Trump”ın doğumla vatandaşlık hakkını engelleyen kararnamesinin tekrar yürürlüğe girmesi talebi reddedildi
NBC News”ün haberine göre, ABD Adalet Bakanlığı, Trump”ın söz konusu kararnamesinin yeniden yürürlüğe girmesi için temyiz mahkemesine başvurdu.
Dokuzuncu Daire Temyiz Mahkemesinden 3 yargıç, bakanlığın, Trump”ın ülkede doğan çocukların vatandaşlık hakkı elde etmesini engelleyen kararnamesinin tekrar yürürlüğe girmesi talebini reddetti.
ABD”de doğumla vatandaşlık hakkı
Trump, yemin töreninin yapıldığı 20 Ocak”ta, ülkede doğan çocukların otomatik vatandaşlık almasını sağlayan düzenlemeyi kaldıran kararnameyi imzalamıştı.
Kararnameye karşı 18 Demokrat eyalet savcısı dava açmıştı.
Seattle Bölge Yargıcı, 23 Ocak”ta Trump”ın doğumla vatandaşlık hakkı elde edilmesini engelleyen kararnamesini “anayasaya aykırı” olduğu gerekçesiyle geçici olarak durdurmuştu.
Maryland eyaletinde bir yargıç ise 6 Şubat”ta Trump”ın vatandaşlık kararnamesine karşı ülke çapında ihtiyati tedbir kararı almıştı.
ABD”de her yıl yaklaşık 150 bin çocuk, ülke sınırları içinde doğduğu için ABD vatandaşı olma hakkını elde ediyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Polis operasyonlarına misilleme yapan çete evleri basıp 20 kişiyi öldürdü
Haiti”de bir çetenin düzenlediği silahlı saldırıda 20 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Yerel basında çıkan habere göre, başkent Port-au-Prince”deki ABD Büyükelçiliğine birkaç kilometre uzaklıkta evlere baskın yapan silahlı çete üyeleri 20 kişiyi öldürdü. ÇETEYİ İŞARET ETTİLER Ülkedeki İnsan Hakları Savunma Ulusal Ağı (RNDDH), saldırının sorumlusu olarak “Vitel”Homme Innocent” isimli çeteyi işaret etti. AYNI AİLEDEN 5 KİŞİ ÖLDÜ RNDDH”nin açıklamasına göre, çete aynı aileden 5 kişiyi öldürdü ve bu saldırı Haiti polisinin gerçekleştirdiği operasyonlara misilleme olarak yapıldı. POLİS OPERASYONLARINA MİSİLLEME Son günlerde Haiti Ulusal Polisi ve Haiti”de güvenliği destekleyen çok uluslu güç tarafından düzenlenen operasyonlarda çok sayıda çete üyesi öldürülmüştü.
Source: Erdem Aksoy
Brezilya lideri Lula da Silva: Bolsonaro, hatalarının bedelini ödemeli
Başkent Brazilya”daki Planalto Sarayı”nda Portekiz Başbakanı Luis Montenegro ile düzenlediği basın toplantısında konuşan Lula da Silva, hükümetine yönelik darbe girişimi iddialarına değindi.
Lula da Silva, “Bu suçlama kararı savcılığa aittir ve adalet sisteminin kararları hakkında yorum yapmayacağım. Herkes masumiyet karinesi hakkına sahiptir. Ancak yargıçlar suçlu olduklarına karar verirse, hatalarının bedelini ödemeliler.” ifadelerini kullandı.
Savcılığın suçlamalarına atıfta bulunan Lula da Silva, “Darbe yapmaya çalışmadıklarını ve devlet başkanını, devlet başkan yardımcısını ve Yüksek Mahkeme yargıcını öldürmeye teşebbüs etmediklerini kanıtladıkları takdirde, özgür olurlar ve ülke içinde rahatça dolaşabilirler.” değerlendirmesinde bulundu.
Bolsonaro”dan suçlamalara sert tepki
Bolsonaro ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda hakkındaki suçlamalara sert tepki gösterdi.
Bolsonaro, “Demokratik muhalefet liderlerini suçlama hilesi yeni bir şey değil. Her otoriter rejim, iktidar hırsıyla zulmü, sansürü ve keyfi hapis cezalarını meşrulaştırmak için iç düşmanlar üretmeye ihtiyaç duyar.” açıklaması yaptı.
Dünyanın Brezilya’daki gelişmelere dikkat kesildiğini savunan Bolsonaro, “Özgürlük bir kez daha zafere ulaşacak.” mesajını paylaştı.
Brezilya”da savcılık, Bolsonaro”yu darbe girişimiyle suçlamıştı
Brezilya”da savcılık, eski Devlet Başkanı Bolsonaro”yu, 2023 yılında mevcut Devlet Başkanı Lula da Silva hükümetine karşı darbe girişiminde bulunmakla suçlamıştı.
Savcılıktan yapılan açıklamada, Bolsonaro da dahil 34 kişi hakkında “demokratik hukuk devletini şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı suç örgütü kurmak ve darbe” suçlamalarıyla dava açıldığı bildirilmişti.
Açıklamada, “Sanıklar, demokratik hukuk düzenine yönelik yasa dışı bir saldırıyı kabul etmiş, teşvik etmiş ve gerçekleştirmiştir.” ifadelerine yer verilmişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Hüseyin Gülerce yazdı: FETÖ”yü kullananlar, TÜSİAD için mi devrede?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü AK Parti Grup Toplantısında, TÜSİAD”ın açıklamaları konusunda çok sert tepki gösterdi.MHP lideri Bahçeli”nin tepkisi ile birlikte okunduğunda, TÜSİAD için bir fırtınanın yaklaştığını tahmin edebiliriz.Yani geliyor, gelmekte olan…TÜSİAD yönetiminin savcılığa ifadeye çağrılması bile, eski Türkiye”ye ait bir defterin daha kapatılacağı anlamını taşıyacak.TÜSİAD evet, haddini aştı.Bugüne kadar kendilerine hiç hesap sorulmadı. “Herkese dokunulur ama bize dokunmaya kimse cüret edemez” inancını taşıdılar.Beynelmilel sermayeyi temsil ettikleri için kendilerini layüsel gördüler.TÜSİAD, tepkilere rağmen geri adım atmadığı ikinci açıklamasında, “uluslararası iş dünyasındaki temsil gücümüz” hatırlatmasını yapıyor.Hâlâ dikleniyorlar…Hâlâ kendilerini statükonun zaptiyelerinden, vesayet ağalarından biri görüyorlar.CHP”nin himayesinde olmaktan gocunmuyorlar. CHP”nin kendilerine sahip çıkmasından nasıl da rahat görünüyorlar…Cumhurbaşkanı Erdoğan dün ne güzel ifade etti:”TÜSİAD”ın açıklaması sonrasında “emre emade uşak” misali sıraya dizilen muhalefet figürlerini nazarı dikkate almıyoruz. Kuklalarla bizim işimiz olmaz. Bizim muhatabımız kuklacılardır…”TÜSİAD”ın sicilinde demokrasi adına bir yığın ayıp vardır.Türkiye”nin gerçek anlamdaki her demokrasi ve kalkınma hamlesi, TÜSİAD zihniyetini daima rahatsız etti. Türkiye”nin yerli ve milli üretimden vazgeçerek küresel ticaretin zayıf bir pazarı haline dönüşmesini istediler.Siyasetçilere had bildirdiler. Gazete ilanları ile hükümet devirdiler. Gazete manşetlerinden siyasete ayar verdiler.İmam hatip düşmanlığı, Kur”an kursu düşmanlığı yaptılar. 28 Şubat”ın darbeci generalleri, bunların raporlarını okuyarak din ve vicdan hürriyetine yasaklar getirdiler. “İmam-Hatip liselerine kız öğrenciler kesinlikle alınmamalıdır” diye ahkâm kesenler de bunlardı…Malum medya ile birlikte etki ajanı gibi davrandılar. Bunların yaptığı ekonomik, sosyal ve siyasal provokasyonları, düşmanın 5. Kol elemanları bile yapamamıştır…Darbecilerin zihniyeti ile TÜSİAD”ın zihniyeti, aynı şer odaklarının etkisiyle organize hareket ettiler.Generallerin darbe dönemi bitince devreye giren FETÖ ihanetinin arkasındaki şer odakları da aynıydı.Bugün sorulması gereken soruların başında şu geliyor:Demokrasi sicili bozuk, milli meselelerde hiç ortada görünmeyen, deprem felâketlerinde bile ortadan kaybolan bu kuruluş, hangi cesaretle haddini aşmaktadır?Kime, neye güvenmektedir?Devletin, milli güvenlik ve terörle mücadelede yedi düvelle mücadele ettiği bir dönemde; Ümit Özdağ”ın tutuklanması, İmamoğlu”nun Cumhurbaşkanı adaylığı tezgâhı, Ayşe Barım/Gezi soruşturması, kılıç çeken teğmenlerin ihracı konuları neden TÜSİAD”ı ilgilendiriyor?Cevap verelim; İmam Hatip düşmanlığı, darbecileri arkalama ne kadar ilgilendiriyorsa o kadar ilgilendiriyor…Evet, TÜSİAD eski Türkiye”nin bittiğini bildiği halde, evet, bildiği/gördüğü halde neden başını tekrar siperden çıkardı?Bu insanlar aptal değil. Cumhur İttifakı”nın gücünden, AK Parti iktidarının Türkiye”yi şahlandıran hamlelerinden, Erdoğan”ın Anayasal yetkileri ile neler yapabileceğinden habersiz değiller.Milli savunma gücünü, Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine çıkarmış Türkiye, kendini dünyaya hayran bıraktırırken TÜSİAD kimlere umut bağlıyor?Türkiye; bölgesinde askerî, siyasî ve ekonomik gücünü genişletirken, terörsüz Türkiye yolunda öneli adımlar atarken TÜSİAD”ı kimler öne sürüyor?İktidarlara kafa tutmayı alışkanlık haline getirdikleri malum, amma devlete kafa tutmanın bedelini hiç hesaplamadılar mı?Burada akla FETÖ ihaneti geliyor.Onlar, TÜSİAD gibi küresel sermayenin işadamları kisvesiyle değil, dinî kisveyle devlete kafa tuttular.FETÖ elebaşı, kendini devletin üstünde gördü. Devletin bütün kurumlarının içine, sınav sorularını çalarak sızdılar.Sonra darbe yapma ihanetine kadar savruldular.Nereden talimat/cesaret almışlardı?Batı”nın şer odaklarından…TÜSİAD da aynı merkezlerden mi cesaret alıyor?CHP”nin, şapkanın içinden çıkardığı erken seçim tezgâhında, birlikteler mi?Eski Türkiye”ye, el ele birlikte veda edecekler demek…
Source: Hüseyin Gülerce
Fadime Özkan yazdı: Ukrayna”nın çiğnenen onuru
Karadeniz”den komşumuz Ukrayna”nın başına gelenler, mevcut dünya düzeninin, hele de Trump etkisindeyken ne kadar vahşi olduğunu bir kez daha ispatladı.Şurası açık ki Ukrayna”nın toprakları gibi onuru da çiğnendi.24 Şubat günü üçüncü yılını dolduracak olan Ukrayna-Rusya savaşında “Batı” blok halinde Ukrayna”nın arkasına mevzilendi. Yaklaşan tehlikenin farkındaydılar çünkü ve Ukrayna bariyerini aşmasın istediler. “Biz sana ihtiyacın olan her tür silahı veririz, yeter ki sen bizim için de savaş” dediler.BEŞ BİN MİĞFERVerdiler de ama Ukrayna”yı az “meletmediler”. Geriye doğru arşivleri şöyle bir taradığınızda karşınıza en fazla çıkan Ukrayna haberi, Devlet Başkanı Zelenski”nin Batılı devletlerden “daha fazla silah yardımı talep ettiğine” dair haberler olur.O yardım geldi de tabii. Ama ne zamanında geldi ne yeterli miktarda geldi Ukraynalılar ölürken, altı milyon sivil mülteci durumuna düşerken, Ukrayna şehirleri işgal edilirken öyle dramatik noktalarda seyretti ki bu “oransız lütuflar”, Almanya”nın göndermeyi vaat ettiği beş bin kullanılmış miğfer, haftalarca gündem oldu Batı medyasında.BATI UKRAYNA”YI ARAŞSALLAŞTIRDIUkrayna”nın Rusya karşısında nasıl araşsallaştırıldığını gösteren en acımasız, en küstah örnek ne derseniz, tartışmasız ABD”li senatör Lindsey Graham”dan geldi derim. “Şahin” bilinen Cumhuriyetçi senatör –ki ben “akbaba” demeyi tercih ederim- Zelenski”ye duyduğu minnettarlığı “Sayenizde bir tek Amerikalı asker bile ölmedi!” diye ifade etti, coşkuyla…Üç yılda bir milyonun insanın öldüğü ama tarafların birbirini yenemediği bir düzlemde Trump hızlı çıktı sahneye. Fırtına gibi, kıra döke, kimseyi muhatap almadan, kimseyle müzakere etmeden, kendi hesabını dayatarak.UKRAYNA”YA RAĞMEN UKRAYNA İÇİNUkraynasız Ukrayna barış müzakereleri yürütülüyor şimdi. Zelenski”nin “Biz neden davetli değiliz, zirveyi ben neden medyadan öğreniyorum, farkında değil misiniz savaş Ukrayna topraklarında yaşanıyor” serzenişlerini duyan yok, önemseyen hiç yok.Riyad”da barışın şartlarından çok para konuşuldu Rusya ve ABD arasında. Görünen o ki Zelenski ABD koruması karşılığında dayatılan ağır kapitülasyonları kabul edecek. Ülkenin yeraltı zenginliklerinin yüzde 50″sini istiyor Trump.UKRAYNA ÜZERİNDEN Z RAPORU· Batı”nın ipiyle kuyuya inilmez. ABD”ye, Avrupa”ya güvenen büyük hayal kırıklığı yaşar. Kendi ülkesine, kendi gerçeğine sahip çıkmayanın sonu büyük Ukrayna”da Başkan Zelenski, Afganistan”da uçağın tekerleğinden dökülen ABD yanaşması Afganlar gibi olur.· Bir ülkenin nasıl bir lidere sahip olduğu kaderini belirler. Uluslararası denklemde değişen dengeleri görmeyen, kendi gerçeğini bilmeyen ve denkleme giren aktörleri faktörleri ve değişkenleri ülkesinin menfaatlerine göre yönetemeyen kişiden lider olmaz. (Erdoğan”ın başarılı liderliği bir kez daha çıkıyor ortaya.)· Bu çerçevede Zelenski”nin hataları, öngörüsüzlüğü ve yetersizliği Ukrayna”ya ağır bedeller ödetti. Komedyenlik yaparak ünlenen, rol gereği cumhurbaşkanını oynayan bir isme kamuflaj giydirmekle lider olunmadığı görüldü.· Zelenski”nin kusuru oyunculuktan gelmesi değil elbette. Batı”ya inanarak yanlış adımlar atması, Ukrayna”nın jeo-stratejik konumunu değerlendirememesi ve “emperyalist” bir devlet olan Rusya”nın kışkırtılması halinde vereceği zararı öngörememesi oldu. Süreci iyi yönetemedi.· Putin NATO”yu defalarca uyarmıştı çünkü. “Rusya”nın güvenlik endişelerini dikkate alın, verdiğiniz sözleri tutun, burnumuzun dibine gelmeyin” diyordu özetle. Bu esnada Ukrayna ise NATO üyesi olmak için Batıya çağrı üzerine çağrı yapıyordu.· Zelenski asıl hatayı 2022″de savaşın henüz başındayken yaptı. Erdoğan”ın liderliğinde İstanbul”da -tarafların yüksek itimadıyla- bir ateşkes masası kurulmuş, epey de yol alınmıştı. Ama Zelenski Kiev”i ziyaret eden dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson tarafından ikna edildi. Savaşa Avrupa”nın dahil olacağı söylentisi Rusya”yı caydırır sandı. Masa dağıldı.· O günlerde Ankara ise ABD”nin başını çektiği Batı”nın Karadeniz”de bir savaş çıkartmak istediğini öngörmüştü. Çok yönlü ve çok hassas bir siyasetle Rusya ile karşı karşıya gelmemeyi başardı Türkiye. Aynı anda Ukrayna”nın egemenlik haklarını ve toprak bütünlüğünü savunmaktan da geri durmadı. Zelenski”nin önceki gün Ankara”da dediği gibi. Hep ilkeli, samimi ve yapıcı bir siyaset güttü Türkiye.· Ukrayna”yı yağmalamaya hazırlanan sömürgecilerin iştahına karşı daha adil ve sürdürülebilir bir barış anlaşmasının çıkması için masanın temiz ve güvenilir bir yerde kurulması şart. Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru söylüyor: “Türkiye barış görüşmeleri için en ideal ev sahibi”.
Source: Fadime Özkan
Halime Kökce yazdı: Batı bloku çöküyor mu?
Trump”lı dünyanın gidişatına bakılırsa Transatlantik çatısı ciddi ciddi çatırdıyor. ABD”de kabaran dalga Avrupa kıyılarında tsunami etkisi yaratıyor. Buna sadece Trump”ın marifeti olarak bakmak doğru değil. Ama Trump bu değişimin hem aktörü hem de sembolü oldu.Trump, ilk başkanlık döneminde NATO”ya ayrılan bütçeler üzerinde Avrupa ülkelerini uyarmıştı. Avrupa”daki en tecrübeli lider olan Merkel”e parmak salladığı o pozu hatırlayın. Vücut diliyle de Avrupa”yı eziyordu. Biden döneminde ilişkiler tadil edildi ama tabii ki Rusya-Ukrayna savaşının acı reçetesi Avrupa”yı ciddi anlamda zora soktu. Ukrayna Rusya”ya karşı bir vekil güç olarak savaştırıldı. Günün sonunda Rusya ve ABD”nin kazanacağı bir savaşın üçüncü yılında en büyük zararı Avrupa ve Ukrayna gördü.***Trump”tan beklenen Rusya-Ukrayna savaşını bitirmesiydi. Ama o biraz daha ileri gidip Ukrayna”nın değerli elementlerine çökeceği sinyalini veriyor. Üstelik bunu yaparken Ukrayna Devlet Başkanını muhatap dahi almıyor. Savaşın ceremesini çeken Avrupa”yı hesaba katmıyor. Rusya ile doğrudan kendisi görüşüyor. Ukrayna”ya ise sadece tebliğ ediyor; “Rusya aldığı topraklardan çıkmayacak, size NATO üyeliği falan da yok, benim korumam yeter. Ama değerli elementlerini ben çıkartacağım, işleyeceğim” kabalığında hareket ediyor.***Yeni dünya düzeni nasıl olacak sorusuna cevap ararken buralara bakacağız herhalde. Kuralsızlığın kural olduğu bir döneme giriyoruz.Kuralların ve kurumların olduğu uluslararası düzenden ağzı yananlar için her şey daha da kötü olabilir. Trump”ın Avrupa ülkeleriyle konuşma biçimine bakılırsa bu sefer “kuralları koyanlar” için de durum pek iç açıcı değil gibi. Trump, Batı ittifakının içindeki hiçbir ülke ve liderle insani yada diplomatik bir dille iletişim kurmaya gerek hissetmiyor. Sadece Trump”ın ya da Elon Musk”ın tarzı değil bu; yeni ABD yönetimi sıradan böyle.***Üstelik 2. Dünya Savaşı”ndan sonra kurulan Batı ittifakının üyelerine hatır etmiyor. Hatta Avrupalı liderlere özel bir gıcığı var Trump ve ekibinin. Bugüne kadar ekmek elden su gölgen geçinip gittiklerini, güvenlik konusunda ABD”ye yıkıldıklarını ve bu sayede ülkelerinde bireysel refahı arttırdıklarını düşünüyor.ABD Başkan Yardımcısı JD Vance”nin 61. Münih Güvenlik Konferansı”nda sarf ettiği sözler ve akabinde Avrupalı liderlerden gelen tepkiler ABD-Avrupa ilişkilerinin artık eskisi gibi olmayacağının en net göstergesi. Vance”in, AfD lehine yaptığı açıklamalar ve Avrupa”da ifade özgürlüğü olmadığına dönük eleştirileri karşısında Avrupalı siyasetçiler şoke olmuş durumda. Kimi yumruğunu sıkıyor, kimi ise ABD ile bozulan ilişkilerden dolayı gözyaşı döküyor. ABD”de Trump varken Avrupa”da Merkel ayarında bile bir lider yok şu anda. Tam bir kaht-ı rical!***Soğuk Savaş döneminde Avrupa”nın güvenliğini üstlenen ABD, Sovyetlerin dağılmasından sonra sadece batı ittifakının değil dünyanın patronluğuna oynadı. Bunu hem sert güç kullanarak hem de yumuşak güç araçlarıyla ve “özgür dünyanın temsilcisi” nosyonuyla yapıyordu. Şimdi bu değişiyor! ABD, uluslararası kurumların bağlayıcılıklarından, ödeneklerinden, kurallarından kurtulmak ve Çin”e karşı her alanda meydan okumak istiyor. Çin”i bu şekilde durduramayacağını düşünüyor.ABD, Rusya”yı Avrupa”ya tercih eder noktaya gelirse şaşırmayız.Bu süreçte Avrupa ne yapacak?Sırtını ABD”ye yaslayamayan, silahlanmaya para harcamak zorunda kalan, bireysel refahın giderek azaldığı, aşırı sağın alabildiğine yükseldiği ve toplumsal barışın tehlikeye girdiği Avrupa bundan sonra ne yapacak?Üstelik Avrupa Birliği karşıtı partilerin iktidara yürüdüğü arifede….
Source: Halime Kökce
M. Yalçın Yılmaz yazdı: Trump, Putin”den ne isteyecek?
Ukrayna ve Suriye arasında derin bir bağlantı var. Küresel gerilimde Karadeniz ve Akdeniz”in iki kıyı ülkesi uzun yıllar dünya gündemini meşgul etti. Asker-sivil can kayıplarının yanı sıra yarattığı göç dalgasıyla Avrupa”yı da etkileyen iki çatışma alanı, bıraktığı ağır hasarla daha uzun süre konuşulacak.Aralık ayında Suriye”de yeni bir sayfa açılırken şimdi Ukrayna-Rusya savaşında sona yaklaşıyoruz. Her iki ülkede de jeopolitik gelişmeler etkili olurken, ABD”de yaşanan seçimin yansımasından söz edebiliriz.Trump, Rusya”yla uzlaşarak savaşı bitirme kararını seçimden önce açıklamıştı. Şimdi ABD Kongresi”nden çıkan milyarlarca doların akıbetini sorguluyor. Avrupalı liderleri savaşı kışkırtmakla suçlarken öte yandan eski Başkan Biden”ın temsil ettiği yerleşik düzenle kavgasında el yükseltiyor.Ukrayna dosyasında Avrupalı siyasetçilerin günahı çok. Savaş başlamadan diplomasiyi çalıştırabilirler ve müdahale edebilirlerdi. Bir yandan ABD”de etkin lobiler diğer yandan Avrupalı savaş çığırtkanları Ukrayna”yı felakete sürüklediler. Savaşın Rusya”yı da bir hayli yıprattığını, yaptırımlar neticesinde Çin”e daha çok yaslandığını ve şaşırtıcı balistik füzelerine rağmen savaş teknolojisi bakımından zamanın gerisinde kaldığını söylemeliyiz.Şimdi Trump”ın daha masaya oturmadan Ukrayna konusunda verdiği tavizleri dinliyoruz. Sanki Putin liderliğinin cümleleri Trump”ın ağzından çıkıyor. Peki Trump, Rusya”dan ne isteyecek? Esas hikâye bu soruda gizli. Suudi Arabistan”da Rusya”yla Ukrayna savaşını bitirmenin derin bir anlamı var. Yükselen Çin”e karşı ortak cephe kurma fikrini Çin”in iki büyük petrol tedarikçisine nasıl kabul ettirecek?Kolay Lokma OlmakHegemon güçler için siyasi birliğini sağlayamamış, ortak ideallerde buluşamayan, etnik ve dini tartışmalarla sarsılan ülkeler kolay lokmadır. Bu ülkelerde renkli devrim sevdalıları çok ucuza fonlanır. Medyada ve politikada çığırtkan aktörler desteklenir, cilalanır, parlatılır. Trend kavramlar akademiye dayatılır. Aydınlar ülke gerçeklerinden uzaklaşıp hayalperest söylemlere angaje edilir.Balkanlar, Karadeniz havzası, Güney Kafkasya bu gergin hattın kırılgan ülkeleriyle dolu. Ortak hikâyeleri karalanan, geçmişiyle yüzleştirilen, ayrılıkçı akımları yüceltilen, radikal grupları pohpohlanan, aile değerleri aşağılanan ülkelerin yurtseverleri hemen şuracıkta gözümüzün önünde gerçekleşen bu acı tabloyu anlamak zorunda.
Source: M. Yalçın Yilmaz
Hasan Hüseyin Öz yazdı: Daha bunlar iyi günleri
Oh çekmiyorum… İnsan acımıyor da değil. ABD, Avrupa”yı öyle bir yüzüstü bıraktı ki…Rus basını bu süreci kaçırmamış tabi… merhamet duyacak değiller ya.Trump-Putin telefon görüşmesinin hemen ardından… “Trump, Putin”e şöyle dedi: Vladimir, senin harika bir ülken var, benim de harika bir ülkem var. Haydi dünyayı bölüşelim!” esprisi dilden dile dolaşmaya başlamış.Gülüp geçebilir miyiz bu söze?Suudi Arabistan”da Amerikalılar ile Ruslar, Ukrayna için müzakereler yürütüyorlar ama ne Ukrayna var masada ne Avrupalılar.Ne kadar acı değil mi!Çok tekrar ettim biliyorum, ama, konuyu Trump”ın yoğurt yiyişine takılıp geçiştiremeyiz, Washington-Brüksel denklemi uzun zamandır sıkıntılı.Öteden beri Ukrayna krizinin iki hedefi olduğunu yazdım durdum.Birincisi, Rusya”nın kuşatılması, ikincisi, Rusya”yı kuşatırken Avrupa”nın Washington karşısındaki kısmi otonomisini de yok etmek, yani muhtemel rakibi çökertmek.Trump, süreci daha kaba yönetiyor, o kadar.Söz gelimi, enerji yaptırımı ile birlikte sanayisi iyiden iyine krize giren Almanya”nın “hasta adam” olarak adlandırıldığı dönem, Biden dönemiydi.Alman Şansölyesi Scholz”un Münih Güvenlik Konferansı”nda endişeli şekilde “Amerika-Avrupa güvenliği” denklemini hatırlatma çabası, benim için iki yıl önce bir yazımda konu edindiğim Oskar Lafontaine”in “Alman siyaseti BlackRock şirketinin kontrolü altında” sözünün şerhinden başka bir şey değildi.Hatırlatayım… Oskar Lafontaine 90″lı yıllarda Maliye Bakanlığı da yapmış ve sözü dinlenen eski bir siyasetçi. “Avrupa çöktü” diyordu, “siyaset üretemiyor” ve Avrupa”yı Amerika”nın vassalı haline getirdiler diyerek de sert eleştiriler getiriyordu yeni siyasetçilere.Bizim buralarda bu konulara pek kulak asılmadı ama, güvenlik konferansında o kürsüde ağlayan sadece bir kişi değildi, aşağılanmış, ekonomik ve siyasi krizlerle hırpalanmış Avrupa”ydı.BATIDA YARILMA VE OLUŞAN YENİ DÜNYALARBildiğimiz dünyanın sonuna geldiğimizi şu Avrupa”nın yaşadığı savrulmadan bile anlayabiliriz artık.Bildiğimiz dünya, yani küreselleşme söylemleri altında şekillenen dünya.Bundan sonra küresizleşme kavramını daha çok kullanacağız.Ben çağrışımları problemli olsa da imparatorlukların geri dönüşüne şahitlik ettiğimizi düşünüyorum.Ama şunun da altını çizeyim… Şu anki siyaset edişler beş yüz yıllık dünya sisteminin ezberlerine dayanıyor. İnsanlık bunu aşabilir mi?Batı sistemi içinde bunun mümkün olmadığını biliyoruz artık. Batı neyi teklif ediyor? İnsanı yok etmeyi hedefleyen teknofaşizmi.Çin ile Rusya? Onların da bir hukuk tesis edecek otonomiye sahip olduklarını düşünmüyorum.Bir imparatorluk bakiyesi olarak Türkiye peki?Yaşadığımız onca krize rağmen bu soruyu soruyorum.Konjonktürün bizi oraya doğru sürüklediğini düşünüyorum üstelik.Ama konjonktürü aşacak kurucu kavramlara ihtiyacımız var.DÜNYACI MİLLİYETÇİLİKDaha önce okumuştum ama Amerika ve Avrupa”daki gelişmelerden sonra bir kere daha okudum Prof. Dr. Mehmet Akif Okur hocanın “Dünyacı Milliyetçilik” kavramını işlediği “Cumhuriyetimizin Yüz Yıllık Yolculuğundan “Türk Eli”ne: Türk Dış Politikasının Ufkunda Yeni(den) Bir Dünya Mümkün Mü?” başlıklı makalesini.Makale, Türk Yurdu dergisinin Aralık 2023 tarihli sayısında yayınlandı.Kavram oluşturmak büyük marifet. İşin doğrusu, son yüzyılı aşan, tarihi coğrafyası ile Türkiye”yi buluşturan bir kavram olarak Dünyacı Milliyetçilik beni heyecanlandırdı.Blokların oluştuğu, Avrasya ölçeğinde “Türk Kuşağının” her geçen gün önem kazandığı bir zeminde Hocanın bu kavramı üzerine biraz düşünsek iyi olur diyorum.
Source: Hasan Hüseyin Öz
Adana”da binlerce litre sahte içki ele geçirildi
Adana İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, sahte içki üretildiğini belirlediği ilçedeki bir eve operasyon düzenledi.
Evde yapılan aramalarda 2 bin 800 litre sahte içki ele geçirildi.
Polis ekipleri, adresteki şüpheliyi gözaltına aldı.
Geçtiğimiz günlerde de Ankara”da sahte içki nedeniyle 59 kişi hayatını kaybetmişti.
Source:
Güney Kore”de Yoon, ayaklanma suçlamasına ilişkin hakkında açılan davanın ilk duruşmasına katıldı
Yonhap”ın haberine göre, Seul Merkez Bölge Mahkemesinde yerel saatle 10.00″da başlayan duruşma 13 dakika sürerken hakim, yargılamanın 24 Mart”taki ikinci duruşmada devam etmesine karar verdi.
Sanığın katılımının zorunlu olmadığı ilk duruşmada Yoon, mahkemeye siyah takım elbise ve kırmızı kravatla geldi.
Duruşmada Yoon”un avukatları, dava dosyasını henüz tam olarak incelemedikleri gerekçesiyle suçlamalarla ilgili savunmalarını ileriki bir tarihte yapacaklarını belirtti.
Yoon”un avukatlarının, tutuklama şartlarının ortadan kalktığı gerekçesiyle yaptığı tutuksuz yargılama talebi ise mahkeme tarafından incelemeye alındı.
Öte yandan, duruşma öncesinde çok sayıda kişi, mahkeme yakınlarında yaptığı gösteride, Yoon”un serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Güney Kore”de sıkıyönetim ilanı
Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık 2024 gecesi televizyonda yaptığı konuşmada, “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı” gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak meclisin yaptığı oylamada bu kararın kaldırılması ve Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı.
Ulusal Meclisin 14 Aralık 2024″te yaptığı oylamada azli istenen Yoon, Anayasa Mahkemesinin hakkında vereceği karara dek görevden geçici olarak uzaklaştırılmış, yerine Başbakan Han Duck-soo vekaleten getirilmişti.
Muhalefetin girişimiyle Ulusal Mecliste 27 Aralık 2024″teki oylamada devlet başkanlığına vekalet eden Başbakan Han için de azil kararı verilmiş, Han”ın yerine devlet başkanlığının vekaletini Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Choi Sang-mok üstlenmişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Trump”ın Zelenskiy”e yönelik “diktatör” sözlerine Avrupa”dan tepki
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i hedef alarak, “diktatör” olarak nitelendirip “berbat bir iş çıkardığını” ifade etti. Trump’ın bu sözleri, özellikle Avrupa’daki bazı liderlerden tepki aldı. Trump’ın açıklamaları, Ukrayna ile Amerika arasındaki ilişkileri ve Ukrayna’nın iç siyasetini tartışmaya açarken, Avrupa’daki bazı hükümet yetkilileri de eleştirilerini dile getirdi. Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Komşu bir nükleer gücün saldırısına 3 yıldır direnen ülkede yapılacak seçimin değeri ne olabilir? Topraklarının beşte biri işgalci askerler tarafından işgal edilmiş ve tüm ülke her gün bombardıman altındayken seçimler nasıl organize edilir? Böyle bir ülkenin Devlet Başkanını diktatör olarak nitelendirmek büyük bir alaycılık gerektirir.” ifadelerini kullandı. YLE haber ajansına göre, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, katıldığı bir etkinlikte Trump”ın sözlerini reddederek, ülkesinin Ukrayna Anayasası”nı ve “demokratik yollarla seçilmiş Devlet Başkanı Zelenskiy”i desteklediğini” belirtti. Trump”tan Zelenskiy”e “diktatör” suçlaması: Hızlı davranmazsa ülkesini kaybedecek “TAMAMEN YANLIŞ İDDİALAR” Stubb ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşını “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in başlattığını ve istediğini elde etmesi halinde bunun sonuçlarını Trump ile görüşmek” gerektiğini kaydetti. Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, NRK televizyonuna yaptığı açıklamada, Trump”ın Zelenskiy hakkındaki yorumlarını “tamamen yanlış iddialar” olarak niteleyerek, “Böyle bir şey söylemek son derece mantıksız.” değerlendirmesinde bulundu. Trump, Truth Social isimli sosyal medya platformundaki paylaşımında, Zelenskiy”le ilgili olarak, “Ukrayna”yı seviyorum ama Zelenskiy berbat bir iş çıkardı. Ülkesi paramparça oldu ve milyonlarca kişi gereksiz yere öldü. Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek.” ifadelerini kullanmıştı.
Source: Internet Haber
“Riyad”daki Rusya-ABD istişareleri ikili ilişkiler için olumlu”
Geçen hafta telefon görüşmesi yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump”ın talimatıyla Rus ve Amerikan heyetleri Riyad”da görüşmeler yaptı.İki ülke, bu istişarelerde diplomatik misyon temsilciliklerinin çalışmasındaki engellerin ortadan kaldırılması, büyükelçilerin karşılıklı olarak atanması, Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin sürecin başlatılması konusunda anlaştı.Rus uzmanlar, görüşmelerin sonuçlarını, Ukrayna meselesinin çözülmesi ihtimalini AA muhabirine değerlendirdi.- “RUSYA İLE ABD DİPLOMATİK İLİŞKİLERİ YENİDEN İNŞA EDİYOR”Çağdaş Devlet Kalkınma Enstitüsü Müdürü Dmitriy Solonnikov, ABD”nin Rusya”ya yönelik yaklaşımında değişikliklerin yaşandığını ve bunun dünya siyasetini etkileyebileceğini söyledi.Rusya ile ABD arasındaki istişarelerin her iki taraf için olumlu bir adım olduğunu belirten Solonnikov, “İkili ilişkilerin iyileştirilmesi süreci ivme kazanıyor. İki ülke arasında diplomatik ilişkiler yeniden inşa ediliyor. Bu önemli bir gelişme.” değerlendirmesinde bulundu.İstişarelerde Ukrayna krizinin de ele alındığını anımsatan Solonnikov, bu krizin hemen çözülmesinin “zor” olduğunun altını çizerek “Rusya ile ABD”nin bu konuda ortak noktaya vardığı söylenemez. Şimdilik iki ülkenin yaklaşımı birbirinden uzak. Ukrayna konusunda müzakereler başlarsa, iyi olacak. Ancak müzakerelerin olumlu sonuçlanacağına dair garanti yok.” ifadelerini kullandı.Solonnikov, Trump”ın Ukrayna”da devlet başkanı seçimi yapılması gerektiği yönünde mesaj verdiğine işaret ederek şunları kaydetti:”Trump, ülkesindeki iç sorunlarla uğraşıyor. Ukrayna”ya verilen ve çalınan paraların hesabını sormaya başladı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise eski ABD yönetiminin ürünü. Zelenskiy, Trump ile işbirliğine açık olursa bu konuda faydalı olabilir. Aksi takdirde Zelenskiy, paraların çalınması sebebiyle hapse atılabilir. Bunun örnekleri var. Bu sebeple, Trump”ın seçimlerle ilgili teklifi mantıklı.”Avrupa”dan barış güçlerinin Ukrayna”ya gönderilmesi fikrini değerlendiren Solonnikov, “Bu, Rusya ve ABD”nin henüz ortak anlayışa varamadığı bir konu. Bu sorun varken, müzakere sürecinde sonuç elde edilemez.” dedi.- “HER İKİ TARAF İLİŞKİLERİN İYİLEŞTİRİLMESİNDEN YANA”Rusya”daki Siyasal Araştırmalar Enstitüsü Müdür Yardımcısı Darya Grevtsova, Biden döneminde iki ülke arasında müzakerelerin mümkün olmadığını ancak Trump”ın iktidara gelmesiyle Washington”un Rusya”ya yönelik söylemini değiştirdiğini dile getirdi.Riyad”daki görüşmeleri değerlendiren Grevtsova, “İstişare sürecinin başlaması olumlu. Her iki taraf da pozisyonlarını ve görüşlerini birbiriyle paylaşabildi, birbirini duymaya ve anlamaya çalıştı. ABD ve Rusya”nın müzakerelere açık olduğunu görüyoruz. Elbette, her tarafın yaklaşımı var ve tek bir görüşmede uzlaşıya varılması mümkün değil ancak uzlaşıya varmak için adımlar atılıyor.” değerlendirmesini yaptı.Grevtsova, Rusya ile ABD”nin diplomatik ilişkileri başlatma konusunda mutabık kaldığına dikkati çekerek “Bu, her iki tarafın ilişkilerin iyileştirilmesinden yana olduğunu gösteriyor. Bu, ikili ilişkilerin iyileştirilmesi için büyük bir adım.” dedi.Ukrayna tarafının söz konusu istişarelere katılmadığına işaret eden Grevtsova, savaşın Rusya ve Ukrayna arasında değil, Batı ile Rusya arasında olduğunu belirterek “Bu nedenle müzakerelerin ABD başta olmak üzere Batı ve Rusya arasında yapılması gerekiyor. Ancak bu ülkeler ortak karara varabilir.” diye konuştu.Grevtsova, Trump”ın Ukrayna”da devlet başkanı seçimi yapılması gerektiği yönündeki açıklamasına ilişkin ise “Trump, Rusya”nın barıştan yana olduğunu, Ukrayna”nın ise savaşa devam etmek istediğini anlıyor. Zelenskiy, iktidarda kalmak istiyor ve bunun için savaşın devam etmesi gerektiğini biliyor. Bu nedenle Zelenskiy ile müzakere edilmesinin anlamı kalmıyor.” ifadelerini kullandı.Zelenskiy”nin görevinin sona erdiğini savunan Grevtsova, bu sebeple Moskova”nın Kiev ile barış anlaşmasının imzalanmasına temkinli yaklaştığına işaret ederek “Zelenskiy, hukuki açıdan önemini yitirdi. Zelenskiy, görev süresinin sona ermesinin ardından seçim düzenlemedi. Dolayısıyla başka birinin Ukrayna”da iktidara gelmesini ardından Zelenskiy”nin imzalayacağı belge geçersiz olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.Grevtsova, Trump”ın, “Avrupa”nın, Ukrayna”ya barış gücü göndermesine karşı çıkmadıkları ancak Amerikan askerlerinin gönderilmeyeceği” yönündeki açıklamasına ilişkin ise bunun, ABD”nin Ukrayna meselesinin devam etmesini ve savaşta artık yer almak istemediğini gösterdiğini söyledi.
Source: Www.star.com.tr
Gutierrez: Türklerin bizi daha yakından tanımasını istiyoruz
Venezuela”nın Ankara Büyükelçisi Freddy Eduardo Molina Gutierrez, Türkiye ile Venezuela arasındaki ilişkilerin 75″inci yılında, ikili ilişkiler ve İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırıları hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulundu.İki ülke arasındaki yakınlaşmanın eski Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez döneminde başladığını ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro döneminde ise arttığını belirten Gutierrez, “Devlet Başkanımız Maduro ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan birbirlerine karşı gerçek bir sevgi hissediyor ve bu sevgi halklarımıza da yansıyor.” dedi.Gutierrez, iki ülkenin coğrafi mesafeye rağmen ortak değerleri paylaştığına değinerek, “75”inci yıl dönümü, olgunlaşmakta olan ve şu anda en iyi haline ulaşmış ilişkilerin kutlamasıdır. Artık en iyi seviyede olan bu ilişkiler, ticari ve kültürel alanlar başta olmak üzere pek çok alanda meyvelerini vermeye başlamıştır.” diye konuştu.Bu yıl Venezuela”nın Ankara Büyükelçiliği ve Türkiye”nin Karakas Büyükelçiliği”nin iki ülke arasındaki farkındalığı arttırmak için etkinlikler düzenleyeceğini açıklayan Gutierrez, “Türklerin Venezuela”yı daha yakından tanımasını istiyoruz. Türklerin Venezuela”nın sadece petrolden ibaret olmadığını görmelerini istiyoruz. Petrol ülkemizin sadece bir yönüdür. Neredeyse tesadüfi yönlerinden biri ama çok daha fazlasına sahibiz. Doğal güzelliklerimiz var. Müzik, sanat, dans dahil kültürün her tezahürü ülkemizde var.” ifadelerini kullandı.- FİLİSTİN HALKINA DESTEK MESAJIGutierrez, İsrail”in Gazze”ye saldırıları hakkındaki soruyu cevaplayarak, saldırıların ilk anından itibaren Filistin halkının haklarını savunan bir pozisyon aldıklarını vurguladı.Eski Devlet Başkanı Chavez döneminde İsrail ile ilişkileri kestiklerini hatırlatan Gutierrez, “Sistematik katliamın soykırım noktasına kadar tırmanmayacağını umuyorduk. Filistin halkına yönelik katliam önceden planlanmıştı, çünkü bu katliam, savaş kurallarının hiçbir hükmü olmaksızın, saldırganlık yoluyla gerçekleştirilmişti. Bu sadece silahsız bir halka karşı acımasız bir saldırıdır.” dedi.Gutierrez, Venezuela”nın, en başından beri Filistin halkının yanında yer aldığının altını çizerek, “Bu, bir halkın toprakları, kültürü ve kökleri için sürdürdüğü onurlu bir mücadeledir. Orada olmaya hakları var. Onları destekliyor ve savunuyoruz.” diye konuştu.İsrail”in ve siyonistlerin yayılmacı bir doktrini kendine rehber edindiğini belirten Gutierrez, “Bu doktrin, Filistin halkını haritadan silmeyi kendine görev edinmiş ya da hedef olarak belirlemiş insanlık dışı bir doktrindir. Biz buna katılmıyoruz, bunu onaylamıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.Gutierrez, Filistin halkının kendi topraklarında barış içinde yaşamaya hakkı olduğunu belirtti.- “TRUMP”IN ÖNERİSİNİ DESTEKLEYEMEYİZ”Büyükelçi Gutierrez, Venezuela”nın Filistin”in yeniden inşası için somut önerileri bulunduğunu dile getirerek, “Büyükelçilik olarak gerçek tartışmaları ya da uygulanabilir çözümleri teşvik eden bazı faaliyetlerimiz oldu. Bu faaliyetler aracılığıyla Filistin halkının hayatında uygulanabilecek gerçekçi çözüm önerilerini de tartıştık.” ifadelerini kullandı. Gazze”deki ateşkes konusunda değerlendirmede bulunan Gutierrez, Filistinlilerin hala korku içinde olduğunu söyledi.Gutierrez, Gazzelilerin yaşam alanlarını ve hayatlarını yeniden inşa etmek istediğini belirterek, “Ancak muhtemelen katliamların en kötüsüne maruz kalan bu nesil, önceki nesillerin yaşamadığı travmaları deneyimlemek zorunda bırakıldı. Aynı zamanda bir ülkeyi yeniden inşa etmek gibi muazzam bir zorlukla karşı karşıyalar çünkü (İsrail) hiçbir şey bırakmadı, sadece yıkıntı bıraktı.” dedi.Gazzelilere dayatma yapılmaması gerektiğini vurgulayan Gutierrez, “Yabancı güçler ya da saldırganlar gelip onlara (Filistinlilere) bir gündem veya yaşam biçimi dayatmamalı, onlara tarihsel köklerine uymayan bir coğrafi alan empoze etmemelidir” diye konuştu.Gutierrez, İsrail”in sürdürdüğü yayılmacı politikayı eleştirdi.”ABD Başkanı Donald Trump”ın, Gazzelilerin Gazze”yi terk etmekten başka şansı olmadığı ve ABD”nin Gazze”yi devralacağı söylemini nasıl değerlendirirsiniz?” sorusunu yanıtlayan Gutierrez, “Herhangi bir devletin, başkalarının coğrafyasına, kültürüne ya da herhangi bir başka unsuruna el koymaya çalışmasının, barış diplomasisinin temel ilkelerine aykırı olduğunu belirttim.” ifadesini kullandı.Gutierrez, Venezuela”nın da ABD ve Avrupa başta olmak üzere bir imparatorluğun dayatmaları ile mücadele ettiğini söyleyerek, “Bu nedenle Başkan Trump”ın önerisini destekleyemeyiz.” dedi.
Source: Www.star.com.tr