Küresel Politika Gündemi – KAAN’dan İran’a, Altın Fiyatlarından Vicdan Konvoyuna!

Göklerin hâkimi “KAAN” dünyanın dilinde! Beş ülke daha satın almak için sıraya girdi

HABER MERKEZİ ANKARA – Millî muharip uçağı KAAN ’ın 2028 yılında envantere girmesi, iki yıl sonrasında da yerli ve millî motorla seri üretime geçilmesiyle Türkiye 5. nesil savaş uçağına sahip dört ülke arasındaki yerini perçinleştirecek. Geçtiğimiz sene sonunda çift motorla itkiyi artırmaya yarayan, art yakıcı testi gerçekleştirilen KAAN’ın bu yıl ve önümüzdeki sene ikinci ve üçüncü geliştirme test uçaklarının ilk uçuşlarını yapması planlanıyor. İlk etapta 20 adet KAAN Blok-10 uçağı Türk Hava Kuvvetlerine teslim edilecek. Bu uçaklarda AESA radarı ve yerli mühimmat bulunacak. ARDINDAN 6. NESİL GELECEK 6. nesil KAAN’a ulaşmak için de çalışmalarını sürdüren TUSAŞ, seri üretime yerli ve milli motorla geçecek. Yerli motorlu KAAN’ların envantere girerek kademeli olarak F-16’ların yerini alacak. 2030 sonrasında 250 adede kadar üretim hedefleniyor. Yerli imkânlarla üretilen KAAN henüz seri üretimi başlamamışken global piyasada kritik bir oyuncu hâline gelmeye başladı . Test uçuşlarının başlamasından bu yana dünya çapında ilgi uyandıran KAAN’ın, başta Orta Doğu ve Asya ülkeleri olmak üzere 5. nesil savaş uçağı ithal etmeyi planlayan ülkelerin dikkatini çekiyor. Bu ülkelerin ABD’nin F-35 uçakları yerine KAAN’ı tercih edebileceği yorumu yapılıyor. BEŞ ÜLKE KAAN İÇİN SIRADA Yabancı medya Endonezya ve Türkiye arasındaki anlaşmayı manşetlerinden duyurulurken, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emîrliklerinin (BAE) de Türkiye’nin ilk savaş jetini ithal etmek istediği belirtiliyor. Türkiye’nin geliştirdiği gelişmiş radar teknolojileri ve ileri seviye silah sistemleriyle küresel piyasadaki alıcıların ilgi odağı olan KAAN’ın alıcıları arasında Türkiye’nin ittifak ortakları Pakistan ve Azerbaycan’ın da yer aldığı kaydediliyor. “TÜRKİYE SEVİYE ATLADI, BİZ HALA F35 PEŞİNDEYİZ” Endonezya’nın 10 milyar dolarlık KAAN siparişi dünya basının manşetlerini süsledi. Yunan basını, anlaşmayı, “Türkiye seviye atladı, biz hâlâ F-35 kuyruğundayız” manşetiyle duyurdu. Yunan gazetesi Skai, “Türkiye’den bir rekor daha” başlığını attı. Skai ayrıca, “Türkiye KAAN ile yeni bir seviyeye çıktı, bu bölgedeki bütün dengeleri altüst edecek” dedi. Kathimerini gazetesi ise “Türkiye 5. nesil uçaklarda ihracat rekoru kırdı” değerlendirmesini yaptı. Yine Yunanistan merkezli Penta Postagma sitesi de “Türkiye savunma sanayiinde yıldız gibi parlıyor. Erdoğan, Endonezya’da altın damarı buldu” yorumuyla haberi verdi. The Washington Post gazetesi, “KAAN’ın satışı Türk savunma sanayiinin küresel arenadaki gücünü ortaya koydu. KAAN dünyanın gözdesi oldu, Azerbaycan ve Pakistan da Türkiye’nin kapısını çalmaya hazırlanıyor” ifadelerini kullandı. ABD merkezli Associated Press (AP), “Türkiye için tarihî bir dönüm noktası yaşandı” manşetiyle duyurdu. Fransız televizyon kanalı BFM TV’nin internet sitesi “Endonezya’ya 48 savaş uçağı satmak Türkiye için Jackpot (Büyük İkramiye)” başlığıyla verdi. Kanal ayrıca, KAAN’ın F-4 Phantom ve F-16’ların yerini alacağını belirtti. Hollanda merkezli “Scramble” haber sitesi, Türkiye-Endonezya arasındaki KAAN anlaşmasının, Türk savunma sanayii için büyük bir prestij kaynağı olduğunu vurguladı. İngiltere merkezli Middle East Eye, Endonezya ile yapılan anlaşmayı “Çığır açıcı” olarak niteledi. Endonzeya merkezli haber sitesi Bharat Shakti ise, “KAAN aynı zamanda Hindistan’ın LCA Tejas’ına büyük darbe indirdi” ifadelerini kullandı. Bloomberg haber sitesi ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’yi savunma sanayinin lider ülkesi hâline getirdiğine dikkat çekti. İspanyol “Zona Militar” sitesi “Türkiye, KAAN’ın Endonezya’ya satışıyla tarihî bir anlaşma sağladı” dedi. “Info Defensa” da, KAAN’ın daha üretilmeden satıldığına işaret etti. “Aviacionline” sitesi ise, “Türkiye savunma ihracatında rekorlar kırıyor” başlığını attı.

Source: Cüneyt Akçatepe


İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor. İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine yönelik “önleyici saldırı” hazırlığında olduğu yönündeki haberler art arda gelirken ABD’nin bölgedeki diplomatlarını çekmesi ve güvenlik uyarıları yapması bu olasılığı güçlendiriyor. Peki, bu gerilim gerçekten askeri çatışmaya mı evrilecek? İran’a yönelik olası bir saldırı kimin işine yarar? Ve bizi de ilgilendiren yönü ile “muhalefeti her yönü ile baskılayan, yargıyı sopa olarak kullanan, belediyelere el koyan 22 yıllık AKP iktidarının büyük bir toplumsal gerilim içine soktuğu” Türkiye, bu durumdan nasıl etkilenir? Önce şu noktayı açıklığa kavuşturalım: ABD Dışişleri Bakanlığı, 11 Haziran itibarıyla Irak’taki tüm diplomatik personelin büyük kısmını çekti, aynı günlerde Ürdün ve Bahreyn’de de benzer adımlar atıldı. Ancak bazı analistlere göre bu aynı zamanda Biden yönetiminin bölgeye bağımlılığı azaltma stratejisiyle uyumlu bir adım. Dolayısı ile acil bir tehdit algısı kadar, uzun vadeli yeniden yapılanmanın işaretleri olarak da okunabilir. İkinci nokta şu: İsrail ABD desteği olmadan da harekete geçebilir mi? İsrail basını (Haaretz ve Jerusalem Post), üst düzey İsrailli yetkililerin, “Tek taraflı harekete hazırız” söylemini dillendirdiğini bildiriyor. Ancak bu söylemin iç politikaya mesaj verme boyutu da var. İsrail, 1981’de Irak’taki Osirak reaktörünü, 2007’de Suriye’deki nükleer tesisi tek başına vurmuştu. Bu tür önleyici saldırılar tarihsel olarak İsrail’in askeri doktrinine uygun. Ancak ABD hava sahası, yakıt ikmali ve lojistik desteği olmadan bu çapta bir saldırının başarı şansı tartışmalı. SALDIRI KİMLERİN İŞİNE YARAR? Böylesi bir gerilim ortamı bazı aktörler açısından son derece işlevsel: – İsrail’deki sağcı hükümet, iç kamuoyundaki dikkati dağıtmak ve güvenlik kartını yeniden masaya koymak ister. – ABD’deki bazı Cumhuriyetçi çevreler ve silah lobileri, İran karşıtı tutumu seçim kampanyalarının merkezine yerleştirir. – Silah endüstrisi ve enerji tekelleri: Martin, Raytheon gibi savunma sanayi devleri, Ortadoğu’da kriz yaşandıkça silah satışlarının arttığını defalarca deneyimledi. Petrol fiyatları, çatışma ortamında hızla yükselir; bu da petrol ve doğalgaz şirketlerinin (ExxonMobil, Chevron, Aramco vb.) kârlarını katlar. – Radikal İslamcı veya Şii milis gruplar: Böyle bir saldırı, Şii eksenli milis örgütler için meşruiyet ve mobilizasyon fırsatı yaratır. – Rusya ve Çin gibi aktörler ise Batı’nın dikkatini Ukrayna ve Pasifik’ten Ortadoğu’ya kaydırarak stratejik alan kazanır. Çin “barışçı arabulucu” pozisyonunu daha fazla kullanma fırsatı bulur ve enerji tedarik zincirlerinde yeniden merkezi bir rol oynayabilir. İRAN NE YAPABİLİR? İran, doğrudan saldırıya uğramadığı sürece genellikle vekil güçleri kullanarak misilleme yapar. Ancak bu kez doğrudan nükleer tesislerin hedef alınması halinde, Tahran yönetimi açık karşılık vereceğini ilan etti. Bu da bölgesel savaş riskini artırıyor. İran’ın bu tehditleri caydırıcılıkla blöf arasında bir çizgide duruyor ama sonuç ne olursa olsun tırmanma kaçınılmaz. AKP İKTİDARI BUNU DA KULLANIR Türkiye, hem İran’la hem İsrail’le diplomatik ilişkilerini sürdüren az sayıda ülkeden biri. Ancak bu tarafsızlık, iç siyasetteki derin otoriterleşmenin gölgesinde başka bir anlam kazanıyor. Çünkü bu kriz ortamı, Türkiye’deki iktidar için bir “siyasal oksijen” işlevi görebilir. – Dış tehdit ve beka söylemi, Erdoğan iktidarının yıllardır kullandığı bir iç politika aracı. İran’a yönelik bir saldırı ve olası bölgesel çatışma ortamı: Türkiye’yi “kuşatma altındaki bir ülke” olarak sunmaya, güvenlik eksenli politikaları meşrulaştırmaya, muhalefetin “devlet çıkarlarına karşı duyarsız” olduğu algısını yaymaya yarar. Seçim dönemlerinde etkili olan bu söylem, muhalefetin manevra alanını daraltır, kitleleri etrafında yeniden toplanmaya zorlar. – Yeni bir göç dalgası korkusu, milliyetçi duyguların yeniden mobilize edilmesine hizmet eder. – Ekonomik krizden saptırma; yüksek enflasyon, döviz baskısı, işsizlik sarmalındaki ülkede “milli birlik” çağrılarıyla ekonomik sorunlar geçici olarak bastırılır. Medya, diplomasi, güvenlik ve ordu merkezli gelişmelerle iç kamuoyu yönlendirilir. Erdoğan yönetimi, “arabulucu lider” imajını kullanarak hem Batı hem Doğu nezdinde uluslararası meşruiyetini tazeleme şansı yakalar. Kısacası, bölgesel kriz, içeride baskıcı politikaları meşrulaştırma ve otoriteyi pekiştirme için kullanılabilir. Sonuçta ; tarihsel olarak Türkiye’de iktidar, her dış kriz ortamında iç baskıları artırmak ve otoritesini pekiştirmek için fırsatlar yarattı. İran’a yönelik olası bir saldırı ve bölgesel savaş senaryosu bu amaçla kullanılacaktır; şüpheniz olmasın. Bunları yazıyoruz çünkü zaten büyük bir kıskacın içinde olan muhalif kitlenin bunu önceden görüp hazırlıklı olması lazım.

Source: Özlem Yüzak


Hamaney”den açıklama geldi hepsi doğrulandı! “Cezası ağır olacak” mesajı verildi

İsrail”in düzenlediği hava saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami ve üst düzey nükleer bilimcilerin hedef aldığı iddia edildi. Devlet televizyonuna göre, Ali Hamaney İsrail”in İran”a yönelik saldırılarını ilişkin yazılı mesaj yayımladı. #r-1123228# CEZASI AĞIR OLACAK! Hamaney mesajında, İsrail”in yerleşim yerlerine yönelik saldırı ile “kötü doğasını” gösterdiğini anlatarak, “Bu rejim, ağır bir cezanın kendisini beklediğini bilmelidir.” ifadesini kullandı. İran silahlı kuvvetlerinin İsrail”i rahat bırakmayacağını aktaran Hamaney, ” Düşmanın saldırılarında birkaç komutan ve bilim insanı şehit oldu. Yerlerine geçenler ve meslektaşları, görevlerini derhal üstlenecektir .” değerlendirmesinde bulundu. Hamaney, mesajında, ” Siyonist rejim, bu cinayetle kendisi için acı ve ıstıraplı bir kader hazırladı ve kesinlikle bunun karşılığını alacaktır. ” ifadesine yer verdi. “İRAN”I BEKLESİNLER” Bir açıklama da İran Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Ebulfazl Şikarçi”den geldi. Şikarçi, “İsrail, İran”a saldırılarını ABD”nin yardımıyla gerçekleştirdi. Ağır bir bedel ödeyecekler. İran silahlı kuvvetlerinin sert karşılığını beklesinler.” dedi. İRAN HAVA SAHASI KAPATILDI Öte yandan Sivil Havacılık Kurumu Halkla İlişkiler Müdürü Mehdi Ramazani, ülkenin hava sahasının ikinci bir duyuruya kadar kapatıldığını duyurdu. GENEL KURMAY BAŞKANI DA ÖLDÜ İsrail”in İran”a yönelik saldırısında İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri’nin hayatını kaybettiği bildirildi. İran devlet televizyonu İsrail”in Bakıri’ye yönelik saldırı düzenlediğini açıkladı. Saldırıda, İran Genelkurmay Başkanı Bakıri’nin hayatını kaybettiği kaydedildi.

Source: Sevda Altunbaş


Vicdan konvoyuna Mısır’dan ilk engel

İsrail”in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi”nde uyguladığı soykırıma tepki göstermek ve 13 haftadır bölgeye insani yardımların girişlerine izin verilmemesini protesto etmek için yola çıkan vicdan konvoyu ilk engelini Mısır”da yaşadı. Gazze”deki Filistin halkıyla dayanışma göstermek için Refah Sınır Kapısı”nda düzenlenecek “Küresel Gazze Yürüyüşü”ne katılmak üzere Mısır”a giden bazı aktivistlerin gözaltına alındığı açıklandı. TÜRK GÖNÜLLÜLER DE VAR Küresel Gazze Yürüyüşü Uluslararası Koordinasyon Komitesi”nden yapılan açıklamada, Mısır”a geldikten sonra gözaltına alınan katılımcıların serbest bırakılması ve yürüyüşe katılacakların girişine izin verilmesi çağrısı yapıldı. Aralarında Cezayir, Tunus, Almanya, Fas, Avustralya, Fransa ve Türkiye”den olmak üzere pek çok ülkeden gelen aktivistlerin Kahire”de gözaltına alındığı duyuruldu. “Küresel Gazze Yürüyüşü” için iki ay öncesinden yurtdışındaki Mısır büyükelçilikleriyle temas kurulduğu, Mısır Dışişleri Bakanlığı ve yerel makamlarla da doğrudan koordinasyon sağlandığı hatırlatıldı. KARADAN GİDENLER LİBYA”DA Öte yandan Tunus, Cezayir, Fas ve Moritanyalı yaklaşık 2 bin aktivistin bulunduğu Mağrip Direniş Konvoyu, yola çıktığı Tunus”u geride bırakarak Libya”ya ulaştı. Ayrıca dünyanın dört bir tarafından aktivistler Küresel Gazze Yürüyüşü için Mısır”ın başkenti Kahire”de toplanmaya başladı. Aktivistler, 12 Haziran”da Mısır”ın başkenti Kahire”de bir araya gelmeyi, 15 Haziran”da Refah Sınır Kapısı”na ulaşmayı hedefliyor. YİNE YARDIM KATLİAMI 60 ŞEHİT DAHA Katil İsrail bir yandan açlığa mahkûm ettiği Gazze halkını diğer taraftan katletmeye devam ediyor. Siyonist İsrail ordusu dün de insani yardım arayışındaki 60 Filistinliyi daha şehit etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”nde (BMGK) Gazze”de ateşkes çağrısı içeren karar tasarısının, Hamas”ı kınamadığı gerekçesiyle 4 Haziran”da ABD tarafından veto edilmesinin ardından, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu”nun bölgede derhal ateşkes sağlanmasını talep eden yeni bir karar tasarısı oylanacak. İTALYA”DA TEDAVİ EDİLECEKLER İsrail”in 24 Mayıs”ta Gazze”ye düzenlediği saldırıda 10 çocuğundan 9″unu ve eşini kaybeden Filistinli doktor Ala en-Neccar ile hayatta kalan oğlu ve bazı Filistinliler İtalya”ya getirildi. MADLEEN”DEKİ TÜRK AKTİVİSTLER SINIRDIŞI EDİLDİ İsrail”in Gazze”ye insani yardım taşırken uluslararası sularda alıkoyduğu Madleen gemisindeki 6 aktivistin ülkeden sınırdışı edilmek üzere Tel Aviv”deki Uluslararası Ben Gurion Havalimanı”na götürüldüğü duyuruldu. Aralarında Türk vatandaşı Şuayb Ordu ve Türk asıllı Almanya vatandaşı Yasemin Acar da var.

Source: Sabah


Teslim olan terörist sayısı arttı

MSB”nin haftalık basın toplantısı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü”ne bağlı Ankara”da bulunan 5″inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü”nde gerçekleştirildi. Toplantıda COUGAR As-532 ve T129 Atak helikopterlerinin önünde açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, “Son bir haftada gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde, Irak”ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 6 PKK”lı terörist daha teslim olmuş, Pençe-Kilit başta olmak üzere operasyon bölgelerinde tespit edilen teröristlere ait mağara, sığınak ve barınaklarda ele geçirilen çok sayıda silah, mühimmat ve muhtelif malzeme kullanılamaz hâle getirilmiştir” dedi. Aktürk, Suriye”de gerçekleştirilen tünel imha operasyonlarına ilişkin ise, “8 Ocak”ta başlayan “tünel imha” faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat bölgesinde 151, Menbiç bölgesinde 124 km uzunluğundaki tüneller imha edilmiştir” ifadelerini kullandı. Bakanlık kaynakları ise terör örgütü PKK”nın silah bırakma kararı sonrası sahadaki son duruma ilişkin sorular üzerine, “Terör örgütünün fesih kararı sonrası sahadaki gelişmeler, tüm kurumlarla koordinasyon içerisinde yakinen takip ediliyor ve tüm tedbirler alınıyor. Teslim olan terörist sayısında artış var. Bizim de arama-tarama, mağara temizlik faaliyetlerimiz devam ediyor” yanıtını verdi. Kaynaklar, Suriye”deki son duruma ilişkin ise “Terör örgütü YPG/SDG”nin Suriye Yeni Yönetimi ile entegrasyon sürecinin suiistimal edilmesine asla göz yumulmayacağını hatırlatıyoruz” ifadesine yer verdi. İSRAİL”E ATEŞKES ÇAĞRISI İsrail”in Gazze”de sürdürdüğü soykırıma ilişkin de konuşan Aktürk, “614 gündür Gazze”ye keyfi ve hukuksuz saldırılarını sürdüren İsrail yönetimi, insani yardımların ulaşmasına da engel olmaktadır. İçinde vatandaşlarımızın da bulunduğu ve Gazze”ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan “Madleen” adlı gemiye İsrail”in uluslararası sularda müdahale etmesi, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. İsrail hükümetini bir kez daha en kısa zamanda Gazze”de ateşkese razı olmaya, Batı Şeria”ya yönelik baskılarına son vermeye ve Filistin halkına insani yardımların ulaştırılmasına engel olmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi.

Source: Mehmet Fahri̇ Özkan


İsrail”in İran”a saldırmasıyla altın fiyatları yükseldi!

İsrail”in İran”a düzenlediği saldırılar sonrası güvenli liman talebinin artmasıyla altın fiyatları yükselişe geçti.Altın fiyatları, İsrail saldırısının ardından Ortadoğu”da gerilimin tırmanmasıyla yaklaşık iki ayın zirve seviyesine yükselirken haftalık kazanımını yüzde 3″ün üzerine taşıdı.Ons altın fiyatları 22 Nisan”da kaydedilen 3 bin 500 dolarlık rekordan bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı.Ons altın ve gram altın fiyatları ne kadar oldu?Saldırı haberlerinin ardından 3 bin 444 dolara kadar ulaşan ons altın fiyatları saat 08.20 itibarıyla yüzde 1,2″lik yükselişle 3 bin 425 dolardan işlem görüyor.Aynı dakikalarda dolar/TL ve ons altın fiyatları üzerinden hesaplanan gram altın fiyatları ise yüzde 1,41 yükselişle 4 bin 344 liradan işlem görüyor.Çeyrek altın 7 bin 104 liradan satılırken, Cumhuriyet altını 28 bin 329 liradan satılıyor.Analistler ne bekliyor: Altında yükseliş devam eder mi?KCM Trade’in baş piyasa analisti Tim Waterer, “Orta Doğu’daki çatışmalarda yaşanan bu son artış, şimdilik ticaret müzakerelerine odaklanılmasını engelledi ve yatırımcılar buna karşılık olarak güvenli liman varlıklarına yöneldi. Altın, hava saldırıları haberiyle 3400 dolar civarındaki direnci aştı ve tırmanış devam ederse daha fazla yükseliş olabilir” dedi.Saxo Capital Markets Stratejisti Charu Chanana ise “İran’ın misilleme riski,buna ABD üslerine yönelik tehditler de dahil, belirsizliği artırıyor ve güvenli limanlara yönelimi destekliyor. Zaten gergin olan piyasalarda risk iştahı azalmışken, altının sadece çatışma riskine karşı değil, aynı zamanda enflasyon ve oynaklıktaki olası artışlara karşı da bir korunma aracı olarak değerini koruması muhtemel” dedi.

Source: Dünya Gazetesi