Küresel Politika Gündemi – Kosova Seçimleri, Filistin Meselesi ve Uluslararası Gelişmeler

Kosova”daki genel seçimde sonuçlar belli oldu

Partisinin genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurti, “Halk kazandı, Vetevendosje kazandı. Gelecek hükümeti kuracak olan kazanan oluşum biziz.” dedi. Kurti daha sonra başkent Priştine”nin merkezinde seçim zaferini seçmenleriyle birlikte kutladı. Bu arada, Kosova Merkez Seçim Komisyonunun (KQZ) internet sitesinde yer alan verilere göre, oyların yüzde 73″ünün sayımı tamamlandı. Sayılan oyların yüzde 41,99″unu alan Vetevendosje ilk sırada yer alırken, Kosova Demokratik Partisi (PDK) yüzde 22,68, Kosova Demokratik Birliği (LDK) yüzde 17,90, Kosova”nın Geleceği İçin İttifak (AAK) yüzde 7,56 oy aldı. Vetevendosje, sayılan oylara göre tek başına hükümet kurmak için gerekli milletvekili sayısını elde edemeyecek. Kosova Türklerine garanti edilen 2 sandalyeyi kazanmak için yarışan Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) 2 bin 616, Yenilikçi Türk Hareket Partisi (YTHP) 1550 ve Kosova Adalet Türk Partisi (KATP) 122 oy aldı. KQZ Başkanı Kreshnik Radoniqi, düzenlediği basın toplantısında oy sayımının devam ettiğini ve kurumun internet sitesinde yaşanan teknik sorunlar nedeniyle verilerin manuel olarak sisteme girileceğini vurguladı. Yapılan ön değerlendirmede, seçime katılımın yüzde 40,59 olduğu ancak orana posta yoluyla kullanılan ya da diasporadan gelen oyların dahil olmadığı ifade edildi. Öte yandan, Kosova polisi seçim sürecinin ciddi bir olay yaşanmadan, sakin bir şekilde geçtiğini duyurdu. 1 milyon 970 bin 944 seçmenin bulunduğu ülkede, 28 siyasi oluşumdan seçilecek 120 milletvekili 4 yıllığına meclise girmeye hak kazanacak. Vetevendosje, Ekim 2019 ve Şubat 2021″de yapılan son genel seçimlerde de en çok oy alan parti olmuştu. AB Seçim Gözlem Misyonunun 100″den fazla görevlisinin de aralarında bulunduğu 18 binden fazla gözlemci seçimleri izledi.

Source:


Filistin Filistinlilerindir

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 10-13 Şubat 2025 tarihlerinde resmi ziyaretlerde bulunacağı Malezya, Endonezya ve Pakistan’a hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan özetle şunları kaydetti;“3 ülkeyi kapsayan bu ziyaretimizi, yakın çevremizde ve dünyada önemli tartışmaların yaşandığı bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Gazze’de 471 gün süren soykırımın ardından bizim de çabalarımızla 19 Ocak’ta geçici ateşkes sağlandı. Ancak İsrail yönetiminin kafasında ateşkesi kalıcı kılmak yerine daha sinsi ve insanlık dışı planların olduğunu ne yazık ki görüyoruz.DİKKATE ALINIR TARAFI YOKSiyonist lobinin baskısıyla yeni Amerikan yönetiminin Gazze ile ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar tamamen abesle iştigaldir, havanda su dövme çabalarıdır. Gazzelileri binlerce yıllık ezeli ve ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Gazzesi, Batı Şeriası, Doğu Kudüs’ü ile Filistin, Filistinlilerindir. 471 gün boyunca İsrail’in her türlü gaddarlığına, vahşetine ve saldırılarına rağmen topraklarını terk etmeyen Gazze halkı, Gazze’de kalmaya, Gazze’de yaşamaya, Gazze’ye sahip çıkmaya devam edecektir. Hangi ambalaja sarılırsa sarılsın, Gazze’yi Gazzelilerden koparmaya yönelik her türlü plan, hakikatin sert duvarına çarpıp tuz buz olacaktır. Bölgede barış, huzur ve kalkınma isteniyorsa, bunun yolu ateşe daha fazla benzin dökmekten değil, Filistinlilere hakkını vermekten geçiyor.İFTİRALARDAN DOLAYI ÖZÜR DİLEYİNTabii burada ülkemizdeki ana muhalefete bir çift sözüm var. Genel başkanıyla, belediye başkanıyla görüyoruz ki birileri bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulamaya cüret ediyor. Filistin davasında şahsımızın ve hükümetimizin duruşunu sorgulamak, sizin ne haddinize. Daha düne kadar Hamas’a terör örgütü yaftası vuran, işgal güçlerine şirin gözükmek için direnişçileri suçlayan siz değil misiniz? Siz önce Filistin direnişine attığınız iftiralardan dolayı çıkın bir özür dileyin de ondan sonra konuşun. İnsanda biraz mahcubiyet olur, utanma olur, arlanma olur, haya duygusu olur.ŞİİR YORUMUZiya Gökalp’e ait olan bu şiiri okumamdan dolayı biliyorsunuz 1 yıllık bir cezaya çarptırıldım. Ve bunun 4 ay 10 gününü zaten cezaevinde yaşadım. Ama bu konuda sayın Özel’in kendisinin ne denli şiir okuma kabiliyeti var onu bilemem. Onu okumayı bir tarafa koyun, aslında Ziya Gökalp’e ait olan bu şiiri odasının bir köşesine asarsa herhalde çok daha isabetli olur. Hiç şey olmazsa şiir nedir bunu öğrenmiş olur.SURİYE’DE TERÖR ÖRGÜTLERİNE YER YOKTerör örgütlerinin Suriye topraklarında ya silah bırakarak ya da bıraktırılarak faaliyetlerine son vermeleri şart. Bunları Sayın Şara ile açık, net görüştük. Bunlar içerisinde tabi en önemlisi de DEAŞ, PKK, PYD, YPG gibi terör örgütleri, Suriye topraklarında kendilerine yer olmadığını anlamalıdır diye düşünüyorum. Yoksa Türkiye olarak Suriye’ye gerekli desteği vermekten biz çekinmeyiz.”

Source: Aziz Özen


Dünyaya rezil olduk! Galatasaray-Adana Demirspor maçı Avrupa basınında

Süper Lig”in 23. haftasında Galatasaray ve Adana Demirspor, RAMS Park”ta karşı karşıya geldi.Karşılaşmanın 10. dakikasında Mertens”in yerde kalmasıyla Galatasaray penaltı kazandı. ADANA DEMİRSPOR SAHADAN ÇEKİLDİ Alvaro Morata penaltı golüyle Galatasaray”ı 1-0 öne geçirdi. Tayfun Aydoğan ve Semih Güler, teknik direktör Mustafa Alper Avcı ile konuştuktan sonra 30. dakikada takımı sahadan çekti. Bu olay Avrupa basınına da yansıdı.İşte dünya basınında atılan manşetler şöyle; CORRIERE DELLO SPORT (İTALYA) Türkiye”de tam bir kaos hali. Jose Mourinho”nun son haftalarda gündeme getirdiği tartışmaların ardından Adana Demirspor”un kararı Süper Lig”i sarstı. Mertens”in pozisyonunda verilen penaltı kararının sonrasında konuk ekip oyuncuları sahayı terk etti. SPORT (İSPANYA) Türkiye”de büyük rezalet. Morata gol attı ve rakip sahayı terk etti. Galatasaray, rakibi karşısında öndeyken Adana Demirspor inanılmaz bir karar aldı ve oyuncuları sahadan çekildi. CAMPO (DANİMARKA) Türkiye”deki kaos maçında Danimarkalı VAR hakemi. Galatasaray ile Adana Demirspor arasında yarıda kesilen skandal maçın VAR hakemi Jakob Sundberg”di. Danimarkalı Sundberg, Türk futbolunda gerçek bir kaosun içinde buldu kendisini. EXPRESS (ALMANYA) Süper Lig”de bir skandal daha. Hakem kararları nedeniyle Galatasaray”ın rakibi sahayı terk etti, maç tatil edildi. Her şey, maçın 12. dakikasında İstanbul ekibinin tartışmalı bir penaltı kazanmasıyla başladı. BBC (İNGİLTERE) Penaltı protestosu nedeniyle maçtan çekildiler. Adana Demirspor Galatasaray”a karşı oynadığı Süper Lig maçının ilk yarısında kendileri aleyhine verilen penaltıyı protesto ederek sahayı terk etti. Lig lideri, yeni transfer Alvaro Morata”nın penaltıdan attığı golle 12.dakikada 1-0 öne geçmişti. RTBF (BELÇİKA) Türkiye”de inanılmaz sahneler. Galatasaray”ın rakibi hakem kararından memnun olmadığı için sahayı terk etti. Alvaro Morata, Dries Mertens”in kazandırdığı penaltıyı gole çevirdi. Bu penaltı, rakip takımı öfkelendiren tartışmalı bir penaltıydı. L”EQUIPE (FRANSA) Hakem kararını beğenmeyince sahayı terk ettiler. Adana Demirsporlu futbolcular, Galatasaray maçında hakemin kararından memnun kalmayınca sahayı terk etti. Sahadan çekilen Adana Demirsporlu futbolcular daha sonra sahaya dönmeyi reddetti ve hakem karşılaşmayı bitirdi. CLARIN (ARJANTİN) Sıradışı bir sahayı terk ediş. Önemli bir futbol ülkesinin en üst liginde inanılmaz bir gelişme yaşandı. Türkiye gibi futbolu çok seven bir ülkede, profesyonel birinci lig için inanılmaz bir olay. Icardi”nin Galatasaray”ına tartışmalı bir penaltı verildi ve rakip takım sahayı terk etti. SOV SPORT (RUSYA) Penaltı nedeniyle sahayı terk ettiler. Adana Demirsporlu futbolcular, Galatasaray maçında penaltı nedeniyle sahayı terk etti. Maç durduğunda Galatasaray 1-0 öndeydi. İstanbul ekibinin tek golü İspanyol forvet Alvaro Morata”dan gelmişti. SDNA (YUNANİSTAN) Komik penaltıyla sahayı terk ettiler. Galatasaray”a komik bir penaltı verilmesinin ardından Adana Demirsporlu futbolcular sahayı terk etti. Türkiye Ligi”nin son sırasındaki takımın oyuncularının, maçın 30. dakikasında tepki amaçlı sahayı terk etmesi büyük sansasyon yarattı. NU (HOLLANDA) AZ Alkmaar maçı öncesi Galatasaray”dan kısa prova. Galatasaray, AZ karşısında oynayacağı Avrupa maçının kısa bir provasını yaptı, maç 33 dakika sürdü. Rakip Adana Demirspor hakem kararına tepki göstererek sahayı terk etti. TRIVELA (BREZİLYA) Morata”nın golü sahayı terk etmelerine yol açtı. Türkiye”de yine bir maçta, yeni bir tartışma daha. Hakemin penaltı kararının ardından Morata”nın Galatasaray formasıyla attığı ilk gol, rakibinin Türkiye”de sahayı terk etmesine neden oldu. FUTBOL RED (KOLOMBİYA) Davinson ve Cuesta şaşkın, rakip sahayı terk etti. Kolombiyalıların rakibi, kendileri aleyhine verilen penaltıya sıra dışı bir şekilde tepki koydu. Size karşı verilen bir penaltının haksız olduğunu düşündüğünüzde ne yaparsınız? Normal bir birinci lig maçında, sayfayı çevirir ve devam edersiniz. Türkiye”de ise “evin yolu tutulur”!

Source: Alper Kızıltepe


Macron açıkladı! Fransa”dan yapay zeka için dev yatırım

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris’te düzenlenecek olan uluslararası Yapay Zeka Eylem Zirvesi öncesinde France 2 televizyonuna röportaj verdi. Macron buradaki konuşmasında ülkesinin gelecek yıllarda yapay zeka alanına 109 milyar euro yatırım yapacağını belirterek, bu yatırımın ABD”nin Stargate projesiyle “eş değer” olacağını ifade etti. Eğitim alanında düzenlemeler Yapay zeka alanında küresel bir düzenleme oluşturulmasını isteyen Macron, Fransa”nın bu alandaki ilerlemelere katılma amacını vurguladı. Ayrıca, ülkede yapay zeka alanında eğitim gören gençlerin sayısının şu anda 40 bin olduğunu ve bu sayının 100 bine çıkarılacağını dile getirdi.
Fransa”nın başkenti Paris”teki Grand Palais’de bugün başlayıp yarın sona erecek olan Yapay Zeka Eylem Zirvesi’ne çok sayıda devlet başkanı, bakan ve teknoloji şirketlerinden temsilciler katılacak.

Source: Dünya Gazetesi


2025 Dünya Hükümetler Zirvesi”nde Musk da konuşmacılar arasında

Bu yıl, “Gelecek 10 yıl boyunca küresel ilerlemeyi sağlamak için çözümler geliştirmek” amacıyla 12″ncisi düzenlenen Dünya Hükümetler Zirvesi”ne, 140 hükümetten delegasyonlar, küresel teknoloji şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve yaklaşık 30 ülkeden devlet başkanı ve liderin katılımı bekleniyor. Ekonomik istikrar, dijital dönüşüm, yapay zeka, kamu-özel işbirlikleri, iklim adaptasyonu, küresel sağlık sektörünün dönüşümü ve nüfus azalması gibi konuların ele alınacağı ve 11-13 Şubat”ta Dubai”de düzenlenecek zirvenin konukları arasında, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri Heysem el-Gays gibi uluslararası kuruluşların yöneticileri, Google, Mastercard, AstraZeneca, Dow Jones gibi şirketlerin üst düzey yöneticileri de yer alıyor.
ABD”de Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) yöneticisi ve milyarder iş insanı Elon Musk”ın, zirvenin son günündeki “Sıkıcı Şehirler, Yapay Zeka ve DOGE” başlıklı bir genel oturumda, konuşma yapması bekleniyor.

Source: Dünya Gazetesi


Uzmanlar, Trump”ın Gazze”yi “devralma” planının uluslararası hukuka aykırı olduğu görüşünde

Uluslararası hukukçular, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Trump”ın Filistinlileri Gazze”den çıkarma ve bölgeyi ABD kontrolüne alma planının, 1948″den bu yana süren sistematik yerinden etme politikasının devamı niteliğinde olduğunu ve Cenevre Sözleşmeleri ile Roma Statüsü kapsamında savaş suçu oluşturduğunu belirtti.

“Filistinlilerin asıl dönüş hakkı İsrail”in işgal ettiği topraklara”

Ohio Devlet Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü John Quigley, Gazze”deki durumun tarihsel bağlamıyla birlikte ele alınması gerektiğini kaydederek, “Gazzeliler hukuken oldukça tuhaf bir konumda tutuluyorlar. Nüfusun büyük çoğunluğu 1948″de Filistin”in diğer bölgelerinden zorla çıkarılanlardan oluşuyor. Bu bölgeler 1948″den beri İsrail işgali altında ve bu insanların evlerine dönme hakları var. Yani aslında bir yere gitme hakları var ama bu Mısır ya da Ürdün değil, İsrail”in işgali altındaki topraklar.” diye konuştu.

Trump”ın planının hukuka açıkça aykırı olduğunu vurgulayan Quigley, “ABD”nin Filistin halkının rızası olmadan Gazze”ye yerleşmesi açıkça yasa dışıdır. Hiçbir Avrupa devletinin toprakları rıza olmadan dışarıdan bir güç tarafından ele geçirilemeyeceği gibi Gazze”de de bu yapılamaz.” dedi.

Quigley, Trump”ın kullandığı söylemin benzerinin daha önce İsrailli bakanlar tarafından da dile getirildiğine işaret ederek, “Bir halka karşı soykırım işlendikten sonra ortaya çıkan durumla başa çıkmanın yolunun, tüm insanları oradan çıkarmak olduğunu söylemek oldukça garip. Trump soykırımın işlendiğini kabul etmese de ancak bu fiilen gerçekleşmiş bir durumdur.” ifadelerini kullandı.

Soykırım işlendiğinde asıl yapılması gerekenin, mağdurların zararlarının mümkün olduğunca giderilmesi olduğunu söyleyen Quigley, “İnsanları topraklarından çıkarmak ise kesinlikle bunun yolu değil, bu hakların daha da fazla ihlalidir.” şeklinde konuştu.

“Zorla yerinden etme hem savaş suçu hem de soykırım suçu”

Boston Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası İnsan Hakları Kliniği Direktörü Profesör Susan M. Akram ise Trump”ın planının birden fazla suça karşılık geldiğini belirterek, “Zorla yerinden etme tek başına hem Dördüncü Cenevre Sözleşmesi hem de Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Roma Statüsü kapsamında bir savaş suçudur.” dedi.

Akram, konunun hukuki çerçevesine ilişkin, “Cenevre Sözleşmesi”nin 45. ve 49. maddeleri, bireylerin veya grupların zorla naklini ve işgal altındaki topraklardan sınır dışı edilmelerini yasaklar. 147. madde ise korunan kişilerin – yani tüm siviller, aktif çatışmada olmayanlar ve işgal altındaki halkların – yasa dışı sınır dışı edilmesini veya naklini “ağır ihlal” olarak tanımlar. Bu ağır ihlaller sadece savaş suçu değil, aynı zamanda insanlığa karşı suçların ve soykırımın unsurlarını oluşturur.” ifadelerini kullandı.

“Etnik Temizlik de Savaş Suçları Kapsamında”

Akram, Roma Statüsü”nün sivillerin yerinden edilmesini savaş suçu olarak açıkça tanımladığını aktararak, “Roma Statüsü”nün 8. maddesi sivillerin yerinden edilmesinin savaş suçu unsurlarını, 7. maddesi ise zorla nakil veya sınır dışı etmenin insanlığa karşı suçlar kapsamındaki yerini açıkça ortaya koyar.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD”nin planının, uluslararası hukuktaki devlet sorumluluğu boyutuna da dikkati çeken Akram, şöyle konuştu:

“Soykırıma iştirak ayrı bir suç olup, Soykırım Sözleşmesi kapsamında devlet sorumluluğunun ihlalidir. Nikaragua”nın Almanya”ya karşı UAD”de (Uluslararası Adalet Divanı) açtığı dava tam da bu konuyla ilgilidir. Başka devletler de dahil edilebilir ve soykırım eylemlerini emreden kişiler, UCM”deki davalara dahil edilebilir. Nüfusun zorla başka yere nakledilmesi çağrısını da içeren soykırıma teşvik suçları hem UCM”de hem de ulusal mahkemelerde yargılanabilir.”

“1948”den beri süren sistematik politika”

Otago Üniversitesi”nden Dr. Nijmeh Ali de zorla yerinden etme politikasının hem İsrailli hem de Amerikalı yetkililer için ciddi hukuki sonuçlar doğurabileceğini vurgulayarak, “ABD”li yetkililer askeri yardım sağlama veya diplomatik koruma nedeniyle Roma Statüsü”nün 25(3)(c) maddesi kapsamında bu suçlara yardım ve yataklık etmekten sorumlu tutulabilir. Belçika, İspanya ve Güney Afrika gibi ülkeler, savaş suçlarının nerede işlendiğine bakılmaksızın yargılanmasına izin veriyor. Bu da İsrailli ve ABD”li yetkililerin yabancı mahkemelerde tutuklama kararlarıyla karşılaşabileceği anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.

İsrailli yetkililerin, Trump”ın planına verdiği desteğin tarihsel bağlamını anlatan Dr. Ali, “İsrailli bakanlar ve siyasetçiler, özellikle savaşın başında, Gazze”yi boşaltma ve Yahudi yerleşimleriyle yeniden iskan etme niyetlerini hiçbir etik veya yasal sınır tanımadan açıkça ifade ettiler. Bu destek, zorla yerinden etmenin sadece bir çatışmanın sonucu değil, 1948″de Filistin halkının etnik temizliği ve yerinden edilmesiyle başlayan kasıtlı bir politika olduğu argümanını güçlendiriyor.” ifadelerini kullandı.

“Geçici önlem değil, önceden tasarlanmış plan”

“Üst düzey yetkililerin “etnik temizlik” ve Filistinlilerin kalıcı olarak uzaklaştırılmasına atıfta bulunan açıklamaları, bu eylemlerin spontane olmadığını gösteriyor.” diyen Ali, şunları kaydetti:

“Trump”ın “refah” ve “insani mesele” olarak sunduğu şey, aslında daha geniş bir projenin parçası. Filistinliler için zorla yerinden edilme, 1948″de başlayan ve çoğunluğunu mülteci haline getiren devam eden bir politika. Batı Şeria”daki süregelen yerleşim genişlemesinde kendini gösteren bu politika, amacın sadece askeri kontrol değil, demografik mühendislik olduğu iddiasını güçlendiriyor. Bu açıklamalar toplu olarak, kitlesel yerinden etmenin geçici bir savaş önlemi veya Filistinlilere “iyi koşullar” sağlamak için insani bir girişim olduğu argümanını çürütüyor ve bunun yerine Filistinlileri topraklarından zorla çıkarmak için önceden tasarlanmış bir çaba olduğunu gösteriyor.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Cumhurbaşkanı Erdoğan”dan yeni küresel düzen mesajı

Resmi temaslarda bulunmak üzere Malezya”nın başkenti Kuala Lumpur”da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan”a, Perak Sultanı Nazrin Şah tarafından fahri doktora beratı verildi. Erdoğan, doktora takdiminden sonra kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerine hitap etti.
Konuşmasında Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün etmeye yönelik tekliflerin ciddiye alınır bir tarafı olmadığını belirten Erdoğan, “Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez” diye konuştu.

Erdoğan”ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“1960”larda başlayan bağımsızlık hareketlerinin önünün bir süre sonra askeri darbelerle kesilmesi tesadüf müdür? Soğuk savaşın iki ana aktörü arasındaki bilek güreşinin kurbanlarının mazlum milletler olması sadece rastlantı mıdır?
Büyük güçlerle ticari ilişkilerini daha dengeli, daha adil bir noktaya çekmek isteyen liderlerin alaşağı edilmesini masum görebilir miyiz? Bugün dünya nüfusunun toplam gelirden aldığı pay yalnızca yüzde 1,3 ise bunda sistemden kaynaklanan bir sorun yok mudur?

Kuzey Amerika”da doğan bir çocuğun Afrika”da yaşayan 70 çocuktan daha fazla imkana sahip olmasını normal karşılayabilir miyiz?
Karşılaştırmaları ve örnekleri çoğaltabilriz, haklıyı, mazlumu, zayıfı değil, güçlüyü, zorbayı, seçkini, zengini koruyan bu yapının aynı şekilde devam etmesi doğru da mümkün de değildir. Çünkü adaletin olmadığı, adaletin vahşi çıkarlar uğruna rafa kaldırıldığı bir yerde insanlık adına barış, huzur ve kalkınma olmaz.
İmtiyazını kaybetmek istemeyenlerin çırpınışları
Son dönemde giderek artan dayatmaları, imtiyazını kaybetmek istemeyenlerin çırpınışları olarak değerlendiriyoruz. Gücü elinde bulunduranın her zaman haklı çıktığı bu adaletsiz düzene itirazımızı her zeminde açıkça dile getiriyoruz.

Türkiye olarak biz her şeyden önce nüfusu 2 milyarı aşan İslam aleminin temsil edilmediği bir yapının kendisi adil olmadığı için adalet de dağıtamaz.
Yeni bir küresel düzene ihtiyacımız var
Dünya nüfusun dörtte birinin dışlandığı bir yapının güvenlik dağıtması, kürese istikrar ve barışa hizmet etmesi beklenemez. Aynı durum küresel yönetim sisteminde temsil imkanı bulamayan diğer gruplar için de geçerlidir. Herkesi kucaklayan, adil, paylaşımcı, farklılıkları zenginlik olarak gören ve güven esasına dayalı bir sistemin inşası, tercihten öte zorunluluktur. Dolayısıyla sorunların çözümü için ekonomiden diplomasiye, ticaretten güvenliğe sorunların çözümü için yeni bir anlayışa, yeni bir küresel düzene ihtiyacımız var.
Filistin”in haykıran sesi olduk
İsrail”in soykırım uyguladığı Gazze”de katliamların başladığı ilk günden itibaren çok yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dahil tüm platformlarda, İsrail terörüne dikkat çektik, zulmü lanetledik, Filistin”in haykıran sesi olduk.
Gazze”ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan insani yardımın yanı sıra İsrail”le ticari ilişkileri tamamen durdurarak tepkimizi çok net ortaya koyduk.
BMGK katliamlara dur diyemedi
Saldırıların sona ermesi ve sorumluların uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için de her türlü gayreti gösterdik. Bu çabalarımızdan dolayı çok baskı gördük, tehdit edildik, siyonist lobinin itibar suikastlerine maruz kaldık. Hiçbir zaman zulme ve zalime boyun eğmedik.
Gazzeli ve Filistinli mazlumları bir an olsun sahipsiz bırakmadık. Bu süreç bizlere uluslararası sistemin acizliğini de gösterdi. İsrail”in Gazze”de çoğu çocuk ve kadın 61″i aşkın Filistinlinin hayatına mal olan katliamlarına BMGK dur diyemedi. Batı dünyası 471 gün süresinde çok kötü bir imtihan verdi.
Büyük bir çöküşe şahit olduk. 2 milyon insan son asrın en barbar soykırımını yaşadı. Buna rağmen Gazzeli kardeşlerimiz zalimler karşısında diz çökmedi, vatanlarını terk etmedi.
Filistin halkına 2. bir Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez
Direniş güçlerinin kahramanca mücadelesi sayesinde İsrail stratejik hedeflerine ulaşamadı.19 Ocak”ta Filistin direniş hareketi Hamas ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varıldı. Ancak İsrail”in hukuk tanımaz ve şımarık tavrını sürdürdüğünü görüyoruz.
Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün etmeye yönelik tekliflerin ciddiye alınır bir tarafı yoktur. Filistin halkına 2. bir Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir.”

Source: Dünya Gazetesi


Meksika sınırında 10 bin asker devriyede

Meksika”nın, sınır güvenliğini artırması karşılığında ABD”nin bu ülkeye getirilen gümrük vergisini 1 ay durdurması anlaşmasının ardından sınırda yeni gelişmeler yaşandı.
Meksika”nın kuzey sınırına konuşlandırmaya başladığı 10 bin Ulusal Muhafızın sınırda devriye gezdiği öğrenildi.
Askerler bölge konuşlandırıldı

Meksika”nın dün sınıra göndermeye başladığı Ulusal Muhafızların ve orduya ait araçların, ABD sınırındaki Chihuahua eyaletine bağlı Ciudad Juarez kenti ile Texas eyaletindeki El Paso sınır hattında devriye gezdiği görüldü.
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum dün yaptığı açıklamada, Ulusal Muhafız ekiplerinden 6 bin 310 kişi, ordudan ise 2 bin 700 askerin Meksika”nın ABD sınırındaki Baja California, Sonora, Chihuahua ve Tamaulipas gibi eyaletlerinde konuşlandırıldığını aktarmıştı.
Ne olmuştu?

ABD Başkanı Donald Trump, 1 Şubat”ta imzaladığı kararnameyle Kanada ve Meksika”dan yapılan ithalata yüzde 25, Çin”den yapılan ithalata ise yüzde 10 ek gümrük vergisi getirmişti.
Trump, Meksika Devlet Başkanı Sheinbaum ile yaptığı telefon görüşmesi sonrasında, Meksika”nın sınır güvenliğini artırması karşılığında bu ülkeye getirilen gümrük vergisini 1 ay durdurduğunu açıklamıştı.
Sheinbaum ise konuyla ilgili X hesabından yaptığı paylaşımda, sınıra 10 bin asker göndereceğini bildirmişti.

Trump, bahsi geçen adımla birlikte ABD”ye fentanil ve düzensiz göçmenlerin geçişinin önleneceğini kaydetmişti.
Meksika, ABD sınırına 10 bin asker gönderdiDünya

Source: Dünya Gazetesi


Erdoğan: İkinci bir Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistinlilerin sürgün teklifi ciddiye alınamazCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere Malezya”nın başkenti Kuala Lumpur”a gitti. Burada Cumhurbaşkanı Erdoğan”a, Putrajaya Uluslararası Kongre Merkezi”nde Perak Sultanı Nazrin Şah tarafından fahri doktora beratı verildi. Fahri doktoranın takdiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerine hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya kimsenin gücü yetmez” ifadelerini kullandı. Erdoğan”ı, Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı”nda, Malezya Başbakanı Enver İbrahim ve eşi Dr. Wan Azizah İsmail, Türkiye”nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Emir Salim Yüksel, Malezya Savunma Bakanı Mohamed Khaled Nordin ile büyükelçilik personeli ve diğer yetkililer karşıladı. FAHRİ DOKTORA BERATI VERİLDİ Erdoğan”a, Putrajaya Uluslararası Kongre Merkezi”nde Perak Sultanı Nazrin Şah tarafından fahri doktora beratı takdim edildi. “Yeni Yüzyılda Türkiye-Malezya Stratejik İşbirliği” toplantısı kapsamında kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerine hitap etti. “DÜNYAMIZ YENİ BİR PAYLAŞIM KAVGASINA SÜRÜKLENİYOR” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya liderine teşekkür ederek başladığı ikinci konuşmasında, “Geçtiğimiz yıl diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 60. yıldönümünü hep birlikte idrak ettik. Ülkelerimiz arasındaki bu yakın ve dostane ilişkilerin gelecekte de sürmesini temenni ediyorum. Malezya ziyaretimizi bölgesel ve küresel gelişmeler bağlamında önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Üretim, tüketim, dağıtım alışkanlıkları kökten değişirken eş zamanlı olarak dünyamız yeni bir paylaşım kavgasına doğru sürükleniyor. Bu değişim fırtınası küresel ölçekte siyasi, sosyal ve ekonomik vir takım kırılmaları da beraberinde getiriyor. Ülkeler arası rekabetin daha yıkıcı hale geldiğini, kutuplaşmanın daha da arttığınıi korumacı ve tek taraflı yaklaşımların rutinleştiğini müşahade ediyoruz.” diye konuştu. Erdoğan öncelikle bir hususun önemli olduğunu vurgulayarak, “Ekonomi, finans ve ticarete kadar birçok alanda oyunun kurallarını belirleyenler aynı ülkelerdir. Son seksen yıldır doğudan batıya aktarılan yeraltı ve yer üstü kaynaklarının önemli bir kısmı yine bu ülkelerin ekonomik, siyasi ve askeri gücünü desteklemek için kullanılmıştır.” ifadelerini kullandı. “ADALETİN RAFA KALDIRILDIĞI YERDE BARIŞ OLMAZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalablıktan ellerini vicdanlarına koyarak düşünmelerini isteyip şu sorulara yanıt verilmesini istedi: “1960”larda başlayan bağımsızlık hareketlerinin önünün bir süre sonra askeri darbelerle kesilmesi tesadüf müdür? Soğuk savaşın iki ana aktörü arasındaki bilek güreşinin kurbanlarının mazlum milletler olması sadece rastlantı mıdır? Büyük güçlerle ticari ilişkilerini daha dengeli, daha adil bir noktaya çekmek isteyen liderlerin alaşağı edilmesini masum görebilir miyiz? Bugün dünya nüfusunun toplam gelirden aldığı pay yalnızca yüzde 1,3 ise bunda sistemden kaynaklanan bir sorun yok mudur? Kuzey Amerika”da doğan bir çocuğun Afrika”da yaşayan 70 çocuktan daha fazla imkana sahip olmasını normal karşılayabilir miyiz? Karşılaştırmaları ve örnekleri çoğaltabilriz, haklıyı, mazlumu, zayıfı değil, güçlüyü, zorbayı, seçkini, zengini koruyan bu yapının aynı şekilde devam etmesi doğru da mümkün de değildir. Çünkü adaletin olmadığı, adaletin vahşi çıkarlar uğruna rafa kaldırıldığı bir yerde insanlık adına barış, huzur ve kalkınma olmaz.” “SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN YENİ BİR KÜRESEL DÜZENE İHTİYACIMIZ VAR” Cumhurbaşkanı Erdoğan insanlığa biçilen bu elbisenin dünyaya çok dar geldiğini belirterek, “Son dönemde giderek artan dayatmaları, imtiyazını kaybetmek istemeyenlerin çırpınışları olarak değerlendiriyoruz. Gücü elinde bulunduranın her zaman haklı çıktığı bu adaletsiz düzene itirazımızı her zeminde açıkça dile getiriyoruz. Türkiye olarak biz her şeyden önce nüfusu 2 milyarı aşan İslam aleminin temsil edilmediği bir yapının kendisi adil olmadığı için adalet de dağıtamaz. Dünya nüfusun dörtte birinin dışlandığı bir yapının güvenlik dağıtması, kürese istikrar ve barışa hizmet etmesi beklenemez. Aynı durum küresel yönetim sisteminde temsil imkanı bulamayan diğer gruplar için de geçerlidir. Dolayısıyla sorunların çözümü için yeni bir anlayışa yeni bir küresel düzene ihtiyacımız var.” “FİLİSTİN”İN HAYKIRAN SESİ OLDUK” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi hakkımızı savunurken, başkalarının yaşadığı haksızlık ve acılara da gönlümüzü açma cesareti gösterebilmeliyiz. Altta kalanın canının çıktığı bir yerde yalnızca keder, gözyaşı ve acı olur. Biz Türkiye olarak böyle bir bakış açısıyla hareket ediyoruz. İsrail”in soykırım uyguladığı Gazze”de katliamların başladığı ilk günden itibaren çok yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. BMGK dahil tüm platformlarda, İsrail terörüne dikkat çektik, zulmü lanetledik, Filistin”in haykıran sesi olduk. Gazze”ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan insani yardımın yanı sıra İsrail”le ticari ilişkileri tamamen durdurarak tepkimizi çok net ortaya koyduk. Saldırıların sona ermesi ve sorumluların uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için de her türlü gayreti gösterdik. Bu çabalarımızdan dolayı çok baskı gördük, tehdit edildik, siyonist lobinin itibar suikastlerine maruz kaldık.” diye konuştu. Malezya ziyaretinin ardından Erdoğan, Endonezya ve Pakistan”a gidecek. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantılarına başkanlık edecek.

Source: Internet Haber