bizi görmeyen, o kalabalığı görmeyenler olursa, o görmeyenlerin hangi firmaları varmış, örneğin hangi lokantaları varmış, hangi araçları satıyorlarmış? Onlara kart çıkartıp vatandaşımıza göstereceğiz.”
Source: Haber Merkezi
Trump”tan skandal ifade! Açık açık o ülkeyi işaret etti: “Sahip olmalıyız”
ABD Başkanı Donald Trump, dün Beyaz Saray’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Trump, ABD’nin Grönland’daki askeri varlığını genişletme planlarına ilişkin sorulan soruya dünya çapında büyük ses getiren bir yanıtta bulundu.
“GRÖNLAND”A SAHİP OLMALIYIZ”
Trump gazetecilerin Grönland sorusuna cevaben şu ifadeleri kullandı:
“Grönland”a ihtiyacımız var. Daha önemlisi, uluslararası güvenlik için Grönland”a sahip olmalıyız”
TRUMP, ÇİN VE RUS HAKİMİYETİNDEN RAHATSIZ
Trump, Grönland”ın her yerinde Çin ve Rus gemilerinin dolaşmasından rahatsızlık duyduğunu dile getirerek, ‘bu durumla ilgilenmesi’ için Danimarka”ya veya başka birine güvenmediklerini belirtti.
Kaynak: DHABu içerik Doğukan Akbayır tarafından yayına alınmıştır
Source: Doğukan Akbayır
Myanmar”daki depremlerde can kaybı 1000″i aştı
Myanmar daki askeri yönetimden yapılan açıklamaya göre, depremlerde şu ana kadar 1002 kişinin hayatını kaybettiği, 2 bin 376 kişinin yaralandığı tespit edildi. Öte yandan depremin şiddetli hissedildiği Tayland ın başkenti Bangkok ta çöken yüksek katlı binanın inşaatında 6 kişinin öldüğü, 22 kişinin yaralandığı belirtildi.Merkez üssü Myanmar ın orta kesimindeki Sagaing bölgesi olan depremlerde yaşamını yitirenlerin sayısı 1000 i aşarken can kayıplarının daha fazla artmasından endişe ediliyor. Depremler, Myanmar ve Tayland dışında Çin in Myanmar a komşu Yünnan eyaletinin bazı bölgelerinde de hasara sebep oldu. Sarsıntıların yaralanmalara yol açtığı eyalette henüz can kaybı bildirilmedi.Depremin en şiddetli hissedildiği, Myanmar ın en büyük ikinci şehri olan Mandalay de aralarında tarihi Budist manastırı Ma Soe Yane nin olduğu çok sayıda binanın yıkıldığı ve altyapının zarar gördüğüne ilişkin görüntüler sosyal medyaya yansıdı. Chirstian Aid yardım kuruluşu, sahadaki temsilcilerinin, şehirdeki bir barajın yıkıldığı ve alçak kesimlerde su seviyesinin yükselmekte olduğunu bildirdiğini aktardı. Depremin merkez üssü Sagaing bölgesinde, 90 yıllık bir köprünün yıkıldığı, Mandalay ve Yangon şehirlerini birbirine bağlayan karayolunun hasar gördüğü kaydedildi.Başkent Neypido da da aralarında dini tapınakların olduğu yapıların depremde zarar gördüğü ifade edildi. Askeri yönetimin Sözcüsü Tümgeneral Zaw Min Tun, depremin vurduğu bölgelerde hastanelerde acil kan ihtiyacı olduğunu belirterek, kan bağışı çağrısında bulundu.Myanmar daki askeri yönetimin depremin ardından yaptığı uluslararası yardım çağrısından sonra ülkeler kurtarma ekipleri ve yardım malzemelerini sevk etmeye başladı. Çin ajansı Xinhua nın haberine göre, Çin in Yünnan eyaletinden 37 kişilik yardım ekibi sabah saatlerinde Myanmar ın Yangon şehrine ulaştı. Beraberinde ısı detektörleri, deprem uyarı sistemleri ve dronlar taşıyan ekibin kurtarma ve afet yardım faaliyetlerine destek olacağı kaydedildi.Rus ajansı TASS ın haberine göre, Rusya nın Acil Durum Bakanlığı da 120 kurtarma görevlisi ve yardım malzemeleri taşıyan iki uçağı bölgeye sevk etti. Hindistan Dışişleri Bakanı Vikram Misri, sosyal medya platformu X te yaptığı paylaşımda, ülkesinin bir kurtarma ekibi ve sağlık ekibi ile birlikte battaniye, muşamba, hijyen kitleri, uyku tulumları, güneş enerjisiyle çalışan lambalar, gıda paketleri ve mutfak gereçleri gibi ihtiyaç malzemelerini gönderdiğini duyurdu.Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Acil Durum Yardım Koordinatörlüğü, bölgedeki afet yardım faaliyetleri için 5 milyon dolar acil durum fonu ayrıldığını bildirdi. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, depremin halihazırda 20 milyon insanın insani yardıma ihtiyaç duyduğu Myanmar daki insani durumu daha fazla zorlaştıracağını öngördüklerini belirtti. Myanmar daki askeri yönetim afet nedeniyle 6 bölgede acil durum ilan ederken, halen iç savaş içindeki ülkenin bazı bölgelerine yardım ulaştırılıp ulaştırılamayacağı bilinmiyor.Uluslararası Kurtarma Komitesi Bölge Direktörü Muhammed Riyas, Myanmar daki depremin yıkıcı etkisinin binlerce kişiyi yerinden edeceğine, bu insanlara acil barınma, gıda ve sağlık yardımı sağlanması gerekeceğine dikkati çekti. İletişim ve ulaşım hatlarının kesilmesi nedeniyle deprem bölgesinden sağlıklı bilgi alınamadığını, bu yüzden depremin yol açtığı yıkımın boyutlarını anlamanın günler süreceğini ifade eden Riyas, Meskenlerdeki ve altyapıdaki yıkımı, can kayıplarının ve yaralanmaların topluluklarda yarattığı tahribatı azımsamamamız gerek. dedi.Kızılhaç tan yapılan açıklamada, sağlık ekiplerinin, depremin en fazla yıkıma yol açtığı Mandalay ve Sagaing bölgeleri ile güneydeki Şan eyaletinde, elektrik hatlarının hasar görmesi sebebiyle erişimde sıkıntılar yaşadığı vurgulandı. Açıklamada, sahadan gelen ilk raporlarda depremlerin büyük hasara yol açtığının bildirildiği aktarıldı.
Source: Habertürk
Bakan Göktaş, Rümeysa Öztürk”ün babası ile görüştü
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlilerince gözaltına alınan Tufts Üniversitesinde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk”ün babası Levent Öztürk ile telefonda görüştü. Edinilen bilgiye göre, Bakan Göktaş, ABD”de doktora eğitimi gören ve 25 Mart akşamı iftara gitmek için Massachusetts”teki evinden çıktığı anda sivil ICE görevlileri tarafından gözaltına alınan Rümeysa Öztürk”ün babasını aradı. Görüşmede Bakan Göktaş”ın, Öztürk”ün, Filistin”deki soykırıma karşı sesini yükselttiği için gözaltına alınması, eğitim hakkı ve özgürlüğünün keyfi olarak kısıtlanmasının kabul edilemez olduğunu bildirdiği öğrenildi. Bakan Göktaş”ın, Türkiye olarak konunun yakından takipçisi olduklarını aktardığı görüşmede baba Öztürk”ün de görüşmeden duyduğu memnuniyeti dile getirdiği kaydedildi.
Source: Www.star.com.tr