ABD”de gözaltına alınmıştı! Dışişleri Bakanlığı”ndan Rümeysa Öztürk açıklaması
Bakanlık”tan yapılan açıklamada, Öztürk ile ilgili gelişmelerin ilk günden bu yana yakından takip edildiği belirtilerek, Öztürk”ün, ABD”nin iç politikasındaki gelişmeler sonucu ortaya çıkan ve binlerce yabancı öğrenciyi ilgilendiren hukuki bir sürecin sembol isimlerinden biri olduğu, konuyla ilgili sürecin Öztürk”ün ve ailesinin tercihleri doğrultusunda kişisel haklara saygı çerçevesinde yürütüldüğü kaydedildi.Yurt dışında zor durumda kalan tüm vatandaşlara sunulan konsolosluk desteğinin Öztürk”e de ilk günden itibaren sağlandığı belirtilen açıklamada, Houston Başkonsolosu”nun Öztürk”ü Louisiana eyaletinde çeşitli kereler ziyaret ettiği, Boston Başkonsolosu”nun da Öztürk”le çevrim içi bir görüşme yaptığı aktarıldı.ABD”de Rümeysa Öztürk hakkında yeni karar! ABD”de bakanlık kanıt sunamadı! Rümeysa Öztürk için yeni hamle”SAYIN ÖZTÜRK HAKKINDA İKİ ADLİ SÜREÇ BULUNMAKTADIR”Açıklamada, “Kamuoyunu kasıtlı biçimde yanıltmayı amaçlayan ve vatandaşımızın içinde bulunduğu durumu siyasete alet etmeyi hedefleyen bazı açıklamalarda yer alan iddialardan farklı olarak Sayın Öztürk hakkında iki adli süreç bulunmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.Öztürk hakkındaki ilk adli sürecin, Louisiana”da devam eden göçmenlik davası olduğu, 16 Nisan”da yapılan ve Houston Başkonsolosluğu tarafından takip edilen duruşmada Öztürk”ün vizesinin ABD makamlarınca iptali hususunun hukuka uygunluğunun ele alındığı belirtilen açıklamada, bu konudaki kararın 1 Mayıs”ta açıklanmasının öngörüldüğü ve Öztürk”ün anılan tarihe kadar kefaletle serbest bırakılması talebinin mahkeme tarafından reddedildiği kaydedildi.ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio”ya Rümeysa Öztürk tepkisi: Büyük bir yalanRümeysa Öztürk: Kaçırıldığımı ve öldürüleceğimi düşündüm”YAKINDAN TAKİP EDİLECEK VE GEREKLİ DESTEK SAĞLANACAKTIR”Açıklamada, ikinci sürecin ise Öztürk”ün gözaltına alınmasına itiraza ilişkin olduğu, konunun ele alındığı Vermont eyaletindeki mahkemenin 14 Nisan”da gerçekleşen ve Boston Başkonsolosluğunca takip edilen duruşmada kararın 18 Nisan”da açıklandığı belirtilerek, şunlar aktarıldı:”Mahkeme, itirazı inceleme yetkisinin Vermont eyaletinde olduğuna hükmetmiş ve Sayın Öztürk”ün 1 Mayıs”a kadar Vermont”a nakledilmesini emretmiştir. Vatandaşımızın kefaletle serbest bırakılma talebinin bu Mahkeme tarafından 9 Mayıs”ta ele alınması planlanmaktadır. Her iki hukuki süreç, bundan sonra da Bakanlığımızın tüm imkanları kullanılarak yakından takip edilecek ve gerekli destek sağlanacaktır.”ÖZTÜRK”ÜN GÖZALTINA ALINMASIMassachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesinde doktora yapan Rümeysa Öztürk, 25 Mart akşamı arkadaşlarına iftara giderken sokakta yüzleri maskeli 6 ICE görevlisi tarafından gözaltına alınmış, 24 saat içinde önce Vermont, ardından da Louisiana eyaletindeki gözaltı merkezine götürülmüştü.Massachusetts Bölge Yargıcı Denise Casper, avukatlarının acil başvurusu üzerine Türk öğrenci Öztürk”ün sınır dışı edilmesine ilişkin kararı durdurma emri vermiş, 4 Nisan”da hazırladığı raporda da Louisiana”da tutulan Öztürk”ün yargılanmasının Vermont eyaletinde yapılmasının uygun olduğunu bildirmişti.Casper, kararına gerekçe olarak, Öztürk”ün avukatlarının 25 Mart gecesi mahkemeye dilekçe sunduğu saatlerde Türk öğrencinin ICE görevlileri tarafından Vermont”ta tutulması ve henüz Louisiana”ya transfer edilmemiş olmasını göstermişti.ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk”ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve sınır dışı edileceğini açıklamıştı.ABD”de gözaltına alınmıştı: Türk öğrenci Rümeysa Öztürk için insanlık dışı uygulama
Source: Muhammet Binici
Kanlı kafesin dibindeki Trump’ın derin devleti
Kanada’ya, “Gelip alırım seni” dedi.“Meksika Körfezi benimdir” diye çıkıştı…“Panama Kanalı benim hakkımdır” dedi.“Gazze’yi tatil köyü” ilan etti.Ticaret savaşlarını başlatıp Çin’den, Afrika’dan, Latin Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyayı salladı.Bu çılgınlığa karşı;Oturaklı devlet adamları “Yok canım, durun biraz normale gelir” türünden açıklamalar yaptı.Kimisi;“Aslında pazarlık yapıyor” dedi.Kimisi;“Sonunda devlet aklı işler” diye avundu.Peki arkadaşlar;Acaba hangi Trump’ı konuşuyoruz?Acaba bu Trump neden hoşlanır?Duygu dünyası var mıdır?Varsa nasıldır?Defalarca yazdım.“Trump’ı anlamak için UFC’ye bakın” dedim.Onun en zevk aldığı şey nedir?İşte yine onun fotoğraflarını yayınlıyorum.İşte…Dünyanın en kanlı dövüşlerinin yaşandığı UFC kafesi…Bakar mısınız?Başkan olmadan önce yalnızca Elon Musk’la geldiği o kafesin dibinde.13 Nisan 2025 günü kimlerle oturuyor?İşte…Dışişleri Bakanı Marco Rubio.Hemen yanında FBI Direktörü Kash Patel. Ve Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard.Yani… Bir nevi ABD derin devleti…Acaba şöyle mi dedi:“Arkadaşlar gelin Miami’deki dövüşe giderken konuşalım.”Muhtemeldir. ABD topraklarında yabancı avı sürdüren FBI…Gazze’de akan kanlar üzerinde tatil köyü planlaması için görüşmeler yapan Dışişleri Bakanı Marco Rubio için bundan güzel bir motivasyon olabilir mi?Kafeste Roma döneminin gladyatörleri gibi birbirlerini bayıltana kadar dövenlerin bu kanlı savaşını seyredenler için…Elbette çok iyi bir motivasyon dekorudur bu.Hemen yanında FBI Direktörü Kash PatelDışişleri Bakanı Marco RubioUlusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard.KANLAR İÇİNDE KUTLAMA2) İşte… Rakibinin ağzını burnunu kırıp kanlar içinde bırakan dövüşçü Silva… Kafesin üzerine çıkıp Trump’ı selamlıyor. Trump alkışlıyor.İşte… Alnı yarılmış, kaşı açılmış.Kanlar içinde boğazını mengene gibi sıkan rakibinden kurtulmak için neredeyse can çekişen bir başka gladyatör.Trump neredeyse yumruğunu kaldırıp Roma imparatoru gibi baş parmağını aşağı ya da yukarı yapacak.Öl ya da öldür…Evet bütün bunlar… Bu kanlı sahneler…ABD Başkanı Trump’ın önünde gerçekleşiyor.Ulusal İstihbarat Direktörü Hanımefendi’nin önünde yaşanıyor. FBI Direktörü seyrediyor. Ve en önemlisi de arkadaşlar;Trump bu kanlı dövüşten zevk alıyor.Belki de bir ABD Başkanı ilk kez böyle bir görüntü veriyor.Dünyanın en güçlü ve en büyük devletinin başkanı ve derin temsilcileri,İnsanlığın açlığı, mazlum halklar gibi kavramların çok uzağında,Bu kanlı dövüşleri zevkle seyrediyorlar.Güçlünün güçsüzü ezdiği bu gladyatör dünyasında mutlular.Ve eğer böyleyse; Ey dünya ahalisi… Hiç boşuna kendimizi kandırmayalım.Gladyatör dövüşlerinin yapıldığı Roma döneminden daha uzakta değiliz.Bunlar ne Gazze’deki zulmü düşünür. Ne de insan hakkını.Ne yazık… İnsanlık hiç ders almıyor. Ama inanın Roma’nın sonu ne olduysa, aynısı olacaktır.Kaostur bu.O yüzden ben yine;Geçen hafta gittiğim Özbekistan’ın Buhara’sını hatırlıyorum.Hoca Ahmet Yesevi’yi. Hocası Yusuf Hemedani’yi, Mevlânâ’yı düşünüp;İnsana saygının manevi iklimine sığınıyorum.
Source: Fatih Çeki̇rge
Suç örgütleri ‘SKY ECC’yle çökertildi
15 Nisan’da Türkiye, Hollanda, Belçika, Almanya ve İspanya’da düzenlenen operasyonlarda 9’u yurtdışında olmak üzere toplam 240 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. 115 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 89’u tutuklandı, 26’sı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile işbirliği içinde yürütülen soruşturmanın temelinde, ‘SKY ECC’ adlı kriptolu haberleşme sistemi yer alıyor. 30 Ocak 2023 tarihli Europol Müzakere Metni kapsamında Türkiye’ye iletilen ‘SKY ECC’ verilerinin analizi, uluslararası suç örgütlerinin faaliyetlerini gün yüzüne çıkardı. Veriler doğrultusunda, dört ayrı suç örgütüne operasyon düzenlendi.‘TÜRK ESCOBAR’ DETAYIKamuoyunda ‘Türk Escobar’ olarak bilinen ve 20 Eylül 2024’te tutuklu bulunduğu cezaevinde hayatını kaybeden Urfi Çetinkaya’nın, ‘SKY ECC’ uygulamasını kullanarak uluslararası uyuşturucu ticareti ve kara para aklama faaliyetlerinde bulunduğu belirlendi. Soruşturmada, ‘SKY ECC’ uygulamasını kullanan diğer suç örgütlerinin de Mehmet Unal suç örgütü, Naci Yılmaz-Abdullah Alp Üstün suç örgütü, Haluk Şahin Çoruh suç örgütü olduğu belirtildi. Bu suç örgütlerinin de, bu uygulama üzerinden uyuşturucu ticaretine ilişkin yoğun iletişim trafiği içerisinde bulunduğu tespit edildi.
Source: Elif Altin
Bakan Fidan vekillere açıkladı: YPG’ye karşı ‘diplomatik yaz harekâtı’
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın AK Partili vekillerle yaptığı toplantıdan yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Hürriyet’in edindiği bilgilere göre; ABD yönetiminin Ortadoğu politikasını değerlendiren Bakan Fidan, “ABD yönetimi, İsrail’in güvenliğini merkeze alan bir Ortadoğu vizyonuyla hareket ediyor. Bu, bölgedeki Arap ülkeleriyle olan temaslarımızı daha da anlamlı kılıyor. 2025 ikinci yarısında Körfez ülkeleriyle savunma sanayisi işbirliklerimizi çeşitlendireceğiz. Ayrıca, ABD’nin PKK/YPG konusundaki ikircikli tutumuna karşı 2025 yazında kapsamlı bir diplomatik kampanya başlatıyoruz” dedi.FİLİSTİNLİLERE TEHCİRABD ve İsrail’in Filistinlilere yönelik tehcir tutumunu da eleştiren Bakan Fidan, “Gönüllü çıkış programının Mısır ve Ürdün’e yönelmesini kimse istemiyor. Onlar da en baştan ‘Biz bu insanları kabul etmeyiz’ dediler. İsrail ve Amerika, Afrika ve Asya-Pasifik ülkelerine yöneldi. ‘Filistinlileri alır mısınız?’ diye soruyorlar. En son Endonezya Devlet Başkanı geldi ve ‘Amerikalılar bize geldi, Filistinlileri almamızı istediler, gerekirse para da veririz dediler’ şeklinde bilgi verdi. Bu teklifler bize geldikçe muhataplarımızla bu süreci konuşuyoruz. Şu ana kadar ciddi bir destek verilmedi ama bazı Filistinlilerin başka ülkelerin pasaportlarını taşımaları veya dayanamayıp ayrılmak istemeleri sebebiyle sınırlı da olsa çıkışlar yaşanıyor” diye konuştu.ABD’NİN ÇİN’E VERGİLERİABD ile Çin arasında yaşanan gerilimle ilgili de konuşan Bakan Fidan’ın şunları söylediği öğrenildi: “ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları, artık yalnızca gümrük tarifeleriyle sınırlı olmayan, aynı zamanda teknolojik üstünlük, üretim zincirleri ve küresel lojistik merkezleri üzerinde bir rekabet biçimine dönüştü. Türkiye olarak bu süreci dikkatle izliyor, Ticaret ve Hazine Bakanlıklarımızla koordinasyon içinde kapsamlı analizler yapıyoruz. Bu gelişmeler Türkiye için bir fırsata da dönüşebilir. Özellikle Avrupa’ya yakınlık, üretim kabiliyeti ve lojistik avantajlarımız düşünüldüğünde, birçok Batılı firma tedarik zincirlerini Türkiye’ye kaydırmayı değerlendirmektedir. Bu yöndeki gelişmeleri somut yatırımlara dönüştürmek adına özel sektörle ve ticaret müşavirliklerimizle eşgüdüm içinde çalışıyoruz.”İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASIBakan Fidan, yolsuzluk iddiasıyla tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ile ilgili diplomatik misyonlara bir bilgi notunun gönderildiğini açıkladı: “Bazı Avrupa ülkeleri ‘prensip olarak gündeme getiriyoruz’ diyorlar. Finlandiya bu ülkelerden biri. Fransa’da kadın bir parti lideri yolsuzluk nedeniyle hapse atıldı. Eleştirdiniz mi? Hayır. Romanya’da seçim kazanan bir adayı ikinci turdan önce yargılayıp siyasi yasak getirdiniz. Moldova’da seçilmiş bölge başkanını hapse attınız. Kınadınız mı? Hayır. Bu üç örneği verdiğimde genellikle sessiz kalıyorlar. Çifte standardı vurguluyorum. Eğer sen bu davayı diğer örneklerle aynı standartta değerlendirmiyorsan, ben senin eleştirini ciddiye almam.”
Source: Ebru Karatosun
Eski İspanya Başbakanı Zapatero: Türkiye lider ülke olmalı
Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025), bu yıl 14″üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.Yoğun katılımın olduğu zirvenin ikinci gününde açılış konuşmasını İspanya eski Başbakanı José Luis Rodríguez Zapatero yaptı. Türkiye”nin AB”ye entegrasyonunun en büyük savunusu olduğunu vurgulayan Zapatero, “En çok biz destek veriyoruz. İspanya, gelişmiş bir ülke. Bu da AB projesi sayesinde mümkün oldu. Ben Türkiye”nin AB içinde olmasını AB için istiyorum. Eğer AB bu vizyoner bakış açısına sahip olabilirse, Avrupa Türkiye gibi bir ülkeyi birliğine dahil edebilirse, medeniyet ve politika açısından tamamlanmış ve sağlamlaşmış olur. AB güçlenmiş olur” dedi.BATI”YA İNANÇ KAYBEDİLDİDünyadaki dengelerin değiştiğinden bahseden Zapatero şöyle konuştu: “Bizim için Çin artık kabul edilebilir bir güç. Bir de Batı”ya, ABD”ye olan inancın kaybedilmesi söz konusu. İlk önce Amerika diyorlar ve bu da ABD”nin kaybı. Bunun örnekleri de var. Büyük Britanya”nın AB”den çıkışı, Brexit.”Kraliçe Elizabeth döneminde Büyük Britanya dünya gelirinde yüzde 10″dan yüzde 3″e indi. 20″nci yüzyılda çok ciddi bir güç kaybı yaşadı. Buradaki güç kaybı göçmenlere bağlandı, Brüksel, AB sebep gösterildi. Şu anda çok pişmanlar. “MİLLİYETÇİLİK ARTIYORŞu anda dünya milliyetçilik trendinin yükselişte olduğuna dikkat çeken Zapatero: “Milliyetçilik devam ederse uluslararası anlaşmazlıklar başlar ve bunlar savaşlara evrilir. Bu savaşlar da hayatımıza bir kabus gibi çöker. Ukrayna savaşı, İsrail”in Gazze”deki yıkımı da buna örnek gösterilebilir. Bunlar bizi çok ciddi verilere götürüyor. İkinci Dünya Savaşı”ndan sonra en fazla ölümün yaşandığı olaylarla karşı karşıyayız. Tarih sanki kendini tekrarlıyor. Milliyetçilik artıyor, korumacılık oluyor.”RUSYA ULUSLARARASI HUKUKU TANIMADIBu yıl dünya siyasetinde büyük hareketler beklediğini belirten Zapatero sözlerini şöyle sürdürdü: “Ukrayna savaşını bitirmek zorundayız. Türkiye”yi buradaki rolü nedeniyle tebrik ediyorum. Rusya uluslararası hukuku tanımadı ve bir ülkeyi işgal etti. Binlerce hayat kaybedildi, aileler perişan oldu. Putin”den sonra Rusya Avrupa”nın komşusu olmaya devam edecek. Önümüzdeki nesiller için, Türkiye”nin Avrupa Birliği”ne girmesi elzemdir. Türkiye AB”ye dahil olsaydı kesinlikle Ukrayna savaşı olmazdı. AB kendi öz saygısını da kazanmış olurdu. AB büyük bir istikrar sağlayıcısı olurdu. AB; uzun vadeli çalışırsa, evrensel barış değerlerine sahip çıkarlarsa, yoksulluğu bitirirlerse ve savaşların karşısında durursa STK”ların da desteğiyle ufkumuz gelişir.”PKK”NIN BİTMESİ ÇOK ÖNEMLİTürkiye”yi Ortadoğu”da bir lider olarak görmek istediğini belirten Zapatero, “Politik liderliği oluşturması, Suriye, Libya ve bu kadar dağılmış ülkeye sahip çıkmasını bekliyorum. Buradaki tüm savaşlar çok manasız. PKK”nın sona ermesiyle terörizmin bitmesi bizim için çok önemli olacak. Tarihte affetmeden bir araya gelmeyen bir demokrasi yok. İlerlemenin önündeki en büyük sorun korkudur. Entelektüel cesarete sahip olunmalıdır. Binlerce çocuk Gazze”de öldürülüyorsa dünyanın büyük bölümü sessiz kalıyorsa, etik değerlerin, medeniyetin neresindeyiz, bunu düşünmeliyiz.”
Source: Mehmet Küçükkahveci
Netanyahu: İran’ın nükleer silah edinmesini engellemeye kararlıyım
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu önceden kaydedilmiş bir mesaj yayımladı. Gazze Şeridi’ndeki saldırılara ilişkin açıklamalarda bulunan Netanyahu, “Eğer şimdi Hamas’ın dikte ettiklerine boyun eğersek, askerlerimizin, ölülerimizin ve yaralananların sayesinde elde ettiğimiz savaşın tüm büyük kazanımları ortadan kalkar. Başbakanınız olarak boyun eğmeyeceğim. Böyle bir teslimiyet, ülkeyi ve sizleri tehlikeye atar” dedi. “Gazze’nin tüm esirlerimizi geri almadan yeniden doğuş savaşına son vermeyeceğiz” Ateşkes çağrılarını eleştiren Netanyahu, bu çağrıları “teslimiyet çağrıları” olarak nitelendirirken, “Bu çağrılara kulak vermiş olsaydık, Refah’a giremez, Philadelphi Koridoru’nun kontrolünü ele geçiremez, Hizbullah’a yönelik saldırıyı gerçekleştiremez, Hamas liderlerini etkisiz hale getiremez, Suriye’de Esad rejiminin çöküşü için gereken ortamı oluşturamaz ve İran’a ağır darbe vuramazdık. İsrail hala varoluşsal bir tehdit altında yaşamaya devam ederdi” diye konuştu.
Hamas’ın İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini ve Philadelphi Koridoru ile İsrail’in oluşturduğu güvenlik bölgesinden çıkılmasını talep ettiğini belirten Netanyahu, “Gazze’de Hamas’ı yok etmeden, tüm esirlerimizi geri almadan ve Gazze’nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmadığından emin olmadan yeniden doğuş savaşına son vermeyeceğiz” dedi. “Bu, savaşa geri dönmeyi imkansız hale getirecek” İsrail’in tüm esirleri geri aldıktan sonra savaşa geri döneceği yönündeki iddialara da yanıt veren Netanyahu, “Hamas aptal değil. Aldatma illüzyonunu mümkün kılmayan bağlayıcı uluslararası garantiler talep ediyorlar. Bu insanlar uluslararası sistemin nasıl işlediği hakkında hiçbir fikre sahip değil. Ne ABD, ne Çin, ne Rusya, ne de BM Güvenlik Konseyi”ndeki diğer ülkeler bu dolandırıcılıkla iş birliği yapacak. Bu, savaşa geri dönmeyi imkansız hale getirecek ve bunu yapmak için hiçbir meşruiyetimiz olmayacak” şeklinde konuştu. “O adımlar atılmamış olsaydı, İran 10 yıl önce nükleer silaha sahip olurdu” İran’a yönelik açıklamalarda da bulunan Netanyahu, “İran’ın nükleer silah edinmesini engellemeye kararlıyım. Bu konuda asla taviz vermeyeceğim, geri adım atmayacağım ve en küçük bir geri çekilme bile göstermeyeceğim. Geçmişte İran’ın nükleer programına zarar vermek ve geciktirmek için attığım adımlara karşı çıkanların şimdi yönelttiği eleştirileri dinlemek gerçekten eğlenceli. Eğer o adımlar atılmamış olsaydı, İran 10 yıl önce nükleer silaha sahip olurdu” ifadelerini kullandı. Ukrayna’dan Rusya’ya mesaj: Ateşkes Paskalya’yla sınırlı kalmasınDünya
Source: Dünya Gazetesi
Seçimi kazanan Devlet Başkanı Noboa”ya suikast şüphesi! Ülke yüksek alarm durumuna geçti
Ekvador Devlet Başkanlığı Basın Birimi”nden yapılan açıklamada, “Devlet Başkanımızın, devlet yetkililerinin ve kamu görevlilerinin hayatına kasteden her türlü girişimi şiddetle kınıyor ve reddediyoruz. Suç yapılarının, seçimlerde yenilgiye uğrayan siyasi çevrelerle iş birliği yaparak şiddet, korku ve terör yoluyla kaos yaratma çabası içler acısı bir durumdur.” ifadeleri kullanıldı.Açıklamada, tüm güvenlik protokollerinin devreye alındığı vurgulanarak, “Tüm gücümüzle karşılık vereceğiz. Kararlılığımızı test edecekler. Ölüm saçıyorlar, biz ise yaşamı, demokrasiyi ve özgürlüğü savunuyoruz.” denildi.ORDU DOĞRULADIEkvador Silahlı Kuvvetler Komutanlığı da stratejik noktalara ve devlet kurumlarına yönelik saldırı istihbaratı doğrulayarak, şiddete dönüşen gösteriler aracılığıyla sokakları karıştırmaya yönelik eylemler için planlamaların yapılmaya başlandığını bildirdi.Ülkede 13 Nisan”da düzenlenen devlet başkanlığı ikinci tur seçimlerinde, Ulusal Seçim Konseyi”ne (CNE) göre mevcut Devlet Başkanı Noboa, oyların yüzde 56,13’ünü alarak seçimi kazanmıştı.Muhalefetin solcu adayı Luisa Gonzalez ise seçimin hileli olduğunu belirterek, sonuçları tanımadıklarını duyurmuştu.
Source: Mehmet Küçükkahveci
“TCG Volkan bir bağış değil, hesaplanmış bir jeopolitik manevra”… Türkiye”nin hamlesi ses getirdi
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde yer alan TCG Volkan hücumbotunun Maldivler”e hibe edilmesi batı basınında merak uyandırdı. TÜRKİYE”NİN “TCG VOLKAN” HAMLESİMaldivler”e yapılacak Doğan sınıfı TCG Volkan hücumbotu bağışını “stratejik askeri transfer” olarak nitelendiren batı basını “Bu hibe Ankara ve Male arasındaki savunma iş birliğinin önemli ölçüde derinleşmesini temsil ediyor ve Maldivler Ulusal Savunma Gücü”ne (MNDF) yeni bir deniz ateş gücü seviyesi getiriyor” ifadelerini kullandı. TCG Volkan”ın Maldivler için deniz kabiliyetinde büyük bir sıçramayı temsil ettiği vurgulandı. Haberde, “Maldivler envanterindeki en ağır silahlı ve yetenekli yüzey muharip gemisi olan TCG Volkan”ın konuşlandırılması, ülkenin deniz operasyonlarının kapsamını yeniden tanımlıyor. Maldivler Sahil Güvenliğini, genişletilmiş devriyeler yürütme, deniz alanı farkındalığını sağlama ve ortaya çıkan güvenlik tehditlerine daha fazla güçle cevap verme konumuna getiriyor” denildi.TCG Volkan hibesinin 2024″te Maldivler”in Bayraktar TB2 satın almasının ardından gerçekleştiğine dikkat çekilirken, “Yeni kurulan MNDF Hava Kuvvetleri tarafından işletilen bu insansız hava araçları, ülkenin deniz topraklarını izleme kapasitesini önemli ölçüde iyileştirdi” değerlendirmesinde bulunuldu.Türkiye”nin Maldivler ile savunma bağlarını derinleştirerek Hindistan ve Çin tarafından domine edilen Hint Okyanusu bölgesindeki etkisini genişlettiğini yazan Batı basını, “TCG Volkan”ın bağışlanması, acil savunma yükseltmesinin ötesinde Türkiye”nin daha geniş stratejik hedeflerini yansıtıyor. Bu hamle, Türkiye”nin güç yansıtmasını, büyüyen savunma endüstrisini tanıtmasını ve eğitim ve donanım desteği aracılığıyla uzun vadeli askeri ve diplomatik ilişkileri geliştirmesini sağlıyor. Bu bağlamda, TCG Volkan”ın teslimatı yalnızca askeri bir varlık transferi değil, aynı zamanda hesaplanmış bir jeopolitik manevra olup, Türkiye”yi Güney Asya güvenlik dinamiklerinde önemli bir aktör olarak konumlandırırken, Maldivler”e de deniz çıkarlarını savunma konusunda gelişmiş bir kapasite sunmaktadır” ifadelerini kullandı.HİBE İŞLEMLERİNİN TEMMUZ AYINDA TAMAMLANMASI ÖNGÖRÜLÜYORHibe hazırlığı kapsamında, bakım ve onarım çalışmaları İstanbul Tersanesi Komutanlığı”nda yapılan TCG Volkan”ın, Maldivler”e transferinin havuzlu taşıma gemisi ile Nisan-Haziran ayları arasında yapılması planlanıyor.TCG Volkan, havuzlu taşıma gemisi ile denizden Maldivler”e ulaşmasının ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından gönderilecek bir ekip tarafından faal hale getirilecek.Hibe işlemlerinin Temmuz ayında tamamlanması öngörülen TCG Volkan”ın Maldivler Savunma Kuvvetlerine katılmasının ardından gemide görev yapacak Maldivler personeli için Türkiye”de verilmesi planlanan ve 7 Nisan”da başlayan ferdi eğitimler 9 Mayıs”ta son bulacak.TCG Volkan”ın Maldivler”de faal hale getirilmesinin ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca oluşturulacak eğitici ekip tarafından tüm gemi mürettebatına 2 hafta süreyle gemide ileri seviye birlik eğitimleri verilmesi planlanıyor.
Source: Www.star.com.tr